23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS1992 PAZAR PAZAR KONUKLARI Serdar Kızık, Torbalı ve Marmaris belediye başkanları ile beldeîerin sorunlarını konuştu Ünver:Vergiyi yerel yönetimler toplasınlYine koltuğunuzun altında bir sürü dosya... Ünver deyince önce proje sonragülmece akla geliyor. -Projeler önemli. önce sayılar sonra projeler. Biliyorsun sayılarla ilgili konu- İan unutmuyorum. 15 yaşında babam bana kendi yaşamında sürdürdüğü gibi küçük bir cep ajandası verdi. Sayılar ve notlarla ılişkim böyle başladı. Şimdi de bilgisayarlar.. Sayılardan sonra proje- ler. 20 yıl 30 yıl önce başlayan projeler. Hepsinın üstünde PHP var, yani potan- siyellen harekete geçirme projesi. Mesela bu çerçevede tam 28 yıl önce Torbalı'yı denize bağlama projemiz vardı. Hatta bunun için Denize Ulaşma Derneği bile kurmuştuk. Şimdi hayata geciyor. Tor- balı'da altyapı projesi, çevre projesi, konut, yerel yönetim, kısaca şimdi yapı- lan herşeyin üstünde bu PHP var. PHP olmadan politika da olmaz. SHP de CHPde... ^m^Tek başına PHP neyi anlatıyor ozaman? -Torbalı Projesi'ni. Toplumsal kaliteyi yûkseltmek için bu. Içinde kooperatifleş- meden toplu konutçuluğa, işletmecıbğe, kaynak yaratmaya kadar aklına ne gelir- se var. Bak. bu dosyalann her biri PHP ölçeğinde. Torbalı Projesi'nin içinde an- tik kent, yani kültür de var. Hatta bu Torbalı'da öyle yeretti ki bundan sonra belediye seçimleri olmayacak beldemiz- de, proje seçimleri olacak. Halk bu ka- dar işin içinde. Kim daha iyi projeler ortaya koyarsa o kazanacak seçimleri. Tabii hayata geçirmek koşuluyla. Bakın projelerin ekonomik yönünde ne var; daha genel anlamıyla ülke potansiyelini hareketlendirme mantığı. Yüzlerce hatta binlerce sayılara ulaşır. Doğrudan hal- kın çıkarlanna dönük halk finansmanla- n trilyonlara ulaşır. Bu nedenle bu orga- nizasyon gerçekte, geleceğin Türkiyesi- nde büyük bir halk yatınm sektörünü kendiliğınden oluşturur. Burada devle- tin varlığı mevcuttur, ama devlet, orga- nizasyon olanaklannın çok büyüğünü küçük tasarruflara, küçük yatınmlara, küçük insanlara, sıradanlara aktarmak- tadır. Tabii bu arada bir yandan da bü- yük yaünmlann, büyük zekalann, bü-' yük sanatçılann Nobel almaması için bir engel yok. Bunu Sayın Özal'ı kastederek söylediğimi sanmayın. Torbah'nın rakı- mı 31, Çankaya'ıunkı 863... ^ ^ ^ ^ • K â gülmece. Bazıları "aman dikkat Ünver serttir" diyor bazıları da "Aman ne mülayim, nereden buluyor bun- caesprivi..." - Bizim bir festivalimiz var biliyorsun, kavun, karpuz, kiraz değil; gülmece fes- tivali. Nereden doğuyor, Torbalı"nın yapısından. Efendim... 1987 yıhndaTor- balı'da Abdülhamit Han, yani devletlü padişah efendimiz bir çiftlik kurar. Ala- bildiğine istıbdat. Torbab'nın o günler- den gelen istibdada karşı, o baskıya karşı ironik bir yaklaşımı var. Bu, gülmecenin, mizahın en zor olan bölümü. Tabularla çok ince alaylar yapılırdı. O yapı, feodal süzgeçlerden geçip insanlan etkilemiş. Tabii izler kalmış bugüne; Abdülhamit'- in kahyası Murat Bey'in adı, bugün bir majıallemizde yaşıyor. İşte bundan olsa gerek gülmece. Hatta bana Ertan Hamid diyenler de var. Şimdi biz o çiftliği koru- JSaşkan kişiliğimle yaptığım, bir orkestrayı yönetmek. Şimdi şeffaf, katılımcı, üretken ve projeci bir belediyeyiz. Kaynak yaratıyoruz. Geldiğimde telefon rehberi yoktu belediyede. Şantiyeye çevirdik her yeri. Asfalt tesislerimiz var, çevreye iş yapıyor, para kazanıyor. Bu bağlantılan da asfaltta çalışan işçiler yapar, ben kanşmam. Öyle bir organizasyon yapıldı ki, halk yönetimi. maya aldık. müze yapıyoruz. ^^^Başarıh bir başkan mısınız? -Başkan kışılığımle yaptığım, bır or- kestrayı yönetmek. Şimdi şeffaf. katıbm- cı, üretken ve projeci bir belediyeyiz. Kaynak yaratıyoruz. Geldiğimde tele- fon rehberi yoktu belediyede. Şantiyeye çevirdik her yeri. Asfalt tesislerimiz var, çevreye iş yapıyor, para kazanıyor. Bu bağlantılan da asfaltta çalışan işçiler ya- par, ben kanşmam. Öyle bir organizas- yon yapıldı ki, halk yönetimi... Pazar yeri yapılacak, halka pusula dağıüyoruz, görüşlerini soruyoruz. Öyle başkanım diye bildiğini okumak yok. Geldik, 1937 ortaklı Totaş diye bir şirket kurduk. Küçük tasarruflar birikti Torbah'da. Bu şirket konut üretiyor, bir sürü iş yapıyor. 400 bin lira ayhk ödentiyle toplu konut yapan başka belediye var mı? Gelin ba- kın önemli bir bölümü tamamlandı inşa- atlann. Prpjeleri, Toplu Konut İdaresi'- nde diğer belediyelere ömek gösteriliyor, duvarlarda asıh. Yönetim anlayışım iş yapmak değil, yaptırmak, koordinatör olmak. Zaten tek başına iş yapıyorum demek... boş diyelim. Sokak yapıyorsu- nuz, bırakın o sokakta yaşayanlar karar versin neler olacağına. Mesela çocuk ge- liyor, belediye hoparlöründen konuşu- yor, çöpleri kovalara atın diye, belediye yeni 100 tane kova aldı diye. Seçimlerde Torbab'da halk iktidan olacak demiştim bir de. O zaman koskoca savcılar, ha- ERTAN ÜNVER 1941 yılmda Torbalı 'dadoğdu. İlk öğrenimini doğduğuyerde tamamladı. Orta öğrenitniiçin Izmir'egeldi. 1963 yılmda İzmir İklisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi 'nden mezun oldu. Geçimini 1985yılına değin çiftçilik yaparak kazandı. 18yaşında CHP 'ye üye oldu ve 12 Eylül'e değin bupartinin gençlik kolu, ilçeyöneticiliği ve ilçe başkanlıkİarında bulundu. Yasaklı olmasma karşın dışarıdan SODEP'in kuruluş çalışmalarına katıldı. SODEP ve SHP ilçe başkanlıklarında bulundu. Gazete ve çeşitliyavm organlarında muhabir vefotoğrafçılıkyaptı. Ayrıca biryerelgazete çıkardı. İngilizce ve Yunanca bilen Vnver, evli ve çocuksuz. kimler; halk mahkemeleri mi kuracak bu adam demişti. Böyle diyenlere baldın çıplak, okuma yazması az ya da yok, Torbalı halkı sükûnetle öyle bir cevap verdi ki ne halk mahkemelen kuruldu ne de halk davalan. Ama Torbalfda halk vapılacaklara kendi karar verdi. ••^••Str belediyelerde iktidar, ülke- de muhalefet durumundayken eli kolu bağlıydmız, sonrayeni iktidar. Ne değişti? -Anladım... Ebmız kolumuz çözüldü demek mi lazım? Yok. Bu işlerin yürü- mesi açısından, fark olsa, Türkiye'de yaşadığım konusunda kuşkular taşır- dım. Yerel yönetimlere sağlanan olanak- lar açısından değişen bir şey yok. 207 trilyona bağlanmış, dar ceket gibi bir bütçeden sonra bu farkı bekleyenler, bi- raz ekonomi-politiğin dışında insanlar. WKM^^Bugünkü yerelyönetimlerin ya- pısına ne demeliya da yerel yönetim mo- deli nasıl olmalı? -Vergiyi yerel yönetimler toplasın. Şimdi şöyle olacak; yerel yönetim vergiyi toplayacak, merkezi ve yerel parlamento konsensüsle paylan hesaplayacak. Son- ra vergının bir bölümü merkezi parla- mentoya gönderilecek. Şimdi ne oluyor, hepsı merkeze. Bu birdefa kaynak israfı- dır. İki, sosyal psikolojide insanlann ekonomize olmaktan çıkmalandır. Şim- di Torbalı'da kim fazla vergi vermiş, ben yor ama, farklı. Şermaye niçın buraya koşuyor? Çünkü, İzmir'in çevresi doldu, bir tek burası açık. Sonra topografık özellikleri uygun, sonra 6 bin 800 dekar sanayi alanı var belediye sınırlan içinde. Şimdi otomobil sanayii var; Opel Vectra, sigara sanayii var; Marlboro. Camel, Rain Roze... Sonra bır altyapı olayı var. Atık su projemizi yaptık hem de 30-40 yıl sonrasını düşünerek. Bütün bakanlıkla- ra göndenldi. Üniversiteyle ışbırliği ha- linde hazırlandı. Bu projeyi hazırlamak bıle başb başına bir iş. Ben ıddia edıyo- rum; kat kat büyük ölçekli belediyelerde bile böyle bir proje yok. ^HB^HB Ya çevrecilik... -Şimdi sanayi olayıyla birlikte anlata- yım; buraya gelen yabancı sermaye 2000'Ii yıllan düşünüyor, düşünmeli. Mesela o yıllarda antı-sıgara kampanya- lan çok önemli boyutlar kazanacak. Sı- gara sanayii; çevrecilerin, yeşillerin tep- kisini gözetmek durumunda. Otomobil sanayii için de aynı durum söz konusu. Bu sanayıler yerleşirken. Torbalı'nın alt- yapısını değerlendiriyorlar. Bu, onlar için büyük bir avantaj. Bız projeyle atık sulan da değerlendirip kullanma suyu olarak yararlanacağız. Sanayici bunu görmez mi? Yani bizim Türkiye stan- dartlannı kat be kat aşmış projelerimiz, en büyük avantajımız. Bir de düşünün, ben böyle küçük bir belediyede bile 2 ta- ne çevre mühendisı cabştınyorum. ^^MMPeki bu projelerin yaşama geçi- rilmesi için merkezi yönetim desteği isti- yorsunuz. Yagerçekleşmezse? -O zaman Turkıye kendini katlediyor demektır ya da Gökova santrahnı ger- çekten yapmak ıstıyorsunuz da halkı aldatmaya çalışıyorsunuz demektir. İkti- dar bunu yapmıyorum derse, biz de sizın yuvanra yapıyoruz deriz Torbalı olarak. • • • A r antik kentin ortaya çıkarıl- ması için bütçentden düzenli ödenek ayı- ran tek belediyesiniz. Bu kişiselbir ilgiden mi kaynaklanıyor? -Başlangıç için öyle. JJabamdan. İtal- yancayı, Yunancayı, Arapçayı iyi bilirdi, arkeolojiye ilgisi vardı. Görevegelaiğim- de bu antik Metropolis bilinıyordu da ortada bir şey yoktu. Prof.Recep Meriç'- le ilişkiye geçtim. Kazılar başladı. Şimdi- ye kadar belediye olarak 200 mılyonu aşkın ödenek verdik kazılar sürsün diye. Bağışlarla birlikte odönemden bugüne 1 milyar 150 milyon harcadık. Torbalı hal- kından, bağışlardan, belediye kendi büt- ^sinden böyle bir para veriyorsa bu bile tek başına önemlidir. Tabii bu Metropo- lis de, arkeoloji projesinin ürünü. Denize ulaşılan yolu açarak arkeoloji ile turizmi birleştireceğız. Bakın Metropolıs'e 5-6 ay önce bir Amerikalı geldi, elinde de- daktörlerle. Kacak kazı yapü defıne bul- tnak için. Yakalandı, 500 dolar kefaletle serbest bırakıldı, sonra doğru yurtdışına. Başına bekçi diktik kentin. Sonra başka adamlar da gelmiş, bekçi sizi vururum demis. Bekçive o lafı söyleten benim. ^•••ISı'r bir de "şeytani", özür dile- rim "Ertani" fikirlerle tanınıyorsunuz... -Oyle diyelim, aslında insani. Şöyle ya- ni; biri psikolog. biri sosyolog biri de nörolog olmak üzere üç uzmanla çalışan tek politikacıyım. Bunu politikadan bir beklentim olduğu için yapmıyorum. Be- nim bir tek hedefım var: 2384'ü yazmak. Belediye Başkanı Ünver, Torbalı projesinin içinde antik kent de olduğunu söylüyor bilmem. Bana ne. Kim kaçırmış. bana ne. Ama öbür türlü olursa beni ilgilendi- rir. Şimdi sen Ankara'dan Düvelli köyü- nün çeşmesini planlıyorsun, olacak iş mi bu? Köy Hizmetleri'ne bakalım, binlerce makinesi var. Ne işe yanyor? Planlaması nasıl? Hava. Bunda kusur o, bu değil. Sistem kusurlu. Köy yolu Ankara'dan planlanıyor. Ankara'dan genel müdür- İüğe, orâdan bölgeye, bölgeden ile. ilden il genel meclisine, oradan da Torbah'ya. Peki il genel meclisi vesayet alünda. Ka- rann bu şekilde gelmesi gülünç, uygula- ması da. Bunlar il parlamentolannda olmalıdır. Oradan yapılmalıdır. Yerel meclisler kurulmabdır. Benim 89 hesap- lanma göre, 175 milyar h'raya bütün Türkiye'nin ilçelerinde, yerel meclisler; sekreterleri. odalan. daktilolan, fakslan, kırtasiyeleriyle, ödenekleriyle hallolu- yordu. Buna göre, Türkiye eyaletler gibi üniter devlet yapısını zedeleyebilecek maceralara gireceğine, halkın yerinden yönetimini somut, ekonomik, uygulama yönü olan bir çerçeve içine almalıdır. ^^^••SOA; yıllarda biraz da beklenme- dik bir biçimde Torbalı yabancı sermaye- nin cazibesi oldu. Bunda önemli desteği- nizden söz ediliyor. Bir yandan da çevreci uğraşılarınız... -Sanayıye evet, ama nasıl bir sanayi? Bir kere bacasız sanayi olacak. Bu, ön koşul. Öbürleri kirletmiyor mu? Kirleti- Ne olacak 2384'te, düşünün bakalım; 30 yıl sonra eğitim bilgisayarlarla ve beyin elektrosuyla verilecek. Beyin kabgrafısi abnacak. Herkesin yapacağı meslek, be- yin kabgrafısiyle bebrlenecek. Sonra aile kurumu dağılacak. Dünyanın belki de en olumsuz sözleşmesi, iki insan arasın- da tarihe kanşacak. Efendim başbyorlar iyi günde, kötü günde. Ölünceye kadar diye, imza atıyor, utanmaz adam, sen herze yiyorsun, her şeyinle, başta bey- ninle, evlisin, seninki hovardabk oluyor, onunki orospuluk. Düşünmeden olmaz, makroya gitmeden mikroya gidilmez. Özal'ınki fantastik, benimki somut. 2384 olayı şöyle somut olabibr; evet varsayım- dır; ama bunlann somutlanması diye bir olay vardır, tümevanm olayı. Ekonomik sistemler, insanın yapısını bir etkileye- cekse teknoloji lOetkiler. Sanayi devrimı başladığında Marks'ın elindeki enstrü- man zurnadaydı. O, zurnayla Bolero çal- maya kalktı. Iplik fabrikası vardı malze- me olarak elinde o kadar. Yıldızlara ulaşıldığını, uydulan görmedi. ^•^••y'a sosyal demokrasi? -ben ondan külüstür solcuyum, Ku- vay-i Milliyeciyim, ondan İttihat Te- rakki'den Kuvay-i Milbye'ye geçen, ondan Cumhuriyet Halk Fırkası'na ge- çen altı oku savunuyorum. Devletçiliği devlet dondurma dükkanı açsın diye sa- vunmuyoruz... Hizmetin karşılığını aknmIMarmaris turizmin etkisiyle de vumuşak bir yer. Sosyal demokraıların ardından seçimleri kazandmız. Yarbay emeklisi askeri yapımzla Marmaris Bele- diye Başkanlığı hangi ölçülerde uyuştu? -Şöyle, ben demokrasiye çok inandım. Askerliğimde de böyle. 60 ihtilalinde HarpOkulu'ndaöğrenciydim. 12 Eylül*- de, 21 muhtırasında da ordudaydım. O zamanlar kışlada bunlan arkadaşlanm- la konuşurdum, olmaması gerektiğinı söylerdim. Ama ülkenin şartlannı da de- ğerlendınrdım... Mesela şimdi Genel- kurmay sivil idareye bağlansın mı bağ- lanmasın mı, diye tartışıbyor. Madem ülkeyi politıkacılar yönetiyor, bağlan- masında hiçbir sakınca yok. Yani on yıl- da bir asker gelmesin diyoruz. Demok- rasiden kaçmamak lazım, korkmamak lazım. Aslında biz genç bir cumhuriyetiz. Alınan mesafeyi küçümsememek lazım. Bır zamanlar 141 vardı, bir zamanlar biz Cumhuriyet gazetesi okurken bayiden gizli abrdık. Bize komünist derlerdi. Bir zamanlar komünizmden öcü gibi korku- lurdu. Oysa bize komünizmin bir ekono- mik sistem olduğunu öğretselerdi o korkuya gerek olmazdı. Korkuldu da ne oldu. Işte Sovyetler'in hab. WKttKMŞef)aflık ve açıklık seçim slo- ganlarmızdı. Merkezi yönetimk yoğrul- muş bir yapınm ilk planda bunlan öne çıkarması seçildiğinizegöre anlaşıhyor da ya sonra nasıl hayata geçti? -Seçimi kazandığım gün çıktım dedim ki açık olacağjz, şefaf olacağız. Arük ya- nş bitti. Ben şimdi bir partinin değil, tüm Marmarislilerin başkanıyım. Benim ka- pım herkese açık olacak... Nitekim öyle oldu. Sonra yine dedim ki seçilirsem be- lediyede kimseyi görevinden almayaca- ğım. Almadım da. Yani 'benden önceki SHP'li yönetımin kadrosu aynen duru- yor. Hiç kimsenin görevinı de değiştir- medim. Bizde 9O'ı geçici olmak üzere yaklaşık 200 işçi ve memur var. Bakın. benim kapım herkese açıktır. Sekretere gitmeden odanın kapısından girerler. Şeffaf olacağım dedim ve oldum. ^EKKKâSayın Karadinç. yerel yönetim. verinden yönetim demokrasi tartışmala- nnda önceliklisırada. Siz nasıl bakıyorsu- nuz. yerel yönetimlerde nasıl bır yapılan- ma olmalı? -Bugünün koşullanna yerel idarelerin durumu uymuyor. Yerel idarelerin yapı- sının değiştiribnesi gerekiyor. Çünkü halkın seçtiğı meclisin. belediye başkanı- nın yaptığı bütçeyi. gidip tayinle gelen kaymakama imzalaüyorsunuz. Yani merkezi idarenin atadığı bir.insan sizin bütçenizi isterse onaylamıyor. Yetkileri yerel idareye \ermek gerekiyor. Av- rupa'da böyle oluyor. Aynca en büyük sorun. yerel idarenin mali kaynaklannın yetersizliği. Demokratik, mahalli idare- nin güçlü olduğu ülkelerde bazı vergileri belediye topluyor. Bu türden önemb bir gelir sağbyorlar. ama bizde böyle bir du- rum yok. Türkıye için önemli bır aşama olacaktır. Yerel yönetimler için yeni ka- nunlar, düzenlemeler gerekiyor. Arük dünya değişiyor. 40 yıllık, 60 yılbk yasa- larla bu işleri düzenleyemezsiniz. UPeki pratikte yerel hizmetler ISMET KARADİNÇ I 1940yılmda Marmaris le doğdu ilk ve ortaokulu burada tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi'nden sonra 1960yılmda Kara Harp Okulu 'ndanjandarma teğmen olarak mezun oldu. Değişik ıllerde çalıştıktan sonra 1973-74yıllan arasmda Londra 'da Türkiye Büyükelçiliği nde ateşeyarduncısı olarak çalıştı. 1978-80yıİları arasmda da Bulgaristan 'da Burgaz Türkiye Başkonsolosluğu 'nda idariateşelik yaptı. 1983yılmdayarbay rütbesindeyken kendi isteğiyle emekli oldu ve Marmaris 'e verleşti. 1988 yılında.ANAP'a kaydoldu. 26 Mart seçimlerinde Marmaris Belediye i Başkanı seçildi. Evli3 çocuk babası. İngilizce ve Bulgarca biliyor. aldı ilk başlarda... WKK^BBun!arm arasmdapartilileriniz, hatta partili yöneticiler de vardı. Güç ol- madı mı? -Evet doğru. Ama bu beldenin çıkan, bu doğrultudaydı. Şimdi onlann bazılan da bunu gördü ve inandı. Partililerimi ik- na ettim. Dedim ki, siz burada daha ekmek kazanmak istiyorsanız, çocukla- nnızı da düşünüyorsanız bu inşaat yasa- ğmı destekleyin. Yasak geçen yıla kadar sürdü. Aslında bana göre daha uzun sür- mebydi. Çünkü buralann daha planla- maya ıhtiyacı var. Tabii bir de konut ihtiyacı var. Daha fazla direnemedik. Bi- zim meclisimizde bir üye müteahhit. Aynca ANAP ilçe başkanı müteahhit. Karşı çıkanlan ikna ettim. İnşaat yasağı karan oybirliği ile abnmışür. Bizim çev- recilik açısından çabalanmız da çok önemli. Göreve geldiğimde, şu belediye bınasının karşısındaki ada dahil obnak üzere diğer adalarda ormanlar tahsis edilmişü. Otel yapılacakü. Biz hepsinin planlannı, ruhsatlannı iptal ettik. Ba- kanbğın verdiği 9 tahsisi böylece iptal ettik. Bu anlayışımı görevde olduğum sürece de korudum. Doğayı koruyamaz- sanız, turizm yapamazsınız. Çünkü ya- bancı tur operatörleri gebyorlar, mahalli yöneücinin çevreci olup olmadığını Başkan Karadinç'e göre Marmaris yazlık başkent. ( MEHMET EMİN BERBER) nasılyürütülüyor? -Şimdi. benim genel bir prensibim var; ben bir yere hizmet götürürken bunu pa- rasız yapmam. Yasada kaülma payı diye bir şey var. Bunu abnm, hiçbir belediye alamaz, ama ben abnm. Birçok belediye başkanı bir dahaki seçimi düşünür. Be- nim böyle birderdim yok. Mesela kaldı- nm yapıyorum ya da diğer hizmetler yasada var, o sokağın insani buna katıla- cak, para verecek. Aynca işlerin hiçbirini ihaleyle yapmadım. Bu da başanlı olma- nruzın nodenlerinden birisi. Emanet usu- lüyle çalışıyoruz. Yani malzeme bizden olacak, işi öyle yapacaklar. Çünkü ne- den. ben taşa para vermem, kazmaya para vemnem, makinelerimiz var, neden böyle yapmayayım? ^^^^BMarmaris beton kuşatmasmın yağma ettiği beldelerden birisi. Siz göreve geldiğmizde 2 yıllığma inşaat yasağı koy- dunuz. Bunu nasılgöze aldmız? -Bu, yaptığımız önemli işlerden birisi. Biz Türkiye'de ilk defa 2 yıl süreyle yapı- laşmayı iptal ettik. Ne otel, ne ev, yeni ruhsat vermedik. Neden, çünkü inşaat sektörü almış başını gidiyor. Belediye hizmetlerinin yetişmesi mümkün değil. Sonra, burası turizm beldesi. Turistik yer bu kadar betonu kaldırmaz. Halk bu karanmızı destekledi. Ama bazı müteah- hitler, inşaat malzemesi satanlar cephe kontrol ediyorlar. Turizm olayında cid- diyseniz, bunlan dikkate almak duru- mundasınız. Bir kere altyapıyı başlatma- dan turizme soyunmamaİc gerekiyor bence. ^BBI^MBır de en büyük sorun, kanali- zasyondu... -Marmaris'in en büyük sorunlanndan biriydi. İller Bankası yaptı. Bu sezon çok iyi işliyor. Yıllardır yapımı sürüyordu. Tabıı bızım ödenek bulmada çok büyük hizmetlerimiz oldu. Geçen yıllarda deniz öyle kirlenmişti ki resmen kokuyordu. Ben utanıyordum. Şimdi pınl pınl sahil- den 700 kilometre uzağa kadar koli basi- li sıfır. Ben gazetecilerin önünde deniz suyunu içtim. Raporlannı aldırdım. 7 bin koü basilinden sıfıra inmeyi başar- dık. Tabii tur operatörleri bu işleri çok iyi takip ediyorlar. Bizim tahlillere inan- madılar. Buradan örnek abp kendi ülke- lerinde tahbl yapürdılar. Tabii sonucu gördüler. Şimdi Türkiye'nin doluluk orarunın çok üstünde turist var Marma- ris'te. Doluluk oranı yüzde yüz. Boş yer yok. Neden, çünkü deniz temiz... ^^KKMMKanalizasvona bağlı olmayan turistik tesis var mı? -Konut bile yok. Hepsi bağlı. Anüna- mız var. Biyolojik değil. 5 ayn toplama merkezimiz var. Buralardaki kum tutu- cularla bir kere kaü atıklar tutuluyor. Yüzde 40 antılmış deşarj yapıyoruz dış denize. Bu, yabancı ülkelerde de var. ^^^^•fi;r de turizm olayına baksak... -Turizm buranın can daman. 40 bin yatak var, denızde de 10 bin. Yat turizmi gerçekten önemli bir potansiyel. • Hem belediyenin hem de 750 kapasiteb özel bir şirketin yat marinası var. Çok mo- dern. Belediyenin yat limanında sinü'ne sulannı almak için bir tesis kuruyoruz. Bütün teknelerin çöp torbalan var. Her- kes abşü. Şimdi denizi kirleten tekneler konusunda belediye olarak yetkilerimiz çok değil. En çok encümen karanyla 68 bin lira ceza yazabiliyoruz. Belediye ola- rak denetleme imkanımız yok, ancak is- tihbaratlara göre tutanak yapıp, çevre yasasına göre kaymakambğa bildiriyo- ruz. Onlann yetkisi var; büyük cezalar verebibyorlar. Yat bmanından belediye- nin yılbk gelin 1.5 milyar lira. W^KKHiükümet değişikliğinden nasıl etkilendiniz? -Bizim iktidanmız döneminde fonlan kullanıyorduk. Aynca Karayollan gibi benzer kuruluşlann imkanlanndan ya- rarlanıyorduk. Ama o zaman iktidar partisiyiz diye hiç fazla bir şey, para ala- madık. Aslında olay şu, kaynak yarat- mak... Ben bunu yapüm daha işin başın- dan ben. Mesela şu anda bulunduğumuz bina, belediyenin 80 yatakb bir oteliydi. Otelin kirası senede 8 mılyondu. Biz 8 milyona çerez arabası veriyoruz. Beledi- ye binası da çarşının içindeydi. Biz bu oteb belediye yaptık eski durduğumuz yeri de işhanı yaptık. Şu anda oranın yıl- bk gebri 1 milyar lira. Yani biz 8 milyon- lukbirgeliri, I milyara çıkardık. • ^ • m Yani her şey karlılık üzerine da- yalı... -Evet öyle de olmalı. Şimdi bir pazar yeri yaptınyoruz. Pazarcılara dedik ki; buradan yararlanmak istiyorsanız bize kaynak yaratın. Nitekim öyle oldu. On- lardan aldığımız paralarla yapıyoruz. BH^^^Btr de kültürelyaklaşımlara de- ğinelim. Belediye ne yaptı bu alanda. Bir amfi tiyatro yaptırmak düşüncesinereden kaynaklandı. -Marmaris'in en büyük sorunlanndan birisi kültür ve tarih noksanı. Bunlan ya- ratmak lazım. Bizim yaptığımız amfi ti- yatro, ilktir Türkiye'de. 8 bin kişilik. Şimdi herkes konser vermek için kuy- rukta. Ben de dıyorum ki organizatörle- re; "Kaç para vereceksıniz." Abn beledi- ye için bir kaynak daha. 50 milyon lira kira ahyorum. Bu tiyatro 2 milyara mal oldu. Projeyi ben çizdirdim, Atilla Berk- tay diye çok değerli bir mimara. Çok deneyimb bır mimar. Bakın bizim amfi tiyatronun basamaklannda çam ağaçla- n durur. Ağaçlan bile kestirmedik. Mimanmız gitti Efes'i inceledi, diğer an- tik tiyatrolan inceledi. Bizünki akustik açısından çok mükemmel. Bakın turist- ler gebyorlar. bunu restore mi ettiniz di- yorlar. Ben de evet, diyorum. Çünkü neden; turistin antik değerlere bir bakış açısı var. ^••••^vr/ra Marmaris'in çevresinde antik bir yerleşimi bulma arayışmız var- mış... -Evet... Mimar Sinan Üniversitesi'yle ilişkiye girdik. Kazı yapılabilecek bir yer anyoruz, yani antik bir kent. Sanıyorum bulduk da. Tabii bu benim bilmediğim bir konu. Adını bibniyorum. Bir kazı M,armaris'in en büyük sorunlanndan biri tarih ve kültür noksanı. Bunlan yaratmak lazım. Bizim yaptığımız amfi tiyatro 8 bin kişilik. Turistler geliyor, bunu restore mi ettiniz diye soruyor. başlatırsak bu çok iyi olacak. Marmaris doğal açıdan çok cazibeli. Buna bir de tarihi özellik bulmaya çabşıyoruz. Böy- lece önemli bir noksanbğı gidermiş ola- cağız. Tabii Kültür Bakanbğı'nın da yardımını istiyoruz. ^••••A/ar^arij bir anlamıyla yazlık başkent. Özal, Evren ve üst düzeyde deği- şik ziyaretçiler. Buprotokolden nasıl etki- leniyorsunuz? -Tabii burası yazlık başkent. Sayın Özal var, Sayın Evren var. Birçok insan gebyor. Tempo bazen çok hızlı oluyor. Bu bir anlamıyla Marmaris'in şansı. Ne oluyor? Yabancı ziyaretçiler buraya geli- yor. cumhurbaşkanıyla konuşuyor, •••••/VA/ demokrasiye inancınızı vurguladmız, askeri darbelerin çözüm ol- madığmı da. Ancak duvarımzda Atatürk portresinm sağında Özal, solunda Evren ver alıyor. Bir askeri darbe liderinin fo- toğrafmm makamınızda yer almasmı na- sıl açıklıyorsunuz? -Şimdi, Sayın Evren' Marmaris'te ol- masaydı o fotoğraf da benim duvanmda olmazdı. Biliyorsunuz Marmaris'in fahri hemşerisi. Mecbs karanyla berat abnış. Protokol açısından da duvarda olmazdı. Ama evimde olurdu. Kendisini Marma- ris'in simgesi kabul ediyoruz. Evren Paşa'nın fotoğrafını bizzat ben istedim kendisinden. Dikkat edersenız fotoğraf resmi değildir, çok yumuşak bır resim- dir, sivil elbıselıdir. ^^^••A'/n bandındaki yaya yolu da Marmaris 'in çehresini değiştirmiş. -Bütün kıyıyv halka afçtık, insanlar otellerin önünden yürüyüp gidiyor. İs- tersen 5 yıldızlı otelin önüne gider, hav- lunu koyar, yatarsın. Kimse bir şey diye- mez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear