23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Mûbapek'in Libya'ya ziyareti • KAHİRE(AA)-Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, bir günlük ziyaret için dün aniden Libya'ya gitti. Mısır'da yayınlanan yan resmi El Ahram gazetesinin habenne göre, Mübarek. Libya'nın Mısır sının yakınında bulunan Tobruk kentınde Libya lideri Muammer Kaddafi tarafından karşılandı. İki lider arasında yapılacak görüşmede, Lockerbie kriziyle ilgiU son gelişmeler ele alınacak. Bir Amerikan yolcu uçağının 1988 yılında Lockerbie üzerinde düşürülmesi olayından sorumlu tutulan iki ajanını Baü ülkelerine teslim etmeyen Libya'ya, 15 nisandan bu yana BM tarafından ekonomik yaptınmlar uygulanıyor. Ermenistan'a ABD büyükelçisi •KENNEBUNKPORT (AA) - ABD Başkanı George Bush, Harry Gilmore adındaki deneyimü bir Dışişleri yetkilisini Ermenislan'ın başkenti Erivan'a büyükekpi olarak atadı. Gilmore'un ABD Askeri Akademisi'nde uluslararası ilişkiler alanında görcv yaptığı bıldiriliyor. Ariane füzesi fırlatıldı • FRANSIZGUYANASI (AA) - Avrupa fûzesi Ariane, Fransız Guyanası'ndaki uzay üssünden başanyla fırlatıldı. Füzenin beraberindeki Fransız-Amerikan ortak yapımı bir uyduyu da yörûngeye oj.urttuğu bildirildi. Ariane füzesınin beraberindeki Topex-Poseidon adü ana • " deniz bilim (oşinografi) uydusunun 5 yıl süresince okyanuslarla ilgıli inceleme yapacağı kaydediliyor. Yakovas'ın suyu ısındı • WASHINGTON (AA) - Kuzey ve Güney Amerika Rum Ortodoks Kilisesi lideri Başpiskopos Yakovas'ın Fener Patrikhanesi ile arasının açıldığı ve görevden alınması için kampanya başlatıldığı bildiriliyor. ABDdekı Rumyayın organlanna göre Amerika kilisesinin arsa skandalına kanşması ve Texas'ta yeni bir piskoposluk açılması konusundaki girişimleri, Fener tarafından hoş karşılanmadı. TÖPkiye- Göpcistan • MOSKOVA(AA)- Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı Eduard Şevardnadze, Türkiye'nin, ülkesinin en dar günündc sağladığı 50 bîn tonluk buğday yardımı ve 50 milyon dolarlık krediyle "bir kurtuluş işığı" olduğunu söyledi. Şevardnadze, Nezavisimaya (Bağımsız) Gazeta'da dün yayımlanan demecinde ülkesiyle Kafkasya'daki durum ûzerinde görüşlerini açıkladı. Gürcistan'ın Kafkasya'nın bir banş ve istikrarbölgesi olmasını istediğini belirten Şevardnadze. Türkiye'nin önderliğinde geliştirilen Karadeniz tşbirliği Projesi'nin yalnızca ekonomik değil, AGİK çerçevesi içinde bölgesel siyasi bir istikrar mısyonunu da üstlenmesinin büyük yarar sağlayacağını büdirdi. 10 mahkûm fipar etti •ATİNA(AA)- •Vunanistan'da, önceki gece tim dikkatlerin Atina'da bir |»lisekibine kimliği meçhul kşiler tarafından ateş aalması olayma çevrildiği bir srada, Larisa üapishanesi'nden en az on nahkum fıraretti. Edınilen "hlgilere göre önceki gece geç sıatlerde meydana gelen "öayda, kırk mahkum fırara talkıştı. Gardıyanlann dırumu fark etmesi üzerine nahkumlann büyük bölümü kiçamazken, görevlilerin açtığı ateş sonucu bir kaçak ytralandı. Başkan George Bush, İsrail'in istediği 10 milyar dolarlık kredi garantisini onayladı Rabin» ABD ile bıızlaııeıitti • Bush, İsrail Başbakanı Ra- bin ile görüştükten sonra, Orta- doğu görüşmelerinin 24 ağus- tosta Washington'da yeniden başlayacağmı açıkladı. Dtş Haberler Servisi - İsrail'in eski Başbakanı İzak Şamir'in Ortadoğu ba- nşı konusundaki katı tutumu nedeniyle gerginleşen ABD-İsrail ilişkileri, Başba- kan İzak Rabin'in dün sona eren iki günlük Amerika gezisi sırasında yeni- den rayına oturdu. ABD Başkanı George Bush, İsrail Başbakanı izak Rabin'le dün yaptığı görüşmeden sonra, İsrail'in istediği on milyar dolarlık kredinin verilmesini onayladığmı açıkladı. Bush, Ortadoğu banş görüşmelerinin 24 ağustosta Was- hington'da yeniden başlayacağmı bil- dirdı. İsrail Başabakanı Rabin ile Kenne- bunkport'ta dün ikinci kez görüşen Başkan Bush, görüşmeden sonra dü- zenlediği basın toplantısında, İsrail'e 10 milyar dolarlık kredi garantisinin veril- mesi konusunda Rabin'le anlaşma sağ- ladıklannı ve bu konuyu Kongre'ye sunacağını açıkladı. The VVashington Post gazetesi dün yayımladığı bir haberde, Bush'un İs- rail'e on milyar dolar tutanndaki kredi- nin verilmesini, İsrail Başbakarn İzak Rabin'in yönetime gelmesinden sonra, ışgal alündaki topraklarda Yahudi yer- leşim birimlen kurulmasının durdurul- ması konusundaki karan almasından dolayı onayladığmı bildirdi. ABD'li yetkililer, Başkan George Bush'un, İzak Rabin'in işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria'da uygulamayı ta- sarladığı yeni yerleşim politikasını 'tat- min edici' bulduğu ve bu nedenle İsrail'- in istediği on milyar dolarlık kredi garantisini onayladığı belirtiliyorlar. Bush'un önceleri İsrail'in işgal altın- daki topraklara yeni Yahudi yerleşim merkezleri kurulmasının, Ortadoğu ba- nş görüşmelerini baltalayacağı ve İsrail ile Filisün arasındaki gerginliği ürman- dıracağı gerekçesiyle bu ülkeye verilme- si planlanan kredi garantisini eski İsrail başbakanı İzak Şamir döneminde don- durmuştu. Ajansalann ABD'li yetkiülere daya- narak bildırdiğine göre George Bush, ABD'de kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimlerinde bu ülkedeki Ya- hudilenn desteğini kazanmak amacıyla tsrail'in istediği kredi garantisini onay- ladı. Bush'un, İzak Rabin ile ger- çekleşen görüşmelerden sonra yapüğı açıklamada, Ortadoğu Banş Konfe- ransı'na katılan tüm taraflann görüş- melerin 24 ağustosta VVashington'da yeniden başlamasını onayladıklannı söylediği belirtildi. Başkan George Bush, Ortadoğu banş görüşmelerine ilişkin yapüğı açıklarnada, ABD'nin bu görüşmelerde 'birleştirici' ve 'itici güç' işleyini sürdürmeye hazır olduğunu söy- ledi. Ortadoğu Banş Konferansı'nın 6. tu- runu oluşturacak görüşmelerin, daha önce belirlenen 24 ağustos tarihinde ya- pılacağı ilk kez Bush tarafından resmen açıklanmış oldu. Banş görüşmeler ge- çen yıl ekim ayında İsraiîli temsilcilerle, Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdünlüler- den oluşan bir heyetle İspanya'nın baş- kenti Madrid'de başlamışü. Bu arada İsrail hükümeti, işgal altın- daki topraklarda Filistinlilere ekono- mik ve insani yardımda bulunmakla görevli AT temsilcisine diplomatik sta- tü tanıdığını açıkladı. Bakanlar kurulu- nun önceki günkü toplantısında alman kararla İsrail, Baü Şeria, Gazze ve Do- ğu Kudüs'ün işgalini hiçbir zaman tanı- mayan ATnin yıllardan beri yınelediği bir isteğe olumlu yanıt vermiş oldu. Acil yardım ulaşmadığı takdirde 2 milyon insan ölüme mahkûm olacak SomalTde çağm açlık felaketî• Çocuklar, ellerinde si- lah, yiyecek bulmaya ça- hşıyorlar. Ülkeye giden uluslararası yardım gö- revlileri korunmak için silahlı muhafızlar tut- mak zorunda kalıyor. Dış Haberler Servisi - Kara kıta Afnka, bir kez daha acılar içinde. "Afrika'nın boynuzu" Somali'de çağımızın en büyük açlık felaketî yaşanıyor. Kısa süre içinde yardım gelmediği takdirde ülkede 2 milyon insa- nın açlıktan ölebilecegı belirtili- yor. Ülkeye gitmeye "cesaret ede- bilen" çeşith yardım kuruluşlan görevlilennin anlattığına göre başkent Mogadişu sokaklan eli silahlı çocuk çetelerinden gecil- nıiyor. ŞefJerinin uyuşturucuya alıştırdığı bu çocuklar, her şeyi yapmaya hazır. Yiyeceği olan herkes bir hedef olabilir. Tabii buna yardım kuruluşlannın gö- revlileri de dahıl. Bu kuruluşlar, görevlilenni korumak için tut- tuklan paralı muhafızlara gün- de 2-6 dolar ödüyorlar. Sadece BM, 1050 kişilik bir muhafız güçünü besliyor. Ülkeye ulaştınlan yardımla- nn büyük bir bölümü, dağıtıl- malan için güvenli bir ortam sağlanana kadar limanda bekli- yor. Muson mevsiminin zorlaş- ürdığı dağıtım sırasında da çe- telerden sakınmak gerekiyor. Daha geçen hafta 200 tonluk BM yardım malzemesi Moga- dişu'dan çıkmaya fırsat bula- madan çalındı. Ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış 350 dağıüm merkezi aracıhğıyla halka doğ- rudan yardım ulaşünlmasına çalışılıyor. Ancak şimdiye ka- dar ulaşan 4 bin tonluk yardı- mın ve önümüzdeki hafta gel- mesi beklenen 10 bin ton yiye- ceğin Somali'nin yaralannı sar- maya yeteceği kuşkulu. Mogadişu'nun kuzeybatısın- daki Baidoa kentinin 40 bin ki- şilik nüfusundan 7 bin kişi öldü. Acele yardımın gelmemesı du- rumunda ülkede 2 milyon kişi- nin ölmesinden korkuluyor. Tüm nüfusun dörtte biri oldu- ğu düşünülmese bile korkutucu olan bu rakam, Etiyopya fela- ketinin iki katı. Somali'nin dramı, 1969 yılın- da bir darbeyle yönetimi ele ge- çiren diktatör Muhammed KİMLİKKARTI SOMALİ Kişi başına en düşük gelir Yüzölçüınü: 637 bin kilometre kare Nüfus: 8 milyon 415 bin Başkent: Mogadişu Resmi dil: Somalı dili, Arapça Resmi din: Nüfusun yüzde 99'u Sünni Müslüman Ekonomi: Buhur, şeker, muz, süpürge dansı, mısır (Halkın yüzde 82'si tanmla uğraşıyor, ancak ekilebilir arazi yüzölçü- münün yüzde 2'sini oluşturu- yor) Madenler: Demir, kalay, bok- sit, uranyum Kişi başına düşen gelir 170 ABD dolan Somalili çocuklarm yfizde 801 kötü beslenme problemiyle karşı karşıya. Her şehirde günde 15 çocuk ölöyor. UNİCEF yetkilileri bir kuşağm yok obnasından korkuyor. Siad Barre ile başladı. Uzun sü- re Moskova ile işbirliği yapıp Sovyet yardımından yararla- nan diktatör, 1977'den sonra Amerika'ya yöneldi. 1991 yılın- da Barre'yı koltuğundan ındi- ren klan şeflerinin daha sonra kendi aralannda savaşmaya başlamalanna bir de 2 yıllık ku- raklık eklenince Somali tam bir cehenneme döndü. Şu anda merkezi bir hükümetin bulun- madığı ülkede kabile şefleri ve haydutlar tek otorite. BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin, Baü'yı biraz da bu "fa- kirler savaşı"ile ilgilenmeye çağırması sonucu temmuz so- nunda Somali'ye bir hava köp- rüsü kuruldu. 50 kişilik ilk BM ekibı bölgeye ulaşü. Somali'ye ayak basmalan halinde ölümle tehdit edilen görevliler, şimdi ülkenin diğer bölgelerine yar- dım ulaşürmanın yollannı an- yorlar. Yiyecek konvoylannı ve dağıtım noktalannı korumak üzere bölgeye askeri birliklerin gönderilmesi planlan yapılıyor. UNİCEF görevlisi Ian Mac- leod, Somalili çocuklann yüzde 80'inin kötü beslenme proble- miyle karşı karşıya olduğunu söyleyerek her şehirde günde en az 15 çocuğun öldüğünü bildiri- yor. Şu anda BM'nınçabalany- la sağlanmış olan ateşkesin ise fazla uzun ömürlü olmadığı tahmin ediliyor. Somali'ye yardım elinin uzanmasının gecikmesi konu- sunda çeşitli yorumlar yapılı- yor. Kimileri bunun bir tür "Af- rika yorgunluğu" olduğunu söylüyorlar. Yani insanlann bu tür manzaralara alışmış olup "krizler kıtası" için yapılacak bir şeyin kalmadığına inanma- lan... Aralannda BM Genel Sekreteri Gali'nin de olduğu başkalan. Baü dünyasım ego- izmle. fakir adamın hayatına değer vermemekle suçluyor. Bazılan zaten sınırlı olan BM bütçesinin dünyanın dört bir yanındaki problemlerin çözü- mü için yeterli olmadığını söy- leyerek savunmada bulunuyor- lar. Afrika ise bu tartışmadan habersiz, yardım bekliyor. Şah Mesut yanlısı 30 bin mücahit hükümeti savunmak için başkente hareket etti Hikmetyar'ın toplaıı Kabil9 i dövüyorDış Haberler Servisi - Afga- nistan'da Gülbeddın Hikmet- yar liderLğindeki Hizb-i İslami grubunun başkent Kabil'e baş- lattığı saldın devam ediyor. ABD, çaüşan mücahit gruplan sakin olmaya çağırdı. Reuter'in haberine göre sa- kin geçen bir geceden sonra Ka- bil çevresindeki çatışmalar dün sabah yeniden başladı. Bölge- deki diplomatik kaynaklardan Yeni Delhı'ye ulaşan haberler- de, çatışmalann başkent mer- kezinden uzakta meydana gel- diği kaydedihyor. Bu arada devlet başkanlığı sarayı yakın- lanna dün saban bir roket düştüğü de bıldınldı. Ancak bu konuda a>nntı verilmedı. ABD Dışişleri Bakanlığı söz- cüsü Rıchard Boucher. Afga- nistan'ın başkenti Kabil'de karşıt mücahit gruplar arasın- daki çatışmalann yoğunlaşma- sı üzerine yaptığı açıklamada, ülkesinin kentte çatışmalann sürmesinden büyük endişe duy- • Kabil'deki yönetime muhalif Gülbeddin Hik- metyar komutasmdaki Hizb-i İslami mücahitle- rinin başkente karşı giriştikleri saldın sürüyor. Top ve roketatarlarîa gerçekleştirilen yoğun bombardımandan devlet başkanlığı sarayının da isabet aldığı bildirildi. • Hikmetyar, Kabil'deki yönetimin en güçlü as- keri desteğini oluşturan Özbek milislerin başken- ti terk etmesini istiyor. Hikmetyar buna gerekçe olarak da Özbek milislerin iç savaş sırasında ko- münist yönetimi savunduğunu öne sürüyor. duğunu bildirdi. Boucher. "Af- ganistan halkı. eski devlet baş- kanı Necibullah'ın düşürülmesi ve geçici bir hükümetin kurul- masıyla özgürlüğüne kavuş- muştur. Bu zaferin bozulması Irajik olacaktır" dedi. Gülbeddın Hikmetyar lıder- lığindckı aşın Hizb-i İsla- mi grubunun önceki gün Ka- bil'e yönelik gerçekleştirdiğı ro- ket saldınlannın yoğunlaş- masının ardından, başkent son aylann en şiddetli çatışmalan- na sahne olmuştu. Hikmetyar. Afganistan Sa- vunma Bakanı ve Cemaat-i İs- lami Mücahit grubu lideri Ah- met Şah Mesut'u destekleyen Özbek milislenn Kabil'i terk et- mesini istiyor. Hızb-ı İslami. Öz- bek milislen Afganistan iç sa- vaşı sırasında komünist yöneti- mi desteklemekle suçluyor. Öte yandan Afganistan'ın kuzeyindeki Mazar-ı Şenf ken- tındeki hükümet yanlısı birlik- lerin, Hizbi İslami grubunun saldınlannın püskürtülmesi için Kabil'e hareket ettikleri bil- dirildi. İslamabad'daki güveni- lir kaynaklar, hükümet yanlısı yaklaşık 30 bin mücahitin Ma- zar-ı Şerif ten, Kabil'e hareket ettiğini kaydettiler. Aynı kaynaklar, Kabil'de fa- aliyet gösteren Kızılhaç has- tanesinin Hikmetyar'a bağlı birliklerin düzenledikleri bir ro- ket saldınsında isabet aldığını doğrulayarak hastaneye ait bir ilaç deposunun yandığını bil- dirdiler. Kabil'deki Fransa Bü- yükelçiliği baheesine de bir ro- ket düştüğü, ancak görevlilerin saldın sırasında sığınakta bu- lunması nedeniyle can kaybı meydana gelmediği belirtildi. Bu arada, yakında Pakis- tan'a gidecek olan Afganistan Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani'ıi'n zivaretini iptal ct- mediği kaydedildi. Rabbanı, \ann İs.^n.dL..^ da Pakıstan Başbakanı Na\j/ Şenf ve Öz- bekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov ile görüşecek. Rab- bani'nın geçen hafta İran'a yapması planlanan ziyaret. Ka- bil'de çatışmalann yoğunlaş- ması nedeniyle ıptal edilmışti. POIİTİKADA SORUNLAR ERGUNBALCI Bosna ve Batfmn Öntenemeyen İküemL. Bosna-Hersek bunalımı, Batı'yı 2. Dünya Savaşı'nd-an bu yana belki de en büyük ikilemin içine sokmuş görünü- yor. Bosna'ya yapılacak askeri bir müdahalenin Körfez Sa- vaşı'ndan çok daha kanlı olacağı konusunda herkes görüş birliği içinde. Bu bakımdan kara harekâtına kimse yanaş- mıyor. Hava saldırısı konusunda ise kara harekâtında ol- duğu gibi tam bir görüş birliği olduğu söylenemez. Çoğun- luk, hava saldınlannın Sırpları yola getirmeye yetmeyece- ği, Sırp milislerin nıisilleme olarak Bosna'daki BM gucüne saldıracağı görüşünde. Ama bu görüşe karşılık, etkili hava akmlarının Strplara karşı caydırıct rol oynayacağını, Slo- bodan Miloseviç'in Batı'nın kararlı olduğunu anlayarak hizaya gelebileceğini savunanlar da var. Batı Avrupa ile ABD'nin yürüttüğü mantık şöyle: Sırbis- tan, Irak çölüne benzemez Oraya bir girdik mi, bu adam- lar gerilla savaşı ile bize kan kustururlar. Havadan bomba- lasak, Sırplar hizaya gelmezse fiyasko olacak, dünyaya rezil olacağız. Bu kez prestijimizi kurtarmak için savaşı tır- mandırmak zorunda kalacak, kaçmaya çabaladığtmız ba- tağa sürükleneceğiz. En iyisı, Müslümanlara el altından baskı yaparak, Sırpların koşullarının hiç olmazsa önemli bölümünü kabul ettirmeye çalışmak. Bu mantığa göre Batı Avrupa hükümetleri Bosna'da bir serüvene sürüklenmeyecek, hem de Başkan Bush seçim- lerin yaklaştığı sırada tehlikeli bir kumara girmeyecektir. Ne var ki bu mantığın aslmda bir çözüm getirmeyeceğini Batı da biliyor. Sözgelişi Miloseviç, Bosna'daki başarısın- dan yüreklenip şansını Kosova'da denemeye kalkışır, bu bölgeyi de tümüyle Belgrad a bağlamaya çalışırsa ne ola- cak? Bunalıma Arnavutluk ve 700 bin kişilik Arnavut azınlı- ğın yaşadığı Makedonya sürüklendi mi, yangın kısa süre- de Yunanistan'la Bulgaristan'a da sıçrar. Buyurun yeni Balkan Savaşı'na. Tut ki, Miloseviç temkinli davranarak şansını zorlamadı ve Kosova'ya müdahale etmedi. Ama Miloseviç'in etnik temizlik' ve sözümona Sırp azın- lığı koruma politikasının başarısı, Baltık'tan BDTcumhuri- yetlerine kadar birçok rejim için çok tehlikeli bir örnek oluşturmaz mı? BDT ülkelerinin büyük çoğunluğunda önemli miktarda Rus azınlıklan yaşıyor. Moskova'da des- teğini giderekyitiren Boris Yeltsin'in yerine, aşırı milliyetçi bir lider gelirse, Miloseviç'in kumarını o da oynamaya kal- kışmaz mı? Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. • • • Battbu ikilemle boğuşurken Bosna-Hersek'te toplama kamplarının ortaya çıkması ilginç gelişmelere yol açabile- cek nitelikte görünüyor. Basında ve radyoda ayrıntılı bi- çimde verilen, televizyonda görüntüleri sergilenen topla- ma kampları Batı kamuoyunda büyük tepki yarattı. Hükümetlere, Bo~>na-Hersek'e müdahale için yapılan bas- kı hızla artıyor. Toplama kampları, Avrupa'nın en duyarlı olduğu konuya, Yahudi soykırımına çağrışım yaptığı için A yönetimler çok güç durumda kaldılar. Olay Bosna-Her- sekteki iç savaş boyutunu aşıp Avrupa'nın göbeğinde yeni bir Nazi vahşeti niteliğine büründü. Batı hükümetleri- nin bu duruma uzun süre seyirci kalmaları çok zor. Bir şey yapmadıklan takdirde yanıbaşlarında yeni bir soykırıma izin vermekle suçlanacaklar Toplama kampları, Başkan Bush'u da çok güç durumda bıraktı. Bush, Bosna'da oyna- yacağı kumarın, Beyaz Saray'a tekrar seçilme şansını olumsuz etkileyeceğini düşünüyordu. Amerikan askerleri- nin Bosna-Hersek'te ölmeleri halkta tepki yaratabilir, Demokratların eline ise iyi bir koz geçerdi. Ama şimdi du- rum tersine dönüyor. Toplama kampları ortaya çıktıktan sonra, duruma seyirci kalması, halkta güçsüz bir başkan' olduğu izlenimini yaratacaktır. Üstelik Demokratlar, Bush'u çekingenlikle suçlamaya başladılar bile Bill Clin- ton, 10 gün kadar önce yaptığı konuşmada, ABD Başkanı'- nın politikasını eleştirerek, Bosna-Hersek'teki Sırp mevzi- lerine hiç olmazsa sınırlı hava akınları düzenlenmesini istedi. Clinton bu konuşmayı yaptığında toplama kampları olayı henüz patlamamıştı. Bush, Clinton'a verdiği yanıtta, Demokrat adayr, ABD'yi bir serüvene sürüklemek iste- mekle suçlamıştı. Ancak kamuoyunun ayağa kalktığı, hal- kın kendisinden kararlı bir davranış beklediği bugünkü ortamda Clinton'a aynı suçlamayı yöneltmesi herhalde çok zor olur. Şu anda Clinton, Bosna-Hersek'te daha atak ve kararlı bir politika izleme yanlısı olarak görünürken, Bush, toplama kamplarının ortaya çıkmasından sonra bile karar veremeyen, bocalayan bir başkan izlenimini ver- mektedir. Özetle, toplama kamplarının ortaya çıkmasından sonra ABD ve Batı Avrupa hükümetleri istemeye istemeye Bosna-Hersek'e müdahaleye doğru itilmekte, bu arada içine düştükleri ikılem daha da büyümektedir. Müdahale etseler, sonuç fiyasko olabilir; etmeseler, bu kez kamuoyundan gelen tepkiler hepsini yıpratacaktır. Görünüm şimdilik böyle... AZERİ BAKANIN ZİYARETt Deıııirel: Kafkasya'da banş sağlaııacaktır • Başbakan Demirel, Azerbaycan Dışişleri Baka- nı Kasımov'u kabulünde, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne dayanan demokratik çözüme eninde sonunda ulaşılacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet yollardan gidilerek vanlacak Börosu) - Başbakan Süleyman Demirel. Azerbaycan'ın top- rak bütünlüğünün demokratik ve banşçı yollarla sağlanacağı- nı belirterek, "'Oralarda ne olup bittiğini gayet yakından takip ediyoruz" dedi. Azer- baycan Dışişleri Bakanı Tevfık Kasımov, Azerbaycan'da bir hukuk devleti yaratılmasının önündeki en büyük engelin Azeri-Ermeni savaşı olduğunu söyledi. Başbakan Süleyman Demi- rel, dün Kasımov'u kabulün- de, Dağhk Karabağ olayının mutlaka banşçı yollardan çö- züme bağlanmasının gerektigı- ni söyledi. "İsteğimiz Kaf- kasya'da banşür" diyen Demirel, şöyle konuştu: "Banşı karşı taraf bozdu. Bunlan gayet iyi biliyoruz. İn- sanlık dışı olaylara sebep oldu- lar. Pekçok Azeri Türkünün katline sebep oldular. kan döktüleT. Tabıı kı bunun sonu \oktu. Bunlan daha evvel de söyledik. Sınırlann değışmezli- ği ve Azerbaycan Ioprak bü- tünlüğüne dayanan bir de- mokratik çözümü, banşçı bir çözümü eninde sonunda müzakereler sağlayacakür. Ondan emin olmak istiyoruz. Tabii bu işler biraz yavaş işlese de netice oraya varacakür." Azerbaycan Dışişleri Baka- nı Kasımov da, Türkiye'yi zi- yaret etmekten mutluluk duy- duğunu belirterek, "Azerbay- can'ın iktisadi yapısını, siyasi problemlerini, insan haklan ve demokrasiye dayanan hukuk devletinin yaraülmasını sağla- mak için en büyük engel, Er- menistan ile Azerbaycan ara- sındaki savaşür" dedi. NahcıvaıTa acil yardım Bu arada, Başbakan Demi- rel'in konuğu olarak Ankara'- da bulunan Aliyev, Demirerin büyük sıkıntı içinde bulunan Nahcıvan'a gerekli her türlü yardımın acilen yapılması için direktif verdiğini söyledi. AJi- yev, dün Demirel ile aynnülı bir gönlşme yaptıklannı belir- terek, Başbakan'ın direktifı üzerine Kızılay'ın en kısa süre- de Nahcıvan'a gıda yardımı başlatacağını bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear