25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 «AK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Y n şirketlere koaylık •ANKARA (AA)- Ancum ve limited şirkcJerin kuruluş ve ana sözişme değişıklıği işleniennde >elki venlen sanaive ticaret il mücîrlüklerinin sayısı arttııldı Anonimve limitsd şirketlere ılışkin müncaatlar. bundan böyle dahuönceyetkı verilen 20il yanıı<ia.l5Şubatl993 tarihnden itibaren 10ü. 3 Ma;s 1993 tarihinden tıbâen! 0 ilde olmak ûzere topları 40 ildckı sanayı ve ticartıl müdürlüklerine yapıabılecek İhracaat işbiPİîğî • tZMİR(CumhuriyetEge Bönsw)-TSEileEBSO arasndaki karşılıklı işbiricj protokolü imzaandı. Protokolün amaıının EBSO üvelennin AT"\e ve dığer ülkelere yap<caklan ihracaatlarda starkartlara uvgun kaliteli üretm yapabılmeleri içın çağdiş'kalite anlayışınm firmılarda uygulanm.ası. ihracatta kalite ve standan ileilplı karşılaşılacak güçliklere çözüm yollan ararunası olarak belirlendi. Drç Ticaret Baıkası sermaye arthnyop • ANKARA (ANKA)- Türk Dı^Ticarct Bankası, sermîyesını ikı katına çıkaracak. Bankanın 19 şubaıta İstanbul'da yapılacak genel kurulunda. serma\enin bır kat arttınlarak 200mılyar liradan 400 milyara çıkanlması görüşülerek karara bağlanacak. Sermayearuınmının 125 milyar liralık bölümünün nakit arttınm yoluyla gerçekleştirilmesı öngörülüyor. Gerive kalan arttınm tutannın 58.5 milyar liralık bölümü Yeniden Değerleme Fonu'ndan, 16.3 milyan da iştirak hisseleri ile bazı gayrimenkullerin satışından elde edilen gelırlerle karşılanacak. Abnanya'dan proje kredisi • ANKARA (ANKA) - Almanya. Türkjye ile mali işbirlığini öngörenanlaşma çerçevesindeçeşitli projelerde kullanmak üzere 120 milyon marklık destek sağladı. Almanya'dan saflanan 120 rrulyon marklık mali destek TCDD'nın saün alacagı demiryolu malzemeleri, Ankara Su Dağıtım Projesi'nın dördüncü aşaması.Orhdneü Baca Gazı Antma Tesisi, Ankara Su ve Kanalızasyon İdaresi (ASK İ) Bıyogaz Projesi. ve sanayı alanında çevre konıma tedbirleri için kullandınlacak. Yabana sermaye duraUadı •ANKARA (AA)-Geçen yıl yatınm izni verilen yabancı sermaye tutan son üç yıhn en diişük düzeyinde gerçekleşti. 1992yılında toplam bir milyar 819.9 milyon dolarlıİc yabancı sermayeye Türkiye'de yatmm izni verildi. Geçen yıl izin venlen yabana sermayenin 902.7 mil> on dolarlik en büyük bölümü Türkiye'de faaliyette bulunan yabana sermayeli firmalann sermaye arüşlanna yönelik oldu. TEK'tenuyarı • ANKARA (AA) - Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürü Sedal Yıldız. kuruluş olarak aylık yüzde lOfaizlekredialırken geciken alacaklannın aylık yüzde 3-5 gibi düşük faize bağlanmasinı kabul etmenın mümkün olmadığmı söyledi. Tek pazar olmasına oldu, ama sorunlar hala karmakanşık A\TU|>a arapsaçına döndü• Yeniyılilebirlikte ^^^E z^=^==^=^=^r^^^=r ^^J ^_^=- -^^ x c-v < ^ ^ ~ • Üye ülkelc-den birir Avrupa, 12bağunsız ülkenin 345 milyon insanı için tek pazar konumuna geldi. Ne var ki AT üyeleri ve üye adaylan arasında çözümlenememiş birçok sorun var ve bu sorunlar, tüketicilerin serbestliklerini engellemeyi sürdürüyor. EkoDomi Servisi - Avrupa, beş yıldır adım adım ilerlediği tek pazar'a sonunda kavuştu. 1 Ocak 1993'ten bu yana geçen üç haftaya yakın süredir AT üyesi 12 ülkede yaşayan 345 rrulyon insan içın artık ne güm- rük var ne de tarife... Her şey- den önce, Avrupa Parlamento- su'nun varhğına ve Brüksel- deki yürütme konseyine karşın, Avrupa Federal Hükümetı diye somut bir organ \ok. Bu yüz- den de Avrupa Birleşik Devlet- leri ancak uzun süre sonra ha- yata geçebilecek bir düş olarak duruyor. Tek pazar Avrupası'nda iş- leri arapsaçına döndüren geliş- melerden bazılan Avrupa in- sanı için 'karlı.' Ama işlerin nasıl yürüyeceğj. hatta yürüyüp yürüyemeyeceği belirsiz. Işte örnekleri.. İşyaşamı • Parasal hizmet üreten ya da satan kayıth kuruluşlar için büyük karlar söz konusu. Çün- kü salt kayıth olduklan ülkede değil. Avrupa'run hemen tü- münde iş yapabilme olanağına sahipler. • Kamu yaünmian ihalelen, tek pazann tüm müteahhitleri- ne açık olacak. • Uzun dönemde bakıldı- ğında, gümrijk duvarlannm yokluğu. Avrupa sanayicilenni Kuzey Amerika ve Asya'daki AT ile ışbiriıği anlaşTiası olan ülkeler rakipleriyle rekabet konusunda güçlendirecek. Tükeuci açısı- ndan ise Avrupalı üreticiler arasmdakı rekabetin, fıyatlar- da ucuzluk geürmesi bekleni- yor. • Taşımacılık açısından da Avrupa'da rahatlama söz ko- nusu. Artık yükkme-boşaltma aşamalannda zaman ve para kaybına >ol açan 'formalıteier' yok... • Ulkelerarası para trans- ferlennin serbesleşmesi de tek pazara parasal esneklik ka- zandınyor. • İhracat-ithalat vergilerin- den kurtulan Avrupalılar arası- nda sırur ticareti canlaruyor. Ancak bu alanda canlılık. sınırh ve alınacak eşvanın kisi- sel olması koşuluna bağlı. Or- neğin İngiltere, AT çerçevesin- de gezi yapan yurttaşlanna, bir seferde 144 şişeden fazla şarap getirme izni vermiyor. • Havayollan ve kitleiletişim alanlannda, ulusal çıkarlar hala ön planda. Amaç, fiyat kırmanın önüne geçmek. DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA 'Yeni Dünya Düzeni' korkutuyor|eorge Bush, 2 Ağustos 1990'- bir "'Ycni Dünya Düze- jj"nin başladıpm riaber ver- Bu Yeni Dünya Düzeni'- sde (YDD) nükleer savaş shlikesı kalkmış ve banş içinde rekabet dönemi başlamıştı. YDD hu- kukun üstünlüğünün ve poütık istıkrann egemen olacağı bir dünva ıdı. Ne var ki o günden bugüne yaşanan gelişmeler hep bu beklentinin aksıne bir yönü ışareı etti. Gıt- tikçc poliukleşen bir ekonomik rekabet ve mik ternel üzennde japonya hderliğindc or- askerileşme, bu yeni dönemde. dünya eko- tak bır ticaret bölgesi oluşturma projesinın eştt. yaklaşık %35 olarak dağılmışü. 1992'- de bu rakamın, ABD içın %30 Doğu Asya için %41 olarak değıştiği görülüyor. Buha paralel olarak aynı dönemde, bu bölgede Yen lemelli ticareün %50 arttığı anlaşılıvor. Aynı dönemde Japonya'nın az gelişmiş ül- kelere yaptığı yardım %69 artarken bunurto /o47'si Asya ülkelerine gıdiyordu. NAF- TA'nın Japonya dış ücaretıni olumsuz stki- leyeceğini düşünen Başbakan Mıyazava 11 ocakta başlayan Asya gezısınde bu ekono- nomisinin genel karakteri olacağa benziyor. "Eski Dünya Düzeni"nde bü\ük devlet- ler arası ekonomik rekabet ABD bderliğin- de bir uluslararası pobtık işbırliğı içinde ya- şanıyordu. YDDde uluslararası işbirliği gi- derek zayıfladı. Büyük devletler kendi özel çıkarlannt öne çıkarmaya başladılar. Bu bağlamda üç büyük devlet (ABD, Alman- ya ve Japonya) etrafında oluşmaya başlayan üç tıcan blokun gidenek daha çok po- litik bir kişilik kazanması bekleniyor. llk büyük blokv ticari bir. atılım olarak başlayan, ama giderek tek bir politik-idan birlik kurmayı öne çıkaran Avrupa Topluluğu'ydu. Kısa sürede Almanya liderlığinde bir Fransız-Alman ıttifakı bu ekonomik blokun merkezine oturdu Bugün bu blok, GATT göriişmelerinde oldu- ğu gibi. uluslararası tican pa- zarhklara tek bir binm olarak ilk adimlannı atu. Böylece, üç büyük devlet etrafında olu^an üç bü>Tuk blok ve bu üç devlet arasındaki ekonomik anlaşmazlıklann da sık sık poli- tik anlaşmazlıklara yol açtığıru göz önüne almca da ortaya endişe verici bir manzara Amerika''ya karşı Avrupa'nın başmı çekiyoriar. oturuyor. Bu arada, AT ülkelen, özellikJe çıkıyordu. Almanya'nın teşviki ile gelecekte NATO'- nun yerine geçmek üzere bır bölgesel savun- ma kurumu. bir ortak Avrupa ordusu oluş- turulmaya doğru yavaş da olsa ilerliyor. Diğer bir blok, ABD önderliğinde bır or- tak ekonomik işbirbği alanı olarak başlatı- lan, Meksika. ABD ve Kanadayı kapsayan NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret ABD ile AT arasındaki ekonomik uyuş- mazlığin şiddetini, geçen hafta yeniden baş- layan Uruguay Raundu'nda taraflann bir türlü uzlaşma>a varamayarak yüzden fazla ülkeyi kapsayan GATT görüşmelerini çı- kroaza sokmasından açıkça görebiliriz. Bir başka düzeyde bir Avrupa ordusu oluşturmak yönünde adımlar, Somab'den Anlaşması). Giderek bir serbest ticaret böl- ABD'nin çıkmasından sonra yönetimin bir gesıne dönecek olan NAFTA'nın, birçok Alman-Fransız ortak gücüne devredilmesi açıdan bu hedefi aşacağına ve giderek AT'- ye benzer bır yapıya dönüşmeyi amaçladığı- na dair güçlü işaretler de var. onensı. Fransa'run ABD'yi beklemeden Bosna'ya askeri müdahalede bulunabile- ceğini söylemesi Avnıpa'da yeni, ABD'nin Bu arada Japonya Doğu Asya'da kendı- uluslararası konumundan bağımîiz bir poli- liğjnden ve gayri resmi olarak oluşan "Yen tik hattın oluşabileceğini gösteriyor. Bu sü- alanı"nı poütik-ekonomik bir bloka çevir- reç içinde Almanya'nın .anayasasında deniz mek için güçlü adımlar atıyor. Yakın zaman aşın bölgelere asker göndermesini engelle- kadar Japonya'nın en büyük ticaret ibşkisi yen maddeyı kaldırmaya hazırlanması ise ABD idi. Bu durum son beş yılda giderek ayn bir anlam kazanıyor. değişti. Japonya dış ticaretinin içinde ABD ABD-Japonya ibşkilerindeki son gehş- ve Doğu Asya ülkelerinin payı, beş yıl önce meler göz önüne alındığında ise çok daha il- ginç bir manzara ortaya çıkıyor. Anlaşılan. Japonya Doğu Asya'da "ekonomik gücüne u>gun bir poliûk sorumluluk ûstlenmeve" hazırlanıyor. '"Miyazava doktinni" ismı ile anılan bu >aklaşım, bugüne kadar geçerb olandan farklı bir şekilde, ABD'den bağımsız bir dış politika oluşturmayı hedef- üyor. Bu yeni yönelimin bir ürünü olarak, Ja- ponya geçen yıllarda, dış politika inisiyati- fınde giderek ABD'den bağımsızlaşmaya ve kendi ulusal çıkarlanru öne çıkarmaya baş- ladı. Bu, Japonya ile hem ABD hem de Av- rupa arasında bir seri poütık uyumsuzluğa yol açtı. Japonya 1990da, Tienanmen Mey- danı katliamından sonra Çin'e verilen ulus- lararası > ardıma konan ABD ve AT ambar- gosunu hıçe saydı ve bu durumu firsat bile- rek Çın'ie bağlanru güçlendirdi. ABD'nin Vietnam'a uyguladıği am- bargoya rağmen Japonya 1992'de buraya yardım ver- meye başladı ve bu arada Vietnam'ı ucuz işgücü ve deniz aşın yatınm bölgesi olarak değerlendirmeye gj- rişti. ABD'nin tüm baskısı- na rağmen Japonya Kuril Adalan anlaşmazbğiru öne çıkararak Yeltsin hüküme- tine mali yardımı arturma- dı. Japonya. Üçüncü Dün- va ülkeleri ile olan ilişkiler- de çok önemb bir kaldıraç olabilecek bir kurum olan Dünya Sağbk örgütü'nün başkanının seçiminde de ABD ile karşı karşıya geldi. Dünya Sağbk Örgütü'nün şimdiki Japon asıllı hakanı örgütün bütçesi- ni aşan \e çoğu zaman genel yönetimin kontrolü dışına taşan ve hemen her zaman da Japonya larafından fınase edilen geziler yapıbyordu. ABD'nin bukez kendı ada>ını ile sürmesi başkanlık seçimini uluslararası önemde pobtik bır olay haline getirdi. "Eski Dünya Düzeni" büyük devletler arasında topyekün bir savaşa sahne olmadı. "Dünya savaşı" fıkri geleceğe yönelik senar- yolardan tümü ile çıkanldı. "Yeni Dünya Düzeni" maalesef başka sinyaller veriyor. Dünya ekonomisinde gıtükçe güçlenen eko- nomik bloklaşmayı, ABD'nin zayıflayan uluslararası hderbğini, artan ekonomik re- kabeti ve sıklaşan pobtik uyumsuzluklan ve askerileşmeyi, silah şirketlerinin hisse senet- lerinin değerinin Körfez savaşmdan beri hızla arttığını düşününce, bugün yeni bir dünya savaşı olasılığını reddederken içimi- zin eskiden olduğu kadar rahat olması mümkün mu? birinde kayıtlanan bir otomobil, oto- matik olarak diğer ülkelerin de kaydına geçiyor. • Birülkedeyasalolarak sa tı- lan herhangj bir ürünün, diğer ülkelerde de satılması amacı- na ise henüz tam anlamıyla eri- şilemiyor. • • Henüz tek bir Avrupa pa- ra birimi yok. Yüzyıbn sonun- dan önce de geçerb bir birim oluşması beklenmiyor. Avrupa Siyasal ve Parasal Birbği Anlaş- ması'nın 1991'de ımzalanmış olmasına karşın henüz İngiltere ve Danimarka tarafindan onaylanmış değil. Bu yüzden de döviz bozdururken vergi öde- mek zorunda. Bu da yolculuk bütçesini alt üst etmeye yetiyor. • Diğer ülkelerde banka he- sabı açtırmak ya da kredı al- mak da artık mümkün. Pasaport kontrolleri • Çoğu ülkede hava yoluyla geüp giden yolcular için hala pasaport kontrolü yapılıyor. • Topluluk dışından gelen yolcular için ise pasaport kont- rolü eskisi gibi. Ancak bir kez Topluluk topraklanna girince, diğer üyelere gecişte kontroller eskisi kadar sıkı değil. • Elektrikli saç kurutucusu ya da tıraş makinesi olan yol- culann 'priz' ve 'fiş' derdi bitmi- yor. Çünkü, AT üyelerinin kimi iki girişli, kimi üç girişli priz standardı uyguluyor. Bazılan- nda ise priz deliklerinın çapı farkh. • Bilgisayar bağlantılı tele- fon ve kablolann standardı da ülkeden ülkeye çok farkh. • Ulkelerarası telefon kod- lan, bilinmeyen numaralar ve acil servis numaralanrtda da AT çerçevesinde birlik sağla- namıyor. İkamet ve çalışma • AT üyesi bir ülkenin va- tandaşı serbest dolaşım hak- kına sahip. Ne iş bulması ne de ikamet edebilmesi için sorun yok. Ne var ki bir ülkeden diğe- rine yerleşmeye gidenlerin, git- meden önce iş ayarlaması şart. Yoksa işsizh'k sigortasından - yararlanamıyor. • Profesyonel serbest meslek sahipleri, ayrrHt* gözetimieksi- zin, tüm AT ülkelerinde çalışa- biliyor. Ancak, gidilen ülkede ücretleri düşürmesini önlemek amaayla asgari ücretleri belir- leyen bır meslek kuruluşuna üyelik koşulu aranıyor. • Emeklıler de ıstedikleri AT ülkesine yerleşip emekb maaş- lannı alabiliyor ve kendilerine tanınan sosyaî güvenlik hak- lanndan yararlaruyor. Ancak kitksel göçlerde, dil ve kültür aynbklan yüzünden güçlükler doğuyor. • Uye ülkelerdekı katma de- ğer vergisi oranlanrun farkhlığı, sorun yaraüyor. • Lüks mallarda, satın alma vergileri de ülkeden üJkeye farklılık gösteriyor. ÇAPRAZ KURLAR 1 16265 1.4832 11.4500 6.2700 5.4130 54995 1.8284 115.32 7.2495 14893 1493.00 125.80 1.2827 6.8503 3.7502 1SME lERfc Stt SK AUNUUH AtaaKrta jlnstnfjfiMvi AratoyıfM MHrtlİMİ nmartkn frmmfrm •••İnlPH hpnHPıaUiı MlflMi McnFnp ktfyalMi iğmftâ laatıMn HmiflrM 15350Mlllhn 1.2073MMVI 1.3734WWWI 12020.03TL MERKEZ BANKASI KURLARI IB OCAK 1993 cwsl lABODoları 1 Alman Markı lAvustralyaDolan 1 Danimarka Kronu IFinMarkkaa iFransızFrangı IHollandaFlorıni ilsveç Kronu HsviçreFrangL lOOftalyanüreti UaponYenı 1 KanadaDoları INorveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistart Rıyati DÖVİZ AUŞ 8734.50 537012 5888.80 1393.06 1613.62 1588.24 4777.13 1204.85 5864.84 585.03 69.43 6809.46 1275.10 13407.45 2329.07 SATr$ 8752.00 5380.88 5900.60 1395.85 l _ 1616.85 1591.42 4786.70 1207.26 5876.59 58620 69.57 6823.11 1277.66 13434.32 2333.74 ffEKTİF AUŞ 8725.77 5364.75 5800.47 1379.13 1597.48 1586.65 4772.35 1192.80 5858.98 579.18 68.39 6707.32 SAT1Ş 8778.26 539702 5918.30 1400.04 1621.70 1596.19 4801.06 121088 5894.22 587.96 69.78 6843.58 126235L 128149 13394.04 229413 13474.62 2340.74 Işçi mi, köle 111i?İZMtR (Cumhuriyet Ege Bö- rosu) - İzmir Zeytincilik ve Araştırma Enstitüsü'nde işçiler "'taahhütname" ile çauştınlı- yor. İşveren tarafindan imza- latılan "taahhütnamede" "Zey- tincilik Araştırma Enstitü'sün- de ücretsiz olarak çalışmayı. çabşacağım bu süre içinde ücret dahil hiçbır hak iddiasında bu- lunmamayı taahüt ediyorum" sözcüklen yer abyor. "Anayasanın 18. maddesin- de, hiç kimse zorla çalışünla- maz. Angarya yasaktır" hük- mü bulunmasına karşın. işve- ren durumunda olan Zeytinci- b'k Araştırma Enstitüsü Müdü- rü M.Cemil Sanfaikoğlu'nun anayasaya aykın olarak işçi çabştırdığım öne süren Tanm- jş İzmir Şube Başkası Baki Ba şdemir. sendikalanna üye Erol Çmgır; Hüseyin Boz, Lütfıye Ersoy, Hasan Kürekçioğlu, Hasan Çavuş Eker ve Abdur- rahman Ertaş'ın sigortasız ve sosyal haklardan yoksun ola- rak çalıştınldıklannı öne sürdü. 1993 ocagında da bir grup mevsirnlik işçinin mağdur edü- dığini öne süren Baki Başdemir olayia ilgili olarak yaptığı acı- klamada.'Zeytincilik Araşü- rma »Enstitüsü'nde aylardan beri Çalışma Yasası ve toplu iş sözleşmesi hiçe sayılmaktadır. Bir üyemizi tokatlayıp küçük düşürücü sözler söylediğini saptadık" dedi. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK İşsizlerin Çığlığı... Hükümet bugünlerde 1993 yılının ekonomik teşviklerini düzenlryor. Toplam 22 trilyonTLdolayında bir kaynakön- celikli sektörlere aktarılacaktır. Hükümet programı işsizlik sorununun çözümü için özel önlemler alınacağını belirtiyordu. Teşvikleıie ilgili aç<kla- malarda bu konuya yer verilmemesi üzennde durul- masını gerektiriyor. Ülkemizde işgücüne ve özellikle işsizliğe ilişkin sayısal veriler güvenilir olmaktan çok uzaktır. (şsizlerin sayısı, yaşı, öğrenim durumu ve bölgesel dağılımlan doğru ola- rak saptanmıyor ve düzenli bir biçimde yayımlanmıyor. İşsizlik verileri, kuşkusuz hava durumu ya da döviz kur- lan ölçüsünde, en azından onlar kadar önemsenmelidir. Devletin öncelikli görevlerinden biri budur. Işsizliğin her yönüyle bir yıkım olduğu biliniyor. Türki- ye. lise ve üniversite bitiren ve iş isteyen gençlerinin > jrı- ya yakınına iş veremeyen bir konumdadır. Gençlerini daha yaşamlarının baharında umutsuzluğa ve açlığa iten bir toplumsal yapının sağlıklı olamayacağı çok açıktır. Kaldı ki insana önem verilmesi demokrasinin bir gere- ğidin bu yaklaşım doğal olarak işsizlik sorununun çözü- müne birinci derecede öncelik verir. Hükümet programında işsizlik sorununun özel iş bulma projeleri ile çözümü önerisi, ülkemiz için yeni ve o ölçüde önemli bir aşamadır. Ekonomi politikalarında niteliksel bir stçrama ve atılım olarak algılanmahdır. Özellikle 12 Eylül ANAP rejimlerinin insanı gözardı eden tutumundan sonra iş bulmaya özel bir önem verilmesi demokratikles- me sürecinin önemli bir basamağı, temel taşı say\- Imalıdır. Hükümet, özel iş bulmaya yönelik önermesini kağıt üzerinde bırakmamalıclır. Özel iş bulma projeleri, iş ile egitimi birleştiren bağımsız düzenlemeler olabileceği gibi, bir kısım işlet- melere bu amaçla parasal destek sağlanması biçiminde de olabılir. Pek çok Avrupa ülkesinde her iki yaklaşım bir- likte uygulanıyor. Türkiye bu konuda sağlıklı, etkin bir başlangıç yapabilir. Başlangıçta sınırlı da olsa önemli bir oluşumun ilk adımı atılmalıdır. Bu alanda uluslararası pa- rasal destek yollan aranmalıdır. Işsizlerınin çtğlığına kulak vermeyen toplumlar sonuçta kendileri çığlık atıyor; Türkiye, yıllardır kanayan ve derin- leşen işsizlik yarasını saracak önlemlere arbk yonelmeli- dir. Stiprfsraı cteiytti Ingiliz bilim adamları, geçen hafta yıllardır üzerinde ça- lışılan bir konuda büyük bir başan kazandılar. Inek yavru- larının cinsiyeti bundan sonra bilim adamları tarafindan belirlenecek. Sığır üreticilerinin siparişi üzerine istenilen cinste sığın teknoloji sunacakttr. Biyoteknolojide görülen bu önemli gelişme, gerçekte. son yıllarda giderek hız kazanan teknolojik gelişmelerin doğal bir uzanbsıdır Hızlı teknolojik gelişmeyı belirleyen iki temel öğe ya da etmenden söz edilebilir. Bunlardan birincisi bilimsel araştırma ve yayın özgürlüğüdür. Son radyasyon tartışmalannın kanıtladığı gibi ülkemizin bu açıdan durumu gerçekten yürekler acısıdır. Jkinci etmen, gelışmiş ülkelerde, bilimsel ve teknolojik çalışmalann ulusal düzeyde, bilinçli, planlı ve programlı bir politika ile yürütülmeleridir. llginçtir, geçen hafta Ankara'da TMMOB Ziraat Mühen- disteri Odası'nın düzentediği ve tarımsal desteklemeyi konu alan toplantıda en çok vurgulanan nokta kişi başına verimlilikti. Türkiye'nin tanm kesiminde kişi başına orta- lama verim, örneğin Avrupa Topluluğu ortalamasının yakJarık onda biri dûzeyindedir. Kişi başına verimi arttr- manın yolu da üretim teknolojisini yenilemekten, daha dogrusu teknoloji alanındaki atlımdan geçiyor. Çağımız, sömürünün teknoloji üretimine dayandığı bir gelişmeye tanıklık ediyor. Teknolojik gelişmenin yarattığı tekelci kannı ya da ranbnı elde edenelerin, ekonomik, toplumsal ve siyasal süreçleri belirleyeceklcri bir dönem başlıyor. Türkiye'nin bir ulusal teknoloji politikası oluşturması ve bu sürede tüm toplum kesimlerinin katılımını sağlaması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Gerçek anlamda ulusal ve toplumsal geleceğimizi biçimlendirecek olan teknoloji alanında neler yapıldığıdır. Sığıriar, insanlar gibi, memelilerin gelişmiş türlerin- dendir. Sığırların cinsiyetini belirleyen teknolojik geliş- melerden Türkiye'nin bilim ve üreti politikasını yapan- ların alacağı çok dersler olmalıdır. ONÜMUZDEKİ HAFTA BORSA ALMANAĞI '93'Ü ALMAYIUNUTMAYIN! Uzmanlar uluslararası piyasaları değerlendirdi ınnı NE KAZANDIRACAK?• Dünya ekonomisinde beklenen gelişmelerrJen yabancı yatınm araçları nasıl etkilenecek? • Uluslararası borsalar 1992'de ne kazandırdı, 1993'de ne kazandıracak? • 1993'de dış piyasalarda nasıl kazanabilirsiniz? ttşvfttmttn,na«l yarartanacak? • Aracı kupumlarla Hgili yayınlanan teHğier ne prHriyoı*? • Iç borçian- rnaya Amenkan ModeH • Topiu Komıt İdaresinden yeni projeter • THY yükseteyor • Koç HeMng'm mal yapısı güçleniyop x HoUng ve yatmm şi-keöert* mal anatdert... • Adana A, Mal, M^fenento, Marko Hohtog, )UadoJuCanı,Arçdi(f AseJsMveÜnyeÇtawrto'mfli teknk «nafetert... • NEREYE YATIRIM YAPMALI? Para ve sermaye piyasalannda beklenen gelişmeler neler? • Son gelişmelerden sonra hangi bankalar daha yüksek faiz veriyor? • Dolar Clinton'u bekledi, Bushian çelme yedi • Yatınm foniarının haftalık kazançları..* Hazine bonosu «e devlet tahvili taizleri... Repo ve VDMK de son gelişmeler...Attm fiyatlan neden düşüyor? • Tümü TREND'de... TREMO'e bakmadanyatınm yapmaym! YATIR1MCININ YOLUNU AYDINLATIR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear