22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22OCAK1993CUMA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AmazonlarMEÜH CE VDET ANDAY M -emduh Şevket Esen- dal'ın (hıkâye kıtapla- nnda M Ş A dıye yazar) "Femınıst" adlı bır hıkâyesı vardır, çok • sevenm Adam, "femı- nıst" sözcüğünun ne demek olduğunu öğrenmek ıçın ötekı- ne benkıne sorar, fakat hıçbınnden doyunıcu bır yanıt alamaz, çünku danıştığı kışıler de bu sözcuğûn an lamıru bılmemekte. bırtakım laflar uy- dunnaktadırlar O zaman ansıklopedı ne gezer. her- kes ötekıne benkıne sorarak öğrenme- ye çalışırdı Aynca, okuyarak değıl de, sorarak öğrenmek bızun halJumıan eskı bır alışkanlığıdır kendını gelıştır- mek, eksığını tamamlamak ıçın gozu yenne kulağını kullanmayı yeğier Bır gün bır arkadaş bana "Dovız ne de- mek''" dıye sormuştu da, benım "Ya- bana para" demem üzenne şaşıp kalmıştı, "A bu kadar mır ' Evet efendım o kadardır, bız bılmıyonız dı- ye karmaşıklaşacak değıl ya' Geçende televızyonda bır acıkotu- rum vardı, bıryanda kadınlar, bıryan- da erkekler oturmuş, kadın haklan konusunu tarüşülar Daha doğrusu. bu konuda kadınlarla erkekler çatıştı- lar Ne var çatışacak, anlayamadım Erkekler arasında dını butun bır sa kallı vardı, "Efendım kocaiannı alda- tan kadınlar var" dıye bağırdı. bunun üzenne de hanımlardan bın "Kanlan- nı aldatan erkekler de var" yanıünı verdı Kısacası femınızm konusu, kı- mın kımı aldatuğı sorununa bağlandı Oysa bu sorun bırarada ele ahnamaz, çünkü kansıru aldatan erkeğe "çap- kın", kocasına aldatan kadına "yara- maz" denır, bunlar başka başka şey- lerdır Hele "yaramaz" sözcuğü ço- cukluğu anımsatüğı ıçın şınn bıle gö- rulebıhr Yaramazlık etmış O günkü oturumda, demın sözûnü ettığım sakallı. bır laf daha ettı kı. par- mağımı ısırdım "Efendım, kadın da ınsandır" dedı Kabul edıyor kadının ınsan olduğunu, bunu bır ılerleme sa- yalım mı'' Eskıden bır gazetecı arka- daş, Almanya'dan bır Alman kıa ge- tırmıştı "Nerde şımdı7 " dıye sonnam üzenne, "Evde dolaşıyor, bıraktım dolaşsın" demışü O da ınsandır, karşı gelemeyızdolaşmasına Köpeklenbıle her gün dolaşmaya çıkardığımıza go- re Femınızm, "Cınsıyet aynmahğına karşı çıkarak cınsler arasında sıyasal, ekonomık ve toplumsal eşıtlığı savun- mak" demekür Evet, kurmak değıl, savunmak demekür Çunkü yenı bır ılışkıler düzenını kurmak ıçın sadece "ıstemek" yetmez, bır yenı koşuilar bı- nkımı sürecı de gereklıdır Turkıye'de ılk kadın hareketlennın II Meşruüyet donemınde, eşıt hak ıstemının ıse 1980'lerde ortaya çıkması rastlanü ıle açıklanamaz. Bugün "Erkek kansını dovebıür, ama haklı ıse dovebılır" dıyen başı ör- tülu kadınlann zuhur etmesı de rast- lanü değıldır Elbette bırbınne karşıt olan bu ıkı davratuşın bırarada bulun- ması da açıklamayı gerektınr Kadın haklannı savunan cerbezelı hanım- lanmızın, bu dayak konusunu ıska geçıp erkeğın yakasına sanlmalan ye- terlı değıldır gjbı gelıyor bana Çünku kadınlara haklannı bağışlayacak olan erkekler değüdır, toplumdur Egemen erkek tıpını, erkeğe de kadına da toplum öğretmıştır Bu ıkı cuıs, bırarada ders görmüştur Kadının toplumsal durumunda yapıl- ması gereken düzeltmelen erkeğın ın- safından beklemek hıçbır sonuç ver- mez Butün ış, yaşamı, kadın ıçın de, er- kek ıçın de yaşanılır duruma geürmek- tır Çok yanh bır savaşım konusudur bu Baü'dakı femınızım hareketının tanhı de bunu gostenyor Bu konuda benım ılk önenm, "Ka- dın da ınsandır" sözünün ayıplığını toplumca kavramamız yönünde ola- cakür Bunun gıbı, kadınlan "yumuşak" saymaktan da vazgeçmemız gerektığı sanısındayım Gerçı hemşırelığın. has- tabakıcılığın bır kadın uğraşı olduğu- nu bılıyoruz Hasta ıçın kadın sesı, dınlendına, ıyıleştınadır Neden uza- ğa gıdelım, kadın varlığırun evımızde yarattığı ıyımserlık havasını hangı er- kek yatsıyabılır' Bır şaınmız, Kadınlar otmasa oksuz kalırdı eşa- rım, demışü Kadınlara mınnettanz Ama gene de onlan hastabakjcımız saymayakm Yanhşolur Kadınlığı kölelığe benzetme egılı- mınde olan fetnınıstler, bunu tanhsel bır gerekırahkle açıklamaya kalkar- larsa, belkı yazıh tanh dönemı ıçın haklı çıkabıürler, ama daha eskıye gı- dersek durum değışır Evet, ılkel top- lumda ava çıkan yalnız erkeklerdı Kadınlar da ot, yemış topluyorlardı Hayır, onlann mutfağa zonınJu ol- duklannı söylemek ıstemıyorum Tam tersıne, Amazonlar konusuna gelmek ıstıyorum Rahmeth Azra Erhat, Mıtolojı Söz- lüğü adlı yapıündakı "Amazon" mad- desıne şöyle başlıyor " Anadolu'nun mythos'a katkısı salt efsane, uydurulmuş masal değıldır Anadolu kaynakb efsanelenn hemen hepsı olmuş olaylan yansıür, yaşamış kışılen konu alır Bu yûzdendır kı, bır gerçek payı ve tanhsel bır nıteiık taşır- lar Izlenne destanlarda olduğu ka- dar, tanhçüenn ve coğrafyaalann yapıtlannda rastlamamız bunu kanıt- lar " Anadolu bınlerce yıl anaerkıl bır toplum düzenı ıçınde >aşamış ve bu düzenın sımgesı olan Ana Tannça'ya değışık adlarla tapınmışür Amazon- lar, savaş tannsı Ares ıle Aphrodıte'- nın kızlan sayılır Bu kadınlar ok ve yaydan başka bır de "labrys denılen ıkı agızlı baltayı sılah olarak kulla- nırlar Homeros bunlardan söz açtığında "Erkek gıbı Amazon'lar" der Ama- zonlann at üstünde savaşmalan eskı Yunanlılan şaşırtmışür Homeros'un sözü femınıst kadınlanmızı kızdırmasın' Ne yapalım, bu ıkı ans arasında gücü temsıl eden hep erkek olmuş demek Amazonlar, erkeklen yanlannda köle ya da uşak olarak bu- lundururlarmış, elbet cınsel ılışkı ıçın de Bu~ mythosa gore, Akhıleus ya da Herakles bır Amazonla çarpışmış (el- bet kadın olduğunu bılmeden), öldür- müş onu, sonra da oldürduğü savaş- çının kadın olduğunu anlayınca utanmış Bır kadınla savaşmak kah- ramanhğa yakışmazdı, çunku Şımdı- kı kocalann, kanJannı dövmelennı gel de anla' Ama ben çağdaşımız olan hanımla- nn Amazonluğa heves edeceklennı hıç sanmam Kolayış değıl çünkü Savaşa erkek gıder Ancak erkeğın guç du- nımda kaldığı anda onu kansının yü- reklendırdığj olaylar da vardır örne- ğın, kral Duncan'ı öldürüp tahta çıkması ıçın Macbeth'ı yüreklendıren Lad) Macbeth ür Romanya'nın eskı cumhurbaşkanı Çavuşesco, eşıyle bırlıkte tutukİanıp sorguya çekıldığınde Bayan Çavuşes- co kızmış ve kocasına, "Bunlann se- nınle boyle konuşmalanna nasıl mü- saade edersın" demış Az sonra kurşu- na dızıleceklennı anlayamamışü Ba- yan Çavuşesco Sanıyorum, Memduh Şevket Esen- dal'ın hıkâyesındekı durum bugün de surüpgıdıyor Femınızmın ne olduğu- nu bıkn bır türlü bulunamıyor Konu sadece kadın-erkek çekışmesı bıçımın- de ele ahnıyor Kadın haklannı ger- çekleştırmek erkeğın müsaadesıne bağlı değıldu Bu konuda benı en çok düşündüren ıse, Atatürk karşıü şenatçılann, kadı- nı ınsanbktan çıkarma çabalandır Dı- lenm. femınıstJenmız, çağdaşlaşma savaşımının en gûvenılır destekçılen olsunlar ARADABIR Prof.Dr. AYDIN AYBAY Prof. Ragıp Sanca İdn...Turk duşun yaşamı bir anıt-adamı' nı daha yıtırdı Prof Ragıp Sarıca hocamızı 11 ocak gunu son yolculuğuna uğuria- dık Yalnız 'hukukhocası 'yada 'hukuk bılımı ustası demıyo- ru7 çunku onu sadece bu kımlığı ıle anmak eksık bır anlatım olurdu Onu yakından tanımak sansına sahıp olanlar konuş- masına yansıyan derın ve engın kultur dunyası ıle ılıskı kura- bılmış söylesılerındekı eşsız lezzetı tatmış olanlar bunu kolay- ca anlayacaklardır Prof Sanca, Turk toplumunda çok nadır yetışen bılımı vebılgısıyle davranışı veduyarlılığı ıle eşsız bır Turk aydınıydı Sanca hocamız Cumhurıyef öncesınde dunyaya gelmış ama Cumhurıyet donemınde yetışmış ılk bılım adamı kuşağın- dandır Meslekı yetışmelerını 1930 lu yılların sonuna doğru famamlayan bu kuşak mensupları 1940 lardan ıtıbaren Istan- bul Hukuk Fakultesı nde oğrenım gorenlere hocalık etmısler- dır Bız de 1950 den ıtıbaren başlayan oğrencılık dönemımızde bu kusağın oğrencılerı olduk O dönemlerde unıversıteler ger- çek bılım yuvası havasını taşırdı Bu yuvaya saygın kımlığını veren toplum ıçındekı yuksek ıtıbarını sağlayan baslıca oğe ıse Ragıp Sanca nın da ıçlerınde bulunduğu oğretım uyelerı topluluğu HJı Aralarında çesıtlı nedenlerle beğenmedığımız kımı kışısel yargılarla eleştırdığımız kısıler de vardı Ama hoca kesımını olusturanlann hemen tamamının cıddılıklerınden ye- tışmelerındekı sağlamlıktan ve bzellrkle bılıme ve mftsleklerı- ne baglılıklarından en kuçuk bır kuşkumuz bıleolrnazdt Fakiîl- temız Istanbul Hukuk Fakultesı gerçekten btr bılım mabedı gıbıydı Orada YÖK duzenınde olduğu gıbı şuradan buradan devşırılmış uydurma unvanlarla oğretım uyelığı tahtına otur- tulmuş hıç kımse yoktu zaten boylelerı o hava ıçınde yaşaya- mazlardı Işte Prof Ragıp Sanca yı boyle bır kurumda ıdare hukuku derslerınde tanımıştık Ders anlatışındakı canlılık ıçtenltk ve dennlık hepımızı buyulemıstı Her dersınde, hukukun klasık konulannı da ıslese hepımızı yenı dunyalara götururdu Bu kadar bılım yukunun, zaman zaman kuru ve katı hukuk konula- rının bu derece pınltılı ve heyecan vencı bır anlatıma dökule- bılmesı gerçekten sasırtıcıydı Bunun gızemını yıllar sonra bızler de oğretım ugraşının ılk basamaklanna ayak bastığımız zaman çozduk O elınde tuttuğu ufacık not kağıtlarına çok sey- rek goz atarak kursude heyecanla dolaşıp ders anlatan Prof Sarıca yı daha başka yonlerıyle daha yakından tanıma mutlu- luğuna kavuşunca bu gızemın ne olduğunu da anladık Karşı- mızda, yalnız hukuk bılımı konusunda değıl edebıyat sanat kultur alanlarında dopdolu bır hazıne vardı Bu hazınesı ıle Sa- nca hoca bır hukuk vırtuozuıdı Her soyleşısınde ayrı bır denn- lık ayrı bır tat ayrı bır zengınlık olan bu hazıne ı!e etrafına ışık saçıyordu O duraklamalı aydınlık ve parlak bıçemı ıle anlat- tıklarından dınleyenlere her seferınde yenı bır şeyler öğren- mek, pay çıkarmak olaylara yenı bakış açılanrtdan bakmak fırsatı çıkıyordu Onun özgürlük ulkusune ve bu arada akademık özgurluğe yürekten bağlı bır kışı olduğunu herkes bılır Bunun ıçın çok savaşmıştı 1950-60 ınbaskılı donemlerındeyazdıkları konus- tukları o zamanları yasayanların anılanndadır Unrversıtelerın özerklığı ve oğreöm uyeierının bılımsel özgurluğu konularında en küçük bır ödun verılmesıne tahammulü yoktu Bu yuzden bırcok hayal kırıklıklan ve uzuntuler da yaşadı 1971 darbesın- den sonra Tunaya nın Aksoy un ve Sungurbey ın fakulteden alınıp bır asken araca bındınlerek Davutpasa Kışlası na gotu- ruluşlen olayına tanık olduğundakı elemı huznu ve kızgınlığı yakından gözlemleyenlerdenız Boyle bır şey olabıleceğıne ınanmıyor gıbıydı Hele o akşam hocaları goturen sıkıyonetı- mın komutanı onuruna rektorun unıversıtede bır kokteyl partı vereceğını de duyunca çıldıracak gıbı olmustu Tepkısızlığın ve vurdumduymazlığın bu kadarına ınanamıyordu, Ah bu adamlar dıyordu hayatlarında bır tabloya ıçlerı tıtreyerek bakmamış heykel deyınce sadece kapının önundekı anıtakıl- larına gelen bu kaba yaratıklar Kımseyeduşman değıldı bu sozlerı ona soyleten bılım hukuk ve kultur anlayısı ve duyarlı- lığıydı 1980 den sonra olan bıtenı de aynı hüzun ve kırgınlıklı ızlıyordu Bızım oğrencılık yıllarımız sırasında derslerınde ve zevkle okuyup yararlandığımız ıdarı kaza yapıtındakı anlat- tıkları ve 1961 Anayasası nın hazırianısındakı katkıları ıle ya- şam boyu savunduğu Turkıye de ıdarenın hukukla bağlılığırv dan yasama tasarnrflarının Anayasa Mahkemesı nce denet- lenmesıne kadar uzanan hukuk devletı ulkusünun 1980 den sonra aldığı derın yara onu ısyan etörıyordu Bu dönemdekı uğursuz gelışmeler ve gerıye gıdısler uğrıma burtca savaştığı kurum ve kavramların hoyratça ayaklar altına alınması yaşa- mının son donemınde hocayı hasta edecek olçude uzmuş ve mutsuz etmıstı Onu son kez hastanede gorduğumuzde, bu mutsuzluğu ve daha da kotusu umutsuzluğu sezmemek ola- naksızdı Galıba artık yasamak ıstemıyordu Ne kadar yazıktır kı yasamını Türkıye de kencfı çapında ınsanlann yetışmesı ıçın gereklı ortamın özgürlük, bılım ve kultür ortamının oluş- rnasına adamış bu olağanustu ınsan, buyük bılım ve kultur adamt böyle bır hayal kınklığı ıçınde goçtugıttı Ondandestek ılgı ve yardım gorenlerı ve daha onemlısı Turk duşun yasamı- nı yalnız ve oksuz bırakarak TARTIŞMA T O m K ı r m. TARIH VAKFI KUŞAKLAR BULUŞMASI TOPLANTIDİZİSİ 9 Prof. BAHRİ SAVCI 23 OCAK 1993 CUMARTESI SAAT 1400 TARIH VAKFIKUTUPHANESI Klanbul Titare! OddM Yanı Zındankapı, Değırmen Sokak l s rıtiıın.mı '44Wi ISTANBUl Tel < in < !2 3'' Belediyelerde taşeron mafyası epımızın bıldığıgıbı beledıyeler bıreyın doğumundan ^ olümune kadar tum hizmel ve ıhtıyaçlannı karşılayan kurumlardır Tıpkı Osmanlı Maanf Nazın'nın'Ah şuokullar Dİmasa maanfi ne guzel ıdare ^lerdım dedığıgıbı beledıyelenn yasadan doğan ve varlık nedenı olan aslı kamu gorcvlennı ıhale suretıyle raşeronlara gordurmeye kalkışmalan sıkça gorulmeyc başlandı Ozellıkle Dalan doncmının beledıyealık anla>ışı,Osmanlı Maanf Nazın nı da basürdı Beledıyclenn asb kamu gorevını. meslegının hıçdeehlı oknavan taşeronlara devretmekle beledıyeyı pek guzel ıdare ettığı yanılgısına kapıldı Boylece taşeron firmaadı altında yüzlercc "koşe donücü' şırkctıuredı Beledıye kaynaklan. bu köşe donucü taşeron fırmalara peşkeş çekıldı Batı da gorulen üretken beledıyecılık anlayışmın yennı ıhalea beledıyealık anlayısı aldı Çok buyük kavnağa sahıp buyük kent beiedıyelen "Asfalt fabnkalan, çöpun ışlenerek sanayıyc yenıden donüşumünu sağlayacak çdp fabnkalan, kent uldşımına rahatlık vcrecek kent gjnşlenndeçok katlı otoparklar yapma" gıbı buna benzer pek çok ışlevlennı unutarak "ışın kolay veşova donuk vanındyoneîerek' taşeronlar clıyle vıtnn duzenlemelenne yoneldıler Genellıkle haikın yerleşık olmadıgı yorelerde. park bahçe tanzımı kaldınm taşı değışımı, ana artellen ıkıyeayırma, refûj taşlan doscme, hanta ve aphkasyon gjbı mılyariık ışler beledıyelerce taşeron fırmalara vcnldı 1989 mahallı seçımlen oncesı SHPbu ıhalea beledıyecılık anlayışına karşı çıkmışlı Bunun bır talan olduğunu "Dalan'a talane yalana" karşıyız sloganı ıle seçımlen kazandıklannda bu talanın hesabını soracaklannı söyledıler Halk da bu yagmaya karşı çıktı tstanbul da çok olumlu ışler yapmış olmasına karşın ayyuka çıkan bu volsuzluk dedıkodulan nedenıvle Dalan veekıbı seçımlen kaybettı Sonra neoldu 9 Tam bır trajı-komık ortam yaratıldı Dalan donemınde yapıldıgı ıddıa edıien yolsuzluklarla ılgılı olaylann gün ışığına çıkanlması ve bunun hukuksalçozum yollan hakkında Istanbul Büyük Şchır Beledıye Başkanhğı benden de yazıL goruş aldı O gorüşlenmız doğrultusunda hareket edılseydı, başta "Dalan Vakıflan" olmak üzere toplu malvarlığı olan mılyonlarca metrekare arsa ve üzenndekı tesısler İstanbul Beledıyesı'ne gen dönmuş olacaktı Boyle yapılmadı SHP Beledıye MeclısGrubu nun ıçınden ve "cahılıyedcvn nın ınsanlannı andıran bıreylerden kurulu bır "Araştırma Komısyonu" oluşturuldu Böyleceış Mahkeme-ı Kubra'ya bırakıldı Dala.ı'dan hesap sorma ışı tam bırfiyaskoıle sonuçlandı SHP beledıyealık anlayısı ıle Istanbul tanhmen bûyuk karanlıklanna gömüldü. Yolsuzluk ruşvet, suııstımal, görevı kötüye kullanma Neron devnnı hatırlatacak boyutlara enştı Başta, ınsanlığın ortak mırası olan Boğazıçı olmak üzere her tarafyağmaedıldı Koy, kente egemen olduve SHP beiedıyelen geçmışte kınadıklan taşeronlarla ortak göruntüsü verecek bıçımde ıçlı dışı oldular Amaç, "En yüce değer emektır" dedıklen beledıye çafaşanlannı sendıkasızlaştırmaktı Boylece çalışan halk kesımlennın orgütlü hak arayışlannı kısmak, başta çöp toplama ve taşıma ışmı de taşeronlara gordurmektı Boylece ûretken beledı> r ecılığın yennı, her ışı taşerona yaptırmayı amac edınmış ıhalecı beledıyealık anlayısı aldı Bu anlayış, beledıyelen 'taşeron mafyası'nın cgemenlığıne göturür Şımdı bıle pek çok beledıye başkanının arkasında taşeron mafyası yok mu 7 Bır taraftan 'sıvıl toplumu' kurma ıddıasını taşıyan polıükacılann dığer taraftan çalışan halk kesımlennı "sendıkasızlaştınna'ya yonelık uygulamalannı gordükçe ınsanın küçuk dılını yutası gelıyor En önemlı tehlıkelerden bınsı de beledıyelenn daımı ışçısı ıle taşeron ışçısı arasında catışma çıkabılır Bızım bıldığımız. "Beledıyealık Sosyal Demokratlann Işıdır " Aslan Sosyal Demokrat SHP Beledıye Başkanlan sayesınde, beledıyealık hıçde meslegının ehlı olmayan köşe dönücü 'taşeron mafyası'nın ışı olmaya başladı Haydı hayırlısi Dansı 'bakanlıklann" başına CELAL TOPRAKOĞLU Avukat PENCERE THE NEW YORK TIMES Yobazlann ayak sesleri O ğrencılenme Tevfık Fıkret'ın 'Doksanbeşe Doğru' adb şıınnı okutup açıklarken sayın oğrenalenne yansıtmalanna göz yumulmakta Laıklık çığnen nekte ve devletı yönetenler secmenlenne şınn göriinüp dört yıl daha seçılehm dıye, "gücumüz yetmıyor" mılletınvekıllennın gerekçesınesığınmakta.şenatçı yemınlennın yanı sıra bu şıın de kuruluşlann artmasına. kürsude okumalan dıleğınde bulunurum Gerçı bu şıın anlayıp etkıleneceklennı sanmam, ama gene de önennm ' Bırdevr-ışeâmet,yıne çığnendı yemmler Çığnendı, yazık mılletın ümmıdı bulendı 1 Kanun dıye topraklara surtulducebınler K aanun, dı>e, kaanun dıye, kaanun tepelendı Bîhude fıganlar yıne, bîhûde cnınler 1 " Değışenbırşeyyok Yıllar sonra aynı uzüntulen duyuyoruz Kanunlann tepelenmesmın engellendığı en yuce makamın başkanına, Ana>asa Mahkemesı Başkam'na saldınlmakta, tehdıt edılmekte, Atatürk 'e, Ataturkçu kuruluşlara dıl uzatılmakta Hâlâ Meclıste sen-ben kavgası doküldüğunden Mezarcı lar kursude Atatürk ıçın ılen ger konuşabılmekte Okullanmızda dın derslennı zorunlu >apıp dın dersı oğretmenlennın pervasızca, en bağnazduşuncelen etkınleşmesıne göz yummakta Bağnaz ınsanlann bırçığ gıbı çoğalmasına olanak sağlamaktadırlar Bızım zamanımızda okul çağına gelmışçocuğunu okula gondermeyen aılenın çocuğu alınır, ılkokula polıs gucüyle geunlırdı Şımdı Kuran kursuna gıdene "orta öğretım Aydınlara çağn A nadolumuzun gobeğındekı Aksaray ılının Demırcı kasabası, 300 yı] öncekunılmuş Aksaray-Nevşehır karayolunun 19 km sınden doğuya avnlan Ihlara karayolundan 5 km ıçerdedır Halkı tanmsal uğraşı ıle geçımmı sağlamaktadır 4500-SOOOnüfuslubelde beledıye > onetımı ıle ıdare edılmekte olup okuma-yazma oranı % 85'tır Ilkokul. ortaokul ve lıse duzevınde oğretım kurumlanna sahıp olan kasaba, genç ve dınamık bır nüfus yapısı ıle yoğun bır aydınlanma çabası ıçmdedır Bu nedenle, o kasabanın ^»cuğu olarak çağnm şudur 1 - Lısesı, oğretmen yokluğu nedenıyle mevcut oğrenalennı de başka lıselere kaptırdığından kapanma aşamasına gelmıştır Sayın Mılh Eğıtım Bakanf ndan boş kadrolann atamayla doldurularak bu eğıtım ayıbının gıdenlmesıru beklıyoruz 2- Sosyo-ekonomık \e sosyo-kültürel yetersızlıkler nedenıyle okumak ısteyıp de kıtap, gazete alıp okuyamayan gençlenmızı topluma aydın bırer bırey olarak kazandırmak ıstıyorsak, Lutfen, Anadolumuzun gobeğındekı o şınn kasabamıa karanlıktan kurtanp aydınlatmakıçın bakanından-bıreyıne değın her yurdunu, ınsanını sevenler aşağıdakı adrese oîabıldığınce kıtap dergı gazete gıbı elınde ne varsa postalasınlar Şımdıden teşekkureder, saygılanmı sunanm ŞAKtRGENÇ Demırcı Kasabası îlkokulu Mudurlueü dıploması" venlıp odüilendırme peşındeler Bu ışe yeterdemenın zamanı geldıdegeçıyor Aydınlarbu bağnaz, kendını bılmez kışılenn karşısına cıkmalıdır Çıkanz da Suskunluğumuzu korkaklık, nemelazımalık sanmasınlar Sayın Yekta Güngörözden gıbı Atatürkçü. aydın kışılenn de yanmdayız. Bıhnmelı kı küçük bır kıvılam ortalığı kanştıracaktır Laıkolmanın anlamını bılmeyen bağnazlar şımdıkı rahatlıklannı laıklığe borçludurlar Aydın olmanın bedelı ucuz değıldır Bızler bunu buyuk odentılerleodüyoruz Altmışlı yıllarda doğuda Nurcularla savaşırken ımam hatıp okullan açılıyor. bızler bu gunlen görerek gerçeklen dıle getırdığımız ıçın komünısthkle suçlanıyorduk Şımdı neyle suçlanacağız Atatürkçü olmakla mı'' Dmı alet ederek cebımızı doldurmamakla mı 9 Neyle0 "Duşsun sana -meyyâl-ı tahakküm- eğılen ser, Kopsun senı -bır hak-dıye alkışlayan eller " Neredesınız aydınlar sendıkalar, odalar, dernekler Sesınızı duyamıyorum Vesız, çağdışı guruh. bardağı taşırmayın1 GÖNÜL EREN Oğretmen Şerif, Yridm TaktuJohn Fıtzgerald Kennedy 1960 yılında 43 yaşında ABD Cumhurbaşkanı oldu Ilk kez bır Katolık başkan< Genç, yakışıklı çekıcı' Otel ve lokantalannda sıyah-beyaz ay- rımı yapılan bır ulkede ılerıcıydı Kennedy, ırkçılığa karşı tutumuyla şımşeklerı ustune çekıyordu 'Yenı Dunya da uçan halıya bınmış bır masal prensı Masal prensı, Sovyetler'ın Kuba ya yerleştırdığı fuze- lerı kaldırtmak ıçın atom savaşını göze aldı, CIA planıyla Kuba ya çıkarma gırışımını yaptırdı, Amenka'yı kahre- den Vıetnam Savaşı'nı başlath 1963'te Teksas'ta vurdular Kennedy yı Yazık oldu Kennedy'nın yaşamı gözlerımızın önunden akıp geçtı, 'Amenkan ruyası nın değıl, ama 'Amenkan gerçeğı 'nın katı ve acımasız yasalarım sergıleyerek Anlayabılene dersler vererek Acı sonla noktalanarak • Clınton, televızyon ekranlarındakı görüntüsuyle 'Amenkan ruyası'nın tam adamı Bıçılmış kaftan öğrencıyken Beyaz Saray'a gıtmış, Kennedy'yı gör- müş, etkılenmış, kafasına koymuş - Ben de boyle olacağım Aılesı Amenkan yoksulu Clınton Oxford'da bursla okumuş, saksofon çalar, otuz yaşından ben yönetıcı, po- lıöka, ılk gençlığınden ben bır yaşam bıçımıne dönüş- müş, televızyon kameralanna en rahat pozu ve en guzel fotograh verıyor, pırıl ptrıt ve güleç halıyle gönulterı fet- hedıyor Sıradan Amenkalı ıçın, bır Hollyvvood yıldızından fark- sız' AlClınton'u YalanRuzgân'ndaoynat Başrole çıkar Artık Amenkan demokrasısınde sıyasetn koşullannı sınemanın goruntu yonetmenfığınde düşunmek, kaçınıl- maz bır yasaya donuştu, uzun yıllardan ben TV ıle polıtn ka ozdeşleştı, Clınton da Kennedy gıbı bır masal pren- sı' Yenı başkan, çızgı fılm kahramanlanndan ayrılabılır mı? Zaman tünelıne gırse, ortaçağ şatosunda 1yı kralın yakışıklı prensıne donüşur gelecek yuzyıllarda yaşana- cak yıldızlar savaşında, kotu adama tek başına karşı koyacak GuzelAmerıkalı' roiüneçıkar, sevgılisı de ha- zır Sarışın avukat Hıllary • Sakın aldanmayın' Televızyonlann masal prensı Amenkan çıkarları ge- rektırdığı zaman, gezegenımızdekı en aamasız yaratk- tan daha katı olacaktır Çunku bır Amenkan cumhurbaş- kanının ozel kışılığı, süper kapıtalızmın katı mekanızma- larını ışleten çarkların ve dışlılerın elverdığı ölçude ozgurdur Başkan otuz ıkı dışınıbırdengosteren televız- yon kahkahasını patfarbğı anda bıle, bılınçarhnın derınlt- ğınde bu yasanın özundekı canavarlığın bılıncındedır En küçük bır yanıltıda yok oluverecegım duyumsar Za- ten bu kuralın mengenelennde koşullana koşullana do- ruğatırmanmışnr Hangıdoruğa 7 Kımısı o doruğa tırmana tırmana çıkar, kartal uçarak konar Amerıka da polrtıkacının ürmana tırmana çıktığı do- rukta bır suru kartal uçuşur Alıcı kuşlar havada çember- ler çızerler, tepeye ınıp kalkarlar, havalanıp konarlar, gozlerı gezegenımızın butun enlem ve boylamlarını ız- leyecek keskınlıktedır Kennedy'ı kım parçalamıştı' 7 • Clınton bır sarıkafadır Kuzeyın en hızlt tabanca çeken sarıkafası, büyük şert- lıklerle şerıf yıldızını taktı Guneyın yoksul karakafasının kafası, sakın yanlışa basmasın, aldanışının cezasını ceker Prof. Dr. IRENE MELIKOFF İlk kez Türkqe yayımlanan Uyur İdik Uyardılar adlı kıtabını ımzalayacak ve kendısini sevenlerle birlikte olacak. C G T T j H j Kadejfcrrto 3/3 voynevi V# o&& b^ W 52717 41. ys. 526 97 42 Yer: Merdıvenköy Şahkulu Sultan Dergâhı (Göztepe) Gün 23 Ocak 1993 Cumartesı, saaf 12.00-15 00 TEŞEKKÜR Konsersaıuardan ogrentim Cerrahpaşa Tıp Fakuhesı Urolojı Ana Bılım Dalı O|retım Uyesı Doç. Dr. ALİ Rl/A KURA1 \e /arıf e>ı FUGEN'ın şardımlarını unutamavacağım Yıllardır acısını vaşadığım dısk kayması ağrılarımı hassas anıehvatı sonunda gıderen Cerrahpaşa Tip Fakulıe^ı Noroşırurjı Ana Bılım Dalı Başkanı, Prof. Dr. CENGİZ KUDAY'a, Do<% Dr. EMİN ÖZYURTa, Yrd. Doç. Dr. ZİYA ^AR'a, Dr. ALİ KAFADAR a, Dr. PAMİR ERDİNÇLER'e ve narkoz uzmanları Prof. Dr. MOİZ BAHAR'a, Dr. ERCAN TÜRECrye, Dr. NEVAL İPEK'e" ve vardımlannı esırgemeyen butun noroşırurjı dalı valı>anlarına avn ayrı teşekkurlenmı sunanm MLAZZAM SEPETÇIOĞLU CMUK Prof Dr ERDENER YURTCAH'Ü Ceza Yargılaması Hukuku 1992Değısıklık)en çıktı Kazancı Kitap Ticaret, Tel.: 9-1-516 84 07 SİMAVNE KADISIOĞLU ŞEYH BEDRETTİN VE VÂRİDÂT VECIHI TİMUROĞLU'nun yayına hazırladığı Vârıdât ve araştırmasınm 3 basısı çıktı Başak Yayınlan - Ankara
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear