25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 KASIM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHP'li Kul: Sıvas olaylarını RP tezgâhladı • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-SHP Erzincan ' Milletvekili Mustafa Kul. 37 ; lcişinin ölümüyle sonuçlanan Sıvas olaylanrun ardında Refah Partisi'nin bulunduğunu öne sürdü. Sıvas'ta 2 temmuzda meydana gelen olaylarla ilgili olarak TBMM Araştırma Komisyonu'nun raporu dün genel kurulda görüşüldü. SHP'lı Kul, partisinin raporla ilgili görüşlerini açıklarken, raporda olayın sorumluluğunun yazar Aziz Nesin'e yıkılmak istendiğini belirterek." Aziz Nesin sadece bahanedir. Bu insanlık dışı olay. laikliğe, cumhuriyete. demokrasiye, , özgürdüşünceyekarşıplanb ve örgütlü olarak yapılmış alçakça bir saldındır" dedi. RP'li Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak'ın kışkırtıcılığı konusunda bir şüphe bulunmadığını belirten Mustafa Kul, itfaiyenin göstericilerin üzerine su sıkmasına belediye başkamnın karşı çıküğını. belediyenin olaydan birgün önceyakılan Madımak Oteli'nin önüne parke taşı döktüğünü ve göstericilerin bu taşlan kullanarak otelin camlannı kırdığını. belediye başkamnın "Hicret Koşuşu" adı altında Sıvas'a davet ettiği gençlerin. olaylara ı kanştığının belirlendiğini vurguladı. Köse için gensoruya ret ANKARA (Cumhuriyet ; Bürosu)- Refah Partisinin ; (RP)Sanayi veTicaret • Bakanı Tahir Köse hakkında • gensoru açılmasına ilişkin ! önergesi, TBMM Genel I KuruTunda reddedildi. RP ', Grubu adına konuşan ; Konya Milletvekili Remzi ; Haüp. Köse'nin göreve ' geldiğindenbuyana toplam 1200 kişinin haksız yere . görev yerinin değiştirilerek ', sürgüne gönderildiğini ; söyledi. CHP Grubu adına ; konuşan Adana Milletvekili : İbrahimÖzdişiseönergenin • gayri ciddi olduğunu söyledi. ! GörüşmesırasındaCHP ' Grupbaşkanvekili Uluc ; Gûrkan ile RP Bingöl ; Milletvekili Hüsamettin ; Korkutata birbırlerinin i üzerineyürüdüler. Kavga. i araya giren milletvekilleri ) tarafından engellendi. Demirel-Çiller görüşmesi . ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ; Başbakan TansuÇıller ile dünakşamgörüştü. '• ÇankayaKöşkü'ndeyanm 1 saat süren görüşmenin , ardından bir açıklama , yapümadı.ÇıIler.TBMM'de ; YozgatveAdıyaman'dan '< gelen partilileri kabulünde i yaptığı konuşmada. bütün ; sağpartilerin. DYP'de ' bütünleşeceğınıifadeederek, 1 yaptıklan teşhislerin doğru, j yollann açık olduğunu ; söyledi. TEK'in kongre ile ilgisi yok ! ANKARA (Cumhuriyet ! Bürosu)-Enerjive Tabii ' Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, Türkiye Elektrik Kurumu'ndaki özelieştirmeye yönelik devir işlemlerinin gecikmesinin "DYP kongresiyle ilgisi •olmadığmı" söyledi. Atasoy, gecikmeyle ilgili olarak, "Yüksek Planlama Kurulu'ndan(YPK) statüleri henüz gelmedi. Tasdik edilmesi lazım. Gecikmenin kongrey le alakası yok" dedi. Atasoy, EMO'nun Daruştay'a yaptığı başvurunun TEK'le ügili işJemleri engellemeyeceğini de ileri sürdü.. Demirel'den 234 silah ANKARA (AA)-İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Süle>Tnan Demirel'in, başbakanbğı ve cumhurbaşkanhği döneminde çeşitli kişilere toplam 234 adet silah armağan ettiğini bildirdi. RP Ankara Milletvekili Melih Gökçek'in bu konudakı sorusunu yazılı olarak yanıtlayan İçişleri Bakanı Nahit Menteşe şunlan kaydetti: "Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel. başbakanlığı ve cumhurbaşkanhğı döneminde milletvekillerine 114, serbest meslek sahiplerine 90 ve emniyet teşkilatı personeline 30 olmak üzere toplam 234 adet silah hediye etmiştir." Karayalçın, Baykal'ın mektubuna "Önerimizi reddettiğiniz anlaşılıyor" yanıtını verdi Mektuplardasonııçsuzkaldı• Genel Başkan Deniz Baykal'ın mektubunu. CHP'nin manevrası olarak değerlendiren SHP lideri Karayalçın, "Bundan sonrasını kamuoyu vicdanı değerlendirsin" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkânı Mu- rat Karayajcın. CHP liden De- niz Baykal'ın solda birlik ko- nusunda yazdığı mektuba ver- diği yanıtta. "Usrümüze düşeni yaptık. Mektubunuzdan öneri- mizi reddertiğiniz anlaşılıyor. Bundan sonrasını kamuoyu vic- danı değerlendirsin'" dedi. Kara- yalçın'ın, Baykal'ın mektubu- nu "CHP'nin manevrası" ola- rak değerlendirdiği öğrenildi. Baykal. Karayalçın'a yazdığı mektupta. "Gefin kontenjanı birlikte belirleyelim ya da birle- şik parti meclisi belirlesin" öne- risinı dile getirmışü. SHP Mer- kez Yürütme Kurulu'nun ön- ceki gün yaptığı toplantıda bu mektubun, önerilerinin red- dedilmesi anlamına geldiği be- lirtildi. Bunun üzerine, Kara- yalçın da Baykal'a bir mektup yazarak son karannı bildirdi. Karayalçının mektubunda şu görüşlere yer verildiği öğrenildi: Karayalçın, memur sendikaları için > asal düzenleme hazırlıklannın sürdüğünü, ancak bu konu- da koalisyon ortaklan Ue farklı görüşlere sahip olduklannı vurguladı.( Fotoğraf: A A) "Rejimin içinde bulunduğu so- runlann aşılması için, kunıltay- dan hemen sonra 3 ckim günü parti mecllsimiz solda birlik ka- rarı aldı. Geçen sürede biz, parti- mizi feshedip CHPVe katılma kararı aldık. Her türlü bireysel ve kurumsai özveride bulundıik. Parti yönetieilerimiz üsluplarına özen gösterdiler. Bize gönderilen mektupta önerimize -gecikmiş bir yanıt verildi. Bu mektuptan bilinen ısrarlı ta>nn sürdügu. önerimizin reddedildiği anlaşılı- yor. Kontenjanı genel başkanla- nn birlikte belirlemesi önerisi, genel başkana karşı güvensizlik anlamına gelmektedir. Bunlar kamuoyu vicdanında değerlendi- rilecektir." Karayalçın. dün TBMM grup toplantısında yaptığı ko- nuşmada solda birlik konusuna hiç değinmedi. Karayalçın'ın toplantının basına kapalı bölü- münde. Baykal'ın mektubunu "maııevra" olarak değerlendir- diği ve "Birlik görûşmelerini, CHPyi fazla yücelttinız' eleşti- rilerine rağmen yürüttük. CHP'nin mektubu, önerimizin reddidir. Bence manevra yapı- yorlar" dediği öğrenildi. Once- ki gün yapılan il başkanlan top- lantısında da çok sayıda il baş- kamnın, "'Veter artık, tşimize bakalım, seçime hazırlanalım. Bu konuyla uğraşarak çok za- man kaybettik" görüşünü dile getirdikleri öğrenildi. SHP grubu Devlet Bakanı Başbakan Yardıması ve SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçm, OECD ülkeleri arasında sadece Tür- kiye'de işsizlik sigortasının ol- madığına dikkat çekerek hükü- nıetın bu konudaki çalışmalan en kısa sürede sonuçlandıraca- ğjnı bildirdi. Karayalçın, dün partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmada, hükümetin çalışmalanyla ilgili bilgi verdi. Karayalçın, işsizlik sigortasıyla ilgili çalışmalann sürdüğünü belirterek "Dünyada 42 ülkede işsizlik sigortasj uvgulanıyor. OECD ülkeleri arasında bi/den başka işsizlik sigortası uygula- mayan ülke yok" dedi. 'Hükumette kalacak mısınız?' Karayalçın, Çiller'in endişesini anlattı • SHP'nin dünkü grup toplanlısında kabinede değişiklik istemleri ve hükumette kahnıp kabnmayacağı gündemegetirildi. Genel Başkan Karayalçın, Başbakan'ın kendisine 'Hükumette kalacak mısınız?' diye sorduğunu, buna 'Ülke yaran için hükumette kalmalıyız' yanıtını verdiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, kabinede değişik- lik isteklerinin gundeme geti- rildiği ve hükumette kalıp kalmamanın tartışılmasının is- tendiği grup toplantısında. "Ülke yaranna nizmet için hü- kiimette kalmalıyız" dedi. SHP lideri, koalisyona devam ko- nusunda çok sayıda görüş or- taya atıldıgına dikkat çekerek, "Başbakan bana, 'Koalisyon- dan aynlacak mısınız?' diye sorma ihtiyacını hissetti" açık- lamasını yaptı. Karayalçın, SHP'li bakanla- nn değjştirilmesi isteklerine, "Genel görüşmenin, bakaniarHi değişn'rilmesi sonucunu doğura- cağı şeklinde görülmemesi ge- rektiğini" söyleyerek, olumsuz yanıt verdi. Karayalçın. gele- cek grup toplantısında SHP'li bakanların çalışmalannı anla- tacak ve gerek görülürse genel görüşmeye devam edilecek. SHP grubunun dünkü top- lantısında. hükümet çalışmala- nyla ilgili genel görüşmeye devam edildi. Söz alan millet- vekilleri, bakanlar arasında değişiklik yapılmasını isterken, Grup Başkanı Aydın GüVen Gürkan. hükumette kalıp kal- mamanın tartışılmasını istedi. Gürkan, "Hükümetin devamı halinde, ciddi zarar ya da siyasi yenilgi düşünülüyorsa bu ceki- nilmeden söylenmeli. L'Ike, demokrasi vararına ise hükü- mete devam karan verelim, ama bir karar verelim. Bana gö- re hükümet programını hayata geçirme şansı yoktur. Lmutlu değUim. Hükümetin, Meclis'in yaptsı buna müsait değildir. Akmtıya kürek çeidbnesin, ha- yaller peşinde koşamayız. Par- lamento çoğunluğu protokoie karşıdır" diye konuştu. Gür- kan, hükümete yönelik eleştiri- lere karşı en kolay olan "var olanı devam ettirme" yolunun seçildiğini, bunun doğru olma- dığmı, konunun yetkili organ- larda görüşülüp karara bağ- lanmasını istedi. Çorum Milletvekili Cemal Şahin. Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç. Adıyaman Millet- vekili Celal Kürkoğlu, Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğ- lu. bakanlarla ilgili eleştirilerini dile geürerek, değışıklığe gidil- mesini istediler. Eski Genel Başkan Erdal tnönü ise. konuş- macılann karanlık bir tablo çizdiklerini belirterek, "Buna rağmen yerel seçimlerde başarı- b olacağız. Bakanların örgiitten koptukları iddialanna katdmı- yorum. Örgütümüz öyle ku\- vetli ki onlardan hiçbir şey kopanlmaz" diye konuştu. SHP, Eminönü Belediye Başkanı'nı savcılığa verecek Akgün'esuç duyınvsuluıznhğı MEHMET DEMtRKAYA SHP'nin 1989 yerel seçimlerinde aday göste- rerek seçilmesini sağladığı Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Naci Akgün, yolsuzluk iddialan nedeniyle yine SHP tarafından savcılığa veril- mek üzere. Ahmet Naci Akgün'ün 1992 yıbnda partiden ihraç edıldiğini belirten SHP Eminönü İlçe Başkanı Nadir Aras, ellerindeki yolsuzluk dosyalannı tamamladıklannda savahğa suç duyurusunda bulunacaklannı söyledi. Nadir Aras, Belediye Başkanı Ahmet Naci Akgün'ün otopark. işporta ve imar yolsuzluk- lan ile ilgili ellerinde önemli yolsuzluk dosyalan bulunduğunu iddia etü. Yaklaşık bir \ıl önce partiden ihraç edilmesine karşın, diğer si- yasi partilerin SHP'yi yıprat- mak için Ak- gün'ü, SHP'lı gibi göstermeye çalıştıklannı anlatan Aras. "89'da halk SHP'yi seçti. Ama SHP aday larını seçe- medi" dedi. Akgün gibi bir çok adayın, o tarihte SHP'de olan Deniz Akgün, hakkındaki iddialar nedeniyle güç durumda ha sonra Akgün lehinde adaylıktan çekilen Rafet Işıktı. Rafet Işık. daha sonra Akgün'ün desteği ile ilçe başkanı oldu. İlçe belediye başkamnın ça- Itşmaları ilçe teşkilatları tarafından izlenir. Rafet Işık döneminde SHP il merkezine herhangi bir bilgi veribnemiş. Ben geldikten sonra yolsuzluk- lara adı kanşan üç Meclis üyesinin partiden ih- raç edilmesi için girişimde bulundum. Kesin ihraç istemi ile İl Disipiin Kunılu'na gönderdiğimiz Ke- mal Aslantaş'ın durumu görüşülüyor. Diğer ih- raçedilen Meclis ü.veleri Satılmcş A\han ve Sabri Küınç.' Eminönü'nde olup bitenleri halka anlata- caklannı ve önümüzdeki yerel seçimlerde SHP'nin yeniden başkanlığı kazanacağına inandığını belir- ten Nadir Aras. işgaliye karşılığı otopark olarak kullanılan yer- lerden belediye- ye. elde edilmesi gerekenin çok altında gelir gel- diğini söyledi. Kendilerinin yapügı araştı- rmaya göre. 29 yerde ruhsatsız yapılaşma, usulsüz satış yapıldığını be- İirlediklerin an- latan Aras. "Ka- Baykal tarafından belirlendiğini, bunun yanlışlığının şımdi çok daha iyi anlaşıldığını be- lirten Aras, Akgün'ü ve onun usulsüz uygula- malanna destek veren Meclis üyelerini, bürok- ratlan teşhir etme kararhhğında olduklannı söyledi. "Ahmet Naci Akgün ile ilgili üç yd boyunca neden birşey yapılmadı" şeklındeki sorumuzu. Aras şöyle yarutladı: "Ben ilçe başkanı olalı daha dort ay oldu. O dönemde ilçe başkanı Rafet Işıktı. Benim de aralarında bulunduğum dört kişi beledive baş- kanlığı aday adayıydı. Adaylardan birisi de, da- çak yapılan hiçbir yer için y ıkım yapümamış. So- rumluluktan kurtulmak için de beledive meclisin- den yıkrnı kararı çıkarmcşlar. Ama uygulamamı- şlar. Sadece cüzi bir para cezası kesiİmiş" dedi. Belediye başkanlığını tekrar kazandıklannda Eminönü'nde ulaşım ve otopark sorununu bir yil içinde çözeceklerini iddia eden Aras. bunun için. ne büyükşehir beledıyesinden ne de devlet- ten "beş kuruş" yardım istemediklerini söyledi. Ahmet Naci Âkgün. Ekım 1992deSHP'den aynldıktan sonra CHP'ye geçti. 27 Eylül 1993 tarihinde düzenlediği bir basın toplantısı ile de bu partiden de istifa ettiğini açıkladı POLİTİKA GÖNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Halkı KucaMamak... Son günlerjde kaygı verici gelişmeleretanık oluyoruz. Bir yandan MHP lideri Alparslan Türkeş, öte yandan RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. PKK terörüne karşı "yeni formüller" ürettiklerini öne sürüp TV aracılığıyia tehlikeli çıkışlar yapıyorlar. Her ne kadar biri "Türkler ve Kürtlerkardeştir", diğeri "Müslümanlarkardeştir" öese bile bir macera sürecini hızlandırıyorlar. Kürt sorununun çözümü askeri değil, siyasaldır. Bir terör örgütüyle elbet silahlı mücadele edilecektir. Ancak sorunun kısa sürede çözümlenmesinin yolu parlamen- todur. Bugüne dek yapılanlar, Güneydoğu'da PKK'nın işine yaramış, olan o yörede yaşayan bizim insanlarımı- zaolmuştur. Ülke coğrafyasında Türk-Kürt dengesini sağlamak gi- bi. "a/(//d/ş/"yöntemler aramak yanlıştır. Güneydoğu'yu boşaltmak, dengelerı alt üst etmek PKK terörünü önle- mez, giderek güçlendirir. Antidemokratik uygulamalardan da bugüne dek so- nuç alınamadığı bir gerçektir Ne diyor Alparslan Türkeş? Şöyle: "Ben bir yıl içinde PKK terörünü önlerim..." Kimse çıkıp şu yanıtı veremiyor: "Hayır, önleyemezsin!" Bunu ne Ispanya ne İngiltere ne de israil önleyebildt. Eğer önceki akşam Mehmet Ali Birand'ın 32 Gün prog- ramını izlediyseniz İsrail'in teröre karşı uyguladığı yön- temleri gördünüz. Sonuç? israil yıllarca mücadele ettiği Filistinlilerle sonunda masaya oturup siyasi çözüm için adım attı. Üstelik FKÖ lideri Arafat'ın en zayıf olduğu bir dönemde. Dünyada hiçbir ülke silahla terörü durduramamıştır. Terörü azalttığı olmuştur, ama kökünü kazıyamamıştır. Şimdi inatlaiki lider "Bizterörüdurdururuz" diye orta- ya çıkıp duygusal ve tepkili insanlarımızı yanlarına çek- mek istiyorlar. Amaçları terörü durdurmaktan öte, se- çimlerde parsayı topiamaktır. MHP lideri açık seçik "Silaha karşı silahlı mücadele" derken RP ve tarikatlar; hocaları, şeyhleri, şıhları devre- ye sokup "Müslümanlar kardeştir" sloganıyla PKK'yı çökerteceklerine inanıyor. iki lider insan öğesini önem- semiyor, halkın devletine karşı yitirdiği güveni, sevgiyi yeniden kazandırma gibi bir düşünceyi gözardı ediyor. Sahi, bu arada hükümet ortağı SHP ne yapıyor? 1990 yılındaSHPnin hazırladığıbirrapornedençöpsepetine atılıyor? Bakın, "SHP'nin Doğu ve Güneydoğu Sorunlarına Ba- kışı ve Çözüm Önenleri'adU kitapçığın 35 ve 36. sayfala- rında neler yazıyor, bir kez daha okuyalım. "1- Daha önce de belirtildiğı gibibölgede Türkiye orta- lamasının çok üstünde bir ekonomik ve toplumsal çar- pıklık bulunmaktadır. Eskiden beri var olan bu çarpıklık, son yıllarda giderek artmıştır. 2- Yeni unsur olarak bolgede silahlı mücadele vardır. Silahlı mücadele ileride de olabilir. Bununla en etkin mücadele kendi yöntemi içinde elbette yapılacaktır. An- cak terör örgütünün silahlı mücadelesi ileri sürülerek halka yapılan baskı haklı gosterilemez. Bu, silahlı terör örgütlerinin kucağına düşmektir. Terör tuzağının amacı, baskıdan bıkan ınsanların devlete, cumhuriyete yaban- cılaşmasını sağlamaktır. Bu, silahlı terör eylemlerinden çok daha vahimdir. Silahlı eylemte birlikte yabancılaş- ma sürecinin başlaması en buyük tehlikedir. Bu süreç bir ölçüde başlamıştır... 3- Silahlı eylem tek başına önemlibir tehdit değildir ve etkinliği sınırlıdır. Önemli olan, silahlı eyleme karşı en kısa zamanda sıfırlayacağız', kökünü kazıyacağız' id- dialarının halka yönelik olarak zorunlu kıldığı olumsuz ve hatalı uygulamalardır. Bu uygulamalarla eğer bir kı- sım yurttaş eyiemlere sempati duymaya başlıyorsa dev- let de tuzağa düşmüş demektir. Oysa devlet, terör tuza- ğına' düşmemelidir..." Evet, yaklaşık 3.5 yıl once hazırladı SHP bu raporu... O günden bugüne dek gelinen noktada ne yapıldı? Hiçbir şey... Demokratik anlayışın yerleşmesi, sosyal ve ekonomik güvencelerin verilmesi. sevgiyle kardeşliğin örülmesi PKK'yı yalnızlığa itecektir. Teror eylemlerinı etkisiz kılmada en büyük güvence, bölgede yaşayan halktır. Onun için de demokratik bir yaklaşımla halkı kucaklamak gereklidir. Üstelik, demok- ratikleşme olgusu salt Güneydoğu'ya özgü değil. tüm ülkede geçerli bir biçimde gerçekleştirilmelidir. Doğu- suyla batısıyla ülke baskıcı yasalardan kurtulup demok- rasi, tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmelidir. Acaba biz bunları gerçekleştirebilecek miyiz? Çözüm, bu soruya vereceğımizyanıtta yatmaktadır. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesini hiçbir partinin onaylamayacağını söyledi Fikir özgürlüğü yasağını SHP de kabul etmez AYŞEY1LDIRIM RP Genel Başkaru .N'ecmettin Erbakan, Terörle Mücadele Yasası'nda değiştirilmesi öngörülen 8. maddeyi SHP'nin de kabul edemeyeceğini söyledi. Bu maddenin bazı dış ülkelerin teklifi olabileceğini de öne süren Erbakan, "Ydlarca 141,142,163 kalksuı di- ye mücadele eden bir partinin, şimdi geri dö- nüp de" Fikirler hür olmasın" demesi mümkün değüdir" dedi. 1994 yerel seçimlerinde binin üzerinde belediye başkanlığını hedefledikle- riru belirten Erbakan. "sağda birlikten" de- ğil. "Hak'ta birlikten" yana olduklannı bil- dirdi. Erbakan. terör ve sağda birlik konusun- daki sorulanmızı yarutladı. - Sağda birlik tarhşmaları işadamı Cem Boyner'in girişimivle yeniden gundeme geldi. Size bu konuda bir teklif geldi mi? Siz nasıl bakıyorsunuz sağda birlik olayına? ERBAKAN - Biz Hak'ta birlik isüyoruz. Önemli olan insanlann saadete ulaşması için sağın değjl, Hak'ın galip olması. Onun için de önemli olan Hak'ta birliktir. İki kere ikı dört eder. Hak demek. her zaman doğru olan şey. Yani bir insan dışanda güneş var- ken. yağmur şemsiyesiyle dışanya çıkarsa yanhş demektir. Şemsiyesiz çıkarsa doğru- dur. Türkçedeki doğru kelimesi. şarta bağb olarak. isabetli olarak. isabetli olan şey de- mek. Ama bir de Hak kelimesi var. Hak. başka birşey. Hak demek, her şart altında doğru olandır. MeseJa iki kere iki dört eder. Bugün de dört eder, güneş de olsa, yağmur da olsa. bin sene önce de dört eder. Hak diye birşey var. İşte önemli olan bu Hak'ta birleş- mek. Ve de Hak tektir. İki kere iki dört eder, üç de yanlış. yedi de yanlış. Bu sebepten do- layı. 'Ben sağda duruyorum, üç doğrudur' diyorum. Birşey ifadeetmez. Solda duruyo- 'KİIRS8 kSblll 6tll16Z'Terörle Mücadele Yasa Tasansrnın 8. maddesiyle yapılmak istenen değişikliğin Türkiye'yi 50senegeriyegötüreceğini söyleyen RP lideri Erbakan."Bunu Meclis'teki hiçbir parti kabul etmez. Biz, SHP'nin de böyle birşeyi kabulleneceğine imkan vermiyoruz. Çünkü SHP de yıllardan beri fıkir özgürlüğü üzerinde ısrarla durmuş bir partidir" dedi. rum, beş doğru' diyorum. İkısi de yanlış. ülkeler. Önemli olan nerede durduğumuz değil, ne olduğumuz. Onun için biz bu takım sözlere iltimat etmiyoruz. Bizim için önemli olan Hak'ta birleşmektir. Bu zaten yapılmış, bu- na RP denir. Temenni ediyoruz ki 60 milyon milletin hepsı Hak'ta birleşecek. Yani iki ke- re iki dört eder diyecek. O zaman memleket kurtulacak. Bizim meselelere bakış açımız bu. - Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi- ne karşı çıktığınızı söylemiştiniz. Sadece bu maddeye mi karşı çıkıyorsunuz? Karşı çıktığı- nız başka madde var mı? ERBAKAN - Diğer maddelerde de bir ta- kım ufak tefek değişikliklerin yapılması la- zım. Ama bu öyle bir madde ki bunun şidde- tinden başka maddeye dönüp bakmaya ım- kan yok. Türkiye'yi 50 sene geri götürmek isteyen, hiç olmayacak bir davranış. Ve tabıi hiç kimsenin kabul etmeyeceği birşey. Bunu Meclis'teki hiçbir parti kabul etmez. Bu hü- kümet de kabul etmez. Nitekim gazetelerde bugün okuyoruz, Sayın Çiller, 'Bu SHP'nin arzusudur, bizim değildir' diye bir söz söyle- miş. Biz. SHP'nin de böyle birşeyi kabulle- neceğine ımkan vermiyoruz. Çünİcü SHP de yıllardan beri fıkir özgürlüğü üzerinde ısrar- la durmuş bir partidir. Bugüne kadar hep 141 -142-163 kalksın diye mücadele veren bir partinin şımdi birden bıre dönüp de "Hayır. fikirler hür olmasın. baskı altında olsun' de- mesi mümkün değildir. Bu zuhulen. yanlışlı- kla orada yer almış bir maddedir. Bunun ta- bii değiştirilmesi lazımdır. Bu. belki dedış ül- kclerden gelen bir teklif olabilir. Çünkü dış Müslü- manlığın kendisini zaten terör diye göstermeye kalkı- yorlar ve Müslü- manbğın yer vü- zünden kalkmasını istiyorlar. O dü- şünceyle böyle bir takım müla- hazalara saplana- bilirler. ancak bu memleketin hiçbir evladı bu maddeyi tasvip edemez ve etmez. Biz ümit ediyoruz ki daha Meclis'in komis- yonlannda görü- şülürken ilk top- lantıda ittifakla herkes bu hatanın düzeltilmesini iste- yecek ve orada dü- zeltilecektir. İnancımız. temen- nimiz budur. - Terörle Müca- dele Yasası'nın te- rörü yenmede ye- terli olmayacağı söyleniyor... ERBAKAN - Hiç şüphesiz. - Buna karşdık MHP Genel Başkanı Sayın Türkeş, bir yıllık süre istiyor; ANAP Genel Başkanı Ydmaz, başka bir süre istiyor; SHP, demokrasi içinde çözeceğini soylüyor. Siz ne öneriyorsunuz? Bir süreniz var mı? ERBAKAN - Şimdi tabii vaktiyle Sayın Demirel de 500 günlük bir süre istemişti. Bu süre isteyenlerin sonra ne hale düştüklerini gördük. Bunlann. bu yanlış politikalannda ısrar ettiği sürece terörü önlemeleri mümkün olmaz. Çünkü temelden politikalan hatalı. Bunlar materyalist bir zihniyete sapmışlar- dır. Asıl, milletin evlatlannı birbirine bağla- \an manevi bağ. İslam kardeşliğıdir. Bu ihya edilmedikçe terör meselesinı önlemek müm- kün değildir. Bu milletin 60 milyon evladı asırlar boyu bu kardeşlikle, tek bir vücut ol- du. Bırbirlerine \ ücutlannı siper ettiler. Bu- gün de ilaç ay m ilaç. Böyle bir şey i, böy le bir temel olguyu meydana getirmeden verilecek bir takım müddetler. söylenecek sözler hiç- bir kıymet ifade etmez bizim inancımıza gö- re. Bu işın düzeltilmesi için manevi kardeşlik bağlannın yeniden ihya edilmesi lazım. - Son olaylardan sonra MHP cenazelere katılarak ön plana çıkmaya başladı. MHP harekeri yeniden canlandı. Sizce MHP biraz da dini duvguları sörnürmüyor mu? Nasıl gö- riiyorsunuz? ERBAKAN - Doğrusu bu konu hakkında hiçbir fıkrim >ok. Bir takım basın neşriyaü böyle şey ler yapmış olabilirler. Böyle bir ko- nuyla meşgul olmadım. - Divanet İşleri Başkanlığı bir taslak hazır- ladı, din görevlilerinin idari açıdan memur kapsamına alınması için. Bunu nasıl karşdı- vorsunuz? ERBAK.4N - Din görevlileri zaten memur kapsamındaydı da. yalnız memuri muhake- met kanunu yönünden tabii çok büyük bir haksızlık vardı. Elbette bunun hemen düzel- tilmesi lazım gelir. Haklı bir taleptir. Bunun düzeltilmesi için zaten RP olarak bizim ayn- ca bundan önce verdiğimiz kanun teklifleri var. Bir yıldan fazla bir zamandır biz, bu ko- nunun, bu hatanın düzeltilmesini gereken kanun tekliflerinı çoktan vermiş bulunuyo- ni7. Onlar da şimdi bizim bu şeylerimizi, ha- reketlerimizi isabetli, yerinde görüyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear