25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12MART1993CUMA 14 HABERLER Türk dilinin büyük şairi Nâzım vatandaşkktan çıkanlmasına şiirle yanıt verir: Nâznıı vataıılıahıliğuıe clevaııı ecliyorlıalâ BEHZATŞAHİN Ansiklopedilerde. "Ran, Nâ- am Hikmet: Dünyaca ünlü Türk şairi." T.C. yasalanna gö- rc, "Vatan haini." Bakanlar karar vermış. Cumhurbaşkanı da onaylamı^- tı. Kendisi de yıllar sonra -1962"de- kabul ve iüraf etti "Vatan haini" olduğunu: "Nâzım Hikmet vatan hain- lığine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyaüzminın ya- n sömürgesiyiz, dedi Hikmet./ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." < Bir Anka- ra gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykı- ran puntolarla,, bir Ankara gazetesinde. fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un./ 66 san- timetre karede gülüyor, ağzı kulaklannda, Amerikan amira- li,' Amerika bütçemize 120 mil- yon lira hibe etti. 120 milyon lira./ "Amerikan emperyaliz- minin yan sömürgesiyiz dedi Hikmet' Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."/ Evet, vatan hainiyim. siz vatan- perverseniz, siz yurtseverseniz ben yurt hainiyim, vatan haini- yim./ Vatan çiftüklerinizse,/ kasalannızın ve çek detterlen- nizin içindekilerse vatan,/ va- tan, şose boylannda gebermek- se açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıv- ranmaksa yazın,/ fabrikalan- nızda al kanımızı içmekse va- tan,/ vatan tırnaklanysa ağala- nnızın,/ vatan. mızraklı ilmü- halse. vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlannızsa vatan,/ vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası. Amerikan Yıllarca hapishanelerde haksız yere vatan Nâzm Hikmet unutulmaz şiirlerini dört duvar arasında yazmıştı. donanması topuysa,' vatan, kurtulmamaksa kokmuş ka- ranlığınızdan, ben vatan haini- yim./ Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:/ Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Bakanlar Kurulu karannı öğrenen Nâzım Hikmet, tepki- sini bir dostuna şöyle anlatıyor- du: "Türkiye Cumhuriyeti va- tandaşlığından, hey gidi dünya, çıkanlmışım. Beni Türklükten, halkımın evladı olmaktan. mil- letime ölümsüz bağb bulun- maktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz. ayıramaz." Övünç duyduğu halkının ev- latlığından "İskat" yoluyla kopanlmak istenen Nâzım Hikmet'in, şiirleri de kendı dı- lınde yasaktı. Bakanlar Kurulu üyelerinin. Nâzım Hikmet'in şi- irlerini kendı dilinde okuyup anlamak isteyenlerin Türkçe öğrenme çabalanndan haberi varmıydı? Eşi Vera Tulyakova, ozan öldükten sonra mezannın otlannı temizleyen kızla ilgili anısını. Nâzım Hikmet'e şöyle anlatıyon "(••) Şair ve insan olarak sana sevgi ve hayranlığmı, seninle ta- nışmış bile olmayan annesi aşı- lamış ona. Bütün kitaplann, bütün şiırlenn. bütün yaalann varmış evlerinde. Bir akraba gi- bi yaşıyorsun evlerinde onlann. Ölümün bu ailenin yaşamını al- tüst etmiş; "Eğer tıbbın gücü Nâzım gibi insanlan kurtarma- ya yetmiyorsa, doktor olmarun bir anlamı yok' demiş annesine Mila ve üçüncü sınıftan, parlak bir öğrenci olduğu Tıp Ensti- tüsü'nü bırakrnış... Moskova'- da senin, kendisi gibi okurlan- nın çok olduğunu, tüm kız arkadaşlannın senin şiirine çok ciddi olarak gönül verdiklerini ve birçoğunun Türkçe öğren- mekte olduklannı söyledi..." Mila ve arkadaşlan öğren- dikleri Türkçeyle. Bakanlar Kurulu karannı okusalar an- larlar mı? Anlamlandırabilirler mi? Nâzım Hikmet'in vatan sev- gisini önieyebılir miydi Bakan- lar Kurulu? Her yıl Varna'dan, Türkiye kıyılannı özlemle sey- retmesini önleyebilir miydi? Ya lambalı radyosunu güçlendirip Türkiye'den sesler duymasını? 'Nâzım usulcacık okşar vapuru../ Bir fotoğraf; Nâzım Hikmet divana uzanmış, başucunda lambalı radyo. Fotoğraf ses vermiyor; belki de radyoda. "Yurttan Sesler" korosu türkü- ler söylüyor. Nâzım Hikmet yine Varna'- da. yıl 1957. Memleketinin kıyı- lannı seyrediyor. Boğaz'a doğ- ru gıdcn bır "Vapur"u anlatı- yor: "(..)Bir vapur geçer Varna önünden,/ uy Kaıaderuz'in gü- müş telleri,/ bir vapur geçer Boğaz'a doğru,ı Nâzım usulca- cık okşar vapuru, yanar elle- ri..." 12 Şubat 1%2. Kral Faruk'- un sarayında Asya- Afrika Ya- zarlan Konferansı. Salon tık- lım tıklım. Kurultay başkanlık divanı seçimi öncesi Çin delege- si de Türkiye Cumhuriyeti Ba- kanlar Kurulu karan doğrultu- sunda iddiada bulunuyor: "Şimdi, burada bulunan bir yazann oy hakkından yoksun kılınmasını ıstiyoruz. Kendisi burada Türkiye edebiyatının temsiltisi olarak bulunuyor. Nâzım Hikmet'ten söz ediyo- rum. Türkiye pasaportu taşı- mayan, buraya Moskova'nın pasaportuyla gelen bir kimse nasıl Türkiye edebiyatının elçisi olabilir? Kendisinin delegelik- ten çıkanlmasmı isü'yoruz." Salona çöken derin sessizli- ğin arasından Nâzım Hikmet, ağır adımlarla kürsüye çıktı. Bir süre delegeleri süzdü. "Sanıyo- rum ki, Asya- Afrika Yazarlan Kurultayı'nda Türkiye'yi tem- sil etmek hakkma sahibim, çün- kü kendi halkının dilinde yazan bir yazar ülkesinin edebiyaünı temsil etmek hakkına sahiptir." Konuşmasını bir süre daha sür- düren Nâzım Hikmet, daha sonra delegelerden kendisinin oy hakkından yoksun bırakıl- mamasının dışında, üstelik baş- kanlık divanına da seçilmesini istedi. Neredeyse bütün eller havadaydı. Devletin yurttaşlık- tan çıkardığı Nâzım Hikmet. Türkiye'yi. hem de başkanlık divarunda temsil etti. SÜRECEK Sendikalar: Polis devleti uygulaması 1 Mayıs'ı 103 yıldır 129 • Baştarafi I. Sayfada Taksım Meydanı'nda kutla- ma yapmak için ilk önce Hak- İş Konfederasyonu İstanbul Valiliği'ne başvuruda bulundu. DJSK Yönetım Kurulu ; le Türk-İş de. Taksim Meyda.ıı için başvuruda bulunma karan aldı. 1 Mayıs'ın çalışanlar bayra- mı olarak kutlanmasına ilişkin yasa önerisinin TBMM'de DYP, ANAP ve RFli milletve- kjlleri tarafından reddedihnesi- nj Türk-İs. Ğenel Başkanı Bay- rJunTWefaf,' :< *Demelt kî, emek- çı'lere saygılan yokmuş. Saygı- lan olsa, emek bayramı olarak kabul ederler. Amaç, birlik bü- tünlüktür. 1 Mayısın Taksim'- de kutlanmasını, Diyarbakır'- da yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında kararlaştırdık. 2 gün önce de. yönetim kurulun- da da karar aldık. Kutlayaca- ğız. Bir zamanlar 1 Mayıs'a 'komünist bayramf diyenler. demokrasinin kurallanna alışa- caklardır" diye değerlendirdi. Meral. 1 Maşıs'ın Taksim'de kutlanmasına ilişkin yasal dü- zenlemelen araştırdıklannı da belirterek, "Taksim'le ilgili ka- nun inceleniyor. Hak-lş Genel Başkanı Necati Çelik de. parlamentoda alınan karara. "Üzüldük. Yanlış bir karar. Hani dünyayla hareket ediyordu. Yavru vatan Kıbns'- ta da 1 Mayıs kutlanıyor. Mol- blar diye adlandırdıklan tran'- da bile kutlanıyor. Irarfm mollalanndan bile geriler de- mek ki. İzahı yok. Demokratik- leşme iddiasında olan iktidann böyle bir karan alması, gerçek yüzlerini ortaya çıkanyor. Polis devleti" diye tepki gösterdi. Çe- lik, 1 Mayıs'ı Taksim Mey- danı'nda kutlamak için 8 mart- ta İstanbul Valiliği'ne başvur- duklannı, ancak henüz bir yanıt alamadıklannı da kayde- derek, "Biz, kendimizc düşeni yaptık. Başvuru için vakit önemli. Laf ürcterek vakit öl- düremeyiz" dedi. Çelik, neden diğer işçi konfederasyonlan\ la birlikte hareket etmediklerini de, "Biz. geçen 1 Mayıs'tan ön- ce demokratikleşme başta ol- mak üzere. iş güvencesi, işsizlik sigortası. kaybedilmiş haklann geri kazanılması gibi temel ko- nularda müşterek hareket etme karan alrruştık. Ama 1 Mayıs'- tan sonra, bir arpa boyu yol gidemedik. Birlikte hareket. bence fantezi. Biz, yola düştük, Kim ne yaparsa yapsın. Biz. kendimize düşeni yaptık" diye açıkladı. Çelik. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasas'n- da getirilen sınırlamanın kal- dınlmasını da ısteyerek, Başba- kan ve Cumhurbaşkanı'nı da Taksim'deki eıkinliklenne ka- tılmaya çağırdı. Baştarafi 1. Sayfada ise Bahar Bayramı ılanedildi. 1 Mayıs, Bahar Bayramı olarak 1981'e kadar resmi tatil günü oldu. Milli Güvenlik Ku- rulu karanyla 198 ] "de 1 Mayıs resmi tatil günü olmaktan çı- kartıldı. Doğumu 103 yıl öncesine da- yanan 1 Mayıs dünyanın 129 ülkesinde kutlanıyor. 1 Mayıs'- ın bayram olarak kutlandığı ülkeler şunlar: Angola. Andorra, Arjantin. Arnavutluk, Öangladeş, Al- manya. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT dışında kalan Gürcistan, Azerbeycan. Mol- dova, Litvanya. Estonya. Le- tonya), Belçika. Benin, Beruda, Boliv^ya, Brezilya. Bulgaristan. Burkina Faso, Burma, Burun- di. Cezayir, Cibutı. Çad. Çek Cumhuriyeti, Çin. El Salvador. Ekvator. Ekvator Ginesi. Eti- yopya, Fas, Fildişi Sahili. Fili- pinler, Fillandiya, Fransız Guyanası, Fransa, Gana, Gine. Gibraltor. Granada, Guado- lup, Guatemala, Güney Kıbns. Haiti. Hindistan. Hollanda An- tilleri. Honduras, Irak. İran. jsveç. İsviçre, İspanya, İtalya, İzlanda. Kamerun. Kenya, Kongo. Kolombiya, Komor Adası, Kuzey ICıbns Türk Cumhuriyeti. Kuzey Kore, Kü- ba, Laos, Lıechtenstein. Lüb- nan, Lüksemburg, Macaristan, Martinik, Mali, Malezya, Mal- ta, Madagaskar, Makao. Mau- ritus, Meksika, Mıstr, Merkezi Afrika, MoğoÛstan. Monako, Mozambik, Nikaragua, Nijer, Nijerya, Norveç, Pakistan. İşçi Bayramı'nm farklı tarih- lerde kutlandığı ülkeler de şun- lar: Amerika Birleşik Devletle- n. Bahama Adalan, Avustral- ya. Guam, Jamaika. İngiltere, Porto Riko. Trinidad. Yeni Ze- landa. Galeri • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 OZKAN SUN Gravür Sergisi 9 Mart-9 Nisan Destek Reasürans SanatGalerisi Abdı ^>elcçi Cad No 75 Maçka 231 28 32-36 MIHMCTÇEIMR Resâm Sergisi 18 Şubat • 16 Mart'93 GALERİ Bfe DBALDEM Vaitkona^ı Cad Akfcavah So« No 22 3 S0200 N:sin\»y İSTANBUL lel II ı 232 40 81 Jörg Reme Resim Sergisi 13M3Tt-1 Nısan 1993 Y A P I K R E D I KÂZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİ is'ıklSI Caddesi-Beyoöiu Faruk Kaşıkçı Resim Sergisi 9 Mart-1 Nıan 1993 Y A P I K R E D İ B E Y O Ğ L U SANAT GALERİSİ istıklâ! Caddesı-Beyogiu Canan ••ylcal''s'onbuF S*llm •lrs«l Gr«r>ob'» Ayy« Crh M«n 'lıtonbuI Sarhat Rlrac Jıfonbuf John Lflthan londro FOıutı Onur//ıfanbwi Oı«an/Pa'>! lımall iaray londro 10SANATÇM0İŞ:D 2Hkl«1W lkl >t23 Ür31 MERHABA SAIMT CAURİSİ NEVİN ÇOKAY RUZİN GERÇİN MUHSİN KUT KRİSTİN SALERİ I 2 Mart - 25 Mart 1/1 Te|İIUr " < >• l> URART SANAT GALERİLERİ TEKAND Resim Sergisi 4-29 Mart 1993 p T»I:24I 21 83-24» 03 26 Seramik Sergisi 2 - 31 Man m 11.00-18.00 lst*UCad<teil41 Beyogkrisanbul W: 252 16 98 GÜNGÖRGÜNER G A R A N T I S A N A T C A L E R I S I Ş e r e f K e s k i n Resim Sergisi s !I.OCiSiV Yonca Modern Sanat Galeria -S»--T-S. Valikonağı Caddea No 117,2 Nışantası tsıanbul Tfcl 230 3q 8C t i m e - m ı g r a t i n s t a l l a t i o n - t e s ü k r a n a z i z alolûrk külltır merktzi sın o n - i d e n ti t y | x t - p e r f o r m a n c e michael timpson I j d l e r i s i 3 - 2 0 » a r l 1 9 9 3 RADYO VE TELEVİZYONLARDA SPİKER - SUNUCU • YAZAR • MUHABİR YAPIMCIyadaYÖNETMEN Oltnak istiyor musunuz ? öyleyse "İşi uzmanlanndan uygulamalı öğrenin" RADYO - TV İLETİŞİM SEMİNERİ 18 MART 1993de BAŞLIYOR. Koordinasyon: NEJAT ÇETİNOK Aynnub Bilgi ve kayıt için : 232 22 22 Hakskargazi Cad. No: 260/5 ŞİŞIİ İ S T A N B U L B Ü Y U K S E H I R B E L E D I Y E S İ TARIK ZAFER TUNAYA K Ü L T Ü R M E R K E Z İ KÜJtİRtŞLEIÜ D/ÜRE BAŞKMUĞİ ETÜNLIdBtİ 19.YÜZYILİSTANBULUVE GUNDELİK HAYATTA KADIN Istanbul Buyukşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı Koleksiyonu 1 MMT - 31 MART 1993 »IIIETICID EVlfNOIRME OtllESI. TUNEl TE1 » 3 12 71 YENİDÖNEM AK4DEMİHAZIRLIKKURSLARI moli Kurı Oünlerimiz Haffa «mu ^ r ı Oünlrmz : Hofta i(i : P tesi-Cuma 13 00 / 1 7.00 Perj. - Cuma 10 OO / UOO C tesi - Pazar 10 OO / 1A OO ya da C tesi - Pazar 1A OO / 1 8 OO lniz günlori M*»f~bilirMİnlx. Bilgi için : Şi»li 232 22 22 • Erenköy 360 69 10 \ ÜMİTYAŞAR ^SANATGALERİSİ Geçmişten Günümöze 50 Sanatçının seçkin yapıtlanyla Resım Sergisi 12-31 Mart Hm ««1.1 >«;«#» T«t İ4I H M TEM SANAT GALERJSİ ADNAN VARINCA 6M«f-«Nis«n1993 BIHRAT MAVİTAN Resim ve Heykel Sergisi 13 Mart -10 Nisan IEVENT PANATL JjnALERİSl 1. Levent SülunSokA/14 İSTANBUL Tel (1)270 03 62 TÜRK KÜLTÜRÜNE HİZMET VAKFI CAFERAĞA MEDRESESİ EL SANATLARI KURS KAYTTLARI BAŞLADI. flat, Tezhıp, MınyatUr. Ebru, Pcrselon SUsleme, Kumaş Desenleme, Resıın, Takı, Kemençe Ramazan dolayısıyla Saat : 1? 00'ye kadar 513 18 43 • B27 3144 GALERİ B 20. YÜZYIL SONUNA DOĞRU I 2 3 Ş u b a t - 3 N i s a n 1 9 9 3 SABRİ BERKEL ADNAN ÇOKER TOMUR A T A G Ö K G Ü N G Ö R T A N E R N U R KOÇAK SEYHUNTOPUZ • FERİT ÖZŞEN MERtÇ HIZAL MUSTAFA ATA TÜLİN ONAT HÜSAMETTİN KOÇAN BALKAN NACİ İSLİMYELİ BUBİ YUSUF TAKTAK B Ü N Y A M İ N Ö Z C Ü L T E K İ N H A L E A R P A C I O Ğ L U S E R V E R D E M İ R T A Ş Hüsnv Gcrtdc Cid Fınn Sok. Ho: 1/1 Tcşvhiye 227 03 63 Puar - P tesi dışında hergun 10.00 - 18.00 arası 'Ozelleştirmede • Baştarafi 1. Sayfada Başbakanlık Başdanışmanı Güneş Gürsder. SEK ve Yem Sanayıi'nin satışında ortaya çı- kan sorunlara ilişkin sorulan- mızı yanıtlarken, "En akla ya- kın çözûm, bu kuruluşlann parça parça satılması" dedi. Gürseler, şöyle devam etti: '"Birinci olay. 'özelleştifme olacak mı olmayacak mı?" soru- sunun yanılını vermek. Hükü- metin tercihi "olacak' yönünde. İkinci olarak, hûkümetin bu yönde bir programı var. Saüş- taki sıra da belk. Öncelıkle SEK, Yem Sanayii satılacak. Üçüncüsü de müşteri yok." Gürseler, sözkonusu kuru- luşlann doğrudan küçük çiftçi- ye yönelik olduğunu belirterek, şunlan söyledi: "Onlar da bu kuruluşlara ta- lip oluyorlar. Ancak, geniş bir ödeme takvimi öneriyorlar. Hatta 'kiraya verin' diyorlar. Ancak bu önerinin kabul edil- mesi, hükümeti özeUeştirme ka- ran vermeye götüren nedenler açısından uygun görünmüyor. Ozelleştirme karannınlerinden biri, bu tesislerin iyi işletilerae- mesi. Bu tesislerin üreticiye, her iki tarafı da memnun cdccck biçimde verilmesi en doğrusu ama, Türkiye"deki sistemle bu da pek kolay görünmüyor. Tarım satış kooperatifleri bırlikleri, çiftçilerin kuruluşlan, ortaklan çiftçiler. Ama sonuçta, dönüp dolaşıp, her yıl ürün bedellerini devlet ödemek durumunda kalabiliyor. Des- teklemeye de yeni bir tarz, anla- yış getirilmeye çalışıldığı. birlik- lerin devreden çıkanlmasının düşünüldüğü bir zamanda böy- le bir uygulamaya yönelmek de pek anlamb değil." En akla uygun çözümün, bu kuruluşlann tümünün birden değil de, parça parça satılması- nın olduğunu savunan Gürse- ler, "Fakat bu yöntemin de baa sakıncalan var. Parça parça sattığımzda. örneğin sırf arsası- nı değerlendirmek amacıyla bi- risi tesisı alacak. aldıktan sonra da fabrikayı kapatacak. Bu da istenmeyen bir sonuç. İstan- bul'da büyük bir fabrikası var SEK'in. Daha çok, arazısi ne- deniyle dikkat çekti. Ancak buna rağmen müşteri çıkmadı. Neden? Çünkü genel bir sauş yapıhyor"' dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, özelleştirme kapsanundakı SEK ve Yem Sanayii'nin ken- dine özgü durumlannın dikka- te alınmaması nedeniyle satıla- madığını savundu. Yetkin, gazetemize yaptığı açıklamada, şunlan söyledi: "Sakatlık şu noktada: Satıla- cak KİTlerin hepsinin kendine has özellikleri var. Bunlar yete- rince araştınlmadan 'Haydi sa- tıyorum' deniliyor. Böyle şey olmaz. Olursa da böyle sonuç- larur. İkinci bir nokta, sektörün özellikleri yeterince değerlendi- rilmemıştir. İlk bakışta yeterin- ce kârlı, güvenli görünmeyen tesislere yatınmalar çok rağbet göstermezler. Üçüncü bir nok- ta da, Türkiye'nin kendine öz- gü koşullandır. Bunlar değer- lendirilmeden satış yapılmaya çalışılmaktadır. Sonuç, ortada- dır." Yetkin. bu kuruluşlann özel- leştirilmesine de karşı olduğunu belirtti. G.Doğulu başkanlar Demirel'le görüştü Başbakanbk'ta Nevruz zfrvesiANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - Başbakan Süİeyman Demirerie görüşen Siirt, Bin- göl, Cizre, Tatvan, Midyat ve Lice belediye başkanlan, Nev- ruz kutlamalannın olaysız geç- mesi için "güvenlik güçlerinin halka şefkatli da\Tanmasını" istediler. Demirel, "Türkiye'de kim ne isterse yapsın. Yalnız kavgaya, dö\aişe, kan dökül- mesine sebep olmasın" dedi. IDemirel, dün Siirt, Bingöl, Cizre, Tatvan, Midyat ve Lice belediye başkanlannı kabul et- ti. Demirel, Başbakanlık"tan aynlırken gazetecilerin. beledi- ye başkanlannın Nevruz'la il- gili bir talepte bulunup bulun- madığını sormalan üzerine "Kendileri seçilmiş insanlar olarak halkın tahriklere kapıl- mamasına ve yapılacak şenlik- lerin nizam ve intizam içinde yapılmasına yardıma olacak- lannı söylediler. Fevkalade mütehassis oldum" dedi. Belediye başkanlan da gaze- tecilerin sorulannı yanıtlar- ken, Nevruz kutlamalannın olaysız geçmesi için yetkılilerin duyarb davranmasını istedik- lerini söylediler. Güvenlik güç- lerinin halka şefkatli davran- masını istediklerini anlatan başkanlar, "Orada sıkıntıyı yaşayanlar bizleriz. O sıkıntı- nın asgariye indirilmesinı iste- dik"' dediler. Bu arada Güneydoğu'da in- celemelerde bulunan HEP he- yeti de dün Silvan. Hazro ve Bismil'de belediye başkanlan ve yurttaşlarla görüşerek so- runlan hakkında bilgi aldı. HEP Genel Başkan Yardımcı- sı Hatip Dicle ise yöre insanı- nın birlik ve beraberliklerini gelıştirerek faili meçhul olayla- n önleyebilecegini belirtirken. "Bölgedeki faili meçhul cina- yetler PKK ile Hizbullah örgü- tünün çatışması değildir. Dev- let güçlerinin parmağının bulunduğu bir oyundur" diye konuştu. Alman Dışişleri uyardı: Güneydoğu ve Doğu Anadohı tehfikeKBERLİN (Cumhuriyet)- Ortadoğu ve Türkiye"ye gitme- yi planlayan Alman turistlerde giderek artan bir tedirginlık gözlemleniyor. Mısır'da aralannda Al- man turistlerin de bulunduğu yabancılara yönelik saldınlar ve PKK'nın Almanya'da baş- lattığı "Türkiye'ye gitmeyin" kampanyası kısmen etkili ol- du. Almanlar, özellikle New York'taki Wprld Trade Cen- ter'a radikal İslamcı teröristle- rin bombalı saldınsından son- ra Ortadoğu ve Kuzey Afrika"- da şiddet eylemlerine hedef olmaktan korkuyorlar. Alman Dışişleri Bakanlığı ve ülkenin en büyük tur opera- törü TUI yayımladıklan bül- tenlerde Almanlan Güneydo- ğu ve Doğu Anadolu'ya gitme- meleri konusunda uyardılar. Alman Dışişleri'nin 18 Şubat 1993 tarihli son bülteninde şöyle deniyor "Türkiye'nin batı ve güney sahillerindeki turistik merkez- lere ve Orta Anadolu'ya şimdi- ye kadar olduğu gibi özel gü- venlik önlemleri alınmaksızın seyahat edilmesinde bir sakın- ca yoktur. Ancak Güneydoğu Anadolu vilayetlenne, yeni ge- lişmeler kaydedilmedığj süre- ce, kesinlikle seyahat edilme- mesi tavsiye olunur.'" TUI, mart ayı başında açtığı bu hattan özellikle seya- hat acentelerine dünyanın çe- şitli bölgelerinde turistleri can güvenliği konusunda aktüel bilpler sunuyor. TUrnin "Dünya Telgrafı" adına verdı- ği banttan ilk bülteni Türkiye'- ye ilişkindi ve şöyle diyordu: "PKK. turistik bölgelerde terör eylemlerinde bulunmayı planlıyor. Dışişleri Bakanhğı ile ve Türkiye'deki TUI tem- silciliğiyle yaptığımız temaslar- dan sonra batı ve güney sahil- leriyle Orta Anadolu'daki turistik merkezlere özel önlem alınmadan seyahat edilmesin- de sakınca olmadığını öğren- miş bulunuyoruz." Konu, Tunzm Bakanı Ab- dülkadir Ateş'in Berlin Turizm Fuan'nda yerli ve yabancı ba- sın mensuplanna düzenlediği basın toplantısında da günde- me geldi. Alman gazetecilerin "Türkiye'de turistlerin can ve mal emniyeti var mı" şeklinde- ki sorusunu Bakan Ateş şöyle yanıtladı: "Türkiye'ye bu yıl 8 rrulyonun üzerinde turist bekli- yoruz. Turistin can güvenliği- nin sağlanması, sağlık hizmet- lennden tam olarak yararlan- ması ve ödediği pararun tam karşdığını alması için bütün gerekli önlemleri almış bulu- nuyoruz. " Ahnanya'da cü'n ataşemiz öldimUdü DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Hamburg Dın Ataşesi Ali Mangaoğlu. Alman polisi tarafından vurularak öl- dürüldü. Hamburg Emniyet Müdürlüğü, önceki gece mey- dana gelen olayda diplomatı- mızın sivil bir Alman polise tabanca çektiğini ve polis me- muru tarafından "meşru mü- dafaa" arunda öldürüldüğünü iddia ediyor. Polis tarafından Din Ataşesi Mangaoğlu'nun tabancasını memura doğrult- madan önce de genç bir Alma- ru vurduğu ıddıa edildi. Bonn Büyükelçisi Onur Öjınen, ola- yı "çok tuhaf' olarak niteleye- rek Almanya'da yaşayan Türk halkını uyardı. Başbakan Sü- İeyman Demird, Mangaoğlu'- nun ölümüne yol açan saldın- nın nefretle kınandığını bildir- di. Esrarengiz olay. önceki gece Hamburg'un Saint Georg semtinde bir Türke ait kulü- bün önünde meydana geldi. 41 yaşındaki Din Ataşesi Ali Mangaoğlu, büyükelçiliğin verdiği biigiye göre ramazan dolayısıyla olay yerinin yakla- şık 150 metre uzagındaki cami- ye ziyarette bulunmak üzere yola çıkmışü. Hamburg Emni- yet Müdürlüğü"nün açıklama- sına göre Alman sivil polis memuru saat 02.00 civannda sokakta iki el ateş edildiğini duydu. Olay yerine gelen polis, yerde bir adamın yattığmı. ba- şındaysa silahb bir adamın çömeldiğinı gördü. Polis me- muru. seslendikten sonra. son- radan din ataşesi olduğu anla- şılan şahsm ayağa kalkarak silahını kendisinedoğrulttuğu- nu. bu meşru müdafaa anında tabancasını çekip ateş ettığıru söylüyor. Açıklık kazanmadı Din Ataşesi Mangaoğlu'- nun önce tabancasıyla 24 ya- şındaki bir Almanı iki el ateş ederek yaraladığı. adamın olay yennde öldüğü anlaşıldı. An- cak Mangaoğlu'nun Almanı niçin vurduğu, kendisine bir saldında bulunup bulunulma- dığı açığa kavuşmadı. Olay yerine gelen polisin sivil kıya- fette olması. Mangaoğlu'nun kendisine ikinci bir saldında bulunulduğunu sanmış olabi- leceğine işaret ediyor. Bonn Büyükelçisi Onur Öy- men, dün öğleden sonra yaptı- ğı açıklamada , olayı "çok tuhaf" olarak niteledi. Büyükelçi Onur Öymen, "Dipİomatımıza saldında bu- lunulduğundan yola çıkıyo- nız" diyerek polisin tek bir kurşunlâ Mangaoğlu'nu vu- nıp öldürmesini de "tuhaf olarak niteledi. Gerçekten de polisin niçin Mangaoğlu'nun örneğin eline ateş etmediği ve tek kurşunlâ nişan abp öldür- düp belli değil. Mangaoğlu, Almanya'daki diğer diplomat- lanmız gibi kendini savunmak üzere üzerinde tabanca taşı- yordu. Öymen. Abnanya'da yaşa- yan Türkleri de uyararak sal- dın nedeniyle herhangi bir taşkınlık meydana gelmesıne yol açacak davranışlardan ka- çınılmasını istedi. Demirel kınadı Başbakan Süİeyman Demi- rel. Türkiye'nin Hamburg Başkonsolosuğu'na bağb ola- rak görev yapan Din Ataşesi Ali Mangaoğlu'nun ölümüne yol açan saldınyı nefretle kar- şıladığını ve olayı kınadığını bildırdi. Divanet İşleri Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz da bir açıkla- ma yaparak olayı kınadı. Sandalcı • Baştarafi 1. Sayfada su olduğu İnsan Haklan Der- neği'nin Tünel'deki İstanbul Şubesi önünde yapılacak. Na- zım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın danışma kurulu üyesi de olan Sandalcı'nın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Zincir- likuyu Mezarbğı'nda toprağa veriîecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear