22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4EKİM1993PAZARTESİ CUMHURİYET SAVFA DUNYADAN RusyaYahudileriiçjnyenibiryaşam I ly» Dnıtz, Yahudi bir ailenin 12 yaşmdaki, çelimsiz bir oğlu. Ilya sünnet obnaya nasıl karar verdiğini şöyle anlaüyor: "Geçen yaz Moskova'da bir Yahudi gençlik kampına katddım. Kampa gitmeden önce dinimiz hakkmda hiçbir şey bil- miyordum; diğer çocuklann arasında ilk başlarda yabancdık çektim. Ya- zar olan babamla, kütüphaned olan annero evde din Ue ilgili hiç koouş- mazlar. Kampta sünnetli Yahudi ço- cuklanyla tamşınca kim olduğumu, nereye ait olduğumu sorgulamaya başiadım. Ben de Musevi olduğum icin sünnet obnam gerektiğini düşün- dûm. Kampa gelen sünnetçkfen beni sünnet etmestni istedim." Ilya Drutz, aıtık Moskova'da açı- lan Yahudi Koleji'nde okuyor. Okul kısa süre önce bir sinegogun bahçesinde açıldı. 200 öğrencisinin yansı kız. Okul müdürii Zev Ku- ravski Yahudi olduğu için süreklı alaylara hedef olan iki oğlunu, okul açılmadan önce kendi evinde eğıtti- ğini belirtiyor. IRusya'da ibadet arüközgûr Bu okulun açüması, demokraük- leşme sürecindeki Rusya'da dinlerin özgür bırakılmasının bir göstergesi. , Eski Sovyetler'de gecerli olan tann- tanımazlık ve Yahudi karşıtı görüş- ; lere artık geride kaldı. Yahudi toplumu, Rus tarihinin her döneminde horlanrruş ve aşağı- lanmış. Çarhk döneminde büyük bir Yahudi kıyımı yaşanmış. Sov- yeüer zamanmda Yahudilere karşı girişilen insanlık dışı şiddet olaylan, insan haklan örgütlerini harekete geçirmiş; Yahudilerin yabancı ülke- lere göç etmesine yol açmış. Bugûn Yahudi karşıtı görüşler Rusya'da hâlâgündemde. Aşın ırkçı akımlar tarafmdan kışkırtılan Ya- hudi düşmanlan, basırun daha öz- gür olmasından yararlanarak, yazdıklan yaalarla yandaş topla- maya çalışıyor. Neyse ki Yahudi karşıtı düşünceler henüz eyleme dö- nüşmedi. öyle ki Baü'nın Rusya'- daki Yahudilerin dunımunu abartı- ğı bile ileri sürûlüyor. I Her ay 5000 I Yahudi göçediyor Rusya'daki fsrail Büyükelçiliği Göçmen Bürosu yetkililerinden Akksandr LJbin geçen temmuz ayı- ndan bu yana 38 bin Yahudinin Rusya'dan lsraiFe göç etüğini belir- tiyor. Halen ayda ortalama 5 bin göçmen İsrail'e gidiyor. Yahudiler genellikle Orta Asya'dan veya savaş karmaşası içindekı Tacikistan, öz- bekistan ve Gürcistan'dan göç edi- yor. Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1989'da 13 bin olan göçmen sayısı 1990'da 185 bine, 1991'de 170 bine çıkü. Çoğunluk İsrail'e gitti. 1992'- de sayı giderek azalarak 64 bine düş- tü. Israil'de yaşam koşullannın um- duklan gibi çıkmaması karşısında bir kısım göçmen Rusya'ya geri döndü. Moskova'da çıkanlan tirajı 42 binleri bulan Yahudi Gazetesi'- nin Yazıişleri Müdürü Tankred G. Golanpolski eski Sovyetler Birliği'- nde 2 milyon ile 2.5 milyon arasında Yahudinin yaşadığını ileri sürûyor. Resmi kaynaklara göre bu sayı 1.8 milyon. Birçok Yahudinin kimliğini gizleme gereği duyduğunu belirten Golanpolski, 600 bin Yahudinin 1980'lerde Sovvyetler'den kaçüğına dikkat çekiyor. Golanpolski bugün Rusya'da 1.7 milyon Yahudi oldu- ğunu, bunun 180bminin Moskova'- da yaşadığını belirtiyor. Rusya'daki Yahudilerin ıçınde bulunduğu du- rumu Golanpolski şöyle özeüiyor: "Yahodiler büyük olasılıkla Rusya'yı terk etmeyecek. Burada kendilerine uygun bir ortam bulduiar. Kimlikleri- rü gjztemeden, Yahudi olduklannı açıkca söyleyebilecekJeri bir ortam istiyorlardı. fş çevrelerinde benim- senmek isriyorlardı. Şimdi onları her- kes olduğu gibi kabul edivor. Para kazanmak istijor ve hırsızlıkla suç- lanmak istemiyorlardı. Artık istedik- leri yerde korkusuzca çauşabiliyor- lar. Seyahate çıkmak istiyorlardı. Şimdi önlerinde hiçbir engel yok. Şu anda evlerinin pek konforlu olduğu sovlenemez, ancak İsrail'de kendile- rine verilen evlerden daha iyi olduğu bir gerçek. Arabalan kınk dökük, ama kendi maUarı." Golanpolski, Yahudilerin eskısi- ne oranla çok değiştiğıni ifade edi- yor. Moskova'da bulunan üç sino- gogun cuma günleri yalruzca 20 Ya- hudiye hızmet verdiğini belirtiyor. Bir kısım Yahudinin evlerinde ıba- det ettiğini açıklayan Golanpolski, Rus Yahudilerinin büyük kısmırun dindar olmadığını öne sürüyor. 70 yıllık sosyalizmın ızlerinin 3 yılda si- linemeyeceğıni de sözlerine ekliyor. Bugün en önemli görevlerinin Rus- ya'da Yahudiliğin yeniden can- landınlması ve özellikle gençliğin bu yönde eğitilmesi olduğunu kaydedı- yor Sağlam temellere oturtulmuş bir Yahudi toplumunun İsrail'e göç etmekten vazgeçeceğine inanıyor. Moskova'da bir Yahudi Okulu acmak için çahşmalarda bulunan Haham Berel Lazar Rusya'da ya- şayan Yahudilerin burada mutlu olduklannı. tehdit altında olsalar bi- le İsrail'e göç etmeye istekli olma- dıklannı ileri sürüyor. Yurtdışındanyardımla açılan okullar Lazar'ın kurduğu Yahudi okulu- nun adı Aşey Tmimim. Öğrencıler, normal eğıtimın dışında İbranice ve Musevi dını üzerine ders görüyor. Simgesel bir para karşılığında eğı- tim veren okulda öğretmenler de çok düşük ücretle calışıyor. İbranı- ceyi iyi bılenlerin bırçoğu İsrail'e göç ettiğınden, İbranice öğretecek birini bulmakta zorluk çekiuyor. Komünizmin çöküşünden sonra yurtdışındakı Yahudilerin yardım- lanyla bir Yahudi Okulu ağı kurul- du. Aynca kültür demekleri, lokan- talaraçıldı. Yahudiler basın yoluyla da seslerini duyuruyor. Aynca, yaz kamplannda çocuklara Yahudi tö- releri öğreüu'yor; sünnet törenleri yapıhyor. Moskova'nın dışında da Yahudiler etkınliklerini sürdürü- yor. Amerika'dan gelen iki Yahudi kadın, Svedana A. Yakimenko ve Sallie E. Gratch Rusya'daki tüm Yahudilerin birbirleriyle ilişki kur- malannı sağlarken, Yahudi kadm- lara da sorunlannda destek vermeye uğraşıyor. IÜç ana eğUim gözleniyor Bugüne dek Yahudi toplumunun geçmişinin inkar edildiğinı ileri sü- ren Yakimenko, Yahudilere tarihle- rini. töreleriru ve adetlerini öğreti- yor. Göçün hâlâ Yahudılenn günde- minde olduğunu belırterek, Rusya'- da kalmak isteyenlere her türlü yardımı yapmaya hazır olduklanru ifade ediyor. Yakimenko, Yahudi olmayan bir Ukraynalı ile evli. Ne var ki iki tazını Yahudi gibi yetiştir- miş. Moskova'da sanat çevrelerinin renkli kışilerinden 69 yaşındaki Ve- ra A. Dreznina. Rusya'da doğup bü- yüdüğünden topluma büyük çapta uyum sağlamış. Yahudilerin kimlik- lerine yeniden sahip çıkma çabalan karşısında, ülkede yaşayan Yahudi- lerin üç ana gruba bolündüğünü be- lirterek şöyle konuşuyor: "Birinci gnıp İsrail'e göcmeye karar verenler- den oluşuyor. Göç konusunda ka- rarsız olanlar ikinci grubu oluştunı- yor. üçüncü gnıp ise kesinlikle Rus- ya'da kalmaya kararlı olanlan kapsıyor. Ancak bu sonuncu gnıp ol- dukça kûcük. Korkanm. çoğunluk benim gibi düşünüyor. Hiçbir zaman buradan gitmeyeceğun diyemiyo- rum; ancak kalmak için sürekli ge- rekçeler bulmaya çalışıyorum." Steven Erlanger ABD Sigara içenlerin havayolu H aber Merkezi -ABD'nin California eyalaündeki emekli bir hava pilotu, Amerika'nın, yalnızca sigara içenlere mahsus ilk uçuş hizmetini veriyor. ABD yasalanna göre, iç hatlarda sigara içilmesi yasak. 46 yıldır sigara içen Ted Hall da, bu karara karşı bir şeyler yapabılmek için kendı havayollannı kurdu. Ozgürlük Havayollan ısimli şirket. salı günü 50 kişilik yolcusuyla Chicago - Los Angeles arasında ilk deneme seferini yaptı. Hall, bütün uyanlara rağmen nüfusun dörtte birinin sigara içmeye devam ettiği bu ülkede, kendi havayollannı tercih edecek yolcu bulmakta güçlük çekmeyeceğini düşündüğünü söylüyor. Fiyat açısından diğer havayollanyla rekabet edebilen fırmanın uçaklannda sigara içmek zorunlu değil. Ancak, bu havayollannı seçen yolcular, pasif içicilik suçlamalanyla dava •açmayacaklannı belirten birkağıt imzalamak zorunda. Kenya Somalili kadınlara tecavüz N EWYORK(AA)- Kenya'nın Somali ile sınır bölgesinde Somali'deki savaştan kacan mültealerin banndığı kamplarda, yüzlerce kadının tecüvüze uğradığı bıkürikü. İnsan haklan örgütü, Human Rights Watch'un konu ile ilgüi raporunda, Kenya hükümeti, bu tecavüz oiaylanna kayıtszkalmakla suçlandı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), bu yılın şubat-temmuz aylan arasında Somalilerin kampında 192 tecavüz olayınısaptadı. Yaşlan dört ile 50 arasında değişen kurbanlararasnda, dörtçocuk ve birerkek de bulunuyor. Sadece ağustos ayında42 tevavüz vakaa yaşandı. Ancak UNHCR, çok sayıda kurbarun susmayı yeğlediğini gerekçe göstererek, gerçek tecavüz sayısının bunun en azon kau okiuğunudüşünüyor. Merkezi Londra'da bulunan African Rights adlı insan haklan örgütü de, Kenya'daki binlerce Somalili sğmmaanın tecavüze uğradığmı bildirmişti. Human Rights Watch'a bağlı Afrika Watch ve Women's Rights Waıch'un, Kenya'da geçen temmuz ayında yaptıklan incelerneler sonucunda hazırlanan raporda, tecavüzolaylanrunçoğunun sılah ya 3a kesici alet taşıvan çeteler tarafindan işlendiği behrtildi. Tibefin binlerce yıllıkkısaboylu aüan T ibet'in 5 bin metre yüksekliğindekı platolannda bugüne kadar yalnızca yazı- tlarda varhğından söz edilen yeni bir at soyu bulundu. Uzmanlara göre bu atlar en azından 13 yüzyıldır bu- rada yaşıyor. Tibetlilere göreyse binlerce yıldır buradalar. 1 metre 30 santime yaklaşan küçük boylanyla, 5 bin metrede, hiçbir at türünün ya- şayamayacağı bir atmosferde, yüz- yıllardır hiçbir değişikliğe uğrama- dan yaşamlannı sürdürüyorlar. Loel Guinness Vakfı dünyada en çok basılan Guiness Rekorlar Ki- tabı'na bir madde daha eklemek amaayla araştırmaalann eski yazıt- lara ve söylentilere dayanarak Ti- bet'in safkan atlannı bulmak için yapacaklan bu pahalı gezınin mas- raflannı karşılamayı kabul ediyor. Tibet yaylalanndakı bu uzun ve teh- likeli geziye başlamadan önce araş- ürmaalar bu atlann yerini bebrle- mek için ön araştırma yapmaya ka- rar veriyor ve göçebelerle konuşulu- yor. Göçebeler bu muhteşem atlann Yuşu bölgesinde yaşadıklannı beli- rtiyor. Binlerce yıldır Tibet'te yaşayan 1 metre 30 santim boyundaki atlar çok güçlü bir yapıya sahip. Oteki atlardan farklı özellikleri var. Öraeğin yürürken önce sağ ön ve arka ayaklannı, sonra sol ön ve arka ayaklannı ileri atıyorlar. Tibet özerk Bölgesi'nde bulunan Yuşu yasak bölgeye çok yakın. Bu yüzden buraya yapılacak her türlü gezi ve ziyaret izne bağL. Tibetli yet- kililer Yuşu'ya yapılacak gezinin amacmı öğrendiklerinde bunu an- lamsız buluyor. Çünkü bu bolgede onlara göre bu atlar yok ve araştır- macılar bunlan dağlarda büyük sü- rüler halinde dolaşan yabani eşek- lerle kanştınyor. Ama sonuçta izin ahnıyor. Yolculuğu başlayan ekip dağlara urmandıkça, yükseklik arttıkça da- ha çabuk yorulmaya başlıyor. Ha- vadaki oksijen seviyesi gittikçe dü- şüyor. Yürümek bile büyük bir so- run haline geliyor. Araştırmaalar günler geçtikçe safkan atîan bulma ümidini yitinyor. Insanın bile zor yaşayabildiği 5 bin metre yükseklik- te bir atın yaşaması neredeyse ola- naksız görünüyor. Ama araştırma gezisinin 22. gününde tarih kitapla- nndaki efsanevi at. Nangşen'de or- taya çıkıyor. Kısa boyu, güçlü kas- lanyla ayru anlaüldığı gibi. Bilinen hiçbir at türüne benzeme- yen yapısı ve özellikleriyle araştır- macılan büyülüyor. Binlerce yıldır ilk kez bir yabancının geldiği bu böl- gede, yüzyıllardır soyu bozulmayan bu at türü üzerinde bir hafta boyun- ca yapılan gözlemler oldukça şaşır- ücı sonuçlar veriyor. öraeğin bu atlar diğerlen gibi yürümüyor. în- san gibi ilk önce sağ ön ve arka aya- klannı ileriye atıyor, sonra da sol ön ve arka ayaklannı. Çok gelişmış bir akciğer ve kalp yapısına sahıpler. Havadaki az mik- tardaki oksijenden olabildiğince ya- rarlanıyor, bir günde 70 kilometre yol yapabiliyorlar. Bölgedekı iklıme Nangşen'de bir keşiş 1 metre 30 santim boyundaki atla görölüyor. Bölgede yaşayanlar, buraya hiçbir yabancının getmediğjni söylüyor. inanılmaz bir u>ıım sağlamış olan bu atlann sayısının yaklaşık olarak 80 bin olduğu tahmin ediliyor. Köy- lüler ve göçebeler tarafmdan yetişti- riliyor ve besleniyorlar. Bölgede bu atlann konınmasına ve soylannın saf kalmasına çok önem veriliyor. Çiftleşecek aygırlar ve kısraklar öze- nle seçiliyor. Tarihçıler bu at soyuy- la ilgili en eski bilginin M.S. 618-907 yıllannda Çin'e hükmeden Tang Hanedanlığı ^'.»anma ait olduğunu belirtiyor. Daha önceki tarihlerde, bu atlarla ilgi bir kayıt bulunmamasına karşın, göçebeler onlann kendileriyle birlikle binlerce yıl önce buraya geldiklenni belirtiyor. Ama göçebelerinde buraya nereden ve ne zaman geldiği hakkmda kesin bir bilgi yok. Çünkü göçebelerin yazılı bir tarihi yok. Uzmanlar, bu atlann Türk-İran kültüründen gelme olasılığının yük- sek olduğunu belırıirken. dığer o!a- sılıklan da göz ardı etmiyor. Soylan Türkmenistan ya da 7. yüzyılda bu- ralan işgal etmiş olan Iranlüar'a kadar uzanıyor olabilir. Araştırma ekibmde yer alan Michel Peissel "Bu safkan atlann ne Arap atlany- la. ne de Vlogol atlanyla bağı >ar. Bu tamamen Tibet'te bulunan özel bir soy ve göçebeler burada 8 bin yıldan beri yaşıyor" dıyor. Bütün bu olasılıklann kanıtlan- ması ıçın kan tcstlcrinin yapılıp di- ğer at soylanyla karşılaştınlması gerekiyor. Araştırmacılar 1994 yı- lında buraya tckrar gelip kan testi yapmayı planlıyordu. Ama Çinli yetkililerin, Çin'de hayvanlar üze- rinde kan testi yapılmasının yasak olduğunu belirtmesi, bu ikinci araş- tırma gezisinin yapılmasını engelle- di. Bu at soyunun nereden geldiği- nin anlaşılabilmesi ve gizemin çözü- lebilmesi için bir süre daha bekle- mek gerekecek. Pakistan Uyuşturucu babalan son kozlannı oynuyor £t Mtnfo G ecici hükümetin başbakanı Moeen Kureşi uyuşturucu mafyasına karşı savaşına karaıiılıkla devam ediyor. Temmuz aymdan bugüne kadar 12 uyuşturucu mayfası babası yakalandı. 27eylülde cumhurbaşkanı tarafmdan ahnan karara göre uyuşturucu imal edenlere ve taşıyanlara ölüm cezası yerilecek. Kureşi, 2000 yılına kadar ülkenin en güçlü lobilennden olan eroin ve afyon kaçakcıhğı lobisini çökertmeyi amaçlıyor. Bu oldukça zorlu bir savaş olacak. Çünkü uyuşturucu ticareünden elde edilen para Pakistan'ın yasal gelınnın bir buçuk kaüna yakın. Uyuşturucuya karşı savaşan polisin kaçaİcçılarla yakın ilişki içinde olduğu düşünüldüğünden, hükümet bu savaşı General Sdahaddin Tirmizi emrine verilen 200 askerle başarmaya çalışıyor. Uzmanlar bu timin başanlı olacağını. çünkü seçilen askerlerin hepsınin temiz olduğunu belirtiyor. I Kaçakçdar arasında | panik bavası lslamabad ve Peşaver basıru Afganistan sınınna yakın bölgelerde yapılan uyuşturucu operasyonlannı yakından takip ediyor ve yayımlıyor. Hükümet kuvvetlerinin tam anlamıyla saldınya gecmemesine karşın, hükümetin kararbiıği kaçakçılar arasında panik havası yaratmış durumda. Btrçoğu Afganistan'a kactı. Kalanlann ne olacağı ve ne kadardayanacağıysa merak konusu. özellikle kuzeybaü sırunnı kontrol eden büyük uyuşturucu kaçakçısı Hacı Eyfip Afridlnin durumu merak ediliyor. Çünkü ünlü Hayber Geçidi'nin yakınlanndaki on mılyonlarca dolar değerindeki arazısinde oturan Afridi eski bir parlamento üyesi ve güçlü bir aşiret reisı. Eski başbakanlardan lzak Han'ın çekınmeden ağırlayabildiği bu mafya babasının çok güçlü politik ilişkileri var. PNCB (Pakistan Narkotik Kontol Bürosu) Peşaver'da yaptığı baskınlar sonucunda 4 önemli kişiyi tutukladı. Bunlann arasında eski bir milletvekili ve 6ekimde yapılacak genel secimlere katılacak milletvekili adaylanndan biri de var. Pencab'ın başkenti Lahor'da da uyuşturucu mafyası babalanndan Halit Hasan tutuklandı ve bölgenin iki eskı milletvekili bu uyuşturucu ağına katıldıklan şüphesiyle aranıyor. ABD Dışışlen Bakanbğı. Afgan ve Pakistanlı uyuşturucu kaçakçılannın 1992'de 1025 ton afyon ürettiklerini, buna karşılık Birmanya. Tayland ve Laos sınırlannda 2532 ton afyon üretildiğinı belirtiyor. Birleşmiş Milletler uzmanlanna göreyse Pakistanlılar ve Afganistanlılar iki bin ton afyon ürettı. IAfganistan önemli afyon üreticilerinden biri • Eroin üretimi Afganistan - Pakistan sınınndaki aşiretler bölgesinde gerçekleşiyor. Pakistan ajanlan. bu kaçakçılığa uzun süre, özellikle de Afganistan-Sovyetler Birhği Savaşı sırasında (1979-1989) göz yumdu. Mücahitler. bu ücaretten silahlanmak için yararlandı. Ama Kızıl Ordu'nun çekilrnesi uyuşturucu ücaretini etkilemedi. Dünyanın en fakir ülkelerinden olan Afganistan bugün dünyanın en önemli afyon üreticilerinden biri oldu. Pakistan 1992 yılında 175 ton afyondan 17.5 ton eroin üretti. Bunun yüzde 25*i Avrupa'ya veABD'ye gönderildi. Bu ihracata Afganistan'ınkilerde eklenince Batı'ya giden eroin 50 tona yaklaşıyor. Arna tüketimin büyük bir bölümü ülke içinde yapıhyor. Uzmanlara göre bir milyon Pakistanlı eroin bağımlısı. Pakistan ordusu eğer saldınya geçerse Afganistan sınınnda büyük birçatışma başlayabilir. Çünkü bu bölgede yaşayan aşiretlerin sının gecme haklan ve büyük bir özerkhkleri var. Bu yüzden Pakistan kuwetleri bugüne kadar bu bölgedeender olarak operasyon düzenledi. Uyuşturucuya karşı savaşın bir başka yönü de yaklaşan secımler. Kaçakçılar büyük bir olasılıkla bu seçimlerde güçlerini ve paralannı kullanarak geleceklerini garanti altınaalmakisteyecek. Kendi taraflannda olan adaylan destekleyecekler. Ama önlerinde bir engel var. O da geçici hükümetin uyuşturucu şebekeleriyle ilişkisı olanlann secimlere girmesini engelleyecek olması. B r w 0 p^p
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear