25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11ARALIK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Avustralya ile Malezya başbakanları arasmdaki söz düellosu büyüyor APEC üye ülkeleri kapıştırdı Malez> a Başbakanı M. Muhammed Güneydoğu Asya'nın iki büyük ül- kesinin liderleri arasında başlayan söz düellosu gjderek ktaşıyor. Mil- yonlarca dolar tutanndaki ticaret savaşının söz konusu olduğu çekiş- me. Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ile Avustralya Başba- kanı Paul Keating arasında geçi- yor. İkı lider arasmdaki tarnşma, geçtiğimiz ay ABD"nin Seattle kenünde yapılan Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) top- lantısına Malezya Başbakanı'nın katılmaması ve Paul Keatıng'in kendisini "dikkafalılıkla"lıkla suç- laması ûzenne başladı. Keating. Malezyalı liderin zirveye kaülmamasını başkaldın olarak nitelendirerek. "APEC hepimizden daha büyük. Gerek ABD, gerek Dr. Mahathir APECüı yanında bir hiç" diye konuştu Gelişmekte olan ülkeler, Mahat- hir'i Batı karşıü girişimleriyle tanı- yor. Keating'in kendisiyle ilgilı de- mecini hakaret olarak kabul eden Malezya Başbakanı. kendisinden özûr dilenmediğı takdirde Avust- ralya ile diplomatik ılişkikrini azaltacağını \e iki ülke arasmdaki ticari bağlantılan yeniden gözden geçireceğini belirtti. Malezya Tü- ketici Bakanhğı. Avustralya mal- lanna karşı bır boykot başlatmak içın işaret beklediğini açıkladı. Şu ana dek Keating*den resmi bır • Keating'in, Mahathir MuhammecTin Seattle'daki toplantıya kaülmamasını 'dikkafalılık' olarak adlandırması iki ülke arasmdaki ilişkileri gerginleştirdi. özür gelmediği gibı. geçtiğimiz haf- ta Mahathir'e gönderdiğı mektup- la işleri daha da kanştırdığı öne sü- rülüyor. Söz konusu mektubun içeriğı hakkmda kamuoyuna açıklama yapılmamakla birlikte, Malezya Dışişleri Bakanhğı. mektupta piş- manlık belirten herhangi bır satıra rastlanmadığmı belirtiyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmı geçen yıl 2 milyar dolar cıvan- ndaydı. Son 6 yıldır Avustralya'- nın Malezya'ya yaptığı dışsalım. yılda ortalama yüzde 14 oranında büyüme gösterdi. Keating'in APEC toplantısındaki aşağılayıa sözlennden dolayı, Avustralyalı ihracatçılar Asya'nın bu en hızlı büyüyen pazannı elden kaçırmak üzereler. Aynı zamanda doktor olan Başba- kan Mahathir. kendisine yönelti- len bu ıftiranm nedenini sorgulu- yor ve Avustralya'nın ülkesinf yıllardır küçümsediğmi. aşağı- îadığını ileri sürüyor. APEC top- lantısına katılmama nedenini de. ABD'nin ve bölgedeki diğer ül- kelerin, Mahathir'ın Asyalılar- dan oluşan bir ticaret grubu kur- ma önerisine sıcak bakmamalan üzerine aldığını kavdediyor. İki ülke arasmdaki anlaş- mazlığın. Avustralya hükümeti- nin Asya ülkeleriyle geliştirmeyi düşündüğü ticari ilişkileri olum- suz etkıleyeceği düşünülüyor. Asya ülkelerinin bu kavgada ses- sizce Malezya'yı destekledikleri görülüyor. çünkü Keating'in çıkışını yersiz ve aşağılayıa bulu- vorlar. Kuala Lumpur'da bir diplomat "Dünyamn bu tarafında siyasi saldırılarda kişiler hedef alı- nrnaz. Keating bunu öğrenmek zo- runda" diyor. Philiph Shenon Avustralya Başbakanı Paul Keating. Beowulf: Ingittz edebiyatunn önemli bîrparçası Y akm zamana kadar. tngiltere'nin ilk büyük edebıyat vapıtı Beovvulf un. Viking kültürünün bir ürünü olduğu düşünülüyordu. Ancak kazı çahşmalan ve şiirin, kahramanlann. ısımlenn analizi. epik şiirin İngilizlere ai t olduğunu gösteriyor. Akademısyenler. Ingiltere'nın ılk büyük edebiyat yapıtının, sanıldığı gibi dışandan geldiğini değil, İngilizlere ait olduğunu ileri sürüyor. Geçen yıllarda.epik destan Beowulf un 10. yüzyılda ülkeye gelen Vikingler tarafından ağızdan ağıza aktanldığına, sonradan İngilizce'ye yalnızca çevrildiğine ınanılıyordu. Ancak son yapılan araşürmalar. destanın. 8. yüzyılda İngilızcc olarak yazıldığını ve öykünün. 5. ve 6. >r üzyıllarda söylenen şiırlere dayandığını onaya koyuyor. Anglosakson edebıyatında uzman olan Dr. Sam Nevvton, Beowulfun İngiltere'yeaıt olduğunu kanıtlayabilmesi.yedi yıllık birçalışma sonucunda gerçekleşti. Nevvton'ın epik şiirlerin kahramanlannın mitolojik geçmişlenyle ilgilı araşürması. Beowuİf\zk\ • .. , kahramanlann İngilız l n g l l t e r e y e olduğunu gösteriyor. Newton, şiirdeki en önemli isimlerin, 10. yüzyıl İskandınav örneklennden değil. İngilizısimlerinden geldığıne ve Beovvulf ta iskandınav dillerinden ödünç alınmış sözcüklere hiç rastlanmamasına dikkatçekiyor. Çalışmalannı bir kitapta derleyen Newton'ın bulduğu kanıtlardan en önemlisı. 7. yüzyılda SufTolk. Sutton Hoo'da. gemilerde düzenlenen cenaze törenleriyle. Beowulftaki gemide düzenlenen cenaze töreni betımlemesi arasındaki benzerlikten kaynaklanıyor. Nevvton. Beovvulfta tanımlanan cenaze törenının. İngiltere'nin doğusundaki kraliyet cenazelerine üpaüp uyduğunu söylüyor. Sutton Hoo'da yapılan kazılarda çıkanlan eşyalar da. savlarla uyumlu. Kazı sırasında bulunan miğferin tasanmı. Beowulf takı "savaş masklarTna benzıyor. Yine, Sutton Hoo'da bulunan kıhç. epik eserde betimlenen kılıçlara tıpatıp benziyor. Nevvton ve tersini savunanlararasında sürüp giden akademik tartışmada. gerçekten kafalan kanştıncı bir yan var. Beovvulf. ister İngilizlere ister Vikinlere ait olsun, şurası kesın: Olaylar. 5. ve 6. yüzyıl Danimarka'sında geçiyor. • Kanıtlar, ltere'ye Vikingler tarafından getirildiğine inanılan epik yapıtın, Ingiliz kültüründen doğduğunu gösteriyor. The Independent DESTANLA 4RKEOLOJİNİN BULLŞTUĞL YER - Sutton Hoodeniz buiuntusundan7. yüzyü kraDık savaşmaskesi. ABD'ninyenikorkusu: ÜçüncüDünya T oplu imha silahlannın ya- yılmasıru önleme girişımleri- nin başansız kaldığı gerekçe- sini öne süren Pentagon. Arnerikan askerlerinin Üçüncü Dünya Ülkele- rine karşı korunması gerektiğini öne sürdü. Amenkan Savunma Bakanlıeı. uygulamaya koyduğu yeni proje çerçevesinde. biyolojik ve kımyasal silahlara karşı askerlennı aşılayıp, milyonlarca dolar tutannda savun- ma bombalan üretmeye başladı. Aynca bazı Üçüncü Dünya Ülkesi Liderleri'nin yeraltında depoladığı ölümcül silahian havaya uçurmak için büyük yatınmlara gıdıyor. Amerikan Savunma Bakanı Les Aspin, Ulusal Bilimler Akademisi'- nde yaptığı bir konuşmasında "Amacımız yeraltı tesislerini etkisiz duruma getirecek komansiyonel si- lahları geliştirmek. Körfez Savaşı'- nda yerüstü tesislerinin hava saldırı- lanndan büyük zarar görmesi üzeri- ne, Saddam Hüseyin yeraltı SH ğınaklan inşa etti. Gelecekte, başka Saddam'lann oluşmasına göz yu- mamayız" dıye konuştu Amerikan ordusunun, Körfez Sa- vaşı sırasında biyolojik ve kimyasal silahlara savunmasız yakalandığı ortaya çıklı. Aynca askeri haberal- ma örgütünün yetersizliğı de gözler önüne serildi. Savaş sırasında ABD'nin elinde etkın silahlann bu- lunmaması, Irak'takı bıyolojık si- lahlann tümüyle imha edtlmemesine yol açtı. IABDordusu hazırlıksız Pentagon dan yüksek rütbeli bır yetkili. "Körfez Savaşı'nda herşey çok ani gelişti. İvedi kararlar al- mamız gerektiğinden, zonınlu ön- lemieri zamanında alamadık" diye- rek görüşlerini belirtti. Kuzey Kore'nin nükleer sılah teh- didini gerekçe gösteren ABD. asken gücünün sınırlannı bir kez daha saptadı Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye yapacağı bir saldınya mey- dan vermemek için Clinton yöneti- mi oldukça temkinli davranmaya çalışıyor. ABD Hava Kuvvetleri Komutanı General Merrill McPe- ak. Kuzey Kore'nin muhtemel saldınsına karşı önceden harekete geçmek zorunda kalırlarsa, saldınnın başansızlıkla so- nuçlanabileceğini belirtiyor. Yeraltındaki gizli nükleer tesisle- rin yerini tam olarak sapta>amadı- klannı açıklayan General McPeak. nükleer reaktöre yapacakları olası bir saldınnın radyoaktif kirlenmeye yol açacağını. dolayısıyla ellennden geldığince böyle bir gırişimi ertelı\e- ceklerine dikkal çekiyor. Aspin, dünyada çok hızb bırsilah- lanmava gidıldiğinı. bir çok ülkcde nükleer silah geliştirme ça- hşmalannın hız kazandığını ileri sürüyor. ABD Silahlı Kuvvetleri'- nin bu durum karşısında. yeni nükleer tehditleri saptayacak ge- reçler gelıştirdığinı de işaret edi- yor. IPentagon'un yeni savaş taktikleri Pentagon köklü bir yenilenme süreane gırerek. Üçüncü Dünya Ülkeleri'nın ABD'nin hava ve de- niz limanlanna ve diğer siratcjik noktalanna nükleer saldın düzen- leyecekleri varsayımıyla savaş tak; üklen gelişti riyor. Pentagon yeni silahlar ve gereç- ler satın alarak. Amenkan güçleri- ne yakın bölgelere mevzilenmiş te- röristleri vehareketli füze rampa- lannı saptamayı amaçhyor. Clinton yönetimi. I972'de yü- rürlüğe giren Roketsavar Antlaş- ması kapsamını genışleterek, Pen- tagon'a orta menzılli füzeleri hcdef alan yeni avcı uçaklannın alımına olanak tanıyor. Bu hafta Nato'ya bağlı ülkelerin savunma bakanlannın katıldığı bir toplantıda. Aspin. Batı Avrupa ülkelennın ABD'nin yanında yer alması doğrultusunda baskı yap- maya çalışıyor Nevarki.Batılıbir ülkenın yetkilisi, Pentagon projesi- nin Üçüncü Dünya Ulkelen'nin ıçişlerine kanşma olarak nıtelendi- rileceğini bildiriyor. Pentagon'uneski yetkilılerinden Henry Sokolski. Pentagon'un yeni projesını savunurken, Kuzey Korenın nükleer tehdit oluşturmasına ılışkın soruna so- mut bir çözüm getirmedığinı söy- lüyor. Michael R. Gordon Osama şimdi de Sudan'ayol yapıyor O sama Bin Laden. Afganıstan savaşında yanı başında dövü- şen sadık muhafızı Arap mü- cahitlerinin koruması alünda altın saçaklı gjysisıyle oturuyor. Bunlar sakallı. suskun adamlar; silahsızlar ama, onlan sılah altına alıp eğitmış ve ardmdan Sovyet ordusunu yok etmek için sav aşa sokmuş olan kişi- nın vanından bırkaç metre bile uzaklaşmıyorlar. Çıkık elmaak kemikleri, birbirine yakın gözlen ve uzun kahverengı giysilenyle Bın Laden. saçının telın- den ayak panrfiîğına kadar mücahı- dın efsanesınin dağlı savaşçılannm canlanmış bir simgesi gıbi. Çocuklar çevresinde dans edıyor. vaızler onun sağduvusunu anlatıvorlar. Birşeyh. "Biz Sudan'da olup biten bütün dev- rimler sırasında bu volun vapıimasını bekledik. Her >olu. herkesi denedik. Ve sonunda Osama Bin Laden geldi" dıvor Sudan dışında Osama Bin Laden bu kadar büyük saygı görmüyor. Mısır basını onun Âfganistan'dan Sudan'a dönerken beraberinde yüz- lerce Arap savaşçı getirdiğinı ilen sürerken. Hartum'daki Batılı diplo- mat çevreleri bu Suudı müteşebbısın Sudan'a kaçırdığı "Afganlar"ın şımdi Ceza>ir. Tunus ve Mısır'da başka cihatlar için eğitım almakla meşgul olduklannı savunuyorlar Bin Laden bütün bu sövlentılerin farkında "Bütün bunlar medvanın ve büviikelçiliklerin saçmalıkları. Ben bir inşaat mühendisi »e çiftçiyim. Eğer burada eğitim kamplarım ol- saydı, bu işi yapmam olanaksızlaşır- dı" diyor. Ve "bu iş" dediğı kesinlikle alçak- gönüllü bır şey değil: Hartum'dan Port Sudan'a uzanan 1200 km uzunluğundaki eski yolun verine. yolculuğu yalnızca bir güne indire- cek 800 kilometrelık yeni bir >ol ınşa etmek. Bın Laden. Körfez Savaşı sı- rasında Saddam Hüseyin'ı destekle- diğı için Suudı Arabistan tarafından küçümsenen ve ABD tarafından da aynı derecede kınanan Sudan gibı bır ülkeve. 5 yıl önce Afganistan'da gerilla ıstıhkâmlannı yaparken kul- landığı inşaat donanımını getirmiş. Evlı: Tam 4 kansı var. Basına karşı kuşkucu. The Independentla vaptığı söşleşi. bir Batılı gazeteciyle vaptığı ılk gorüşme. Dişlenni Arap usulunce. misvak çubukla temızler- ken bir perdenin ardında sessizce oturuşor Afgan mücahitlerin ka- zanmaya muvaffak olduklan sava- şa yaptığı katkılan anlatmaya başlı- vor. "Orada 2 yıl boyunca yaşadı- klartmı, bir başka verde 100 yıl bo- yunca vaşayamazdım" diyor. Bın Laden'ın mücahitlere katkısı ve onun eğitıminin ve yardımlannın sonuçlan. kendısı küçültmeyeçalış- sa bıle. savaşçı köktenciliğın son dö- nem tanhi içinde birdönüm noktası oiuşturacak nitelikte. "Afganistan'- ın işgale uğradığında, büyük bir kin duydum >e derhal oraya gittim. Bir- kaç gün sonra, 1979'un sonunda ora- ya \ardim. Evet. orada sa«aştım. Fa- kat Vlüslüman kardeşlerimin benden daha büyük katkılan oldu. Pek çoğu orada öldü, bense hâlâ hayattayun. Amerikan yardımı almadık Ne kı. aylar geçtıkçc Bın Laden Afganıstan'a Mısırhlar. Cezayirlı- ler. Lübnanlılar. Türkler ve Tunus- lulardan oluşan Arap savaşçılar göndermeye devam ettı "Yüzlerce değil, binlercesini gönderdim" dedi Bunlara silah \e kendine ait inşaat donanımıverdi. Şu sıralar Port Sudan yolunu inşa eden Iraklı mühendıs Muhammed Said'le beraberce Bahtıyar bölgesın- deki Zazı Dağlan'nda dev tüneller açtı. Bu tünellere genlla hastanelen ve cephanehkler yapıldı. Sonra Kâbil'in yaklaşık 25 kılometre yakınına kadar ulaşan bır mücahıt demiryolu mşaetıı. "Bir keresinde Rusların valnı/ca 30 metre ötesindeydim. \ e Rus as- kerleri benim peşjmdeydi. Bombardı- man altında kalmıştım fakat içim öyle rahattı ki. bütün bu şartlar altın- da uyuyabildim bile. Bu yaşadıkları- mı ilk kitabımda y azmıştım. Hemen önümde 120 mm'lik bir ha> an mermi- si gördüm. ama patlamadı. Bir Rus uçağı genel merkezimizin üzerine dört bomba bıraktı, fakat hiçbiri pat- lamadı. So\yetler Birliği'ni yenidik. Ruslar arkalanna bile bakmadan kaçtılar." "Kişisel olarak ne ben ne de kar- deşlerim hiçbir şekilde Amerikan yardımı almadık. Ne zaman ki müca- hitlerim savaşı kazandılar ve Ruslar ülke dışına atıldılar. o zaman gerilla hareketleri arasında görüş ayrılıkları başladı. Ben de Taife dönüp yol inşa- sma devam ettim." Govbaçov'danİngiUz yatttvnalara davet • Gorbaçov, Rusya'yla işbirliğinin gerektiği konusunda Ingiliz işadamlannı uyardı. L ondra'da bulunan eskı Sov- yetler Birliğı lideri Mihail Gor- baçov, İngilız sirketlennın Rus ekonomisının yeniden yapılanması ışine girmesınin İngıltere'de yeru iş alanlan yaratabıleceğinı söyledı. Gorbaçov, İngiliz Sanayi Konfe- derasyonu'nca düzenlenen ve İngi- liz ış dünyasından önde gelen 40 işa- damının ızlediğı konferansta. İngiliz şirketlerinin süregıden sıyasal istik- rarsızlığa karşm. eskı Sovyetler Bır- liğı'yle iş yapmaklan mutlu olduk- lannı öğrendığinı belirtti. Bir çev ırnıen aracılığıy la konuşan Gorbaçov ."Onları gerçekten en çok ilgilendiren şey, eski Sov yet cumhuri- yetleri arasında büy ük bir çattşmanın ticarete zarar verip vermeyeceği so- runu. Biz yabancı sennayeyi Rusya'- ya hayır işleri yapsınlar diye değil, karşılıklı çıkar gereği davet ediyo- ruz" dedı. Daha sonra İngiltere başbakanı John Major'la yemek yiyen eski Sov- yetler Birliği Başkanı, büyük İngiliz fırmalannın üst düzey yöneticıleri- ne. iki ülke arasındaki licaret bağ- lantılannın geliştınlmesıne yardımcı olmak ıstediğını bıldirdi FINANCIALTIMES
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear