25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 KASIM1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Dünyamızınkanayanyarası: Sıânmaalar CrîiîonJe B irleşmiş Milletler Sığınmaa- lar Yüksek Komiseri Sadako Ogata, 18 kasım uluslararası tehlikedeki toplumlar günü nede- niyle Le Mond'un kendisiyle yaptığı söyleşide sığınmacılann bugünkü durumlannı ve geleceklerini değer- lendirdi. Ogata, devletlerin doğru yola yönlendirilmesinin o kadar et- kili ve çabuk sonuç vermediğine dikkat çekerken, olumlu yönde ge- lişmeler kaydedildiğini behrtti. - Bosna'daki partilerin başkan- lannı tıiye Cenevre'ye çağırdınız? OGATA - Bosna'daki durum çok ciddi. Yerde 30 santim kar var. Si- lahlı adamlar beni ılgılendirmiyor, ne isterlerse yapabilirler. Ama biz. sivil kurbanlara yardım götünneliyız. Bosna'daki parti baş- kanlannı Cenevre'ye çağırdım çün- kü onlann bize, insani yardımın ulaşması için kesın bir güvence ver- melerini ıstıyomm. Olaylar bu şekil- de devam edemez. - Ya reddederlerse? OGATA - Herkes bu zorluklar- dan kimin sorumlu olduğunu ve kimi kmayacağını öğrenecek. - Ya koşul öne sürerlerse? OGATA - tnsani yardım için ko- şul öne sürülmemeli. - Ama daha önce size yalan söyle- mişlerdi OGATA - Ama başka ne yapabi- lirizki? - Geçen şubat ayında, Birleşmiş Mflktkr sstetni içinde auşumamış bir şey yaptmız. Kurallara uymaya- rak, yardonm dağıtılmasını engelle- yen savaşçılan protesto etmek için Bosna'ya yapılan insani yardımı askıya aldınız. OGATA - Hayır, kurallan çiğne- medim. Ben sadece doğru buîdu- ğum bir şeyı yaptım. Kimse bana emir vermedi. Konvoylan engelle- yen Bosna'daki partilere çok kızgındım. Karanrrun bıraz siyasi olduğu doğru. O zamandan beri, ayru şeyi yine yaptık ama daha gizli bir şekılde. Bunu tekrar yapabili- nm. Konvoylar aralıksız olarak durduruluyor ve saldınya uğru- x)irleşmiş Milletler Sığınmacılar Yüksek Komiseri Sadako Ogata: "Uluslararası topluluk, savaşlann yıktığı, yoksul bıraktığı ülkelerine geri dönecek sığınmacılara nasıl yardım edebilir, asıl sorun budur. Ülkelerin yenidenyapılanmasını sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız." yorsa, başka ne yapılabilir ki? - Sığınmacılar Yüksek Komiserli- gTnin (SYK) eski Yugoslavya'daki temsilcileri zırhlı araçlarla geziyor ve kurşun geçirmez \elek giyiyor. Bu onlar için alışılmadık bir durum. SYK bu yeni konuma nasıl uyum sağ- ladı? OGATA - Bu ülkede SYK'nın 11 görevlisi yaşamıru kaybettı. Bunun üzerine, bir korunma sıstemi oluş- turduk ve güvenlikten sorumlu özel bınmler kurduk. Çahşanlanmızı ile- tişim araçlanyla donatuk. Bu ön- lemler. SYK görevlilerinin eskiye oranla çok daha fazla tehlikeye atıldığı ıç çatışmalarda daha etkıü ve hızh olmalannı sağlıyor. - Müdahale görevi gereğince ve in- sani amaçlar aduıa yapılan son aske- ri müdahalelef (ömeğin Somali) hakkmda ne düşönüyorsunuz? OGATA - Somali'run durumunu göz önüne alarak, bundan sonra in- sani müdahale hakkıru ilan etmeden önce iki kez düşünmeliyiz. Kuşku- suz uluslararası topluluğun Somali'- de harekete geçmesi önemlidir. Bu- gün Somali'nin bırçok bölgesinde kanunlar yeniden işliyor ve düzen sağlanmış durumda. Örneğin Gü- ney Somali'de. Kenya'ya sığınan Somalililer geri dönmeye başladı. Ama müdahaleler halkın milliyet- çı duygulannı körüklerse olaylar karmaşık duruma geliyor. Somali'- de olaylar insani bir müdahalenin sınırlannı ve olasıbklannı gösterdi. Bu hepimızın ûzerinde düşünmemiz gereken bir ders. Askeri ve insani müdahalenin birbirine kanştınlma olasıbğı ve riski her zaman vardır. - Krizlerin ayru anda ortaya çıkması ve birden çok olması duru- munda ne yapıyorsunuz? OGATA - Müdahale kapasitemi- zi, 25 milyon dolarlık acil fon saye- sinde arttırdık. Bu yıl fonu ta- mamıyla tükettik. SYK'nın etkinliği yeterli değil. Bunun çok daha büyük bir uluslara- rası güç tarafından ele alınması ge- rekli. Azerbaycan'da veya Tacikis- tan'da yalnızız. Yanımızda sadece doktorlar var. Azerbaycan'da altı ay kalmayı dûşünüyoruz. Bugün çatışmalar ikinci bir evreye gırdi. Krizlerin çoğalması durumunda, bunlann karşısında tutunamayaca- Sığınmaalara postanın azizliği Vietnamlı bir grup sığınmacının, ABD'ye yolladığı komünizm karşıtı mektup, adresin bulunamaması üzerine Vietnam'a gönderildi. Sığınmacılar, ülkeye geri döndükleri takdirde, can güvenliklerinin sağlanamayacağından korkuyor. 4 O'a yakm Vietnamlı, ABD Pos- ta Servisi'nin bir hatası sonucu yaşamlanrun tehlikede olduğu- nu söyleyerek yetkililerden kendıleri- ne sığınmaa statüsü sağlanmasıru is- tedi. Olay. bundan ikı yıl önce, tek- nelere binip Vietnam'dan kaçan ve Hong Kong'a sığınma talebinde bu- hınan binlerce insanın ülkeye kabul edibp edilmeyeceğine karar vermek üzere bir sığınmacı kampına konul- malanyla başlamışü. Yetkililer, kampta bulunanlardan 39'unun komünizm karşıtı bir demek kurduklanru ve kamp dı- şındaki bır örgütle birlikte cabşmava başladıklannı, derneğin kuruluş tö- reni fotoğraflan, üyelerinin isimleri ve Vietnam hükümetine karşı yürüt- meyı planladıklan etkinliklerin aynntılannı Califomia'daki anti- komünist bir derneğe postala- dıklanru söylediler. Ancak, Califomia'daki adresı okuyamadığı anlaşılan ABD Posta Servisi memurlan, mektubu zarfta yazılı Hong Kong'daki adrese değil de,_yietnam'a geri gönderdiler. Üç ay sonra mektup sığınmaa kampına geri döndü. Zarfin üzennde Amenkalı posta memurlannca "gön- derkiye iade" damgasının yanı sıra "Yanbşukla Ho Chi Minh kentine gönderildT damgası basılmıştı. Sığınmaalar, mektubun açıbp okunduktan sonra yeniden kapatıl- mış olduğunu söjlediler. Geride yalnızca fotoeraflar kabnıştı. Mektup, Hong Kong'a 1991 Ka- sımı'nda geri döndüğünde, durum Birleşmiş Milletler Mülteciler Yük- sek KomiserliğYne bildinldi. Ancak. Î992 yıhnda Birieşmiş Mil- letler temsilciüği Vietnam dam- gasının ve posta işaretlerinin sahte olduğunu saptayınca. grup üyeleri sığınmaa statüsüne kabul edılmedı Kampta tutulan kışilenn talebi üzerine Hong Kong yetkililennin Hanoiyle yapüklan yazışmalar so- nucu. nisan ayında Vietnam yetkili- leri zarfin üzerindeki damgalann ger- çek olduğunu bıldirdi. Ne var ki, yüksek komiserliğin temsilcisı Cihan- şah Essadi temsılalığın göruşünün değışmediğıni söyledı "Mektubun sahte olduğu konusundaki kuşku- lanmızı bir yana bnnksak bile, ülkele- rine döndüklerinde olacaklardan duy- dnklan korku çok inandıncı değil. 35 bin Vietnamunm Hong Kong'dan Vietnam"a geri döndüğü >e hiçbirinin tutuklanmadığı herkesçe bilinen bir gerçektir." Teknısyen, marangpz, terzi ve isçilerden oluşan 39 Viet- namlı'nın coğu korunma konumun- dan çıkanlmış durumdaydı Ancak. bu olaylardan sonra sığınmaalann haklannı savunanlar. bu insanlann sığınmaa statüsüne abnmak için çok sağlam bir gerekçeleri olduğunu ileri sürüyorlar. Hong Konglu avukat Mkhael Danvyne, "önceden yapdan araştır- ntalar bu insanlann korkmalan için bir neden olmadığmı saptamts olsa bile, bu karar artık geçerli değil. Posta klaresimn yaptığı bir hataya kurban gitmişler. Kötü niyetle hareket etme- mKİer" dedi. Insan haklan gruplan yüksek ko- miserbkten, kalan 37 kişinin duru- munun yeniden incelenmesi isteğin- de bulundu. Essadi ise birkaç ay bo- yunca sınırdışı etme olayı yaşan- mayacağını ve bu nedenle "aceleye gerek olmadığuıı" belirtti.u Bu iki ki- şinin \ ietnam'daki durumlannı göz- lenuemek için bol vaktimiz >ar. Nasıl muamele gördüklerine bakalım, yeni bir tutum alıp almayacağnuz o za- man ortaya çıkacakür" dedi. Barbara Basler Vietnam'dan teknelere bınerek kaçan ve genellikk ılk durak olarak Hong Kong'a ya da Tayvan'a sığınan bu insanlar bütün dünyada 'Hekne insanlan" adıvla tarunıvor. Yeni bir >aşam umuduyla, ülkclerini, hatta ailelcrini terkeden bu insanlan, daha büyük zorluklar, hastafıklar.ölümler ve uç bucaksız bir çöl gibi uzayan belirsu bir geiecek bekliyor.suz Dünya Kalaşnikofdewini kapatiyor S ovyetler Birliği'nin dünyaca ünlü Kalaşnikof marka makı- neli tüfeklerine ilgi azaldı. Önce soğuk savaşm sona ermesiyle gelen perestroyka, sonra da Sovyet- ler Birbği'nin dağılmasıyla oluşan silahsızlanma, Kalaşnikof üretimini düşürdü. Kalaşnikoflan üreten iki fabrika- dan birinin bulunduğu Tula, yüzyıl- lardır silah üretimiyîe ünlenmiş bir kent. 1712'de kurulan ilk tüfek ve tabanca fabnkasından sonra Tula, Rusya'nın ateşlı silahlar başkentine dönüşmüş. Assompüon Katedrali'- nin içindekı müze kentin gecmişini gözler önüne seriyor. Etkileyıci ve büyüleci silahlann yanıara Tula'da üretilen tüm silah- lann bir örneğini burada görmek mümkün. Fabrikanın baş mühendisi Vaten- tin Babakin, müzeyi gezdirirken, son yıllarda üretimin gerilediğini be- lirtiyon "Ne yazık ki Kalaşnikof makineli tüfek üretimimizde düşüş oldu. Bu yi Içişleri Bakanlığı'ndan sadece 40 bin adetlik bir sipariş aldık. Perestroy- kadan önce yıllık üretim 200 binden aşağı düsmüyordu." Babakin, So- ğuk Savaş'ın sona ermesinin ve eskı Sovyetler Bırliği'nin silahsızlan- masının kendi fabrikasını etkilediğı- nisaklamıyor. Yeni model Kalaşnıkoflann ocak ayından itibaren, serbest ekonomik bölgeye dönüştürülen öteki fabrika- Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Sovyetler Birliği'nin ünlü Kalaşnikof tüfeğinin üretimini de etkiledi. Rusya için yüzyıllardır silah üreten Tula kentindekı fabrikanın mühendisi, üzüntüyle siparişlerin düştüğünü söylüyor. da üretıleceğını belirten Babakin, Tula'dakı fabrikada üreülen silah- lann sıvil kullanıma uygun duruma getırileceğini sözlerine ekliyor: "Sa- vaştan sonra dikiş makinderi de üret- tik. l zıın süredir soğutucular için kompresör üretiyoruz. Sonuç olarak askeri endüstrinin yön değiştinnesi bizi sivil silahlarda indirime zorladı." Fabrikanın atölyelennden birin- de üretilen Kalaşnıkofun kısa mo- deli AKC-74 hakkında bilgi veren atölye şefi açıklamalara babasının. büyükbabasırun veonun babasının- da da bu fabrikada çalıştığıru belır- terek başlıyor. Burada AKC-74'ü oluşturan 99 parçanın teker teker bırleştınldiğı ve birleştirme operas- yonunda makıne kullanılmadığj önemle belirtıliyor. Atölyedeki işçi- ler iş makinelerinin üzerine eğilrniş çahşıyorlar. Havada ağır bir koku var: Yanmış makine yağı. Babakin. müzedeki en değerli parçalann bulunduğu bölüme gelın- çe. gururla, av tüfeklerini gösterdı. İki yılda yapılan bu tüfeklerin tama- men el yapımı olduğunu belirten Babakin, gümüş. sedef ve fildişi kakmalara ve namludaki altın süsle- melere dikkat çekti. Babakin 5 milyon ruble (69 mil- yon TL.) değerindeki bu tüfeklerin muhteşem görüntülennin yanısıra çok iyi birer av tüfeği olduklannı ve bazı müştenlerin bunu Afnka'da fıl avında kullandığını sözlerine ekler- ken bu tüfeklerin üretiminin artık zorlaştığını belirtti. Babakin fabrikadaki üretimin yön değiştirmesi karşısında yeni modeller üzennde çalışmalann yo- ğunlaştınldığını belirtti. Gerek kul- lanım kolayhklan gerek görünüm- leri açısmdan geiecek vaat eden ha- valı tabancalann dışında ülkedeki yasalann kullanılmasına ızin ver- mediğj diğer modeller de bulunu- yor. Babakin iç piyasanın önemine dikkat çekerken sözlerine şöyle de- vam etti: "Yasal engeUer nedeniyle pazar, bugün oldukça smırlı. Ancak yakı- nda tüm uygar ülkelerde olduğu gibi bizde de silah taşıma yasası çıkacak. Herkes istediği herhangi bir silaha sahip olabilecek." LeMonde LucPerrot Toprakta bekleyen olum 6O'dan fazla ülkede binlerce kadın, erkek ve çocuk kara maymlannm yol açtığı kazalar sonucu ölüyor veya sakat kahyor. Konuyla ilgıb düzenlenen bir panelde konuşan uzmanlar, acil önlem abnmadığı takdirde ölü sayısının artacağına ilişkin kaygılannı dile getirdiler. Insan Haklan Gözlem Örgütü araştırma komisyonunun hazırladığı 510 sayfabk rapora göre, dünya üzenndeki 100 milyon kara mayını insanlann hayatını tehdıt ediyor. INûkleer silahlardan daha tehlikeli Kamboçya'da yapılan kapsamlı bır ınceleme. 30 bin kişinin mayınlann patlaması sonucu sakat kaldığını ortaya çıkardı. ttalya.Çin veeskiSovjetler Birlıği mayın üreten ülkelerin başında geliy or. Ancak 48 ülkeden 100 kuruluş da 340çeşit mayın üretıp. dış ülkelere ihraç ediyor. ABD'de Senatör Patrik J.Leahy. Birleşmiş Milletler'e sunduğu bır bildiri ile mayın ihracatına sınır getiren Amerikan önerisini gündeme getirdi. Senatör. verdiğı bir demeçte önerinin bir çok ülkeden destek gördüğünü bebrtti. Batı Avrupa ülkelerinden çoğu öneriyi kabul etmeye hazır görünürken, tngiltere çekimser kalmayı yeğledi. Silah Projesi VVashington Bürosu Başkanı Stephen D. Goose. mayınlann kimyasal ve biyolojık silahlardan daha tehlikeli olduğunu belirterek şöyle diyor:"Mayınların öidürdüğü ya da sakat bıraktığı insan sayısı biyolojik. nükleer \e kimy asal silahlardan ölen toplam insan say ısından daha yüksek. Maym kullanmakta tsrar eden ülkeler dünya kamuoyunun sesine kulak \ermiyor. Bu ülkelerdeki silah kullanımı ancak uluslararası yaptırımlarla kısıtlanabilir." Senatör Leahy, dünyayı mayınlardan anndırma konusunu Başkan Clınton ve İzak Rabin ile görüştüğünü belirterek, mayınlann yalnızca insan kaybına değil, üçüncü dünya ülkelerinde ekonomik kayıplara da y ol açtığını ileri sürdü. Kamboçya'yı örnek vererek konuşmasını şöyle sürdürdü"Kamboçya gibi ülkelerde köylünün tek mal varlığı öküz. Tarlasını sürerken ökuzün bir mayına basarak ölmesi, o çiftçi için her şeyin bitmesi anlanuna geliyor.'" IMayınlan temizlemek için yeni yöntemler Leahy aynca Savtınma Bakanlığı'nın kendisine bu konuda pek destek vermediğini öne sürerek, "Savıınma Bakanlığı. \BD1imaym üreticilerinin kendi kendini yok eden mayın ürcttiğini. böylece mayınlann uzun süreü bir tehlike oluştuımadığını söylüyor" diyor. Askerler, mayın tarlalannm temizlenmesi için bazı yeni yöntemler geliştirdi: Mayın tarlalanna patlayıa yerleşürerek patlatmak; tank tarafından çekilen bir çeşit saban ile toprağı sürmek gibi. Ancak çiftçilerin ve dığer sıvıllenn yoğun olarak yaşadığı bölgeleri bu yöntemler ile taramak olası değil. Bir asken sözcü pek çok mayın tarlasının hala eski yöntemler ile temizlendiğıni belirtiyor. Leahv, Hollanda'da 2. Dünya Savaşı'ndan kalan patlamamış mayınlar yüzünden insanlann hala yaşamlannı yitirdığini belirterek, "Bir de topraklarının her tarafı mayınla kaplı olan olan Kamboçya, \ngola, Bosna ve Afganistan'ı düşûnün' diyor. TneNewYorkTimes ğımız bir gerçek. - Veni sığınmacılann profıli nedir? OGATA - Yeni sığınmaalar ku- zeyden geliyor. Yugoslavya'da sa- vaşm çıkmasından önce SYK ve öteki uluslararası örgütler güney- den. üçüncü dünya ülkelerinden ge- len sığmmaalarla ılgilenmeye abşkındı Kuzeyli sığınmacılann ge- reksınimleri değişik. Onlara bir çatı veya Tacikistan'da olduğu gibi inşa- at malzemeleri ve aynca ısınma için yakıt gerekiyor. Bunlar oldukça pa- halı gereksinımler. Diğer fark da yeni sığınmaalann toplu göçü da- ha çok iç çauşmalann geçmışinden dolayı ortaya çıkıyor. IEkonomik yapünmiar yeterince etkili nû? - Soğuk Savaş'm sona ermesi SYK'mn yaldaşımını nasıl bir deği- şikliğe uğrattı? OGATA - Sığınmaalann geldigi ve Soğuk Savaş sırasmda ilşkne- mediğimiz ülkelere daha büyük bir önem veriyoruz. Sığınmacılann toplu akınmı engellemeye çalışarak ve geri dönenlere yardım ederek daha etkin bir rol oynuyoruz. Şiddet olaylannı engelleyecek olanaklara sahip olmamakla birlikte. eskiye oranla insan haklannı daha iyi sa- vunuyoruz. - Bu o kadar etkili değil... OGATA -En azından toplu gö- çün temel nedenleri olan insan hak- lanna tecavüzü, sefaleti ve etnik ge- rilimleri konuşabiliyoruz. - Ama bu ülkelere karşı hiçMr yaptuım öngörülmüyor. OGATA - Toplumlan ve hükü- metlenn tuturnlannı zor kullanarak değiştiremeyiz. Yabana güclerin uyguladığı askeri yapünmlar, so- runlan sadece yÜ2eysel olarak çö- zümler veya çözümlemiş görünür. Ekonomik yaptınmlann meyveteri- ni toplamak için çok uzun süre bek- lemek gerekir ve bu yaptınmlann getirdiğı sorunlar. genellikle yoksul halkın sırtına yüklenir. - İç savaşm büyük yıknüara neden olduğu Angola gibi bazı ülkeler ihmal ediöyor OGATA - Çünkü hükümetler umutsuzlar. Paralannınbirişeyara- mayacağını biliyorlar. Bu bir etkin- lik sorunudur. Ayru olay Yugoslav- ya'da da gelişiyor. Geçen yıl para çok çabuk geldi, ama bu yıl paranın gelmesı gittıkce yavaşlıyor. Birleş- miş Mılletlenn çok ciddi bütçe so- nınlan var. ama borç alarak yaşa- yabiliyor. Biz öyle değıliz. Bizkn operasyonlanmızı fınanse etmek için paramınn olması gerekli. Bağı- şlardan toplanan paralar bütcemi- zin ancak yüzde 5"ini oluşturuyor. - SYK görev alanını genişleterek yersiz kişilerle ilgilenebilir mi? OGATA -19 milyon sığınmaayla ilgjlenen SYK'nın fazladan 24 mil- yon kişıyle ilgilenecek olanağı yok. Ama bu konuda kuvvetb baskılann hedefı olduğumuz doğnı. Ömeğin Penı'da yersizler Lima'nın çevresin- de toplandı ve Peru hükümeti onla- ra müdahale etmemiz için baskı yapü. Ama biz başka örgütlerin ha- rekete geçmesıni tercih ediyoruz. Genel olarak iki ilkeyı izliyoruz: tlk önce yersiz kişiler sığınmaa olma durumuna geldiğinde müdahale ediyoruz. Sonra, onlann ülkelerine geri dönüp yerleşmeleri için yardım ediyoruz. Ama bir topluluğun yer değiştirmesı durumunu büyük bir tehlike olarak görmeyiz. Bu yüzden çekımser kalıyoruz. I Kamboçyalı sığınmacdar I ülkelerine döndü - Bircok sığınmacı ülkesine hiçbir zaman dönenıeyecek mi? OGATA - Son yırmı yıl içinde 30 milyon sığınmaa için çözüm bulun- du. Ya ülkelerine geri döndüler ya- da kendilerini sığınmaa olarak ka- bul eden ülkelere yerleştiler. Bugün- kü sığınmaalar için de bır çözüm bulunacağına ınaruyorum. Geçen yıl en azından 2.4 milyon sığınmaaya ülkesine kavuşturmayı başardık. Tüm Kambocyahlar bu- gün kendi ülkelerinde. Belki geri döndüklerinde cennetle karşılaşma- dılar ama anavatanlannda yaşıyor- lar. Pakistan'daki bır buçuk milyon Afgan sığınmaa da ülkesine geri döndü. Mozambiklilerin de ülkele- rine geri dönmesi için geniş çaplı bir operasyon başlattık. Sığınmaalar kendi ülkelerine geri dönecekler ama arada Somali gibi yolunda git- meyen operasyonlar oluyor. So- mali'nin hangi yönde gelişeceği he- nüz belırli değil. - Kamboçyalılann yeniden ülkele- rine kavuşrnası bir başanydı ama on- lann yeniden yerleşmesi... OGATA - Kamboçya operasyo- nu en fazla fınanse edılen operas- yonlardan biriydi. Ve en önemlisi para zamanında geldı. Bana göre uluslararası topluluk, ülkenin eko- nomik kalkınma bölgesi sayümasın- dan dolayı avantajlı durumda. - Siyasi bir ilke olan sığınma hakkı gün geçtikçe daha az uygulanıyor. Bu geüşme karşısmdaki tutumunuz nedir? OGATA - Sığınma hakkını koru- mak için ilk önce ekonomik göcleri engellemek zorundayız. Eğer bu yapılmazsa, kimse ekonomik ne- denlerden dolayı ülkesini terk edip siyasi sığınma hakkı isteğınde bulu- nanlan engelleyemez. Jean-Pierre Langeüier IsabeUeVichniac
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear