25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3EKİM1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oktay Ekşi'nin açıklaması Haber Merkezi -Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Hürriyet gazetesi ile InterStar'ın karşıhklı yayınlan arasında EP dergisindeki çahşanlann işlerine son verilmesiyle ilgili açıkJama yaptı. Ekşi, Basın Konseyi Başkanı oîarak herhangi bir konuda önceden oy açıklamasının, birilerini kınamasının, konsey adına vaatte bulıınmasının mümkûn olmadığını beiirtti ve "Çünkü konseyin kimüği, ilkeleri, işlevi, buna izin vennez. Kaldı ki yüksek kurulun kararlan gjzli oyla alınır. Konsey 'kulis'siz çaüşır" dedi. Oktay Ekşi yapüğı yazılı açıklamada, EP'den aynlan gazetecilerin geçen mart ayından önce bir tarihte kendisine gelerek işlerine son verilmesiyle ilgili olayı anlattıklannı bildirdı. Ekşi, şöyle devam etti: "Benden, konuyu konseyin ele almasını istediler. Kendilerine tarihini de bildirerek 'Yakında, konseyin temsilciler kıırulu toplanacak' dedim. Konsey Başkanı sıfatıyla, konuyu benim genel kurula getiremeyecegimi, ama isterlerse temsilciler kurulu üyelerinin bunu gündeme aldırabileceklerini söyledim. Ama o gûn, toplantıya ne kendileri geldi ne de herhangi bir üye, konunun görüşülmesini talep etti." Aradan bir süre geçtikten sonra Hakan Guldağ'ın Basın Konseyi'ne başvurarak Aydın Doğan'ın basın meslek ilkelerini ıhlal ettiğini öne sürdüğünü ve konseyin karar almasını istediğini belirten Ekşi, ilkeleri gereğince taraflar arasında 'uzlaşma' zemini aradıklanru söyledi. Uzlaşma zemini gerçekleşmeyince Aydın Doğan'dan iddia hakkındaki yanıtmı istediklerini kaydeden Oktay Ekşi, "Aydın Doğan'ın verdiği yanıt, yüksek kurul tarafından değerlendirildi ve Güldağ'ın başvurusunun yersiz olduğuna karar verildi" dedi. 7kasnndasokak yasak• ANKARA (UBA)- Seçmen kütüklennin yenilenmesi nedeniyle, 7 kasım günü sokağa çıkılmayacak. Bu ncdenle Maliye Bakanlığı Yüksek Seçim Kurulu"na 485 milyar lira ödenek ayırdı. Her bölgeden yazım memurlannın katılacağı ve 3 gûn sürecek çalışmaya katılanlara günlüğü 400 bin liradan toplam l milyon 200 bin lira verilecek. Her ilçenin kendi seçim kurullan bünyesinde yapılacak ve her seçim bürosunun kendi teşkilatını oluşturacağı yenileme ışlemine, sıyasal parti yöneticilerinden de bir kişinin kaulacağı bildirildi. Sabah 07.00'den akşam 19.00'a kadar sürecek seçmen sayımı çalışmalannın sonuçlandınlması ışlemleri mart ayına kadar devam edecek. Karayalçın'a • ANKARA(UBA)- Başbakan Tansu Çiller, yann akşam Bakanlar Kurulu üyelerine bir akşam yemeği vereoek. Başbakan Çıller'in Başbakanlık Konutu'nda vereceği akşam yemeğinin özelliği. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın, SHP Genel Başkanı seçilip kabinede görev almasından sonra Çüler'in verdiği ilk yemek olmasından kavnakJanıyor. Çiller. SHP kurultayından sonra genel başkanlık ile devlet bakanlığı ve başbakan yardımcılığı görevini Karayalçın'a devreden İnönü için de bir veda yemeği vermişti. DYP'dekomisyon adayı bolkığu •ANKARA (UBA)- DYFde TBMM'ninçeşiıli komisyonlanna üyeük için adeta aday enflasyonu' yaşanıyor. Komisyonlar arasında en çok başvuru Plan ve Bütçe Komisyonu için yapıldı DYPU65 mületvekili bu komisyonda üye olmak için başvurdu. KtT Komisyonu'na üye olmak için başvuran milietvekıllerin sayısı ise 6O'ı geçti. D YP grup yönetimi önümüzdeki pazartesi günü toplanarak komisyon üyelikleri için başvurulan ele alacak. Gürkan karşı çıkarken, SHP yönetimi DSP'yi de içeren bir birliktenyana SoldabirleşmedeDSP kriziANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Partı Meclisi (PM), solda birlik konusunu tartışmak ve bu konuda karar almak üzere bugün toplanıyor. PM üyelerinin çoğunluğu, solda birlik temaslannın genel başkan düzeyinde değü, bir komisyon araalığıyla yürütülmesinden yana olduklannı açıklıyorlar. SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, görüşmelerde DSP'nin gündeme getirilmemesi gerektiğjni savunurken SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu. bu partiyi de içerecek bir bütünleşmeyi hedeflediklerini vurguluyor. SHP PM, bugün Genel Başkan Murat Karayalçının başkanlığında toplanarak solda birlik konusunda neler yapılabileceğini taruşacak. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu, amacm temel ilkelerde birlik olduğunu dile getirerek şunlan söyledi: "İlkeleri koyanz, isteyen uyar istemeyen uymaz. Biz solda büyük parti olarak üzerimize düşen uyanyı > apmak zorundayız. Insanlar hata yapabiHrkr, o hatalannı gönnüşolabilirler, ha talannı telafi imkanı yaratmak lazım. Birleşmeye ön koşulla v aklaşılması durumunda sonuç almak mümkün değildir. SHP, sonuç almak için bu toplantıyı yapıyor. Dayatmacaylaön koşulla geİenleri de çok ciddiye almıyoruz. Yanlız CHP ile değü, DSP'yi de icine alacak bir solda bütünleşme düşünüyoruz." CHP'liİerin çok değişik sinyaller verdiklerini kaydeden Çulhaoğlu, şu göriişleri dile getirdi: "CHP Genel Başkanı, Hemen yetki verilsin, genel başkanla görüşelim bu işi bitırelim" diyor. Bakıyorsunuz, Ertuğrul Günay başka. Ali Topuz başka bir şey söylüyor. Bizün de en büyük sıkıntmız bu. Yani SHP'de çok ses \ ardır, ama çokbaşlılık yoktur. Ama CHP'de yine bu çokbaşlılık rar. Kimi muhatap alacağız, bümiyoruz. Biz, kuruUarunız aracüığıyla karar alıyonız." SHP'nın geçmişte hizıp olaylan nedeniyle güç kaybettiğini anımsatan Çulhaoğlu. "O sıkıntı da gözardı edilmeyecek bir sıkıntı. Buna rağroen, biz sosyal demokratların daha güçlfi olabUmeleri için birtakım şeyleri zorlama içûıdeyiz" diye konuştu. NöTLAR MUSTAFA BALBAY S HP ve CHP için kritik bir süreç başlıyor. Bu- gün SHP Parti Meclisi tek gündem maddesiyle toplanacak: Birleşme... Konu kaç yüzüncü kez gün- deme geldi bilinmez, ama bu kez durum ciddi. Ortanın solundaki üç parti yerel seçimlere ayn girerse so- nuç hüsran olacak. Bugüne ka- dar "birleşroe" toplantılann- dan, hep bu sözcüğün son iki Sondanönceldsonşanshecesi vurgulanarak çıkıldı. DSP'nin tavn belli. Ecevit, yolunu çoktan çizdi: "Biz sosyal demokrat değüiz. Demokratik soluz. Amacm kavram kargaşası değil. Sosyal detnokrasinüı kökeni Mark- sjzm'den gelir. Oysa Türkiye'- deki sosyal demokrat oiduğuou söyleyen partilerin böyle bir kö- keni yok. Bakın, Avrupa'daki birçok parti de sosy al demokrasi deyimini bıraktı, demokratik sol demeye başladı. İtalva bunun bir örneği" Kaldı ki Ecevit, soldaki par- çalanmadan da fazla kaygı duymuyor; "Solda fazla parti- den korkmayın, önemli olan ül- kenin parçalanmaması" diyor. Ecevit sürecin dışında. Geriye SHP ve CHP kalıyor. önce SHP'nin yaklaşımını ele alalım. Karayalçın. "Hiçbir koşul ve şart öne sürmeden masaya otu- ralım" divor. Bunun anlamı: ANAPuı yenilgiye uğradığı 1991 seçimlerinde rakiplerinin gökteki yıldızlan bile \aat ettiğini ve çeşitli iftiralar attığıoı söyleyen Ydmaz, "Ben bile beUu başka partiye oy verirdim" dedi.(Fotoğraf: AA) Yılmaz Nevşehir'de verilen her oyu helal ettirmek için çalışacaklannı söyledi: Baba, hacısözüdeğilANAPsözü OSMANAYPOĞAN NEVŞEHtR - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin sorunlanmn her geçen gün daha da ağırlaştığını belirte- rek Başbakan Tansu Çüler'in pahalılıktan hiç söz etmemesini eleştirdi ve "Pahalıuk son 10 yüın en üst düzeyine çıkmtş, Pa- halütğı ezeceklerdi, hiç şiipheniz olmasın. 6 ay sonra pahalılık, onu ezecek" diye ko- nuştu. Ekonomik dengelenn bozulduğu- nu söyleyen Yılmaz. "Türkiye böyle kötii bir ekonomik tabloya sahipken hukümete talip olmak cesaret işi" dedi. Yıimaz. ıktı- dara geldiklennde, gecmişteki "kücük yanlışlannı" tekrarlamayacaklannı söy- ledi. Yerel seçimler için 6 ay öncesinden hazırlıklara başlayan ve yurt gezilerini sürdüren ANAP lideri Mesut Yıbnaz. Nevşehir'de yurttaşlara hitap etti ve il ör- gütü toplantısına katıldı. Yılmaz, Cum- hurbaşkanı SûJeyman Demire) i ima ede- rek "babanın emekli olduğunu" söyledi ve "Şimdi ben bacılarla uğraşıyorum. TV'de yanm saat konuştu, pahalılıktan hiç söz et- medi. Siz bakma\ ın masalcı bacının söyle- dikkrine. Masallarla nülleti uyurmaya çauşıyor. Ben de iki yüdır yaşadıklarından sonra, hala uyuyanlar varsa onları uyandı- rmaya calışıyorum" dedi. 'Adaylara ben kefilim' Yerel seçimlerde ANAP'ın tüm aday- lanna kefıl olduğunu belirten ve partisiran artık "tertemiz" olduğunu savunan Mesut Yılmaz. "Geçmişte küçük yanlışlanmız ol- muştur. Bunlar bize önce 1989'daki mahalli seçimleri kaybettirdi, sonra da 1991 seçim- lerinde bizi muhalefete düşürdü. Millet biz- den dürüst hizmet bekliyor. Bundan sonra gecmişteki kücük hatalan tekrarlama- yacağız" dedi. ANAP'ın iktidar dönemindekı icraat- lannı anlatan ve pek çok yatınm yapıldığını söyleyen Yılmaz, bu yatın- mlan yaparken enflasyonu düşürme hede- fıne ulaşamadıklannı, ancak iki yıldır ül- kenin sorunlanmn çok daha ağırlaştığını beiirtti. Ekonomik dengelenn bozulduğu- nu ve koalisyon hükümetinin kendi içinde anlaşamayan bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Yılmaz. "Iç borçlar 250 trilyona ulaşmtş. Ülkenin tüm sorunlan askıya alınmış. Türkiye böyle kötii bir ekonomik tabloya sahipken hukümete talip olmak ce- saret işidir. Artık halka gnven vermek gere- kir. Geçmişte olduğu gibi kerv an yolda dizi- lir anlay tşı artık bitmiştir. Programlanmızı ortaya koymalıyız" diye konuştu. Yılmaz, yerel seçimlerin Türkiye gene- linde bir siyasi hesaplaşma ortamında yapılacağını ve halkın iki yıldır sorumsuz- ca yönetildiğıni belirterek şöyle konuştu: "Artık hiç kimsenin peşinden gitnıeyin. Elinizi vicdanınıza koyun. tecrübelerinizi hatn-layarak karannızı verin. Kurtancı ba- balardan, bacdardan size hayır vok." "Sayın Baykal, lütfen rande- vuya, birleşme adresi vererek geteıeyuı." iki gündür SHP'nin üst yö- neticileri ikili-üçlü bir araya ge- liyorlar. Genel sekreter yardım- cılan, genel başkan yardımcüa- n, Parti Meclisi üyeleri kendi aralannda değerlendirmeler yapıyorlar. Özetlemek gerekir- se genel eğilimleri şöyle: "Solda gerçek anlamda bir- leşmeden söz edebilmek için Ecevit'in de de>rede ounası gere- kir. Ecoit'in içinde yer almadığı süreç, solun biriiğini tam olarak sağlamayacaktır. Ecent şu anda yok. SHP-CHP aynlığını kim yararo? SHPden kopup CHP- ye gklenler yarattı. O zaman gi- denler yuvaya dönsün. Doğnı olan budur." CHP penceresinden ise bir- leşme şöyle görünüyor: "Adres, köktür. 70 yıttık CHP'de bir araya gelinmelidir." Her iki partının yöneticileri de son bir haftadır birbirlerine yumuşak davranıyor. Ama ger- çeğe dönüp "Birleşme formülü- nüz nedir" diye sorulduğunda yukandaki receteler ortaya çı- kıyor. Taraflar taviz verir mi? Verir- se ne kadar verir? Orta yol bu- lunabilir mi? Bu sorulara verilecek yanıtla- nn ipuçlannı bugünkü SHP Parti Meclisi toplantısından sonra elde edeceğiz. Yaşam birleşmeyi dayatıyor. 1993 başında Erol Tuncer'in "solda birlik çağrısı"na kulak asmayan belediye başkanlannı, bugün "acilen" bir araya gel- meye iten ana neden belÜ: Birleşme olmazsa büyük ço- ğunluğu yeniden seçilemeye- cek. SHP ve CHP kurmaylannı birleşmeye sıcak bakmaya ve bir araya gelmeye iten ana ne- den de belli: Seçimden sonra ayn bir süreç başlayacak. Eğer iki parti seçi- me ayn girerse. birleşmemenin faturasını kimse üzerine almak istemiyor. Bin dığerine. "Ben birieşme için elimden geleni yap- tnn; o kaçtı" diyecek. Bu hesaplar bir yana, bugün- kü SHP Parti Meclisi toplantısı ve ardından -olası- Karayalçn- Baykal zirvesi verel seçimlerden önceki son şans. Çünkü Ekim sonunda seçim takvimi işleme- ye başlayacak ve artık birleşme "çok istense de'" olamayacak. SHP ve CHP yöneticileri son bir yıldır, birbirîerini çok kırdı- lar. Ama bunlan bir yana it- mek. farkb düşüncelere katlan- mayı bilmek gerekiyor. İspanya Sosyalist Partisi'nin son kong- resinde de "parti içindeki deği- şik düşünceler" gündeme geldi. Kongreden çıkan genel eğilim ise şu oldu: "Farklı düşünceler renkleri- mizdir." Dansı bizim sosyal demok- ratlann başına CHP yerel seçim atağını Antakya'dan başlattı SHP'ye vetabana'Birlik CHP'de' mesajı YURDAGÜL ERKOCA ANTAKYA - CHP. Antakya bölge toplantısıyla hem yerel seçim çalışma- lannı başlattı hem örgütüne moral verdi hem de SHP'ye ve sosyal demokrat ta- bana "Birlik CHPde mesajı" yolladı. Aylar öncesinden parti yönetimi 10 ilde bölge toplantısı düzenleme karan almış, önceliği ise Antakya'ya vermişti. Ancak son günlerde 'sosyal demokrat- ların birliği'run yeniden gündeme gelme- si ve Antakya'nın SHP'li Belediye Baş- kanı Şukrü Güçlü'nün CHP'ye geçme karan ilk bölge toplanüsını gövde gös- terisine dönüştürdü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başkan Yardımalan Ali Topuz, Erol Çevikçe, İstemihan Talay, Genel Sekre- ter Ertuğrul Günay, MYK Üyesi Kemal Anadol, PM üyeleri, milletvekillerinden Fuat .Çay, İstemihan Talay, Lluç Gür- kan, İbrahün Özdiş, dün sabah Adana'- dabuluştu. CHP'nin ilk bölge toplanusına verdi- ği önem açıkça görünüjordu. Genel merkez yöneticileri ve milletvekılleri toplanüda eksiksız bulunmaya gayret göstermiş, Adana'dan başlayarak An- takya'ya kadar tüm il ve ilçe örgütleri her yanı afışlerle ve CHP bayraklanyla donalmıştı. Adana'dan yola çıkan kon- voy Antakya'ya vardığında yaklaşık bin aractan oluşuyordu. Yerel vönetici- ler organizasyon için günler öncesinden kollan sıvamıştı. CHP, Antakyada dürüst ve şeffaf ye- rel yönetim sloganım ön plana çıkardı. Parti yöneücilerini ve milletvekillerini taşıyan seçim otobüsü kente girdiğinde mikrofondan "CHP, siyasi kirliüğe bu- laşmamış tek parti" anonsu yapılıyordu. Anonslar "Dürüst yönetim için CHP', "Yolsuzluklara bulasmamış tek parti CHP'. "Gerçek demokrasi ve toplumsal banş için CHP". "Onurlu dış politika ve güçlü Türkiye için CHP" sloganlanyla devam ediyordu. CHP'yi Antakya da çoşkulu bir kala- balık karşıladı. Son günlerde İSKİ olay- lanyla SHP'nin iyice yıpranması nede- niyle yerel seçimlerde büyük başan ka- zanacağını düşünen CHP'liİerin morali SHP'li Belediye Başkanının kendilerine katılmasıyla iyice yükselmişti. İktidar ve muhalefete eleştiri Genel Başkan Baykal. kent meydanı- ndaki konuşmasında iktidan da muha- lefeti de eleştiriyordu. "Demokrasi. in- san hakları. iç barış, sözieşmeli işçiler" diyordu. İktidan, ANAP politikalannı sürdürmekle suçlarken anamuhalefet partisi ANAP'ın kendi politikalannı sürdüren iktidara karşı muhalefet yap- madığını söylüyordu. Baykal dün bek- ienenin aksıne birlik konusunda yeni bir mesaj vermivordu. "CHPyi biriikte ayağa kaMıraum" demeklc yctinıyordu. Baykal, bugün toplanacak SHP PM Toplantısı'ndan önce gerek basın gerek kamuoyu önünde SHP ile pazarlık yapıyormuş görüntüsü vermekten özenle kaçındı. Birlik tarttşmalan Beş saat süren Adana-Antakya arası- ndaki yol boyunca seçim otobüsünde ve Antakya Maksim Gazinosu'nda ger- çekleştirilen bölge toplantısında konu 'Yerel seçim stratejilerinden' çok, 'birlik tarttşmalan'vdı. Baykal'ın tavn birlik için şimdiden bir önkoşul getirmemek doğrultusun- daydı. Adana'dan Antakya'ya giderken yaptığımız sohbette "Hele bir SHP'nin yetkili organlarındun birlik için karar çıksın. O zaman kaptsını çalar 'Murat tebrikler' der. Birlik koşiıllannı konuşu- rum" diyordu. Ancak. gerek parti yöneticileri gerek Genel Başkan Baykalda "birlik yapıla- caksa bu, yerel seçimler için takvim baş- lamadan yapılmalı" yaklaşımı ağır bası- yordu. Böyle olunca da SHP'den gele- bilecek "Önce il başkanlan toplansm, birlik tabandan başlasın, komisyonlar oluşturulsun" gibi önenlere sıcak bakı- Imayacağı açıkça belirtiliyordu. Bunun "birliği yokuşa sürmek" anlamına gele- ceği vurgulanıyordu. Baykal "ŞimdiUk ön koşul yok" der- ken bir hatırlatma da yapıyordu. "An- cak bugün CHP'yi, biz dayatmasak bile hayat dayatıyor. Burada söz konusu olan CHP yöneticileri değil, CHP. Birlik ka- ran ahnsın. CHPyi biriikte ayak- landn-alnn." Diğer parti yöneticileri ile parti tabanı ise bu konuda daha netti. "Birlik CHP- de olmalıydı." "Belki üç beş ay önce birliğin nerde oiacağı tartışılırdı. Ama, Demirel'i Köşk'e çıkarttıktan sonra. Sıvas katli- ammdan sonra. İSKİ rezalerinden sonra, biriiğin adresi beilidir" diyordu bir parti yöneticisi. 70 yılda adı temiz kalabilmiş tek partinin CHP olduğunun altı sık sık çizilıyordu. 'SHP adı yıprandı' Zaten bölge toplantısının gövde gös- terisine dönüştürülmesinin ve öne çı- kartılan sloganlann bir anlamı da belli ki SHP'ye ve sosyal demokrat tabana "SHP'nin adı yıpranmıştır. Birliğin ad- resi beilidir" mesajı vermekti. Baykal "Peki "iktidardan aynlın' ko- şulu ne olacak" sorumuza "O şiındinin konusu değil. Eğer birlik gerçekleşirse. buna yeni oluşacak partinin yetkili or- ganlan karar >erir" \anıiı veriyordu. Zaten. Antakya Meydanı'ndaki ko- nuşmada da açıkça belirtiyordu: "Eğer SHP Parti Meclisi birlik karan alırsa yarn, ben öbür gün kapılarını çalarım.*' POLMKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Yılgınlığııı Adı_ SHP gerçekten DYP'nin koalisyon ortağı mıdır? Eğer bu soruyu SHP'lilere soracak olursanız alacağı- nız yanıt şimdiden beilidir. Ne diyecektir SHP'liler? . Şöyle: "Bir kuşkunuz mu var yoksa?" Elbet SHP, DYP'nin hükümet ortağıdır, ama sosyal de- mokratlar hukümete salt bakan vermekle yetinmişler- dir. Demirel-İnönü uyumu iki partiyi hükümette bütün- leştirmiştir. Ancak Süleyman Demirel'in cumhurbaşka- nı seçilmesinden sonra işler bir anda değişmiş, 'yükse- len değerler'in sadık temsilcisi Tansu Hanım ın başba- kan olmasından sonra iki parti arasındaki uyumsuzluk başlamıştır. Şimdi şöyle bir soru yöneltebilirsiniz: "SHP, hükümette daha ne kadar kalacaktır?" Sanırız 26 Mart 1994te yapılacak yerel seçimlere dek... Ondan sonra ne olacaktır? Tansu Hanım'ın kurmayları şu günlerde PTT'nin T - sinden çok, bir erken seçim formülü peşinde. Kamuoyu araştırmaiarında eğitimli, dil bilen, güzel ve üstelik de zengin başbakanımızın 'Şans ibresi' yüzde otuzları aşı- yor. Acaba Tansu Hanım'ın kurmayları erken seçim çalış- ması yaparlarken SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayaiçtn'ın kurmayları neler yapıyor? Bize sorarsanız papatya falı'açıyorlar... Diyorlar ki: "Acaba Murat Karayakpm bizi kurtarır mı?" Hiçsanmıyoruz... SHP, giderek eriyor. Aklı başında olan SHP liler bu çö- küşü görüyor. CHP'nin ve DSP'nin son günlerde SHP'yi 3-4 puan gectikleri de bir gerçek... SHP, hükümette ha var, ha yok gibi... Ara sıra TV ekranlarında SHP'li bakanları görmesek, DYP'nin tek başına iktidarda olduğunu sanacağız .. Tansu Hanım sürekli TV'yi kullanıyor.'Ulusa Sesleniş' programımn dördüncüsünde Tansu Hanım'ı dinleyince şöyle düşündük: "Acaba Murat Karayalçın böyle bir program niye dü- zenlemiyor..." Oyle ya Karayalçın bugün koalisyon ortağı SHP'nin genel başkanı... Kimi SHP'li bakanlar öteden beri aynı şeyi yineler du- rurlar: "Biz niye program düzenlemıyoruz?" Niye? Kimse yanıt vermez... SHP iktidar ortağı, ama sesi sedası çıkmıyor. Sosyal demokratlar anlaşılan susmayı yeğliyor... SHP, DYP'nin hükümet ortağı, Murat Karayalçın Baş- bakan Yardımcısı değil mi? Evet... Bugüne dek SHP, halka kendisini anlatamadı. Zaten anlatacak bir şeyi de kalmamıştı. Neden? Çünkü kendi programını uygulamadı. Emekçi kesime verdiği sözü yerine getirmedi. Kürt sorununa demokra- tik çözüm önerilerı, insan haklarınayaklaşjmı, ha£irladt7 : ğı raporlarda kaldı. DYP-SHP hükümetinin uyguladığı ekonomik polittka- lar yoksulu daha yoksul, varlıklıyı daha varhklı kıldı. Halk bu yüzden yılgınlığa düştü, umutsuzluğa kapıldı. SHP'nin çöküşü, solun çöküşü değildir Türkiye'de... Devam edelim.. Fethullah Hoca nın desteklediği şeriatçı Zaman gaze- tesi, Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı nıntum ihalelerini kopa- rıp küpünü dolduruyor... Sonra? Laik cumhuriyete, Atatürk devrim ve ilkelerine saldırı- yor... Zaman ın sahibi SHP'li bakanların, DYPIi bakanların kapısında sabah akşam. Eh. ne yaptığını biz değil, SHP'- liler araştırsın. Hürriyet gazetesi, Imar Bankası'nın çevirdiği dolapla- rı dün yayımlamaya başladı. Bakalım DYP-SHP koalis- yonu bu olaya nasıl yaklaşacak. Göreceğiz... En az 22 milyon geliri var RP 'haram' dediği faizleri abyor ANKARA (ANKA) - Parti programlanyla seçim bildirge- lerinde faizi haram olarak nıteleyen Refah Partisi'nin faiz geliri elde etüği belgelendi. Anayasa Mahkemesi kayı- tlanna göre Refah Partisi. yalnızca 1986, 87 ve 88 yıllan- nda en az 22 milyon lira faiz geliri aldı. RP'nin tüm yıllara ilişkin malı denetimi tamam- lanmadığı için diğer yıllara ilişkin faiz gelirleri belirlene- mezken denetimi yapılan di- ğer üç yıla ilişkin gelirlerinin dökümünde de faiz kaleminin yer atmadiğı görüldü. Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi'yle ilgili 1986, 1987 ve 1988 yıllanna ait mali denetim sonuçlanna göre yalnızca 1988 yılında bu parti- nin kasasına 22 milyon 221 bin 617 lira faiz geliri girdi. Aynca partinin 1987 yılına ilişkin ge- nel merkez kesin hesaplanna göre de bu yıl içinde 112 bin 323 lira, 1986 yılında ise 421 bin 95 lira faiz gelin sağ- ladığı bildirildi. Resmi Gaze- te'de yayımlanan ve RP'nin faiz gelirini reddetmediğini or- taya koyan denetim karann- dan birinde şöyle denildi: "Refah Partisi'nin genel merkez 1988 yılı gelirleri, Amerikan tipi yevmiye defteri ve defteri kebirin birieşik usulü ve bilanço esasına göre yazılmış olup bu geliıierin toplamı 337 milyon 121 bin 244 liradır. Def- tere göre 342 bin lira 1987'den devreden para, 350 milyon lira Hazine >ardnnından, 2 milyon 140 bin lira bağışlardan, 22 mil- yon 221 bin 574 lira banka fai- zinden ve 697 bin lira parti mal- >arlığından ve bir milyon 720 bin Gra bayrak ve rozet sanşı- ndan oluşan geliıierin parti ge- nel merkezince bastırılan mak- buzlarla alındığı, geürlerin si- yasi Partiler Yasası'nda sayılan kav nakiardan sağlandığı, tahsi- latının da sözü edilen yasa- da belirtiJen yönteme uyuİarak görülmüş ve genel merkez gelir- lerinin nıtarları bakımından ci- zelge ve defter kayıtlarıyla uyum sağladığı görülmüşrür." Mahkeme kayıtlanna göre Refah Partisi'nin 1983'ten başlayarak son olarak 1988 yılı mali denetimi gerçekleştir- di. Ancak belirtilen üç yıl dışında kalan yıllara ilişkin ge- lirler dökümü yapılırken, faiz kaleminin yer almadığı görül- dü. Bu kalemin **sair gelirler" kaleminde yer alması güçlü olasılık olarak değerlendirildi. DYP ve diğer partiler 1991 yılı dahil mali denetim- leri tamamlanan DYP'nin ge- lirlerinin yüksekliği nedeniyle en çok faiz geliri elde eden par- ti olduğu görüldü. Anayasa Mahkemesi verilerine göre DYP, 7 yıllık sürede toplam 792 milyon 222 bin lira faiz geliri elde etti. SHP'nin 1985ve86yıllanna ilişkin faiz gelirleri toplamı SODEP dahil edilmek üzere 49 milyon 624 bin lira olurken kapatılan HEP yalnızca iki yılda 46 milyon liranın üzerin- de faiz geliri elde etti. MÇP'- nın mahkemeye bildirdiği kayıtlarda yalnızca 3 bin 185 lira faiz geliri görülürken DSP üç yılda 3 milyon 269 bin lira faiz elde etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear