14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21KART1993PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREN DEVAMI 17 GUNCEL (ÜINEYT ARCAYÜREK İBaştarafi 1. Sayfada türlü önlemin alınmasına karşın veraklı bir bekleyiş " var. Başbakan Dernirel. bir terör örgütünün liderinı devlet £jına "muhatap almamaya" kararlı. Ancak bugüne cıem veriyor, isim söylemeden Apo'nun "Neyapacağı- r< 21. günü göreceğiz" diyor. Yani ateşkesten bir gün onrabugün. bu geceNevruzda! Bir yerde, aslında olayın özünde Apo'yu "muhatap al- nayan" Demirel haklı. Zaten devlete, demokrasinin vazgeçilmez parçaları oan bütün sıyasal partilere göre hükümetin bÖyle dav- rsnması gerekiyor. Daha ilk günden PKK ile pazarlığa kjrşı çikan ANAP lideri Mesut Yılmaz, son olarak 'l dam, ancak şartlı olarak silah bırakacağını söylüyor. Şirt öne sürmek, pazarlık yapmak demektir. Hiçbır hü- Kmetin buna yanaşacağtna ihtimal vermiyorum"diye, y^ni vurgulamalaryapıyor. Apoyu "muhatap almanın" koparacağı gürültüleri hisaplayabiliyor musunuz? Bu duyarlı noktada, Demirel bağlayıcı bir cümlesöylü- ycr. Diyor ki: "Biz bu adamı muhatap kabul etsek, Clin- tcn da muhatap alır. Mesele orada." Çok çeşıtlı yorumlara karşın Başbakan, Apo'nun son çstışını daha sade, ama çok kapsamlı bir değerlendir- rTeye oturtuyor. Dediği şu: "Büyuk bir manevra, çok büyük bir manev- n" Demirel, Apo'nun "zamanı da iyi seçtiğini" söyledik- ten sonra manevra nitelemesini açıyor: "Manevra yapıyor; diyecektir ki 'Bakın, el uzattım, Tjrkler kabul etmediler.' Kabul edilse, o zaman eşkıya dmaktan çıkar 'taraf olur. Oysa biz ne diyoruz; ülkemi- zn topraklan, smırları, insanlan tecavüze uğramıştır. Biz buna karşı çıkıyoruz, saldırıyı karşılıyoruz. Hepsi bj." îdeal" Hepsi bu değil. Manevranın ikinci aşaması yavaş ya- vaş varsayım olmaktan çıkıyor. Apo, BBC'nin "Örgüt olarak TC içinde federatif bir çözüm mü istiyorsunuz" sorusuna verdiği karşılıkta, "Bunu bir tartışma zemini olarak değerlendirebiliriz. Kürtler için düşünülecek en uygun çozümlerden birisi federasyon tipi bir uygulama- ya kapıyı açık bırakmaktır" diyor. "Idealini" daha nasıl açıklasın? Ne var ki çarpıcı ol- mak meraklısı basının farkına varmadığı ya da şu sıra farkına varmak istemediği bu gerçeği, Apo "idealini" çok güncel bir deyimi, siyasal çözümün ne olduğunu an- latırken Demirel açıklıyor. "TV'de, radyolarda, okullarda Kürtçe konuşacaklar. Bir süre sonra federasyon ortaya çıkacak. Kürt ve Türk halklarından söz eden anayasa değişikliği gelecek." Kımilerinin dedığı gibi Ankara'daki "şahinlerin" barış yolunu tıkadığını bir an için kabul edelim. Edelim ama; hükümetin sorunu şıp diye bitirivermesini isteyen "ko- laycılar'm isteğine hemen pek çok konuda aleyhimizde olan Avrupa Parlamentosu bile karşı çıkıyor. PKK'yı terör örgütü diye nıteleyen Avrupa Parlamen- tosu nunyetkilileri, "Bir örgütle devlet arasındaki sorun- lann çözümlenmesi Avrupa Parlamentosu 'nun işi değil- dir" diye açıklamalar yaparak olumsuz tavır alıyorlar. Tek taraflı ateşkes dünyürürlüğegirdi.İnşallahsürer. Bugün, Nevruz bayramı. Içtenlikle dileriz ki kansız ge- çer. Yoksa. "herkestetikte.'' HAVA DLRUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA OLAYLARIV ARDINDAKİ GERÇEK I • Baştarafi I. Sayfada ! Ateşkes kolay bir iş değildir, | yaşam biçımini teröre göre ayar- | lamış olanların yukarıdan veri- ı len emre ne kadar uyacaklan ya J da Abdullah Öcalan ın örgütüne | ne kaoar so: geçirebildiği, 20 • marttm 15 nisana kadar yaşa- ! nacak sürede anlaşüacaktır. ! PKK Ideri ateşkesi sağlayabilir- \ se önerilerinin birktvmeti harbi- GREEN&BLUE BAYRAMDA KAPIDAĞ Y A R I M A D A S 1 N D A KJLTÜRVEDOĞA İÇNDEYÜRÜYOR... 24-28 Mart 4 gece 5 gün TP koruklama + ulaşım + reh- berlik I.26O.OOOTL Tel 247 49 98 24013 55 2.5 yaşındaki bebeğe cîcdi, sevecen, yatılı abla arantyor. 272 16 50 yesi olabilir. Ankara'nın bu 25 günü dik- katle değerlendireceğini sanıyo- ruz, kesin karar belki daha sonra verilecektir. Koalisyon hüküme- tinin de muhalefetin dikkaüi de- netimi altında olduğunu anla- mak gerekir; başta anamuhale- fet olmak üzere bütün partilerin gözü iktidarın üzerindedir. Ge- lişmelere göre hükümet, eşkıya ile pazarlık etmekle suçlanabilir ya da kanı durdurmak için eline geçenfırsatı kaçırdığı için eleşti- rilebilir. Çeşitlimanevralaraaçık, kay- pak bir ortamda siyaset yapıl- maktadv. Ancak koalisyon hükümeti, Öcalan'; bu noktaya getirdiğini ve PKK liderinin leslim bayrağı çektiğini söyleyebilir. Gerçekten de son dönemde PKK, Batı'da terör örgütü olarak ilan edilmiş- tir, Suriye'de sıkıştırümıştır ve Silahlı Kuvvetlerünt, Kuzev Irak 'ta teröristlere ağır bir darbe vurmuştur. Yine de Öcalan ın tek taraflı olarak ilan ettiği ateşkesin ne öl- çüde gerçekleşeceği, bundan sonraki değerlendirmeleri büyük çapta etkileyecek bir testtir. Dileriz ki Nevruz Bayramı ba- rış içinde kan dökülmeden yaşa- nır, halkın yüzü biraz güler, Anadolu'da kan dökmek isie- yenlerin yüzleri biraz kararır. Tüm İstanbul Halkını Kadın Kuruiuşlarını Demokratik KltJe Orgûtlerinl -AİKLİK ŞEHİTLERİ ANISINA Yürüyüş ve mitingine katılmaya çağırıyoruz. 10 NİSAN 1993 CUMARTESİ SAAT 14.00 YER:ÇAĞLAYAN-ŞİŞLİ günû v» » aut IU0-HJD • XB n 7» no'y» > • m M B. Aç b*nn GİHİŞİMCİ KUflUL ADIMA PROF.DR.TÛRKAN SAYLAN Meteorolojı Genel Mûdürluğu'nden alınan bılgıye gore yurdun ku- zey ve doğu kesırmer çc* bulutlu. Marmara nın doğusu Karadenız, lc Anadolu nun kuzey ve doğusu, Akdenız ile Doğu ve Gutıeydoğu Anadolu bolgeıerı yağmurlu dığer yerler parçalı ve az bulutlu geçe- cek Hava sıcaklığı değışmeyecek Ruzgar kuzey ve balı yonlerden hafıf, ara sıra orta kuvvette esecek Van Go u nde hava çok bulutlu veyağmuriugeçecek Ruzgar kuzey vebatı yonlerden orta kuvvette esecek Ka-s Kcnva Sarrsun Trabzon Zonçudak j Yağmurlu Bulutlu Sıslı Guneşlı Karlı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, milletvekiUeri İsmail Cem, zi ziyaret ederek Genel Yaym Yönetmenimiz Özgen Acar, Genel İrfan Gûrpınar, MYK üyesi Kemal Anadol. İstanbul İl Başkanı Ya\ın Koordinatöriimüz Hikmet Çetlnkaya ve Yönetim Kumlu Haluk LTman, D Başkan \ ardımctsı CemalSeymenleeazetemi- üyesi Atilla Coşkun ik görüştü.(Fotoğraf: EMİNE ALGAN) Baykal: Kürt sorunuApo olayı değil Haber Merkezi -CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Güney- doğu sorununun, hükümetin uyguladığı politikanın doğal sonucu olduğunu öne sürdü. Baykal, Kürt meselesine sadece 'Apo olayf olarak değil. bölge- de yaşayan insanlar çerçevesin- de bakmak gerektiğinı vurgula- dı. Gazetemizi ziyaret eden De- niz Baykal, AbduUah Öcalan'ın açıklamalan ve Kürt sorununa ilişkin sorulanmızı yanıtladı. Hükümetin Güneydoğu politi- kasını eleştıren Baykal, bölge- deki sessizliği "zorla sağlanmış bir sükûnet" olarak değerlen- dirdi. Terörün lokalıze edılerek toplumun dışına atılması ge- rektiğini ifade eden Baykal, "Oysa bugün terörü topluma vayan bir strateji var" dedi. Bölgede yaşavan insanlann bü- > ük bir kısmınm. sorunun çö- zümünü demokratik yollarda görmeye dev am ettiğine dıkkat çeken Baykal şövlede\am etti: "Bu potansıyel varken. terö- rü yenmek için oradaki insanla- n kullanamıyoruz. Amerika'- dan Rambo tıplen gelecek, bizım için güvenliği sağlayacak. Bu modelle güvenlık sağlana- mıyor." Güneydoğu ve Kürt sorunu- insan Hakları Komisyonu Nazııniçin Meclis'e başvuru na. bölgedeki insanlar düşünül- meden sadece "Apo meselesf olarak bakılmasırun yanhş ol- duğunu vurgulayan Baykal. konunun özünün gözden kaçı- nldığını ileri sürdü. Baykal, "Mesele Apo değil. orada yaşa- yan insanlann meselesidir. Ola- sa Apo diye bakmamak lazım. oraya getirmemek lazım Ora- da yerel otonte kalmadı. Dışa- nda otorite Apo oldu. İçeride O'nun temsilcılennin parla- mentoya gelmesi için bıldiğımiz çeşitli nedenlerle katkı sağlandı. Bölgede >erel liderliğın ortaya çıkmasını sağlayacak politika- lara ihtiyaç var" diye konuştu. Baykal, "Bugün başbakan siz olsaydınız, Apo'nun açıkla- malan karşısında ne yapardı- nız?" şeklindeki sorumuza, "Bu, izlenen politikanın sonu- cudur. Biz iktidarda olsaydık bölgedeki olağanüstü hali kal- dınr. sorunu özünde gözecek politikalar uygulardık. Bu du- rumda olaylar farklı olurdu. Apo'nun görüşü de, açıklama- lan da farklı olurdu" karşılığını verdi. Terör boyutuna karşı 'etkin, doğru ve kararlf politikalar üretilmesi gerektiği üzerinde duran Baykal, ilk adım olarak işsizliği önleyecek çeşitli yatı- nmların gerçekleştirilebileceği- ni belirtti. Şeytan Ayetleri için ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Ünlü ozan Nazım Hik- met'in, vatandaşlık hakkının geri verilmesi için TBMM İn- san Haklan İnceleme Komis- yonu'na başvuruldu. SHP Er- zincan Milletvekili Ali İbrahim Tutü, komisyona verdiği baş- vuru dilekçesinde, Türkiye'nın özgürleşmesini istemeyenler ta- rafından dvşlanan Nazım Hik- met'in. vatandaşlık hakkını elinden alan karann kaldınl- masının bir insanlık görevi ol- duğunu vurguladı. Insan Haklan İnceleme Ko- misyonu üyesi ŞHP Erzincan Milletvekili Ali İbrahim Tutu, Nazım Hikmet"e 42 yıl önce alı- nan bir bakanlar kurulu kara- nyla elinden alınan vatandaşlık hakkının geri verilmesi için ko- misyonda görüşme açılmasını istedi. Vatandaşlık hakkının doğuştan elde edilen ve kişinin kendi isteği dışında değiştirile- meyen bir hak olduğunu belir- ten Tutu, Türkiye'de yaşanan olağanüstü dönemlerde insan- lann istemi dışında bu haklannı yitirdiklerini sövledi. Nazım Hikmet"ın. ülkesinde gördüğü baskı ve cezalandınlmalar so- nucu, yurtdışında yaşamak zo- runda kaldığını vurgulayan Tutu. dilekçesinde şu görüşlere yer verdi: "Nazım Hikmet'in ne övül- meye. ne tanıtılmava. ne de yü- celtilmeye ihtivacı yoktur. Na- zım bir ozan olarak yalnız kendi yazgısını aşmakla kalma- mış. evrenselleşerek ülkesinin onurunu da üstlenmiş bir oza- nımızdır. İnsarun insana kullu- ğunu kaldırmak gıbi yüce bir ereğin öncülüğünü yapmıştır. Nazım'ın tutukluluğunun yıl- larca sürdürüldüğü utanç vena bir gerçektir. İnsan haklanna, demokrasiye ve çağımız anlayı- şına ters düşen bu çelişkinin or- tadan kaldınlması için. Nazım Hikmet'in vatandaşlık hakkı- nın geri verilmesi gerekir. Ülke- sinden uzak kaldığı yıllarda, vatan özlemi çeken bir şiirinde de "beni Anadolu'da bir çına al- tına gömün' vasiyeti bulunan ünlü ozanımızın bu isteğinin ye- rine getirilmesi bir insanlık gö- revidir." Yurttaşlık hakkı kampanyası Na%uniçüı20binünza Kültür Servisi - Nazım Hik- met Kültür ve Sanat Vakfı'nın "Nazım'a Türk yurttaşlığına ge- ri verilmesi' içın açtığı imza kampanyasına yoğun katılım sürerken. yaklaşık onbeş günde imza sayısı 20 bine ulaştı. Kampanyaya yenı katılanlar arasında Devlet Bakanı Tür- kan Akyol, Prof.Dr.Halet Çambel. Nail Çakırhan. Eğit- Der Genel Başkanı ve SHP Ge- nel Sekreter Yardımcısı Musta- fa Gazalcı. CHP Parü Meclisi Üyesi eski milletvekilleri Birgen Keleş ve Kemal Anadol, CHP Kadın Kollan_ Genel Başkanı Jale Candan. İmar İskan eski bakanı belahattın Babüroğlu, DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu, DİSK Genel Sekre- teri Süleyman-Çelebi,..DİSK Başkan vekili İ.Hakkı Önal ve yönetim kurulu üyeleri Hulusi Karlı, Kemal Daysal. Ömer Çiftçi ve Rıza Güven, TYS Baş- kanı Oktay Akbal, Demirtaş Ceyhun, Tahir Özçelik, Hasan Kıyafet, Zihni Anadol, Lütfı Kaleli, Melisa Gürpınar. Onur Yurdatapan ve Hüseyin Alem- dar, Kemal Sülker. Prof.Dr. Mina Urean. Handan Selçuk, Prof.Dr.Cahit Tanyol, Fethiye Tanvol. Prof.Dr.Berna Moran, Prof.Dr. Tatıana Moran. Na- zim Antel, Mahmut Dıkerdem, piyarust Leyla Pamir, Mimarlar Odası istanbul Şube Başkanı Oktay Ekinci. Erdal Öz, Özde- mir İnce. Zeki Ökten. Mehmet Gündüz, Zeynep Tül. Selçuk Yula. Zerrin Doğan, Oya De- mirtürk. Emekli Hakim Şule Devecioğlu, TOBAV İstanbul Temsilcısi Rıza Şahın. Erme- nek Belediye Başkanı Halil Akbulut. Torbalı Belediye Baş- kanı Ertan Ünver, Prof. Dr. Bel- kıs Ozdoğan, Ümıt Kıvanç, Fatih Özgüven, Nihat Tuna. Zeki Sanhan, Bertan Onaran, Sevıl Onaran, Muzaffer İzgü yer alıyor. Bu arada kampanyaya toplu imzalar da sürüyor: Ermenek Karaman. Tarsus Yenice, İs- kenderun. Karadeniz Ereğlısı. Susurluk. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesı Öğrenalen. CHP Kurultayı. Bandırma Ozan Sanatevı. Lokman He- kim Sağlık Vakfı çalışanlan. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Ş.ubesi. 68'liler Vakfı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri. Kars Kafkas Üni- versitesi. Pır Sultan Abdal Der- gisi Elazığ temsılciliğı. • Baştarafi I. Sayfada ha çok "sorumluluk" göster- meyeçağırdı. "Şeytan Ayetleri" kitabının Türkiye'de yayımlanmasının "Salman Rüşduyüsavunmak " amacıyla değil. kıtaba karşı ko- nan yasaklarla savaşmak ama- ayla çok gereklı olduğunu be- lirten Azız Nesin. dört yıldır Türkiye Yazarlar Sendikası'nın gündemine getirdiğı bu konuy- la ilgili uzun bir süre karar alın- maması sonucu. "Bu işi yapa- caksanız yapın ya da yapmıyo- ruz deyın. Zaten öldüreceklerse hepimizi öldürecek değiller. ben ölümden korkuyorum ama bu işi de yapmak zorundayım" dedi. Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Demirtaş Cey- hun ise. konuyla ilgili olarak "Bu kitabın basılması tehlikeli bir iştir. Türkiye Yazarlar Sen- dikası'na bir zarar getirecekse, karşıyım" dedi. Çeşitli yazarla- nn da "Salman Rüşdü ile uğra- şacağımıza kitaplan yasakla- nan. hapis yatan. öldürülen kendi yazarlanmızı savunalım" sözleri üzerine Aziz Nesin. "Bi- zim aydın olarak görevimiz nedir? Olayı çarpıtıyorlar... Ben Salman Rüşdü'yü savunmuyo- rum, kitaba konan yasakla uğ- raşıyorum, Türkiye'de bugün din bağnazhğı yüzünden geli- nen nokta yüzünden uğraşıyo- rum. Söz konusu kurultay, bu- gün gerçekleştırilen genel ku- rulda bir karara bağlandığı için Türkiye Yazarlar Sendikasf nın yeni yönetim kurulu da bunu uygulamak durumundadır. •Şeytan Ayetlen' konusunun ne olacağı da Kültür Bakanhğı yetkililerini de çağıracağımız o Yeltsin'den si • Baştarafi 1. Sayfada Yeltsın konuşmasında, Rus- ya Silahlı Kuvvetlen Başkomu- taru olarak. savunma bakanın- dan, ordunun siyasi hiçbir eyieme kanşmaması için gerekli önlemlerin alınmasını istediğini açıkladı. Rusya Devlet Başkanı "özel rejim" süresince Rusya'nın özerk bölge ve cumhuriyetlerini bir araya getiren federasyon sözleşmesinin yürürlükte kal- maya devam edeceğini. aynca Rusya'nın tüm uluslararası yü- kümlülüklenne bağlı kalacağı- nı bildirdi. Halkın kendisine gösterdiği güvene teşekkür eden Yeltsin, özel rejimin devamı süresince geçerli olacak özel kararname- ler de imzaladığını belirterek, bunlann ekonominin işleyişi- nin devamını. temel hak ve öz- gürlükleri. basın özgürlüğünü ve halkın temel ihtıyaçlannın karşılanmasını güvence altına aldığını belirtti Rusya Devlet Başkan Yar- kurultayda bellı olacakür" şek- linde konuştu. ~ SağlarMan vaatler Genel kurulda konuşan Kül- tür Bakanı Fikri Sağlar. Tür- kiye'de okuma alışkanlığının yeterli olmamasını yasakçı zih- niyetler ve eğitim sistemındeki kısıtlamalara bağladı. Bakan Sağlar. yazarlann ve sanatçıla- nn toplumun belkemiğini oluş- lurduğunu, bu nedenle onlann içinde bulunduklan sorunlan çözmeyi zorunluluk olarak gör- düklerini kaydetti. Temel soru- nun okuma alışkanlığının yete- rince gelişmemesi olduğuna işaret eden Sağlar. bu alışkanlı- ğını yaygınlaştırmak için kü- tüphanelere kitap alımlannı hızlandırdıklannı ve yaklaşık 12 milyar lira ödeyerek 600 bin kitap satın aldıklannı anlattı. Bakan Fikri Sağlar, tüm sa- natçılan devletin teşvik politi- kasının kapsamı içinde değer- lendirdiklerini. temel gereksin- melerini karşıyabilmeleri için sanatçılara yüzde 10 faizle 'teş- vik kredisf vereceklerini bildir- di. Türkiye Yazarlar Sendikası'- nın genel kuruluna katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Türkiye'de kültür yaşamına ilişkin kararlarda res- mi ideolojinin etkin olduğunu belirtti. Baykal. bütün ders ki- taplan ile eğitim programlan- nın bu kunıluşlar tarafından hazırlandığını ifade ederek, "Ders kitaplannın nasıl haar- lanacağı, kimlenn ele ahnacağı büyük önem taşıyor. Bir top- lum geleceğe neyi aktarmak is- • tiyor, bu önemli" dedi. dımcısı Aleksandra Rutskoy, Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in dün akşam halka açıkladığı "özel rejim" ve 25 nisandaki halk oylamasına ilişkin karar- namelerin anayasaya aykın ol- duğunu söyledi. Rusya Parlamentosu Baş- kanlık Divanı, Yüksek Sovyet'i bugün olağanüstü toplantıya çağırdı. ABD ve İngiltere'den destek ABD yönetimi. Rusya Dev- let Başkanı Boris Yeltsin'in ge- lecek ay bir halkoylaması yapıl- masını kararlaştırarak ülkede "özel durum" ilan etmesinin ar- dından yaptığı açıklamada, "Başkan Yeltsin'ı ve reform sü- recını desteklediğini" bildirdi. Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanhğı tarafından yapılan açıklamada da "Rus hükümeti- nin demokrasi ve insan haklan- na sadakatini sürdürmesinin memnunlukla karşılandığı" be- lırtildi. GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Nâzımın mezarına serpince de kıyametler kopartılmıştı. Ey koca Deli Vedat... Güle gülei NÂZIM HİKMET'İN EVİ (13.1.1990) Ünlü Türk şairi Nzım Hikmet, uzun yıllar Türkiye'de ha- pıs yattıktan sonra Sovyetler Birliği'ne gitmiş ve yaşamı- nın on üç yılını Moskova'da geçirmiştir. Bu büyük şairin Türkiye'de hangi cenderelerden geçti- ğinı anlayabilmek için avukat Atilla Coşkun'un "Siyasal Yaşamından Kesitlerle Nazım'ın Davaları" kitabını oku- mak yeter. KitaptaNâzımınnegibisuçlarlayargılandığıbelgeler- leaçıklanıyor. Nazım Hikmet'in son günlerine kadar uzun yıllar yaşa- dığı bu apartman dairesinin kapısında Nâzımın bu evde yaşadığını anlatan bir plaket asılmıştı. Nâzım Hikmet, ölümüne yakın yazdığı "CenazeMera- simim" adlı şiirinde şu duygularını dile getirir: "Bizim avludan mı kalkacak cenazem I nasıl indire- ceksiniz beni üçüncü kattan? I Asansöre sığmaz tabut I merdivenlerse daracık. Belki avluda diz boyu güven ve güvercinler olacak I Belki kar yağacak çocuk çığlıkları ile dolu I Belki ıslak asfaltıyla yağmur I Ve avluda çöp bidonlan duracak her zamanki gibi. Kamyona, yerli gelenekle, yüzuk açık yükleneceksem ı Bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden; uğurdur I Bando da gelse de gelmese de çocuklar gelecek yanıma I Meraklıdır ölulere çocuklar. Bakacak ardımdan muttak penceremiz, balkonumuz- dan geçirecek beni çamaşırlarıyla I Ben bu avluda bahti- yar yaşadım bilemediğiniz kadar I Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinıze..." Türkiye Yazarlar Sendikası, Nâzım Hikme'in Mos- kova'dakı evinin müze yapılması için Gorbaçov'a başvu- ruyor. Nâzımın evi müze olmalıdır. Ama Nazım'ın mezarı Türkiye'ye getirilmeli ve "Anadolu'da bir köy mezarlığı- na gömün beni I Ve de uyanna gelirse I Tepemde bir de çınar olursa I Taş maş istemez hani" şiirindeki vasiyeti yerinegetirilmelidir Nâzım, bu yurdun şairidir Nâzım, Kuvayi Milliye şairi- dir, Nâzım, Türk dilinin şairidir; bu ülkenin aydını, bu ül- kenin insanıdır. Nâzımın dediği gibi "Türküler söylendikçe Türk diliyle I Seni seviyorum gülüm dendikçe Türk diliyle I Türk diliy- le gülünüp I Turk diliyle ağıtlar yakıldıkça"Uâz\m Hikmet yaşayacak. Nâzım'ı mahkûm edenler unutulacak, ama Nâzım hep yaşayacak. Nâzım Hikmet'in mezarı yurdumuza ne zaman getirile- cek? Bu düşmanlık. bu bağnazlık, bu kın ne zaman bite- cek? Los Angeles Times: Âpo güç durumdaDış Haberler Servisi - ABD' de U>s Angeles Times gazete- sinde çıkan bir haber vorumda, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ateşkes önerisini Türkiye'de az da ojsa banş umudu doğurdu- g»; Öcalan'ın gerek Türk ordu- sundan yedıği darbeler, gerekse Suriye'nin tavnnı sertleştirmesi nedeni ile güç durumda bulun- duğu belirtildi. Hugh Pope tarafından İstan- bul'dan gönderilen haber- yo- rum özetle şöyle: "Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel, Öcalan'ın masaya oturma öne- risini geri çevirdi. ama Kürtler'e bir jest yapma yolunu da kapa- madı. Son bir yılda savaş, öca- lan için kötü gitti. Özellikle bir zamanlar Öcalan'ın en büyük destekçisi olan Suriye'nin artık ABD ve Türkiye'nin sorumlu ortağı olarak göruimek ısteme- si, Öcalan'ı güç durumda bırak- tı. Nitekim Şam hükümeti, eylülde Öcalan'ı, Bekaa'daki kampını kapamak zorunda bı- raktı ve hareketlerine kısınü getırdi. „ > v Türkiye de ekim ayında saV dınya geçerek PKK gerillalan- nı Kuzey Irak'takı kamplannı terk etmeye zorlardı. 10 gün önce İran uçaklan Kuzey Irak'taki Kürt üslerini bombalayınca ABD Dışişleri Bakanhğı, Tahran'ı uyararak "uçuşa yasak bölgenin ihlal edildiğini" bildirdi. Ama Türk uçaklan ekim ayında Kuzey Irak'taki PKK üslenni bombaladığında Batı, Türkiye'ye destek olarak sesini çıkarmadı. Türkiye'ye kredi uyarısı • Baştarafi 1. Sayfada çeşiüienerjisant- rallannı kapsayan proje dernetinin finansmanının sağlanrnasının güç olacağı belirtiliyor. Soruüarkronikkşebflir Dev tet Planlama Teşkilatı'ndan (DPT) üst düzey bir yetkilı, Cum- huriyet'e konu hakkinda bilgi ve- rirken, şu görüşfcri dile getirdi: "Ekonominin kronik sorunlan mahım. Enflasyon. bütce açıklan. KİT darboğazı, bu konularda iyi- teşrne yok. Kamunun finansman açüdan hiçbir hareket sahaa h- rakmayacak ölçüde sürüyor. Son bir yû itibanyla dış borç stokunda- ki amş 10 mılyar dolar. Bunun bir kısmı kurlardaki değjşmelerden- dir, ama dış borçlanmaya büyük ölçüde iç finansman kaygılan ûe başvurulduğu ortada. Bütün bu sorunlann yaşandığı ekonomide, sorunlann çözümüne yöneKk bir program da ufukta görünmüyor. Bu durum dışfinansçevreleri tara- findan da dikkatle izleniyor tabii. Türkiye'ye şu anda verihniş olan BBB puanının düşürülmesi ihti- malinden söz ediliyor. Hatta bu sinyaDer dış piyasaİarda Türkiye'- ye üeülmiş durumda. Türkiye'nin Japon (Samurai Bond) piyasala- nndan son yapüğı 1 milyar dolar düzeyindeki borçlanma öncesinde Japonlar Tevfik Alûnok'a, (HDTM Eski Müsteşan) "Bir da- ha böyle bir imkan kullandırama- yız" mesajını açıkça verditer. Aynı yeıkili, Türkıye'nin BBB puanının gerisine düşmesi halinde "kritik kuşak" diye adlandınlan gruba gıreceğini ve bu durumda dış finansman temininde güçîük- lerle karşılaşabileceğini belirterek şöyle devam etu: 'Tabiı imkanlann sıfirlanması diye bir durum anlaşılmasın ama dış piyasalardan kaynak teminin- de dvantajlı olmak başka. tüm avantajlardan sıyTilmış olarak bu piyasalara çıkmak başka. Böyle durumlarda aldığını/ kredinin as- tan yüzünden pahalıya gelir. Nite- kim şu arada , Birecik santralinin yap-işlet-devret modiline dayalı kredi müzakereleri bu yüzden t- kanmış durumda. Çözjknnerede? DPT Müsteşan İlhan Keski ta- rafından "Türkiye 3 yıllık bir prog- ram başlatmah" diye dile getiriten görüşlerin Başbakan Demirel'e de iletilmekte olduğu kaydedıüyor. Ekonomi bürokrasisinin tepe nok- talanndaki yetkıliler şöylediyorlar "Şu anda kum saatindeki kum tanecikleri hızla aşağı düşmekte. Geçen 1 yd maalesef iyı değerlendi- rilemedi, ekonomi yönetimindeki çekişmelerin çok etkifi olduğu bir betirsizlik ortamında addi önlem- ler ahnamadı. KİTTer "özelleştirile- cek' diy^ başıboş bırakıldı, tepkikr karşısında vergi tasansı geciktirikli (ancak 1994 kazanç^anna uygula- nabikcek) Kamu açıklanna fren getirüemedi. Yani tren kaçmak üzere. Eğer samimi bir yaklaşımla ciddi bir program ortaya koya- mazsak riske gireriz. ama son söz tabıi ki başbakanda. lsterse bugun radikal bir dönüş yapar ve kum saatini ters çevirebilır." BAŞSAĞLIĞI Değerli çalışma arkadaşımız, Dr. NURSEL CANB AY'ı 20.3.1993'tekaybettik. Tüm sevenlerinin başı sağolsun. ŞİŞLİ ETFAL HASTANESİ ACİL SERVİS DOKTORLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear