14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiy az sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmeni Özgen Acar •Gcno! Yayın Koordınatorü: Hikmet Çetinka>a •Gcnel Yayın Danışmanı: Oriıan Erinç • Yaa-ışlen Mu- dürleri: Aydın Engin. CdaJ Başiangıç (Sorumhı)* Haber Merkezi Mudünı İpek Çalışlar • Görsel Yonetmeır Ali Acar • Düzenleme- İbrahim YıMız • DışHaberler: ErgunBalcı • İş-Ekonomi DinçTayanç • İsianbul Haberlerr Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet S"r»c •MakalelerSamiKaraören • Spor: AbdüIkadirYücel- maiı • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsilcisi: Ylustafa Balba> •H^ıbcr Mudürü Doğan Akın AuıtürkBuI- vanNo:I25.Kar4. Bakanlıklar-VnkaraTel 4195020(7 Hat).Telex.42344. Fa.x (4)4195027 •izmırTemsıleiM- Serdar Kızık. H Zıva Bh. 1352 S 2 3 Tel:4411220 Telex 52359. Fa\: 44191 P «Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd 119 S.No: 1 Kal l.Tel 3522550-3522601-3522492. Telev 62155, Fax 3522570 Müesseie Mudûru: Erol Erkut #Koordınatör \hmet Komisan • Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Giirer • Işletme önderÇelik • Bılgı-lşlem Nail Inal •Bılgisayar Sistem: Müriiiet Çiler •Reklam Reha IşKman Ya\ımhı\an>e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yajıncılık A Ş TürlocagıCad 39 41 Cağaloglu 34334 Ist PK.24«titanbulTel <0 212)51:0505(20hallTclcv 22246. h j \ IO 212 5I<S5«>5 10KASIM 1993 Imsak 5 10 Güneş:6.38 Öğle- 11 52 İkındı: 14.33 Akşam: 16 58 Yatsı: 18 20 Tuvalette okuma merakı • ATİNA (AA) - İnsanlann tuvalette geçirdikleri süreyi genelikle okuyarak değerlendirme eğiliminde olduklanbelirlendi. Yunanistan'da yayımlanan "'Yedi Gün" dergısınin haberine göre araştırmalar özellikle yetişkinlerin çok büyük bır bölümünün "doğanın çağnsına cevap verirken" ellennden okuyacak birşeyı eksik etmediklerinigösteriyor. Bin kişinin katılımı ile gerçekleştiıilen bir anketin sonuçlan, insanlann tuvalette daha ziyade dergi ya da kitap okuduklannı ortaya koydu. En çok okunan kitaplar da korku ve macera romanlan. Yeni Scarlett belli oldu • LOSANGELES(AA)- îlk çekiminden 55 yıl sonra minı dızi olarak yeniden çekilmesı kararlaştınlan ünlü "Rüzgâr Gibi Geçti" fılminin baş kadın karakteri Scarlett O'Hara rolü için İngiliz aktrisJoanne VVhalley-Kilmersecildi. •"Skandal" filmindeki rolü ile tanınan siyah saçlı. hayat dolu İngiliz aktrist, karann açıklanmasından sonra "Bu güzel rolü oynamak için seçilmek bir onurdur. Daima Scarlett O'Hara olmak istemışimdir. Ama bırgün gelip onu oynama şansını yakalayacaâmı hayal bile etmiyordum.Çok heyecanlandım" dedi. Kalpkpizlni önleyen Haç • LONDRA (AA) - Bir kalp hastalıklan uzmanmın bulduğu yeni bir ilacın. kalp damarlanndaki pıhtılaşmadan ka> naklanan ölümleri önemli ölçüde azaltacağı bildirildi. Charing Cross Hastanesi ve VVestmınster Tıp Okulu öğretim üyelennden Prof. Mark Noble'ın buluşu olan 'Ketanserin" adlı ılaan. tehlıkeli kanama yan etkisinı ortadan kaldırarak kalp krizlerini önledıği açıklandı. Prof. Nobel'in yaptığı açıklamaya göre yeni ilaç, bacaktan alınan damann takıldığı by-pass ameliyatına hazırlanan hastalar üzerinde denendi. Sonuçta. ameliyat öncesi bu süre içinde hastalann kalp krizine >akalanma tehlikesinde bir artışgözlendi. TTYDBaşkanı yenidenBüginer • İSTANBLL(AA)- Tiyatro % e TV Yazarlan Dernegi'TTYD) Başkanlığı'na Recep Bilginer yeniden seçıldi TTYD Genel Kurulu'nda belirlenen yeni > önetim kurulu görev bölümüyaptı. Bilginer başkanhğa getırilirken. 2. Başkan Kenan lşık. Genel Sekreter Sabahat Emiroldu. Refîk Erduran. Turan Oflazoglu. Güngör Dilmen ve Nezihe Araz da y önetim kurulunda üye oldular. Bu arada TTYD'den yapılan açıklamada, Türkiye'dekı tiyatrolannsanat politıkalannın. Türk tiyatro sanatının gelişmesine hız kazandırmaktan uzak olduğu ilen sürüldü. McDonalds'tan karayolu servisi • İSTANBUL(AA)- MerterE-5 karayolu üzerinde aralık ayında açılacak yeni bir McDonald"s, araba ıçindeki müştenlere de serv is verecek. Klasik McDonald's restoranlannın bütün özelliklerine sahip olacak bu yeni tesis. oturma düzeninde yemek yemenin v anı sıra "arabadan sıpariş. arayaba serv is" uy gulamasını da getirecek. Ballnalarintihar ediyor • NELSON(AA)-Yenı Zelanda'nın kuzeyindeki Farevvell Spit Burnu'nda 110 balinanın daha sahile vurduğu bildirildi. Kurtarma görevlilerinin, daha önce kıyıy a v uran 45 balinay ı yüzdürmeyi başardıklan sırada 110 balinanın daha kendilerini sığ sulara attıklan kaydedildı. Balinalan kurtarma operasyonunu yöneten Kay Stark, dün 44 balinanın birbirlerine çarpmaları. kuynıklannı sağa sola hareket ettirerek yorgun düşmeleri ya da güneşten derilerinin kuruması dolayısıyla öldüğünüaçıkladı. Bir hatip olarakMustafa KeıııalOnl. Prof. Reşat Kayur Atatürk'ün konuşmalanndaki tazelik bugün aynen korunabiliyorsa işte o hitabet. tam bir hitabet sanatı eseridir... HıfzıOğuz Bekata: Atatürk'ün sesi içerden taşıdığı alevdolayısıile insan üzerinde gür vekahn bir sesin y apacağı tesirden daha fazlasını yapardı... Cemal Kutay: Atatürk"ü tanımanın, emrinde çalışmarun, yazdıklanmn O'nun tarafından görülmesinin ve o günlennzorluğunu kavramanın idraki içindeyim. Hasene Ilgaz: Atatürk çok çahşırdı. Yanındakilerden çok çahşırdı. Bu inanmaktan, inançlı olmaktan kaynaklanır. İşte. hitabet gücünü buradan alır. SELMA SELÇUKER O"nun eşsiz hitabet gücü. bü- tün yönlen. bütün kanıtlanyla "Nutuk"tadır. "-1919 senesi Mayısı'nın 19'- uncu giinü Samsun'a çıktım. Ya- ziyet ve manzara-i umumiye: Osmanlı devletinin dahil bu- lunduğu grup. harbi umumide mağlup olmuş. Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şeraiti ağır bir mütarekename imzalan- mış. Bü>ük harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi harbi umumiye sevkedenler, kendi hayatlan endişesine diişe- rek memleketten fırar etmişler. Saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden Vahdettin, mütereddi şah- sını ve yalnız tahtını temin edebi- leeeğini tahayyül crriği tedbirler araştırmakta. Damat Fent Pa- şa'nın riyasetindeki kabine. aciz haysiyetsiz. eebin. yalnız padi- şahın iradesine tabi ve onunla be- raber şahıslannı vikaye edebile- cek herhangi bir vaziyete razı. ordunun elinden silahları ve cep- hanesi alınmış ve almmakta." "Nutuk", Cumhunyet Halk Partisinin 15-20 Teşrin-i Evvel (Eylül) 1927 tarihlen arasında toplanan İkinci Büyük Kong- resi'nde uzun saatler ve günler boyu okundu. Atatürk'ün sesi ve hitabette- ki ustalığı. dinleyenleri verleri- ne rmhladı ve kelimenın tam anlamı ile büyüledi. Sıyasette. politikada, devlet adamlığında hitabet gücünüz varsa basamaklan tırmanmak daha kolaydır. Yoksa anlattığı- nız. söylediğinız, hatta haykır- maya çalıştığınız her şey gürül- tüy'e gider. ılgi çekıci olamazsı- nız. -Atatürk, tam bir "hatip" ıdi... Her 10 kasımda Atatürk'ün bir yönünü beleelemeye çalışı- nm. Bu yıl, poİıtika ve siyaset sahncmizde eksikliö hissedilen "hitabet" üzerinde clurmak iste- dim. Hitabet'in sözcükteki kar- şılığı: "Söz söylemt sanatı." Hi- tabe: "Söylev... Bir topluluğa söylenen sözler." 'Atatürk'ün büyük eseri Nu- tuk. çok değerli bilim adamı. büyük Atatürkçü Ord. Prof. Hıfzı Veldet \ elidedeoflu tara- fından "Söylev" adı ile günü- müz Türkçesi'ne kazandınl- mıştır. Ben girişteki alıntıyı. Nutuk'tan aynen o günkü soz- lerle aldım. Hatip Atatürk'ü. beş hatıp Atatürkçü ile konuştum: Ord. Prof. Reşat Kaynar. Hıfzı Oğuz Bekata, Cemal Kutay. Hasene Ilgaz ve Prof. Birol Emil... Ord. Prof. Reşat Kaynar anlatıyor Efendım. biz 1931 yılında Atatürk'le. onun yapuğı tarih kongresi sırasında (tam 6 gün sürmüştür bu tarih kongresi, aşağı > ukarı 60 vıl önce) görüş- me fırsatını bufduk. Uluslara- rası bir kongreydi. Batı, o za- man Türklen san ırka mensup dive konuşuyordu. Kitaplan- nda öyle yazardı. Atatürk buna şiddetle karşı çıktı. Altı gün de- vam eden kongrede Batıh üye- lere. Türklerin beyaz ırka men- sup olduğunu anlattı. ispatladı. Evet. bu birinci tarih kongresi- nın altı sekreterinden biri de bendım. O zaman Üsküdar Or- taokulu'nun tarih öğretmeni Reşat Kaynar'dım. Atatürk iki saat süren. kongre konuşması- nda. zaferin nasıl kazanıldığını. bilimin ve ilimin. politikaya alet edilmesinin kötülüklerini an- lattı... Dinı. ekonomiyi anlattı. Milletlerin gelişmesindeki ya- rarlı \e zararlı yönleri üzennde o kadar güzel durdu ki aradan altmış sene geçmesine rağmen o sözler. hala hafızalarda yerini bütün tazeliği ve doğruluğu ile korumaktadır. Bu tazelik ay- nen korunabiliyorsa işte o hita- bet. tam bir hitabet sanatı eseri- dir... Çünkü her söz esaslı bir fıkre dayanıyordu. Bunu bize süsleyerek ve ustaca sunuyor- du. Ses tonu sırasında keskin. sırasında son derece yumu- şaktı. Sesını çok ıyi kullanıyor- du. Davranışlar, bakışlar ve ha- reketler. nezaket ve inceliğe bü- rünüyor ve vurucu etki yaratı- yordu. Bu arada diksiyon. Bugümin pek moda tabiriyle yanlış konu- şanların bile sığındığı liman? - Tabıı bu yönüyie de eşsız. Ses tonunu. ıfade gücü ile te\it etmek... Jestler, mimikler... Cr- kütmeden.. Korkutmadan. sevdirerek saydırarak... İkna etmek. ınandırmak. İşte onun devrimleri. Bir millet böyle ya- ratıldı. hudutlar böyle çizildı... Talebelık hayatında, arkadaş- lan ile hitabet yanşmalan... Müthış bır zeka..."Ben size ta- amız emretmivorum, size ölme- yi emrediyorum...v> Bu ona özgü bır kumanda sanatıdır. Hitabet boş sözler şeçıdı değildir. İçinde zeka \e manu olmalıdır "Ordular ilk hedefıniz Akdeniz'- dir. ileri" divor. Bu ne bıçim bir cümle vapısıdır. İşte bu deha- dır. deha... Burada bir kelimenin yeri de- ğişse kıymeti kay bolur değil mi hocam? - Elbette. Mesela "Yurtta sulh cihanda sulh..." Bundan güzel soz olur mu? Şımdilerde ünıversiteden emekli olmama rağmen. çeşitli ünıversitelerde gençlere Ata- türk devrimlen üzerindeki çalı- şmalannda yardım edıyorum. Benım öğrencılenmin yüzde 95*ı koyu Âtatürkçü'dür.Önla- ra. Ata'nın konuşma sanatını Dünü. bugünü ve yannı içine alan emsalsiz bir tarih şuuru... Zaferden başlaşan. ama yann- lara doğru uzanan bir görüşün temelini attı Bunun adı. sızın de öncelikle ele aldığınız o bu- yük eserdir: Nutuk'tur... Nu- tuk. Kurtuluş Savaşı'nı sadece tarihe mal eden bır belge değıl- dir. Aynı zamanda bir mılletın geçmışten alacağı derslen bu- güne ve yanna aktaran şuurun devamını sağlayan bır büyük eserdir. Onun için Nutuk. onun gençliğe hitabesi ile sona erer bir vasıyeı... Dokunulmaz, sar- sılmaz. bozulmaz. asla bozula- mazbırvasıyeı.. Rastgelecüm- leler değil. Halbuki onlar ilahi güzellikte bir üslup. birsistema- tik mana taşıyor. Hele o Cum- hunyet Bayramı mesajlan. Şu uslu'ba. şu güzellığc bakınız: "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti iklebet payidar kalacaktır..." Cumhu- nyetın mıllete emaneti... Payi- dar olacaktır. Yanı. "pay'" ve "dar" saâlam \e de\amlı... İle- tanımanm. emnnde ça- lışmanın. ya7dıklannm Ata- türk taralından görülmesinin ve o günlenn zorluğunu kavra- manın idraki içindeyim. Mus- tafa Kemal'in her cümlesinde. her adım atışında kcndi \ üceli- ğınin. kendi ayncalığının bir te- zahürü. bir tecellisi vardı Ata- türk. fıkren kendını bir mesele- ye hazırladıktan sonra, mılletin gözünün ıçine bakar. yürekten gelen bır sesle konuşmaya baş- lardı Böyle durumlarda müs- vette kullanmazdı. Fakat şimdi Hitabet sanatının bütün inceliklerine sahip olması Atatürk'ün. başandaki en büyük silahlanndan biriydi. Siyasette. politikada, devlet adamlığında hitabet gücünüz varsa basamaklan tırmanmak daha kolaydır. yorlar. Nerede Hamdullah Sup- hi. nerede şaır Behçet Kemal Çağlar. Atatürk'ün hitabetı. sadece konuşmaktan ibaret değıldı. O yaptığını konuşur veya konuş- tuğunu muhakkak yapardı... Hasene Ilgaz anlatıyor Atatürk çok çttlış:rdı Mıllet- vekıllerinden. sanındakılerden çok çahşırdı. Bu nereden kay- naklanır. İnanmaktan. inançlı olmaktan. İşte. hitabet gücünü buradan alır Ben de o günler. bir kürsüden bir kürsüve koşu- \or. onun devnmlennı konuşu- yorum. Kimse yadırgamıvor. Ne koruma ne bir şey.. Herkes koşu>or. katılıyor. O da bizi ta- kıp eder ve her yerde destekler- di. Ben genç bir öğretmenim. Onun üstün konuşma kabıli- yetı bana örnek oluyor Hele o büvük eser. o büvuk Nutuk. Görüşme ve tartışmalar, Atatürk'ün sofrasından da eksik olmazdı. Bunlardan pek çoğuna. V unus Nadi (Ata'nın solunda) de katılırdı. Yemek, y alnızca araçtı bu sofralarda. lu, Hamdullah Suphi gibı güzıde hatıpler yeuşmıştir. Fakat Ata- türk çok başka ıdi. Çünku onda büyük bir hedef vardı. Hem as- ker hem sivıl ıradeyı dile getiri- yordu. Şımdı. siyaset alanında o çapta bır hatıp görülmüyor. Öylelerinı. hadıseler yaratır. Bende de biraz hatiplik varsa son nefesime kadar. onu anlat- maya çalışacağım. Teşekkür ederim... Hıfzı Oğuz Bekata anlatıyor Ben de sızin gibi Atatürk hayranıyım. Yaşım dolavısı ile çok küçük yaştan beri kendisını yakından tanınm... Atalürk'ün sesi çok gür değildı. Fakat ko- nuşmalannın ıçeriğı öylesıne gürdü ki o ses içerden taşıdığı alev dolavısı ile ınsan üzennde gür ve kalın bır sesin yapacağı tesirden çok daha fazlasını ya- pardı... Bugunku polıtikacıla- Atatürk. gereksiz kelimelerle boş laf eden bir lider değjldir. Onun. bir başka konuşma me- todu. Cumhuriyet bayramla- nnda kendinı gösterirdi. Bunla- nn her bın bir devrim niteliğin- de mesajlardı. Sesinde çınlayan bir kalp aüşı vardı. Unutabilir misınız bu cümleyi: "Ne Mutlu Türküm Diyene..." Bu eşsiz bir vecizedır. Bu milletin sözleşen bayrağıdır. ebediyen yaşaya- caktır. Onun her yıl Meclis'i açış konuşmalan bırer tanh dersidir. Anahtardır, reçetedir. Hele halkla bûtûnleşmelepi... - O. halktan bınvdi... Onlara içini dökerdı. İnkılapçıhk. re- formlar... Hepsi halkın önünde konuşulurdu. Bu memleketi si- yasi hızmetçilikten tam bir mil- îet haline getıren dertleşmelerdı bunlar. Dini siyasetten ayıran laıklik, harf devnmi mılletle el lebet. sonsuza kadar yaşaya- caktır... Hitabette kelıme seçi- mınin önemi büyüktür. Kelı- me. "yaşayacaktır" demek. ama "payidar" o cümleye apay- n bir elektnk gücü katmakta- dır. Üçüncüsü "Meclis nutukla- n..." İstıkamet veriliyor orada. Harici siyasette "Yurtta sulh ci- handa sulh" ımajının yerini hiç- bır şey tutamaz. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sö- zündeki güzelliğe bakın. Bunu kım değiştirebılir. "Beni gör- mek demek mutlaka vüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi anlıyorsanız. bu ye- ter" diyor. Anlamı çok büyükıür bu sö- zün. "Devlet birdir, kuvvet bir- dir ve o milletindir. Başkalanna ödünc verilemez. Kaynağı sensin bunu unutma" diyor millete. Bunu anlayamadıkça demok- rasi sıkıntıya düşüyor. Yıne onun sözlerivle. "İstiklal-i /• nlamı çok büyüktür bu sözün. "'Devlet birdir, A+ kuvvet birdir ve o milletindir. Başkalanna ödünç -^ A verilemez. Kaynağı sensin bunu unutma" diyor millete. Bunu anlayamadıkça demokrasi sıkıntıya düşüyor. nn 400 kelimelik. hatta daha da az bir varlık içinde konuştukla- nnı görüyoruz. Üstelik bırbin- nin kopyası... Atatürk hasreıı bu yüzden daha da artıyor. Bu konuyu ele aldığınız için sızı kutluyorum... Konuşmada ıçe- rik çok mühım. Atatürk konu- şurken karşısındakilenn gözle- rinin ıçıne bakardı Kelime alı- şverişı yenne. önce gözleriyle vaptığı tesırin alışvenşini içine sindırir. oradan kalbe gıden yo- lu bulur, anlattıklannın hiçbiri- sı kulaktan çıkmaz hale gelırdi. Ruhsal iletjşim... Nıhayet Atatürk aynı za- manda bır psikologtu.. Onun millete verdiğı mesajlan. hita- beı gücü ile birlikıc incelemek ve verine oturtmak lazımdır ele gerçekleştirildı. Tahrikçilere hiç tavız vermezdi. Hedef. ger- çek bır cumhuriyetçilikti: Türk milletinı muasır medeniyetler üstüne çıkarmak... Şimdi bun- lan söyledıkten sonra verdığim tasnifin son cümlelerinı de söy- lemek ıstiyorum. Bırincı konu. yani nutukla alakalı konunun sonunu bıhyorsunuz."Gaflet, dalalct (doğru yoldan sapma) hatta hıyanet içinde olunabilir... Ey Türk gençliği. birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuri- yetini, ilelebet. muhafaza ve mii- dafaa etmektir..." Şu cümle ku- ruluşunun güzelliğine bakın. En sonunda ne dıyor: "Muhtaç olduğun kudret, damarlanndaki asil kanda mevcuttur..." Bu ne güzel bıtınştır... İşte hitabetin büyüklüğü... Gelecek nesillere tam...' Tam özgurlük: "Bila- kaydüşart hâkimiye-i milliye..." Kayıtsız şartsız millet hakimı- yeti. İleriyi görmek. onun en büyük hasleti "Ordular ilk he- defini/ Akdeniz'dir ileri..." As- kere verilen hedef... Türk mille- tının hedeflen de her sözünde bellıdir. Onu anladıkça hedefi- miz bellidir. İzinde olmak ve cumhuriyet düşmanlannı da devrimlerine dört elle sanlarak hüsrana uğratmaktır... Cemal Kutay anlatıyer Ben Atatürk devrinin vedev- rimlerinin görgü şahidiyım. Bu- gün şu 1993scnesinde. ben Ata- türk'ün hakimiyet-i millivesin- den hayatta kalabilmış son in- sanım. Çocukluk diyebıleceğim o ergenlik yaşımda Atatürk'ü yukanda göreceksıniz. Nutuk için nasıl hazırlandığını belirten el yazılan vardır. Buyrun çıkaîım. Meclis'i açış nutukian- na da iyi hazırlanırdı. Ama za- man zaman metin dışına çı- kmakta hıçbir zorluk çekmez- dı. Gayet rahat konuşurdu. Muhteşcm bir fonetiği vardı. Osmanlıcası çok kuv\etliydi. Size bir misal vereyim. Büyük Nutku'nda. Sakarya'yı anlatır- ken bır tabir kullanıvermışti: "melhame-i kübra..." Allah Al- lah... Devrindılcileri. büvük ta- rihçileri Şemsettin Günaltay'- dan Fuat Köprülü ye. dıldlikte Naim Nazm Onat'tan Ali Saim Emre'ye. İbrahim Necmi Dil- men'e. Yusuf Akçura'ya kadar hiçbın bunu kabullenemedi. Kelime olarak ayn ayn elbette mana var. "Melhame" kanlı sa- vaş demek... "Kübra" da bü- yük... Fakat böyle bir tabir. on- lara uyumlu gelmıyor. İşte hita- bet sanatı. Mustafa Kemal. böyle bir deyimle dikkatleri kanlı bıten Sakarya Savaşı'nın üzerine çekmesinı bıliyor. Dil bilgisının dışında inanılmaz bır tarih bılgısi vardı. Herkesi hay- retlere düşürürdü. Hitabet sağ- lam bilgi ister. Y'a coğrafya bil- gisı.. Unlü tarihçi Türkiye'vi dolaşıp gelmiş. Mustafa Ke- mal'e memleketi övüyor: "Paşam dört mevsimi bir ara- da gördüm..." Paşa gülüvor ve "Hayır dört değil. beş mevsim, bazı yerde sekiz mevsim bile var- dır. İç içe yaşanu- mevsimler" di- vor. Hergo dıyor kı: "Siz bir coğrafya bilginisiniz.". "Hayır" dıyor Paşa vc ekliyor: "Sadeee memleketini seven bir Türk..." İşte bir hitabet örneğı. lafı ycrlı yerine koymak. Fakat bir de ya Atatürk olmasaydı.. İşte be- nim bugünlerde çıkacak olan son kitabımın da adı bu. Bugün Kuran kursu öğrencılenne bır yemin ettinyorlar: "Kafir Mus- tafa Kemal'in nizamını yıkaca- ğım, şeriat getireceğim" diye. Yapamayacaklar. Bugün iyi hatip var mı? - Türkçe bilen yok kı iyi hatıp olsun. Sadece avaz avaz bağın- Hiç yorulmadan. hiç durma- dan 36 saat. ıki gün. üç gün geze geze okudu Ahahye her şeyı açık açık anlattı. 506 sayfa. kendi yazısı ile... Nutuk bır şa- heserdir. Milleti millet vapma- nın azmidir, imanıdır. Şiirdjr. destandır. İddianamedir.. İs- tiklal Savaşı'nı. zaferleri konu- şuyor. Yolsuzluklan. ihanetleri konuşuvor. Başanlan konuşu- yor. Her şeyi koyuyor ortaya. Her yerde konuşuvor... Balıke- sir'e gıdıyor. Bugün pek az kişi bıbyor. Balıkesır'de hutbe oku- yor camıde... Hocalann ağzı açık... Hayranlıkla dınliyorlar onu... O savaşta sıperlere bile guzel konuşanlan seçer gönde- rirdı. Hitabetin önemini ondan iyi kim bilebilirdi? Sadece güzel konuşmak yeter mı... Her za- man söylediğim gibi. yaptığın ışe tam manası ile ınanacaksın. ıman edeceksin. Taklitçi olma- yacaksın. Atatürk. hep kendine Ppof.BiiHMEnN: Nutuk, Türk edebiyatında bir hitabet şaheseridir. Bu sebepsiz değildir. Atatatürk'ün nutuklançeşitli açılardan ıncelenebilir. ait olan fıkirlerle yola çıkardı. Onun hiçbir işinde gerçeğe ay- kınlık. hile yoktur. Hitabet sa- natının temelinde bunlar var- dır. Aynca ses tonu çok mü- himdir. Onunkı pınl pınldı. İnandıncı. coştunıcu idi... O coşku. bızım bütün Atatürkçü- lenn içinde yaşıyor. O bir ateş- tir. Söndürmek ısteyeni yaka- caktır... O. düşman kuvvetleri ıçın geldiklen gibi giderler de- mışti. Bu üç kelime de bır Nu- tuk'tur... Şimdikiler için de öyle... Döktüklen kanda boğu- lacaklar. göndenldikleri yere kaçacaklardır... Prof. Nrel Emil anlatıyor Nutuk, Türk edebiyatında bir hitabet şaheseridir. Bu se- bepsiz değildir. Atatatürk'ün sözlü ve yazıh nutuklan, dil, üs- lup. mana ve muhteva olarak incelendıği ve "srylistia.ııe*' de- nilen üslup ilmıne göre tahlil edildiği zaman şu noktalar tes- pıt edîlebilır' 1. Atatürk okuyan, çok okuyan ve Namık Kemal'den kendi devnne kadar Türk ede- bıyatımn mühim eserlerinı tam bır "nüfuz-ı nazar"la kavramış olan bir aydındır. 2. Atatürk. "Türk kültür di- lini" çok iyi biliyordu Kelime ve dil hazinesınin zengın olma- sının sebebi budur. 3 - Diü sözlükuki manalan kadar nüanslanyla bütün haki- ki ve mecazi manalanyla kulla- nıyordu. 4-Şahsivetinden. askerlik bil- gjsinden, kariyennden ve otori- tesinden gelen bir vuzuh ve ka- tiyetle konuşma ve yazı üslubu- na keskinlik ve açıklık kazandı- rmasını biliyordu. 5-Kıtle psikolojısini iyi ta- nıyordu. İçinde bulunduğu "an" ve "durum" ona en uygun kelimeleri. en çarpıcı şe'kılde söylemesi hususunda yeterli ve gerekli ılhamı veriyordu. 6-Atatürk. nesirden ziyade şur dilinin bir özelliği olan şu prensibı nutuklannın adeta te- meli yapmıstı: Dilde söz (keli- me. cümle, hatta hece ve sadalı sadasız harflar) ile mana birbi- rinden ayn değildir. O halde, manayı ona en uygun kelime- lerle ve kelimeleri manaya en uygun değişik şekilleriyle kul- lanmak lazımdır. Bunun için kelimelerin müteradif (yaalışı ayn. manası bir) şekillenni seç- niek. yeri gelince teşbih. ıstıare, ımaj ve sembolleri yerli y erinde, maksada en uygun biçimde ko- nuşmav a serpıştirmek gerekır. 7. Atatürk. fızıki yapısının çarpıcı hususiyetlerinin yanın- da sözlü nutuklanna jest ve mi- mikleri de ilave ettıği için büyük kitleleri ve muhataplannı etki- lemek gücüne sahipti. (Hitabe- tin ve hatipin başlıca vasfı bu- dur). 8.Atatürk, daha askeri rüş- tiyeden itibaren devrin eğitim programlannda yeri olan "Be- lagat-i Osmaniye", Osmanb Türkçesı'ni güzel yazmak ve g^zel konuşmak derslerinden ve Osmanlı Türkçesi'nın seçkin eserlerinden adamakıllı yarar- lanmıştır. 9. Atatürk. bütün büyük li- derler ve hatipler gibi pob'tika- da, hatta yeni bir devletin kunı- luşunda. milletlerin yazıh bela- gat demek olan "kitabet" ile de- ğil, sözlü belagat demek olan îutabet ile ikna edildığjni çok iyi biliyordu. 10-Özetle Atatürk, Türkçe kültür dilini bir hitabet sanatı ve hitabeti bir dil sanatı haline getırmiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear