22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1993 PAZARTES İ HABERLER Yerel yönetim tasansı • İZMİR (ANKA)-Yerel yönetimlerde reform niteliğinde görülen yasa tasansında, kadının unutulduğu belirtilerek, tasanya konulacak bir madde ile "tüm yerel yönetimlerde kadın sorunlan müdürlükleri kurulmasının" zorunlu hale getırilmesi önerildi. Oluşturulan Kadın Sorunlan Koordinatörlüğü, tûm yerel yönetimlerde kadın danışma merkezleri. kadın sığınma evleri, kadın hukuk bürolan, kadın kütüphaneleri, kadın üretim merkezleri gibi üniteleri açmaya yetkili, iç yapısında özerk, belediye başkanlanna sorumlu olarak işlev görecek kadın sorunlan müdürlükleri kurulması için, hükümet ve parlamento düzeyinde girişimler başlatıyor. İLKSAN'ıta 2'ntiduruşma •ANKARA (ANKA) - 346 milyarlık fLSAN yolsuzluğu davasına, 12 ckim salı günü Ankara Ondokuzuncu Asliye Hukuk Mahkemesi'ndedevam edilecek. I7'situtuklu2û sanıgın yargılandığj davanın yeni iddianamelerle genişletileceği bıldirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavalığı'nın İLKSAN yöneticileri hakkında, başta araba kampanyasında usulsüzlük olmak üzere, birden fazla suçlamayâ ilişkin sürdürdüğü soruşturmanın sonuç aşamasına geldiği, bitirildiğinde görülen davayla birleştirileceği bildirildi. İLKSAN davasının salı günü yapılacak ikinci duruşmasında. ilk duruşmaya gelmeyen, ancak mahkeme başkanı tarafından haklannda gıyabi tutuklama karan verilen 12 sanıgın sorgulamalan yapılacak. Yerel seçimlerde herkes tddialı • ANKARA (ANKA) - Yerel genel seçimler için propaganda kampanyalan başlarken bütün partiler iddialı değerlendırmelerde bulundular. DYPMeclis Grup Başkanvekili İhsan Saraçlar ve ANAP Seçim Işleri Başkanı Ersin Taranoğlu, kazanacaklan belediye sayısını vermeksizin seçimden birinci parti olarak çıkacaklannı iddia ettiler. Solda birleşme görüşmeleri içınde olan iki partiden SHP'nin Genel Sekreteri Halil Çıtlhaoğlu, "Mevcut belediye sayımızı koruruz" derken,CHPMYKüyesi Zeki Naci Tarhan, seçimde çok ciddi bir sonuç alacaklannı söyledi. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, İstanbul dahil. bir belediyeyi partisinin kazanacağını iddia ederken, DEP Adıyaman Milletvekili Mahmut Kılınç. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tartışmasız birinci parti olacaklannı önesürdü. Türkeş:'Bölge barajı kahftrrtsın' •ANKARA (ANKA) - MHPGenel Başkanı Alparslan Türkeş, demokrasinin ana sorununun, halkın iradesini parlamentoya yansıtacak seçimlerin yapılması olduğunu belirtti. Türkeş, "Her türlü siyasi görüşü, vatandaştan aldığı oy oranında parlamentoya yansıtacak seçim kanununa ihtiyaç var" dedi. Türkeş, düzenlediği basın toplanüsında,bölge barajırun kaldınlmasından yana olduklannı ifade ederek ülke barajmın da 0-5 arasında sınırlandınlmasının adil olacağmı söyledi. Seçime katılma hakkına sahipsiyasi partilere eşit ölcülerde Hazine yardımı yapılması gerektiğini de beürten Türkeş, "Siyasi partiler, devlet radyo ve TV'lerinden, siyasi görüş ve düşüncelerini kamuoyuna eşit ve adil ölçülerde aktarmalıdır" dedi. Atama kararlan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İstanbul Defterdan Sezai Onaral ve Burdur Defterdan Abdulhalik Yaşar'ın görevden alınmalanna ilişkin atama kararlan, dünkü Resmi Gazete'deyayımlandı. Sezai Onaral'ın görevden alınışı, Başbakan Tansu Çiller'in, Demirel yanlısı bürokratlan tasfıye hareketinin devamı olarak yorumlanıyor. Maliye ve Gümriik Bakanhğı'nca, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan diğer atama kararlanyla. 16 ilin defterdarlan yer değiştirdi. CHP birleşmenin gerçekleşmemesi durumunda tüm gücü ile seçimlere hazırlanacak Baykal, soldabirliktenluııııtlııTRABZON/SAMSUN (Cumhuriyet)- CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, SHP ile yü- rütülen birlık görüşmelerinden çok umutlu olduğunu belirtti ve "İnşallah 29 ekimde Anıtkabir'e biriikte çıkacağız. Bu anlamlı günde cumhuriyete layık oldu- ğumuzu göstereceğiz" dedi. 10 kasımda DSP'yi de içine alan birlik temennisinde bulunan Baykal, birleşmenin gerçekleş- memesi halinde bütün güçleri ile seçimlere hanrlanacaklannı söyledi. Deniz Baykal. 27 mart yerel secimlerine soldaki parti- lerin, üç parça girmesi halinde, sonraki genel seçimlerde sosyal demokratlar için başannın çok zor olduğunu vurguladı. Baykal, Trabzon ve Sam- sun'daki bölge toplantılanna katıldı. Samsunda Yaşar Do- ğu Spor Salonu'nda yapılan bölge toplantısında. 24 ocakta öldürülen yazanmız Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mmncu da CHP'ye kauldı. Ceyhan Mumcu'nun CHP'ye üye olduğunun Baykal tarafın- dan açıklanması üzerine, salon- dakiler "Uğurlar ötanez" slo- ganı atarak Mumcu'yu ayakta alkışladılar. Ceyhan Mumcu da yaptığı konuşmada. sosyal demokratlann bütünleşecekleri doğru adresin CHP olduğunu ifade etti. Baykal, Samsun'un Tekeköy ilçesinden geçerken bir düğün komoyu tarafından durdunıldu. Baykal, otobüsten inerek yeni evlileri tebrik etti. (AA) Baykal, Trabzon ve Sam- sun'daki konuşmalannda, ül- kenin içinde bulunduğu duru- ma değindi ve partisinin yakla- şımı konusunda düşüncelerini açıkladı. Baykal'ın konuşması, "solda birtik" ve "Atatürk ilke- lerTne yönelik bölümlerde uzun uzun alkışlandı. Baykal, sosyal demokrat kesimdeki bir- lik tartışmalanna ilişkin olarak görüşlerini açıklarken 27 mart yerel seçimlerinin Türkiye'nin önümüzdeki dönemde siyasi yapısını belirleyecek seçimler olacağını söyledi ve bu seçimde yalnızca genel başkanlann se- çilmeyeceğini, Türkiyenin ka- derirün oylanacağını savundu. Baykal şöyle konuştu: "Bunun için iki önemli olay var. Birincisi sosyal demokrat- lann birliği. Bu birlik, iktidar mücadeiesinde şans arttırma işi değil. Siyasal dengeleri oturtma işidir. Aynı çatının altında ol- madığunız için bazdarı me>danı boş buldular. CHP >e SHP parti meclislerinin birteşme yolunda görüşme kararım alması, birlik yönünde atılan en önemli adı- mlardan biridir. Bundan sonra yapılması gereken her şeyi yapa- cağız. Bu işi çok fazla uzata- mayız. Önümüzde seçimler var. Seçimlere kadar bu işi haUeûne- lijiz." Deniz Baykal, bütünleşmeyi çok istediklerini. ancak siyaset- te işin şansa bırakılamaya- cağını belirterek "29 ekimde in- şallah bütün Türkiye Cumhu- riyeti kuran bir kökten gelen sosyal demokratların cumhuri- yete layık bir şekilde bütünleş- tiklerinin müjdesini vereceğiz" dedi. Hiçbir zaman kendilerini sağa teslim etmeyeceklerini be- lirten Baykal, konuşmasını şöy- le sürdürdü: "İnşallah 10 kasımda SHP- CHP ve DSP bir yumruk gibi olurtız. Bunda ısrarlı olmak la- zun. Biz birlik için ber türlü an- layışı göstereceğiz." Baykal. Türkiye'nin güvenilir bir pusu- laya ihtiyacı olduğunu, bu pu- sulanın da Atatürk ve cumhuri- yet düşüncesi olduğunu savun- du. Yerel seçimlere yönelik olarak çeşitli mesajlar veren Baykal. belediye secimlerine iki ana değişikliği vtırgulayarak hazırlanacaklannı. bunlardan birindsinin referandum uygu- laması, ikincisinin de belediye başkan adaylan için açacaklan okul olduğunu söyledi. DYP'de liderlik için ikna edilemeyen Cindoruk ile Ergenekon'un adı geçiyor Mıılıalifler Çiller'e rakip arıyor YURDAGÜL ERKOCA DYP'de büyük kongre kaza- nı kayruyor. Kongreye bir ay- dan az bir süre kala Çiller'e karşı öne çıkan genel başkan adayı olmadığından, saflaşma şimdilik "Çillerciler" ve "Anti- Çillerciler" olarak belirgmleşi- yor. Kulislerde hâlâ daha. önce genel başkanlık için ikna edile- meyen Hüsamettin Cindoruk ile aday olacağı söylentilerini doğ- rulamayan Genel Sekreter Gökberk Ergenekon'un adı ge- çiyor. Cindoruk'un adaylığını koyması durumunda örgütün büyük çoğunluğunun desteğini alacağı göriişünü savunanlar • Cindoruk'un, adaylığını koyması durumunda örgütün büyük çoğunluğunun desteğini alacağı göriişünü savunanlar, onun bundan sonra, ancak 'birleşik sağ'ın lideri olacağını söylüyorlar. "Ama" diye devam edıv orlar: "Sayın Cindoruk, bundan sonra, ancak "birleşık sağ'ın li- deri olur. ANAP ile DYP'nin bugün birlesmesi söz konusu ol- madığından bu ihrimal zayıf..." Geçen kongrede de Çiller'e karşı olduğu bilinen, ama sessiz kalmayı yeğleyen Ergenekon'- un 14 ya da 15 ekimde Antal- ya'da gerçekleştirilmesi bek- lenen mitingde adaylığını acık- layacağı söylentilen yayılıyor. Parti içinde bir grup Çiller'm ekonomı politıkalannı eleştire- rek Türkiye'nin iflasın eşiğine geldiğini belirtiyor. Demirelle- rin damadı ve eski DPT M üste- şan Ilhan Kesici'nin "Türkiye"- nin 1980'den bu yana ekonomik açıdan en tehlikeİi döneme girdi- ği" yolundakı eleştırilenru pay- laşanlar Çiller'i radikal olma- makla suçluyorlar. Ekonomik sorunlann bir türlü sistematize edilmediği göriişünü savunan- lar. örnek olarak özelleştirmeyi gösteriyorlar. Bu konuda Çil- ler'in iddialannın aksine radi- kal davranmadığı, SHP'ye ta- viz verdiği belirtilirken özelleş- tirme yöntemlerine de karşı çıkılıyor. "Bankacılık Kanunu'- nda yapılan değişikliklerin zaten önceden hazırlandığı, Çiller'in bu konuda da iddialannın aksi- ne, temelden bir reform \ apma- dığı, yine söz verdiğinin aksine, iç borçlanmayı ya>aşlatacağına vade oyunlarıyla durumu idare ettiği" yolundakı eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor. Bütün bunlar sıralandıktan sonra "Türkiye'nin iflasu eşiği- ne geldiği" beİirtiliyor ve "DYP UGURLAR OLSUNiMCti Uja viV3 " SÇLDA BAĞCAN MAJÖR PLAK Tel: 527 61 28 ILAN MAZGİRT1NOLU KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1959.170 Esas KararNo: 1959-1452 Parsel No: 200 Mahkememızce venlen 19.8. 1959 tarih ve 1959'170 Esas. 1959'1452 karar sayıü hükmü ile Mazgirt ilçesi Alhan köyü hudutlan dahiünde kalan 200 nolu parselin tespit gibi davalı- lar Kali Ayhan ve Sera>i Laçin adlanna tapuya tesciline karar verildiğı. davalı Serayi Laçın mirasçılan Güllü, Bese. Musta- fa Laçin'lenn adreslen meçhul olduğundan ve kendilerine ka- rar tebliğ edilemediğinden iş bu ilanın gazetede ılarundan 30 gün sonradavalı mirascılanna karar yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 51498 İLAN T.C. GAYRİME3VKUL AÇIK ARTTIRMA İL ANI ANTALYA MAHKEMESATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Esas: 1993/65 Antalya Muratpaşa Mahallesı 1352 ada 35 parsel üzerindeki 14 nolu bağımsız bölüm Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992/ 1073 esas, 1993,386 sayılı karan gereğince satılacakür. Saüşa konu 14 nolu daıre. 5 katlı apartmanın 5. kaunda ve kuzey- batı cephesınde yer almaktadır. 1 salon 3 yatak odası, mutfak, banyo, WC ve banyo bölümlerinden ibarettir. 80/1160arsa paylı olarak mu- hammen bedeli 130.000.000 TL'dir. 1. Satış: 19.11.1993 günü saat 16.00-16.10 arasında Antalya Adliye Sarayı kat: 2, no: 106"da açık attırma ile yapılacaktır. Bu sauşta değe- rinin %75'ini bulmadığı takdirde 29.11.1993 günü aynı yerdeve aynı saatte 2. arttırma yapılacaktır. 2. satışıa ise değerinin %40 ve mahke- me masraflannı geçtiğı takdirde en çok artırana ihale edilecektir. Sa- tıs, peşjn para ıledır. Ancak isteyen abcıya 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Saüşa iştirak edenlerin değerin %20'si oranında te- minat yaünnası şarttır. Ihaleye katılanlann şartnameyi görmûş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları. başkaca bilgi almak isteven- jerin memurluğumuzun 1993'65 esas sayılı dosyasına başvurmalan ilan olunur. Basın: 51644 İLAN T.C. GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI ANTALYA MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Esas: 1993/90, Antalya Muratpaşa Mahallesi 6602 ada.2 parselde kayıtlı taşın- maz Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992/1108 esas, 1993/793 sayılı karan gereğince satılacakür. Tapu kaydına göre 234 m2 genişliğinde olup üzerinde 4 adet tek katlı binalar ile muhtelıf yaş ve cinste ağaçlar bulunmaktadır.- Mahal- li rayiçlere göre m2- si 320.000Tfden muhammen bedeli 161.245.000 TL'dir. I. Saüş: 22.11.1993 günü saat 16.45-16.55 arasında Antalya Adliye Sarayı kat: 2. no: 106'da açık attırma ile yapüacakür. Bu saüşta değe- rinin %75'ini bulmadığı takdirde 2.12.1993 günü av.ru yerde ve aynı saatte 2. arttırma yapılır. 2. saüşta ıse değerinin %40 ve mahkeme masraflannı geçtiği takdirde en çok artırana ıhale edilecektir. Satış peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek üzere me- hil verilebilir. Saüşa iştirak edenlerin değerin %20'sı oranında temi- nat yaürması şarttır. Ihaleye işürak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecaünı kabul etmiş sayılacakları. başkaca bilgi almak isteyen- lerin memurluğumuzun 1993'90 esas sayılı dosyasına başvurmalan ilan olunur. Basın: 51643 İLAN CEYHAN 2. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN İLANEN TEBLİGAT 1978,805 1991/59 „ Davacılar M.Hazınesı, Medine Ozan ve ark. tarafından, davalı Omer Ergün mirasçılan aleyhlerine açılan kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda: Hûküm: Ceyhan'ın Mercin Köyü'ne aıt 19 No'lu parsel hakkında davacılar M.Hazinesi, Medine Ozan, Mehmet Şerif Ozan. Semiha Türker, Osman Soyer, Leyla Ozdemırve Mehmet Özdemir'ın subuta ermeyen davalannın reddine, nizalı taşınmazın ömer Ergin (Erkin) mirasçılan adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş ve verilen karar M.Hazinesi tarafından I2'12'I99I tarihli dilekçe ile temyu edilmiş olmakla. mahkeme ilamı ile temyiz dilekçesi davalılar- dan Ayşe Kaplakaslan'a. mahkeme ilamı davacılardan Medine Ozan, Osman Soyar ve Semiha Türkür'e (Türker) adresleri belli ol- madığından, adlanna ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş ol- makla, Mahkememizin 1'10'1991 tarihli 1991,59 sayılı ilamı davacılar Medine Ozan, Osman Soyar ve Semiha Türkür'e, mahkeme ilamı ile 12/12/1991 tarihli temyiz dilekçesi Ayşe Kaplakaslan'a ilanen tebli gat yennekaim olmak üzere 7201 sayılı kanun u>annca tebliğ olunur Basın 51632 İLAN T.C. ANTALYA BİRİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1990/912 1992/1791 Davacı S.S. Lara Yuvam Kent Konut Yapı Koop. vekıli tarafın- dan, davablar Yaşar Ardıç vs. aleyhine açılan izaleyı şuyu davasının yapılan açık duruşması sonunda; Davaldardan Mustafa Yetiş-Mustafa Eken-Zeliha Çömlekçioğlu ve Yılmaz Postaaoğlu'nun adresleri belli olmadığından karar özeti- nin ilanen tebliğine karar verilmişür. Mahkememizin 30.İ 1.1992 gün 1990/912 E., 1992/1791 K. sayılı ilamı ile Antalya Merkez Güzeloba köyü 6121 ada, 1-2-3 4 nolu par- selde kayıtlı bulunan taşınmazlann hissedarlan arasında taksımi mümkün olmadığından saüşı sureti ile şuyuun gıderilmesine karar venlmıştir. İşbu karar özetinin ilan tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde davalılar Mustafa Yeüş, Mustafa Eken, Zeliha Çömlekçioğlu ve Yıl- maz Postacıoğlu tarafından temyiz edilmediği takdirde karann tebliğ edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 28.9. 1993 Basın: 51651 bunun altında kalır" kaygısı dile getiriliyor. Çiller'e bu tür eleştiriler ge- nellikle partinin bürokrasiye bulaşmıs. aydm kesiminden ge- liyor. "Orgütün sahipsiz kaldı- ğı". "Baba'nın partisinin Baba'- nın elinden alındığı" türünden eleştiriler ise herkesin dilinde. Örgütle daha sıkı diyalog Tansu Çiller'e tabandan ge- len muhalefet. genellikle örgü- tün sahipsiz kaldığı biçiminde. Son 15 günde Özer Çiller'in ba- zı il ve ilçe başkanlanyla görüş- meye başladığını Tansu Ha- rum'ın ise örgütle diyaloğunu sıklaştırdığıru belirtenler, bu- nun kongreyi kazanmak için yeterli olamayacağım söylüyor- lar. Bazı belediye başkanlannın Refah Partisi'ne geçmelerinin sorumluluğu da Tansu Ha- nım'a yükleniyor. Demirel'e yakınlığıyla bili- nenler "Baba'nın partisi Baba'- nın elinden alınıyor" diycrek bu- nun büyük bir vefasızlık örneği olduğunu söylüyorlar. "Beye- fendi. bu duruma daha fazla göz yummaz. Yakında müda- hale edecektir. Onun devlet ve hükümet deneyimlerini bir ke- nara atmak. bize yarar değil. zarar getirir " diyenlerin sayısı az değil. Medyanın gücü Çiller'in yasama döneminin başında yapılan ilk grup top- lantısında milletvekillerine "fc- raatımtzı ogrenmek için Resmi Gazete'ye bakın" sözleri de bü- yük bir talihsizlik olarak nite- lendiriliyor. Bir milletvekili "Hanımefendi kendisini vakıf başkanı zannediyor. Vakıf mı bu? İcraatı Resmi Gazete'den öğrenecekmişiz. O zaman bura- da işimiz ne?" diye dile getiriyor tepkisini Tansu Çiller'in medyanm gü- cüyle parti ve hükümetin ba- şma geldiği ama artık 40 yıllık politikacı becerisinde olduğu beİirtiliyor. Özellikle kadınlann Tansu Çiller'e sempatjyle bak- tığı belirtilerek önümüzdeki günlerde kadınlara yönelik projenin ön plana çıkanlacağı bunun da yerel seçimlerde ka- dın oylannın DYP'yeakmasını sağlayacağj söyleniyor. Yerel seçimİerin son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Çünkü bu yerel seçimlerden oy- lann arttırarak çıkan sağ parti- nin "sağda birliğin adresi" ola- cağı savunuluyor. Eğer DYP oy oranını arttınp özellikle bü- yük kentlerde belediye başkan- lıklannı kazanırsa ANAP taba- nının DYP'ye kayacagı görüşü yaygın. Tansu Çiller'in zaten partiye de büyük kentlere ve işadamına dönük imajı yüzün- den alındığı hatırlatılarak bu imaja en fazla ihtiyaç duyuldu- ğu anda genel başkanlık koltu- ğundan indirmenin partiyi za- rara sokacağı iddia ediliyor. Bu görüşü savunanlann ba- şında da 83 seçilmiş delegesiyle II Başkanı Orhan Keceli geliyor. Keçeli "Tansu Hanun'- ın vurtdışında estirdiği olumlu havanın yakında parti içine de yansıyacağı" görüşünde. Özel- İikle sanayicilerin Çiller'e deste- ğinin sürdüğünü söyleyen Ke- çeli "12 EylûTden sonra yasak- ların kaldınlması dışında en güç- lü olduğumuz seçim *94 yerel se- çimleri olacak. Eğer Tansu Hanım'la girersek tabii" diyor. BİZBIZE ERDAL ATABEK Medya Demokrasisi Var mı?... Mahallede birbirinin ahbabı iki aile -nedense- sokak kavgasına tutuşmuşlar. Bir taraf ötekine "bilmem kimin piçi", "soyubelirsiz", "cami avlusunun art/ğ/"türünden küfürler savururken öbür taraf da "tavukhırsızı", "misa- firgittiği evdenpeçeteyürüten", "aşağılıksahtekar"gi- bisinden aşağılamalarla karşılık veriyormuş Yoldan ge- çen birisi şaşmış kalmış, kavgayı seyreden birine sor- muş: - Yahu, sen bu mahallede oturmuyor musun? - Evet. - Öyleyse neden ayırmıyorsun bunları? - Sen bakma bunların böyle kavga ettiklerine, demiş adam. Bunlar aslında canciğer dostturlar, ara sıra bir şeyi bölüşemeyip böyle kavga ederler. Şimdi ayırmaya kalksan birbirlerini bırakıp ikisi birden seni döverler. Iyi- si karışmamaktır. - Peki öyle olsun da bu söyledikleri ağıza aiınmaz laf- lara ne diyorsun? - Vallahi bilmem, ama dediğim gibi bunlar çok iyi ah- baptır, içtikleri su bile ayrı gitmez. Birbirlerini benden iyi tanırlar. Herhalde ikisinin de söyledikleri doğrudur. Medyadaki kavgayı izlerken aklıma bu anekdot geldi. Aslında bu kavga da yeni değil. "Ansiklopedi savaşları- 'nı pek çabuk unuttuk, ama o sırada da "benimki daha büyük", "seninki çocuk için" gibi tanımlarla epey oya- lanmıştık. insanların "haber alma özgürlüğü", demok- rasilerin en önemli dayanaklarından birisi. Çünkü bir toplumda demokrasinin varlığı ya da yokluğu "özgür haber alma "nın var olup olmamasıyla ölçülür. Ama bu- gün medyanın böylesine güç kazandığı, bu gücün de belirli sermaye grupları tarafından kontrol edildiği dün- yamızda "haber alma özgürlüğü"ne gerçekten sahip miyiz? CNN'nin "Körfez Savaşı"n\ naklen yayınladığı dönemden sonra da bu konu ortaya atıldı. O savaşta 17 Amerikalı askerin -çoğu da oradaki kazalarla- öldüğünü anında öğrendik, ama 300 bin Iraklı'nın öldüğünü. yara- landığını çok sonradan ve başka haber kaynaklarından öğrenebildik. Kablolu yayınla televizyon izleyenler, ya- bancı dil de biliyorlarsa BBCnin, CNN'in, Sat Vin, RTL'- nin, Super Channell'm haberlerini izledikleri zaman bi- zim kanallarla aradaki "bakış, görüş aktanş, önem sı- rasına koyuş, görüntü I söz dengesi" gibi farkları göre- ceklerdir. Ama bütün bu haber kaynaklarının arkastnda- ki güçleri bilmeden, onların hangi para odaklarına bağlı olduğunu görmeden, bütün bu kaynaklar da gerçekten "güven//"sayılabilirmi?Çağımızda "haberalma özgür- /üğü'nün içinde yaşadığı toplumsal tehlike buradadır. Bu yapısıyla "medya", "haberalma özgürlüğünün tem- silcisi" olmaktan çok, "yönlendirme, şaşırtma, gündem değiştirme, yönetme" gücünün temsilcisi olmuyor mu? Bu teknolojik gelişme içinde "birey"olarak özgür haber alma şansımız yok mu? Mr. Dave Hughes, bir elektronik iletişim uzmanı, İs- tanbul'da yapılan 'Bilişim'93" fuarına katılmak için Amerika'dan, Colorado Spring'den gelmiş. Yukarda sorduğumuz soruya "bireyin özgürce haber alma hakkı da gücü de var" diye yanıt veriyor. Çözümü de "kişisel bilgisayar yoluyla elektronik haberleşme" olarak görü- yor. Mr. Dave. bu yöntemle okuryazar bile olmayan Amerika'daki Kızılderililer'in bilgisayar ekranına özgün çizgiler çizdiklerini, köylerinin resimlerini yaptıklarını, değişik desen örnekleri çizerek bunların satışından pa- ra kazandıklarını anlatıyor. Yaptığımız görüşme sırasın- da da "insanların haber alma özgürlüğünün elektronik iletişim'le sağlanacağmı, bunun da demokrasinin etkin- leşmesinin önemli bir aracı olduğunu belirtti. Bu alanda şimdilik telefona bağlı olan elektronik haberleşme yön- teminin "cordless-telsiz" iletişiminin sağlanması da önemli bir dönemeç olacak. Elbette, bu "te/cn/Ar"doğrunun. "sosya/"doğruolması, zaman alıcı bir süreç, ama er ya da geç bu olay gerçek- leşecek. İnsanların birbirleriyle tek tek haberleşmesi, bütün dünyanın kullandığı yeni bir haberleşme ağını oluşturacak. Bu alandaki "ge/ecefr"öyleyüzyıllan bek- leyecek türden değil. Elektronik gelişmelerin hızı, on yılı bile çok uzun bulmaktadır. Bu gelişmeler "bir yıllık deği- şim" hızıyla oluşuyor, belki bu bile kısalacak. İnsanlar bilgasayarlardan korkmaktan vazgeçecekler, çünkü böyle bir korku da var (compu-fobi). Bilgisayarlar küçü- lecek, ucuzlayacak, iletişim kurmak için gereken "fax- modem "ler. günümüzün telefonu gibi yaygınlaşacak. Iş- te o zaman önümüzdeki ekran, sadece bilgi işleyen bir makine olmaktan çıkacak, bizi dünyanın her yanındaki insanlarla tek tek buluşturacak. işte o zaman "medya demokrasisi'nden söz edilebilecek. Geri kalanlar da o zaman istedikleri kavgayı yapabilir- ler... Mesut Yılmaz: Koalisyon oıtakları çelişkiiçinde İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. "İstik- rarsız bir hükümetin Türkiye'- ye istikrar getirmesi mümkün değildir" dedi. Hükümetin önümüzdeki hafta 700'üncü gününe girecegini beürten Yılmaz, koalisyon hükümeti- nin Türkiye'nin tüm sorun- lannı "yüzlerine gözlerine" bu- laştırdığını öne sürdü. Yılmaz, terörle mücadelenin hüküme- tin "bilgisi ve ilgisi'' dışında gerçekleştiğini de savundu. Mesut Yılmaz'ın yerel se- çimlerle ilgili çalışması sürü- yor. İzmir'de iki gündür ilçe başkanlan, il yönetim kurulu üyeleri ve örgütle görüşen Yılmaz. yereî seçimlerde İzmir'in kazanıiması için çalı- şmalann daha da yoğun- laştınlmasını istedi. Dünkü toplantıdan önce bir açıklama yapan Mesut Yılmaz, hü- kümeti ağır dille eleştirdi. Hü- kümeıte yer alan siyasi partile- rin kendi aralannda çelişkiye düştüğünü öne süren Mesut Yılmaz. "Bu hafta koalisyon hükümeti 700'üncü, Tansu Çil- ler'in kurduğu 2. koalisyon hü- kümeti de IOO'ÜIKÜ gününü dolduracaktır. D\ P-SHP ko- alisvonu 700 günde memlekerin bütün sorunlarını yüzüne gözü- ne bulaştırmıştır. Bugün Türki- ye, hiçbir bakımdan 2 sene ön- cesinden daha iyi bir tabloya sahip değildir" dedı. Türkiye'nin ödemeler dengesinde ve dış ticarette çok tehlikeİi bir döneme girdiğini öne süren Yılmaz. "Acil önlem- ler alınmazsa 1994'te dış ödeme- lerde kriz yasanacaktır. Bu da 14 yıl sonra karşı karşıya kah- nan bir durumdur" diye konuş- tu. Başbakan Tansu Çiller'in son günlerde "sorumsuz" açı- klamalarda bulunduğunu be- lirten Mesut Yılmaz. Türkiye'- nin finans çe\relerinde iti- bannın da hızla kaybolduğunu savundu. Terörle mücadele Hükümetin, terörle mücade- le konusunda. büyük bir başa- nsızlık yaşadığını öne süren Yılmaz şöyle konuştu: "Terörle mücadele, hüküme- tin bilgisi ve ilgisi dışında yürir- mektedir. Geçtiğimiz 20 günde terörden 220 yurttaşımız hayatı- nı kaybetmişken Sayın Başba- kan, milletle alay edercesine te- rörle mücadelede başarılı oldu- ğunu söylemektedir. Sayın Baş- bakan, ya son zamanlarda sık sık yaptığı dış seyahatlar nede- niyle Türkiye'yi izleme imkanını kaybetmiştir ya da açıkça mille- ti aldatmaya çalışmaktadır." Koalisyon hükümetınde cid- di görüş aynlıklann ortaya çık- maya başladığını belirten Me- sut Yılmaz, "Telefonun özelleş- tirilmesi meselesi, koalisyon or- taklarının kendi aralarında an- laşamadıklannı ortaya koymuş- tur. İstikrarsız bir hükümetin Türkiye'ye istikrar getirmesi mümkün değildir'1 dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear