22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CUMHUBIYETTEN OKÜRLARA ÖZGENACAR "Keşkem, Keşkem..." Komşumuz Irak'taki son olaylarTürkiye'yi yine birsa- vaştehlikesinin içinegetirdi... ABD Başkanı George Bush'un iktidarının son günle- rinde Irak lideri Saddam Hüseyin inatçı bir gövde göste- risinde bulununca Amerıka, ingiltere ve Fransa bu başkaldınya izin vermedi. 12ocak salı günü Cumhuriyet'in başlığı "Irak, Kuveyt'i bastı" idi.. O gün Sabah, Hürriyet ve Milliyet'in birinci sayfalarında bu konuda tek satır yoktu. En çok satan üç gazetemize göre burnumuzun dibinde sanki her şey güllük gülistanlıktı... 12 OCAK! 1993 Cumhuriyet "" ^ ^ g - ^ g - ggğpfc- WfaQV 13 ocak çarşamba günü Irak'taki tırmanma, yine Cum- huriyet'te birinci sayfanın tepesine "Irak meydan oku- yor" başlığı ile oturmuştu. Diş macunu ve deterjan pazarlamaktan olsa gerek bu üç gazete asli görev olan haber vermeyi o gün de unutmuştu. CumhuriYet Irakmeydan okuyor • ^ ^ ^ | ycrgıkanası 1 >€lc«fcridoistl*_:.i 14 ocak günü Cumhuriyet'in ilk baskısı, "ABD, Irak'ı vuracak" başlığı ile döndü. Haberi, VVashington'daki genç muhabirimiz Fuat Kozluklu vermişti. Dış Haberle» Servisimizın deneyimlı şeti Ergun Balcı, bir rastlantı so nucu o gün Cumhuriyef i ziyarete gelen ABD Büyükelçlsi Rlchard Berkeley*e "ABD'nin Irak'a müdahalesı kaçı- nılmaz" dıyonju. Dış Haberler Servlsimiz için bü başlıkj arbk bir kehanet olmaktan çıkmıştı. İlk baskıyı bu başlıkla henüz dönmüştük ki Pentagon kaçınılmaz müdahaleyi açıkladı. ABD, İngiltere ve Fran- sa ile Irak'ı vurmuştu. Dış Haberler Servısimizin verdığı 'alarm' üzerine ha- ber, gelişmelere göre yeniden düzenlendi ve "Irak bombalandı" başlığı ile baskıya kaldığı yerden devam edildi. ABDIrak^ıvııracak Cumhurıyel Ibrahim Tatlıses'in, şarkısında "Keşkem, Keşkem..." dediği gibi, keşkeTürk basınının tüm okurları gectiğimiz hafta kendi gazeteleri ile birlikte Cumhuriyet'i okuyup kıyaslayabilselerdi. Komşumuz Irak'taki son olaylar Türkiye'yi de bir sa- vaşın eşıgıne getırıyordu ve Babıâli'de bundan tek keli- meyle söz edilmiyordu. Bu başarı hiç kuşkusuz, Ergun Balct'nm bir "oda or- kestrası"nın duyarlilığı ve titizliği ileyönettiği Dış Haber- ler Servisi'nındır. Hafta icinde herhangı bir gün lütfen elinıze öteki Türk gazetelerini alınız. Dış haberier sayfa- larını açınız. Bunları Cumhuriyet'in dış haberleri ile kı- yaslayınız. TatJısesöylediyor: "Keşkem,keşkem..." Dış Haberier Servisimiz (soMan sağa) Sl- nan Gokcen, Kürşat Akyol, Adalet Can, Ergun Baka (oturan), Arzu Çakır, Bariak özankça (dûzeHmen) ve Erdal Gûven dûnyayı Cumhuriyet okurian için izliyor- lar.) • • • Savaşsız, radyasyonsuz ve asbestsiz günler dileğiy- le... SHP'den üniversite tasarısı• SHP önerisinin ilk aşaması, rektör, dekan ve tüm diğer yöneticiler ile kurullann geniş katılımlı seçimlerle belirlenmesini, YÖK'ün icra görevlerinin kaldınlarak, bu kurula yalnızca eşgüdüm ve planlama yetkisi verilmesini öngörüyor. • SHP, ikinci aşamada da, tümüyle üniversiteler tarafından hazırlanacak bir "üniversite reformu" tasansının TBMM'ye sunulmasmı istiyor. SHP'nin istemleri, Erdal İnönü tarafından, Milli Eğitim Bakanı Toptarf a, gecen hafta iletildi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Koalisyon hükümeünin SHP kanadı- nın, iki aşamalı üniversite reformu önerileri belli oldu. önerinin ilk aşaması; rektör, dekan ve tüm diğer yöneticiler ile kurullann geniş katılımlı seçimlerle belirlenmesi- ni, YÖK'ün icra görevlerinin kaldın- larak, bu kurula yalnızca eşgüdüm ve planlama yetkisi verilmesini öngörü- yor. SHP. ikinci aşamada da, tümüyle üniversiteler tarafından hazırlanacak bir üniversite reformu tasansının TBMM'ye sunulmasını istiyor. SHP'- nin bu istemleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ta- rafından, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'a, gecen hafta yapılan gö- rüşmede iletildi. Hükümette, önümüzdeki günlerde ele alınması beklenen yükseköğretim yasa tasansı konusunda SHP'nin hazırladığı rapor, ilk aşamada, "plat- form yasa" oiarak da adlandınlan bir "'akademik altyapı yasası"nın hazı- rlanmasını ıçenyor. SHP, ikinci aşamada, yenı yasal olanaklann yaratacağı akademik öz- gürlük ortamından yararlanarak, üni- versiteler tarafından üniversite refor- munun esaslannın saptanması yönün- de görüş bildirdi. Reformun birinci aşamasında hazırlanması istenen "platform yasa""da şu düzenlemelerin yapılması isteniyor: • Rektör, dekan ve tüm diğer yö- neticiler ile kurullann geniş katılımlı seçimlerle belirlenmesi. • Lnıversitedeki temel yönelsel ve akademik kararalma yetkilerinın kişı- lerden alınıp. kurullara verilmesi. • Yükseköğretim Kurulu'nun üni- versite ağırlıklı oiarak yeniden kurul- ması ve bu kurula sadece eşgüdüm ve planlama yetkilerinin verijrnesi, icra görevlennin kaldınlması. Üniversite- lerarası Kurul'un yetkilerinin artın- lması, bu kurulun ortak akademik gö- revleri yapabılecek biçimde yeniden örgütlenmesi ve bu kurulda seçilmiş üyelerin çoğunlukta olmasmın sağlan- ması.. • Öğrenriler ve cahşanlar dahil. tüm üniversite mensuplannın özgürce örgütlcnmelerinin sağlanarak sağla- narak, özgür tartışma ortamınının sağlanması. Platform yasanın hazırlanıp yü- rürlüğe gırmcsinden sonra. ikinci aşa- mada da, tümüyle üniversiteler tarafı- ndan hazırlanacak ve hükümetçe de- ğerlendirilecek "üniversite reformu ta- sansı'nın TBMM'ye sunulması öngö- rülüyor. SHP'nin, YÖK'ün yetkilerine iliş- kin görüşlerinin, Milli Eğitim Ba- kanlığı'nca hazırlanan yasa taslağı- ndakı hükümlerle bütünlük gösterdiğı dikkat çektı. İnönü'nün, Toptan'a sunduğu raporda, aynca şu görüşlere yer verildi: "Cumhuriyet dönemınde yükse- köğretim mevzuatında yapılmış olan köklü değışiklik ve yenilıklerin hepsı de. tcpcden inmeci olmuştur. Yanı. yasalaşan metinler ya ıküdar tarafı- ndan ünıversitelere danışmadan hazı- rlanmış, ya da yine iktidann seçtiğı az sayıdaki öğretim üyelerinden (o da kısmen) yararlanarak düzenlenmıştir. Aynca. yapılan refonnlann çoğu as- keri yönetim zamanında veya tek parti dönemınde gerçekleştirilmiştır. Hükü- metin genel politikasımn. ülkemizde çoğulcu, kaülımcı ve sivıl bir demok- rasinin yerleştirilmesi esasına da- yandığı bilmmektedir. Bu genel politi- kanın temel hedefleri ile konuşan Türkiye ilkesı gözönünde tutulduğun- da. izlenecek en sağlıklı yolun. üniver- site reformunun ünıversitelerce hazı- rlanacak verilere dayalı oiarak gerçek- leştirilmesini sağlamak olacağı ortaya çıkacaktır. Hükümetten beklenen ise üniversite reformunun ana ılkelerinin üniversitelerce belirlenmesini ve hatta yasa taslağmın yine üniversitelerce hanrlanarak, hükümete sunulmasını gerçekleştırecek bir sistemin kurul- ması ve işletilmesidir." 'Genç Indiana Jones' dizisi ile Atlantik ötesine mesaj verilecek: 'DünygABD'den ibaretdeğil'>• 'Genç Indiana Jones'unf Türkiye bölümlerinin çekimini yapacak ekip ülkemize geldi. Yapımcı Rick McCallum'un verdiği bilgiye göre, İstanbul, tzmirveBursa'da çekimleri yapılacak bölümlerin iki öyküsü var, birincisi "Indy" ile "Molly" arasındaki aşk ikincisi de Indy ile Atütürk arasında gelişen olaylar. Küitür Servisi - Televizyon di- zisi "Genç tndıana Jones"un Türkiye'de çekilecek bölümle- rine katılacak ekip basma tanıtıldı. Richmond Otel'de yapılan basın toplanüsına. yapıma Rick McCallum, yönetmen Mick Ne^ell, çekim ekibinden Stmon Wincer ile Genç İndiana Jones'u canlandıran Sean Pat- rick Flanery ve rol arkadaşı Cathrine Buttler katıldı. Yapıma Rick McCallum. dizide. Atatürk'ü Ahmet Le- ventoğlu'nun, Halide Edıp'i Zuhal Olcay'm. Enver Paşa'yı da Alı Taygun'un canlandıra- cağmı, Ismet Paşa içinse henüz secim yapılmadığını belirtti. McCallum'un verdiği bilgiye göre, İstanbul,IzmirveBursa- da çekimleri yapılacak bölüm- lerin iki öyküsü var, birincisi "Indy" ile "Molly" arasındaki aşk ikincisi de îndy ile Atütürk arasında gelişen olaylar. Kendisini Isveçli bir gazeteci oiarak tanıtan Genç Indiana Jones Fransızlar hesabına çalı- Geıvç Indiana Jones'u canlandıran Sean Parrick Flaner> "Emininı Türkıye'de çok güzel şeyler yaşayacağım." diyor. •Jones' basın top- lantKinaü rol arkadaşı Cathrine Buttler ile katıldı. şan bir ajandır. Halide Edip yo- ter biçimde davranır ve teklifle- luyla Atatürk'e ulaşır ve Fransızlar adına görüşme ya- par. Görüşmedeki amaç Mus- tafa Kemarinmütıefıklerleayn bir anlaşma yapmasını sağla- maktır. Mustafa Kemal ise. olayın kaderini kendi elinde tutmak ıs- ri kabul etmez. Yönetmen Mick Nevvill. Türkıye'de çekilecek iki bölü- mün maliyeti konusunda soru- lan bir soruyu "tahmmınızden daha az". Türk oyunculann alacaklan ücretin miktan hakkındaki soruyu da "tahmi- ninizden daha fazla' şeklinde yanıtladı. "Genç Indy" Sean Patrick Flanery de diziden önce yalnı- • zca Amenkan oyuncularla çalıştığını anlatarak "Artık sa- dece bir Amerikab olmaktan çıktım ve bir insan oldum. Dizi boyunca değişik ınsanlar ve ya- şantılar tarudım. Eminim Tür- kiye'de de çok güzel insanlarla tanışıp çok güzel şeyler yaşaya- cağım." dedi. George Lucas'la birlikte dizi- nin yapımcıhğını üstlenen Rick McCallum, Türkiye ile ilgili bö- lümler için Atatürk, İnönü, En- ver Paşa gibi tarihi kişilikler ve tanhi önemli olaylann seçil- mesinin nedenini şöyle açıkladı: "Lucas daha önce çok başanlı iki İndiana Jones filmı yaptı. Onun kafasında yaşayan bir se- naryo var. Bu dönemi ve kişileri bu çerçeve icinde seçti ve bun- lan İndiana Jones'un yapısma uygun bir biçimde filme ak- tardı." Türkiye tarihi ile ilgih bölüm- ler için 7 ay süren hanrlıklar yaptıklannı ve bu calışmalarda ABD'de yaşayan 4 Türk pro- fesörün kendilerine yardımcı olduğunu beürten McCallum, Prof. Mim Kemal Öke'nin de metni gözden geçırdiğini ve son düzehmelen yapuğını açıkladı. Rick McCallum'a göre dizi Amerikalılara şöyle bir mesaj vermeyi amaçlıyor: "Dünya Amerika'dan ibaret değil. Dünyada birçok ülke, de- ğişik insanlar ve kültürler yaşı- yor Ve 20. yüzyılı şekillendıren çok önemli kişilikler var." DISK-Türk-îşörgütlenmesavaşı • DÎSK'e bağlı Genel-îş ve Tümka-İş senctikaları da îoplu sözleşme yapma yetkisi kazandı. Belediye-İş Sendikası, Genel-îş Sendücası 'nm yüzde 10 barajmı aşmasma, itiraz edecek. ANKARA fCumhuriyet Bûrosu) -Oleyıs ve Laspetkım- İş'in ardından, DİSK'e bağlı Genel-İş ve Tümka-İş sendika- lan da toplu sözleşme yapma yetkisi kazandı. Beledıye-İş Sendikası, genel ışler işkolunda Genel-İş Sendikası'nın yüzde 10 barajını aşmasına. bugün itı- raz edecek. Çalışma istaü'süklerine göre, genel işler işkolunda 32 bin 45 üye şayısıyla DİSK'e bağlı Ge- nel-Iş Sendikası yuzde İU ba- rajını aşarak, yüzde 13.14 oranında ulaştı. Aynı işkolun- da örgütlü olan Belediye-İş Sendikası'nın temmuz 1992'de 179 bin %7 olan üye sayısı, 165 bin 429'a; yüzde 80.77 olan ör- gütlenme düzeyi de yüzde 67. 83'e düştü. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan. tespitlere itiraz hakkını kullanacaklannı belırtirken, Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Ismaıl Hakkı Önal, işyerindeki çoğunluk du-. rumuna göre, 100'ü aşkın işye- rinde toplusözleşme imzalama yetkisi alacaklannı söyledi. Konaklama ve eğlence yerle- ri işkolunda DİSK'e bağh OLEYİS Sendikası'nın örgüt- lenme düzeyi yüzde 13.31'e çı- karken, kağıt işkolunda da, Tümka-İş Sendikası 2 bin 594 üyeyle yüzde 10.48 oranında örgütlenme düzeyine ulaştı. Peırol. kımya ve lastık işkolun- da bağımsız olarak faaliyet gös- teren ve bir süre önce DİSK'e katılan Laspetkim-İş Sendikası da yüzde 14.93 oranında örgüt- lenme düzeyine ulaşü. İstatistik sonuçlannın. Res- mi Gazete'de yayimlanarak ge- çerlilik kazanması, DİSK ve Türk-İş arasındaki örgütlenme savaşına yeni bir boyut getirdi. Belediye-İş Sendikası, genel iş- ler işkolunda Genel-İş Sendi- kası'nın yüzde 10 barajını aş- masına itiraz etme karan aldı. Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Fuat AJan, "Bizde de belgeler var. Tespitlere Yargıtay nezdınde itiraz edeceğiz" dedi. Alan, 432 yerde yetkı ıstedıklerini ve top- lusözleşme yapma hakkına sa- hip olduklannı ifade ederek, 1 mart 1993 tarihinde bitecek olan toplusözleşmeler için, kasım 1992'de sözkşme çağnsında bulunduklannı söy- ledi. Alan, sendikanın hukuk bürosunun, bugün tespite itiraz için gerekli girişimlerde buluna- cağını da söyledı. Genel-İş Sendikası.. Genel Başkanı İsmali Hakkı Önal da, Belediye-İş Sendikası'nın, üye- sının olmadığı işyerlerinde 4 ay önce toplusözleşme çağnsında bulunduğunubelirterek, "İşyer- lerine döneceğiz ve yetki isteye- ceğiz. Işyerinde, yüzde 50 artı 1 ço- ğunluk aranacak. Bölge calı- şma müdürlüklerine çağnda bulunulup, yetki verilmesi ıste- necek" diye konuştu. Önal, 100'ü aşkın işyerinde yetki ala- bileceklerini ifade ederek, ocak ayında Diyarbakır'da, martta Cconparieşliğinderomantizm MUHARREM AYDCS lstanbul'a önceki gece pembe düşler arasında eskimeyen bir yıldız düştü! İtalya'nın müzik alanında dünya çapındaki "ro- mantizm elçisi" Peppino di Capri, Hilton Exhibiton ve Convention Center'da gerçek- leştirilen "Campari Nostalji Gecesi"nde sahneye cıkaraİc, büyülü sesiyle yarattığı meltem rüzgan eşliğinde davetlileri 1960'lann romantik dünyasına sürükledi.. Güzel kokulu aromalı bitki- lerin alkolle kanşımından olu- şan hafıf ve serinletici bir aperi- tif içki olan Campari; 1842 yılında İıalya'nın Milano ken- tinde Gaspare Campari tara- fından yaraüldı. 170'den fazla ülkeye dağıtılan bu kırmızı renkli kırmızı renkli içkinin dünya çapındaki yıllık tüketimi ise 34 milyon şişe! Peppino di Capri ise 1938'de NapoK'nin karşısındaki Capri Adası'nda doğdu. Parmaklan 4 yaşında piyanonun tuşlanyla buluşan Capn, sonralan başta kansı için yazdığı "Roberta" adlı par- canın dışında duygu yüklü bir çok aşk şarkısına imzasını attı... Türk insanının damağıyla 1955'den sonra tanışan Cam- pari aslında önceki gece Hilton Gösteri Merkezi'nin sahnesin- de yeniden doğdu! Peppino di Capri'nin soyadını oluştaran harflere müziğin "M"si ile aş- kın "A"sını ekliyorsunuz ve or- taya değişik bir lezzet taşıyan yeni bir "Campari" türü doğu- yor... Campari'nin Türkiye Temcilcileri Nadir Yelkenci ile Tüzüner'in evsahipliğini yapüğı 5 müyarhk "Campari Nostalji Gecesi"nde sosyete, sanat. iş. sa- nat ve basın dünyasından bine yakın davetliye hoşgeldiniz kok- teylinde 150 şişe Campari ikram edildi. Yemekten sonra Sezen Cumhur önal'm "İstanbul'a es- kimeyen bir yıldız düştü" anon- suyla sahneye gelen Peppino di Capri "Roberto" başta olmak üzere yorumİ3dığı aşk şarkı- lanyla davetlilen nostajik bir yolculuğa çıkardı. da Mersın ve Adana'da yetki is- teyebıleceklerini belirtti. Önal. istatistiklere göre, DİSK'e bağlı Gıda-İş Sendikası'nın örgüt- lenme düzeyinin yüzde 8.40 oranında kaldığına dikkat çe- kerek. hesaba katılmayan işyer- len olabileceğini kaydettı. Çalışma istatistiklerine göre, toplam işçi sayısı 86 bin 957 kişi artarken, sendikalı işcı sayısı da 2 milyon 254 bin 271 "den 2 mil- yon 341 bin 979'a çıktı. 'Köprüalb çocuklan'na ^ ^ , yaşayan ve "köpriiaJtı çocııklan" olarak bflinen uçucu madde (tiner. ispirto, gaz, uhu) bağmüısı gençlerin korunmaa ve tedavüerine katkıda bulunmak amacıyla Zcyiinbumu Iions Kulübü Demeği ile Podyıım Ajans'ın düzenJediği defîle dün Sheraton Oteti'nde y apıldı. DefTlede; Lsin Moralıoğhı. Canan Mutluer. Funda Öncü'nıin de aralarmda buhınduğu ünlü mankenler, tpekyol'un abiye giyim, Lingerie Termin'in iç giyim ve İzmir Kürk Sarajı'ıun kürk ve deri ürijnkrirri sundu. ÇekiUş sonucu davetlilerin çeşitli hediyeler kazandığı defîlenin en ilginç y anı ise dansöz Tanyeli'nin podyumdaki oryantal gösterisiydi. (Fotoğraf:MUHARREM AYDIN) 'Üçüncüköprü dnayetolur' • Mimarlar Odası'nca yapılan ve katılımın yüksek olduğu yuvarlak masa toplantısı sonuç belgesinde, hükümetin köprüyü tüpgeçis projesinden daha ön plana çıkarttığı belirtilerek, "Istanburun kaderi uluslararası konsorsiyumlann kent üzerindeki pazarlıklannın sonuçlanna terkedilemez" denildi. İstanbul Haber Servisi- Mi- marlar Odası İstanbul Şubesı'- nin 28.12.1992 tarihli 3.Boğaz Geçişi yuvarlak masa toplantı- sının sonuç belgesi yayınlandı. Ulaştırma Bakanlığı'run 1.8.1992 tarihii ihale ılanlann- daki "İstanbul Boğazı Tüp Geçişi" ibaresınin "İstanbul Boğazı Geçişi"ne dönüştüriil- mesi ile başlayan gelişmeler üzerine Mimarlar Odası'nca yapılan ve katılımın yüksek ol- duğu yuvarlak masa toplantısı sonuç belgesinde. hükümetin köprüyü tüp geçiş projesinden daha ön plana çıkarttığı belirti- lerek, "İstanbul'un kaderi ulus- lararası konsorsiyumlann kent üzerindeki pazarlıklannın so- nuçlanna terkedilemez"' denil- di. Raylı sisteme dayalı ulaşım sisteminin tek çözüm olduğu- nun belirtildiği sonuç bildirisin- de özetle şöyle denilıyor: • İstanbul projeleri kentin temel gelışme stratejilenni belir- leyen bır master plana dayandı- nlmalıdır Hala nazım planı bulunmayan İstanbul'un gele- ceği uluslararası köprü firmala- nnm terahlenne teslım cdile- mez. • 1985'te çalışmalanna baş- lanan ve Türkiye'nin en büyük ulaşım calışması olarak kabul edilen "İstanbul Kentsel Ula- şım Etüdü" kentın ulaşım soru- nunun raylı sisteme dayalı top- lu taşıma ve bu sistemle bütün- leştirilen "Boğaz Demiryolu Tüp Geçişi" ile çözümlenebile- ceğını ortaya koymuştur. • Kuzeyde yapılacak bir köprü kentiçi trafığine hizmet etmeyecektir. Bu proje Boğaz köylerini. yeşil alanlan, su hav- zalannı yok etmek pahasına kent gelişımini kuzeye doğnı çekecektir. • Kent ıçi ulaşımına hizmet edecek bır Boğaz geçişi kentin omurgasından yani güneyden geçmek zorundadır. Ancak bu geçişin köprü ile olması tarihi kent mekanlanna onanlmaz bir yara vereceğinden affedil- mez bir cinayet olacaktır. • Boğaz geçişi sadece rayh sisteme hizmet etmemeli ve kentin omurgasından geçecek tüp tünel biçiminde olmalıdır. • Tüp geçiş ağırlıklı olarak kent içi ulaşımına hizmet vere- cek ve metro ile bütünleşecek bir yerel projedır İstanbul Bü- yükşehır Belediyesi, Metrö ile birlikte tüp geçiş projesıne de sahip çıkmalıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear