Catalog

12KASIM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER IHK'daterör tartışmasj • ANKARA (ANKA)- TBMM İnsan Haklan Komisyonu Lice. Çat ve Yavi olaylan ıle Ankara'daki faili meçhul cinayetleri tartıştı.DYPAdana milletvekili Turgut Tekin, Kürt ve Türk halklanrun birbirlenne girmediğini belirterek. "Türkiyedört devletle savaşıyor" dedı. ANAP İsıanbul Milletvekili Fevzi İşbaşaran da Ankara"nın cinayetler şehri haline geldiğini. her gün bir kişinin cesedinin bulunduğunu kaydederek, insan haklannın trafık suçu kadar ihlal edildığıni savundu. İnsan Haklan Komisyonu toplanarak Lice, Çat ve Yavi olaylannı tartışmaya devam etti. Komisyona bilgi veren Kıalay yetkibsi Cüneyt Aşar. Lice olaylanndan sonra bu şehre 200 çadır gönderildifjni belirterek. "başka birtalepgelmedi. Kızılay ileriye yönelik bir talep de olmadiğj içın proeram yapmadı" dedi. RPhİbrâhimHalilÇeük bunun üzerine Günevdoğudaki birçok yerleşim yerinden insanlann yardıma ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bizım lojmanlarda kalonferlenmiz yanıyor. Orada insanlar soğuk altında oturuyor, onlar için elimizden geleni yapmalıyız" diye konuştu. Rektönden yardım çağnsı • KOCAELİ (AA) - Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.AüfUral,6bin kişinin yararlandığı mediko-sosyal ünitesinin son derece yetersiz koşullarda hizmet verdığinı ifade ederek gerekli cihazlann ahnması için büyük sanayi kuruluşlanndan yardım yapmalannı ıstedi. Prof. Ural, yaptığı açıklamada, üniversitedeki öğrenci ve personel sayisının 6 bin olduğunu. buna karşılık sağlık hizmetlerinin yürütüldüğü mediko-sosyal ünitesinde yalnızca 3 doktor ile 3 hemşire bulunduğunu söyledi. Demokrasi Ptatformu kuruldu • ANKARA (AA) - Türk-İş. Hak-İş,DİSK,meslek odalan, kamu çalışanlan sendikalan ve bazı demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla "Demokrasi Platformu" oluşturuldu. Platformun, özelleştirmeye karşı mücadeleedeceği bildirildi. Platformun kurulmasına ilişkin karar. Hak-İş Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda abndı. Konuyla ilgüi olarak, plalforma katılan örgütler adına Hak-İş Genel Merkezinden yapılan ortak açıklamada, "Başta işçi sınıfının tümünü temsil eden işçi konfederasyonlan olmak .üzere Meslek Odalan, Kamu Çalışanlan Sendikalan ve diğer demokratik kitle örgütleri, ülkemizin içinde bulunduğu sorunlan değerlendirerek demokrasinin ağjr tehditlere uğradığı günümüz şartlannda demokrasinin savunulması. demokratik hak ve özgürlüklenn korunupgeliştirilmesi için Demokrasi Platformu oluşturulmasını kararlaştırmış bulunuyoruz" denildi. Nakşi şeyhinin ölömü Meclis'te • ANKARA (ANKA)- Muş Milletvekili Muzaffer Demir. Nakşibendi Şeyhi "Mehmet Ali Bingöl ve beraberindekilerinin öldürülmesini soru önergesi 'ile TBMM gündemine •getirdi. Demir, şeyhin " gözaltına alındıktan sonra • ölü bulunduğunu öne 'sürdü. Muzaffer Demir, TBMM Başkanlığı'na Içişleri Bakanı tarafından yanjtlanmak üzere verdiği soru önergesinde gü\ enlik "güçlerinin Muş'un Kızılağaç bölgesinde PKK'ya karşı başlattığı ,operasyonlar sırasında haksız yere köylerin boşaltıldığını ve yakıldığını öne sürdü. Suçsuz ve 'masum halkın mağdur edildiğini, son iki ay içerisindeaynı hölgede 25-30 köyün yakılıp boşaltıldığını ifade eden Muzaffer Demir. Nakşibendi şeyhi Mehmet Ali BingöTün ölümü konusundaki şüphelerini de dile getirdi. Karayalçın, ortaklıktan memnun kaldıklarını, koalisyonun ülke yaranna olduğunu söyledi: Koalisyondakaknalıyız•SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, basına kapaü toplantıda, DYPilegerçekleşen koalisyondan memnun olduğunu söyleyerek "Mesela Terörle Mücadele Yasası biz koalisyonda olmasaydık bu şekliyle çıkmayacaktı. Koalisyonda güçlüyÜ2 ve bu gücümüzün farkındayız" dedi. AYŞEVTLDIRIM SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. DYP'yle gerçekleştirilen koalisyondan memnun olduğunu belirterek. "Biz koalisyonda kalmak zorundayız. Bu, ülke yaran için gerekli. Koalisyonda güçlüyüz ve bu gü- cümûzün farkındayız" dedı. Karayal- çm'la birliktc DİSKi ziyaret eden Çalış- ma Bakanı Mehmet Moğultay. DYP - nin grevli ve toplusözleşmeli sendika hakkına karşı çıktığını söyledi. Murat Karayalçın. dün Svvissotel'de başlayan İkinci Ülusal Kalite Kong- resi"ne katıldı. Kongrede. açış konuş- masını yapan Karayalçın, kalite kavra- mı üzerinde durdu. Kalitenin üretim sektörünün yanı sıra paylaşım açısın- dan da önemsenmesi gerektığini anla- tan Karayalçın. "Kalite kavTamını, top- lumsal gelişmeyle özdeş göriiyonım. Fordcu üretim sistemleri toplumsal değer yargılarına göre ortaya çıknuştır. Bu sis- teıtı şimdi değişti. Rekabet için ucuzluk değil, kalite ön plana çıkmaya başladı" dedi SHP liderinin, DlSK Genel Başkanı Nebioğlu ile görûşmesinde, DYP ile her şeyi konuşabadiklerinisöylediği bildirUdi. (ERDOGAN KÖSEOĞLU) Sol bir partinin genel başkanı olarak kalitenin emek boyutuyla değerlendiril- mesınden yana olduğunu ifade eden Karayalçın. sol partilerle sağ partiler arasındaki farkm tam istihdam konu- sunda belirdiğini söyledi. Sağ partiler için istihdamın "olursa iyi otar" anlamı- nı taşıdığını. sol partiler için ise ''yaşanı- sal zorunluluk" olduğunu kaydeden Karayalçın. konuşmasını şöyle sürdür- dü: Türkıye'de çok sayıda siyasetçinın Yüce Dıvan"da yargılandığıru. bazılan- nın yargılanması için de karar alındığını hatırlatan Karayalçın, "Bunlaıia ilgfli özel bir duyarlılık yok. Ama bazı yönleri kimi bîlimadamlannca tartışılan bir id- dianame nedeniyle yargı organlarma çağnlnuş bir belediye başkanı sürekli gündemde" diye konuştu. Karayalçın. daha sonra Merter'deki Türkiye Devrimci İşçi Sendikalan Kon- federasyonu (DİSK) Genel Merkezi'ni zıyaret etti. Burada DİSK Genel Başka- nı Kemal Nebioğlu, Genel Sekreter Sû- levman Çelebi ve yürütme kurulu üyele- riyle bir araya gelen Karayalçın, çalış- ma yaşamına ilişkin önem taşıyan konulan ele alacaklannı söyledi. 'Koalisyonda kalmak istiyoruz' Basına kapalı yaklaşık 1.5 saat süren DİSK'teki toplantıda. Karayalçın'ın DYP ıle gercekleşen koalisyondan memnun olduğunu. DYP ıle her şeyi açıkça konuşabıldiklerini söyledıği bil- dirildi. Karayalçın"ın aynca "Biz koalis- yonda kalmak zorundayız. Bu, ülke yararı için gerekli. Mesela Terörle Mü- cadele Yasası biz koalisyonda olmasay- dık bu şekliyle çıkmayacaktı. Koalisyon- da güçlüyüz ve bu gücümüzün farkında- yız. Aynca bizim dışımızda bir parti ile koalisyon kurulamayacağını da görüyo- ruz"dedığı öğrenıldi. Toplanü sonrası gazetecilerin "Terör- le Mücadele Yasasfmn SHP'nin istediği doğrultuda çıkmasının. SHP'nin koalis- yonda güçlendiği şeklinde yorumlandığı- ıun" hatırlatılması üzerine Karayalçın şunlan söyledi: "Bu konuyu öyie düşûnmek istemiyo- rum. SHP bu konudaki düşüncelerini çok açık söyledi. Sonunda Türkiye icin uygun olan bir yol tercih edildi. Benim için önemli olan da budur." Karayalçın, daha sonra Merter'deki Güneş Oteİ'in restoranında açık büfede öğleyemeğiyedi. Mesut Yılmaz, dış politikayı hata yapıldığında faturalan ağır olan bir alan olarak niteledi: Çillerdış politikayıbilmîyor OSMAN AYDOĞAN ANKARA - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Başba- kan Tansu Çiller'ın, Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin'i dışladı- ğıru behrterek. "Dış politika; in- celik isteyen, acemiliklere, gös- terişlere tahammülü olmayan \e hata > apıidığında faturalan çok ağır olan bir alandır. Başbakan. bu konuda hiçbir şe> bilmemek- tedir" dedi. Hükumetin, Suriye ile görüşmeierden hiçbir ohım- • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükumetin Suriye ile görüşmeierden hiçbir olumlu sonuç alamadığını ileri sürerek. Yılmaz, Çetin ve Çiller arasında çelişkiler yaşandığını belirtti. Yılmaz, görüş farklılıklannın "hükümet adı altında tiyatro görünümü verdiğini" söyledi. lu sonuç alamadığıru savunan nusunda geniş kapsamlı bir Yılmaz. Çetin ve Çiller arası- nda çelişkiler yaşandığını ve açıklanan farklı görüşler nede- nıyle "hükümet adı altında tiyat- ro görünümü verildiğini" söyle- di ANAP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) loplantısında, dış politika kp- deklarasyon yayımlanması önerildi. ANAP MKYKnın Mesut Yılmaz başkanlığında yapılan toplantısında, terör ve dış politika konulannda değer- lendirmeler yapıldı. Yılmaz, Türkiye'nin birçok konuda ağı- rlaşan sorunlannın yanında. dış politika konusunda yapılan yanlışlann ileriye dönük zarar- lan olacağını, Başbakan Çiller'- ın "ekonomide büyük hatalar yapmasınm ardından, hiçbir bil- gisi olmayan dış politika alanına el atmak istediği" görüşünü sa- vundu. Dış politikanın "ince- lik" isteyen, acemilik ve göste- ISCITIZ H/RKLIYİZ KAZANACĞİZ Işçilerdenözetteşthmeprotestosu Istanbul Haber Senisi - Tekel Bomonti Bira, Likör ve Cibali Sigara Fabrikası işçileri bir basın açıklaması ya- parak. hükumetin özelleştirmeyle ilgili kararlannı protes- to ettiler. 150 kadar TEKEL işçisinin katıldığı eylemde bir konuşma yapan Tekgıda-İş Sendikası Marmara ve Trak- ya Bölge Şubesi Başkanı Özcan Mete, TEKEL işçilerinin özelleştirme uygulamalanna karşı göstermiş olduklan hassasiyet ve tepkilerin Türk-İş'e örnek olmasını dilediği- ni söyledi. Özcan. "Yirmi yıkiır ülkemize yutturduğu acı ilaçlarla meşhur Dün> a Bankası. alacaklannı tahsil edebil- mek için 'Elindekini avucundakini sat, borcunu öde' mantığıyla özelleştirme diye tutrurmaktadır. YılJardan beri önerilen acı ilaçların acısı emekçilere içirilirken. ilacı baş- kalanna yaradı. Bizler artık acı ilaçlar içmek istemiyoruz, zarar eden KİT'lerin sorumlusu işçiler değildir" dedı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) rişlere yer vermeyen ve hata yapıldığında ağır sonuçlaria karşılaşılan bir alan olduğunu söyleyen Yılmaz, Başbakan'ın Dışişleri Bakanı Çetin'i de dış- ladığını savunarak, "Dışişleri Bakanı ile Başbakan arasında yaşanan çelişkiler. hükümet adı altında bir tiyatro oynandığını gösteriyor. Dışişleri Bakanı, Ku- zey Irak polirikamızm değişme- diğini, Başbakan ise yeniden ele alınacağını söylüyor. Somali'ye asker gönderiimesi konusunda farkh şeyler söylüyorlar" dedi. 'Suriye'ye yönelik diplomatik girişim konusuuda da Başba- kan Çiller'e eleştiri yönelten Yılmaz, mesajın Suriye'nin elı- ne geçmeden kamuoyuna açık- lanmasının yanbş olduğunu be- lirterek gerçek amacın, Suriye'- ye baskı yaparak sonuç almak değil. kamuoyunda prestij sag- lamak olduğunu ifade etti. ANAP lideri, hükumetin Suri- ye girişiminden hiçbir olumlu sonuç alınamadığjnı belirterek. •*rüm yanlışlıklara, acemiliklere ve olumsuzluklara" karşın. hü- kumetin desteklenmesi. cesa- retlendirilmesi taraftan oldu- ğunu kaydetti. Yılmaz, Suriye'- ye yöneİik olarak da, "Komşu olmanın bir adabı vardır. Suriye, Türkiye ile iüşkilerinde dilediği gibi tercih yapma hakkına sahip- tir. Yaptığı tercihin sonucuna katlanmav a da mecburdur. Tür- kiye'yi daha fazla uyutnta hakkına sahip değildir'" dedi. Deklarasyon ha/ırlanacak Toplantıda söz alan ANAP Bitlıs Milletvekili Kamran İnan, Türkiye'nin dış politika alanın- da tarihınin en kötü döneminde bulunduğunu öne sürerek. Er- menistan, Sunye gibi ülkelerin tutumlanyla. ÂBD-Rusya iliş- kilerinin yeni bir değerlendir- meye gereksinimi olduğunu ifa- de etti "PKK gibi olaylar, ABD'nin de içinde bulunduğu ve Türkiye1 )! parçalamaya yönelik bir oyundur" diyen İnan'ın ANAP MKYK olarak, dış po- litika konusunda geniş kap- samlı bir deklarasyon önerisi benimsendi. Başbakan Çiller'in, ANAP ve Yılmaz'a ilişkin suçlamalan- run da değerlendirildiği toplan- tıda. konuşan milletvekilleri, ANAP'ın muhalefete düzey ve kişilik getirdiğini savundular. ANAP'ın aday tarîfesînde tavan 10 nıilyon OSMAN AYDOĞAN ANKARA - ANAP'da. 1994 yerel se- çimlerinde aday olacaldardan alınacak ödentilere ilişkin tarife belirlendi. En yüksek ücret 10 milyon lira ile büyıikşe- hir belediye başkanhklan için. en düşük ücret ise, 50 bin lira ile kalkınmada ön- celikli bölgelerdeki ilçe belediye meclis üyelikleri için belirlendi. Adaylık için başvuru süreleri, 7 Ocak 1994 tarihine kadar sınırlandınldı. Aday olacak il ve ilçe örgütü yöneticilerinin görevlerin- den istifa etmelcri, seçilenlerin ise. partı- ye mal bıldiriminde bulunması karar- laştınldı. ANAP Genel Başkan Yardımcılan Ersin Taranoğtu, Rüşrü Kazım Vücelen ve Cumhur Ersümer'den oluşan seçim • 1994 mart yerel seçimlerinde, ANAP'dan belediye başkanlığı, belediye meclisi ve il genel meclisi üyeliği için aday olmak isteyenler. 10 milyon ila 50 bin lira arasında ücret ödeyecekler. Aday olacak il ve ilçe örgütü yöneticilerinin. bu görevlerinden istifa etmeleri kararlaştınldı. ödentinin de saptandığı toplantıda. se- çim komitesinin belirlediği ücretlerde bazı değişiklikler yapıldı. Büyükşehir. bağlı ilçeler. beldelerde, kalkınmada ön- celikli olup olmadıklan ve nüfus yoğun- luklan gözönünde tutularak saptanan aday adaylığı ödentileri şöyle: Büyükşehir belediye başkanlığı 10 milyon, bağlı ilçe belediye başkanlığı 5 milyon, kalkınmada öncelikli il belediye başkanlığı 2 milyon. diğer il belediye başkanlığı 5 milyon, kalkınmada önce- komitesi tarafından yapılan Tıazırlıklar, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında karara bağlan- dı. Mesut Yılmaz başkanlığında topla- nan MKYK'da. 27 Mart 1994'de yapı- lacak olan yerel seçimlerde il genel mec- lisi üyeliği için başvurulann 15 kasım-10 aralık tarihlen arasmda yapılması ka- rarlaştınldı. Belediye başkanlığı ve bele- diye meclis üyeliği için başvurular ise. 7 Ocak 1994'e kadar yapılabilecek. Aday olacaklann, ANAP'a ödeyeceklen likli bölgedeki ilçe belediye başkanlığı 500 bin. nüfusu 10 binden az ilçe beledi- ye başkanhğı 500 bin, nüfusu 10-25 bin arası ilçe belediye başkanlığı 1 milyon, nüfusu 25 binden fazla olan ilçe belediye başkanlığı 3 milyon. kasaba belediye başkanlığı. nüfusu 3 binden az ise 250 bin, 3-10 bin arasıysa 500 bin, 10 binden fazlaysa 1 milyon lira. Büyükşehirlere bağlı ilçe belediye meclis üyeliği 2 milyon. kalkınmada ön- celikli il belediye meclis üyeliği 250 bin, diğer il belediye meclis üyeliği 500 bin, kalkınmada öncelikli ilçe belediye mec- lis üyeliği 100 bin. diğer ilçe beledive meclis üyeliği 500 bin, kalkınmada ön- celikli belde belediye meclis üyeliği 50 bin. diğer belde belediye meclis üyelikle- n içinde 100 bin lira. ÜĞÜPOLİTİKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA TEKZİP METNİ Anbtmaktan Bıkmayacağız 28.8.1993 günlü gazetenizin 5. sahifesinde "Doğruyu Söyle" başlıklı ve Hikmet Çetinkaya imzalı bir yazı ya- yınlanmıştır. Bu yazı da yazar daha önce de tekrar ede geldiği "Fet- hulahçılık fethullahçı örgütlenme" iddialarına yer ver- mektedir. Biz de diyoruz ki; kendi köşenizde dahi tekzibini yayın- lamak durumunda bulunduğunuz. hakkında yapılan ifti- ralardan dolayı tazminat ödemek zorunda kaldığınız Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında asılsız mesnetle- rinizi tekrar etmekten ziyade yüzleri aşan video ve teyp bandı şeklindeki öğütlerini dinleyiniz. Yazılannı okuyu- nuz. Sevgi ve hoşgörüyü şahsına şiar edinmiş bulunan müvekkilime saldırıyla hiçbir şey kazanamazsınız. Müvekkilimin kamuoyunun teveccühüne mazhar ol- duğu da dışarıdan salt gerçek olarak görünmekte ise de aslında milletin sevdiği ve saydığı değerler manzumesi islamiyettir. Fethullar Gülen Hocaefendi hayatı boyunca hep Hakk'ı halka anlatan öğütçü olmuştur. Bu nedenle onun anlattıklarının peşinden gidenler varsa bu kisiler anlatılanlar Allah (C.C), H.Z Muhammed (S.A.V) ve Isla- miyetolduğundan dolayı islamı yaşamak isteyen kişiler olup bu, insanlanmıza fethullahçı denmesininne derece yanlış ve üzüntü verici olduğu ortadadır. Bir de buna in- sanlar içinde kendisinin imtıyaz sahibi olmadığını defa- atle belirten ve Allah (C.C)ın rızası doğrultusunda sade bir hayat geçırmek isteyen müvekkilime lider veya şeyh yakıştırması yapıldığı düşünülürse üzüntünün boyutu içinden çıkılmaz hal almaktadır. Fethullahçılıkdiye bir tarikatolmadığı gibi müvekkilim de lider veya şeyh değildir. Yazıda bahsi geçen vakıfla ve kişi ile de bir bağlantısı yoktur. Bir yazar olarak sizce Türkiye'nin içte ve dışta maruz kaldığı tehlikelerden elberteki bahsedeceksiniz. Bilmelisiniz ki; olumsuz düşünce ve olumsuz eylem üzerine olumlu şeyler bina edilemez. Fethullah Gülen Hocaefendi nin mali bakımdan üze- rindeki elbisesi ve kitaplarından başka bir varlığı bulun- madığını da tazminat davalarında resmen gördünüz. Ne para toplama ne de devlet içinde bir örgütlenme peşin- de olmayan müvekkilin etrafında hayali bir fethullahçılık tarikatj çıkarmanın milletin kamplara bölünmesi netice- sini doğuracağı bundan başka bir manasının olmayaca- ğını belirtiriz. Aklı başında bir kişi yazılarıyla milletin bir- lik ve bütünlüğünü parçalayıcı, bölücü, insanlarımızı kamplara ayırıcı özelliği bulunan yazı yazmamalı. Bu nedenle çala kalem yazı yazıp, insanları kamplara bölme yarışı içinde bulunulmasın, iyilikler hep takdir edilsin ve kötülüklerden kaçınılsın. Araştırmaktan, oku- maktan, dinlemekten korkulmasın Sevgi sevilsin, düşmanlıktan uzak olunsun. Fethullah Gülen Vekili Avukat FeH Ün CHP Deniz Baykal: Tansu Çiller sosyete başbakanı BÜRSA (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanı Deniz Ba\kal. Tansu Çiller'ı "sosyete başba- kanı" olarak değerlendırdi. Bav- kal. partisinin ilçe binalannı aç- mak için geldiği Kestel ve İne- göl'de hükümete yüklendı. Çiftçı sorunlannı ön plana çı- karan konuşmalar yapan Demz Ba>kal. ANAP'tan sonra DYT- SHP koalısonunun da çiftçinın sorunlanyla ilgılenmediğini sa- \Tindu Üreticilenn. "Zor durum- dayız. Ziraat Odalan demokra- tik değil. 1957 yılına ait yasayla yönetiyorlar" dive konuşması üzerine Baykal. Ziraat Odalan'- nın yönetimine jönelık yeni bir yasa tasansı haarlayarak CHP olarak Meclis'e sunacaklanru açıkladı. Ba\kal şövle konuştu: "Gecenlerde Türkne'nin her tarafından Ziraat Odalan tem- silcileri Ankara'ya geldiler. Baş- bakania görüşmek istediler. Başbakan 'meşgulüm' dedi, gö- rüşmedi. Dfişünün. 'meşgulüm' dediği insanlar. Türkiye'de nü- fusun yüzde 45'inden fazlasını temsil eden insanlar. Türkne'nin en sancılı, en sıkınnh insanlan. Eroekleriran karşılığını alamayan, üriinleri değeıiendirilemeyen insanları Başbakan. "meşgulüm" diyor. Bir başbakanın çiftçiyle konu- şacak zamanı yoksa o neyle uğ- raşıvor demektir. Daha önemli ne oîabilir. Anlamak mümkün değil. CHP dışındaki sivasi partilerin hiçbiri- nin çiftçiye sahip çıkacak prog- ramı yok. ANAP'ın zaten ö>le bir iddiası yok. O çiftçiyi bir engei gibi görüyor. Şimdi bir sosvete Başbakanı var Dogru YoPun başında o çift- çiyi ne anlar. ilacı ne bilir. gübre- yi ne bilir, tar1a\ ı sabanı ne bilir? Hiç bunlardan haberi yok." ÖZEL RADYO-TV YASASI TV reklaııı gelirinin yüzde 59 i üst kurula •Özel radyo-televizyona dün bir adım daha atıldı. Dün TBMM'de görüşülen yasanın 13 maddesi daha kabul edildi. TRT, TBMM'ye kanal ayıracak. tele\izyonlar reklam gelirlerinin yüzde 5'ini üst kurula aktaracak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Radyo ve televLzyon ala- nmı dü/enleyen yasa teklifinin tümü üzerindeki oylama. TBMMnin bir sonraki birleşi- mine kaldı. TBMM Genel Ku- rulu'nda, görüşülmesine devam edilen 38 maddelik teklifin ilk 24 maddesi kabul edildi. Teklifin üzerinde DYP'nin verdiği önergeyle, TRT'nin bir kanaluiı TBMM çalışmalarına ayırabileceği hükme bağlandı. TBMM Genel Kunılu'nda dün görüşülmesine devam edi- len teklifin kabul edilen 12. maddesi uyarınca. kamu ve özel i televizyonların brüt reklam ge- lirlerinin yüzde 5'i yeni oluşru- rulacak üst kurula aktanlacak. Kamu ve özel radyo ve televiz- yon kuruiuşlarma kanal ve fre- kans bandı tahsisi ile yayın izni ve lisans verme, bu lisans ve izni iptal etme yetkisi de üst kurula tanmıyor. Yeni duzenlemeye göre, ulusal kanal ve frekans bantlannın dörtte biri, TRPye tahsis edilecek. Teklifin kabul edilen 21. maddesiyle, reklam- ların program aralanna yerleş- ririlmeleri öngörülürken, rek- lamlar arasında en az 20 dakika süre farkı ounası, konulu film- lerde ancak her 45 dakikada bir aralara reklam alınması hükme bağlandı. Siyasi parti gruplan- nm ortak verdiği bir önergeyle bu maddeye bir fıkra eklenme- siyle programlann içinde "gizli reklam"a ızin verilmemesi ka- bul edildi. T.C. KARŞIYAKA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt 1993,596 Davacı Ayşe Mercimek vekili tarafından davalı Bekir Merci- mek aleyhine açılan boşanma davasında; Davalı lüm aramalararağraenbulunamamış. adresi de tespit edile- medığınden teblıgat yapdamamıştır Davalının duruşma günü olan 14.12. -1993 günü saat 9.30da Karşıyaka 1. Aslıye Hukuk Mahke- mesı'nde hazır bulunması veya kendisini bir vekıl ıle temsil ettirmesı hususu ılanen tcbliğ olunur. 9.11.1993