22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28ARALIK1993PAZAR SAYF HABERLER Sağlıkpersoneli yineyollardaHaber Merkezi- Doktoriar, sağlık sistemındeki sorunlann çözümlenmesi ve özlük haklan- nın verilmesi içın eylemlerini sür- dûrûyorlar. Antalya'da 1500 do- layında doktor ve sağlık persone- li yürüyüş yaptı. Ankara Tabip Odası'na üye doktoriar da karnu kuruluşlannda çalışan meslek- taşlannın eylemlerine katkıda bulunmak ve isteklerini kabul et- tiımek amaayla dûn muayene- hanelerini açmadılar. Ankaralı hekimler, TBMM Sağlık Komis- yonu Başkanı ve üyelerine de mektup göndererek doktorlarla ilgili yasalann çıkmasına destek vermelenni istediler. Izraır Tabip Odası'na üye doktorlar ise 5 arahk pazar gûnü Karşıyaka tnsan Haklan Parkı'nda bır yü- rüyüş yapacaklar. Bu arada he- kimler, TBMM Bütçe Komisyo- nu Başkanı tlyas Aktaş'a, Sağlık Bakanlığı bütçesı görüşülürken dikkate ahnmasını beklediklen istemlerinı ıçeren bırer dilekçe gönderecekler. Antalya, Burdur ve Isparta ta- bip odalan ile eczacıtar, diş- hekimleri ve veteriner hekimler odalanna bağlı hekimler dün saat 12.00 sıralannda Antalya'- nın Çallı semtindeki Vatan Kav- şağı'nda toplandılar. 1500 do- layında doktor. dişhekimi ve ve- teriner hekim ıle sağhk personeü- nın katıldığı yürüyüş Cumhuri- yet Meydanı'nda son buldu. Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyeleri dün dü- zenledikleri basın toplantısında, hükümetlerin "önce sağlık" deyi- mini "en son sağlık'" hahne getir- dıklenni öne sürerek " Vleslektaş- lanmızın ve diğer sağlık çalışan- lamın gedkmiş haklannın bir an önce verilmesi içiıt uvanda bulun- mak amacıjla şimdilik bir gfin muayenehanderimizi kapatıyo- ruz. Haklı isteklerimiz kabul edi- lene kadar eylemlerimia sürdü- receğiz" dediler Sorunlannı anlatıp. ikna ettik- rulu Uyesi Celal Kılıç, sorun- leri sırada sağlık bakanınm değiş- lannın katlanarak büyüdüğünü tiğini belirten ATO Yönetim Ku- söyledi. Bakanhğın hekım ve di- Türkiye Roche Tıp Araştırma Ödülleri "Türkiye Roche Tıp Araşörma ödülleri" Çırağan Sarayı'ndaki törenle sahiplennı buldu. Bu yıî ilk kez kardiyolojı alanında verilen bırincilik odülünü. "Türkiye'dekoronerkalphastalıklan risk faktörlerinin durumu" konulu araştırmayt gerçekleştıren Prof Dr. AJtanOnat Mustafa Şenocak, Günsel Şurdum A>cı, Ender Ömek ve Yavuz Gözükara'dan oluşan grup kazandı. Araştırma grubuna ödülü. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Kemalettin Akalın verdi. "Romatizmal kalp hastalığı buuınan Tfirklerde dokn ana"jeııleri"ni inceleyen çalışmasıyla ikınciliği elde eden Doç. Dr. Mehmet Ozkan başkanlığındaki ekibe odülünü, Isvıçre Basel Ünıversite Hastaneleri Araştırma Başkanı Patafizyoloji profesörlennden Frilz Bühler verdi. Üçüncülüğü kazanan Doç. Dr. Avşehan Akma'nın kendı adına başvurduğu "Kontrol edilemeyen diyabetik çocuklarda, diyabete bağlı otonom sinir sistemi nöropatisinİD geltştiğini ortaya çıkaran" çahşmay ı gerçekleştiren gruba ödüUerini, dört yıldırjüri başkanhğını yüriiten Prof. Dr. Güngör Ertem verdi (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) ğer sağlık personelini küçük bir aynntı olarak gördüğünü ileri sü- ren Kılıç, "Ancak suclamaya ge- lince önce hekimler suçlanıyor" diye konuştu. Sağlıksız çalışma koşullan nedeniyle yeterli hizmet veremediklerini ifade eden Kılıç, şunlan söyledi: "Devietin gözü öaünde hayali ihracatçıya. do- landmcıya ve hırsıza bötçeden kaptınlan paranın onda biri, hatta vüzde biri büe maddi olarak sağlık personelini mutlu etmeye yeter. Amacımız çaltşma koşuUarunızı dü/elterek maddi sıkıntılanmızı giderip, hastalarımıza iyi hizmet sunmaktır." ATO üyeleri, Ankara'da yak- laşık 1500 hekimın özel muaye- nehanesinin bulunduğunu ve bu hekimlerin büyük çoğunluğunun eyleme katıldıklanm ıleri sürdü- ler. "Neden yürüyoruz" İzmir Tabip Odası'nca 5 aralık pazar günü düzenlenecek yürü- yüşe hekimlerin beyaz önlükle- riyle katılmalan için yayımlanan 'Neden Yürüyonız' bashklı çaen metnınde. sa'ğlık ve eğitimin yı- llardan beri sürdürülen politika- larla ihmal edildiği belirtilerek şöyle denildi' "Sağlıkla ilgili tarttşmaların yalnızca politikacılar \e hekimler değil. tüm halk tarafından yapt- Iması. parası olana hizmet eden bu sağlık sistemini protesto etmek, temel sağlık hizmetlerine önetn ve- rilmesi. sağlık sistemindeki so- runlar nedeniyle zorlandığımız mesleğimizin gereklerini yerine getirebilmek, toplusözieşme hak- larunızı alabibnek, insan haklan- na sa\gılı, tfim kurum ve kunıl- lanyla tşleyen. insanlanmızuı hakİanm arayabildikleri bir de- mokrasi için yürüyoruz..." Tabip Odası İnşaat Muhendisleri |Üçüncüköprüprojesine hayır • Bayındırhk Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın İstanbul Boğaa'na köprü projesiyle ilgili açıklamasına İnşaat Muhendisleri Odası tstanbul Şubesi sert tepki gösterdi. Şube açıklamasında, köprünün Istanbul'un son yeşilini de yok edeceği gibi baa kesimlere rant sağlayacağı belirtildi. İstanbul Haber Servisi- Bayındırlık ve tskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'nın. "tstanbul'a 3. boğaz köprüsü için etih ça- hşmalannı başlattık" açıklaması mühen- dis ve mımarlann tepkilerine yoi açtı. İnşaat Mühendislen Odası İstanbul Şube- si. Kumbaracıbaşı'na. "tstanbui'u ve bo- ğazı tahrip eden bakan olarak tarihe geç- mek istemiyorsamz sorumluluk gösteriıT çağnsı yaparak "3. köprünün tstanbtıl'un ulaşım sonınunu çözmeyeceği gibi boğazda son kalan yeşilin de katledfleceği ve baa çetrelere rant yaratılarak kent dokusuıun bozulacağı" görüşunü savundu. TMMOB İnşaat Muhendisleri Odası İstanbul Şubesi dun yaptığı açıklamada, Bayındırlık ve Iskan Bakaiiı'na çeşitli so- rular yöneltti. Istanbul'a 3. boğaz köprüsü yapılması fıkrinin doğru obnayacağı gö- rüşünun savunulduğu açıklamada. "Inşa- at Muhendisleri Odası olarak 1992'de biz bu yatınma karşı çıktık >e nedenlerimizi uzun uzun açıkladık. Bu konuda başlatılan kampanya sonucu toplanan imzalar, hazı- rianan bir dosya eşliğinde bizzat Sayın Ba- kan'a elden verildi. Aynca başta dönemin Sayın Başbakanı Süleyman Demirel olmak üzere tüm ilgili bakanlara ve nüUervekiUeri- ne iletildi. Ancak bugüne değin ne bu giri- şimkriınize yanıt olarak ne de basın vası- taayla 3. köprü zorunluluğunun nedenleri açtklandı." denildi. Kumbaraabaşı'nın bir gazetede yer alan demecinde Istanburun 10 yıî sonra 20 milyon nüfuslu olacağını belirttığine dikkat çeken İnşaat Muhendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu, "Sayuı Bakan utaşım sorununun artacağmı mı vur- gulamaktadır? Yoksa yeni iskan alanlan açtlması gerekliliğini mi üna etmektedir" sorulannı sordu. Oda ozetle şu göruşlen savundu: "3. boğaz köprüsünün yeri olarak gösterilen 'kenün kuzeyf tanunı, boğazın iki tarafında da tüm tahnbata rağmen hala kalabilen yeşil alanlar olsa gerektir. Bağ- lantı yollan ile birlikte 3. köprü bu yeşil alanlann ve su havzalannın tümüyle tah- ribine yol açacaktır. Sonın yalnızca köprü ayaklan ile yoüar için kaçmetret orman alanının kesileceği degildir. 3. koprü demek yasal >a da kâ£ak > apıla^ftanın bV alanda voğunlaşması yeni rantlar pahasına istanbuİ'un akciğerlerinin tümüyle tahribi demektir." Başhekim atanuılan siyasi İstanbul Haber Servisi- İstan- bul Tabipler Odası, Sağlık Ba- kanlığı'na bağlı hastanelenn başhekimlerinin değiştirilmesi- ni protesto ederek atama karar- lannı "siyasi" olarak niteledi. İstanbul Tabip Odasfndan yapılan yazılı açıklamada, "Hastanelerimiz siyasi çekişme- lere alet edilnıetnelidir" denile- rek şu görüşlere yer verildi; "Başhekimlerimiz hastane ça- lışanlannın oylarıyla seçilmeli- dir. tstanbul'da Sağlık Bakan- hğı'na bağlı Haydarpaşa Numu- ne, Haseki, Şişli Etfal ve Baltali- manı Kemik hastanelerinin baş- bekimleri, Müsteşar \'ardımcısı emekli jandarma subayı Ahmet Yıldınm'ın faks emriyle görev- den alınmıştır. Bu kararın, ba- kanlıkta görcv değişikliği bek- lendiği bir sırada alınmtş olması da ilginçtir. "Siyasal hesaplar sağbğa yansıtılıyor Şu ana kadar benzerierinde olduğu gibi bu kararın. sağlık hizmetinden başka gerçekkr ve kriterler ile alındığı açıktır. Si- yasi otorite sahipleri arasındaki güç hesaplan ve çekişmeler bir kez daha sağltğa yansıtılmak- tadır. İstanbul Tabip Odası, sağlık hizmetlerinin günlük poli- tik hesaplar ve çekismekrden uzak tutubnası, keyfı kararlann önlenmesi için başhekimlerin hastanelerde çalışan hekimler ve diğer personeün oylarıyla seçil- mesi gerektiğini savunmak- tadır." Bu arada gazetemizi telefon- la arayan çok sayıda doktor, hastanelerde yapılan değişiklik- lerin güç koşullan daha da art- tırdığını söylediler. Hastane baş- hekimleri ile doktorlar üzerin- bu türden tasarruflann he- kivnlerin çahşma hırsını kır-t rnadigım. ancak hastanelerdeki iş huzurunu bozduğunu. bunun da sağlık hizmetine yansıdığıru belirtiler. Dünya Güzeli Jamaikalı SUN CITY (AA) - Gfiney Afrika'nın Sun City kentinde yapılan Dünya GûzeUik Yanşması'nda, 18 yaşındaki Jamaikalı Lisa Hanna (ortada) birinci seçildi. 21 yaşındaki Güney Afrikalı Jacqueline Mofokeng'in (solda) ikinci olduğu yanşmada, üçüncülük tacını Filipin güzeli Sharmaine Gutierrez(19)taktı. (Telefoto: Reuter/PATRICK DEMOIRMONT) TÜRK CUMHURİ\T.TLERİ VE TÜRKİYE 'Atatürk öldükten sonra Türkler ımutıddu İSTANBUL (AA) - Türkis- tan Araştırmalan Vakfı veTür- kıstanlılar Kültür ve Sosyal Yardım Derneği tarafından dü- zenlenen "Türk Cumhuriyetle- rinde Son Gelişmeler ve Türki- ye" konulu panel. Türk Dün- yası Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan baş- kanlığında Yunus Emre Kültür Merkezfnde gerçekleştırildi. Panelde konuşan Azerbey- can İstanbul Başkonsolosu Abbas Abdullah Hacaloğlu, Azerbaycan ile Kafkasya"da, SSCB'nin yıkılışı ile çöken Rus milliyetçiliğinin yeniden hortla- Olmaya çalışıldığını belirterek İngiltere"nin geçen yüzyılda Kafkasya ile Türkiye arasında bir tampon bölge olarak dü- şündüğü Ermenistan'ın da gü- nümüzde bu rolüne kavuştuğu- nu söyledi. Azerbaycan'da yaşanan ka- nşıklığın basit bir koltuk savaşı gibi gösterilmesini kabul etme- diklerini belirten Hacaloğlu u Buradaki sonın, Azerbaycan'- la Ermenistan arasında değil, Türkiye ile Rusya arasındadır. Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye, dış Türkler konusunda bir şey yapmadı. Dış Türklere sahip çıkılrnadr" dedi. AIDS'E KARŞI BİRLİKTE SAVAŞAUM Bize başvurabilirsiniz... Yardım da edebilirsiniz... AIDS SAVAŞIM DERNEĞİ Tel.: 5334773 Hesap No T.İş Bankası, İstanbul Tıp Fak. Çaba Şb. 1200304403084081 TEŞEKKÜR 18.11.1993 Perşembe gûnü arkadaşım Murahhas aza yardımcısı, Hulusi Damgaaoğlu ile birlikte, Keşan civannda geçirmiş olduğumuz trafik kazasından Yüce Allah'ın lütfuyla çok şükür salimen kurtulmuş bulunuyonız. Bu müessif kaza dolayısıyla her türiü ilgi ve yardımlannı esirgemeyen, Çanakkale Valimiz Sayın Hüsnü Tuğlu'ya, Edirne Valimize, Keşan Kaymakamımıza, Çanakkale, Keşan, Malkara Emniyet ve Jandarma görevlileri ile diğer mülki ve askeri ilgililere, gerekli tıbbi müdahale ve tedavide bulunan Keşan Devlet Hastanesi Baş Hekirai ile çok değerli doktorlanna ve tüm personeline, Edirne Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dah Başkanı ile değerli doktorlanna, personeline, Amerikan Bristol Hastanesi'nin değerli yöneticilerine, doktorlanna ve tüm elemanlanna, doktorlanm ve kardeşlerim Doç. Dr. Mehmet Sever ıle Mehmet Hacıhanefıogluna, yine dostlanm ve doktorlanm Prof. Dr. Necdet Koçak'a, Prof. RemzLÖzcan'a, Prof. Fikri Alican'a, Prof. Tuğnıl Çavdar'a, Prof. Feyza Erkan'a, Prof. Turan Örnek'e, Prof. Ekrem Okyay'a ve Doç. Dr. M. Enıin Ceylan Bodur'a. Aynca ve bilhassa bu hadiseyi duyarak hastanelere, evimize bizzat gelerek veya telefon, telgraf. faks ve mektupla acil şifalar dileyen, geçmiş olsun dua ve dileklerini bildiren başta, Reisicumhurumuz Sayın Süleyman Demirel olmak üzere, diğer devlet büyüklerimize, milletvekillerimize, akrabalanmıza, dostlanmıza, arkadaşlanmıza, Kale Grubu kuruluşlanmızın tüm yönetici ve çalışanlanna, Keşan, Edirne bayilerimizle diğer yurtiçi ve yurt dışındaki bayüerimize, sözlü ve yazılı basınımızm değerli mensuplanna, tüm Kale Ailesi ile sevenlerimize ve sevdiklerimize, gönülden teşekkür eder, şükranlanmızı sunar, Yüce Allah'ımızın hepimizi her türlü kaza ve belalardan korumasını niyaz ederiz. ÎBRAHİMBODUR VE AİLESİ HULUSİ DAMGACIOĞLU VE AİLESİ OJMHURIYErTEN OKURLARA OZGEN ACAR Hatasız Kul... Hata yapan insanlar, başkalannın başanlarına yol açarlar. Anımsarsınız; PKK, Diyarbakır'da gazetecileri ölümle tehdit ederek gazetelerin bu ildeki bölge bürolarını ka- pattırmıştı. PKK aynca yörede gazete bayilerini deteh- dit ederek gazete satışını engellemişti. özel televizyon istasyonlarına yönelik çanak antenleri söktürmüştu. PKK'nın görünürdeki amacı yöreye ne kadar egemen olduğunu kanıtlamaktı. Gerçek amacı, yöre halkının ser- best haber alma özgürlüğünü kıstıktan sonra bir 'desin- formasyon - yanlış bilgi ortamı' yaratmak değil miydi? Güneydoğu'da 'insan haklarına saygı' peşinde koşan Batılı kuruluşlar bu olaylardan sonra birdenbire tutum değiştirdi. Çünkü Batı o ana kadar Kürt halkının insan hakları'Ue "PKK'nın terörü"nü aynı kefeye koyuyordu. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ), Uluslara- rası Basın örgütü (IPI) ve Helsinki Izleme Komitesi bir- den ağız değiştirip, PKK terörüne karşı protesto bildiri- leri yayımlayıp cephe açtılar. Çünkü PKK, insanlann serbestçe haber alma ve basın özgürlüğünü ortadan kaldırmıştı. PKK, bu davranışı ile Batı'da önemli bir hata yapmış oldu. ••• PKK, Güneydoğu Anadolu'da ülke bütünlüğünü boz- ma amacıyla 10 yıldır yapılanmasını ve yayılmasını sür- dürüyor. Hedefe ulaşmak için yörede düzensiz savaş' yöntemini uygulaması ve turistik kentler ile büyük mer- kezlerde çeşitli terörist eylemler koyması elbette Tür- kiyenin huzurunu kaçırdı. Batı, buoluşumları 10 yıldır kendiTVkanallarında "bir başka mikro milliyetçilik kavgası" gözlüğü ile izledi ve Türkiyenin bu sorununa pekfazla burnunu sokmak iste- medi. PKK başlangıçta, Kürtlerin insan haklarına saygı gös- terilmesi gerektiği ve demokratikleşmenin sağlanması gibi girişimleri sergiledi. Bu noktada Batılı aydınlar bu örgütlere haklı olarak destek verdiler. Vermeleri de ge- rekirdi. Ancak sağlanan bu siyasal ve insan haklan ortamımn şemsiyesi altında PKK'nın gerçek örgütlenmesine ge- çıldi Zamanla bu ülkelerdeki ev sahibi halkın huzurunu kaçıran eylemler ortaya çıktı PKK, Alman Dışişleri Ba- kanı'nın evine dahi şiddet eylemi uyguladı ve kendisini ölümle tehdit etti. Alınteri ile ekmek parasını kazanmaya çalışan Kürt iş- çilerden haraç toplama işi zamanla şiddet olaylarına dönüştü. Bu olaylar ev sahibi halkın şıkayetlerine ve hat- ta Türk-Kürt ayrımı yapmaksızın "Türkler dışan" kam- panyalarına ve Dazlakların ev kundaklamalarına kadar uzanan çeşitli olayları da doğurdu Başta Almanya ve Fransa'da yoğunlaşan bu eylemler kent karakollarındaki asayiş istatistiklerini yükseltti Bu ülkelerin güvenlik şefleri; kendilerine 1992 aralık ayından itibaren artarak gelmeye başlayan yerel asayiş raporlarına dayalı olarak PKK sorununa ancak mayıs ayında ciddi olarak eğilmeye başladılar. Bazı gazetelerde 'başarısız' damgası vurulan MİT Müsteşarı Buyükelçi Sönmez Köksal hazıran başında Paris'e giderek Fransız haber alma örgutleri ile bazı gö- rüşmeler yaptı. Buyükelçi Köksal, onlara PKK'nın yap»- sı, yöntemleri ve amaçları hakkında geniş bilgiler verdi. MİT Müsteşarı, aynı amaçla Alman istihbaratı ile de aynı diyaloğu sürdürdü. Böylece PKK, Avrupa'da 'sokaktaki adam'\n huzuru- nu kaçıracak bir başka hatayı sergiledi. ••• Bu arada PKK, Türkiye'ye turist olarak gelen bazı ya- bancıları haziran-ekim ayları arasında kaçırdı. Bu ülke- lerin Ankara'daki büyükelçiliklerı bu 'rehinîeri kurtar- mak için geceli gündüzlü çalıştılar. Bir yandan ailelerin duygusal baskılan, bir yandan hükümetlerinin siyasal dürtüklemeleri Ankara'daki ya- bancı diplomatları çileden çıkardı. Ankara'daki bu ya- bancı diplomatlar o aylarda Türkiye'de 'en sıcak yazı' yaşadılar. Rehinler kurtarıldıktan sonra yabancı büyü- kelçiler Paris, Bonn, VVashington, Brüksel, Viyana ve Roma'ya gönderdikleri kriptolarda "PKK'ya karşı artık biz de bir şey yapalım" demeye başladılar. Kendi halkının güncel şikayetleri, güvenlik yetkilileri- nin ülke huzurunun bozulma olaylarında artış olduğunu gösteren grafikli raporları. Ankara'daki diplomatlarının kriptoları, Türk hükümetinin ricalarının da artık dikkate alınması zamanının geldiğinı ortaya koydu Alman ve Fransız kabinelerınde ıç ve dış güvenlikle il- gili bakanlar. "PKK"y\ düşünmeye ağustostan itibaren başladılar. Hükümet üyelerinin güvenlik güçlerine "PKK 'yı temiz- leme" talimaünı verirken sadece tek koşulları vardı: Yasal çerçevede kalınmalıydı. Uygulama, daha sonra mahkemelerde bozulmayacak biçımde planlanmalıydı. Eğer uygulama daha sonra mahkemede bozulacak olursa, PKK'yı bir daha bu ülkelerde yasaklamak olana- ğı tümüyle ortadan kalkabilırdı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in ikili temasları ve ar- dından Başbakan Tansu Çiller'in Bonn'da Alman Şan- sölyesi Helmut Kohl, Viyana'da Fransız Cumhurbaşka- nı François Mitterrand ve VVashington'da Başkan Bill Clinton'ia yaptığı görüşmeler olayı hızlandırdı. Anımsanacağı üzere Clinton, ortak basın toplantısın- da, "Güneydoğu Anadolu'da insan haklarına saygı gös- terilmesi" konusunda söyleyeceği bir paragrafı konuş- ma metninden son dakikada çıkarmak zorunda kalmıştı. Çünkü PKK bir gün önce bir Amerikalı turisti kaçırmış- tı. Bu nedenle Clinton hatta "vatandaşımı kaçıranlar el- bette terör örgütüdür" demişti. Ermeni terör örgütü ASALA. Paris'te Orly Havaalanı1 - nda THY masası önünde patlattığı bomba ile masum Fransız vatandaşlarını da öldürmüştü. Bu hata ASALA'- nın idam fermanı olmuştu. PKK, Batılıların huzurunu ve vatandaşlarını kaçırmak- la ASALA benzeri başka bir büyük hata yapmış oldu. ••• PKK'nın yıllık bütçesi bır trilyon olarak hesaplanıyor. Bu değirmenin suyunun önemli bölümü hiç kuşkusuz eroin ticaretinden geliyor. Avrupa ve Amerikan polis şeflerini PKK'ya karşı cephe aldıran en önemli bir başka etken ise PKK'nın yürüttüğü uyuşturucu trafiğidir. MİT'in bu konudaki raporları Batı'nın haber örgütleri- nin gözünü açtı. Çünkü Türkiye'nin aktardığı verilerin tek yanlı olmadığı Lyon'daki Interpol, VVashington'daki DEA örgütlerince de doğrulandı. PKK'nın uyuşturucu ile Batı dünyasını zehirlemesi gi- bi çok önemli bir hata Fransa ve Almanya'da rejimin bekçisi güvenlik güçlerini kızdırmıştı. ••• PKK bu hataları yapmasaydı, belki de Batı, "bana do- kunmayan yılan bin yıl yaşasın" havası içinde olacakti. Belki de PKK'yı; değil yasaklamak, tam tersine Türkiye üzerınde baskılannı arttıracaklardı. Şimdi Türk hükümetinin bundan böyle hiç hata yap- maması gerekiyor. Batı'nın, PKK terörüne karşı verdiği destekten dolayı Türkiye'nin iç işlerine daha çok burnu- MArkosıSa. 14,Sü. 7'de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear