Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 28 NİSAN1993 ÇARŞAMBA
HABERLER
ResmiGazete
grevi 57. günûnde
ı • ANKARA(AA)-CHP
Genel Sekreteri Ertuğnıi
j Günay, "hükümetin Resmi
ı Gazete'yiözelbirmatbaada
j bastırarak grev kıncılığı
j yapüğını" söyledi. Ertuğrul
j Günay, 57 gündürgrevde
j bulunan Resmi Gazete
• işcilerini ziyaret ederek
( Basın-İşSendıkasıBaşkanı Ali
Ekber Güvenç'ten bilgi aldı.
Günay, burada yaptığı
I konuşmada hükümetin grevin
I başiangıcının ilk haftasından
j itibaren Resmi Gazete'yi özel
j bir matbaada baslırdığına
' dikkat cekerek bunun yasaya
aykın olduğunu ifade etti.
Karakaş'ın ya$a
•ANKARA (ANKA)-
Hükümet, ŞHP İstanbul
MillelvekiliveGrup
Başkanvekilı Ercan
Karakaş'ın duvarlara izinsiz
yazı yazanlara ve izinsiz
pankart açanlara ceza indirimi
uygıılanmasına ilişkin yasa
önerisine karşı çıkü. Başbakan
SöJeyman Demirerin
imzasıylaTBMM
BaşkanlığYna sunulan
hükümet görüşünde söz
konusu düzenlemelerin
yürürlüğegirdiği I98ryılı
koşullannın hala sürdüğü
belirlildi. Yazıda şu görüşlere
yer verildi: "2370 sayılı
yasanın yürürlüğe girdiği 1981
yılı şartlan halen sürdüğünden
sözü edilcn maddelcrdeki
cezalannaynen
muhafazasında yarar
umulmaktâdır. Yasama
süreanin gereksiz yere meşgul
edilmesine neden olacak
münferit düzenlemeler yerine
Türk Ceza Yasasf nın
bütünlük içinde ele
alınmasının doğru olacağı
düşünüldüğündcn, tcklif
uygun görulmemiştir."
BötökbaşTmn
tedavisi'sürüyor
•ANKARA (AA)-Millel
Partisi eski gencl
başkanlanndan Osman
Bölükbaşı'nın ledavısi,
kaldırıldığj Baymdır
Hastanesinde sürüyor.
Hastane yetkililerinden
ahnan bilgiye göre cumartesi
günü sol sacağındakı
ralçaratok nedeniyk tedavi
aJyoaobjBao Osman
BölükbaşrnuLSo! bacağında >.
arterdamarçatlaması tespit
edildi. Bacağın uyluk
kjsmında adale içinde kan
sızınüsı leşhisi konduğu,
ancak şu anda durumunun
kontrol altında ve iyi olduğu,
herhangi bir hayati tehlike
bulunmadığj bildirildi.
Osman Bölükbaşı da AA
muhabırine. rahatsızhğının
20 gün önce başladığmı,
ancak şu anda sağlığmın iyi
olduğunu ifade ederek 1-2
gün içinde laburcu olacağını
i söyledi.
[ Üzal tçin bütûn
jimkaniar
"kulfanıldr
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
^Büyükelçi Kaya Toperi,
t'tumhurbaşkarn Turgut
Özal'ın kurlanlabilmesi için
mevcut ve mümkün olan her
i • türfü imkanın kullanıldiğını
• •' söyledi. Toperi, ancak
ıS "takdîr-i ilahi"nin Özal'ın
-!İ ölümü şeklinde "tecelli"
-^ettiğini belirttı. Kaya Toperi
-'- yapttğı yazıh açıklamada.
?ıl Turgut Özal'ın kalp
u«' krianden ölümünün
^•ardından Cumhurbaşkanlığı
ı Köşkü'ndeki sağlık
-'! görevüleri ve ilk müdahale
-' teçhizat] ile ilgili olarak
-^doğan tereddütleri yanıiladı.
-• Köşkteki Hacettepe
u Üniversitesrndcn kalp
irhasialıkjan uzmanı Profesör
,r DoktorHilmi Özkutlu'nun
n devamh olarak görev
-i yaptığını, lojmanının da köşk
»içinde olduğunu belirten
-ı Toperi, köşk içindeki revirde
•i iki yardımcı hemşirenin
--görcv yaptığını kaydetti.
RallîcJ trafîk
; kazasmda öMü
• ANKARA (Cumhuriyet
'• Bürosu)- Uluslararası
-', Londra-Sidney Rallısi"nin
'Boluözeletabınakatılan
Avustralya ekibindcn Brina
Gingorgeçırdıği trafik
Jkazasinda yaşamını yıtirdi.
yardımcısı Norman
Franstad ise yaralandı*
Edinilen bilgiye göre
Bolu-Seben etabını
tamamlayan Avustralyalı
fikip, bir sonraki etaba
.katılmak üzere Ankara'ya
dönerken Aladağ mevkünde
birminibüsileçarpıştı.
Kazada, Gıngor yaşarrunı
yitirirken yardımcısı
^Franstad ise ağır yaralandı.
Franstad, Bolu Devlet
Hastanesi'ne kaldınlarak
tedavi altına almdı. Diğer
rallicilerisebugün
Ankara"ya gelerek uçakla
Hindistan'a gidecekler.
Öcalan, Demirel'in Cumhurbaşkanı Özal'dan farklı davranamayacağını söyledi:
Ozal'ınçizgisinegelecekHaber Merkezi - Kürt somnunun bü-
tün canhlığı ile gündeme yerleşmişken,
Özalın ölümüyle ikinci sıraya kaydığı-
na dikkat çeken PKK lideri Abdullah
Öcalan, "Demirel de ulusal sorunun çö-
zümünü esas almak zorundadır" dedi.
Sorunlann acil çözümü dayattığmı ifa-
de eden Öcalan, Özal'ın geldiği noktaya
Demirel'in de hızla gehnesinin şaşırtıcı
olmayacağını söyledi.
PKK Genel Sekreteri Abdullah öca-
lan, Kürdistan Haber Ajansı'nın
Başbakan Süleyman Demirel'in cum-
hurbaşkanlığına adaylığıyla ilgili soru-
lanru yanıtladı. Öcalan, "Ozal'ın ölümü
hiç şüphesiz son dönemlerde attığımız
adımlarda duraganlığa yol açabilir"
diye konuştu. Özal'ın ölümünden önce
• Abdullah Öcalan, Demirel'in Cumhurbaşkanlığma adaylığırnn
Kürt sorununu nasıl etkileyeceğine ilişkin görüşlerini açıkladı. Öcalan,
Demirerin cumhurbaşkanlığnın sorunu uzun süre örtbas
edemeyeceğini söyleyerek, "Özal'ın da geldiği noktaya Demirel'in
hızla gelmesi şaşırtıa olmayacaktır" dedi.
sorunun çözümü ıçin bazı riskleri de açık olunması gerektiğini vurgulamışu.
göze alarak girişimlerde bulunacağını
açıkladığına dikkat çeken öcalan, bu
konuda şunlan söyledi:
"Özal'ın bu düşüncesi radikal olma-
sa, bazı reformlan içerse bile önemli bir
adımdı. Bizımle 10 yılı aşkın amansız bir
mücadele verdiği halde, askeri tenkil
yönleminin sonuç alamayacağını son
dönemde özal da anlamıştı. Bunun ye-
rine soruna siyasal çözümler getirmek
gerekliğini, hatta federasyona kadar
Sanıyorum, özellikle Demirel başta ol-
mak üzere, bazı çevreler buna tepkide
bulundular. Hiç şüphesiz gelinen nokta
kişisel bir geliş değildir. Fakat gelinen
nokta Türkiye'nin de artık giderek
kaçırulmaz bulduğu bir noktadır."
Cumhurbaşkanlığı ve hükümet sonı-
nunun gündeme gclmesinin, Kürt me-
şelesini ikinci plana attığını kaydeden
Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demirel'in cumhurbaşkanlığı uzun
süre meseleyi örtbas edemez. Koşullar
adl çözüm istiyor. O hiç şüphesiz biraz
sağa yatmaya, meseleyi örtbas etmeye
veya askeri tenkil yöntemiyle geriletme-
ye çahşmak isteyebiler. Ama, yanlan
nokta buna fırsat vermiyor. İradesi
dışında gelişmeler çözümü dayatıyor.
Dolayısıyla Özal'ın da geldiği noktaya
Demirerin hızla gelmesi şaşırtıcı olma-
yacaktır. Kürt kimliğinin tanındığını
zaten vurgufamışü. Bunun beraberinde
reform paketinden bahsediyordu. Bun-
lan da fazla gecikmeden gündemleştir-
mesi gerckecektir.
Öcalan, Demirerin cumhurbaşkanı
seçilmesi halinde yeni kurulacak hükü-
mctten de ateşkesin koşullannı yerine
getirmesini beklediklerini söyledi.
Demirel ÖzaPın ayakiziııebasıyorHaber Merkezi - Başbakan
Süteyman Demirel, DYP lideri
olarak 12 Eylül 1989 tarihinde
yaptığı konuşmada, Cumhur-
başkanlığma çıkıp oturmanın
'"şcrefli" bir iş olduğunu vurgu-
luyor. Demirel bu konuşmasın-
da, "İki yıl evvelden. belki altı
yıl, 10 yıl önceden orasını kafa-
sına koyanlar var" diyor.
SHP lideri Erdal İnönü ise 18
eylül günü cumhurbaşkanlığı
için "Uzlaşma önerisi"nde bu-
lunuyor. özal, 20 eylülde, sade-
ce İnönü'yle ve de "koşulsuz"
olarak görüseceğini açıklıyor.
Bunun üzerine İnönü, "DYP'yi
dışlayan bir çözüm olamayaca-
ğıru" bclirtirken, Demirel,
"Özal Çankaya'yı kimseye bı-
rakmaz" yorumunu yapıyor.
Demirel, hemen ardından da,
SHP'nin ANAP'la uzlaşması
halinde daha önce savunduğu
"kaülımcı demokrasi" görü-
şüyle ters düşeceğiru beürterek,
"Eğer, SHP cumhurbaşkanlığı
secimine katılırsa, bu 26 mart
gerçeğini ortadan kaldırmaz
ama, yüzde 48'e yakın bir oy
tablosu çıkar ortaya. Onun ve-
bali de SHP'nindir" diye konu-
şuyor.
Demirel Rize, Hopa'da yap-
tığı bu konuşmada, Özal'ın bi-
tip, tükcndiğini ve sandıktan çı-
kamayacağını bildiği ıçin ka-
pağı, Çankaya'ya atmak istedi-
ğini savunuyor.
Muhalcfetin kalılmaması
durumunda Özal'ın tek parti-
nin seçuği cumhurbaşkanı ola-
cağını vurgulayarak, "Tek par-
ti seçer. Ama, millet anandan
emdiğin sütü sana haram eder,
oradan indirir" diyor.
'Müdaha ile gelmekten
farkı yok'
24 eylül günü de Gümüşhane
ve Bayburt'ta halka hitap eden
Demirel, "Yüzde 10 çoğunluk
ile Çankaya'ya çıkmakla, mü-
dahale ile çıkmak arasında bir
fark yok. İkisi de millete dayan-
mıyor" diyor ve bu konuda re-
ferandum yapılmasını öneri-
yor.
25 eylülde, Özal, "Ben layı-
kım. Beni istemeyenler, cum-
hurbaşkanhğına adaylığımı ko-
yarsam, yadırgamaşın" açık-
lamasını yapıyor. SHP'den,
"Özal'ı indiririz" sesleri yükse-
lirken, SHP'li Kars Milletvekili
Vedat Alün, İçel Milletvekili
Ethem Cankurtaran, Muğla
Milletvekili Musa Gökbel ve
Edirne Milletvekili Erdal Kal-
kan, Özal'ın cumhurbaşkanı
seçilmesi halinde istifa edecek-
lerini acıklıyor ve istifa mektup-
lannı İnönü'ye sunuyorlar.
Özal, "'Öyleyse istifa etsinler"
diye görüş bildirirken, 3 ekim
tarihinden itibaren ANAP'ta
gcncl başkan arayıjlan başlı-
yor. 11 ekimde de, Özal adayb-
ğıyla ilgili olarak, parti içinde
gizli bir anket yaptınyor.
Cumhurbaşkanlığına hazır-
lanan Başbakan Özal'ın, "De-
mokrasi için bir Turgul Özal
Birgrup Özala milletvekilliyle birlikte yeni bir oluşum için istifa etmişti
AkbulutyenidenANAP'ta• Dün yeniden AN AP'a
dönen Yıldınm
Akbulut, milletvekilleri
tarafindan ayakta
alkışlandı. ANAP lideri
yılrrçaz, Akbulut'un
geçmiştekı hizmetJenine
uygun en şerefli eyiri
alacağını söyledi.
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) - özalcı milletvekilleriyle
birüktc bir süre önce ANAP'-
tan istifa eden Yddınm Akbulut,
dün partisine geri döndü.
ANAPın dün yapılan grup
toplantısına katılan Akbulut,
milletvekilleri tarafından ayak-
ta alkışlandı.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yıimaz, Akbulut'un geçmişteki
hizmetlerine uygun "en şerefli
ycri en kısa sürede alacağını"
söyledi. ANAP kulislerinde,
Aİcbulut'un cumhurbaşkanı
adayı olarak göslerilebileceği
konuşuluyor.
ANAP'ın dün yapılan grup
toplantısına Yıimaz ve Akbulut
birlikte geldiler. Bir süre kuliste,
Ekrem Pakdemirii ve Kemal
Akkaya ile birlikte oturan
Yıimaz ve Akbulut, daha sonra
da, ANAP salonuna birlikte
girdiler. Milletvekillerinin
ayakta alkışlanyla karşılanan
Akbulut, yerine oturduktan
sonra milletvekillerine selam
Akbuiut özal'ın gtrişimi sonucu istifa ettiğira ancak bu dunımun ortadan kalktığuu söyledi.
verdi. Yıimaz, grupta yaptığı ği hizmetlerle mütenasip en şe- letvekilleriyle birlikte ANAP'-
konuşmanın başında, ANÂP'a
yeniden katılan Akbulul ve
Devlet eski Bakanı Kemal Ak-
kaya'ya, "'Hoşgeldiniz" diye-
rek, şunlan söyledi:
"Partimiz, Sayın Akbulut'un
katıbmıyla daha da güçlenmış-
tir. Millctimizin şu kritik dö-
nemde beklediği birlik ve bera-,
berlik böylece oluşmuştur.
Sayın Akbulut, gecmişte verdi-
refli yerini en kısa sürede ala-
caktır."
Erzincan Milletvekili Akbu-
lut, Özal'dan sonra ANAP Ge-
nel Başkanlığı ve Başbakanlık
görevlerinde bulunmuştu.
ANAP kongresinde Yılmaz'a
karşı da aday olmuş, ancak
kaybetmişli. Akbulut, Özal'ın
politikaya dönmeye ilişkin yap-
tığı girişimlere destek olan mil-
tan istifa etmişti.
Akbuluı'un ANAP'a dönü-
şü milletvekilleri tarafından se-
vinçlc karşılandı. Çok sayıda
ANAP milletvekili, Akbulut'-
un dönmesi için çaba harcayan
Milli Eğilim eski Bakanı ve mil-
letvekili Avni Akyol'a kuliste te-
şekkür ederek, "Özlediğimiz
tabloyu partide yeniden yarat-
tınız" dediler.
feda olsun" sözlerine ise Demi-
rel'in yanıü hazır:
"Sayın özal demokrasi fe-
daisi filan değil. Aslında 'Çan-
kaya'ya can feda' diyor. Başka
bir şeye can filan feda etmez.
Mümkün değil."
Demirel, 12 ekim günü de,
ANAP'lı milletvekillerine sesle-
nirken, "özarı sığmağa koyar
gibi Çankaya'ya çıkaracak
olanlann vebali vardır" diyor
ve sözJerini şöyle sürdürüyor:
"özal başbakanlık yapama-
mışur. Millete kan ağlatmıştır.
Başbakanlık yapamayan biri-
nin Çankaya'ya çıkışını alkışla-
yanlar, destekleyenler Tür-
.kiye'ye düşmanhk eder. Onun
Çankaya'ya çıkışında 'Meclisi
fesheder' korkusu var. Hür ira-
deyle değil. Korkuya dayaru-
yor. AJlah sonumuzu hayır et-
sin."
Demircl, cumhurbaşkanlığı
için başvuru süresinin bitmesi-
ne altı gün kala da, "Çankaya
milletindir" mitinglerine başlı-
yor. İlk mitingi 14 ekim günü
Izmit'te gerçekleştiren Demirel,
"Ankara'da bir makamı gasp
vardır. Bir oldu bitti, fıili du-
rum, bir kapkaç karşısmdayız"
diyerek, özal'ı ve ANAP'ı hal-
ka şikayet ediyor.
Çankaya'da oturacağı
millet tayin eder'
• Çankaya'nm Özal'ın babası-
nın çiftliğı olmadığını yineleyen
Demirel, "Herkesi yol yakın-
ken ikaz ediyorum. Ankara'da
büyük bir kusur, büyük bir gü-
nah bir hukuk ayıbı işlenmek
üzeredir" diyor.
Arkasında halk çoğunluğu
olmayan ANAP grubunun mu-
halefet paüleri kaülmadan
cumhurbaşkanı seçmesininy
meşru olmayacağmı vurgula-
yan Demirel, bu şekilde seçile-
cek cumhurbaşkanının milleti
temsil hakkının olamayacağını
söylüyor. Demirel konuşma-
sında, Özal'a "Çankaya'ya çık-
mayı nasıl hak görüyorsunuz.
Millet sizi 21.75'e düşürdü.
Çankaya'ya kimin oturacağını
tayin hakkı milletindir" diye
sesleniyor.
Çoğu ANAP Çankaya
örgütü üyesi 1001 kişinin
DYP'ye kaülımı nedeniyle 15
ekimde düzenlenen törende de
•'Çankaya taht değildir. Salta-
nat yeri de değildir.
Sürecek
IVASILBİR CUMHURBAŞKANI?/ CUMHURBAŞKANIKÎMOLMALI?
Hak ve özsnürlüklerkonusundaödünsüzHaber Merkezi- Erdoğan Se-
ri (İstanbul): "1- Laik, gerçek-
ten tarafsız, anayasayı bir kez
daha delmeyecek, hukuka ve
insan haklanna saygılı, her yö-
nü ile görevin gerekürdiği so-
rumluluk bilinci içinde olan ve
çağdaş bir cumhurbaşkanı isti-
yorum.
2- Mümtaz Soysai."
Necdet Özalp (Ankara): "1-
Laik, demokrat, hak ve özgür-
lükler konusunda ödünsüz,
eşitlikçi, Atatürkçü, olgun, ağı-
rbaşlı, kültürlü, sözüne güveni-
lir, geçmişi temiz, poliükada yı-
pranmamış, anayasaya ve yasa-
İara saygılı, kurallara uyan, ta-
rafsız kalabileceği konusunda
kamuoyunda olumlu bir kanı
uyandıran biri olmalı.
2- Erdal İnönü."
Mustafa özdemir, Yıimaz
Karakoç (Denizli): "1- Hükü-
meti yönlendirici olup yönetme
hevesine kapılmayan, dinamik,
yenilikçi, üretken, yöncticilere
yeni ufuklarçizebilen, laik olan.
12 Eylül Anayasasfnın en kısa
zamanda değişmesine katkıda
bulunmalı.
2- Hüsamettin Cindonık,
Mömtaz SoysaJ."
Demokrasi aşığı
Ahmet Resul Yıldınm (İstan-
bul): "1- Türkiye'nin birlik ve
büıünlüğünü temsil cdcbilen,
Türkiye Cumhuriyeti'nin çı-
karlannı her alanda savunan,
devlet adamı. demokrasi aşığı,
hukukun üstünlüğüne inanan.
C7
tlhanİrem Timur Setcuk AyselĞürel
Islamsimsarlığıyapmayacak
Magaziıı/TV' Senisi- "Nasıl bir
cumhurbaşkanı?" ve "Cumhurbaşkanı kim
olmalı?" sorularını sanatçılara yöneltme\ i
sürdüriiyonız: TİMUR SELÇLK: Düşünce
ve ifade özgiiriüğüne inanan, ekonomik
gelişmeyle birlikte. insanı insan vapan
değerlerin gelişmesine eşit derecede ağırlık
veren. v ıllık ga\risafi geliri, ilerlemenin ölçürii
saymayan. kendinden olmayanları
dtşlamayan. gerçek anlamda >icdan > e din
hürriyetine saygılı. İslam simsarlığı
yapmayacak bir cumhurbaşkanı
düşünuyorum. İLHAN İREM: Halkm
desteğiyle. terrihen halkoyiamasıyla.
anayasaya ve laikJiğe saygüı, demokrasi.vi.
özgürlüğü saMinabilecek. yetkilerinin dışına
daha önceki zamanlarda olduğugibi
çıkmav acak bir cumhurbaşkanı talep
edi> orum. Halkm seçmesinden y anayım. İsim
olarak vermem gerekirse, Yekta Güngör
Özden diyonım. AYSEL GÜREL: Şimdi
"Nasıl bir cumhurbaşkanı olsun?*diyorsumız:
Bence güneşin doğduğu > erde, yani doğuda
zaten ışık \ ar. Bizi batıv a, batıdaki tşığa yine
ışıkJarla taşıyacak bir cumhurbaşkanı
düşünuyorum. Mesela Mesut Vilmaz.
reisicumhur olsa çok hoşuma gider!
Türkiye'nin onunınu dışarıda koruyacak
ilerici bir reisicumhur olmalı. Özal'm bıraktığı
yerden isi sürdürmeli.
yasalara saygılı. laik ve tarafsız-
lık ilkesine sadık olan, dünya
banşma önem veren, dünya
devleilerinde tarnnan ve sözü
dinlenen bir kişiliğe sahip, par-
lamcnto ve yetkili kuruluşlarla
uyum içinde çalışacak, cum-
hurbaşkanlığı görev yetki vc so-
rumluluklannı çok iyi bilen bi-
risi olmalı.
2- Erdal İnönû '
Şaban Ali Yaşaroğiu (İstan-
bul): " 1 - Atatürkçülüğü ve laik-
liği yüreğine sindirebilmiş, de-
mokrasiye inançla bağlı, ana-
yasaya saygılı, Türk ulusunun
birliğini ve bütünlüğünü koru-
mada son derece duyarlı, ülke-
mizi dış dünyada erdemli nile-
lik ve çağdaş düşünceleriylc
temsil edebilecek bir altyapıya
sahip, aynı zamanda dünya dü-
zeninde olası ciddi düzensizlik
ve olumsuzluklara karşı Tür-
kiye'nin tutumuna uluslarara-
sında güvcn ve saygı kazandıra-
bilecek, geniş ufuk ve derin ön-
görüsü olan bircumhurbaşkanı
seçilmelidir.
2- Yeku Güngör Özden '
Arife Ertemir, Mustafa Hıdı-
roğlu (Denizli): "1- Atatürk'ün
ve Kuvayi Milliyeci ruhun bize
bıraküğı onurlu ve çağdaş Tür-
kiye Cumhuriyeti devtetinin
ulusal bütünlüğünün ve çağ-
daşlık düzeyinde gelişiminin
sağlanmasmda Türk ulusunu
lemsi) edecek, yürütmeyi aksat-
mayacak, insan haklannın sa-
vunucusu birisi olsun.
2- Erdal İnönü.'
Murtaza Ulucay (Ankara):
" 1 - Türk vatamnın ve milletinin
bölünmez bütünlüğüne gönül-
den inanan, Atatürk ilke ve in-
kılaplannın, cumhuriyetin yıi-
maz savunucusu olan, laikliğe,
özgürlüğe ve demokrasiye, in-
san haklannın yüceliğine ken-
dini adarrnş ve bu değerleri yük-
selünek için vereceği mücadele-
yi tarafsızca yürütebilecek bir
cumhurbaşkanı seçilmeli.
2-Erdal İnönü
Nuran Solmaz (İskenderun):
"I- Laik bir cumhurbaşkanı ve
aile, yani hanedan olaylanndan
uzak.
2- Bu özelliğe uygun kişiler
aranmalı."
Cevher Türközer (Adana).
"1- Laik, demokrasiden, cum-
huriyetten, tam bağımsızlıklan
yana, insan hak ve özgürlükle-
rine saygılı, Atatürkçü düşün-
ceden ödün vermeyecek olan
birisi olmalı. 2-Erdalİnönü.
Sürecek
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER K1ŞLALI
Yöneticilepimiz Uyuyor mu?
Denizli'de başlatılan bir hareket, patlarcasına büyü-
yor. Oradan tüm Ege'ye ve giderek bütün yurda yayılırsa
şaşırmayın.
Çünkü büyük bir toplumsal gereksinmeye dayanıyor.
Mumcu'nun ölümünün ortaya çıkardığı gereksinmeye...
Eski-yeni belediye başkanları, baro başkanlan, mes-
lek odaları başkanları, sol parti yöneticileri, il genel ve
belediye meclisi üyeleri, gazeteciler, her meslekten in-
sanlar. Denizli'nin şimdiki belediye başkanı Ali Marım'-
dan, SHP eskigenel sekreteri ve eski milletvekili Halil
Ibrahim Şahin'e kadar..
"Sol"a ve "demokrasi"ye inanmış yüzlerce düşünen
insan.
Kendilerine "Denizli Sol'da Birlik Komitesi" adınıver-
mişler ve şu gerçekten yola çıkmışlar:
"Atatürk ilke ve devrimlerine, emeğin yüceliğine ve
ağırlığına, demokrasinin evrensel değerlerine inanan
üç partimizin birleşmemesi, bütünleşmemesi için ne-
den yoktur."
•••
Bir süre önce Cumhuriyet Gazetesi'nde, "Ankara Ba-
tıkent Demokratik Oluşum Platformu Duyurusu" yayın-
landı. Altında 400'ü aşkın imza vardı.
Demokrasiyi ve onun "olmazsa olmaz" koşulu olan
laikliği korumak için bir araya gelmişlerdi. Işin başa
düştüğünü anlamışlardı.
"Savaşmak için dayanışmak" gerektiğinin bilincin-
deydiler.
Aralarında para toplayıp "duyuru "lannt ve açık isim-
lerini yayınlattılar:
"Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Tu-
ran Dursun ve birçoklan, laikliğe ve demokrasiye inan-
dıkları için öldürüldüter. Laikliğe ve insan haklanna da-
yalı bir demokratik düzeni, uygar olmanın ve insanca
yaşamanın en temel koşulu olarak görüyoruz. Laikliği
ve demokrasiyi savunmak için her türlü barışçı girişimin
içinde oiacağız ve yılmadan mücadele edeceğiz."
• • •
Başına "bir ^ey'gelmemesi için adını açıklamak iste-
medigim bir ilkokul müfettişinden aldığım mektup çok-
tandır masamda duruyordu.
imza "tek'ii; ama sayısız benzer duygu ve düşünce-
nin temsilcisi gibiydi:
"Şeriat ağır ağır geliyor. Bu imam-hatip okullarıyla,
Kuran kurslarıyla bizler mücadele edemeyiz. RP beledi-
ye başkanlıklannı nasıl alıyorsa, Mezarcı gibi Atatürk
düşmanlan yarın ağır ağır hükümeti de ellerine geçire-
cekler. Demokrasi, diyeceğiz; halk seçti, diyeceğiz. Ve
yavaş yavaş şeriat gelecek."
"Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz, diyenler
kimlerdi? Faşizmin babası, şeriatm hamisikimdi?25yıl-
dır adım adım yurdu bu hale getirenler kimlerdir?"
"... Sayın Kışlalı, korkuyorum. En kötüsü de umudum
kalmadı.. Çabalarımız boşuna. Bu üç parti, bir parti et-
mez. Bırakın bir seçime ayn ayrı girsinler de, boylannın
ölçüsünü alsınlar..."
Degerli bir kültür adamı cHan Sami N. özerdim, görme
zorluğuna karşın dayanamayıp yazmış. Şöyle diyor:
"Özdeş düşüncede olduğumuzu görerek sevindim..
Gbçen aylar içinde, önce SHP'ye sonra Fikri Sağlar'a,
sonunda Erdal İnönü'ye yazdığım mektuplarda, ben de, "
partinin bayrağından altı okun çıkanlmasını, ondan son-
ra ne isterlerse yapabileceklerini öne sürdüm.. F. Sağ-
lar, şimdi de, başdanışmanı için, artık 'tek ses'/n geride
kaldığı düşüncesini ileri sürüyor. İyi ama, Atatürk karşıtı
birini alacağına, çok sesli bir geniş düşünür kişi yetmez
miydi? Bu da, bir tür, kabahati geride bırakan bir özür
değil mi?"
"... Eski SBF'lilerden arkadaşım Süreyya Şehitoğlu,
bakanlıkta danışman H.B.K. ile konuşurken, Atatürk'ün
adım anınca, bu kişi ellerini kaldırarak, 'Atatürk artk bit-
ti!' demesin mi? Atatürk'ü henüz aşamadık ki, tükenmiş
olsun; ama, bu kişiler, kendilerini O'nun üstünde görü-
yorlar."
(Mektuptaki, Sayın Kültür Bakanı ite ilgili bazı tümce-
leri çıkardım. Söz konusu danışmanın da açık ismini
yazrnak istemedim. Sayın özerdim'in beni anlayışla
karşılayacağını umarım..)
Yazıma çoğul, örgütlü tepkilerden söz ederek başla-
dım. Aslında tersini yapmak daha doğru olurdu.
Çünkü giderek artan, yoğunlaşan tekil tepkiler; etkili
olabilmek için artık çoğul-örgütlü tepkilere dönüşüyor.
Insanlar tepkilerini artk kendilerine saklamıyorlar.
Duygularını, düşüncelerini köşenizde ya da TV'de dile
getirdiğinizde, yurdun her köşesinden başlıyor telefon-
lar. Siz de, o duygu ve düşünceleri artık daha yüksek
sesle söyleme gücünü kendinizde buluyorsunuz.
Mektuplar, telefonlar, örgütlenmeler, konferanslar,
açık oturumlar...
Yitirme tehlikesi doğunca, sahip olunan bazı seylerin
değeri daha iyi anlaşılıyor.
Kitleler demokrasiye ve demokrasinin temelini olus-
turan Kemalist kazanımlara sahip çıkıyor. Ve insanın
içinden haykırmak geliyor:
- Sol partileri yönetenler, uyuyor musunuz?!. Toplu-
mun gerisinde kaldığınızm farkında değil misiniz?!. Kit-
lelerin sizin için değil, tersine sizin kitleler için var oldu-
ğunuzu unutuyor musunuz?!.
Unutkanlan tarih affetmez!..
Karar, yarın acıklanacak
AnayasaMahkemesi'ndeıı
by-pa88
9
a tutanakrötarı
•Anayasa Mahkemesi, 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın
anayasaya aykın olduğu gerekçesiyle by-pass
yasasının iptali için açtığı davayla ilgili incelemesini
tamamiayarak oyladı. Anayasa Mahkemesi Başkanı
Özden, karann yann açıklanacağını söyledi.
lantıdan sonra açıklanacağım
bildirdi. Özden, gazetecılerin
sorusu üzerine, karann tuta-
nakla imza altına alınmadan
açıklanmasımn söz konusu
ANKARA (Cumhuriyet.Bû-
rosu) - Anayasa Mahkemesi,
8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın anayasaya aykın ol-
duğu savıyla by-pass yasası-
nın iptali için açtığı dava ile
ilgili olarak 30 mart tarihin-
den bu yana süren incelemesi-
ni dün tamamladı.Dünkü
oturumunda iptali istenen di-
ğer maddeleri de görüşen
Anayasa Mahkemesi'nin 11
üyesi iptal ya da ret yönünde
oylannı kullandıktan sonra
toplantıya son verildi.
Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Yekta Güngör Özden,
toplantıdan sonra, gazetecile-
re yaptığı açıklamada, yasa-
nın bazı maddelerinin iptal,
baa maddelerinin de ret yö-
nünde sonuçlanmasının tuta-
nağa bağlanmasının rahatsız-
lığı nedeniyle ertelendiğini ve
karann yann yapılacak top-
soz
olmadığını beürterek şunlan
söyledi:
"Bu yasal incelemelerin ki-
mi iptalle, kimi retlesonuçlan-
masına karşın tutanağı dü-
zenlenip tamamlanmadan
açıklanmasını sakıncalı bul-
duğumdan, bana ait zorunlu-
luktan ve arkadaşlann imzası-
nı alacağımdan perşembeye
bırakam. Anayasa açıktır, tu-
tanak imzalanıncaya kadar,
mahkemelerde görüş değişe-
bilir. Bakarsınız bir arkadaş
(Ben imzamı atmadım, yanlış
yazmışsınız) diyebilir. İşi gjz-
lemek gibi amaç yok. Biçimsel
koşullann yerine getirilmesi
gerekir. Doğruyu tam söyle-
yebilmek için yapıyoruz
bunu"dedi.