22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmeni: Özgeo Acar Yayın Koordinatörii: HikmetÇetinkaja •Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yaa İşleri Müdürü: Cdal Başlangıç • Haber Merkea Mü- dürü: Mustafa Balbay Gorsel Yöneünen: Ali Acar »00261116016: Mustafa Sağbmer Ankara Temsilcisi: Cüneyt Arcayürek • Haber Müdürleri: Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdür V Erol Erkut •Koordina- • îstanbul Haberlen: Şen»y Kalkan »Dış Haberler: Ergun Bakı Erdem Z.Gökalp Blv İnkılap S, No:19<4, Tel: 4331141-47, Telex: 42344, Fax: tör: Ahmet Korulsan «Muhasebe Bülent Ye- • Iş - Ekonomi Dioç Tajanç «Yurt Haberlen: Mehmet Saraç (4)4330565•Izmir Temsilcisi: Serdar Kıak, H.Ziya Blv. 1352S.2/3 Tel:83123O, ner • ldare: Huseyin Gürer •lşletme- önder • Makaleler: S«mi Karaöraı »Spor: Abdülkadir Yücdmao »Dü- Telex: 52359,Fax: (51)895360 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğhı tnönü Cd. ÇeBk »Bilgi-lşlem Nafl İnal •Bilgısayar Sıs- zeltme: Abdullah Yazıa 119 S. No: 1 Kat. 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78 tem: Mürihet Çiter •Reklam: Refaa Işrtman ^ıjmlıvaıı: Yem Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayınahk A Ş. B*am: Cumhunyet Mdtbdacıhk veGazetecıhk TAŞ Tirkocağ] Cad 39'41 Cağaioglu34334tst PK• 246IstanbulTd:51205OSTelev22246,Fax.(1)5138595 2 6 Ş U B A T 1 9 9 3 İmsak 5.12 Güneş:6.37 Öğle: 12.22 İkindi. 15.25 Akşam: P . 5 7 Yatsr 19.16 • ADANA(AA)-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastahklan ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uçar Asena, son yıllarda yoğunlaşan ve cinsel ilişkiyle geçen enfeksiyon hastalıklan.ıın dış gebelik oiaylannda da artışlara neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Asena, bir araştırma yazısında. döllenmiş yumurta hûcresinin rahim boşluğu dışında herhangi bir yere yerleşerek, gelişmesi olarak tanımlanan dış gebeliğjn, tedavide geç kalınrnası halinde ölümlcre neden olabileceğini ıfadeetti. Beyin urlamna dikkat • KONYA(AA)-Beyin urlannın en belirgin özelliğinin kişilerdeşahsiyet değişikliği ve his kusurlan olduğu, şiddetli başağnsı çekenlerin mutlaka bir uzmana başvurması gerektıği bildirildi. Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Acar, beyin urlannın iyi ve kötü huylu olmak üzere iki türû bulunduğunu belirterek "Beynin ön lob bölgesinde oluşan urlar, gözlerde ani körlüklere yol açmaktadır" dedı. Sümerbank'm resim yarışması •ANKARA (AA)-Sümerbank'ın Türkiye çapında ilkokul öğrencileri arasında açtığı "Türkiye ve Sümerbank" konulu resim yanşmasırun seçici kurulu toplantısı yann yapılacak. Seçici kurul üyeleri arasında Banş Manço. Prof. Mürşide İçrneli, Prof. Dr. Zahit Büyükişleyen, Seda Meral, Abdurrahman Kaplan. Aslıhan Çelebi ve Ahmet Baykara bulunuyor. Yaklaşık 10 bin eserin katıldığı bu yılki yanşmada, birinciye 5 milyon, ikinciye 3 milyon, üçüncüye 2.5 milyon verilirken mansiyon olarak da beş öğrenciye 5OO'er bin lira verilecek. Yanşmada dereceye giren öğrencilerin ödülleri 5 nısanda Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde düzenlenecek törende verilecek. Sigara, tösemi rtskini arttınyor • NEWYORK(AA)- ABD'de yapılan son araştırmalara göre sigara içenlerde lösemiye yakalanma riski yüzde 30 artabilivor. Ulusal TID Arşivleri dergisinin geçen pazartesi günü çıkan sayısında yayımlanan araştırmaya göre ülkedeki lösemili yetişkinlerin yaklaşık yüzde 14'ünde, hastalığın oluşmasına sigaranın yol açmış olabileceğı ortaya çıktı. Araştırmayı yonetenlerden Kolombiya'dâki Missouri Tıp Fakültesi'nin Kronik Hastalıklar Bölümü Başkanı Ross Brownson, sonuçlann sadece sigara içmekle lösemi arasında bir ılışkı olduğunu ortaya çıkardıgmı, sigaranın lösemiye yol açtığıru göstermediğini vurguladı. Müstümanljğı seçenler •FRANKFURT(AA). Almanya'da 50 bini aşkın Alman kadının, İslam dininı seçtiği bildirildi. DerSpiegel dergisi, şimdiye kadar Müslüman olan 100 bin Almanın yansını kadınlann oluşturduğunu bildirdi. İslamiyeti seçen Alman kadınlann büyük bölümünün bir Müslüman eşle evlenirken din değiştirdiğine işaret eden dergi, bu arada 8 bin dolayında Alman kadının da kimsenin etkisi altında kalmadan Müslüman olduğunu vurguladı. Hasan Hüseyin anılıyor • ANKARA (UBA)- Ozan Hasan Hüseyin, ölümünün 9. yılında anılacak. Sanat Kurumu ve Pir Sultan Abdal KültürveTanıtma Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği anma töreni bugün ozanın mezan başında yapılacak. Törenin ardından Sanat Kurumu'nda "Hasan Hüseyin'i Anma Günü" toplantısı düzenlenecek. Toplantıya Azime Korkmazgil, İsmail Gençtürk, Lütfıye Aydın, Al) Balkız ve Ömer Can konuşmacı olarak katılacaklar. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Çevre Mühendisleri Odası'nca sakıncalı bulundu ÇED Yönetmeliği çevre için tehlikeli• ÇED Yönetmeliği, üzerinde yapılan bazı değişikliklerle 7 Şubat 1993 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak yönetmelik, daha taslak aşamasında birçok eleştiri ve öneri ile karşılaştı. Çevre Bakanlığı'nın bu önerileri yeterince dikkate almadığı öne sürülüyor. Mimarlara göre yönetmeliğin içerdiği yanlışlar HÜRRİYETUYMAZ Resmi Gazete'de yayımlana- rak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerİendirme- si(ÇED)Yönetmeliği, Mi- marlar Odası İstanbul Şubesi ile Çevre Mühendisleri Odası tarafından çevre için "sakın- cah" ve "tehlikeli" bulundu. Çevre Mühendisleri, yönet- meliğin bazı eksik ve yanhş maddelerinin yeniden ele alın- ması gerektiğini savunuyor. Mimarlar ise, yönetmeliğe egemen olan "Çevresel Etki Değerlendirmesi" an- layışının, bu konudaki evren- sel politikalara ve ÇED'le ilgi- li uluslararası sözleşmelere aykın olmasını kaygıyla karşıhyorlar. Çevre Bakanbğı'nın bun- dan bir süre önce ilgili kurum ve kuruluşlara göndererek tartışmaya açtığı ÇED Yö- netmeliği Taslağı, üzerinde yapılan baa değişikliklerle 7 Şubat 1993 günü Resmi Ga- zete'de yayımlanarak yürür- lüğe girdi. Ancak yönetmelik, taslak aşamasında dile getiri- len eleştiri ve önerilerin Çevre Bakanlığı tarafından yeterin- ce dikkate ahnmaksızın yü- rürlüğe girmesi nedeniyle eleş- tirilere hedef olmayı sürdü- rüyor. ÇED, umut verici Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Başkanı Oktay Ekind, Türkiye'de bir ÇED Yö- netmeliğinin "Nihayet" yü- rürlüğe gjrmiş olmasını umut verici bir gelişme olarak de- ğerlendiriyor. Ancak Ekinci. yürürlüğe giren yönetmeliği "Merkezi politikalara bağlı, toplumsal duyarlılığı dışlayan, yetki kar- maşasını kördüğüme çeviren, uluslararası sözleşmelere uygulamalannı'Çevre Sorunu' olarak görmüyor. Oysa, sürdürülebilir kalkınma politikalannda, ÇED dısiplimnın öncelikle kentleşme süreçlerinde uygulanması temel koşullardan biridir. -Uluslararası sözleşmelerde, çevrenin asıl güvencesinin. sivil toplum duyarhlığının -"Çevre için asıl tehlike olan ve doğrudan hükümet politikalannın'aynası' niteliğini taşıyan, karnu yatınmcısı kuruluşlan ve bu kuruluşlann uygulamalannı denetleyebilecek ve bunlann çevreyi yok etmemesini sağlayacak önlemleryer almıyor. Örneğin, bu yönetmelikle, Karayollan'run örgütlenmesi olduğu ve "Denetimin' tanm alanlan ve SİT alanlannı tahrip eden toplumsal sahiplenmeyle yapıldığı takdırde projeleri, DSÎ'nin sulak alanlardaki doğal kaha olabileceğı kabul edilmiştir. Bu yaşamı tehdit eden projeleri. TEK'in termik yönetmelik ise, denetimi doğrudan doğruya ve nükleer santral projeleri bu yönetmelikle merkezi hükümet birimlerine veriyor. bu kez ÇED'i yapılmış olarak Böylece çevre, doğrudan hükümet gerçekleşebilecek. politikalannın kararlanna teslim ediliyor. -Yönetmelik, çarpık-plansız ve spekülatif 'Çevrenin korunmasma' yönelik bir kentleşme kararlannı ve buna yönelik imar eşgüdüm sağlamıyor. aykın, çeyre için 'tehlikeli' bir yönetmelik" olarak tanımlı- yor. Yönetmeliğin, Koalisyon Protokolü ve Hükümet prog- ramında da yer alan ve ÇED uygulamasının dünyadaki ge- rekçesi olan "sürdürülebilir kalkınma" politikasını yaşa- ma geçirme şansınm ol- madığını vurgulayan Ekinci, yönetmeliğin bu haliyle çevre zenginliklerinin ekonomik kalkınma adına yok edilmesi sürecini durduramayacağını belirtiyor. Yeniden ele alınsın Çevre Mühendisleri Odası da, yürürlüğe giren yönet- meliğe karşı çıkıyor. Oda Baş- kanı Ethem Tonınoğlu, yönet- melikteki "çevre açısından ciddi sakıncalar oluşturan" 12,16,17 ve 30. macldeler ile Geçici 3. maddenin yeniden ele alınması gerektiğini savu- nuyor. Çevre mühendisleri, "ÇED Raporu'nun İncelenmesi ve Değerlendirilmesi Süresi"ni belirleyen 17. ile 18. ve 27. maddeleri çelişkili buluyor. Çünkü 17. madde, bu süreyi 12 hafta olarak belirlerken, 18. ve 27. maddelerde Ba- kanlıkça verilecek "ek süre- ler"den söz ediliyor. Çevre mühendislerinin en fazla karşı çıktıklan nokta ise vönetmeliein "Yeterlik bel- gesi"ni belirleyen 29. madde- si. Bu madde. "ÇED Rapo- nı", " Revize ÇED Raporu" ve " ÇED Ön Araştırma Kontrol Listesi ve Değerlen- dirme Tablosu" hazırlayacak kurum, kuruluş ve kişileri, Bakanhk'tan bir 'ÇED Rapo- ru Hazırlama Yeterlik Belge- si" almakla yükümlü" tutu- yor. Yeterlik belgesi istenmez Öte yandan, geçici 3. mad- dede ise, "Yeterlik belgesi ile ilgili tebliğin yürürlüğe girme- sinden önce bu çalışmalan ya- pacak kurum ve kuruluşlar- dan yeterlik belgesi istenmez" deniyor. Tonınoğlu, Çevre Bakan- bğı'na şu sorulan yöneltiyor: " Yeterlik Belgesi'ne ilişkin tebliğ yayımlanana kadar hangj kurum, kuruluş ya da kişiye hangi standart ve ölçe- ğe göre yeterlik belgesi verile- cektir? Böylesine bir işleyişte, hazırlanacak ÇED Rapor- lannın bilimsel kriterlere uy- gunluğu, raporu hazırlayan kişi ya da kuruluşun sorumlu- luğu ne olacaktır? Bu noktalar ÇED olayında 'Yeterlilik Belgesi' konusur- açıklık getirihnediği süre. önemli sakıncalan ve tartış- malan beraberinde jetire- cektir. Geçmiş deneyimler göster- miştir ki, Çevre Yasası'nın atıfta bulunduğu yönetmelik ve tebliğler yıllar sonra yayım- lanmıştır. ÇED Yönetmeli- ği de böyledir. Ne zaman yayımlanacağı belli olmayan bir tebliğ ÇED açısından ne kadar anlamlı olabilir?" Çevre için son derece önem- li olan ÇED raporlannın hazırlanması sürecine çevre mühendislerinin de katılması gerektiğini savunan Tonınoğ- lu, "Clke savunması açısın- dan stratejik öneme sahip askeri faaliyetlere uygulana- cak ÇED Prosedürii"nün Çevre Bakanlığı ile Milli Sa- vunma Bakanlığı arasında vanlacak mutabakata göre belirlenecek olmasını da eleş- tiriyor. Bu nedenle 30. mad- denin de yeniden ele alınması gerektiğini savunan Tonınoğ- lu, "Sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak, ÇED olayın- da askeri faaliyetlere ayn- calık tanınmasını kabul edıle- mez görüyonız" diyor. Açık demderortiİstanbul Haber Servisi - Bir yelkenli açık denizlere yol ahyor. Demir ahş tarihi 8 şubat, demir aldığı liman ise Marmaris. 21 metre uzunluğunda. dört direkli yelkenlinin bayrağı da, mürettebaü da Türk. Bir Sıngapur kuruluşu olan Apa İnside Guide"nin sponsorluğunu gerçekleştirdiği bu yolculuğa katılanlar ise Ömer Koray, Akay Viran, Nurkan Yağcı. Ömer Aslan. Rising Tide teknesının bu mürettebatına yolculuğu görüntülemek üzere fotoğrafçı Beysun Gökçin de katılıyor. Teknenin uğrayacağı ilk liman Rodos Adası. Mısır'da Port Sait, Yemende Aden, Hindisun'da Kuçin, Sri-Lanka'da Galle. Taylandda Puket limanlanna uğrayacak olan Risinp Tide, Malezya ve Endonazya"dan sonra Singapur limanında muson rüzgarlan başlama- dan yolculuğunu sona erdirecek. Yaklaşık yedi bin mıllik bu yolculuk üç-dört ay sürecek. amızjnt SAGLIK BAKANLIĞI Doktorlara 1 yüda 17.5trilyonödedik • Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. sağlık sistemindeki çarpıklıklar nedeniyle, 1. basamak sağlık merkezlerinde ayakta tedavi yoluyla iyileştirilebilecek hastalıklar için bile vatandaşlann doktor muayenehanelerine gittiğini söyledi. YatağaııMa kanser taraması ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - tl Sağlık Müdürlüğü ta- ramalara başladı. Ama herkesin 'kan- ser' diye bildiği ölüm raporlanna ise "belirsiz' diye geçen konuyu aydınlat- mak, Yatağan ve çevresinde kansere yakalanıp ölümü bekleyenlerin istatis- tigini çıkarmak... Termik santralın di- bindeki Yeşilbağcılar ve Turgut kasa- balannda son iki yılda nedeni 'belirsiz' 32 ölüm var. Turgut Sağlık Ocağı Dok- toru Halil İşçi bu ölümlere 'kanser' di- yor açık açık. Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Mehmet Kocagöz de bugün beldelerinde yaklaşık 40 kışirun kanser- le yaşama savaşımı verdiğini söylüyor. Muğla ve Yatağan bölgesinde kan- serli hastalann hastalıklan çevreden gizleniyor. Hastalığın gizlenmesinin •Termik santralın dibindeki Yeşilbağalar ve Turgut kabasalannda son iki yılda nedeni 'belirsiz' 32 ölüm var. Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Kocagöz, beldelerinde yaklaşık 40 kişinin kanserle yaşama savaşımı verdiğini söylüyor. nedeni, hastanın hastalığının nedenini öğrenip moralinin bozulmaması ve "bi- raz daha fazla yaşar' umudu. Bu yüz- den yörede 'kanser' hastahğına 'öteki hastalık' adı takılmış. 'Öteki hastalık" özellikle orta yaş üzerindekileri kınp geçiriyor. Hastala- ra önce 'astım bronşit' tanısı konulu- yor, daha sonra kanser tedavisi görü- yor. Yatağan Termik Santralı'na 15 kilo- metre uzaklıktaki Yeşilbağcılar kasa- bası Belediye Başkanı Mehmet Koca- göz, radyasyon alarmından bu yana havanda su dövüldüğünü belirterek "İnsanlar öteki hastalık dedikleri kan- serden ölüp gidiyor, kimsenin kılı kı- pırdamıyor. Uran>Tim var mı yok mu, insana zarar veriyor mu vermiyor mu diye zaman geçiriliyor. Son bir yılda köyümde 6 kişi kanserden öldü. Halen 40'a yakın kanserli var. Hasta sahiple- rinin hastalannın hastalığını gizli tut- mak istemeleri de yetkililerin işine geli- yor. Kanserli yok. diyorlar" dedi. Termik santral nedeniyle ürün rekol- teleri düşen ve bu nedenle TEK aley- hinde dava acan üreticiler, her yıl TEK'ten milyonlarca lira tazminatı hak ederlerken şımdi de 'kendi sağhk- lanna zarar verdiği için tazminat dava- sı açmaya' hazırlanıyorlar. Tabip Odası 'dengeyi koruyor' Turgut Sağlık Ocağı verileri ile ilgili kendisiyle görüştüğümüz Muğla Tabip Odası Başkanı Opr. Dr. Osman Gü- rün, "oda yönetim kurulunda iki sağlık müdürlüğü yardımcısının bulunduğu- nu, o yüzden dengeleri korumak zo- runda olduklannı" belirterek "Biz kimse zarar görsün istemiyoruz" dedi ve şunlan söyledi: "Turgut'tiki verileri aldık. Bize baş- kaca bir veri gelmiş değil. Bu insanlar kanserden ölmüş olabilirler. orada kanserli hastalar olabilir. Gazeteci Hugh Pope, Türk gümrüğünde yaşadığı bürokratik işkenceyi anlatıyor Gümrükten ıııal çıkarmak çocuk oyuncağı! • The Independent gazetesine bir paket çikolata için yaşadığı işkenceyi anlatan Hugh Pope," Çikolatalan almak için akıl almaz bir uğraş vermiştim ama bu arada Türk gümrük görevlilerine nasıl davranacağımı da öğrenmiştim. O zamandan beri, işlemlerin çabuklaştmlması için, görevlilerin ceplerine birkaç binlik sıkıştırmayı ihmal etmiyorum"diyor. Dış Haberler Servisi - "Türk gümrük sstemiyle gercek anlamda, kayınvali- demin bana gönderdiği birkaç İsviçre çikoiatası sayesinde tamşmıştım. Pos- tayla gelen taahhütlü sararmış ve ner- deyse parçalara aynlacak mektupta. gümrükte bana gönderilmiş bir paket olduğu ve birkaç gün içinde gidip al- mazsam paketin sahipsiz sayüarak, depoya kaİdmlacağı uyansı vardı." Bu sözler, 9 Şubat tarihli The Inde- pendent Gazetesi'nde, Hugh Pope im- zasıyla çıkan yazıda yer abyor. tstan- bul'da yaşayan Hope'un yazsı şöyle devarn ediyor: "Mektupta verilen adres, Haliç ke- narında içerisi yarı aydınlatılmış eski püskü bir gümrük binasıydı ve kapısının üzerinde 'Küçük Paket Servi- si' yazıyordu. Raflarda duran paketle- rin çoğunun üzerindeki toz ve sararmış renkler, burada yülardır beklediklerini gösteriyordu. Birkaç çikolata için tam bir bürokra- tik işkenceden geçiyordum. Onlarca imza, pul ve onaydan sonra, asık yüzlü görevli kadın paketimi getirdi. Ben pa- ketimi alıp girmeyi hayal ediyorken, görevli kadın, bana ait paketin kağıdını yırtarak açtı. Masaya dağılan çikolata- lar üzerinden uzattığı kağıtta ise, birkaç çikolata çok yüksek sayılacak bir güm- rük bedelini ödemem isteniyordu. Evet çikolatalan almak için akıl al- maz bir uğraş vermiştim ama bu arada Türk gümrük görevlilerine nasıl davra- nacağımı da öğrenmiştim. O zaman- dan sonra. işlemlerin daha hızlı yü- rümesi için, görevlilerin ceplerine bir- kaç binlik sıktştırmayı ihmal etmiyor- dum. Çikolatalan gümrükten almak için verdiğim mücadele, geçen hafta, BBC gizli uydu yayınlannı almak için gerekli şifre çözücü için verdiğim mücadele yanında çocuk oyuncağı kalıyordu. BBC'nin gizli uydu yayınlarını alan kodlama sisteminde yapılan değişiklik, yeni bir şifre çözücü almamızı gerektiri- yordu. tsveç'ten ısmarladığımız şifre cö- zücünün İstanbul Havalimam Gümrü- ğü'ne geldiğini öğrendiğiınde, belki se- vimliliğiyle işleri daha kolaylaştırır diye, üç yaşındaki sartşın kıvırcık saçlı kızımı da alarak, Havanmanma gittim. Genç memurun, 'Eğer, firma Dış Ticaret Müsteşarlığı'na bağlı değilse. bu maki- neyi alamazsınız" sözlerinden sonra, tam umudumu yitiriyordum ki, başka bir memıır kağrtlarımı aldı ve gözden gecir- meye başladı. "'Nedir bu? Bir telaz ante- ni mi? Belki hediy e damgası VTirabiKriz" dedikten sonra, bediyedir damgasuu vurdu. Gri boyalı ve kasvetii gümrük binasın- da rürlü entrika veriişvetpazarlıklan sürüyordu. Şifre çözücü için 'Hediye' damgasuu aldıktan sonra, yine birçok sıkıcı ve anlamsız işlemi yerine getirmek için, binalar arasında adeta mekik doku- duktan ve sözde bir ücreti ödedikten son- ra, kendimi bir zafer kazanmış gibi his- sediyordum. Tabii ki bu zaferin daha sonra hüsra- na dönüşeeeğinden habersizdim o an. Şifre cözücünün gümrükten çıkması için hazırlanan talirnat. okunmayacak ve an- laşıunayacak kadar karışıktı. Bütün ça- balarım boşa gitmişti. Son olarak belki yardımcı olur diye, BBCnin İstanbuİ'daki \etkilisini aradım. Yetkili benden daha şanssızdır; yeni makineleri görememişti bile . Yetkili. şifre çözücüyü gümrükten çıkarmak için uğraşıyor hâlâ." ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Sağlık reformu projesi çerçevesinde yapılan "sağlık hizmetleri maliyet araştırma- sı", Türkiye'de sağlık sis- temindeki aksakhklan bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardıması ve Sağlık Reformu Proje Sorumlusu Dr. Serdar Savaş, ayakta tedavi edilebi- lecek basit hastalıklar için dahi, vatandaşlann doktor muayenehanelerine başvur- duklannı. muayenehanelere akıtılan paranın 1 yılda 17,5 trilyon lirayı bulduğunu söyle- di. Savaş, "Halkımızın sağlık konusundaki bilinçsizliği nedeniyle. bu paranın yüzde 5-6'sı da sahte doktor, dişçi ve üfürükçülere gidiyor" dedi. Sağlık sistemi çarpık Reform projesi çerçevesinde hazırlanan yasa taslaklannın tanıtımı amacyla Dedeman Oteli'nde bir toplanü yapan Sağhk Bakanı Yudmm Aktu- na, sağlık sistemindeki çarpık- lıklar nedeniyle, 1. basamak sağlık merkezlerinde ayakta tedavi yoluyla iyileşürilebile- cek hastalıklar için dahi vatan- daşlann hastanelere, do- layısıyla da doktor muayeha- nelerine gittiğini söyledi. Tür- kiye'de, gelişmiş ülkelerin ak- sine, sağhk amacıyla yapılan toplam harcamanın yüzde 50*- sinin direkt vatandaşın cebin- den çıktıgını kaydeden Aktu- na, "Bakanlığımız merkez teş- kilatı ile sağlık kuruluşlan arasında. sağlık kuruluşlannın da birbirleriyle yeteru koordi- nasyonu olmaması nedeniyle bu sorunlar ortaya çıkıyor" diye konuştu. Bugün Türkiye'de sağlık hizmetleri konusunda, yanlış olmasına karşın benimsenmiş, "gelenek" haüne gelmiş bir ta- kun uygulamalann var ol- duğunu kaydeden Müsteşar Yardımcısı Dr. Serdar Savaş ise, vatandaşın hastanelerde tedavi görmek için o hastane- de çalışan ve muayenehanesi bu- lunan bir hekime gjtmekten başka çaresinin olmadığını vurguladı. Halen Türkiye'de, 30 bin pratisyen. 25 bin de uzman he- kim bulunduğunu belirten Sa- vaş, yasalann uzman hekimle- re muayenehane açma yetkisi verdiğini, bu yetkinin de za- man zaman vatandaşlar aley- hinde istismar edildiğıni ifade etti. Savaş, vatandaşlann 1 yılda özel muayenehanelere ödediği paranın yaklaşık 17,5 trilyon lira olduğunu açıkladı. Savaş, sağlık reformu projesi çerçevesinde yapılan "sağlık hizmetleri maliyet araşürma- sı" sonucunda, muayene- hanelere akıtılan paranın yüz- de 5-6'sının ise, "sahte doktor, dişçi ve üfürükçülere" ödendi- ğinin saptandıgını bildirdi. Savaş, hazırlanan yasalarla, aile hekımliği sisteminin geu'ri- leceğini ve bu sistemle. muaye- nehanesi olan bir çok hekimin, hastanelerdeki görevlerine geri dönmek ya da mesai saat- lerinin tümünü hastanelerde çalışarak geçirmek duramun- da kalacağmı vurgulayarak, "Bu durumda, vatandaş, ayakta tedavi olabileceği bir hastalık için hastanelere git- mek yerine, birinci basamak sağlık kunıluşlanna başvur- mayı öğrenecek. Böylece, has- taneler sadece ameliyat ya da uzun süre tedavi görmeye ihti- yaç duyan hastalara hizmet verecek" dedi. K A T I L I M C I 2. B N
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear