25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ARALIK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'DiyanetIşleri özelleştirilsin' Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce düzenlenen panelde, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın, son derece yüksek bütçesiyle Türkiye'nin en büyük KİT'i olduğuna dikkat çekilerek özelleştirilmesi savunuldu. İstanbul Haber Servisi- Türkiye'de devletin. Diyanet Işleri Başkanlığj ara- cıhğıyla, dini yaygmlaştırmaya çahş- masının ülkeyi son derece tehlikeli bir çıkmaza götürdüğünü vurgulandı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği'nce düzenlenen "Diyanet Işleri BaşkanuğVnm Konumu" konulu pa- nelde konuşmacılar, Türkiye'nin, 1945 öncesine göre daha az laik bir ül- ke olduğunu öne sürdüler. Konuş- macılar, Diyanet Işlen BaşkanlığYnın bir devlet kurumu olmaktan çıkan- lması gerektiğini söylediler. Din Şurası kararian tehlikeli , t.tkHukuk Fakültesi DevletlerHu- kuku Oğretim Üyesi Prof. Dr. NihaJ Uhıocak'ın yönettiği panelde konuş- macılar, Din Şurası'nda alınan karar- lann son derece tehlikeli olduğunu, yeni tasanyla, toplumun politik. ka- musal ve ahlaki normlannın dine göre şekillendirilmeye çalışıldığına dikkat cektiler. Tank Zafer Tunaya Kültür Merke- zi'nde gerçekleştirilen panelde konu- şan l.U. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bfiient Tanör, 1920'- lerde devlet içinde sadece teknik hiz- met veren bir kurum konumundaki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Tür- kiye'nin 1945-1950 yıllanndan itiba- ren dışa bağımlı bir ülke haline gelme- siyle bu konumunu yitirdiğini söyledi. Dış güçlerin, İran'dakine benzer bir şeriatçıhğa ve komünizm tehlikesıne karşı Türkiye'de devlet eliyle 'ümlı ls- lam' akımının yaygınlaştınlmasında etkili olduğunu İcaydeden Tanör, Di- yanet Işleri Başkanlığı'nın da bu dış et- kiler yüzünden. tophmım her alaıunda sözü olduğuna inanan devlet içinde dev- let haline geldiğiıu" söyledi. Ankara'da düzenlenen Din Şurası'nda alınan ka- rarian 'laik Türkiye' açısından son de- rece tehlikeli bulan ve bu kararlann uygulanması halinde Türkiye'nin gi- derek devlet eliyle 'dincileştirileceğini' kaydeden Tanör. Diyanet Işleri Baş- kanlığı'nın devlet kurumu olmaktan çıkanlması gerektiğini belirtti. Diyanet Işleri Başkanhğı'ron Tür- kiye'nin en büyük Kamu Iknsadi Teşek- kulü (KİT) olduğunu, çok partili siste- me geçilmesinden bu yana merkez sağ partilerinin en büyük arpalığı haline geldiğini v urgulayan Tanör. bu neden- le kurumun sadece teknik bir kamu hizmeti yürüten eski konumuna dön- mesınin çok zor olduğunu dile getirdi. Tanör, konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Diyanet İşleri Başkanlığı, bu- gün devletin en büyük KİT'idir. Ozel- leştirme deniyorsa, en başta bu KİTin özelleştirilmesi gerekir. Bunun sakı- ncalı yanlan da olabilir, araa bunlar da oturulup tarnşdır." İ.Ü. Hukuk Fakültesi İdare Huku- ku Öğretim Üyesi Dr. trşat Tarhanlı da laik devletin ideolojik aygıt olarak böyle bir kurumu kullanamayacağını söyledi; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın teknik hizmet veren bir kurum olarak devlet içinde bulunabileceğini. ancak laik devletin bu tür bir kurum aracılı- ğıyla dini propaganda yapamayacağı- nı. ahlak işlerinin yürütülmesinın de bu kuruma bırakılamayacağını vurgu- ladı. Tarhanlı. bu kurumun sivil toplu- ma iade edilmesi gerektiğini söyledi. 'Kuran yanlış yorumlanıyor' Toplanüda konuşan emekli İlahi- yatçı Prof. Dr. Neşet Çağatay ise Tür- kiye'de camilerde din görevlilerinin halkı bırbırine kırdırmaya yol açacak konuşmalar yaptığını anlatarak "Tür- kiye'de din adamı yok, din görevlileri var. Kuran'ı anlayan da yok. Yanlışyo- rumlanıyor, bUinmiyor. Camilerde Aziz Nesin aleyhine konuşmalar yapılıyor. Oysa, buralar, Allah'ın evi- dir. Politikavla. şahsiyat giremez ora- lara. Yerişmiş din adamlarımız olsa, bu sorunların hiçbiri yaşanmaz" dedi. Toplantıda İstanbul Müftüsü, Di- yanet İşlen'nde halen 90 bin kişinin görev yaptığını belirterek en büyük so- runlannın yetişkin din adamlannın bulunmaması olduğunu açıkladı. Alevi araştırmacısı Nejat İldoğan ise "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslü- mandır" görüşünün çok yanlış oldu- ğunu belirterek ülke nüfusunun yüzde 33'ünü Alevilerin oluşturduğunu, Ale- viliğin ise Müslümanlıkla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Mavi meleklerin kongresi THY hostesleri, yeni yöneticilerîni seçti • TASSA (Türk Hava Yollan Hostes ve Kabin Memurlan Derneği) kongresinde iki liste çıktı. Kulisler günler öncesinden başlamıştı. Herkes mutlaka iyi niyetliydi. Ama, bir tarafın da kazanması gerekiyordu. İstanbul Haber Servisi - "Ev- lere şenlik" bir kongre izledik Ataköy'de. Ne küfür vardı ne de yumruklar konuştu; terbi- yeli sözlü sataşmalar ise "kadı kızT kusuru kadardı. Kongre acemiliği ise "komiser" güldü- ren cinstendi. Bu şenlikli kong- reyi yapanlar kımler mi? TASSA (Türk Hava Yollan Hostes ve Kabin Memurlan Derneği) üyeleri, biünen adıyla hostesler... Kulisler günler öncesinden başlamıştı. Dernek üyeleri iki- 'ye aynlmıştı; THY yöneümi yanlılan vemuhaliflerdiye. Se- çimler öylesine dallanıp bu- daklanmıştı ki, muhalif yöne- ıtim lısjesınde yer alanlar. gece | yankn «vlerinden aranmış ve ı işten aülmakla tehdit edilmiştı. tlk ka_yga, divan seçimlerinde çıktı. Üyelikten aynlanlann di- van secimi için oy kullanma- masını isteyen gnıp. üyelikten çıkanlanlann salonu terk et- mesıni istedi. Bu arada erkek bir avukat araya girerek bu is- teğin reddedilmesını telkin edince, üyelikten çıkanlanlar da oy kullandı. Divan seçimi- ni. yönetim yanlılan kazandı. Bütçeye itirazlar, rakiplere çengel atmalar, sıkıntılı bağı- nşlar birbiri ardına patlıyordu. Kimine göre, kongre salonu "kadınlar hamamını" geçmişti. Seçımlere iki liste halinde gidil- di. Muhalif liste, Oya Oybir liderlığinde çıku. Yönetim yanlılan ise Neşe Kocaoğlu - nun etrafında birleşti. Oya Oybir'in konuşması. baskılara boyun eğilmemesi yönündey- di. Neşe Kocaoğlu ise umut vaat etti. Konuşmalar sırasın- da eski defterler bir bir açıldı. Kirli çamaşırlar ortaya dökül- dü. Tüm bu gelişmeleri. yerü- den aday olmayaneski başkan Zerrin Güner ise bir köşeden sessiz bir biçimde izledi. Her- kes mutlaka iyi niyetliydi. Ama bir tarafın da kazanması gerekiyordu; 850 üyeli dernek secimlerinde, 110 kişi oy kul- landı. 66 oyu Neşe Kocaoğlu"- nun listesi aldı ve seçimleri kazandı. Neşe Kocaoğlu'nun listesi, dernek secimini, 66 oyla kazandı. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Mahkeme kararı: Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun kuruluşu Atatürk'ün vasiyetine aykın • Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karar gerekçesinde, Atatürk'ün gelir tahsis ettiği kurumlann başlangıçta özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu. daha sonra anayasada değişiklik yapıldığı ve buna bağlı olarak 2876 sayılı yasanın çıkanldığı ifade edilerek bu kurumlara kamu tüzel kişiliği kazandınldığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) - Atatürk Kültür Dıl ve Tarih Yüksek Kurumu'nun kuruluşunun, Atatürk'ün va- siyetine aykın olduğu görüşü mahkeme karanyla doğnılan- dı. Ankara Birinci Asliye Hu- kuk Mahkemesi. Cumhuriyet Halk Partisi ile Atatürk Kül- tür Dil ve Tarih Yüksek Ku- rumu arasında Atatürk'ün İş Bankası hisse senetlerinin paylaşımıyla ilgili açılan dava, Şofben zehirlenmesi İSTANBUL (AA) - Beyler- beyi'nde şofbenden zehirlenen bir genç öldü. Küplüce Mahal- lesi Bahar Sokak 9 numaralı evde meydana gelen olayda. banyo yapmak isteyen Mustafa Bayır (16), şofbenden sızan gaz- dan zehirlenerek öldü. Pendik Çamçeşme Tando- ğan Caddesi Aydın Sokak'ta meydana gelen olayda ise so- kakta oyun oynayan iki yaşın- daki Zeynep Malkoç üzeri açık su Luyusuna düşerck boğuldu. kurumun alacağının ödenme- si karanyla sonuçlanmışü. Mahkeme, dün davanın ge- rekçesini açıkladı. Yargıç Cumali Demirkaya tarafından kaleme alınan ge- rekçede, Atatürk'ün gelir tah- sis ettiği kurumlann başlan- gıçta "özel hukuk tüzel kişiliği- ne" sahip olduğu anımsatıldı. Gerekçede, daha sonra ana- yasada değişiklik yapıldığı ve buna bağlı olarak 2876 sayılı yasanın çıkanldığı ifade edile- rek. bu kurumlara "kamu tü- zel kişiliği'' kazandınldığı be- lirtildi. Gerekçede şöyle denil- di: "Atatürk'ün vasiyetindeki irade; serbest, özel hukuk tüzel kişisi durumundaki kurumlara gelir tahsisi şeklindedir. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun işlevini düzenleyen 134. maddesi ile 2876 sayılı Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Ka- numı. Atatürk'ün vasiyetine aykırıdır. Bu iradeye gereken önemi vermek ve değerlendir- mek ise yasa koyucunun göre- vidir". Türk sinemasının unutulmaz ismi 'Hulusi Baba'yı Bağlarbaşı tlahivat Caımsi'nde kılman namazdan sonra toprağa verdik. Kentmen'i çok sayıda dostu, sanatçı arkadaşlan son yolculuğunda yalnız bırakmadı. (Fotoğraf: HATİCETUNCER) Siııema,6 fabrikatörü9 nü uğurladı Oynadığı 400'e yakın fılmde, canlandırdığı babacan karakterlerle herkesin sevgisini kazanan oyuncu, Türk sinema tarihinde unutulmaz bir isim olarak anılacak. Kültür Servisi - Bahardan ödünç alınmış güneşli birgünde. Türk sinemasının "Hulusi Baba"sını uğurladık. Kalp ve böbrek yetmezliği teşhisiyle. kaldınldığı Marmara Üniversitesi Hastanesinde önceki gün kaybettiğimiz sanatçının cenazesi, Bağlarbaşı Ilahiyat Camisi'nde kılınan namazdan sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Kentmen'e, DenizAstsubayOkulu'nubitirdiğivebir süre orduda görev yaptığı için askeri bir tören düzenlendi. Cenazeye Kentmen'in çok sayıda dostu. sanatçılar ve halk katıldı. Gökseİ Arsoy, Ediz Hun, Halil Ergün, Meral Konrad, Orhan Çağman, Nur Sürer. Fikret Hakan, Hülya Koçyiğit. Kemal Sunal, Türkan Şoray. Ekrem Bora, İzzet Günay, Engin Ayça ve Filiz Akın gibı pek çok sanatçı arkadaşı sanatçıyı son volculuğunda yalnız bırakmadı. Törende Tansu Çiller, Hayri Kozakçıoğiu, Rauf Denktaş. Fatma Girik, Emekli Astsubay lar Genel Başkanlığı. Kuzey DenizSaha Komutanlığı. Sesam Meslek Birlıği ve Demokratik Sol Parti'nin çelenkleridedikkatçekti. Kişiiiğive oyunculuğu ile örnek bir ınsan olan Kentmen için Ediz Hun:"Onungibi gönülkrde taht kurmuşçok az insan vardır. Son derece düzgün karakterli. arkadaşlığına yakınlığıvla bilinen bir kişiydi. Türk sineması için bir ekoldü. Çok mütevazı bir insandı." derken. yönetmen Lütfii Akada ise "Oraın gibi bir insan Türk sinemasında artık >etişemez, o çok hoşgörülü ve babacan bir insandı." sözlerıyle duvgulannı dile getiriyordu. Oynadığı 40Ö'e yakın fılmde. canlandırdığı babacan karakterlerle yediden yetmışe herkesin sevgisini kazanan oyuncu. Türk sinema tarihinde unutulmaz bir ısirh olarak anılacak. < Türkiye ortaçağ karanbğuıa sürükleniyor' Mustafa Kemal Derneği Başkanı Kamran Baran, Türkiye'nin her köşesinin şeriatçı eğitim kurumlanyla doldurulduğunu söyledi Haber Merkezi-Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Av. Kamran Baran, Ata- türk'ün çağdaş ve laik cumhuriyetinde, çağdaşlık ve laiklik karşıtı hareketlerin yo- ğunlaşmaya başladığını belirterek "Türki- yemiz inanç özgüriüğü kandırmacasıyla or- taçağ karanlığına süriiklenmek isteniyor. Yurdumuzun her köşesi, şeriatçı eğitim ku- rumlanyla doldurulmak üzeredir" dedi. Ba- ran, Türk ulusunu, çağdaş, demokratik ve laik cumhuriyeti korumak ve kollamak için uyanmaya ve mücadeleye çağırdı. Av. Kamran Baran yaptığı yazılı acıkla- mada, İzmir'in Menemen ilçesinde 63 yıl önce dün yedeksubay öğretmen Kubilay'ın "bir avuç şeriatçı yobazın" cahil halkı. kış- kırtması sonucu şehit edildiğinı hatırlattı ve 63 yıl sonra günümüzde de Türkiye Cumhuriyeü'nin kurucusu yüce Atatürk'- ün çağdaş ve laik cumhuriyetinde, çağdaş- lık ve laiklik karşıtı hareketlerin yoğunlaş- maya başladığını bildirdi. Eğitim kurumla- nnda Atatürk ilkelerini. Atatürkçüiüğü sa- vunan öğretmenlere baskılann arttığını, gencilerin ülke yönetimınde etkinliklerini arttırdıklannı vurgulayan Baran, bu gidiş- le yakın gelecekte laik olanlara aleni baskı yapılmaya başlanacağı bir dönemin yaşa- nacağını bildirdi. Baran açıklamasında, özetle şu görüşlere yer verdi: "Mustafa Kemal Derneği olarak yıllardır yaptığunız uyanlarımızı vineliyor ve ülke- miz yöneticilerine sesleniyoruz: Kutsal dini- mizle oynamayı bırakınız. Dinimizi politika- ya alet crme> iniz >e bunu kişisel çıkarlarınız için kullanmayınız. Büyük Atatürk'ün gös- terdiği hedeflerden uzaklaşmav ınız. \'ıllar- dan beri köriiklenen ateş. >angına dönüs- mek üzeredir. Ve bu yangındaıı sizler de kur- tulamayacaksınız. Yüce milletimizi, üniter de\lerimizi, çağdaş. demokratik \e laik cumhuriyetinıizi, milli birlik ve beraberliği- mizi korumak ve kollamak için artık uyan- maya ve mücadeleye çağınyoruz.'" M. SELAHATTÎN TARAN 1918 - 1986 Vefatmın yedinci yılında rahmetle anıyoruz. AtLESÎ - ÖĞRENCÎLERİ - ARKADAŞLARI ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Atatupkçü Düşünce Kutöbü Diğer üniversite ve yüksek okullarımız ne durumdadır bilmiyorum. Bizim üniversitemizdeyıllardan beri oğren- cilerimizarasından "^fator^ÇL;"birsesçıkmıyor, birör- gütlenme çabası görülmüyordu. Toplumsal konulara ilgi duyan gençler elbette vardı. Elbette ülke sorunlanna da ilgi duyuyorlardı. Fakat iş Atatürk'e ve Atatürkçülüğe gelince "ne birses ne bir nefes... "Tab\\ bu durumun an- laşılabilir nedenleri vardı. Her şeyden önce bu gençler Atatürk'ü Kenan Evren'le tanımışlardı. Atatürk'ün adını dilinden düşürmeyen bu emekli general, Atatürk'ün yaptığı şeyleri altüst etmekten de geri kalmamıştı. Bu dönemde söylenen ve yapılanları değerlendiren genç- ler, "Eğer Atatürkçülük buysa ben Atatürkçü değilim" demişlerdi Aynı şeyi rahmetli Nadlr Nadi söyledikten sonra, bundan daha doğal bir şey olamazdı. Birbaşkaneden "postmodemist"'ve "siviltoplumcu" geçinen bazı solcu eskilerinin, yogun bir anti-Atatürkçü propogandaya girişmiş olmalarıydı. Görünüşte uygar ve demokrattılar. Kültürlü ve iyiniyetli görünüyorlardı. Eksiksiz bir demokrasi ve çağdaş bir düzen istiyorlardı. Ve elbette gençleri uzun süre etkileri altında tuttular. Ve sonunda öyle bir düzene girmiştik ki; hocanın gittiği köy- deki gibi, "Taşları bağlamış, köpekleri salmışlardı." Aslında öğrencilerimin içinde Atatürkçü bir birikim ol- duğunu hissediyorum. Bu birikimin nasıl ortaya çıkaca- ğını, nasıl patlayacağını bilemiyor, tahmin edemiyor- dum. Sonunda bu birikimi çok acı bir olay ortaya çıkardı. "Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim. Ben lai- kim. Ben anti-emperyalistim. Ben tam bağımsız Tür- kiye'den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hak- lannın savunucusuyum. Ben, terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırstzlann, vurguncuların, çıkarcılann düşmanıyım... Öyleyse vurun, parçalayın! Her parçam- dan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır!"diyen yiğit bir kalem sahibinin. Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle Atatürkçü gençler bayrakları açtılar. Sevgili Mumcu, "Her parçamdan benim gibiler çıka- caktır" derken çok haklıydı. Dedikleri aynen çıktı. Kimi- leri, gözlerinde yaşlar acı ve heyecanla kimileri korkuy- la ürperdi. Böyle bir patlamayı kimse beklemiyordu. Ve barajın önündeki engel aşılmıştı artık. Sular çağıl çağıl geliyordu. istanbul Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu "ÖKM Atatürkçü Düşünce Kulubü'nü, bu bakış açısı altında değerlendiriyorum. "Biz, istanbul Üniversitesi öğrencıleri olarak Atatürk'- ün; a) Düşünce yapısını, nesnel olarak belirlemek ve ken- disinin gösterdiği doğrultuda günümüz koşullarına uyarlamak, b) Toplumumuzu, ortaçağ karanlığından çağdaş uy- garlık düzeyine ulaştıracak tek yol olarak uyguladığı ve gösterdiği akılcılık, bilimsellik ve gerçekçiliği yeniden hayata geçirmek, c) İlkelerini, devrimlerini ve ulusumuza kazandırdıkla- rını unutturmamak, yaşatmak ve bekçisi olmak.doğrul- tusunda Öğrenci Kültur Merkezi, Atatürkçü Düşünce Kulübü çatısı altında birleştik" diyen bu gençler, arka- daşlarına da bir çağrıda bulunuyorlar "...Atatürk'ün başta cumhuriyet olmak üzere tüm eserlerini emanet ettiği gençler olarak sorumluluğumu- zun bilincine varmalıyız. Üniversite öğrencisi oluşumuz, bu sorumiuluğumuzu daha da arttırmaktadır. Ulusuna ve toplumuna karşı duyarlı olan ve çağdaş uygarlık sevi- yesine varmak için Atatürkçüiüğü çözüm olarak gören tüm demokrat öğrenci arkadaşlarımızı kulüp etkinlikle- rimize bekliyoruz." Öğrenci Kültür Merkezi açıldıktan bunca yıl sonra olsa bile, bir Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün kurulabilmesi hem umutlu bir başlangıç ve hem de güzel bir işarettir. Sanki üzerine ölü toprağı serpilmişçesine sessiz ka- lan geniş bir kitlenin, artık sesini duyuracağının işareti- dir bu. Anlayanlara çok anlamlı bir işarettir. Burçin, mayosuyla karaya vurdu • istanbul | ^flK ,^k.. Haber Servisi- Türkiye pazannın yüzde 40'ını elinde bulunduran Nelson fırmasının. 1994mayo. bikini ve plaj kıyafetlenni sergilcmek amacıyla önceki gün Mövenpick Otclfnde bir defile düzenlendi. Rüya ErsavcTnıniki kişilik dans grubu eşliğinde seslendirdiği •"İstemiy orum Baba!" parçasıyia başlayan Nelson defılesinde, 22Oparça mayo, Dünyanın En İyi Mankeni seçilen Ebru Ürün. Türkiye ve Av rupa Güzeli Arzum Onan. Merve İldeniz, Esin Moralıoğlu, Deniz Pulaş, Özlem Kaymaz. Güner Özkul. Eyşan Özhim. Şebnem Dönmez, Beril Önder. Gülnur Korateş. Katia. Berrak Tümöz, Elçin Harmankaya. Yeşim Çakar ve Seda Pılrak adlı mankenler tarafından tanıtıldı. Nelson "94dcfılesindcençok ılgni ise önce dansıyladavetlilerin kalpatışldrını hızlandıran. hemen ardından ise "Denizkızı"na dönüşerek karaya vuran BurçinOrhon lopladı. (Fotoğraf: ML HARREM AN DİN) 2 kişi esrar satarken yakalandı • İSTANBUL (AA)-İstanburdauyuşturucumaddcbiitmak isteyen iki kişi. 6.5 kiloesrarla suçüstü yakalandı. İstanbul F.mniyet Müdürlüğü Narkotık Şube'den yapılan açıklamaya göre, güvenlikkuvvetlerinin bir ihbandeğerlendirmeleri sonucunda, Cuma Oran ile Hasan Yamandağ'ın. cllcrindc bulunan 6.5 kilo esran satmak için müşteri aradıklannı belirlediler. Bunun üzerine alıcı kılığına giren narkotik polisleri, Oran ile Yamandağ'ı Zeytinburnu Meydanı'nda suçüstü yakaladılar. 8 idam istendi • İSTANBUL (AA) - Zeytinburnu Adliyesi önünde, 4 kişinin ölümü ile sonuçlanan iki aile arasındaki çatışmaya katıldıklan ileri sürülen 4'ü tutuklu. 9 kişinin yargılanmasına başlandı. Savcılık, 8 sanık hakkında idam. 1 sanık hakkında 6aya kadar hapis istedi. Bakırköy 1. AğırCeza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına. tutuklu sanıklardan Hasan Kaçar ile oğullan Sürmeli Mesut ve Ayvaz Kaçar katıldı. Savaş, Kapıkule'yi etkiledi • EDİRNE (Cumhuriyet)-Kapıkule Sınır Kapısı'nda yılbaşı tatili öncesı durgunluk yaşanıyor. Yugoslavya'daki savaş yüzünden gümrük sahasında bulunan free shoplarile birlikte yol güzergâhlanndaki benzin istasyonlan da sinek avlıyor. Savaş öncesi bir yıl içinde yaklaşık 2 milyon Türk vatandaşının tatil için Türkiye'ye geldiğini belırten gümrük yetkilileri. bu yıl sadece 616 bin vatandaşın giriş yaptığını söy lediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear