22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 ARAUK1993SALJ HABERLER Kürt• • •• w •• sozcugu tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Güneydoğu Anadolu sorununu araştırmak amacıyla oluşturulanTBMM Araştırma Komisyonu'nda, "Kürt kimüğinin tanmması, kümlrel ve demokratik haklar" konusunda anlaşma sağlanamadı. DYP Hakkari Mılletvekili Mustafa Zeydan, raporda "Kürt" sözcüğüne yer verilmemesini istedi. SHP Hakkari Mılletvekili Esat Canan da komisy onun "Körtçe yayın vegenel a P konulannda ilk adımı atmasınıönerdi. Komisyonun çalışmalan sonuç aşamasına geldi ve raporun yaamına başlandı. Yapılan toplantılarda. karşı oy yazısı içermeyen bir "ortak metin" oluşturulması ılke olarak benimsenirken komisyonun görüşmediği taslaklann, bir gazeteye "rapor" diye "sızdınlması" eleştirildi. Olaya "doğnı" ve "ortak" bir teşhis konulması ve çeşitli çözüm önerilerine metinde yer verilmesinin tartışıldığı toplantıda, DYPli Zeydan. komisyon raporunda "Kürt" ve "Kürtçe" sözcüklerine yer verilmemesini istedi. Zeydan'ın önerisine. CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğia sert tepki gösterdi. Hacaloğlu'nun, "Bir Kürt milletvekili olarak siz bunu sö> ledikteti sonra biz ne diye uğrasalım" diyerek çıkıştığı Zeydan, isteğinin gerekcesini. "Biz şimdi raporda Kürtlerden bahsedersek, > arın Lazlar çıkar, başkaları çıkar" biçimınde açıkladı. Zeydan'ın yaklaşımının fazla destek görmediği belirtilirken konunun raporun tamamlanması sırasında değerlendirileceği bildirildi. Komisyonda, PKK terörü ile Güneydoğu sorununun birbirinden aynlması da benimsendi ve raporda bu durumun vurgulanması kararlaşünldı. SHP Hakkari Milletvekili Esat Canan, konuya polisiye önlemlerle yaklaşmanın yanlış olduğunu ve bugûne kadar bir sonuç alınamadığını belirtti. Radikal kanadm temsilcisi Dicle'nin başkanlığı, milletvekillerini 3'e böldü DEP'te ılnıılı-radikalikiliği GUNDUZ GOZUYLE MELIH CEVDET AND AY SOŞUk dUŞ etkjSİDicle'nin kongre konuşması, milletvekillerinin büyük bölümü üzerinde "soğuk duş" etkisi yarattı. Dicle'nin genel başkan seçilmesi. "Partinin kapatılma sürecini hızlandınr" kanısımn daha sık tartışılmasına neden oldu. Ilımlı milletvekilleri, "beklegör" politikasını izleyecek. AYŞESAYIN ANKARA - DEP'te. radikal kanadın temsilcisi Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin ge- nel başkan seçilmesi. partide yeni bir yol aynmı olup olma- yacağı sorusunu gündeme ge- tirdi. Kongrede oylann büyük bölümünü almasına karşın. salt çoğunluğu sağlayamadığı için ancak 3. turda genel baş- kan seçilen Hatip Dıcle'nin, iz- leyeceğı politıkanın, partinin geleceği açısından büyük önem taşıyacağı ifade ediliyor. Dicle'- nin, kongre konuşmasında ol- duğu gibi. "PKK'ya açık destek vermeyi" sürdürmesi durumun- da, partı ıçinde. hızipleşmelerin yaşanacağı \e aynlrnaîann da gündeme gelebileceği ifade edi- liyor. Soğuk duş DEP'in önceki gün yapılan kongresinde. henüz sandıklar açılmadan. Dicle'nin genel baş- kan olacağı hemen hemen her- kesçe tahmin edıliyordu. Dic- le'nin, "PKK'SH Kürt soru- mınun çözülemeyeceği" yönün- deki sözleri, ılımlı delege ve mil- letvekilleri üzerinde "soğuk duş etkisi" yarattı. Dicle'nin kongre öncesinde hazırladığı "Nasd bir DEP' adlı kıtapçıkta, ortaya koyduğu görüşlerle kongre ko- nuşması arasında büyük farklılıklar olduğuna dıkkat çe- ken bazı milletvekilleri. "Biz bu kitapçıktaki göriişlerini okudu- ğumuzda kendisine, 'bu görüşle- rini şimdive kadar neden açıkla- raadın' diye sorduk. Kendisi de. 'o zaman gençtim. artık yeni bir dönem açılacak" dedi. Bu görüş- leri btri umutlandırmıştı. Ama kongredeki konuşmada btınun tam tersini yaptı" görüşünü dıle getirdiler. Kongre boyunca. milletvekillen. "sandıktan çıkan iradeye saygı duyacaklannı" ifade ettiler. Ancak sandıklar açılıp oylann büyük bölümünü Dicle'nin alması ve buna para- lel olarak Mahmut Kılmç'ın adayiıktan çekilmesiyle saflar da belirginleşmeye başladı. İlk tur seçimlerde. milletvekilleri ve ^İIIiDicle"nin, "PKK'sız Kürt sorununun çözülemeyeceği < *ne ilişkin sözleri. ılımlı delege ve milletvekillerini tedirgin etti. Milletvekilleri Dicle'nin kongre öncesinde ortaya koyduğu görüşlerle, kongre konuşması arasında büyük farklılıklar olduğuna dikkat çektiler. Kılınç'ı destekledi. Muzaffer Demir, Mahmut Alınak, Mah- mut L'yanık ve Mehmet Emin Sever, "tarafeız" kaldılar. Dic- le'ye muhalif mılletvekilleri. bundan sonra "ne olacağı" so- rulannı, şimdilik yanıtsız bırak- mayı yeğlerken yeni genel baş- kanın izleyeceği politikanın, bundan sonraki tutumlannda etkili olacağmı \ urguladılar. Parti içindeki muhalif delege ve milletvekilleri. Dicle'nin genel başkan seçilmesiyle DEP'in, "variığmı sürdürme'' yönündeki "son şansını" da yitirdıği görü- şünü dile getirdiler. Dicle'nin kongre konuşmasının ardın- dan, her an dava açılabileceğine dikkat çeken muhalifler. bu ko- nuşmanın. partinin kapatılması için yeni bir gerekçe olabileceği- ne de dikkat çektiler. Milletve- killerinden hiçbirisi "Partiden aynlma" yönünde bir görüş di- le getirmemeye özen gösterir- ken Anayasa Mahkemesi'ne açılan kapatılma davasının so- nuçlanmasını bekleyeceklerinı ifade ettiler. Anayasa Mahke- mesi'nin kapatma yönünde ka- rar vermesi üzerine. "yaptlacak bir şey kabnayacağmı" ifade eden bazı milletvekilleri, yeni bir parti oluşumu tartışmasının erken olduğunu vurguladılar. Yeni bir dönem mi? Bir saldırı sonucu yaşamuu \itiren Mehmet Sincar'ın portreleri DEP Kongresi'nde ellerde taşındı. parti mecüsi üyelerinin de ara- iannda bulunduğu "doğal dele- geter"in oy kulîandığı sandı- ktan Mahmut Kıiınç'a daha fazla oy çıkması dikkat çekti. Doğal delegelerin oy kulîandığı sandıktan Kılıç'a 30, Dicle'ye 17. İbrahim Aksoy'a da 10 oy çıkü. Bu oy dağılımı. Dicle'nin. "tabanın" oyunu aldığı yorum- lanna yol açtı. Kongrede. mil- letvekillerinden Remzi Kartal, Selim Sadak, Leyla Zana, Zü- beyir Aydar, Ali Yiğit ve Niza- mettin Toğuç. Dicle'ye destek verirken Orhan Doğan, Sedat Yurtdaş, Naif Güneş, Sun Sakık ve Ahmet Türk de Dicle'nin genel başkanlığı sonrasında. DEP'e eleştin ve baskılann artabileceğıne dikkat çekiliyor. Hatip Dicle ise genel başkan seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmasında, "DEP'te yeni bir dönemin başia- yacağı" mesajını verdi. Dicle, "Kürt ve Türk halklarının kar- deşliği için mücadelelerini sürdü- receğiıu''' belirtirken aldığı oy- lann, parti tabanının iradesini ortaya koyduğunu söyledi. Dicle, genel merkeze gelişin- de telefonlann PTT tarafından kesildiğini öğrendi. Telefonun aylık 60 milyon liralık borç ne- deniyle kesildiğini söyleyen Dicle, diğer partilerin daha çok borcu olduğu halde telefon- lannın kesilmediğini. kendileri- ne haksızlık yapıldığını söyledi. Uygar Bir insan. Abidin Dino kimdı? Onu, tek tek, ressam, yazar, yonutçu, sinemacı... ola- rak ele alırsanız, elbette çok ilginç bir sanatçı ve bir dü- şünür ile karşılaşırsınız; ama buncası yetmez, ben onu, bütün bu yetenekleriyle birlikte, yaşam anlayışını başa koyarak değerlendirmekten yanayım. Abidin uygar bir insandı. Gençliğinden bu yana birçok hastalık geçirmiş olan dostumu, bir gün bile hastalıktan yakınır durumda gör- memişimdir. Çünkü kimseyi rahatsız etmek istemezdi ve daha önemlisi, kendisini öne almaktan hoşlanmazdı. özgeçi idi onun ırasını oluşturan. Ressamlığından da, yazariığından da, yonutçuluğun- dan, sinemacılığından kendine pay çıkarmağa kalkmadı hiç. Çevresini şaşırtan budur. Nasıl olur da bunca üne erişmiş bir adam böbürlenmez, üstünlük taslamaz, baş- kalarını küçük görmege kalkmaz? Bunu anlayamadılar. Abidin in toplumculuğu bu etikadan kaynaklanır demi- yeceğim, çünkü tam bir aydındı o, çağdaş dünya görü- şünü usu ile ve kültürü ile bulmuştu; ama toplumculuk inancının sağlamlığını bu etika da destekliyordu. Halka yukardan bakma onun uygarlığına da, ahlakma da sığ- mazdı. Abidin. toplumculuğun bir lüks, bir gösteriş ol- maması gerektiğini yaşamı ile kanıtlamıştır. Bunu, çok kez, yakından gördüm. Sanatında da çağdaştı Abidin Dino. Başka nasıl olabi- lirdi demeyin. Çağımızda eskiye dönük nice sanatçı ye- tişmiştir. Onları kötülediğim sanılmasın. Eskinin güzel- liklerini degerlendirmek, o güzellikleri çağımızın anlayı- şına katmak övülecek bir yaklaşımdır. Bunu bir yana bı- rakırsak Abidin hep modern olmuştur. Bu yüzden de onun köy yaşamımıza ilişkin çizgilerini, yalnızca köycü- lükle açıklamağa kalkmak yanlış olur bence. Çizgiyi, si- yah-beyazı sevdi en çok; çünkü yeni uygarlığın sadelik, dahası basitlikte kendini bulacağına inanmak istiyordu. Bu anlayış oldukça yaygındır, minımalizme dek uzanır. Abidin Dino'yu evinde görmeyen onu gereğince tanı- yamaz bence. Sürekli çalışan bir sanatçıydı. Bu demek- tir ki, sanatına, uyku gibi, yemek gibi belli saatler ayırmı- yordu. Sizin yanınızdaçizer, boyar. yontardı. Sanki öteki işler için ayırdığı zamana üzülürdü. Ama bu durum, Abidin'in, konuğunu savsaması anla- mına gelmezdi hiç de. Tatlı dili, güler yüzü ile sizi kendi- sine bağlardı. Çok çalışkandı Dino. Sanatçı başka nasıl olabilir ki! Ve elinden çıkan ürünleri bol bol dağıtırdı: dostlarına, arkadaşlarına, konuklarına armağan ederdi. Ya evinin dışında nasıldı Abidin? Evinde iken olduğu gibi örnek alınacak bir insandı; ki- bar, nazik, güleryüzlü, kızmayan, kimseyi kızdırmayan, anlayışlı, bağışlayıcı, ama dediklerinden caymayan bir insan. Bilgili idi; ona sizin için yeni olan bir konu açsanız, şa- şırtıcı sözler söylerdi. Bilgisini ne zaman, nasıl edindiği hiç anlaşılmazdı: çünkü bilgiç değildi, ukalalıktan nefret ederdi. Onun bütün sorunu uyuşmaktı, doğrular üzerinde an- laşmak ve bu doğruları uygulamak. Kendisi için hiçbir şey istemediğini bütün dostluğumuz boyunca görmüş, gözlemlemişimdir. Hırsı yoktu. Çünkü mutluluğu, uygarlığından alıyordu. Gösterişe tümden boş vermişti. Şimdidüşünüyorum da, bu yetkinliği nasıl edindi Abi» din diye kendime soruyorum. Ona ilişkin, anılarımı başka yazılarımda anlatacağım. Karayalçın, Dicle'ye sert cıktı: PKK parti değü kanlı terör örgütüdür • SHP liden Murat Karayalçın. DEP genel başkanlığına se- çilen Hatip Dicle'nin 'PKK terörist bir örgüt değil, bir parti- dir' sözlerinin 'haksız, yanlış ve Kürt kökenli yurttaşlann gkarlanna zarar verid" olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rayalçın. Dicle'nin sözleriyle rosu) - SHP Genel Başkanı ve ilgili olarak şu değerlendirmeyi Başbakan Yardımcısı Mnrat Karavalçın. DEP Genel Baş- kanlığı'na seçilen Hatip Dicle'- nin "PKK'nın terörist bir örgüt değil, bir parti olduğuna" ilişkin sözlerinin, "haksız, yanlış ve Kürt kökenli yurttaşların çıkar- lanna zarar \erici" olduğunu söyledi. Karayalçın. "PKK si- yasi bir parti değil, kanlı bir te- rör örgütüdür" dedi. Karayalçın. dün partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplanüsının açılışın- da gazetecilere bir açıklama yaptı. Karayalçın, DEP'in 1. Olağanüstü Kongresi'nde "497 delegeden 212'sinin oyunu alarak genel başkanlığa seçildi- ğini" vurguladığı Hatip Dicle'- nin açıklamasmı son derece yanlış bulduğünu söyledi. Ka- yaptı: "Siyasi partilerin milisleri ya da askerleri değil. üyeleri var- dır. Milisleri ya da askerleri olan örgütlerin adı, öyle söylen- se de demokratik sistemlerde parti olamaz. Hiçbir parti, dü- şüncesi ne olursa olsun cinayet işleyemez. İçinde yaşadığı ülke- yi bölmek için siyaset yapamaz. PKK'nın uluslararası düzeyde bir terör örgütü olarak kabul edilmesinden sonra bile böyle bir özdeşleşmenin dile getiril- mesini son derece şaşırtıcı bulu- yorum. Öyle anlaşıhyor ki DEP de çoğu partinin yapbğı gibi, Kürt sorunu ile PKK'yı birbirine kanştırıyor. Bu soru- nu PKK ile birlikte düşünmek, sorunun çözümünü PKK örgü- tflne endekslemek anlamına ge- Br." Gözaltına ahnan 107 kişiden 88'i serbest bırakıldı. 19 kişinin soruşturması sürüyor Ozgür Gündem'e yapılan baskına tepki DEP'in geleceği İstanbul Haber Senisi - Özgür Gündem gazetesine yapılan baskında gözaltına alı- nan 107 kişiden 88'i serbest bırakıldı. İstan- bul DGM Başsavcısı Ahmet Köksal, gaze- tede ele geçirilen belgelerle ilgili soruştur- manın sürdüğünü. gazetenin yayımı konusunda yasal bir engelin bulunmadığı- nı söyledi. DGM'nin karanyla Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından cuma günü ara- ma yapılan Özgür Gündem gazetesınin Kadırga'dakı merkez binasında çalışanla- nn tümü gözaltına alınmıştı. Gazetenin Diyarbakır bürosu ise dün yeniden arandı. DGM karanyla yapılan aramada. çok sa- yıda bölücü örgüt yayın organı. 100 sayfa- İık bağış makbuzu, ERNK ve ARGK imzalı 269 adet bıldiri. terör örgütünün ro- zetleri, Abdullah Öcalan ve kırsal kesımle- rindeki kamplarda çekilmiş fotoğraflar, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin kasetleri, güvenlik güçlerinın gizlice çekil- miş fotoğraflannın bulunduğu bildirildi. Yetkıliler. el konulan bilgisayar disketleri- nin de mceleneceğinı belirttiler. Ârama sı- rasında gözaltına ahnan üç muhabir. bir süre sonra serbest bırakıldı. Provokasyonlar sürüyor Özgür Gündem gazetesinden yapılan açıklamada, "Gazeteye yönelik provokas- yonların sürdüğü" belirtildi. Açıklamada, • Özgür Gündem gazetesine yapılan baskında gözaltına ahnan 107 kişiden 88"i serbest bırakıldı. Gazetenin Halkla Ilişkiler Müdürü tzzet Özdemir, gazeteyi bugün çıkaracaklannı söyledi. yi gözaltına almıştı. Gözaluna ahnan 16 kişinin sahverildiği öğrenildi.ö'sıgazateçahşanı 10 kişinin sor- gusunun sürdüğü. bugün İzmir DGM Sav- cıuğı'na sevk edilecekleri bildirildi. Ya bağunsızbir parti ya da daralarakgüç kayh geçen hafta perşembe günü aranan Diyar- bakır bürosunun bu kez "gösterraelik" ba- sıldığı öne sürüldü. İstanbul'da gözaltına ahnan 107 gazete çalışanından 88'i serbest bırakılırken, DGM Başsavası Ahmet Köksal, gözaltın- da tutulan, aralannda gazete yöneticisi ve çalışanlannın bulunduğu 19 kişi ile ele geçi- rilen malzeme ve belgelerle ilgili soruştur- manın sürdüğünü bildirdi. Özgür Gündem gazetesinin Halkla İliş- kiler Müdürü İzzet Özdemir, gazeteyi bu- gün çıkaracaklannı bildirdi. İzmirMe 10 kişinin sorgusu sürüyor Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince Öz- gür Gündem gazetesi İzmir Bürosu'nda yapılan aramada gözaltına ahnan 6'sı ga- zete çalışanı 10 kişinin sorgusunun sürdü- ğü bildirildi. Ozgür Güudem gazetesi İzmir Bürosu'- nda cumartesı günü arama yapan polıs. aralannda gazetenin İzmir Temsilcısı Ser- dar Karakocile gazete çalışanlanndan Rıza Zıngal, Leyla Akgül, Mehmet Emin Lnay, Oğuzhan Oğrük, Namık Alkan'Ia birlikte büroya arkadaşlanru ziyarete gelen 26 kişi- Tepkiler Gazeteye yapılan baskınlarla ilgili tepki- ler de sürüyor. Cumhuriyet Güney IUeri Bürosu'nun haberine göre Çukurova Ga- zeteciler Cemiyeti Başkanı Çetin Yiğenoğ- lu, iletişim özgürlüğü üzerindeki baskılann düş sınırlannı zorlar hale geldığini. nereden kaynaklanırsa kaynaklansın basına yöne- lik her türlü baskıya karşı olduğunu bildir- di. DİSK'e bağh Deri-İş, Limter-İş, Asis, Hürcam-İş, Basın-fş. Yeraltı Maden-İş ve Keramik-Iş şendikalanndan yapılan açık- lamada da Özgür Gündem gazetesine \ a- pılan operasyon kınandı. Açıklamada. "İnsan Haklan Günü'nde, temel insan hak- lanna > e düşünce özgürlüğüne > öneltilmiş bu saldırı. demokratikleşme vaadiyle işbaşına gelen DYP-SHP koalisyon hükümetinin gerçek yüzünü bir kez daha ortava çıkar- mıştır"' denildi. . ORAL ÇALIŞLAR DEP kongresinde genel Baş- kan seçilen Hatip Dicle'nin ko- nuşması, kumltayın havası ile uyum içinde değildi. Konuş- mayı birlikte izlediğim Güney- doğulu bir DEP il yöneticisi. Dicle'nin konuşmasını beğen- mediğini tepki göstererek açı- kladı. Dicle'nin, "Güneydoğu'da bir referanduma gidilmeli, bunun sonucuna göre PKK'nın askeri kanadı verel sa>unma birlikleri olarak kullanılmalı" türünden sözleri, kurultayda yapılan di- ğer konuşmalann üslubu ve içe- riğiyie de farklılıklar taşıyordu. Örneğın Yaşar Kaya'nın. "*Biz PKK'nın bahçe komşusuyuz, devletin de bahçe komşusuyuz, bu nedenle bomba bizim bahce- mize düşüvor" sözlenndekı me- Z), ILAN DÎYARBAKIR1. AŞLİ\ E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1990 223 Davaa Karayollan Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı Mehmet Atabay aleyhine açılmış bulunan tazminat davasının yapı- lan açık duruşması sırasında; Dıvarbakır ıli, 5 Nisan Mahallesi. Direkhane Sokak. Çımen Apt. B Blok No: 4< 17'de ıkamet eden davalı Mehmet Atabay aramalara rağmen bulunamamış ve adresi de tespıt edilememış olduğundan da- vabnın Diyarbakır 1 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1990 223 esas 30.12 1993 tarihlı duruşmaya kadar bu dava ile ilgili ibraz etmek iste- diği belgelen göndermesi veya duruşmaya getirmesı, mahkemede haar olmadığı takdirde ve kendisini vekille temsil ettirmemesi halin- de yokluğunda HUMKnın 509. ve 510. maddesı gereğince karar venleceği yenileme dılekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 53207 ÎLAN SARIYER SLXH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1989 1050 Mahkememizın 1989 1050 esas. 1990,175-1 karar sayılı ilamı ile mahçur Mehmet Hakan Yılmaz'ın vasisi olan Sevim Kızta\Til'un va- silik görevıne son verilmesine, Karaman merkez Hacıcelal Mahallesi,cilt012/01,savfa45. kütük 30'da nüfusa kayıtlı olan mahçur 1964 doğumlu Mehmet Hakan Yıl- maz'a aynı yerde nüfusa kayıtlı babası Kemal Yılmaz vası olarak atanmıştır. Hüküm özetı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 12814 ERZİNCAN1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 19911757 Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili Av. Saadet Özyiğit tara- fından davalı Dursun Kaya Balcı aleyhine mahkememıze açılan taz- minat davasının yapılan açık yargılarnası sırasında venlen ara karar uyannca: Refahiye ilçesi Söğütlü köyü nüfusuna kayıtlı Erzincan merkez Geçit köy^inde ıkamet etmekte ıken bu adresine tebhgat vapılmayan Hıdır oğlu 1968 doğumlu Dursun Kaya Balcfnın tüm aramalara rağ- men adresi tespit edilemedığınden davacı vekılinin mahkememıze vermiş olduğu dava dilekçesinde davahnın erozyon ağaçlandırma sa- hasma hayvan sokmak suretıyle fidanlan ımar sahasının bozulması- na neden olduğundan 15.375.000 TL.'lik dava ile ilgili dava dılekçesi tebliğ edilemediğinden, işbu ilanın yayımı yapılacak olan Türkiye ge- nelinde vayımlanacak gazetede ilan tarihinden itibaren 15 gün içeri- sinde mahkememizde yapılacak olan 27.12.1993 tarihinde duruşma- ya gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. ettirmediği takdirde davanın gıyabında yürüyeceği ve karar venleceği ilanen teb- liğ olunur. Basm: 53169 İLAN FATİH 4. SULH HLIKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993762 Mahkememizin 25.11.1993 tarih ve 1993,759-981 esas-karar sa>ılı ilamı ile Fatih Ördekkasap Mah. 28._Çelebi Sok. Sabır Apt. No: 3 Daıre: 11'de oturan Mehmet Ruhi Ünal'a aynı yerde ıkamet eden oğlu Uğur -Ünal vası tayinedilmiştir. İlan olunur. 25.II. 1993 Basın: 12840 ŞANLIURFA 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞ1 1993 1661 Alacaklı: Yahya Gürdal. Ş.Urfa •: Borçlu. Ekrem Aksan. Ş.Urfa Borç: 60.000.000.- TL. ve icra mas. Yukanda belirtilen borçtan dolayı iş bu ödeme emrinin ilanen teb- liği tarihinden itibaren 20 gün içinde ödemeniz, İİK'nun 74. maddesi aereğınce mal bevanında bulunmanız. bulunmadığınız takdirde TCK.'nun 337 maddesi gereğince hapis ile tecziye olunacağınız, 20 eün içerisinde senet hakkındaki imzanın size ait olmaması halinde a>nca ve açıkça İcra Tetkik Mercii Hâkimligıne müracaat euneniz. aksi takdirde imzanın size ait olacağı. senet kambiyo niteliğine haiz değilse, yıne İcra Tetkik Mercii Hâkimliği'ne müracaat etmeniz. et- medığın'iz takdirde hakkınızdaki icra takibinın kesınleşeceği ve cebn icra yoluna gıdilecea tebliğ olunur. 1.11 1993 Basm:53247 ILAN BAKIRKÖY 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 93,601-864 Mahkememize davacı Pempe Aksakallı tarafından açılan vasi ta- yini davası sebebiyle; Erzunım Aşkaİe. Gürkaynak köyü. C: 025 '01, S: 48, K: 18'de nü- fusa kayıtlı Kâzım ve Pempe'den olma 1963 D.lu Nurten Aksakalb'- ya. aynı yerde nürusa kayıtlı. Marmara Sok. No: 22. D: 3. Soğanlı-B. Evler adresinde ıkamet eden Elbey ve Kjymet'ten olma 1933 D.lu an- nesı Pempe Aksakallı, mahkememizin 993,601-864 sayılı ve 8.11. 1993 tanhli karan ile vasi tayın edilmiştir. İürazı olanlann mahkememiz dosyasına müracaatlan, aksi takdir- de karann kesinleşeceği hususu ilan olunur. 11.11.1983. Basm: 12794 icle, oylannı almadığı eğilimi dikkate alacak mı, almayacak mı? DEP'in bir yol aynmına geldiği kesin. Kürt sorununun banşçı çözümünü hem DEP'in hem Türk hükümetinin yönelimleri belirleyecek. sajla Dicle'nin mesajının vurgu- lan çok ayn yönelimleri simge- liyor. DEP kongresinm sloganlan. salonun havası. birlik yönünde yapılan vurgular, geleceğe iliş- kin bir eğilimi açıklıyor, bir du- yarhğı dile getiriyordu. Hatip Dicle'nin muhtemel genel baş- kan olarak yaptığı konuşma, bu konuşmada seçilen sözcük- ler ise aynı duyarlığı göster- miyordu. Bazı DEP milletvekilleri. yaptığımız kişisel sohbetlerde bu dikkatsiz konuşmadan duy- duklan rahatsızlığı ve endişeyi dile getirdiler. Hatip Dicle'nin genel başkan seçilirken aldığı oy, bu ra- hatsızlığın dile getirilmesi ola- rak kabul edilebilir. DEP ku- rultayının 497 delegesi vardı. Delegenin büyük çoğunluğu. ması ve kitie partisi haline dö- nüşmesi fıkrinin temsilcileri olarak kabul edıliyorlar. Bu iki adayın şu aşamada seçimı ka- zanma şanslannın bulun- madığına kesin gözüyle bakıh- yordu. Hatip Dicle ise baş- kanlığın kesin favorisiydi. Adaylann konuşmalan sırası- nda da salonun havası bu sap- tamayı doğruluyordu. Ezici bir çoğunluk Dicle'ye destek ver- mekteydi. Nitekim sonunda Dicle ka- zandı. Ama aldığı oylara bakı- nca, Dicle'nin önemü bir delege ağırlığını arkasına alamadığı anlaşılıyor. Dicle ilk turda 497 delegenin 217'sinin. son turda ise 212'sinin oyunu aldı. Bu, 285 delegenin Dicle'ye şu ya da bu nedenle oy vermediğini gös- tenyor. Bu nedenlerin başında, Dicle'nin temsil ettiği çizgıye uzaklık geliyor. Oy vermeyenler daha ihti- yatlı bir çizgiyi savu- nuyorlar. Bunun savu- nanlann önemli bir ke- ; simini de milletvekille- ri ve eski parti yönetici- leri oluşturuyor. DEP, bir kapatma davasının • tehdidi altında ve ra- hat bir siyasi ortamda politıka yapma ola- nağı güçleşmiş bir par- • ti. Önünde iki seçenek • var: Ya kendi kimligini ka- zanmış bağımsız bir parti ola- cak ya da gitgide daralacak ve '. eski gücünü yitirecek. Dicle. oylannı almadığı eğili- • mi dikkate alacak mı, almaya- • cak mı? Bunu önümüzdeki sü- reç belirleyecek. Ancak DEP'in • bir yol aynmına geldiği kesin. İçindeki farklı eğilimler önemli', bir ağırlık oluşturuyor. Elbet; Ankara hükümetinin vemerke- zi güçlerin tercihleri de bu geliş- menin yönünü belirleyecek. .• Eğer DEP, siyaset yapamaz bir konuma zorlanırsa bundan , sertlik yanlılan kazançlı çıka- cak ve partinin Türkiye'deki banş ve birlik sürecinde oyna- yabileceği rol imkansız hale ge- lecek. DEP'in geleceği, Türk hü- . kürhetinin izleyeceği politika- lardan çok etkilenecek. Kürt 450'ye_yakını kurultay salonun- sorununun banşçı çozumunu daydı.Iki aday, Mahmut Küınç de ve İbrahim Aksov, partinin bağımsız bir karakter kazan- hem DEP'in hem Türk hü- kümetinin yönelimleri belirle- yecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear