26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12KASIM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Hak-lş'ten kadıniara çağpı • Ekonomi Servisi-Hak-İş Konfederaşyonu ile Marmara Üniversitesi "Türk Kadınını Politik Hayata Özendirme Haarlama ProgramT adı allında altı haftalık bıreğitim kursu düzenliyor. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü Kadın İşgücü İstihdamı Araşürma ve Uygulama Merkezi'nde yann başla> acak eğitim programına 125 kadın katılacak. Kadınlara, çağdaş hak ve özgürlükler. siyasi partiler ve seçim hukuku, güncel ekonomik sorunlar, temel sosyal güvenlik ve sendikaalık, iletişim. merkezi ve yerel yönetım esaslan. hizmet ve düşünce pazarlaması. üderlik ve siyasi iktidar, üretici, tüketici ilişktileri konusunda üniversiteöğretim üyeleri tarafından dersler verilecek. Hevvlett Packard'dan yeni tarayıcı • Ekonomi Servisi- Hewlett-Packard firması fotoğraf ve görüntüyü tarayarak doğrudan bilgisayara aktaran yeni tarayıası HPScanjet'ın tanıtımını yaptı. Karmaşık dökümanlar ve sunu görüntüleri oluşturmak isteyen kullarucılar için tasarlanan HP Scanjet I Icx, masaüstü yayıncılık, optik karkter tanımlama. karmaşık kelime işlem. masaüstü sunum ve döküman yönetimi uygulamalannı kullanan profesyoneller için hazırladı. Kişisel bilgisayarlara kolayca bağlanabilmesini sağlayan SCSI arabirimi olan tarayıcının. hızlı tarama özelİıa. Accupage teknolojisi, DeskScan yazılımı ve Aydınger taraması bulunuyor. Kamuiç borçlanması semineri • Ekonomi Senisi- Hacettepe Üniversitesi Iktisadi ve ldari Bilimler Fakültesi Mezunlar Derneği tarafmdan verilen "Kamu lç Borçlanması" konulu seminer bugün Antalya'da başlıyor. Semor AŞ tarafından Antalya Adora Oteli'nde düzenlenen seminer 14 kasıma kadar sürecek. Petrolaramaya devam • ANKARA(ANKA)- Amerikan Grynberg Production Corporation adlı şirkete. Gaziantep'te sürdürdüğü arama çalışmalan için iki yıl daha izin verildi. Petrol îşleri GEnel Müdürlüğü, Grynberg Production Corporation'ın, Gaziantep'te sürdüğü petrol arama çalışmalannın uzatılmasına ilişkin başvuruyu uygun gördü ve şırketin iki yıl daha petrol aramasma izin verildi. Buna göre. şirketin Gaziantep'teki beş petrol arama ruhsatnamesinin süresi 1995 yılının ekim ayına kadar uzatıldı. 1.0tomotiv94 Fuan • KONYA(AA)-Konya'da Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde düzenlenen " 1. Otomotiv 94" fuan yann açılıyor. 1994modeîyerli üretim veıthal otomobillerin sergileneceği fuara 10 fırma katılıyor. Yetkililer tarafından Konya Fuar Alanı'nda yer alan teşhir standındaki fuann 19 kasıma kadar açık kalacağı acıklandı. İZTO: Devlet küçülmeli • İZMlR(AA)-İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demırtaş, Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlan, 2000'li yıllara iddiah şekilde girmek isteyen ve giderek büyüyen bir ülkenin sıkıntılan olarak değerlendirdiklerini söyledi. Bu sorunlann temelinde, kamu finansman açıklannın büyükJüğüverant ekonomisinin yaratüğmı ifade eden Demirtaş, "Özellikle, ıktidarlann öncelikleri saptırarak. oy kaygısı nedeniyle kamu giderlerim sürekli olarak arttırması, rantaktarması ve devletin sırtından para kazanılan bir kurum haline dönüştürülmesi, bu sorunu yaratan temel nedenlerdir" dedi. Dkkalite ödülüBrisa'ya• Türkiye'de ilk kez TÜSİAD ile Kalite Derneği'nin birlikte verdiği Kalite Ödülü'nü. Sabancı Grubu'na bağlı Brisa Lastik Fabrikası aldı. Ekonomi Servisi - Türkiye'- nin ilk kalite ödülünü Brisa kazandı. Türkiye Sanayici ve İşadamlan Derneği (TÜSİAD) ve Kalite Derneği'nin, kalite kontrol anlayışını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Kalite Ödülü'nün ilkini kazanan Brisa'nın Yönetim Kurulu Baş- kanı Sakıp Sabancı, ödülünü dün Svvissotel'de düzenlenen törenle Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'den aldı. Kalite Ödülü'nün Bnsa'ya verilmesinin gerekçesi, "Yöne- timden üretime. çaltşan herkesin kalite seviyesini geliştinnek için çabalarını birleştirdiği bir sistem olan toplam kalite yönetimini başanyla uygulaması" olarak acıklandı. Brisa. uzun süredir kalite çemberleri yoluyla çalı- şanlara sorumluluk ve yetki tanıyarak hatasız ve sürekli bir üretim amacına yönelmişti. TÜSİAD ve Kalite Derneği'- nin her yıl Dünya Kalıte Günü'nde vermeyi kararlaştır- dığı Kalite Ödülü için on iki kuruluş aday olmuş. bağımsız denetçilenn. fırmalann hazırla- dıklan dosyalar üzerinde yaptı- ğı değerlendirme sonucu Brisa. Netaş ve Simko fınale kalmışü. Yerli ve yabancı denetçilerden oluşan beş kişilik bırgrup, fına- le kalan kuruluşlan yerinde zi- yaret ederek bir hafta boyunca Brisa Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı. ödülü. Cumhurbaşkanı Suley man Demirel'den aldı.(Fotoğraf: ZAFER AKNAR) yönetim ve üretim faaliyetlerini inceledi Denetçi grubu faali- yetlerine göre değerlendirme yapan jüri. Avrupa Kalite Ödülü'nde gözetilen '*müşteri tatmini, prosesler. faaliyet so- nuçları. liderlik. çalışanların tat- mini, çalışanlann yönetimi. poli- tika ve stratejiler ve kaynaklar" kriterlerine eöre Brisa'vı en ba- şanlı şirkel seçti. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Halis Komili, Kalite Derneği'yle birlikte düzenle- dikleri ve kalite ödülünün de sahibini bulduğu 2. Ulusal Ka- lite Kongresi'nin açıhşında yaptığı konuşmada. Türkiye'- nin artık 'işgücü avantajına dayalı maliyet rekabetiyle pazar payını arttıramayacağını" be- lirtti. Türkiye'nin yeni biratılım yapabilmesinin, dünya pazarla- nna sunduğu mallann niteliğini yükseltmesine bağlı olduğunu belirten Komili. "Türkiye, dış pazariara sunduğu mallann ka- litesini arttırdığı ölçüde bu pa- zarda rekabet edebilir olacak- tır"dedi. Kal-Der Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sabuncu da, toplam kalite yönetiminde bü- tün işlenn hatasız yapılabilmesi için en büyük uıısurun insan ol- duğunu belirterek "Çahşanı özenli çalışmaya getiremezsek, 'daha verimli nasıl çalışınm' dü- şüncesini aşılay amazsak bir yere varamayız" diye konuştu. Firmalar depo ve eczanelere promosyon vererek satış arttırma çabasma girdi Ilacm 'ilacı' hediye dağıtmıı! • İlaç fırmalan, fıyatlann yüksekliği nedeniyle ellerinde biriken stoklan eritmek için buzdolabından elektnk „ süpürgesine, atariden müzik setine kadar hediye dağıtıyor ve ardından da promosyon giderlerini vergiden düşüp, faturayı tüketiciye 'ciro' ediyorİar. YÜSUFÖZKAN ANKARA - İlaç firmalanrun, elekt- rikli süpürgeden buzdolabına. atariden müzik setine kadar çeşitli armağanlan içeren satış kampanyalan. tepkılere yol açıyor. fzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık. ilaç fırmalanmn stoklannı eritmek için promosyona (satış kam- panyası) yonelmelerinı eleştirerek "Fir- malar, belirledikleri kota üzerinde ilaç alan ecza depoları ve eczanelere çeşitli hediyeler veriyorlar. Bu hediyeleri de gi- der göstererek faturasuıı v atandaşa çıka- nyorlar" dedi Yönetmeliğe aykırı Kamacık. uygulamanın İlaç Tanıtım Yönetmeliei'ne aykın olduğunu vurgu- ladı. İlaç Endüstnsi İşverenler Sendikası Başkanı Kaya Turgut ise. promosyonu onaylamadığını. ancak uygulamanın yönetmeliğe aykın olmadığmı savundu. Izmir Eczacı Odası'nın aylık yayını "tlaç Haberler" dergısinde. ilaç fırmala- nnın satış kampanyalan gündeme eeti- nldi. Derginin mayıs 1992 sayısında da ko- nuya değinilerek "Sanayi, ağıriık olarak ticari yönüyle ilgüendiği ilacı daha çok satmak, daha çok kazanmak için kam- panya üzerine kampanya düzenleyip, oyun üzerine oyun sergiliyor. Deterjan, margarin, meşnıbat piyasası gibi de alınıp promosyonu yoğunlaştırı- lan ilaç oyununda sahne giderek kalaba- lıklaşıyor" görüşüne yer \erilmiştı. Kim ne veriyor? Dergide. hangı firmanın. ne hediye verdiği de belirtilerek şöyle denilmişti: "Süratle stok eritmek için her çeşit yo- la başvuran. doktorlara, eczacdara eşan- tiyon y ağdıran bazı büyük ilaç fîrmalan, şimdi de mutfak robotundan, sac kurut- ma makinesine çok ilginç promosyon malzemesi dağıtıyor. Bilimsel tanıtım yerine sanayi hediye- lerle satış yaparak ilke ve yönetmelikleri delerken, Sağlık Bakanlığı, her zamanki gibi, suskun ve seyirci. Olan, her zamanki gibi eczacdık mesieğine ve ilacı kullanan hastaya oluyor." Aynı yayının son sayısında promos- yon konusu yeniden ele alındı. "Bütçe uygulama talimatı, Bağ-Kur sağlık teda- vi yönetmelik değişikliği, SSK'nın eko- nomik krizi ve bazı antibiyotiklerin kul- lanımı ile ilgili yeni düzenlemeler getiren genelgenin y anı sıra. hastanın alım gucü- nü aşan fiyatlar ilaç tükerimini azaltınca, stok eritmek için başlatılan 'kunıpanya kampanyalan' devam ediyor" görüşüne yer verilen dergide. promosyonla ilgili şu bilgiler verildi: Deva: 3-5 milyon liralık ilk siparişte kahve makinesi. traş makinesi, vantiîa- tör, vvalkman ile başlıyor. 5-7 milyon arasında siparişlere dijital tansiyon öl- çer, 7-10 milyon arası sıpanşlere. elekt- rik süpürgesı; 10-20 milyon arasındaki sıpanşlere, telsız telefon. oto teybı. bi- sıklet. Sıpariş 20-25 milyona yiikselırse, her hediyeden bir adet. Eczacıbaşı: Profenıd Relard adlı ilacı alana el süpürgesi. atanlı \valkman. Sıl- vaden yanık kreminden 24 adet alana 1 adet sporçanta. Aynca. pnma bezdağı- tımlan sürüyor. Ciba-Geigy: Cep bilgisayan. tansiyon ölçer dağıttığı kampanyalardan sonra, yeni kampanyasında 250 kutu Voltaren alana küçük radyo. 500 kutu alana alarmh el radyosu. bin kutu alana ise telsiz telefon veriyor. Sanovel: 6 ay vadeli kampanyasında- ki hediyesıcep televizyonu. Toprak İlaç: 2 bin 500 kutu ilaç alana televizyon: 2 bin kutu alana buzdolabı; bin 100 kutu alana müzik seti. Başıbozukluk yayılıyor İzmir Eczacı Odası Başkanı Le\ent Kamacık Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada şu görüşleri dile getırdı: "Hediye için gereksiz ilaç satımı yapı- lıyor. Hiçbir önlem alınmıyor. Sağlık Ba- kanlığı, ilaç sanavünin yeminli mali mu- rakıplarca denetlendiğini söylüyor. Aca- ba, yeminli mali murakıplar denetimler- de, promosyonda kullanılan hediyelerin faturalarını nasıl değerlendiriyorlar? Bu hediveleri nasıl masraf gösteriyorlar. Ve- rilen her hediye, vatandaşın cebinden çıkıyor.'" İlaç Endüstnsi İş\erenler Sendikası Başkanı Kaya Turgut, promosyonu onavlamadığını ancak. uygulamanın yönetmeliğe aykın olmadığmı söyledi. Turgut. "Eczacınm y anılgısı şu: İlaç ta- nıtımı hekime yönelik. Diğer konu ise ekonomik. Firmanın satışı az oluyor, büt- çesi hedeflediğinin altında kalıyor. ban- kada kredisi doluyor, promosyona yöne- liyor. Bu promosyon ilaç fiyatlarını da et- kilemez, çünkü, hediye gideri kardan çıkıyor. Llkede yüzde 80 enflasyon var- sa. firmalar da satışını arttırmak için bu çarelere başvııruriar" diye konuştu. Emlak Bankası, teslim edemediği konutlann bedellerini ödeyecek Antalyaevlerininyapmıı 4 suya düştü'A>fKARA (AA) - Emlak Bankası. 1990 yılında satışa sunduğu ve 1991 yılında bitir- meyi vaatettiği "Antalya Ev- leri"ni alıcılanna teslim edemeyeceğini açıkladı. Emlak Bankası tarafından 1990 yılında satışa sunulan ve 1 nisan 199 l'de teslim edeceği taahhüt edilen '"Antalya evle- ri" projesinde, inşaat faaliyet- leri uzunca bir süredir durmuş durumda. Banka, konut alıcılanna bu yıl ekim ayında yaptığı duyu- ru ile inşaatın tamamlanarak teslim edilme olanağının kal- madığını, bu güne kadar öde- dikleri konut bedellerinin iade edileceğini bildirdi. Müteahhit işi bıraktı Konuyla ilgili bilgi veren Emlak Bankasf nın bir üst dü- zey yöneticisı. müteahhitin işi bıraktığını hatırlatarak. ko- nutlan bitirmek için çaba • Müteahhitin işi bıraktığını ve yapımlann uzun süredir durduğunu belirten banka yetkilileri, 1 Nisan 199 Tde teslim etmesi gereken konutlann •'bitirilmesi olanağı kalmadığını" hak sahiplerine bildirdi. J geliyor. Bu insanlan daha faz- la bekletmeye yüzümüz yok düşüncesiyle bir çöziim önerisi getirdik. Büyük bir kısmının bu çözü- mü kabul edeceğini sanıyoruz. Müteahhit firma hakkında da takibe geçtik. Alıcılar takip so- nuçlannı da bekleyebilirler... Ancak ne zaman sonuclanır bi- lemeviz. Şükrii Karahasanoğlu: Elimizden geleni yapıyonız. MIKRO Cezai faizler harcadıklannı söyledi. Yetki- li, 'Emlak Bankası olarak bu- güne kadar bütün y ükümlülük- lerimizi^yerine getirdik. Bura- da da yâpacak bir şey ohnadığı için bu yola gittik" dcdı. Konut alıcı ile yapılan söz- leşmede konutun teslim edilmemesi halinde. faiziyle birlikte ödenen parayi iade etme taahhüdünün bulundu- ğu belirten yctkilı, şunları kaydetti: "Biz burada cezai koşulu- muz ne ise onu yerine gctiriyo- nız. Geri ödenecek miktar bu- günkü fıyatların değerine denk Bizim taahhüdümüz ko- nutlann teslim edilememesi ha- linde cezai faiz ödemekti. Biz de bunu yerine getiriyoruz. Normal bir işlem." Öte yandan. 'Antalya evleri- ni', 1990 yılında. 83. î milyon lira ile 291.9 milyon lira arasında değişen fiyatlarla satm alan konut sahiplerin- den bazılan, bu durum karşısında mahkeme gitmek de dahil olmak üzere yasal yollardan haklannı arayacak- İannı soylediler. DİNÇ TAYANÇ Tekelci Kapitalizm! Dinleye dinleye sıkıldığım bır masal' var: Serbestpiya- sa ekonomisi... Dün, 1980'lerin hemen başında, cunta yönetiminin 'ica- zetli' ekonomi mimarının ağzmdan bal akıtarak anlattı- klarını anımsıyorum. "Piyasada her türlü mal ve hizmet bollaşacak... Yok, yok olacak... Serbest piyasa ekonomi- siyle rekabet doğacak!" Bugün, 1993'ün sonlarında. demokratik yönetimin 'gü- zellik anıtı' başbakanının ağzmdan da aynı ballar akıyor. ' Özelleştirmeyle, devlet tekelleri ortadan kaldırılacak. Serbest piyasa ekonomisinin rekabet ortamı gelecek...." gibilerinden 'yapay' bir bal bu... Dünden bugüne bakıyorum... Bakıyorum da, ortada serbest piyasa ekonomisi türünden bir şeyin gölgesini' bile göremiyorum. Ekonomi bilimine bakılacak olunursa, serbest piyasa ekonomisinde "fiyatfarklılığından kaynak- lanan ve tüketicilere seçme olanağı tanıyan bir piyasa mekanizması" söz konusu olan... Ben, bu işin söz konusu olamayan' yanlarını görü- yorum. Hem de günlük yaşamımda... Efendim, özelleştirmenin nimetı' olarak başımıza 'bela edilen' AKTAŞ nam elektrik dağıtım şirketi bir serbest pi- yasa 'ürünü' değil mi? Bir yıldır oturduğum eve, bir türlü fatura gelmiyor... Arayıp soruyoruz, yanıt evlere şenlik "bılgisayar kayıtlarımızda, sıra size gelmemiştir'ü" Ben bununanlamınıçok'iyi'biliyorumoysa. "Sıra bir gelecek, pir gelecek" demek istiyor 'hazret'ler! Gerçekten de 'pir' geliyor. Beş-altı fatura bir arada, hem de sıfırlan en bol cinsinden1 Dahası, üç-beş gün ıçin- de tümünü ödemezsem, "enerjimin kesileceği" uyarısı da 'ihmal edilmemiş..." Gerçekten de üç-beş gün sonunda (hazretler, faturaları ayın sonlarına 'denk getirdiğinden' bdeme şansı hiç yok) enerjim kesiliveriyor. Kesildiği gün cuma; saati 17 su- ları... Bendeniz, eve 17.45 gibi 'erken' birsaatte geliyor ve karanlıkta el yordamıyla çevırdiğim numaradan karşıma çıkan 'yetkili'nin halini. hatırmı' soruyorum... Yanıt bu kez evlere değil. konaklara şenlik "efendim, sizbirelektrikçı bulupaçtırınsaatinızi (özetle "mühürümü- zü sökün, kaçak bağlantı yapın" demek istiyor) Sonra pa- zartesi sabahi erkenden Kozyatağı'na gıdip gerekçenizi anlatarak paranızı ödeyin. Gelip normal açma işlemini yaparlar..." Dediklerinin ilk bölümünü hemen yerine getiriyor ve bunu yaparken de elektrik ustasından "bunlar bu aralar hep boyle biçimsiz mühürleyip kesiyorlar telleri" açıkla- masıyla birlikte "el emeğim 250 bin TL" dersini alıyorum. Pazartesi, hafta başı... Biz gazeteciler. haftanın ilk gü- nünü "pazartesi sendromu" diye niteleriz. En ciddi sabah toplantısı (en sert eleştirilerıyle birlikte) pazartesi günleri yapılır da... Hal böyle olunca, "pazartesi erkenden gelip paranızı yatırın" öğüdünü tutmama olanak yok (tutmaya kalksam da, tum emekçiler gibi, sıfırlan öylesine bol bir faturayı ödememe olanak yok!!!) Olanaksızlıklar bu denli çok olunca, ış oluruna' kalıyor. Uzatmayayım; bana ait olmadıklarını bildiğim dönem- lerin faturaları, cebimdeki sıfırlı kağıtların yeterlilik kaza- nacağı günü bekleye dursun. ıcre kağıdı' arz-ı endam ediveriyor. Hem de, apartmanın eski yöneticisinin adına. Eh. adamcağızı icralık edecek halimiz yok ya; cezasıyla birlikte borç-harç ödüyorum tümünü. Ödediğim tarihten üç-dört gün sonra, ev gene kapkaranlık! Eski yöneticinin kapısında bitiyorum. Oysa, adam- cağızın elinde, benden aldığının ertesi gün ödediğini kanıtlayan belge var! Sabahi zor edip Aktaş'ın telefonunu caldırıyorum. Umutsuz beş-altı denemeden sonra yetkiIi olup olmadığmı bir türlü söylemeyen bir bayan çıkıyor karşıma. Derdimi anlatıyorum ve evie, konağı bir yana saraylara şenlik bir yanıt alıyorum "Efendim, ödemeleri bilgisayarımıza giremıyoruz. Çunkü arızalı. Sız gene bir elektrikçie çağırtıp, bağlat " Telefonu carpıyorum... Şimdilik, parasını icra kanalıyla ödediğim ve borcum kalmamış Aktaş elektriğini, yeni bir 250 bin toka etmiş du- rumda, kaçak kullanıyorum Birinci, ikinci. üçüncü şahı- slara ve de bana serbest piyasa ekonomisınden söz eden ölmüş, yaşayan herkese duyurulur! Sarıi; serbest piyasa ekonomisi, tküketiciye seçme şansı tanımıyor muydu? Ben de şu Aktaş'ın yerine başka bir elektrik şirketi bulmak ıstiyorum. Hem de rekabet or- tamında çalışan. özel ya da özelleştirilmiş türünden. Yok mu? Öyleyse, serbest piyasa ekonomisi değil, dev- let tekeli istiyorum. Var mı 'itirazı' olan? Anafikir: Tekelci kapitalizm, devlet tekelinden daha 'te- kelci'dir. Ana fikrin ana fikri Kapitalizme geçelim' demekle ge- çilen. ancak kapitalizm aşaması yerine 'tokatçılık' aşa- masını yaşamakta olan toplumlarda, tekelci kapitalizm ne serbest piyasa dinler, ne de tüketicinin seçme hakkı... Tüketicinin tek çıkan "hak verılmez, alınır" mantığını kul- lanıp birleşmek ve sesini yükseltmektir. Elyapısı pahalıdır! LONDR.4. (A.\) - İngilizlerin el y apısı "Morgan" marka otomobillerine yoğun talep olduğu için bu otomobili almak isteyenlerin kuy ruğa gırerek 8 yıl beklemeleri gerekıyor. Fiyatlan 14 bin sterlinden (270 milyon lira) başlayarak 30 bin sterline(587 milyon lira) kadar y ükselen dört değişik modeldekı Morgan marka otomobillerin meraklı aLcılan. kuşruğa girmek için arabanın peşın parasını hemen ödedıkleri gibi. sekız yıllık bekleme süresinde de. ülkedekı enflasy on oranı kadar her yıl vade farkı ödemeye razı oluvorlar. Mesai arkadaşımız Pakize Keleş'in annesi ŞAHÎZE KELEŞ'in vefatını derin bir teessürle öğrendik. Kederli ailesine başsağhğı diliyoruz. Merhumenin cenazesi 12 Kasım 1993 Cuma günü öğle namazını müteakip Maltepe Camii'nden kaldınlacaktır. İSTANBUL ANSİKLOPEDİSİ ÇALIŞANLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear