23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Turk A.nonım Sirketi adına Btrin N»di tstanbul Haberleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomi: Şöknn Kttcnct. Yun Basan ve Yayarv Cumhuriyeı Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocagı Cad. • Genel Ya>m Yoneımeni: Özgen Ac»r • Genel Yayın Koordinalörü: Hikmei Çeünkaya Haberleri: Mehmet Sarac, Kültur: Celal tjster, Makaleler: Sami Karaören, Spor: Abdulkadtr 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK: 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tdex: Yazı Klerı Mudurlerr Fusun Özbilgen (Sorumlu), CeUI Başlangıç (Haberi • Görsel Yuceinnn. Duzclıme: Abdullata Yazıcı • Muessese Müdür V.: Erol Erkut • Koordinatör: Yoneımen. \li Acar • Duzenleme. Mustafa Saglamer • Ankara Temsilcısi. Cüne>l Abmel Korulsan • Muhasebe: Biileat Yener • Idare: Huscyin Garcr • tşletme: Öader Çelik • Amyurek. Haber Mudurlen: Muslafa Balba), lşık Kansu, lzmir Temsilci V.: Serdar Kıak, Bilgi-Işlem: Nail Inal Bilgisayar Sistem: Mariivrt Çiltr • Personel: Sevgi Bosiaocıoglıı Adana Termilcısı. Çetin Yijsenoilıı • Reklam: Reha Işılmaa • Dış llişkiler: Hiilya Akyol 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Ankara; Z. Gökalp Blv. Inkllap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • bmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: inönO Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Teka: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM: r AGLSTOS 1992 lmsak:4.31 Güneş: 6.08 Oğle:13 13 İkindi: 17.02 Akşam- 20.07 Yatsı:21.38 Bebekler ölmesin •ANKARA (AA)- Türkiye'de aşılannın yaptınlmasıyla önlenebilecek difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, kızamık ve tüberküloz* gibi hastalıklardan yılda 93 bin bebek ölüyor. Bu, günde yaklaşık 250,saatteise 10 bebegin birinci yaşgününe ulaşamaması aniamına geliyor. Sağlık Bakanlığı, bunu azaltabilmek için, 1985 yılında yapılan aşı kampanyasından sonra bağışıklama oranının gjderek düşmesini de gözönüne alarak, "hızlandınlmış bağışıklama programı"nı uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Programla, halen binde 62 olan bebek ölüm oranının, 5 yılda binde 30'a indirilmesi hedefleniyor. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü DT. Servet Erbaşı, 1985 yılında, uluslararası kuruluşlann da katkısıyla yapılan aşı kampanyası sayesinde 30 bin bebeğin ölmekten kurtanldığını anlattı. Gökten prezervatif yagdı • ANTALYA(AA)- Antalya'da bir pazarlama şirketi tarafından, piyasaya yeni çıkan bir markanın tanıtılması amacıyla, helikopterle kent merkezine yûzlerce prezervatif atıldı. Pazarlama şirketi yetkilileri, tanıtım amaayla denediklen bu ilginç yöntemdcn olumlu sonuçlar bcklediklenru bıldırdıler ve kampanyayı sürdüreceklerini söylediler. Öteyandan, helikopterle aülan prezervatiflerden bir bölümü. Konyaltı plajlanna düstü. Gözlûkçûden SSK'ya rest • EREĞLİ(LBA)- SSK'nın başı eczanelerden sonra bu defa da gözlükçülerle derde girdi. SSK reçetesi yapan gözlükçüler, SSK'dan alacaklannı zamanında tahsil edememekten ve sadece her ayın 20'sindeki yüzde 20 tahsilattan şikayet ediyorlar. Eczanelerin, "olayın Bağ-Kur meselesinedönmesinden korktuklan" gerekcesiyle SSK reçetelerini yapmaktan vazgeçmesi üzerine gözlükçüler de SKK ileiplen kopardılar. Kale sıppını koruyor • BİTLİS (AA)-Bitlis Şehir Merkezi'ndeki kalede arkeolojik kaa yapılarak, icindeki yapılann ortaya çıkanlması isteniyor. Bir efsaneyegöre, Makedonya Krah Iskender, Babil seferinden dönüşte kalede 7 gün yatarak hastalıktan kurtulmuş. İçerisindeçok sayıda dükkân, hamam, cami. medrese ve hanın bulunduğu iddia edilen Bitlis Kalesi, yerli ve yabancı turistlerin en fazla ilgi gösterdiği tarihi eser konumunda bulunuyor. Bitlis ValiliğTnce ışıklandınlan kalede, arkeolojik kazılann yapılarak, turizmin emrine verilmesini isteyen Bitlisliler, "Günümüzde çeşiıli medeniyetlere ait kültürel ve ve tarihi eserler tüm açıkhğıyla insanlığın emrine verilmesine rağmen, Bitlis Kalesi'nin sırnnı koruması bir eksikliktir" dediler. Türkiye, kitap fakiri • İZMİR(ANKA)- Türkiye kütüphanelerinin tam bir kitap fakiri olduğu belirlendi. ANKA'nm Türkiye'deki 29 üniversite ile Kültür BakanlığYnın verilerinden derlediği bilgilcre göre, Türkiye'de 997 kütüphanede toplam 8 milyon 930 bin 267 kitap bulunuyor. Bunlardan gecen yıl 18 milyon 730 bin 918 okuyucu yararlandı. Kültür Bakanlığı örnek halk kütüphanelerinin oluşturulması ve "yazma, basma eserlerini yaşatmak amaayla kitap hastanesi kurulması" yönünde çalışmalar sürdürürken, Türk toplumunun yeterli okuma düzeyine ulaşmamış olmasının birgöstergesi olarak tüm kütüphanelerdeki kitap şayısının ABD'deki Yale Üniversitesi Kütüphanesi'ndeki kitap sayısına eşit olması dikkat ceİciyor. Tatil beldesinde bir taşkın yaşanıyor, otel ve oda yok, turistler kumsala taşmış Açıkhava oteliMartnaris SERDAR KIZIK İZMİR - 'Kalk' dedi tok bir- sesle devriye polislerinden bin. "sabah oluyor..." Sese uyuldu; kumun üstün- deki gölgelerden birkaçı kıpır- dadı. Şezlongda uyuyanlar sil- kindi, kendilerine çekidüzen verdi, üst baş toparlandı. Birbi- rine sanlanlar uzaklaştı. Bir ya- bancı çift, başlannı kaldırmak- la yetindi. Devriyeler kumsalda ilerledi. Aynı komut, her on-on beş adımda bir sabahın sessizli- ğini yırttı... Karanlık yavaş yavaş delini- yor. Daha sabah çok taze. Pal- dır küldür Arşipel'in lacivert sulanna yuvarlanmış dağlann zirvelerini gün ışığı yalıyor. A- çıkhava oleline dönmüş Mar- maris'in göbeğindeki kumsal. Arşipel'in ninnisiyle kimi uyku- tulumunda, kimi tahta şezlong- da, kimi üstünde bir örtüyle uyuyor. Kumsalı çevreleyen be- ton setin üstûnde san saçb, ba- şak tenli birbirlerine benzeyen iki bayan turist göze çarpıyor. Biri yanında oturan gencin boynuna dolamış kollannı. Genç, sabahın o saatinde siyah saçlannı briyantinlemiş. Göm- leği parlak renkli. ucuz, düğme- leri açık. Diğeri bir başka Ana- dolulu gencin kucağında. Koku aîışverişi yapıyorlar uzaklaşan devriye polislerinin ardından... Kıyıdaki büfclerin baalan güne hazırlanıyor. Su dökülü- yor parke yollara, çevre temizli- ği yapılıyor. Çay, kahve koku- lan yayıhyor kumsala.. Bir taşkın yaşanıyor şaşırtıcı; otel, motel ve pansiyonlara sığ- mayan bir taşkın. Oda yok. ya- Marmaris'te otelkrde yer bulamayanlar kumsalda sabahlıyorlar. (Fotoğraf: MEHMET EMİN BERBER) tak yok. Turistler kumsala taşmış Marmaris'te. Bodrum, Kuşadası ve diğer turistik bel- deler yüzde 70-80 gibi olağan kapasitelerle çalışırken neden böyle büyük bir doluluk yaşı- yor Marmaris. Belediye Başkanı İsmet Ka- radinç'e göre en belirleyici özel- lik, beldenin kendine çekidüzen vermesi, yapı yoğunluğundaki büyük artıştn İcontrol altına a- lınması. Daha da önemlisi, son yıllar- da kokmaya başlayan denizin kurtanlması. Nasıl mı? Kara- dinç anlatıyor: "Kanalizasyonun devreye girmesi, Marmaris'i kurtardı. Merkezdekı kolibasili oranı 7 binlerden sıfıra indi. Şimdi bu kapasiteyi gören herkes şaşın- yor, ama ben değil..." Marmaris gerçekten kendine çekidüzen vermiş; asfaltlar sö- külüp yerine parke taşlan dö- şenmiş, kıyı boyu uzanan yürü- yüş yolu açılmış. Beton yığını- nın arasında soluk alınabilecek mekanlar yaratılmış. Marmaris Otel ve Motel Iş- letmecileri Derneği (MAR- TfD) Başkanı Murat Deliveü- ye göre en önemli neden. ucuz- luk: "Deniz kenanndaki 3 yıldızlı oteller yanm pansiyon 30-40, içeridekiler 20-30 marka satılı- yor. Yani yiyor, içiyorlar, havu- za giriyorlar. eğleniyorlar bu parayla. Bu çok düşük bir fiyat. Bu, Avrupa'da kahvaltı parası. Sonra iç turizmin de etkisi var. Yerliler Marmaris'i tercih edi- yorlar. Tabii altyapı da iyileş- ti..." Ucuz, evet ama yabancıya ucuz. 3 yıldızlı iki yataklı bir odada Alman. kahvaltı ve ak- şam yemeği de dahil 100 bin li- raya kalıyor. Aynı oda yerliye sadece yatak ve kahvaltı 250 bin lira. Bu kapı fıyatı. Bir tur organizasyonunda daha ucuz olabiliyor. Ursula Rothe. gele-gide nere- deyse Marmaris'in gediklisi. Uluslararası seyahat acentesi ATT'nin Türkiye Satış Müdü- rü. Gelecek sezon için bağlantı yapıyor. Marmaris'teki bu yo- ğunluğu şöyle değerlediriyor: "Gerçekten büyük bir dolu- luk söz konusu. Özellikle Al- manlar çok. otellerin kalitesi- nin yükselmesi bunda büyük etken. Deniz temiz, güzel bir sa- hil bandı oluşturulmuş, fıyatlar da uygun. Bir Alman, uçakla geliş gidiş de dahil 750 marka burada bir hafta tatil yapabili- yor. Otelin kalitesine göre bu'2 bin marka kadar yükselebilir. Bu fıyatlar, Türkiyt'nin tu- rizmde avantajı. Bunu koruma- nız gerekiyor." DENİZDE FRİZBİ -10 kilometrelik sahili, ince kumu, 28 derece sıcaklığmdaki " denizi ile Side sahilleri yerli ve yabancı tatilciler tarafından dolup taşıyor. Hava sıcakhğının 40 derecelere ulaşması ile kendilerini denize atarak serinlemeyc çahşanlar, sığ tatilin tadını çıkanyorlar. Avrupa'nın bilmem hangi kentinden gelmiş sanşın, sıcaktan bunalınca çareyi erkek arkadaşı ile kendilerini denize atmakta bulmuşlar. Mayosunun üst kısmını da çıkaran sanşm saatlerce denizde frizbi oynamayı yeğliyor. Biraz yoruluyor belki ama tatilin bir adı da yorgunluk değil midir zaten (!) Side'nin Belediye Başkanı Turgut Şen, "Denizlerimizle, sahillerimizle övünüyoruz" derken, deniz kirliliğini sık sık kontrol ettirdiklerini ve bölgenin en temiz denizi olduklannı gururia söylüyor. Tatilcilere göre Başkan Şen haklı. Haklı. ancak sığ sularda deniz motorlannın, sürat teknelerinın, paraşütçülerin kıyıyı kullanmalan zaman zaman tehlikeli anlar yaşaüyor. Kalabalık insan gnıplannın arasında deniz araçlannın dolaşmasından rahatsız olduklannı söyleyen tatilciler, bunun çözümlenmesi gerektiğini belirtiyorlar. " Amaan boşver. Yine de tatil, deniz, kum, güneş en güzeli" diyenler de yok değil. Denizin ortasında frizbi, sereserpe, rahatsız edilmeden oynamak ne de güzel. (Fotoğraf: BÜLENT ECEVİT) Sağlıkpersoneli uykusuz MERİHAK İZMİR - Sağlık çalışanlan, yasa ve yönetmeliklerdeki be- lirsizlik ve yöneticilerin tutum- lan nedeniyle 32 saat gibi uzun sürelerle, aralıksız çalışıp karşılığım alamıyor. Sağlık çahşanlannın "uygun olma- yan" koşullarda hastalarla yüz yüze olmalan, sağlık hizmetini veren kadar alan için de sorun yaratıyor. TTB Merkez Kon- seyi Başkanı Selim Ölçer. ya- saya karşın hastane idarecile- rinin uygulamada çelişkiye düştüklerini belirterek. Sağlık Bakanhgı'nın nöbet ve izin ko- nusuna bir açıklama getirilme- sini istedi. 433 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 3. maddesinde "Kurumlar gerektiğinde personelini günlük çahşma sa- atleri dışında fazla çahşma üc- reti verilmeksizin çalıştırabilir- ler. Bu durumda personele yaptınlacak fazla çalışmanın her 8 saati için bir çahşma günü hesabıyla izin verüir. Ancak bu suretle verile- cek iznin en çok on günlük kısmı yılhk izinle bir- leştirilerek yıl içerisinde kul- landınlabilinir" denmesine karşın farklı uy- gulamalara gıdı- liyor. Kanunun Sağlık Bakanlığı tarafından il sağlık müdür- lüklerine gönde- rilmesine karşın uygulamalar tartışılan ve değişik yorumla- nan yönetmeliklere göre yapılıyor. "Fazla Çalışmanın Usul ve Esaslanru Gösteren" yönetmeliğe göre, nöbet "fazla çahşma" kapsamma ahnmı- yor. Genel Sağlık-lş Sendikası lzmir Şube Başkanı İbrahim Uysal, çahşanlann "sağlık hizmetinin sürekhliği"nden yola çıkılarak 32 saat aralıksız çahştınlabildiğini söyledi. Bu durumun sağlık çahşanlannın olağanüstü yıpranmasına ne- den olduğunu belirten Uysal, "Verilen sağlık hizmetinin kalitesi de düşmektedir. Bura- da hem sağlık hizmetini veren hem de alan mağdur duruma sokulmaktadır. Doğal olarak bu durum tedavi olmak için hastaneye gelen hastalann cid- di tehlikelerle karşı karşıya kahnasına da neden olabilir" dedi. Türkiye genelinde çahşanla- nn en çok mağdur edıldiğı ku- rumun SSK hastaneleri oldu- ğunu belirten İbrahim Uysal, şöyle konuştu: "Yönetmelikte bir sınırlan- dırma yok. Nöbet 8 saatten fazla olamaz denmiyor, şu ka- dar da fazla olmaz denmiyor. Bu da yöneticiler tarafından Yasalara göre sağlık personelinin 32 saat aralıksız çalıştınlabildiğine dikkat çekilerek bu durumun olağanüstü yıpranmaya neden olduğu belirtildi. kullanıhyor. İlgili yasalara göre çahşanlann çahşma süre- si 40 saat olarak belirlenmesi- ne rağmen sağhk personeli 40 saatin üstüne 40 saat daha faz- la çahştınhyor. Bunun da karşılığım alamıyor." Konunun tüm sağlık çah- şanlannı kapsaması nedeniyle Türk Tabipler Birliği İzmir Tabip Odası bir rapor hazır- ladı. Raporda, nöbel ve fazla mesai ile ilgili uygulamalann nasıl yapılması gerektiği ko- nusunda Sağlık Bakanhgı'nın açıklama yapması istendi. Ra- porda, yasalarda ve yönetme- hklerde izin ile nöbetin ne ol- duğunun tam olarak açıklan- madığına dikkat çekilerek, "Nöbet günü 8 saat olarak ka- bul edilmeli. Buna göre hafta içi nöbetlerde nöbet süresi 16 saat, lalebimiz 8 saati için izin, 8 saati için ücret; hafta sonu için ise nöbet süresi 24 saat, bunun 8 saati için izin, 16 sa- ati için ücret verilmesi olmab- dır" denildi. Raporda has- tane idarecileri- nin sadece 1 gün izin kullandınp ücret vermeme- yi yeğledikle- rine de dikkat çekildi. Bu arada Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Baş- kanı Selim öl- çer, konuyla il- gili Sağhk Ba- kanı Yıldınm Aktuna'ya yazılı olarak başvuruda bu- lundu. Başvu- ruda 1992 yıh bütçe kanunuy- la hekimlerin nöbet hizmeti adı altındaki fazla çahşmalan- na yeni bir ücretlendirme geti- rildiğini belirterek, "Ancak edindiğimiz bilgilere göre emrinizdeki il sağhk müdür- lüklerinin üyelerimize yasayla tanınmış nöbet karşılığı izin ve ücret hakkmı layıkıyla verme- dikleri veya bu konuda tered- düt içinde olduklan anlaşıl- maktadır" dedi. ölçer, "Fazla çahşma ol- madığı şekhnde değerlendiri- len nöbet hizmetinin vardiyah çahşma olarak değerlendiril- mesi uygundur. Hekimlerin normal mesai saatlerine ilave- ten yapacaklan nöbet hizmeti- nin fazla çahşma olduğu aşi- kardır" diye konuştu. Selim ölçer, bakanhğa gön- derdiği yazıda konunun hu- kukçular tarafından değerlen- dirildiğini belirterek şunlan söyledi: "Mevcut yasalar ve mevcut Maliye ve Gümrük Bakanhğı tebhği doğrultusunda üyeleri- mizin nöbet izinlerinin karşıhklannı eksiksiz alabil- melerinin, konuyu açıkhğa ka- vuşturan bir genelgeniz ile mümkün olacağı kanısın- dayız." Tarihi Galata Köprüsü'ne 4 köprüler tuzağı'• İstanbul Suriçi Koruma Planı'ndaki 'yeni' Haliç köprüleri, tarihi Galata Köprüsü'ne yer bırakmıyor. Planda öngörülen tüm yol geçişleri gerçekleşirse Haliç'in üzeri 7 köprüyle örtülecek. OKTAY EKtNCt Rölöve ve restorasyon projelerinin "mevcut olduğu" açıklananeski Galata Köprüsü'nün "nereye" ve "nasıl" kurulacağı konusunda tam bir kaos ortaya çıkü. Önceki yıl, duyarlı uzman çevrelerin muhalefetine karşın anakent belediye meclisinde onaylanan Tarihi Yanmada Koruma İmar Planı, Galata Köprüsü'ne yeni bir yer bulunması yönünde özel bir duzenlemeiçermiyor. Öteyandan aynı "koruma" plarunda Hahç üzerinden önerilen iki yeni yol geçişi de yanan köprü için uygun bir yerin bulunabilmesini güçleştiriyor. Eğer. tüm bu "köprülü" yol bağlantılan plan doğrultusunda gerçekleşirse. Karayollan'nın son önensiyle de birlikte. Haliç'in üzerinden tam yedi köprüyle geçilmiş olacak. Böylece. bir zamanlar İstanbul'un kimliğine "alün boynuz" olarak zengjnlik katan Haliç'in tarihsel peyzajı, "koruma" adına paramparça olacak. Galata Köprüsü ise bu "köprüler tuzağı" içinde kaybolarak tarihe gömülecek. İhalesi ve planlama ilkeleri Dalar. döneminde gerçekleşen. onaylanması ise Sözen yönetimine "kısmet olan" Tarihi Yanmada Koruma İmar Plaru'nın tarihi Galata Köprüsü'nü bile koruyamayacağı anlaşılıyor. Planda öngörülen ve duyarh uzman çevrelerin eleştirilerine neden olan kent içi hız yollannm Haliç üzerinden iki yeni köprüyle kuzeydeki arterlere bağlanması, tarihi Galata Köprüsü'ne de yer bırakmıyor. Salt Haliç vadisini değil, Suriçi'ndeki tarihsel kent dokusunu da parçalamaya aday olan bu yol planlan, Cibali-Kasımpaşa ile Balat- Hasköy arasından geçerek. çevre yollanna viyadüklerle bağlaruyor. Bunlann yanı sıra, Karayollan'nın da Eyüp bölgesinden bir başka viyadüklü yol projesini geliştirdiği ise "bilinebilen" en son tasansı. Eğer. Galata Köprüsü de bütün bunlann aralannda bir yerlere "sıkıştınlabilirse", şu andaki mevcut üç taneyle birlikte, Haliç'i kaplayan köprü sayısı yediye çıkacak. İstanbul'un kent içi ulaşımında karayolu tercihleri bu tempoda sürerse büyük olasıhkla aradaki "boşluklar" da doldurulacak. böylece Haliç, tümüyle "köprülü koruma" alüna ahnmış olacak... Eski Galata Köprüsü için önerilen Ayvansaray-Hasköy arasında ise "su derinliğinin yetersizÜği" başhbaşma önemli bir sorun yaratıyor. Köprünün dubalannın Hahç'in bu sığ kesimlerinde yüzemeyecegi, hatta zaman içinde dipteki balçığa "gömülebileceği", böylece tarihi köprünün yangından sonra bu kez "batma" felaketine uğnıyabilecegi, Haliç'i veeski köprüyü yakından tanıyanlann bildikleri sıradan gerçekler. Tarihi Galata Köprüsü'nü bekleyen bir başka tehlike ise -eğer söylendiği gibi Ayvansaray-Hasköy arasına kurulursa- koruma planına göre 10 m. yakınından geçecek olan otoyol köprüsünün hemen dibinde, görsel ve gürültü kirlihği altında daha da ezilmesi. Böylece sanıldığı gibi köprü altındaki yeni meyhanelerde "nostaljik söyleşiler" yapılamayacak. Kadehler, öbüraltı adet "modern" köprünün ayaklan seyredilerek ve Haliç sulannda yankılanan yoğun trafık gürültüsü dinlenerek İcafikacak. Gaziaııtep Et Haliiıdeıı manzaralar ERDAL YAZia 'Taxi' yazılıydı otemobihn üs- tünde. Bağınyordu genç adam: "Gel abim gel, gel, sağ yap da gel: hooop..." Şoför bagajı açtı; genç adam "ya allah..." dedi ve daldı işine. Bagajdan indirilenler mez- bahadan gelen kesilmiş koyun- lardı: parçalanmamıştı henüz... Kesilmiş soyulmuş, içi bo- şaltılmış dört koyunu indirip "mal sahibine" teslim etti taşıyıcı; kan revan içinde kaldı taşırken koyunlan: saçından ayağına de- ğin... Sağlığa ayRın bir yanı yok muydu bu taşımanın: bagajın te- mizliği, taşıyıcının üst-haşının te- mizliği?.. "Hiçbir şc^ o'maz abim; şimdiye gadar Antep'te Al- lah'a şükür kim öldü ki buradaki etten.. Gine biz iyıyik: bak adam el arabasıyla taşıyor: eti, kelleyi, işkembeyi; ordan da sepetli mo- tosikletc; Allah için söyle abim. 400 yüdan fazla birgecmişesahip çarşıda68 dükkanvar. Bunlann 45'inde mezfoahadan gelenetler safılıyor. İstanbul Mısırçarşısı'yla benzerlikleri var. Kapılann önü kadın ve çocuklarla tıkanmış adeta. (Fotoğraf: ERDAL YAZ1CI) biz yine temiz deyil miyik?.. "Değmesin beyler... hooop... diye bağırdı başka bir genç adam; getirdiğı kelleleri (el arabasıyla) kapının önünde bekleyen moto- sikletin sepetine atmaya başladı. "35, 36, 37..." Motorcu sepetten kan süzüle süzüle iki kol atmada çahştırdı araanı ve gazladı... tki buçuk beygir gücündeki "Bulgar Ije" motora yüz kelle ve işkembe- ler yüklenmişti; taşır mı bunca yükü; "Evelallah iki katını atanm, vızır vızır çekmezse ne is- tersen alayım..." Motorcuyla bir de bahsine mi tutuşacaktık An- tep'te... Gerçekten de Gaziantep motosiklet cenneti; motorcunun söylediğine göre, "4000 adet mo- tor çalışıyor"muş yük taşı- maalığında!.. Evet burası 'Gazi- antep Et Hali".. Kapısının önün- deki manzaralar... "400 yıldan fazla bir geçmişe sahip"miş bu çarşı. 68 dükkan var çarşıda. İstanbul Mısır Çarşısı'yla az da olsa benzerlikleri var: 'T biçimin- de' üç kapılı "45 dükkânda mez- bahadan gelen et satılmakta." Diğerleri. manav. baharatçı tü- ründen dükkânlar..."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear