25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ARAUK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Ne asıyorlar,ne debesliyoriar!Cuntacı generallerin baskı yönetimleri, siyasi tutuklulan 'ortadan kaybediveriyor'. # Uluslararası Af Örgütü'nün siyasal suçlulan özgürlüklerine kavuşturmak için giriştiği çabalann giderek daha fazla olumlu sonuç vermesi karşısında, baskı yönetimleri de kendi politikalanna uygun bir 'çıkar yoY buldular. K uruluşunun üzerinden 30 yıl geçen Uluslarası Af örgütü, bugüne kadar bınlerce siyasi tutukluya yardırn etti. Örneğin İngi- liz Radyo Televızyon Kurumu'nun (BBC), siyasi tutukJular üzerine yaptığı programa konu olan 64 kişi- nin 4l'i son beş yıl içinde özgürlüğü- ne kavuşmuş. Ne var ki, son günlerde, örgütün çabşmalanna ıbşkin şu soru gün- demden düşmüyor: "Acaba, Uhıs- lararası Af Örgütü gereğinden fazla ını çahşıyor? Libera] ve ivi niyetli Batılüar. baskıcı vönetimleri uyara- rak siyasi tutuklamalara son veril- mesini sağlarken. kaş yapayım der- ken göz mü çıkarıyor?" Bir zamanJar karşıtlannı tutuk- layıp cezaevlerine tıkan baskıcı yö- netımler, artık öyle yapmıyor: tnsanlan "ortadan kaybediyor". Şimdi ınsan haklan örgütleri. taktık defpşımıne yol açan gelişmelerdeki sorumluluk paylanru sorgulamaya başladılar. Baskıcı rejimlerin "ortadan kay- betme" ışlemini tercih etmelerinın nedenını anlamak zor değil. Pek çok ülkede ortadan kaybolmak. ölmek ile eşanlamlı. Yönetim, gızli tutuklama hücrelen- Manila'da 9 yaşındaki Edson Estojero, babası Eduardo (36) için dua ediyor. İşçi lideri, 198Tde Corazon Aquino'mın başkanlıği döneminde öldürülmüştü. ne attığı karşıtlanru, kurşunladı- ktan sonra. kimsenın bilmediği bir yeregömerek soruna "kesin" ve "i ve- dı" çozüm getiriyor. Avnca zaman- dan ve mahkeme masraflanndan da tasarruf ediyor! Hepsinden önemlisi, ailelerin ve toplumun donup kalarak olaya tep- ki veremez duruma düşmelerini sağhyor. "Kaybolan"ın yakınlan olayın üzerine gıderlerse, öldürme işleminin öne abnacağından kork- tuklanndan, yıllarca süren bir bek- leme sürecine giriyor. "Kaybetme" yöntemı. ılk kez Al- man Mareşali VViIhdm Keitel tara- fından 1942 yılında Fransız Direniş- çilerine karşı gelıştirilen bir "savaş taknği" olarak tarih sahnesinde ye- rini aldı. Mareşalin verdıği emirler doğrul- tusunda. Direnişçilerin bazılan ge- cenin karanlığında Almanlar tara- fından kaçınlıp. Alman toplama kamplanna gönderiliyordu. Mare- şal, dırenışçılen öldürtmektense, kaybetmenın daha "caydıncı" ve "etkıli" olduğu ınanandaydı. Dünyadakı dığer generallerin, Mareşal Keitel'in buluşunun üstüne atlamalan uzun sürmedi. l960'lı yıllarda Guatemala ordu- su, öğrencileri, avukatlan, sendika- cılan ve siyasi karşıtlannı "ortadan kaybetmekle" uğraşıvordu. Guate- mala'yı, Latin Amerika'nın diğer askeri diktatörleri teker teker izJe- mekte geeikmedi. Arjantin, "kaybetme" işlemıni ba- şanlı bir biçimde gerçek leştirerek. bu konuda oldukça ün kazandı. 1980'li vıllann ortasında askeri cun- ta devrildiği zaman, kaybolan bın- lerce kışiyi arama amacıyla kurulan "Ulusal Komisyon"un hazırladıği rapor. "Nunca Mas" (Bir Daha As- la), okuyanlann kanlannı dondu- ran, aamasız ve ınsanlık dışı uygu- lamalann gerçek yüzünü ortaya dö- ken bir belgeydi. Ne var ki, sonradan yeni belgelerin ortaya çıkmasıyla. gerçek kaybetme eylernlerinde Latin Amerikalı gene- rallerin daha çıraklık aşamasında olduklan görüldü. Gerçek "kayboima çağı" 19801i yıllarda Endonezya'da en az yanm milyon kişinin ortadan kaybolma- sıyla başladı. Mareşal Keitel'i, in- sanlan yok etmektekı ustalığı ile sol- layan General Suharto. bugün hala görevde. tdi Amin binlerce Ugandalıyı aynı yöntemle saf dışı bırakırken; Kam- boçya'da Pol Pot, "öliim Tarialan'- 'nda sayılamıyacak kadar çok msa- nı yok etti. Sri Lanka, Etiyopya ve Fas da bu konuda mimli ülkeler. Birleşmiş Milletler'in ortadan /kaybolmalarla ilgilı çalışma grubu 40 ulke üzerinde araştırmalannı sür- dürüyor. Irak, bu alanda başı çekiyor: 150 ile 180 bin arasında Kürt, Sünni Müslûman, Türkmen ve Batakbk Arabi "kayıpT' IAilelerin dayanışması Geçen haziranda Viyâna'da top- lanan İnsan Haklan Konferansı'na dünyanm her köşesinden gelen 2 bin dolayında gaynresmi örgüt katıldı. Resmi toplanü salonlannda "küre- selleşme ve burjuva haklan" gıbı ko- nular tartışılırken, koridorlarda, kaybolan siyasi hükümlülerin ya- kınlan biraraya gelerek aralannda büyük birdayaruşma içinde, birlikte tavir almaya karar verdıler. Filipinler'de eskı Devlet Başkanı Ferdinand Marcos döneminde ve son 10 yıl içinde kaybolanlar, bin 500 kişiyi buluyor. Bu kayıplardan bugüne değin sadece 16'sı ortaya çıku. Kaybolan Filipınlilerin çocuklan, bir Avrupa turuna çıkarak anne ba- balan kayıp çocuklann yalnızbğını dile getiren bir gösteriyı sahneye ko- yuyor. Kayıplann bulunmasına ibş- kin araştırmalann yetersizüğini ve toplumun duyarsızlığını gözler önü- ne seriyor. Kayıplann çocuklan üzerine ya- pılan bir ınceleme. çoğunun sorunlu olduğunu ortaya çıkarttı. Uyuştu- rucu veya alkol bağımhsı olmalan- nın yaru sıra. kaybolmalardan ken- djlerini sorumlu tuttuklan görüldü. Ömeğin babası kaybolan bir çocuk, ekmek almaya babası yerine kendi- sinın gıtmesı durumunda babasının kaybolmayacağına inanıyor. Caroline Moorhead The Independetıt Avrapakadınıtabularıyıktı K adınlar, Avrupa Topluluğu"- nun 350 milyonluk toplam nüfusunun yüzde 51.2'sinı oluşturuyor. Topluluk üyesi her bir ülkede kadınlann sayısı erkeklerin- kinden çok daha fazla. Aynca kadı- nlar, erkeklerden ortalama olarak 6 yıl daha uzun ömüriü. 60-79 yaş grubunda her 132 kadına karşı İ00 erkek bulunuvor, 80 yaş grubunda ise 100 erkeğe karşı düşen kadın sayısı 223'e ulaşıyor. AT İstatıstik Dairesi'nin araştı- rmasının sonuçlanna göre. kadın ölümlennin belb başb iki nedeni. dolaşım sistemi hastalıklan ve kan- ser. Göğüs ve rahim kanseri, 35-54 yaş grubunda bulunan her 5 kadı- ndan birinin ölümüne neden oluyor. Araştırma sonuçlanna göre. ka- dınlara uygulanan sosyal koruma ülkeden ülkeye büyük değışıklık gösteriyor. Danimarka'da çahşan kadınlara verilen hamilelik izni 28 gün ıken Portekiz'de bu izin 90 güne ulaşıyor. Hamilelik izni sırasında, Porte- kiz'de kadınlara tam maaş ödenir- ken Irlanda'da kadınlar maaşlan- nın yüzde 70'ini alabılıyor. Hamile- lik yardımlannın en yüksek olduğu Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerde 350 milyon insan yaşıyor ve yandan çoğu kadın. 21. Yüzyıl eşiğinde Avrupa kadınının çehresi de değişiyor: Evlilik dışı yaşamı ya da yalnız yaşamayı yeğliyor, çocuğunun sorumluluğunu tek başına üstleniyor, iş yaşamında erkeklere rakip oluyor. lann yüzde 6.5'i çocuklannı tek baş- lanna yetiştiriyor. Evlilik dışı do- ğum oranı ise 1992'de yüzde 20"ye ulaşmış durumda. ülkeler Lüksemburg, Danimarka ve Fransa. Evlenme oranlannda da büyük bir düşüş söz konusu. Evlilik dışı doğumlarda ise her sene yüzde 20'- lik artış görülüyor. Kadınlann bü- yük bir çogunluğu tek başlanna ya- şamayı ve çocuklannı yalnız yetiş- tirmeyi seçiyor. Yüksek öğrenimde erkeklen yakalamayı başaran kadı- nlar, Avrupa işgücünün yüzde 41"- ini oluşturuyor. IEvIiIiğe tövbe Rapor, Avrupa kadınlannm evli- lik kurumuna ve boşanmaya karşı tutumlanndaki değişmeyi gözler önüne seriyor. Evlilik, çoğu kadın tarafından tercih edilmeyen ya da süreklı ertelenen bir kurum haline geldi. Avrupa Topluluğu'na üye her ülkede evlenme oranında düşüş söz "konusu. 1980 ve 1982 yıllan arasın- da AT'de evlenme oraru 6.4'den 5. 6'ya düştü. Evlilik kurumuna sırtını dönenler arasında ise ilk sırada İtal- yan ve Fransız kadınlan yer alıyor. 1980'den itibaren boşanmayla so- nuçlanan evliliklerin sayisında da bir artış söz konusu. Topluluk üyesi ülkelerde boşanma oranı binde 1.4*- ten 1.6'ya ulaştı. Boşanma konu- sunda başı çeken ülkeler ise İngiltere ve Danimarka. Avrupa kadınlan 1980'lerde geç yaşta evlenme konusunda söz birüği etmişe benziyor. Kadınlann ilk evli- liklerini gerçekleştirme yaşı 1980'- lerde 23.2 iken bu oran 1990'Iarda 25.1'e ulaşü. Yalnız yaşamayı cazıp bulan kadınlann sayısı da hiç az de- ğil. Yaklaşık olarak yüzde 14.8'lik bir oran yalnız bir yaşamı yeğliyor. Avrupalı kadınlann çoğu kendi- lerini tek başına çocuk yetiştirme konusunda yetkin görüyor. Kadın- IKadınlar erkekleri yakalıyor Kadınlar. yüksek öğrenimde ya- vaş yavaş karşı cinslerini yakalama- ya başladı. Fransa, Yunanistan. Ispanya ve Portekiz'de yüksek öğre- nimde okul sıralannı işgal eden hırs- lı kadın sayısı, erkeklerden çok daha fazla iken Irlanda. İspanya ve Porte- kiz'de bayan öğrencilerin sayısında yüzde 30-40'hk bir arüş söz konusu. İstatistikler. son yıllarda 25-54 yaş grubunda iş hayatında yeralan kadınlann sayısındaki büyük artışı gözler önüne seriyor. Rapora göre kadınlar, evlennde oynamalan bek- lenen geleneksel rollere uygun işler- de çalışmayı tercih ediyor. Kadınla- nn ellerini attığı meslek dallan ara- sında tekstil, den. ayakkabı. sağlık hizmetleri ve egitim yer alıyor. Ka- dınlar, özellikle. de genç kadınlar iş- stzlikten erkeklerden daha fazla et- kıleniyor. tngiltere dışında tüm Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerde işsiz kadınlann sayısı işsiz erkekler- den çok daha fazla. Avrupab kadınlar. herşeye rağ- men toplum içinde erkeklerden da- ha dezavantajlı bir konumda. Avru- pa Topluluğu'nun belli başb incele- me konulanndan biri olan kadın ve erkek hak eşitligi, Topluluk üyesi ül- keler için halen bir ütopya. Komis- yon, hak eşitliğinın ancak kadı- nlann toplumu etkileyecek karar- larda söz sahibi olmasıyla gerçekle- şeceğini belirtıyor. Avrupa Topluluğu üyesi ülkeler- de yönetımde söz sahibi olan kadm- lann sayısı ülkeden ülkeyedeğişiklik gösteriyor. Danimarka ve Hollan- da'da parlemento üyesi kadınlann oranı yüzde 3}'e ulaşırken, Fransa ve Hollanda yüzde 4.7 ve 6.0 ile kadın parlemento üye sayısmın en düşük olduğu ülkeleri teşkil ediyor. The Independent Onceevlenelim sonra birlikte oluruz U lkeleri dışında yaşayan Müs- lüman gençler evlilik konusunda çe- şitli sorunlarla karşı karşıya. Bu gençlerin kafasının kanşık ol- masının en büyuk ne- deni farkb kültürle- rin etkisi altında bu- lunmalan. İngiltere'de yaşa- yan Müslûman genç- lerden biri olan Hü- meyra Han, Londra'- nın kuzeyınde bulu- nan Müslûman kadı- nlar topluluğunun kurucu üyelennden Bu topluluğun kuru- luş amaa, topluluk üyesi kadınlann so- runlanyla ilgilenmek ve kendilerine eş ara- yan Müslümanlara yardımcı obnak. le şans esen tanışmış. HümeyTa Han: Erkeklerin yaşam beklentileri aynı kaldığı halde kadınlannki yükseüyor. Birbkte katildıklan bir eğitirn semi- karşıhkb sevgi ve saygının geçerli ol- lüman'ın ideallerinin ve beklentileri- neri sırasında birbirlerini iyice tanı- ma şansını elde eden çift, daha sonra evlenme karan abruş. Hümeyra. en çok aılesıne açılmakta zorlandığını bebrtiyor. IAvrupa'daki Mûslüman kadın baskı görüyor Avrupa'da yaşayan Müslüman- lar, halen sevgjlileriyle flört etme şansına sahip değil. Müslûman genç kızlann sevdikleriyle birbkte olabıl- melerinin koşulu evlilik. Kadınla er- kek ancak evlendikten sonra birbır- lerini tanıma fırsatını buluyor. Her ne kadar İslam'da evlıhk duğu bir kurum olarak tammlansa da, Baü'da yaşayan Müslûman kadın, haksızlığa uğrayan ya da ko- cası tarafından baskı altında tutulan bir kadın portresi çiziyor. Evblık ku- rumunun şiddetle savunulduğu îslam dınınde kadın kendisine uy- gun görülen eşı seçıp seçmeme ser- bestısine sahıp. Seçtiğı takdirde de kadınla erkeğe evlilikten önce bir- birlerini tanıma fırsatının verilmesi gerekiyor. Ancak İslam dıninin bu hususlan genellikle Müslûman top- lumlarda gözardı edıbyor. Üç yıl önce kurulan ulusal bir danışma servısi olan Mûslüman Kadınlara Yardan Hattı danışmanı Aliye Hayri, çoğu ikınci kuşak Miis- nın. geleneklere sahip çıkmak iste- yen ailelenninkiyle çeliştiğini göz- lemledığini bebrtiyor. Hayri, gençle- nn çoğunun Kuran'ı okuduğunu, bunun sonucunda da kendi ebevey- nlerinın eş seçımini kabullenemez hale geldiklerini bebrtiyor. Genç Müslümanlar. artık dinlerinin şart- lannı tamamıyla yerine getirmek is- tiyor. Bunun için de birlik olmak zo- • rundalar. Ancak. çok önemlı bir so- runla karşı karşıyalar: Birbirlerini nasıl bulacaklar? Son günlerde Mûslüman gençle- rin birbirlerini keşfetmelennın en kolay yolu, tanışma bürolannın dü- zenledıği yemekler ve telefon numa- rası değışimı Fatma adında bir genç Artık çağdaş ilişkikr anyorlar. kız ise, Londra'da kendi çabalanyla kurduğu bir servisle arkadaşlanna eş bulmalannda yardımcı olmaya çabşıyor. Fatma. dünyanm dört bir yanından Mûslüman gençlerin ken- disini aradığını söylüyor. Müslümanlar. evbbk kurumunun farklı kültürlerden insanlan bir ara- ya getirmesine yabancı değil. Fat- ma, Müslümanlann renk ve ırk aynmı gözetmediğini. çiftler için önemlı olanın anlaşmak olduğunu belirtiyor. Hayri de farklı ırktan in- sanlarla kurulacak ailelerin yararlı olacağına inananlardan. Hayri. bir- lıkte olan insanlann aynı inanca sa- hip olmalannm aynı ırka ait olma- lanndan daha önemb olduğunu be- lirtiyor. Her ne kadar flört etmeleri halen yasak olsa da, Mûslüman gençlerin birbirleriyle tanışabilecekleri için ortamlar mevcut. Mûslüman genç er- kek ve kızlann tanışa- bileceği ortamlar arasında iş yerleri. okullar ya da Kuran okuma gruplan sa>ı- labilir İngiltere'de doğdu- ğu halde Mûslüman olarak yetiştirilen 20 yaşındaki Yasemin Crowdy. Mûslüman arkadaşlanyla buluş- tuklannda zaman- lannın çoğunu evde geçırdıklerinı söylü- yor. Crowdy, arka- daş toplantılannın ol- dukça masumane geçtiğını ve çoğu gen- cın cinsel ilişki konu- sunda tecrübesiz, aynı zamanda da bilgisiz olduğunu sözlerine ekliyor. Hayatının önemli bir bölümünü İngiltere'de geçiren 24 yaşındaki İranlı Mûslüman Sena Namazi. ıkı farkb kültürde yetişmenın sıkıntısmı çekiyor. Namazi'nin en çok kafasını kanştıran, Mûslüman olmayan kız arkadaşlan erkek ar- kadaşlanyla flört ederken kendisi- nin böyle bir şansa sahıp olmaması. Hümeyra, Mûslüman kadınlann eş konusunda beklentılennin arttığı halde, erkeklenninkınin aynı kaldığını bunun da Mûslüman kadınlann hayallerinin erkeğini bul- ma şansını azalttığmı belirtiyor. The Independent Myanmardiktatörüne son çare'kınama' Eski adıyla Burma. şimdiki adıyla Myanmar'da muhalefet lideri ve Nobel Banş Ödülü sahibi Daw Aung'un tutukluluğu 5 yıldır sürüyor. Myanmar'ı sûrekli uyaran BM, sonunda bu ülkeyi kınama karan almak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulu İnsan Haklan Komifesi, "demokratik voüa seçilnuş bir parlamento>u iktidara getirme- si ve temel insan haklannın çiğnen- mesine son vermesi konusunda yaptığı aralıksız taieplerinj reddet- tiği için" Myanmar'ın (eski Burma) kmanmasma karar verdi. Toplumsal ve kültürel sorunlarla il- gilenen 3. Komite, aynca 5 yıldır tutuklu olan muhalefet bderi ve Nobel Banş Ödülü sahibi Daw Aung San Suu Kyi ile diğer siyasal tutuklulann salıverilmesini de iste- di. Aung San Suu Kyi'nin kurduğu Ulusal Demokrasi Bırliği, 1990 mayısında yapılan parlamento se- çimlerinde oylann yüzde 80"ini al- masma karşın. partinin iktidara gelmesıne izin verilmemişti. IKomşulan da bezdi Üç yıl öncesine değin, Asyalı komşulan Batı'nın Myanmar'ın in- san haklan konusundaki kötü geç- mişini yargılamasına karşı çıkıyor- lardı. Ne var ki. Asyab ülkelerin de de- ğişimi gerçekleştirme çabalannın pek az etkilı olduğunu kabul etme- leri sonucu, 199Î'den beri Genel Kurul artık ülke hakkında gittikçe artan düzeylerde eleştirel kararlar almaya başladı Kararda, ilk olarak BM Genel Sekreteri Butros Gali'den Mvan- mar hükümetine müdahale edıl- mesi istendı. Bununla birlikte, ka- Savv Maung: Myamnar genenü- ler cuntası lideri. rann oybırbğiyle abnmış olması büyük bir başan olarak görülüyor. Çünkü insan haklannın evrenselli- ği düşüncesının kuvvetle vurgulan- ması, Çin ve diğer Asya ülkelenni de haziranda Viyanada yapılacak olan dünya insan haklan konfe- ransma katılmaya yöneltti. Aslında. insan haklanna ılişkin 3.Komitenin önündeki temel so- run. ABD'nin önderliğınde yürii- tülecek, insan haklanna yönelik saldınlan araştıracak bir İnsan Haklan Yüksek Komiserlıği adın- da yeni bir mevki oluşturmak. Komitegeçtiğımiz günlerde Irak, İran. Küba, Sudan ve eskı Yugos- lavya'yı da insan haklan ıhlallerini geçen yılkine benzer bir dille kınadı. Sadece Irak ve Sudan'm karşı oy verdiği karar, 102 ülkenın onavıyla kabul edildi. Karar. Irak Devlet Başkanı Sad- dâm Hüseyin'in "son derece vahim nitelikteki insan haklan ihlallerini güçlü bir biçimde kınandığını" dile getiriyor. İran hakkında. 45 üyenm bulun- madığı oylamada komite karan 68'e karşı 22 oyla kabul edildi. Ka- rar, çok sayıdaki yargılamalar \e ış- kence ıddıalannı içeren insan hak- lan ıhlallerine karşı komitenin duy- duğu "derin ügi"yi dile geüriyordu. Romalılar'yeşü'i seçti StManit Italya'da belediye seçimleri so- nuçlandı. Sayım sonuçlanna göre, çevreci olarak tanınan Franceseo RuteUi Romanın yeni belediye başkanı oldu. 39 yaşındaki Rutelli çevre ve kent sorunlanna duyarlı Romalılann desteğiyle oy- lann yüzde 54.5 aldı. Romalılar, Rutelli'nin belediye başkanı seçil- mesini yollarda ve meydanlarda toplanarak kutladı. Cizvit okulunda egitim gören, sportif, iyi gıyimli ve eski mimari öğrencisi Rutelli, Roma için yenı biryüzdeğil. Rutelli daha öncepar- lamentoda görev almasının yanısı- ra. kısa süreli de olsa (bundan bir- kaç ay önce bakanlık koltuğuna oturan Rutelli. 10 saat kadar sonra kapıvı çarpıp istifa etmişti) çevre bakanlığı da yaptı. Rutelü kuşağının tüm özellıkleri- ne sahip: Bânşseverlik. inancı gere- ği askerlik yapmayı reddetme. nük- Ieer enerjiye ve ırkçıbğa karşıtlık... Bu düşünceleri onun 1980'li yıllar- da Roma yakınlanndaki Latina'da yapılan bir gösteriden sonra birkaç saat tutuklu kalmasına bile neden olmuştu. Kansıyla berabergirdiği savaşım birçok kişi tarafından desteklendi. Ve zamania çevresindeki insanlar çoğaldı. Yeni belediye başkaru Rutelli Romalılar için daha çok yeşil alan. tüccarlar için daha esnek çabşma saatleri vedaha yararb ve uygun bir trafık sistemi sözü verdi. Aynca göçmenler için düzenlemeler yapıl- ması için daha çok çaba harcanaca- ğını bebrtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear