25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 6 ARALIK1993 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER 21. yüzyılıneşiğinde tanmsal kooperatifçilik Önenmız, Turkıye'de tanm ve tanm dışı tum koop>eratıflenn tek bır demokratık yasaya gore kurulup ışlemesıdır Bu amaçla, 1163 sayılı Kooperatıfler Yasası, gudumlü bır yapıya sahıp tanm-satış ve tanm-kredı dahıl, butun kooperatıflen kapsamalı. Ptof. Dr. ZİYA GÖKALP MÜLAYİM Ankara Üniversitesiöğretım üyesi 3 -5 Kasım 1993 te Ankara da " 14. Uhıslararası Türk Koope- ratifçilik KongresT toplan- tnıştı Kongreve sunduğum görüşlenmı, yapılan tartışma- lann da ışığında bır koopera- tıfçı bılım adamı oîarak burada behrt- mekte yarar göruyorum Ülkemızde tanmın sosyal adalet ıçen- sınde gehşmesınde ve sanayıleşmesınde, kırsal alanın demokratıkleşmesınde, ta- nmsal kooperatifçilik büyuk onem taşı- maktadır Nederu, 4 5 mılyona yakın tanm ışletmelenmızın 0/ o90 a \aran bu- yûk çoğunluğunun kooperatıfe gereksı- nım duyan kuçük aıle ışletmelen olması- dır. Ülkemızde bugûnku anlamıyla tanm- sal kooperatifçilik, esas ıtıbanvla Cum- hunyet dönemınde başlamıştır 27 Ocak 1981 'de bu sütunlarda "önıek koopera- tifçi" adı altında yayımlanan yaamda aynntılanyla beLrttığım uzere buyûk önder Atatürk, ozgûn duşünce ve eylem- lenyle tanmsal kooperaüfçıbğj süreklı özendırmıştır O gunlerden bugune ülke- mızde tanmsal kooperatifçilik hızîı bır gebşme gostermış ve 1992'de tanmsal kooperatıf sayısı 8070, ortak sayısı ıse 4 3 mılyonu bulmuştur Fakat butünuy- le ıncelendığınde gehşmenın daha çok sayısal olduğu ve tanmsal kooperatıfçılı- ğırruan henûz amacına hıç enşemedığı gorulmektedır Yıllardan ben yaptığımız araştırma ve ıncelemelere gore, Türkıye'de tanmın ekonomık \e sosyal gehşmesınde, sana- yıleşmesınde ve demokratıkleşmesınde UniRsal kooperatifçılığin, butün sayısal artışlara karşın etkıh olamamasırun asıl nederu, fınansman, ust orgutlenme. eğı- tım ve araştırma, mevzuat ve denetım olarak nıteleyebıleceğımız temel sonın- lannın bugûne değın çozulememış olma- sıdır Sorunlar, çözüm önerfleri Şımdı 21 yüzyılın eşiğinde bu sorulan kısaca ırdeleyehm ve çözüm önenlenrru- a belırtelım Bınnası, finansman sorunudur Ülke- mızde tanmsal kooperatıfler genellıkle finansman güçluğu ıçensındedırler Or- taklann duşük ortaklık payı yuklenme- len ve kooperatıflenn kredı gereksınım- lennı karşılayacak özel finansman kuru- luşlannın olmayışı, finansman guçluğü- nün başlıca nedenıdır Bızım görüşumuze gore, tanmsal kooperaufçıbğınıızın Finansman sorunu, ancak >oneüm ve sermayesıne koopera- tıfler ve ust örgutlenran egemen olacağı bır "kooperatifler bankasT kurularak çozukbıbr Bunun dışmdakı tum onlem- ler, sorunun çozumünde yetersız kalma- ya mahkumdur tkıncısı, ust orgutlenme sorunudur Ust orgutlenmesını tamamlamamış bır tanmsal kooperatıf hareketı, buyuk ara- cı, tefea, sanayıcı v e holdınglerle rekabet edemez dış tıcarette ve sanayıleşmede etkıb olamaz Bu nedenle tanmsal koo- peratıfçıbğımızın ust orgutlenmelennı hala tamamlamamış olmalan tanmsal kooperatıfçıbğımızın etkıb ve demokra- tık gehşmesını engelleyıcı onemh bır so- run olarak gorulmektedır Tanmsal kooperatıtçıhğın çok büyuk gebşme gosterdığı demokratık Batı ulke- lennde kooperatıfler, ust orgutlenmele- nnı geçen yuzyıbn sonlannda tamamla- dıklan halde, ülkemızde, ancak 1969 yıbnda 1163 sayılı Kooperatıfler Y asası'- nın çıkmasıyla başlayan üst orgutlenme, henuz gebşme aşamasındadır 1980'lere kadar olan hızb gehşme de, 12 Evlul ıle buyuk bır darbe yemış, KÖY-KOOP ve TARKO gıbı demokratık kooperatıf merkez bırbklen feshedılmışler daha sonra da tekrar oluşmalanna ızın venl- memıştır 1980-91 >ıllanndakı hukümetler ta- nmsal kooperatıflenn demokratık ust orgütlenmelenne sürekb köstek olmuş- lardır Demokratıkleşme ıddıası ıle ku- rulan DYP-SHP koabsvon hukumetı de soz verdığı halde demokratık ust orgut- lenme ıçın kendısınden beklenılen deste- ğı bugune değın vermemıştır Ovsa şım- dıye kadar KÖY-KOOP ve TARKO - nun venıden kurulmalanmn çoktan gerçekleşmesı gerekırdı Ülkemızde kooperatıfçıhk eğıtım ve araştırması da tanmsal kooperaüfçıhğı- mız ıçın buyuk onem taşıdığı halde bu konuva hıçbır zaman gereken onem ve- nlmemış'ır Bu konuda alınacak en onemb onlem, kooperatif üst örgutleri ve devlet tarafmdan kooperatifçilik okul- lan'nın açılmasıdır Aynca ıîkokuldan unıversıteve kadar bütun okullarda koo- peratifçilik derslenne yer venlmesı sağla- nılmalıdır Tanmsal kooperatıfçıbğımızın de- mokratıkleştınlmesınde ıse mevzuat, onemb sorun oluşturmaktadır Çûnku 'ilkemızde tanmsal kooperatıfçıhğı du- zenleyen mevzuat, yetersız, kanşık ve demokratık kooperaüfçıbk ılkelenne av- kındır Halen tanm-kredı ve tanm-satış kooperatıflen ve bırlıklen demokratık olmaktan uzak ıkı özel yasaya gore de>- let gudümlü olarak kurulup ışlemektedır ler Bıam önenmız. Turkıye'de tanm ve tanm dışı tum kooperatıflenn tek bır de- mokraük yasa>a gore kurulup ışlemesı- dır Bu amaçla 1163 sayılı Kooperatıfler Yasası, gudumlü bır yapıva sahıp tanm- satış ve tanm-kredı dahıl, butun koope- ratıflen kapsamalı ve kooperaüfçıbğın demokratık yonetım ılkesının tam ola- rak uygulanmasını esas alacak bıçımde yenıden duzenlenmebdır Koabsvon hukumetının Demokrafik- leşme Paketi'nde bu konuda açık bır hükum olduğu halde, kooperatıfçıbk konusunda antıdemokraük uygulama- lar ıkı yıldır surmekte olup hukumet yazık kı bu konuda herhangı bırdemok- ratik yasal duzentane've gıtmemışur Terstnc Başbakan Çiller, tanmsal koo- peratıflen demokratıkleşürme bır yana, tanm satış kooperatıflen ve bırbklennı devletın mab sanarak onlann fabnkala- nnı satarak ozelleştırmekten söz etmek- tedır (') Bekledığırruz yenı demokratık kooperatıfçıbk yasası, demokratık yapı- lannı bozmadan, tum tanmsal koopera- üflenn deneümını de sağlam esaslara bağlamabdır Sonuç 21 yuzvıbn eşiğinde tanmsal koope- raüfçıhğımızın vıllardır tartışılan temel sonınlannın (2 ) şımdıve dek çozuleme- mış olmalan önemh bır noksanbktır Bu temel sorunlar, önenlenmız doğrultu- sunda bır an once çozubneb ve boylece tanmsal kooperatıfçıbğımız, aracıhk ve tefecıbkle savaşımda, ıç ve dış abm ve sa- tımda, sanayıleşmede ve demokratıkleş- mede, bütünuyle tanmın sosyal ve eko- nomık kalkınmasında ve ATye uyu- munda kendısınden beklenılen görevlen etkınbkle vapabılecek duruma gebneb, kamu ve özel sektorler yanında uçüncü bır sektor olarak hak ettığı onemb yen almalı. çağdaş ve guçlu bır sektor olmab- dır (') Bak Cumhunvet. 20 Eylul 1993 (! ) Bak Z G Mulayım Demokrdük Kooperatıfçı bk Pofaukası ve Toprak Reformu V rtkın Yayınlan 'Vnkara 1993 DtZELTME: Dunku Cumhunyet'ın 2 sayfasında yayımladığımız Meriç VelidedeoğhT- nun yazısındakı "...500 ayet, 6.660 ayetin %13'ünü oluştunır tümcesinde ver alan %13, yüzde yedi buçuk oia- caktır" duzelür ozur dılenz ARADABIR M.NACİ ÜNVER Yargıtav 8. Ceza Dairesi Uvesi Savcılarımız ve Yurttaşlarımız Cumhurıyet ın ılk yıllarının unlu Adalet Bakanı değerlı hukukcu Mahmut Esat Bozkurt soyle seslenıyor savcı- lara Cumhurıyet savcıları Merıc kıyılannda calışan Turk koylusunun kaybolan sabanından tutunuz da bu vatanda yasayanların uğrayacağı en ufak bır haksızlık- tan hatta Bıngol daglarının ıssız kuytularında nafakala- rını bekleyen oksuzlerın gozyaşlarından sız mesulsu- nuz Cumhurıyet savcılarının ustlendıklerı gorev ve sorum- luluğun onemını carpıcı bıçımde ortaya koyan bu sozle- rın gunumuz kosullarında da gecerltlığını koruduğu kuşkusuzdur Savcılık mesleğının onemı ceza adaletının toplum ve devlet yasamındakı onemınden kaynaklanmaktadır Cunku toplumsal duzenın sureklılığı ıcın vazgeçılmez bır sıstemdır ceza adaletı Bıreylerın korkusuz ve kaygı- sız yaşamalarının guvencesıdır aynı zamanda Bunların da otesınde ınsanı konu alması onemını daha da arttır- maktadır Buozellıklerıgozlendıgınde ceza adaletı ıçın- de rol ustlenen tum gorevlılerın ozenlı davranmaları kaçınılmaz olmaktadır Bu konudakı ozensızlığın yurt- taşların adalete olan guvenını sarsacağı acıktır Ceza adaletının tum asamalarında onemlı rol ustlen- mektedır savcılar Sucun ıslendığını oğrenmesı aşama- sından ışe el koyup kanıtlann toplanmasına yeterlı kanıtların bulunması halınde kamu davası acılmasından yargılama asamasına dahası ceza kararının yerıne ge- tırılmesıne (ınfazına) degın uzanan yolda savcı vardır Savcıların bu asamalarda ustlendığı gorev ve yetkıler arasında yurttaşları yakından ılgılendıren en onemlı yetkısı hıç kuşkusuz kamu adına dava açma yetkısı dır Buyetkının yerındeve zamanındakullanılması suçların çoğalmasına ve sucluların yureklenmesıne neden ola- bıleceğı gıbı magdurların devlete olan guvenının sarsıl- ması gıbı olumsuz bır sonuc da doğurabılır Aynı yetkı- nın olur olmaz yerde kullanılması da devlet elıyle bır mağdurlartoplulugu yaratma gıbı ıstenmeyen sonucun ortaya çıkmasına yol acabılır Açıklamak gerekırse mahkeme onunde ceza alma- yacağı onceden bellı olan kımsenın sanık durumuna sokulması kısı hukukunun acıkca bozulması gıbı son derecesakıncalı bır sonucu ortaya cıkarır CezaYargıla- maları Usulu Yasamızın 3206 sayılı yasayla değıştırılen 163 maddesı Toplanan kanıtlar kamu davasının acıl- masına yeterlı ıse cumhurıyet savcısı mahkemeye bır ıddıanameye vermek suretıyle kamu davası açar" de- mektedır Bu maddedekı degısıklık 1985 yılında gerçekleştırıl- mıştır Daha oncekı halınde yeterlı delıl'sozcuklerı yer almamaktaydı Yapılan hazırlık sorusturması kamu da- vasının acılmasını haklı gostermeye yeterlı ıse cumhurı- yet savcısının dava acabıleceğını ongormekteydı Turkıye de ceza mahkemelerıne 1992 ıtıbarıyle acılan dava sayısı 1 006 790 dır Geçmıs yıllardan sonuclanmayarak 1992 yılına aktacı- lan ceza davaları ıle Yargıtay dan bozularak gelenler toplandığmda 1992 yılı ıtıbarıyle tum ceza mahkemele- rının elındekı dava sayısı 1 575 478 dır Bu tabloya baktığımızda su sonuc çıkmaktadır ortaya Özellıkle ağır suclardan mahkemeye sevk edılen yurt- taşlarımızın %40 a varan bır bolumu beraat etmektedır Kısacası her yıl bınlerce kısı ağır sucla suclanmakta ve uzun suren bır yargılama surecınden sonra kurtulabıl- mektedırler Bu oran hukuk devletı olgusunun yerleşıp kokleştığı ulkelerle karsılastırıldığında son derece du- şundurucu sonuclara goturmektedır ınsanı Orneğın, Japonya da savcıların actıgı davaların %98 e varan bo- lumu mahkumıyetle sonuclanmaktadır Hemen belırte- lım kı Japonya da kısıyı mahkumıyete goturecek duzey- de kanıt elde edemeyen savcıların dava açma ıslemını ertelemelerı yasa geregıdır Ne yazık kı bızım hukuk sıs- temımızde savcıların kamtsız dava acmasını yasakla- yan bır kural yer aımamaktadır Ayrıca kanıtları goste- rılmeden acılan davayı gerı cevırme yetkısı tanınmamıs- tır mahkemelerımıze Ancak Adalet Bakanlığı nca ' Yargı Reformu baglamında hazırlanan parlamentoya sevk edılen Ceza Vargılama Usullerı Yasası nda degı- sıklık ongoren yasa tasarısında savcının kamu davası- nın acılmasını haklı gosterecek yeterlı kanıtlar goster- memesı durumunda mahkemeye daha dava hazırlığı asamasında ıddıanameyı reddetme yetkısı tanımakta- dır Bu açıklamalarım sonunda ozetle şunları soyleyebı- lırız Ülkemızde koklu bır yargı reformu zorunlu hale gel- mıştır Bu baglamda savcılık kurumu gozden geçırılıp demokratık hukuk devletı gereklerıne uygun bıçımde yenıden duzenlenmelıdır Ayrıca savcıların bağımsızlığı konusu uzerınde de durulmalıdır TARTIŞaiA Anadolu'da adımızı 'Neşe'siz koyun!.. A nadolu'nun Neşe'sını 25 Ekıml993gunu Bismil'ın daglanndd vurdular Suçu olumun kol gezdıgı dağlarda azraılın merdıvenlenne basa basa gokv uzune çıkıp tannlann vıldıztarlalanndan. ışıksız çocuklarıçınMİdi7 toplamaktı NeşeAltendaha 21 vaşındavdı Gokvuzundcn topladığı uldızlan ccplcnne v c ko>nunadoldurur korku ıçınde karanlık dağlardan koşarak. doke saça ev ıne taşırdı Soğukta uşumesın karanlıkta kendı ışıklan\ la vollannı bulabılsınlerdne çocuklara >ıldızlardan kazak >apardı Gecelen u\kulannı uyumaz sabaha kadar vıldızlan uç uca bağlardı Oğretmenhğının daha v ınnı beşıncıgunuvdu Her babavığıdın harcı değıldı gokvuzundcnvıldız toplamak Her ge<_e kan ter ıçınde gokv uzune ^ıkar VCK.uklar ıçın v ıldız çalardı S akaladıklanvıldız hırsızlannı tannlarolumlecezalandınrdı Neşe Allen omrunu, çocuklar ıçın gokv uzundcn v ı Idız toplamav a adamıştı 21 vaşında vurdular Anadolu nun \c^e sını Her ne pahasına olur^aolsun oturduklan koltuklardan kdlkmavan dokunulmazlıkları kolav kola> kaldınlamavan bev ler' Çocuklar karanlıkta kaldı Evınınodalancıngılcıngıl \ıldız doluvdu Çuruk kapısı makınelı tuteklenn kabzalanvlakınldı Anadolu nun Neşe sıtıngıl cıngıl vıldızlann arasına veşıl bırağaçgıbıvıkıldı kovun evlenkaranlıktı Gurultu\e kımseçıkmadı Sılahlı adamlann avak seslerı kovden uzaklaşırken evınınkınk kapısından gokv uzune vıldızlar aktı Memleketın her karış toprağında devlet vardırdıven bev ler. kurşungeçırmczsıvah arabalarla ev lenne gıdıp gelenler bolgeleraraMeşu ekonomık vesosvalkalkınmavı ov ugruna koltuk uğruna gerçekleştırmevenler Bısmıl ın Ça\uşlu KöyıTnde 21 v aşında babasıv la bırlıkte v urdular Neşe mızı Anadolu Neşe sız kaldı Oğretmenlen olumun kol gezdıgı dağlara guvenlıklennı s.ıglamadan gonderen. ogretmenın her turlu demokratık haklannı elınden alan memleketın her vennı şerıatçı eğıtım kurumlanvla dolduran Ataturkçu demokratık velaık oğretmenlerc sakıncalı ogretmenmuamelesıvapan laıklık karşın suçlann Terorle Vlucadele Tasarısı'ndan çıkanlmasını ısteven. Anadolu yu bolunmenın eşığınegetırcnler Bundan sonra oğreımenın adını ddımın. Anado'u'da Neşe'siz kovun' Bızler sizlennve ışbırlıkçılennızın her turlu engellemelenne rağmen. ışıksız bırdklığınız Anadolu çocuklannı ışığa kav uşturmak ıçın gokv uzunden v ıldız toplamaya dev am cdeceğız Neşesız bır Neşe ıçınde son ncfesımızı vennceye kadar dağlara v ıldız toplamav a gıdeceğız \ usufSolmaz/Öğretmen PENCERE Tahtakurusu ve keresteL S abahattin Ali "Değirmen, Dağlar ve Ruzgar" adlı unlu vapıtınınbır dortluğunde galıba bunalımlı bır gununde şunlan v azmış "Aklı kafamızdan sursek, İlmin içine tükursek, Dünv a\ a çevirip dirsek, Gününuzü hoş geçirsek... Bu şıın her anımsadığımda bızım ozel ve de guzel televızyonlanmız aklıma takılıyor Nasıl takılmasın kı Bılmem ızleyebılı>ormusunuz° Hepsı, ama hepsı bır başka âlem Üfürukçusunden falcısına, buyucusunden, gaıpten haber vencısıne ve şıfacılara dek hepsı burada toplanmışlar Açıkçaso>lemek gerekırse aklı kafalanndan surmuşler bıbmı bır kenara atmışlar dunvayaçevınp dirsek. seyırcılennı bır guzel uyutmak ıçın el ve gonul bırlığı etmışlerdır Sevgılı Atabek bunlara kafayı takmış Cumhurneteazetesının 30 Ekım 1993 tarihlı savısının 2 ekınde "Üç kere tahtaya \urun" başbkh nefıs bır v azı yazmış Çağnlan ruhlann ışlen voksa her halde gelmışlerdır Yazının ıkıncı başlığı şoyle "L cu sivrilmiş, sağlam tahtava kazık denir. L zerinden yol geçirilebilir. Boylece kazıklı yol y apılır. L zerine fıy atlar konduğu zaman malların değeri pekyükselir." Lsta vazarvazısına tahtanın tanıtımıılebaşlamış çeşıtlenıle surdurmuştur Buçeşıtler sırasııleşovledır "kalas.çıta. kazık, kıymık. oklava. tahta kaşık. tahtakurusu, tahtara>alli, tahtalı koy, lahtası noksan." Bunlan detaylan ıle anlatan vazar, tahtakurusu hakkında daşubılgılenvenyor "Bu küçük ha\> an. tahta kenarlannda gezmeyi çok se>er. Küçuk olduğuna bakmay ın. Gerçek bir kan emicidir. Başkalannın kanını emerek semırdığı ıçın de \ anınıza sessizce sokulur. Sız biraz kaşıntı duy duğunuzda o gıdasını almıştır bile. Kan emmedıği zaman ıy ıce y assılaşır, adını da buradan almıştır." Sayın Atabek ın tahtakurusu hakkındakı gozlemlenne bız de bırkaç satır eklemek ıstıv oruz Tdhtakurusu dev ıp de geçme>elım Tahtakurusunun ınsanlığın gelışımınde buvuk katkılan olmuştur Orneğın bız felsetevı nasıl eşekten oğrendıkse bırçokuvgarlık araçlannı da onun i>av esınde bulmuşuzdur Buhavvanbır kez polıtık nıtelığe sahıp olup empervahstır Çok açgozludur Bız ınsanlar bu muzır hayvandan kurtulmak ıçın karvolavı ıcat edıp. bacaklan suvasoktuk İngiüzlerve Amerikalılar kadar denızcılıkte hunerlen olmadığı ıçın bu sudan geçememışler tavana tırmanmak suretı> le pıke vatağaatlamışlardır Buda uçagı ve paraşutu bulmamıza neden olmuştur Temelsız nutuklan dınlerken tatb tath kaşınmavıondan oğrenmışızdır Sev gıb doktorum bızı bağışlasınlar O nefıs yazıda bırhususunutulmuş Neden \azı> a tahtanın tanıtımı ıle gınlmış de "kereste" es geçılmış Acabadı>oruz. bu bazı endışeierden mı kaynaklanı>or Bıbvoruz ülkemız kereste bakımmdan çok zengındır Her cms kereste bolmıktardabulunur Orman urünlenmızın de maşallahı (') vardır Fınnlıgurgen.meşe, kayın. koknar gıbı her turlu cınsıvardır Suntasınada dıvecekyoktur 2x100 dolar?..en Kııbılay Karabel. Evlul 1981 denbcn Almanya da vaşa>anbır gurbetçıçocuğuvum Halen bır lısenın \on binıtında okuvan oğreneıvım Buvaztatılımı geçırmek ıçın Turkiye ve geldım Gınşte herhangı bır sorunla karşılaşmadım Pasaportuma Dusseldorf Başkonsolosluğu nda "oğrenci 'ddmgdM v urdurduğum ıçın çıkı^ta da herhangı bır sorunla karşılaşacagımı sanmıvordum Ancak duşundugum gıbı olmadı Çıkıştakı pasaport kontrolundekı gorev lı vanımddogrenuoldugumu gosleren bır bclgc olmadığı gerekçesıv le " 100 dolarlık Konut Konu odemem gerektiğıni" sov lev erek çı kışımı engelledı Kendısıne pasaportumdakı ogrencı damgasını gostermem ışe varamadı Lçağıkaçırırım korkusuyla ıstenen 100 dolarlık Konut Fonu nu odemek 7orundaka!dım Oğrendığım kadanvla kendısınden bov le v olla alınan ılk ve son kışı bendeğılım Şımdı benım kdfdnıı kurcalavansorularşunlar 1) Dusseldort Başkonsolosluğu Turkiye Cumhuriveti'ne bağlı değıl mı' konuva fazla gırmevehm M. Samim Akay 2)Gumrukgorevlısının. Dusseldorf Başkonsoloslueu nunbızden harç alarak v urduğu damgayı hıçesavıp lOOdolaralmava hakkıvarmı 0 3) Konut Fonu kımler ıçın konmuştur^Gurbetçı ışçılerle aılelen Konut Fonu odemek zorundamıdır 0 Ikı keresovulmaktan bıktıgımı/ı uzulerek bıldınr, ılendcbovleolavlann vaşanmamdsını dılenm Kubilav Karabel OttadaU BahlL. ÇınarYayınları ndaçıkan "OltadakıBalık Turkiye"ad- lı kıtaba yazdığı onsoz Rıfat llgaz'ın son yazısıymış, ıl- gıyle okudum ûlumune pek az kala llgaz soruyor "Sakın geç kalmış olmayalım?" Yanıtlıyor - Hayır' Ve sozunu surdurüyor Tam çağı, başlamanın doğan gunlei. Yırt otuzunda aldığın dıplomayı Alfabelık çocuk o/' " • Her yenı kıtaba başlarken tum önyargılardan arınarak "alfabelık çocuk" olmanın erdemı, ınsanı yalnız canlı tutmakla kalmaz, yaşam sevıncıne de kapı açar Elınızdekı kıtap ne olursa olsun, ıster şıır krtabı, ıster öyku ya da tarıh, toplumbılım felsefe, bır şey değış- mez M. Emin Değer'ın "Oltadakı Balık Turkiye" adıyla ya- yımlanan son kıtabı Rıfat llgaz'ın onsozdekı şıırının uç dızesını sonuna dek anlamlı kılıyor "Koruz gozbebeklerımıze mıl çekılmış mıl Acımasız bır namlu şakağımızda soğuk Tetıkte kendı parmağımız, yabancının değıl " • Pekı, Turkiye nasıl oltadakı balık oluyor? Bu ne bıçım benzetmedııo Benzetme, kıtabın yazarı Emın Değer'ın değıl, bütün dunyanın adını bıldığı bır Amerıkalının, Nelson A. Roc- keteller'ın ABD Başkanı Eisenhower> e yazdığı bır mektupta Rockefeller bu benzetmeye başvuruyor 'Bız asken paktlarımızı kurmayı ve saglamlaştırmayı hedef alan tedbırlere devam etmelıyız Buyuk olçude polıtık ve asken nufuz garantıleyecek genışlıkte bır eko- nomık yayılma planını Asya, Afrıka ve dığer az gelışmış bolgelerde uygulamak zorundayız Yardımda bırınci gruba, bızımle dost olan ve bıze uzun sure asken pakt- larla bağlanmış olan ulkeler gırer Bu ulkelere yapılacak yardımlar ve açılacak kredıler oncelıkle asken nıtelıkte olmalıdır Oltaya yakalanmış balığın yeme ıhtıyacı yok- tur " Rockefeller'ın tasarımı çok parlak' özel sermaye ya- tırımlarını ayarlamak, bu yatırımların yardımıyla bırçok polıtık amaca ulaşmak, Amerıkan polıtıkasına karşıt mu- kavemetı ortadan kaldırmak ve ılgılı ulkenın ekonomı- sınde kılıt noktalarını ele geçırıp sıyası gucu arttırmak uzerıne ış tutmanın marıfetlerını sayıp dokuyor Rocke- feller Oltadakı balığın yeme ıhtıyacı var mı' Yoki • Geçenlerde bır dıplomatın arkadaşımız Mustafa Bal- bay'a soyledıklerı ılgınç - Dunyanın her tarafında olan bıtenlerden ABD so- rumlu tutulur, Waşmgton 'a ılışkın bır suru şey soylenır, ama, sız once kendı ıçınıze bakın 1 Pekı, kendı ıçımıze baktığımızda ne goruyoruz? M Emın Değer, kırk yııdan berı kendı ıçımızde neler olup bıttığıne ılışkın bır dıkkatınbuyutecıyleyaşadığımızolay- lara yaklaşmış, mıkroskobun altındakı dokuda ıncele- nen hucrelerde ortaya çıkan hastalık nedır'' Bu soruya sağlıklı bır yanıt verebılmek ıçın "otuzunda aldığımız dıplomaları yırtıp alfabelık çocuk' olarak "Ol- tadakı Balık Turkiye' adlı kıtabı okuyalım 1993 yılının sonuna yaklaşıyoruz, Turkiye Guney- doğu'sundakı 'Çekıç Guç" ıle 1994'u karşılamaya hazır- lanmıyor mu 7 Bunun anlamı llgaz'ın dızelerındedır Acımasız bır namlu şakağımızda soğuk Tetıkte kendı parmağımız, yabancının değıl. Bılınçsızlığın korgudusunde benlığın, dış gudume tes- lım etmış bır toplum duzeyındeyız Inanmayan "Oltadakı Balık Turkıye"y\ okusun 17. GUNOE İKİNCİ BASIM ERBIL TUŞALPİN KİTAPLAR1 • Eylul Imparatorluğu • Zehır Yuklu Bulutlar "Halepçe'den Hakkân'ye" • Bın İnsan • Ben Tarıhım Bay Başkan • Once Çocuklar Oldu • Paşa ıle General • Evrenınkı mı? Ozalınkı mı' • "PPK" Plastık Papatya Kokusu 90000 40000 50000 60000 38000 70000 75000 70000 jjapatya iıokusu BİLCİ YA\I*JE\ isteklerınızın tutarı kadar posta ya da damga pulu gon- derınız BILGI YAYINEVI : Meşrutiyet Caddesi, No: 46/A 06420 Yenişehir / ANKARA Tel : (0-312) 431 81 22 - 434 49 99 Faks : (0-312) 431 77 58 ANKARA SANAT TİYATROSU 30 vıl boyunca perdelerunız, demokrası ve barış ıçınde yaşanan bır dun> a ozlemıyle açıldı Ve bugun >ıne ovunlanmız,"Yaşamak bır ağaç gıbı tek ve hur/ve bır orman gıbı kardeşçesıne" olsun dıv edır 30 yılımızdan hasret v e umıtle tnerhaba1 30 vılda emeğı geçen herkese savgıyla1 MUAZZEZ MENEMENCİOĞLU 30. SANAT YILI ETKİNLİKLERİ "Pembe Gozlukler" adlı oyunun seslendırılmesıyle başlıyor Tıyatrosanatçıları ANİİPEKKAYA, IŞIL YÜCESOY, TİLBE BATUM, RIDVANÇELEBİ Yer Ataturk Kıtaplığı Tarıh 9Aralık1993 Saat 16 00
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear