25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sal Cumhuriyelf Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anonım Şırketı adına Beria .Nadi İstanbul Haberleri: Şeaay Kalkaa, Dış Haberler: Ergun Balcı, Iş-Ekonomi: Şokraa Ketend, Yurt Basan ve Yayarv Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Türkocajı Cad. • Genel Yayın Yönetmem: Öıgen Acar • Genel Yayın Koordinatörır Hikmel Çetinkıy» Haberleri: Mehmcl Saraç, KUltUr: Ccial Usler, Makaleler: Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir 39/41 Cagalçğlu 34334 Ist. PK: 246 İstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), TeleK Yazı Işlerı MudUrlerr Fusun Özbilgtn (Sorumlu), Ce\*\ Ba$laogif (Haber) • Görsel YicdmaD, Düzelune: Abdallah YazKt • MUessese Müdür V.: Erol Erkııt • Koordinatör' Yönetmen: AU Acar • Düzenleme: Mutufa Sajlamer • Ankara Temsılcısı: Cuacyt Aamcl Konıban • Muhasebe: Bitknl Vnter • ldare: Hiıseyia Gurer • Isletme: Önder Çelik • Arcayvrek, Haber Müdurleri: Muslafa Balba), Isık Ktnsu, tzmır Temsılcı V.. Serdar Kjzık, Bılgı-tslem: Nail tnal Bilgisayar Sistem: Manıvet Çiltr • Personel: Stvgi Bostancıoglu Adana Terasilcısı: Çcüa Yiteaotlu • Reklam: Reha Ifilmaa • Dış lliskiler. Httlya Akyol 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar; Aakara: Z. Gökaip Blv. tnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, TMex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lzmin H. Ziy» Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), 1elex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM:2AĞUSTOS 1992 tmsak: 4.08 5.53 öğle: 13.15 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.27 Yatsı: 22.Ü4 "Bıı gece olmaz Boris" •LONDRA(AA)- Rusya'da prezervatif üreten iki fabrikanın, ellerindeki hammaddenin tükenmesi nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu bildiren Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu, derhal bir şeyleryapılmazsa, Rus kadmlannın artık eşlerine 'NietBons. Bu gece olmaz!..' demek zorunda kalacaklannı bıldırdi. Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu Londra'da yaptıâ açıklamada, Rus fabrikalannın artık prezervatif ürelemediklerini, ellerindeki stoklann da bu ay sonuna kadar tükeneceğini bildirdi. İngilız prezervatif üreticilerini, ürünlerinden bir kısmını Rusya'ya göndermeyeçağıran Aile Planlaması Federasyonu, iki yıl önce de Rusya'da ciddi bir prezervatif sıkjnüsı yaşandığını, o zaman kendilerinin 15 milyon adet •prezervatif yardımı' yaptıklannı kaydetti. Erkeklerde intihar egilimi • LONDRA (AA) - İsveç'in Malmö kentindeki Lund Üniversitesi'nde görevli öğretim üyelerinden Dr. Gunnar Lindberg'in 20 yılı aşkın bir süre ıçınde, toplam 27 bin erkek ve 28 bin kadın ûzerinde yapüğı araştırmanın sonuçlan, İngiliz up dergısı 'British Medical Joumal'da yayımlandı. Araşürmada, kanlanndaki kolesterol oranlan düşük olan erkeklerin, yûksek olanlarla karşılaştınldığında intihar eğilimlerinin tam dört kez fazla olduğu belirtıliyor. Avrupa Gençlik Konferansı • ANKARA (AA) - Avrupa Gençlik Konferansı 3-7 ağustos tarihleri arasında Ankara'da yapılacak. Konferansa, 26 Avrupa ülkesi ile Türk cumhuriyetleri, KKTC ve Japonya'dan gençler katılacak. Türkiye, konferansta, illerden seçilen ikişer öğrenci ile temsil edilecek. 'Dünyada Açlıkla Mücadele' konulu konferans pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı Beşevler Şura Salonu'nda başlayacak. Uçaklar hasta ediyon• ADANA (AA)- Adana'daki Incirlik Hava Üssü'nden kalkan ve inen uçaklann çıkardığı gürültü şikâyetlere yol açıyor. İncirlik kasabasında ve üssün yakınında bulunan Toptanalar Sıtesi'nde yapılan ölçümlerde, uçaklardan yayılan gürültünün. insan hayatını tehditte tavan olarak gösterilen 70 desibeli aşarak 115 desibele yükseldiği belirlendi. AIDS virüsünün etkisi • İSTANBUL (AA) — AIDS'le Savasım Derneği Başkanı Prof. Dr. Enver Tali Çetin, AIDS hastalığımn kan nakilleri sırasında bulaştığını hatırlatarak, bu işlem sırasında dikkatli olunmasını istedi. 8. Geleneksel Şile Bezi Şenliği çerçevesinde 'AIDS virusunun etkileri' konulu bir panel duzenlendi. Panelde konuşan AIDS'le Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Enver Tali Çetin, AIDS virusunun 'yakın atkileşim'le insanlar arasında yavıldığını bildirerek, yapılacak kan nakilleri esnasında, hastaya verilecek kanın 'gelişiguzel' temin edilmemesi gerektiğini anlattı. Mobil telefona dikkat • FRANKFURT(AA)- Amerikan Radyasyon Kontrol ve Ölçüm Kunımu tarafından yapılan ve Almanya'da buyük yankı uyandıran araştırma sonunda, mobil telefonlardan yayılan elektromanyetik dalgalann, başta kanser olmak üzere sinir sistemi merkezini tahrip ederek psikolojik hastalıklar. kan dolaşımı rahatsızlıklan, embriyonlann tahribine ve hormon oluşumunun bozulmasınâ neden olduğunu belirlendi. Uzmanlar, özellikle antenden yayılan elektromanyetik dalgalann etkili olduğuna dikkat çektiler. 90x90 bir kare eşarp: Ünlü Hermes Scherrer'uı yün krepten bir pantolon takunı. Yaka ve cepler altuı işlemcli. Düemeler Scherrer'in baş harflcri ile süslü. Vlodacı ismini yazdığı kocaman kemerler de • Hermes eşarplarmın moda dünyasındaki yeri apayn. Bir gelenek, bir klasik, bir tutku... Boyu çıktığı günden bu yana hep aynı. • Üstünde hep aynı desenler... Av sahneleri, atlar, üzengiler, köpekler, av kuşlan, kral ve soylulann düzenlediği av partilerinden kınk kırpık sahneler. • Hermes'in ipekten daha yumuşak, deriden yapılmış şık pantolonlan, şallan da var. Ama onlara ulaşmak, bir eşarba ulaşmak kadar kolay değil. Hem onlar bir Hermes eşarbı kadar da ünlü değil. NECLA SEYHUN Yağmur altında, güneş altında saatlerce bekleşirler. Kaldınmlar ve köşeler boyu döner kuyruklar. Sabırlanna şaşmamak ne mümkün?.. Sanki yaşamsal bir Scherrer'den 92-93 kışı için deri taklidi kumaştan bir takım. Takunı almak zor. Ama kasket belki de alınabilir. Havasına!.. sorun. Oysa bunca ezıyet sonunda alacaklan y alnızca bir "hava!", sıradan bir hava değil elbette. Bir Paris havası... 90x90 bir kare eşarp!... Ünlü Gri Hermes eşarbı. Ama eziyet de eziyet hani. Ödenen paranın çokluğu da cabası!.. Hermes eşarplannın moda dünyasındaki yen apayn. Bir gelenek, bir klasik, bir tutku. Boyu, çıktığı günden bu yana hep aynı. Üstünde hemen de hep aynı türden desenler... Avsahnelen... Atlar, üzengiler, koşumlar... Av borazanlan, köpekler, av kuşlan, kemerler Bir zamanlar krallann, şato sahiplerinin. soylulann düzenlediği av partilerinden kınk kırpık sahneler. Yıllar ve yıllar boyu çekiciliğinden hiçbir şey yitirmedi bu konu. Hermes... Tüm dünyada kadınlann düşü. Hermes'in bir ipekten daha yumuşak deriden yapılmış şık pantolonlan, ceketleri, şallan da var. Ama onlara ulaşmak bir eşarba ulaşmak kadar kolay değil. Hem onlar bir Hermes eşarbı kadar da ünlü değil. Bu nedenle uzuyor Faubourg Saint Honore'deki kuyruklar. Tüm dünyadaki kadınlann düşü, evet. Başa klasik bağlamaktan tutun, boyna şöyle bir dolamak, çantanın sapına düğümlemek, omza öylesine atıvermek, blucinin kemer köprülerinden geçirip bağlamak, bandana olarak değerlendirmek... Artık yerine, yılma, modasına, zevkine göre... Ama temel bu: 90x90 bir kare. Parishavasını yalnızca Hermesmi veriyor?.. Elbettehayır!.. Chanel'in odillere destan omuzdan askılı kapitone çantalan, iki renk pabuçlan, sırt sırta iki "C"li (Coco Chanel) küpeleri, kolyeleri, kol düğmeleri... Zinciru,incili kemerleri. Onlar da peynir ekmek gıbi gidiyor. tnanılmaz bir siik.se ile. Paris havasını, Paris'in efsanevi şıklığmı, bundan daha kolay, bundan daha ucuz (ne kadar pahalı da olsa) başka ne verebilir ki?.. Paris havası bir zamanlar kocaman bir Lanvin şaldı. Son yıllarda abartılı bir Lacroix barbar kolye de öyle. Yıllarca Pera Palas'ta çalışan Yorgo, emekli olunca İstanbul'u terk etmiş Patmos'ta bir Yorgo, 'bizden' biri • Yorgo ve eşi Dora, Patmos'a yerleştikten sonra bir de dükkân açmışlar. Eğer bir gün Yorgo'nun dükkânına yolunuz düşerse Türk ol- duğunuzu söyleyin yeter. OLCAY AKDENİZ ~ PATMOS - Adalar denia Ege'de yüzlerce adadan yal- nızca biri Patmos. İlk bakışta diğer Yunan adalanndan bir farkı yok. Yalnızca deniz tüm gücünü kullanarak karanın en kuytu yerlenne kadar uzanmış. olağanüstü güzellikte bir koy yaratmış. Toprakla denizın ış- veli oynaşması aynı güzellikte bir liman doğurmuş. Ve Ege'- nın o sabırlı o becerikli insanlan da limanın kıyısına beyaz, kutu gjbi evleri, daracık yollanyla şi- rin mi şirin bir kent kuruver- mişler. Patmos'ta bir de Yorgo var. kendini "bızden" sayan, bizi kendinden bılen... Yıllarca İstanbul'da Pera Pa- las'ta resepsiyon görevlısı ola- rak çalışan Yorgo, 1981 yılında emekli olunca, almış yanına eşi Dora'yı, çıkmış yola. Amaçlan emekliliğin tadını çıkarmak. Başlamışlar Ege'nın tüm ada- lannı teker teker dolaşmaya. Sonra... Sonrasını Yorgo an- latıyor: "Bizım İstanbul çok kala- bahklaşmıştı. Çok gürültü vardı... Patmos'u çok sessız ve Yorgo, İstanbul'u özlüyor. Kendisi 67, eşi Dora 60 yaşında. Oğlu Yani de Patmos'a yerieşmiş. sakin bir yer olarak gördük. O haliyle gözümüze çok güzel gü- ründü... Burası emekli yen de- yip yerleşmeye karar verdik." Yorgo ve eşi Dora adaya yer- leştikten sonra kıyıya bir de dükkân açmışlar. Turistlere he- diyelık eşyalar satıyorlar. Dük- kânlan; tişörtlerle, her renkten. herçeşıtten incık boncukla. mı- nicik heykelciklerle dolu. Yorgo'nun soyadı Ozzakım- yadis. Kendisi 67, eşi Dora 60 yaşında. Yorgo. Patmos'a yer- leştikten sonra İstanbul'da İngiliz Konsolosluğu'nda re- sepsiyon görevlisi olarak çalı- şan oğlu Yani'yi de çağırmış adaya. Yani de eşi Aida ile 9 yaşındakı oğlu Kimon'u alarak Istanbul'dan Patmos'a gelip yerleşmışler. Şımdı tüm aile Yorgi'nin o küçük dükkânında çalışıyor. Yorgo'ya Patmoslulan so- ruyoruz. Nasıl diyoruz. Ada halkıyla ıyi anlaşabiliyor mu- sunuz? "Bütün ış sizde" diye yanıt- byor ve ekliyor: "Eğer siz iyiy- seniz herkes iyi, siz kötüyseniz herkes kötü... Biz şimdiye ka- dar onlarla iyi geçindik. Hiçbir sorun çıkmadı." Anlaüyor Yorgo: "Bu ada Yunanlılarca kutsal ada olarak bilinir. Aynı bizim İzmir'deki Efes gibi. însanlar buraya ibadet için gelirler. Ada- da iki manasür vardır. Her ma- nasürda da 70-80 kişi yaşar." Yorgo, adada kendilerinden başka 3-4 Türk ailesinin daha yaşadığını anlaüyor. Fakat anlıyoruz ki Yorgo, kendi aile- sini de, diğer aileleri de soyca bir aynm yapmaksızın Türkı- ye'den gittiklen için Türk sayı- yor. Türk insanını yeni komşu- lanndan daha yakın görüyor kendine. Bu duygularla da Tür- küm diyen herkese. Türkiye'- den giden herkese yardım elinı uzaüyor. Yorgo. uzakta. Ege Denizi'- nın ortasındaki bir adada ya- şıyor. Kendını bızden sayıyor. bizi kendinden bıhyor. Tür- kiye'den sdtederken. bizim ın- şanımız, bizim Anadolu. bızım İzmır, bizim İstanbul dıyor. Eğer bir gün Patmos'a. Yor- go'nun dükkânına yolunuz dü- şerse Türk olduğunuzu. Türki- ye'den gmığınizı söyleyin yeter İstanbul'a 'Anne Sütü Bankası' • 1 Ağustos Emzirme Günü nedeniyle düzenlenen "Anne Sütü ve Önemi" konulu toplantıda, mama- nın bebeklere, hastalıklara yol açmasının yani sıra böbreklere fazla tuz yüklediği de belirtildi. İstanİNd Haber Servisi - Ha- cettepe Üniversıtesi'nde 1980 yılında kurulan Süt Bankaa'- ndan sonra, İstanbul'dakı 10 hastanede de "Anne Sütü Ban- kası" kurulması planlanıyor. Uzmanlara göre anne sütü, be- bek ölümlerini azalürken, ka- dınlarda meme ve rahim kanse- ri olma riskini azaltıyor. Dünya Emzirme Hareketı Birliği'nce (WABA) kabul edi- len 1 Ağustos Emzirme Günü nedeniyle düzenlenen "Anne Sütü ve Önemi" konulu top- lanuda, mamalann bebeklere, değişik hastalıklann yani sıra böbreklerinin kaldıramayacagı kadar tuz yüklediği belirtilerek, "Anne sütünün, alternalifi ol- mayan bir besin olduğuna" dikkat çekikii. Doğumdan son- ra anne ile bebeğin aynı odada kalmalan gerektiğini vurgula- yan uzmanlar, Türkiye'de bu türden "bebek dostu" hastane sayısının artnnlması gerektiğini belirttiler. İstanbul Tabip Odaa tara- fından dün Sevinç Ozgüner Sa- lonu'nda düzenlenen toplanü- da "Anne Sütü ve konusunda bilgi venldı. Oda başkanı Doç. Dr. MZeki Ka- ragülle'nin çocuk için anne sü- tünün önemini vurguladığı toplanüda, Prof. Dr. Ozdemîr İlter, annelerin bebeklerini ken- di sütleriyle beslemelennin iki taraflı işleyen yararh bir meka- nızma olduğunu söyledı. Bir zamanlar Batı'dan gelerek Tür- laye'de de "mama furyasını" başlatan meslektaşlannın, ken- dılenni, "Muhafazakârsınız, yeniliğe ayak uyduramıyorsu- nuz'_" diye eleştirdiklerini anla- tan İlter, "Hiçbir canlı türü kin spesifık bir süt yapmak müm- kün değildir" dedi. HÜ Yeni Doğan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Müyesser Tuncer de Hacettepe Üniversi- tesi'nde kurulan "Süt Bankası" hakkında bilgi verdi. Tuncer, özelfikk Finlandiya gjbi kuzey ülkelerinde yaygın olarak uy- gulanan süt bankalannın pre- matüre çocuk ölümlerini azalt- üğına işaret ederek "Bu ülkeler- de çocuk ölüm oranlan binde 4 ile ifade edilirken bizde maale- sef hâlâ binde 50lerde"dedi. Anne sütünün önemi konu- sunda düzenlenen toplanu so- nunda, Zeytinoğlu Hokding'e bağlı Zeypa fırması tarafından İstanbul'da 10, Ankara'da 5 ve Izmir'de de 7 hastanenin yeni doğan ünitelerine elektrikli süt pompası hediye edildi. Çok para harcıyorlar Turizmde yeni hedef Amerikah eşcinseller AMSTERDAM (AA) - Hol- landa, ülkeye daha fazla turizm geliri sağlamak için yeni bir he- def kitle belırledi: Amerikah eş- cinseller. Çünkü Amerikan eş- cınsellen diğer tunstlere göre daha fazla para harcıyor. Ulusal Turizm Bürosu. Ame- rikan eşcinsellerini ülkeye çek- mek için çeşitli şirketlerin de katkılanyla ABD'de büyük bir reklam kampanyası başlattı Büro Sözcüsü Marcel Baltus. Amerikan eşcınsellennı, "Ken- dimize hedef olarak scçtiğimiz varlıklı bir kesım" diye nıteli- yor. Baltus, konuya ilişkin açıkla- masında, Hollanda Ulusal Tu- rizm Bürosu'nun Nevv Yoık- taki ofısi tarafından yapılan bir araştırmanın, eşcinscl erkekle- • Amerikan eşcinsellerinin daha sık seyahat ettikleri ve kazandıklannı harcamaya daha yatkın olduğu öne sürülüyor. Hoşgörülü bir kent olan Amsterdam. Avrupa'daki eşcinsellerin başkenti diye nitelendiriliyor. şıyor. Amsterdam'da. özellikle eşcinscl crkek ve kadınlara hız- met veren yüzden fazla bar ile saunalar vc gece kulüpleri bulu- nuyor. Bu ay düzenloncn 8. Ulusla- rarası AIDS Konferansfna da ev sahiplıği yapan Amsterdam, tarih boyunca yaşadıklan top- lumlarda baskı altına alınmış cşcinsellere adanan pembe gra- nitten yapılmış bir anıt diken ılk kent unvanını da taşıyor. Bu yapıt "Homo Anıtı" adını taşı- yor. Amsterdam'ın eşcinselleri de iş dünyası ve Ulusal Turizm rin, Amenkan toplumundakı dığcr gruplara göre daha fazla gelir sahibi olduklannı ortaya çıkardığını kaydetti Sözcü, Amerikan eşcinselle- rinin daha sık seyahat ettikleri- nı ve kazandıklannı harcamaya daha yatkın olduklannı da ıfa- de etti. Marcel Baltus, "Genclde, Amerikan eşcinsellerinin, ba- kımlanndan sorumlu olduklan çocuklan yok. Klasik tatil dö- ncmlcnnc bağlı değıller ve tüm yıl boyunca seyahat edebıliyor- lar" diye konuşlu. Hollanda Ulusal Turizm Bü- rosu. bu ay boyunca, ABD"- deki eşcinscllenn okuduğu ya- yın organlanndan dokuzunda yoğun bir reklam kampanyası sürdürdü. Reklamlarda. Amsterdam. "Avrupa'daki eşcinsellerin baş- kenti" dı\e nitelenırken halkın konukseverliği ile gece yaşamı. turistlere sağlanan kolaylıklar ile Van Gogh Müzesı gibi sanat değerlen çarpıa bir şekilde işle- niyor. Geleneksel olarak lıberal gö- rüşlenn etkısinde ve "hoşgörülü bir kent' olarak bılinen Amster- dam'da çok sayıda eşcinsel >a- Bürosu'nun başlattığı reklarr kampanyasından memnunlul duyuyor. Bu kesımi çatısı altında top- layan "Eşcinsellerin Bütünleş mesı İçın Bırlik" adındakı ku ruluşun direktörü Anja Var Koten Niekerk. ülkcdekı ı; dünyasının. ılk kez başka bir ül- kenin eşcinsellerini "Bir Pazar" olarak hedeflediğını belırttı. Bu gınşımınden hoşnut ol- duklannı vurgulayan Nıekerk, konu hakkındakı görüşlennı "Yabancı eşcinsel erkekler ve kadınlar Amsterdam'ın onlar için dost bir kent olduğunu za- ten bilırler. Ancak bu kampan- ya, iş dünyasının eşcinsellere ilgi duyduğunu göstenyor. Bu nedenle memnunluk verici" di- ye açıklad- 900 9 Maceraseverler! Açık denizler, korsanlar, ıssız adalar, gizli ülkeler ve Kaptan Flint'in definesi sizleri bekliyor! Veee, defineyi bulan üç kişi Amıga bilgisayar kazanıyor' ALO BİLGİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear