25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14EKİM1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Altmlıyemek • Ekooomi Servisi - Franaz-Türk ortak yatınmı olarak kurulan ve halen40 bin kişiye yemek hizmeti veren Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ "Alünlı Yemek Günleri" kampanyaa düzenliyor. Altınlann servisten önce hijyenik ambalajlarda tabaklara yerleştirileceğini bebrten Sofra yöneticileri "Ülkemiz çalışanlannın tel, kıl gibi yabancı maddeü yemeklere değil alunlı yemeklere layık olduğuna inaruyoruz" dediler. Horztım'a itıracatyasagı •ANK4RA(ANKA)- Emlak Bankasrru dolandıran ve adı çeşitli hayali ihracat olaylanna kanşan Kemal Horzum'un ihracat belgesi daha yeni iptal edildi. Hazine veDış Ticaret Müsteşarhğı'nın konuyla ilgili ihracat tebüği Restni Gazete'deyayımlandı. Kemal Horzum'un Desan Tıcaret adına çıkanlan ihracat belgesi, ihracatın düzenlenmesine ilişkin karara aykın davranıkijğı gerekçesiyle iptal edildi. Seper Tekstil ve Sanayi ÜrünJeri Ticaret ve Sanayi AŞ'nin ihracat belgesi için de iptal karan verildi. İzmip vapuriarı eUJekaJdı • İZMİR (ANKA)- Özelleştirme kapsamındaki Denizrilik Işletmesi ve Demiryollan Genel Müdürlüğü'nün körfez vapuru ve banliyö trenlerine talip olan Izmir Büyükşehir Belediyesi'ne "Sadece araçlan değil, personeliyle birlikte satanz" yanıü verilince öneri donduruldu. Kent ulaşımına köklü çözüm getirmek ve "kombine ulaşım" sistemini Izmir'e yerleştirmek için deniz ve demiryolu ulaşım araçlanrun belediyeye satılması ve tek elden işletilmesi amaayla İzmir Büyükşehir Belediye Başkam Yüksel Çakmur'un, geçen yıl sonunda yaptığı resmi başvuruya Denizcilik lşletmesi ile Demiryollan Genel Müdürlüğü "YaJnızca araçlan değil, personelle birtiktedevrederiz" yamtmı verdi. Diyarbakir'afek kaynak • DİYARBAKIR(AA)- Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, 272 milyar lirakk ek kaynak tahsisi ile ilde tamamlanmamış ya da çalışmayan yatınmlann işletmeye ahnabileceği bildirdi. Diyarbakır'da 21 'i imalat sanayii, 21 'i tanm ve bir de hizmet sektöründe olmak üzere 43 yeni proje saptandığı ve bu projelerden yüzde 49'unun sabit yatınmının tamamen bitirildiği. yüzde 35'inde yatınmın dörtte üçünün tamamlandığı, 7işletmedeise yüzde 25-50 arası gerçekJeşme sağlandığı kaydedildı. TekelEge'de güçtendi • İZMİR (AA)-Ege Bölgesi'nde Tekel'in tütün işleme faaliyetlerinin tamamlanmak üzere olduğu bildirildi.İzmirve Manisa'daki Tekel'e ait 6 işletme, ay sonunda kadar çahşmalannı tamamlayacak. Tekel'in özel sektörden kiraladığı işletmeler ise dünden itibaren kapanmaya başhyor. Dokuma burdaya çıktı • BURSA(AA)- Dokumacıhğın merkezi olan Bursa'dal992yıh ortalanndan bu yana hurdaya satılan dokuma tezgahının 15 bini bulduğu açıklandı. Dokumaalara kaliteli tezgah sağlamak amacıyla kurulan Sankar AŞ'nin ise üsansör Alman firmasına ödeme yapılamaması nedeniyle üretime gecemediği bildirildi. Korsan muhasebeciye önlem • ANKARA (ANKA)- Türkiye Serbest Muhasebeciler, Mali Müşavirler ve Yeminli Müşavirler Odalan Birliği'nin(TURMOB) kaçak muhasebecilerin önüne gecilmesine yönelik cabalan ilk sonucunu verdi Maliye Bakanlığı, odalardan kaçak muhasebecilik yapanlan Cumhuriyet SavcılığYna bildirilmesini istedi. 1994 Bütçesi'nde kemer sıkma, yatınmlar durdurularak gerçekleştirildi 'Megaprojeler' tırpanlandı•Çiller'e, 1994 için toplam 311 trilyon 605 milyarliralık yatınm önerisi sunuldu, bunlann sadece 86 trilyon liralık bölümü programa alındı. İlk durdurulanlar Demirel'in mega projeleri oldu. • DPT yetkilileri mega projelerin program dışı bırakılmasını 'Yatınmlarda belli kriterler aradık' şeklinde açıklarken, ekonomi çevreleri, 'Gelecek yıl çivi bile çakılmayacak' yorumunu yapıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Süleyman Demirerin, Başbakanhğı döneminde "Tür- kiye'yi 2 bin yılına taşıyacak projeler" diye adlandırdığı "me- ga projeler''in büyük bölümü- ne, Tansu ÇiOer hükümetinin programındâ yer verilmediği bildiriliyor. DPT üst yetkilileri bu durumu,"Yatınmlarda beüi kriterler aradık" diye savunur- larken, ekonomi çevrelerinde. "Yüzde 1.9'luk yatınm artış oranı, gelecek yıl Tûrkiye'de çivi bile çakılmavacağının gösterge- sidir" yorumu yapıhyor. Hükümetin, bu yıl genel ve katma bütceli kuruluşlardan gelen 311 trilyon 605 milyar 711 milyon liralık yatınm teklifîne büyük ölcüde set cektiği ve sa- dece 86 trilyon liralık tahsiste bulunduğu öğrenildi. Yatınm- lann 60 trilyon 824 milyar lira- lık bölümü iktisadi sektörlere. 25 trilyon 176 milyar lirası ise sosyal sektörlere dağıtıldı. "Kriter koyduk!" DPT üst yetkilileri, yatınm- lar için belirli kriterler konuldu- ğunu. bunlara uymayanlann programa alınmadığını kayde- derek şunlan söylediler: "Üretime dogrudan katkısı bulunacak ve 1994'te bitecek projelere ağırlık verildi, böyiece istihdam sonmuna kısa vadede çözüm bulunması bedeflendi. Demirel'in projeleri: • İskenderun-Antakya-Cilvegözü, Gaziantep-Şanlıurfa, Ankara-Pozantı, İstanbul- Bursa-Balıkesir-İzmir otoyollan. • Iskenderun limanında bir konteyner limanı. Yumurtalıkderin limanı. Marmara'da bir konteyner limanı. Tekirdağda birliman. • Ankara-lstanbul arasını 2 saate indirecek hızlı tren projesi. • İstanbul'a ikinci havaalanı. Atatürk Havalimanf na ikinci birdış hatlarterminali. Nevşehir. Bodrum ve Çarşamba ile Şanlıurfa'ya birer uluslararası havaalanı. • İstanbul'a olimpik stat, 361 kilometrelik isale hattı öngören Büyük Melen projesi, kongre sarayı. • İzmir'de Alaçatı çevre teknoparkı inşası. • Ankara'da Trona ve Orta Anadolu Linyitleri İşletmesi. • Kahramanmaraş'ta Af- şin-Elbistan. Kayraktepe. Yedigöz, Boyabat, Karkamış hidroelektrik santrallan, Alpaslan 1 -2, Deriner termik santrallan. • Bursa'da bir doğalgaz kombine çevrim santralı, Tekirdağ'da bir termik santral ile bir nükleer sanlralın yapımı. Plan veprogramlarhavadakalıyor ANKARA (AA) - Türkiye'de planlamacılann ayağı bir türlü yere basmıyor. Bugüne kadar hazırlanan beş yıllık plan ve yıllık programlann öngördüğü hedefleri tutturamadığı görülüyor. Gelecek yıl sona erecek olan Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın da öngörülen hedeflere ulaşamayacağı şimdiden bellı oluyor. 1990.1991 ve 1992 yıllanndaki gerçekleşmeler, 1993 yılına ilişkin tahminlerve 1994 yılı hedefleri. Altına Beş Yıllık Kalkınma Planı'ndaki hedeflerin havada kalacağını gösteriyor. Gayri safi milli hasılanın bu yıl yüzde 6.8 oranına anacağı tahmin edildi, 1994 yılında ise yüzde 4.5 oranında büyümesi hedeflendi. Eğer 1993 tahmini ve 1994 hedefi gerçekleşirse, Türkiye son 5 yılda ortalama yüzde 5.9 oranında bir büyüme sağlamış olacak. Beş yıllık plan hedefi ise 1990-94 yıllan arasında yılda ortalama yüzde 7 oranında bir büyüme olarak belirlenmişti. Beş yıllık kalkınma planının en iddialı hedeflerinden birisini de enflasyon oranı oluşturuyor. Beş yıllık planda, uygulanacak ekonomik politikalar sonucunda GSMH deflatörünün 1994 yılında yüzde 13.5'eçekileceğıbelirtiliyor. 1994 programındâ ise deflatörün yüzde 54.6 olacağı tahmin edilıyor. Beş yıl gibi uzun bir dönem için yapılan planlarda ortaya çıkan bu sapmalar. yıllık programlarda daha vahim boyutlara ulaşıyor. 1993 programındâ büyüme hızının yüzde 5 olması hedefleniyordu. Ancak büyümenin yüzde 6.8 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 1993 programıy la > üzde 47 olarak öngörülen yıl sonu enflasyonu ise yüzde 61.8'e çıkacak. Yıllık programdaçok büyük sapma gösteren hedeflerin bir diğerini de konsolide bütçe ile ılgıli olanlar oluşturuyor. 397.7 trilyon lira olması hedeflenen 1993 yılı konsolide bütçe harcamalan yıl sonunda 482.2 trilyonu bulacak. Bu nedenlede 53.3 ırilyon lira olarak öngörülen 1993 bütçe açığı 122 trilyon lira düzeyinde gerçekleşecek. ÖDEMELER DENGESİ Cari açıkrekorkınyor ANKARA (AA) - Türkiye'nin cari işlemler dengesinin en yüksek açığını 5 milyar dolarla bu yıl vermesi bekleniyor. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafmdan hazırlanan 1994 >nh ekonomik hedeflerine ilişkin taslak raporda, 1993 yılı cari işlemler acığının 5 milyar 10 milyon dolar düzeyinde gerçekleşeceği tahmininde bulunuldu. Raporda, 1994yılı cari işlemler acığının ise 1993'e göre yüzde 11 gerileyerek 4 milyar 460 milyon dolar olacağı tahmin edildi. Cari işlemler açığı bu yıl ocak-temmuzdönemi itibanyla 3 milvar 690 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Son 18 yılda, bu_yılki rakam hariç, en yüksek cari açık 1980 yılında görüldü. Ote yandan, cari işlemler dengesinin 1975 yüından itibaren sadece 3 İcez arü değer aldığı görülüyor. KAMU YATIRIMLARI Yüzde30'u yapıldı ANKARA (AA) - Bu yıl yapılması planlanan kamu yatınmlannın yüzde 32.8'i >ilın ilk yansında gerçekleştirildi. Haziran sonu itibanyla 4.084 proje için 108 trilyon 266.5 milyar lira olan revize program ödeneğinin 35 trilyon 562.9 milyar liralık bölümü harcandı. Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) verilerine göre yatınmlann sektörlere dağıhmı incelendiğinde söz konusu dönem itibanyla gerçekleşme yüzdesi en yüksek olan yatınmlann başında eğitim ve sağlık geliyor. Revize edilen program ödeneği 9 trilyon 679.5 olan eğitim sektöründe, yılın ilk yansında gerçekleştirilen yatınmlann tutan 5 trilyon 130.4 milyar lira. gerçekleşme yüzdesi de 53 oldu. Sağbk sektöründe ise 1993 yılı için hedeflenen 4 trilyon 540 milyar liralık yatınmın yüzde40.5i. i trilyon 836.7 milyar lirası gerçekleştirildi. Dış kredlsi bulunmuş, Zongul- dak >eya kalkınmada öncelikü yöreler gibi özel >örelerdeki ya- tırunlara da imkan tanındı. Kre- disi bulunmayan bir yatınmın programa almmasL, sadece ha- yal kurmaya yarardı. 1994'ü bi- raz zor geçirir, I995'ten itibaren yeni uftıklara açılınz." Ekonomi cevrelerinde ise, hükümetin "ksıntıya gidip'" ilk aşamada yatınmlan hedef seç- mesinin yanlışlığına değinilerek "Türkiye gelişen üike sıfatının gerektirdiği mecburiyetleri kar- şılamak, ııfkunu geniş tutmak zonındadır. Türki>e"yi 2 bin yılı- na götürecek projelere set çek- roek dargörüşlülüktür" yorum- lan yapılı\or Bu kesimde, tas- lak bütçe rakamlannın. gelecek yıl ülkeye "tek bir çivi bile çakıl- mayacağını gösterdiği" görüşü vurgulanıvor. Türk-Alman Karma Ekonomik îşbirliği Konseyi 4-5 kasımda Bonn'da toplanacak Nükleer santral proiesimasadaEkonomi Servisi - Türkiye'nin mega projeleri kasım ayında Almanya'da gö- rücüye çıkacak. .AJmanya, Türk tşadamlan Derneği'- ne (ATİAD) cevabi bir mektup gönde- ren Federal Almanya Başbakanı HeJ- mut Kohl Türk-AJman Karma Ekono- mik İşbirliği Konseyi'nin 1987 yılından bu yana ilk kez 4-5 kasım tarihleri ara- sında Bonn'da yapılacağını acıkladı. Kohl'ün "iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişürilmesinde büyük bir fırsat" olarak değerlendirdiği konsey toplantısında Türkiye'de nükleer sant- ral yapılması. Ankara-lstanbul arasın- daki hızlı tren gibi mega projeler masa- ya yaünlacak. ATİAD'ın Tansu Çiller'in Almanya'- ya yapüğı resmi ziyaret dolasıyla gön- derdiği mektubu yanıtlayan Almanya Başbakanı Helmut Kohl, konsey çahş- malannın geçen mayıs ayından itiba- ren canlandınldığını haürlatarak, Al- man Sanayi ve Ticaret Odalan Birliği (DIHp ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında vanlan uzlaşma geregi JL cF ^^^^^k ^^^^F ^^^^H • Almanya Başbakanı Helmut Kohl, kasım ayında yapılacak ekonomik işbirliği konsey toplantısını Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesinde 'fırsat' olarak görüyor. • Alman teknolojisiyle nükleer santral yapılması dışında İstanbul-Ankara hızlı tren ve Mersin yakınlanndaki 2000'li yıllann mega-kent projesi Alman yatınmcısının beğenisine sunulacak. her iki ülkede açılması kararlaştınlan ikili dış ticaret odalannın yakında hiz- mete gıreceğini bildirdi. Kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşacak 60'ar kişilik heyetleri bir araya getirecek olan Türk-Alman Karma Ekonomik İşbirliği Konseyi toplantı- lannda alt çahşma gruplan oluşturula- cak. "Altyapı sorunlan ve mega proje- ler" alt çalışma grubunda Türk tarafı, GAP ürünlerinin pazarlanmasına yöne- lik yeni bir "Agro-Businees" projesi dışında Mersin yakınlannda kurulmaa düşünülen 2000"li yıllann mega-kent projesini. yeni havaalanlan kunılması ve mevcutlann kapasitelerinin genişle- tilmesini Almanya'ya önerecek. Anka- ra-İstanbul arasında yapılması düşünü- len hızlı tren projesi ile Alman teknoloji- siyle nükleer santral yapılması planlan da masaya getirilerek. tartışılacak. Özelleştirme Turizm, özelleştirme. patent haklan ve iki ülke arasında bir süre önce vanlan istisna akdi antlaşmasının uygulamalan konusunda da alt çalışma gruplan oluş- turulacak. Turizm grubunda Türkiye, turizmin gelişmesi ve Alman tüketici zevkine göre düzenlenmesi, turistlerin güvenli- ğjnin sağlanması ve çevre sorunlan üze- rinde duracak. İstisna akti antlaşması çerçevesinde Almanya'da faaliyet gös- teren Türk asıllı inşaat firmalannın so- runlan tartışıiırken, özelleştirme alt gru- bunda Alman sanayici ve yatınmcılan Türkiye'deki KİTlerin özelleştirme programlanna katılmaya çağnlacak. Türkiye'de yasalaşmayı bekleyen pa- tent hukuku konusu da bir başka alt çalışma grubunda ele alınacak. İTO 'Ithaltekstile kotakonsun'Ekonomi Servisi - İstanbul Ticaret Odası Başkam Atalay Şahinoğlu, 1995 yılında gerçekleşecek gümrük birliğini beklemeden AT'nin dampingli tekstil ürünlerine uyguladığı ithalat rejimine geçerek kota uygulamasma başlan- masını istedi. Türk tekstil sanayiinin iflasa doğru gittiğini savunan Şahinoğlu, sektör tem- silcileriyle yaptıklan toplantıda belirle- nen tedbir taleplerini gümrüklerden so- rumlu Devlet Bakanı Nafiz Kurt'a iletti. AT ile 1995'te gerçekleşecek gümrük birliğiyle, AT ile aynı ithalat rejimini uy- gulayarak dampingli ithalata kota uy- gufamak durumunda kalacağımıza diİc- kat çeken Şahinoğlu "L zakdoğu ve eski Doğu Blokufilkelerindengelen damping- li mallar öteden beri sanayimizi zorluyor. 1995'te kota uygulamasma geçtiğimizde dezavantajlı dunıma düşmemek için bu tür ithalata şimdiden kota uygulanması gerekiyor"dedi. Türk tekstil sanavisinin dampingli it- halat nedeniyle faaiyetlerini durdurma ve ithalata geçme zorunda kaldığını sa- vunan Şahinoğlu "Önlem alınmadığı takdirde, orta vadede önce iplik, sonra kumaş ve daha sonra da konfeksiyon sa- naykileri ortadan kalkacaktır" diyerek. ihraç kavdıyla geçıci ithalat olanağının. "ticari amaçla hareket eden" tüccar yeri- ne, katma değer yaratan. yatınmda bu- lunan sanayici-ihracatçıya tanmmasını istedi. IŞÇEVTJV E VRENENDEN ŞÜKRANKETE1VCİ Özelteştipmede İdeotojik SansürTÛSİAD'ın düzenlediği "Gelişmekte Olan Ülkelerde Özelleştirme Uygulamalan" sempozyumunda Şili, Mek- sika, Arjantin ülkelerinin özelleştirmelerinin mimarları kendi uygulamalarını ballandırarak anlattılar. Kamu açıkla- rının kapatılması, enflasyonun aşağı çekilmesi, ekono- minin düze çıkması için mucize ilaan özelleştirme oldu- ğu ve Türkiye'nin de hızla bunu gercekleştirmesi gerekti- ği yolundaki sermayenin ideolojik görüşü bir kez daha Türk kamuoyuna pompalandı. Haber, bütün televizyon kanallarında, gazetelerde ka- muoyunuetkileyebilecek, insanlann bilinçaltlarında iz bı- rakabilecek boyutlarda yer aldı. TÜSİAD'ınkinden 4 gün önce Bank-Sen, aynı konuda bir toplantı yapmıştı. Bilim- sel kalitesınin, konuşmacılarm ortaya koyduğu verilerin Türkiye açısından çok daha anlamlı, güncel ve önemli, haber değerinin kıyaslanmayacak çarpıcılık, üstünlükte olduğuna, 29 yıllık bir profesyonel gazeteci olarak tanıklık yapabilirim. Gelin görün ki Türk kamuoyu, böyle bir top- lantının olduğundan, orada ortaya konan görüşlerden, ne gazete ne de TV haberleri ile bilgilendirilmedi. Türk kamuoyu, Şili'de Allende'yı iktidardan düşüren ve öldürten en ett^ili gücün, özelleştirmede Şili telekomüni- kasyon işletmesini ele geçirmiş ABD'nin çokuluslu tekel- lerinin olduğunu öğrenemedi. Gelişmekte olan ya da ger- çek adı ile az gelişmiş ülkelerde pompalanan özelleştir- menin, dünya ekonomisini ellennde tutan çokuluslu şir- ketlerin çıkarlarının pazarlanması olduğu savlarını, bu uygulamalann o ülkelerjn ekonomileri, halkları üzerinde- ki belgelere dayalı çok boyutlu olumsuz sonuçlarını da duyamadı. Bizim için çok daha önemli olan, Türkiye'deki özelleştirme uygulamalannın, üretimde mülkiyetin el de- ğiştirmesi olayının da ötesinde, kamu değerlerinin yağ- malanması, özelleştırmenin ekonomik hedef ve gerekçe- leri ile taban tabana zıt, hak ve hukuka aykırr sonuçları gözlerden ırak kaldı. Elbette ideolojik olarak özelleştirmenin yanında olması doğal TÜSİAD, kendi varlık nedenine uygun toplantı dü- zenleyecek ve kamuoyu yaratmak isteyecek. Ancak Türk kamuoyunun sadece sermaye ideolojisinin görüşü ve tezleri doğrultusundaki bombardımana hedef olup karşı görüş ve verilerden habersez kalması çok anlamlı ve halkın, çalışanların gerçeğı, kendi çıkarlarını doğru göre- bilme haklan anlamında çok sakıncalı değil mi? Bu çarpıklık özelleştirmede tek yanlı ideolojik bombardıman nasıl gerçekleşiyor? Doğrusu. suçu sadece demokrasi eksikliğinde, sermaye cephesinin gücünde aramak işin kolayına kaçmak olur. • • • Biz bu noktada dünya sendikal hareketini kucaklamış, en büyük işçi örgütü ICFTUnun genel sekreteri Enzo Fri- zo'nun bu konuda yapmış olduğu bir özeleştiriye değin- mek istiyoruz: "Dünya sendikacılık hareketi olarak, Doğu Bloku'nun parçalanmasının ardından gelişmeleri yorum- lamakta öylesine geri kaldık ki uzun süre 'serbest piyasa ekonomisini', 18. Yuzyıl'ın ilkel kapitalizm düzenine dö- nüşü tek çözüm, tek yol gibi gösteren kapitalist ideolojinin peşinden sürüklendik. Çokuluslu şirketlerin çıkarlannın, dünyaya egemen olmalarının güçlü aracı olan özelleştir- menin kaçınılmaz olduğuna. işçilerin, üyelerimizin çıkar- lanna aykın olarak inandınldık. işçiler için çok olumsuz uygulamalan yaşadıkça, yeni yeni uyanmaya, toparlan- maya, kendi çıkarlarımızı ve ideolojimizi yeniden yarat- maya çalışıyoruz.." Enzo Frizo. üyesi Türk-iş ve DİSK'in konuğu olarak Tür- kiye'de bulunurken yaptığı bu özeleştirinin devamında, Türkiye sendikacılık hareketini, işçi çıkarlarının karşıt ideolojilerin esiri oimama konusunda uyarmaya çalışö. Ne yazık ki sendikacılık hareketimizin bu uyarılardan ders aldığı konusunda ortalıkta sevindirici belirtiler görül- müyor. Türk-İş ve Hak-lş. kapitalist ideoloji doğrultusun- da özelleştirmeyi benimseyen kararlar alabiliyor. Sade- ce kendi üyelerinin güncel çıkarları doğrultusunda, uygu- lamaya ilişkin bazı itirazları söz konusu oluyor. Sadece DİSK ideolojik anlamda, ilke olarak özelleştirmenin karşısında olduğunu söylüyor. Onun da kamuoyuna mal olmuş, etkili bir mücadelesi henüz görülmüyor. Sonuç olarak işçiler bile özelleştirmeyi olması zorunlu, ancak kendileri için sokağa atılma anlamına gelmeyecek bir uy- gulama olarak algılıyor. Bu arada atı alan Üsküdar'ı geçiyor. En ateşli özelleştir- me yanlıları dahl, özelleştirmenin kamu açıklarının ka- patılması aracı olarak görülmesinin. kamu arsalarına göz koyma, kamu malını yağmalama, hisse senetlerinin satışı olarak değerlendirilmesinin çok tehlikeli ve önlen- mesi gerektiğini söylerlerken özelleştirme Türkiye'de ka- pitalist ideolojinin hedeflerine de aykın olarak hızla ger- çekleştiriliyor. Yüksek Planlama Kurulu 1994 yılında özel- leştirmenin hedeflenen 60 trilyonluk gelirin 30 trilyonunun bütçeye gelir kaydedilmesi kararını alabiliyor. Önemli ço- ğunluğu ile işçi çıkarlarına ihanet içindeki Türk sendi- kacılık hareketinin lider kadrolan kıpırdayana, uyanana kadar her şey kotarılıp "oldu bittiye" getirileceğe benzi- yor. Ne yazık... TY'lerin tarife zammı doping oldu Reklaııı pastası göz kamaştırdı Itludtoluımültıııdeğerinde İZMİR (ANKA) -10'ar ve 50'şergramlık paketler halinde ya da tane ile satılan ithal çiçek, sebze ve meyve tohumlannın fiyau astronomik rakamlara ulaştı. Bugün bir kilo ithal çiçek tohumu ile 2 milyar liraya süper lüks daire veya Almanya'da yeni piyasaya sürülen Merccdessatınalınabiliyor. Bir kilo domates tohumu karşılığında ise sıfır kilometre 1993 model Şahin ya da Toros otomobillerinden edinilebiliyor. Hollanda'dan ithal edilen ve 12 ay acan begonya tohumunun 4 non stop' cinsinin gramı 2 milyon liraya satılıyor. Bir gramında 70-100 bin 'çiçek spermi' bulunanbu tohumunbirgramıyla70bin adet çiçek üretmenin mümkün olduğu bildiriliyor. Begonyanın tanesi ise 5-10 bin liradan satılıyor. Yine Hollanda'dan ithal edilen 'grand flowers'cinsi petunya tohumunun ise bir gramının 1 milyon lira olduğu belirtildi. Çiçek tohumu ithalatçılan özellikle Ege'de sera çıçekçiliğinin giderek gelişme göstermesinin ithal tohuma ilgiyi arttırdığına işaret ediyor. Sebze ve meyvede ithal tohuma ilginin daha çok Akdeniz bölgesinde yaygın olduğunu bildiren ithalatçılar, çiçekçilik merakının sebze ve meyve tohum ithalatını azalttığını bclırtiyorlar. Ekonomi Servisi - Eylül a>inda televizyon kanallan- nın reklam tarifelerine yaptık- lan zamlar, toplam reklam gelirinin bir önceki aya göre yüzde 45.6 oranında artması- na neden oldu. Genellikle yüzde 10 oranında seyreden aylık artışlarda eylülde görii- len sıçramayla birlikte, tele- vizyon kanallannın toplam reklam pastasmdan aldığı pay da on bir puan artarak yüzde 61'e çıktı. Buna karşıhk bası- nın payı yüzde 50'den yüzde 30'a geriledi. Geçen ay top- lam reklam gelirleri 2 trilyon 955 milyar 951 milyon liraya ulaştı. TV'lerin geiiri 1.7 trilyon Eylül ayında, reklam pasta- smdan aldığı payı yüzde 61"e çıkartan televizyon kanallan- nın toplam geiiri 1 trilyon 798 milyar 574 lira oldu. Topiam televizyon gelirlerinden en bü- yük payı yüzde 28.7 ile Shovv TV aldı. Shovv TV'yi yüzde 27.8'lik payla Kanal 6. yüzde 23.9"luk payla interStarizledi. Bir önceki aya göre Shovv TV'nin reklam gelirleri yüzde 40, Kanal 6nın yüzde 119. interStar'ın yüzde 70 oranın- HB8 Eylül ayında reklam pastası (milyar TL) da artış gösterdi. Bu yıl içinde yayına geçen diğer tele- vizyon kanallan da pastadan aldıklan payı genişletmeye başladılar. Toplam televizyon reklamlan gelirinden ATV yüzde 8.8, HBB yüzde 4.9, TGRT yüzde 4.3 oranında pay aldı. Reklam gelirini bir önceki aya göre yüzde 118 oranında arttırarak 28 milyar 760 milyon liraya çıkartan TRTnin ise televizyon pas- tasından aldığı pay ancak yüzde I.3'ten yüzde 1.6'ya çıktı. Bileşim Piyasa Araştırma Merkezi'nin açıklanan resmi tarifelere dayanarak yaptığı hesaplamaya göre medyanın yılın ilk sekiz ayında elde ettiği reklam gelirlerinin toplamı 15 trilyon 425 milyar 566 milyon lira oldu. Geçen yılın ilk do- kuz ayındaki toplam reklam gelirleri ise 4 trilyon 421 mil- yar 9 milyon lira olmuştu. Buna göre. bu yılın ilk dokuz ayında toplam reklam gelirle- ri geçen yılın aynı dönemine , göre ikibuçuk kat artışgöster- ! di.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear