25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumhunyel Maıbaacıhk ve Gazeıecilik Turk Anonim Şirketi adına Berin Nıdi Isunbul Haberlerı: Şeuy Kaikan, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomı: Şükru Kclenci, Yurt • Genel Yayın Yönetmenı: Özgtn Acar • Genel Yaym Koordinatöru: Hikmel Çetinktyı Haberleri: Mckncl Sanf, Külıür: Cctari ÜsUr, Makakler: S»mi Karaöfcn, Spor: Abdilkadir • Yazı Işlerı Müdurleri: Fusun Özbiigen (Sorumlu), Celal B*»bMgıç (Haber) • Görsel Vocclnun, Duzeltmc AMnllah Vaz»cı • Mılessese Müdür V.: Enrf Erkal • Koordınatör: Yönetmen: AH Acv • Duzenleme: Mustafa Saglamer •. Ankara Tcmsılcısı: Cmcyt Ahmel Komlsın • Muhasebe Bslenl Vtntr • Idaje: Hiıseyia Gnrer • lşletmır. Önder Çtük • Arcayıirck, Haber Mudurleri: Mustafa Balbay, Işık Kansu, Izmır Temsilci V.: Serdar Kıak, Bilgi-tşlem: IMıil inıl Bilgisayar Sistem: Mânivel Çilcr • Pcrsonel: Sevgi BosUnciojlu Adana Temsilcisi: Ç«tin Yitenoglu • Reklam: Reha Işılmın Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağ) Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Ist. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 haı), Tdex: 22246, Fax.' (1) 526 60 72 • Bürolar Aakan: Z. Gökalp Blv. Inkılap a No: 19/4, Tcl: 433 II 41-47, Teiex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzndn H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telet: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adan: Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM.25EYLÜLI992 Güneş. 6.47 öğle 13.01 İkındı: 16.24 Akşam: 19.04 Yatsı: 20.25 'Cezayir Savaşı'na yasak TV Servisi - Atilla Dorsay'ın sunduğu "Sinema Tarihinden Bir Yaprak" kuşağında dün gcce gösterilmesi gcreken Gillo Pontecorvo'nun ünlü filmi 'Cezayir Savaşf son anda yasaklandı. Daha öncesöz ve görüntü denetimınden geçtiği bıldirilen fılm, gösterimden birkaç saat önce yapılan son denetime takıldı. Cezayir halkının Fransız sömürgesi olarak geçirdiği son yıllan ve bağımsızlık mücadelesini anlaıan fılm. siyasal sinemanm başyapıtlanndan biri sayılıyordu. Venedik "Altın Arslan" ödûlü ve üç dalda Oscar adaylığı olan fılmin yerine başrolünde Marlene Dietrich'in oynadığı "Kadın, Doktor ve Bebek" adlı komedi filmi gösterildi.Pekçok izleyici gazeteleri ve TRTyi arayarak ani yayın değişikliğini protesto ettiler. Jki yıl önce Istanbul Sinema Günleri'nde gösterilen fılmin yayından kaldınlması konusunda TRT hiçbir resmi açiklama yapmadı. Sinatra işkencesi • LONDRA(AA)- A BD'de bir öğretmenin, yaramazlık yapan öğrencilerine ceza olarak Frank Sinatra'nın şarkılannı dinleüıği bildirildi. Daily Mirror gazetesinin konuya ilişkin haberinde, Amerika'nın Chicago kentindeki Riverside lisesi öğretmenlerinden Bruce Janu'nun (34). haylaz öğrencilerine yanm saat boyunca. ünlü şarkıcısının Ol Blue Eyes" albümünü dinleme cezası verdiğini yazdı. Arşen'den yeni hizmet Haber Merkezi - Arşen Tanıiım veOrganizas^on Şirkeıi hizmetegirdi. Onceki gcce Dedeman Otel'de yapılan "açılış kokıeyli" ile faaliyete geçen organizasyon şirketi. düğün. nişan. doğum günü. kabul günü. toplantı, dekorasyon ve çeşitli tanıtımlarda her türlü hizmeti üstlenecek. Arşen'in ortaklanndan Ayşen Laçinel. açılış töreninde yaptığı konuşmada. "Ulkemizin bu tür bir hizmete gereksinimi vardı. Özelgünlerdeartık tüm sorumluluk bizdeolacak ve eksiksiz hizmeıimizleyeni bir çığıraçacağız'dedi. Gençliğin cînsel tutumu • ANKARA (AA) - İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yapılan "Gençliğin cinsel tutumu" konulu ankette, gençlerin yüzde 80'inin cinsel baskıya karşı olduğu, yüzde 75'inin iseevliük öncesi iüşkiyeolumlu baktığı sonucu ortaya çıktı. Gastrit bulaşıcı • FRANKFL'RT (AA)- Tıp dilinde gastrit olarak tanımlanan ve mide zan iltihaplanmasindan kaynaklanan mide ağnlannın bulaşıa olduğu bildirildi. Hannover Tıp Fakültesi'nde görevli Dr. Siegfried Wagner, mide ağnlannın sadece stres ve sıkmtıdan değil, çoğu zaman "helikobakter pilorT'adlı bir bakteriden kaynaklandığını belirtti. 'Fahişeye tecavüzde ceza indirimi' kurbanı NazireTarhan, çiğnenen onurunu soyadını değiştirerek koruyacak Nazîre Tarhan 2 yıldır onur savaşıveriyor• TCK'nın 438. maddesinin tartışılır hale gelmesine yol açan Nazire Tarhan, yaşam kav- • Anayasa Mahkemesi, önce 4 kişinin saldınsına uğrayan, daha sonra birlikte yaşadığı gası veriyor.Antalya'da iki odalı bir gecekonduda oturan Tarhan," Satabilsem, böbrekleri- erkekle "nikâhsız" olduğu gerekçesiyle baskına ugrayıp fışlenen ve "fahişe" kapsamına alı- mi, ciğerlerimi satardım. Beni tanıyan işe almak istemiyor" diyor. 8 yaşındaki kızının hiç nan Nazire Tarhan için "fahişelere" tecavüzde üçte iki ceza indiriminin uygun olduğu arkadaşı olmadığını söyleyen Tarhan, "Ben insan değil miyim?" diye yakınıyor. kanısma varmıştı. Daha sonra açılan tartışma sonucu bu madde yasadan kalkmıştı. BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Nazire Tarhan. Adı 1990 yılı başlannda fahişelere tecavüz edenlere ceza indirimi sağlayan TCK'- nın 438. maddesi ile özdeşleşmişü. Bu madde yasadan kaldınlırken hayatı da fllm olmuştu. Basın onu uzun süre N.T. olarak tanıtmıştı. Antalya'nın gecekondu mahallele- rinde oturan ilk eşinden avnldıktan sonra imam nikâhlı olarak H.Ü. ileya- şayan Nazire Tarhan, Avrupa'da bile tanınan. televizyon muhabirlerinin, gazetecilerin aradıklan bir insan ol- muştu. Kadın haklan savunuculan onun için yüriiyüşlerdüzenlemiş, para yardımlan yapılmışü. "Fahişeye ındırimli tecavüz" utananı Türkiye'nin yüzüne vuran 48 yaşındaki Nazire Tarhan, 2 yıldır sür- dürdüğü yaşam kavgasını da kaza- nabilmiş değil. Tarhan, çevreden gör- düğü baskılar nedeniyle soyadını değiş- tırmek ısüyor. Bugün 8 yaşında olan ve ilkokul 2. sımfa giden kızı Gülsüm. 1. sınıfta çok başanlı olduğu için teşekkür belgesi almış. "Kızımın okuması için ne gerekiyorsa yapanm" diyor. 1986 yılında Düdenbaşı Mahallesi'n- deki evinde eşinden aynldıktan sonra Halil tbrahim, Mevlüt ve yeni doğan Gülsüm ile birlikte otururken Bilal Ceylan. Yusuf Asar, Muammer Yılmaz ve Kadir Hakan'm saldınsına uğrayan Nazire Tarhan, o günlen ha- tırlamak istemiyor. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesı'nde dava görüldük- ten sonra Anayasa Mahkemesı'nin madde 438'e göre "fahişelere tecavüzde üçte iki ceza indirimi'nin uygun olduğu karan vermesi üzerine günün konusu haline gelen N.T. şimd: Künuksever Mahallesi'nde 2 odalı bir gecekonduda yaşıyor. İki yıl önce kullanılmış eşya satan dükkânlardan aldığı koltuk. kuzine soba ve bir küçük sehpa ile yıpranmış halı hâlâ duruyor. Duvarda "ağlayan çocuk" fotoğrafı iyice solmuş. Siyah- beyaz televizyonun üzerinde askerde olan oğlunun fotoğrafı duruyor. Gaze- telerden uzak durmak isıediğini söylü- yor Tarhan. Hakkında yazılar çıktıkça çalıştığı yerlerden de kovulduğunu. hatta komşulanrun mahalleden gön- Nazire Tarhan, Avrupa'da bOe tanınan, televizyon muhabirlerinin, gazetecilerin aradıklan bir insan obnuştu. dermek istediklerini dile getiriyor. -Nazire Hanım, Türkiye'nin ceza ka- nunundaki bir aksaklığm gündeme gel- mesirun kahramanı oldunuz. Bu sizden kaynaklanan bir olay değil. Bugüne ka- dar aradan 2 yıl geçti. Olayın üzerinden ise 6 yıl. Bu sürede yaşam kavganıa öğ- renmek istiyoruz. -Yaşam kavgam... Bol bol gazetelere çıktık meşhur olduk. Ama nasıl meşhur olmak. Keşke hiç dava açmasaydım. adamlar hakkında. Böyle olacağını bil- seydim hiç dava açmaz, çalışır çocukla- nma bakardım. Bu olay nedeniyle ga- zetelerde adım. fotoğraflanm yayım- lanmaya başlayınca komşulanm, bir- likte yaşadığım eşim hepsi birden cephe aldılar. Çaüştığım işyerimden de kov- dular 'Biz seni böyle bilmiyorduk' diye. Kavga edecek halim de kalmadı. -Olaylardan sonra yardım elleri uzandı. banka hesaplan agldı ve sana yardımlar geldi. O paralarla bir şey yapmadın mı? -Bankada toplanan para 4 milyon lira idi. O parayı aldım Kızılank Ma- hallesi'nde bahçeli yıkık dökük bir ev kiraladım. Seneliği 3 milyon liraydı. 2 yıllık da peşin verdim. Elektriği suyu yoktu. Yıkık dökük bir evdi. Portakal bahcesi vardı. Onlan satar para kaza- nır, çocuklanma bakanm diyedüşûnû- yordum. Orada da rahat vermediler. İlk gece portakal bahcesinin asıl sahibi benim diye biri çıktı. Sonra ev sahibi Cemil Aka 2 yıllık peşin verdiğim hal& evinden çıkmam için baskı yapmaya başladı. Ben çahşmaya giuiğim zaman çocuklan evden çıkanp kapıya kilit vurdu. Polis çağırdım. bu kez polise "Yerimi zaptetti, satmaya kalktı" de- yince ben suçlu oldum. Kontratımı gös- terdim, savcıhğa başvur dedi polisler. Daha sonra komşum vardı Paşa Dayı diyorlar. mahallenin camisinin imarru. Motorlu testere geü'rtip bahçedeki por- takal ağaçlannı kesmiş. Ev sahibi de savcılığa başvurmuş ve ben çıkmak zo- runda kaldım. Ben onun evini nasıl sa- tan m. Satabilsem böbreklerimi ciğerle- rimi satacaktım geçinebilmek için. -Türker tnanoğlu tarafından "Mad- de 438" adlı fılm çevrildi. Sız de hayat hikâyenizi anlattınız. Bir yardım yap- madılar mı?" -Yaptılar, 5 milyon lira vermişlerdi. Ama o parayla da birlikte yaşadığım H.Ü. araba aldı. Zaten o fılmin benim hayaümla hiç ilgisi yok. Antalya'da fes- tivalde izlemıştim geçen yıl. -Evden aynldıktan sonra ne yaptın? - Bu arada beni terk eden eşim Hüsc- yin de tekrar gelmişti. 6 ay kadar ayn kalmıştı. lş>e bu oturduğumuz evi kira- ladık. Kirası 350 bin lira. Bunu bile zor ödeyebiliyorum. Belediyenin iskâna açüğı yerlere girip bir kanş toprağım ol- sun istiyorum. Beyimin de kazancı an- cak kendisine yetiyor. Şu anda 2 eve gi- diyorum temizlığe. Onlardan aldığım para yetmiyor. Beni tanırlarsa kimse iş vermiyor, evlerine almıyorlar. Ortanca oğlum rahatsız. doktora götüremiyo- rum. 16 yaşına gekii, çişini kontrol ede- miyor. Büyük oğlum askerde ona para gönderemiyorum. - Gülsüm'ü valilik sizden alıp yetiştir- me yurduna verecekti. Bunun üzerine yoğûn mücadele verdiniz. - Evet. Eğer o çocuğumu elimden al- salardı kendimi kesin öldürürdüm. Ben ne yapıp yapıp o kızımı okutaca- ğım, büyük insan yapacağım. Kendisi bile şimdiden 'zengin olacağım anne' diyor. Geçen yıl ilkokulu bitirdi, teşek- kür belgesi aldı. Kimse çocuklannın onunla oynamasına müsaade etmiyor. - Jnsan haklan açısından Türkiye'de çok önemli bir olayın kahramanı ola- rak ve sizden sonra bu 438. maddenın uygulaması kalktıktan sonra duygu- lannız nasıl oldu? - Elbette başka kadınlann zarar gör- mesi önlendi. Kadın haklan bakınun- dan da önemli bir adım aüldı. Ama ben n'oldum.. Şimdi ben bu olaylann kahramanı olsaydım bir işte çalışıyor olacaktım ve çocuklanm daha huzurlu olacaktı. Tamam insan haklan falan, ama ben insan değil miyim? Benim hak- lanm nerede? Madem ben kadınlara karşı bir hak kazandım, benim hakkım böyle yaşamak mı? Mağdur olan ben, tecavüz edilen ben, gazetelerde boy boy fotoğrafım çıktıktan sonra yüzüme bakılmayan gene ben. Bana fahişe damgası vuruldu geçti. Artık insanlar gariban görüp de kimseyi böyle suçla- masınlar. Bazılan var, lüks semtlerde oturuyor, beğendiği erkeği evlerine ah- yor, balkonda oturup viskilerini içiyor- lar, ama hiçbir komşusu bir şey demi- yor. "Ben onurumla yaşamaya devam edeceğim. Çocuğumu okutacağım" di- yerek sözlerini tamamlıyor Nazire Tar- han. Artık Tarhan soyadını da kullan- mayacak, kızlık soyadını kullanacak. Çiğnenen onurunu böyle kurtarabilir miacaba.- Sadece müzisyenlere açık olan tesiste masöründen doktoruna herkes müzisyenlerin hizmetinde. Tek onlar beste yapsın diye... İsveçlimüzisyenler artık 'Müzikistan'dayaşayaca GÜRHANUÇKAN Arvika yakınındaki Gunnarsbyn adlı küçücüİc köyde benzeri pek olmayan bir düş, gerçek oldu. İsveç'in dünya capındaki baritonu Hakan Hagegard (1945 doğumlu) adını taşıyan bu proje, birçok kurumun güçlerini birleştirmesiyle gerçekleşti. Son derece nitelikli birdinlenmeevigibi kurulan tesis, yalnızca müzisyenlere açık. Masöründen tutun doktoruna dek herkes, buraya gelip bir süre kalacak olan müzisyenlerin bakımıyla yükümlü. M üzisyen gelecek ve bestesini yapacak. Başka hiçbir sorunla uğraşmayacak. Yemekti. yatakü, cimnastikti, her şey onu bekliyor. Tek o yapsın bestesini! Küçük odalarda, birerpiyano, birer köşe lambası ve birer de tabure var. Buraya kapanan müzisyen üretecek, kendini geliştirecek. İçeridekı büyük salonda ise akustik biUminin en son aşamasına uygun olarak kayıt yapılabiliyor. Akustik konusundaki titizlikten ötürü bütün kayıt stüdyosu, binarun dışındaki bir otobüse yerleştirilmiş. Tek bir kabloyla mikrofonlar otobüse bağlanıyor. Sanatçı, yapiünı, teknik olanaklann son düzeyini kullanarak kaydedebiliyor. Hagegarden Müzik Merkezi'ne dinleyici alınmıyor. Merkez. konsere uygun değil. Müzik merkezinin 21 hazırandakı açılışına 20 bin kışı geldi. Açıhşta konuşma yapan Hakan Hagegard bu yapıyı, "Sidney Operası'yla bir Viİang kulübesinin kanşımı" olarak tanımladı. Projenin temelinde yatan görüşü şöyle anlatü: "Sanatçıyı dışa açmakla çoğu zaman ona kötülük ediliyor. Her şeyin sunulmak için yapılması gerekli değil. Bu sanatta, izleyicinin olmaması gereken bir calışma süreci var. Bu süreçsıraslnda sanatçı. kendi içine kapanabilmelidir. Onun ruhunun derinliklerindeki itici güç, sahneye çıkma gerginliği olmadığı zaman kendini daha çok gösterir çünkü." Açılışın kuşkusuz en ilginç yanı, Hakan Hagegard'la İsveç'in Ispanya Büyükelçisi Carl-Erik Norrman'm düetyapmasıydı. Hagegard Müzik Merkezi'ndeilk plak kaydını Hakan Hagegard yaptı. unlü besteci John Corigliano ve " Versay'daki Hayalet" operasının yazan Bill Hoffman da bu yıl gelecek ünlü konuklar arasında. Hakan Hagegard'a sonıyonız: Buraya kimler gelecek, diye. - Amerikalı müzik öğrencileri, Avrupa'daki operalarda denemede bulunabilmek için 5000 dolar ödüyorlar. Burada onlan, nefıs bir doğa ve sessizlik bekliyor. Büyük kentlerin dış semtlerindeki otellerden kurtulacaklar. Müzik merkezindecahşan personel, daha önce bu sanatla ilgisi olmuş kişiler. Müzisyenlerin gereksinmelerini biliyorlar. Dünyanın en büyük müzik arşivine bağlı bilgisayarla, kâğıt üzerinde gerekli en son bilgileri edinebiliyorlar. Ses ve görüntü bağlantısı, birçok ünlü müzik metropolüyle kurulmuş durumda. Ondan sonrası artık onlara kalıyor. Hakan Hagegard sesleniyor: - Buyrun, gelin. Bestenizi yapın! Italya ile diplomatik sorun olmuştu Cezaeyindeki turist kız krizi aydınlandı ÖMER YURTSEVEN DENİZLt — Türkiye ile Italya arasında diplomatik so- run yaratan Denizli Cezaevi'n- de tutuklu Annalisa de Grego- rio'nun erkeklerle aynı koğuş- ta kaldığı, tecavüz edildiği ve kötü muamele yapıldığı yolun- da Italyan gazetelerinde çıkan haberin asılsız olduğu belgelen- di. İtalya'mn II Mattino ve Re- buplica gazetelerinde çıkan id- dialar olayı araştırmak üzere Denizli'ye gelen İtalya'mn Iz- mir Konsolosu Guisteppe Scognamigla ile kızın babası Anteni de Gregoria tarafından yalanlandı. Annalisa, cezaevin- den annesi Teresa de Gregori- o'ya gönderdiği mektupta hak- kında yazılanların bir tertip ol- duğunu bildirdi. Bu arada olayı incelemek üzere Denizli'ye ge- len II Mattino gazetesinin mu- habiri Mino Jovakim ve Re- buplica gazetesinin muhabiri Ottovio Lucaralli ile telefonla bir röportaj yapan îtalyan 2. kanalı da yayınıyla iddiaların gerçek dışı olduğunu kamuo- yuna duyurdu. Kazadan sonra Denizli'ye gelen Annalisa'nın babası An- teni de Gregorio da kızıyla her zaman görüşebildiğini ve raha- tının iyi olduğunu söyledi. An- na'nın iddialarının ortalığı ka- nştığını savunan Gregorio'nun, "Cezaevinin koşullan Italya'- daki kadar iyi değil ama kızım çok rahat. Yetkililer bana ve kızıma çok iyi davranıyor. Ka- za nedeniyle Türk yasaları uya- nnca işlem yapılıyor. Bu nor- mal bir şey. Kızımın tahliyesi oluncaya kadar Denizli'de ka- lacağım. Kimseden bir şikâye- timiz yok" dedi. AnnaKsa yalanladı Cezaevinde 6 ekimde yapıla- cak duruşma gününü bekleyen ve 4 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezası istenen Annalisa de Gregorio, annesine yolladı- ğı mektup ile gazete haberini tekzip edercesine iddiaların bir tertip olduğunu bildirdi. FAHJÇÎ J>OKTOR Avrupa ve ABD'de erkekler de vücutlanndaki kıllan aldınyor Parlak erkekmodasıHaber Merkezi - Bir erkek güzellik salonundan son gün- lerde sıkça rastlanan bir görün- tü. Adam beline peştemal gibi dolanmış bir havluyla sedirde sırtüstü yatıyor. Güzellik salo- nu çahşanlanndan bir kadın elindeki tahta spatulayı altında fokur fokur su kaynayan ağda dolu kaseye daldınyor, sonra bu kızgın ağdayı adamın göğ- süne sürüyor. Bu iş de bitince bir bez parçasını ağdanın üzeri- ne yapıştınp çekiyor. Adamın ilk anda tabii ki gözlerinden yaşlar fışkınyor, canı öylesine acıyor çünkü. Ama bu, alına- caksonucadeğer. Artık moda böyle. Erkekler göğüsleri başta olmak üzere vü- cutlannın her yerindeki kıllan aldınyorlar. Ashnda bu moda daha so- kaktaki adam için pek geçerli değil, ama yakın bir gelecekte bütün Batı plajlannda kılsız er- keklerin dolaşacağına kesin gö- züylebakılıyor. Şimdilik modanın öncülüğü- nü yapanlar Avrupa ve ABD'- deki erkek mankenler, jimnas- tikçiler, yüzücüler, vücutçular. Washington'da erkeklere özel bir güzellik salonunun yö- neticisi şunlan anlatıyor: "Son zamanlarda kıllannı al- dırmak için bize başvuran er- kek sayısı gittikçe artıyor. Bu- rada çahşan kızlar, göğüs, ba- cak ve koltuk altı kıllannı al- maya itiraz etmiyorlar, ama iş etek tıraşına gelince içleri biraz bulanıyor." Ashnda kılsız erkek modası- na Amerikalı ünlü modaevi sa- hibi Calvin Klein önayak ol- muş. New York'ta Boss adlı kuru- • Sokaktaki adam için pek geçerli değil ama, Avrupa ve ABD'deerkek mankenler, jimnastikçiler ve yüzücüler vücutlanndaki tüm kıllan aldınyorlar. International Herald Tribune gazetesinde yer alan haberde kılsız erkek modasınm oncuıugunu ünlü modacı Calvin Klein'in yaptığı açıklanıyor. Yakın gelecekte bütün Batı plajlannda kılsız erkeklerin dolaşacağına kesin gözüyle baküıyor. luşun erkek manken yetiştirme ner bu konuda diyor ki: keni olarak Marcus Schenken- bölümü yöneticisi Jason Kan- "Calvin Klein, içgiyim man- berg'i tuttuğundan beri erkek aşıyorgörünümü daha bir parlaklaştı. Ashnda Schenkenberg doğuş- tan kılsız bir erkek. Ama bu modanın öncülüğunü Calvin Klein'la birlikte yapıyor. Bu ye- nilikten sonra bütün müşterile- rimiz özellikle içgiyim sunan mankenlerin temiz görünümlü olmalannda ısrar ediyorlar." Ancak Kanner, modacılann, temiz erkek vücutlannda ısrarlı olmalanna karşın "biraz tıraşlı erkek yüzleri"ni beğendiklerini beürterek, "Bu, erkek manken- lerimize biraz vahşi bir hava ve- riyor" diye fıkir belirtiyor. International Herald Tribu- ne gazetesinde yayımlanan ha- bere göre Virginia'nın Falls Church kentinde vücutçu olan Mitch Mclntyre vücudundaki kıllan temizlemesi konusunda şunlan söylüyor: "Ben koltuk altlanmı ve ba- caklanmı, vücudumu daha iyi gösteriyor diye ahyorum. He- men hemen jimnastik salonlan- na giden bütün erkekler de aynı şeyi yapıyor. Bu iş artık normal sayılıyor. Kanm beni böyle te- miz olduğum zaman daha çok seviyor. Bir gün temizlenmeyi ihmal etsem dikkatini çekiyor." Ama Mclntyre kJlannıjiletle alıyormuş. Ağda yapma konu- sunda tepkisi, "Aman Allah, onun aasına dayanıhr mı" olu- yor. New York'ta Elizabeth Ar- den güzellik salonunun erkek bölümü yöneticilerinden biri de "Geçen gün iki erkek manke- nin konuşmasına tanık oldum. Sadece bir merak yüzünden gö- ğüslerini ağdayla almaya kal- kışmışlar. Ama tek bir kez on- lara bu işin ne feci bir şey oldu- ğunu anlatmaya yetmiş" diye anlatıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear