23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 METROPOL ATİLLÂDORSAY Veöa KentJnden Yükseten Tatbses>. Spor tarihinden bir olimpiyat oyunları daha geçti. Aynı zamanda kitle iletişiminin 20. yüzyıldaki başdöndürücü gelişiminin de yeni bir aşamasını simgeleyerek... Son yıl- ların, savaş dahil önemli ve dünyayı ilgilendiren büyük olaylartnda olduğu gibi, bu kez de yeryüzünde asgari uy- garlık düzeyine ulaşmış yüzmilyonlarca seyirci, bir tek büyük göze döriüştü: Meraklı, röntgenci, görmeye ve öğ- renmeye aç bir dev göz... Biz de komplekssiz, rahat ve olağan biçimde bu gözün birparçasıolmayı seçtik. Spor denen olaya özel birilgimiz olmamasına karşın, bu kez onun çekiciliğinden kurtula- madık. Insan bedeninin, kuşkusuz çok ağır bir bedel karşı- lığında, çelik gibi bir irade, köle gibi bitmez-tükenmez bir çalışma ve insan ruhunun derinliklerinde yatan o kolay ta- nımlanamaz 'yıldızlaşma isteği' denen duygunun alabildi- ğine kışkırtılması sayesinde nasıl gücüne güç, zarafetine zarafet kattığını, yapılamaz denen şeyleri nasıl yaptığını, gitgide nasıl daha çevik, daha dirençli, daha kıvrak hale geldiğini izledik. Birbirinden güzel ve güçlü genç insanla- rın sporu görkemli bir estetik olayına dönüştürdüklerini, insan bedeninin gitgide daha yetenekli bir hale geldiğini, farklı sistemlerin ve ideolojilerin bireyselliği ve bireysel gücü sınırsız biçimde yükseltmek ve geliştirmek amacın- da nasıl buluştuklarını izledik. Ve de kuşkusuz, tam bir kargaşa içinde bulunan birta- kım yeni devletler'den, Bağımsız Devletler Topluluğu'- ndan gelen atletlerin ve sporculann, çağın güçlü ekonc- mik devi ABD'yi sollayıp madalya yarışında birincilik koltuğuna oturması da kendi içinde dersler içeren çok an- lamlı birolay oldu. Baştan sona çöpe ve pisliğe batmış, sanki Albert Ca- mus'nûn "Veba" romanında anlattığına benzeyen ve bu ortaçağ felaketini yeniden hortlatacak gibi gözüken bir kentte bu güzellik, güç, zarafet ve disiplin şölenini izlerken hem dünyada hâlâ güzelliklerin varolmasından dolayı te- selli bulduk. Hem de kendi "Hal-i pür melâl "imize bakıp daha çok utandık. Hele hele, boğazına kadar pisliğe batmış bu kentin, 2000 yılında olimpiyatlara aday olduğunu söyleme yürekliliğini bulması, doğrusu bizi daha da şaşırtt. Acaba nasıl olup da bu dev organizasyonu sadece 8 yıl sonrası için yüklenmek cüretini gösterebiliyorduk? 8 yıl sonra umalım ki Nurettin Sözen artık Istanbul'a başkan olacak değildi. Ama yeni Nurettin Sözen'lerin bu kentin ve bu ülkenin yönetimindesorum yüklenmeyeceğini nasıl bi- lebilirdik ki? Hele hele bizim gerçekten işe göre adam seçmekte inanılmaz kertede beceriksiz sosyal demokrasi- miz, 2000 yılında da, adı ister SHP, ister CHP, ister yeni ve başka bir şey olsun ortalarda olacağına ve iktidara tam oturmasa da köşesinden bucağından ortak olma şansını koruyacağına göre bir Nurettin Sözen'in, bir Abdülkadir Ateş'in ve benzerlerinin söz sahibi olacağı bir istanbul'da mı bizler olimpiyat düzenleyecektik? Turizm bakanı olduğu söylenen o Abdülkadir Ateş ki ge- çen cumartesi günü kendisini bir kez daha hayırla andık. Bir yabancı dostumuzu, Istanbul'un en önemli turistik mer- kezlerinden, Mimar Sinan'ın başyapıtı Süleymaniye Ca- mii'ni görmeye götürmüştük. Süleymaniye Camii'ne gi- den sokağın halini ise ne siz sorun ne biz söyleyelim. Pislik ve çöp bir yana (O her yerde var), kısacık sokağın, her yanı kazılmış, çukurlarla ve toz-toprakla donanmış ha- li, gerçekten utanç vericiydi. En azından 3 yıldır asfalt gör- memişti bu sokak. Ve turizm merkezi Istanbul, bu bakım- sızlık, ilgisizlik ve pislik öbekleri altında neredeyse yitip giderken, turizm bakanı bilmem hangi Doğu vilayetinde 'yumuşakturizm', 'maceraturizmi', 'rafting' gibi fanteziler- le uğraşıyordu. Ancak yine de 2000 yılının oyunlarını alabilirsek, en azın- dan açılış-kapanış konusunda yeterince değerli sanatçı- mız var. Işin o yanından korkmayalım.. Oyunlar kadar parlak, dolayısıyla organizasyonu kimbilir ne denli zor olan bu görkemli törenlerın benzerini yapabilir miyiz, bil- miyorum. Ama en azından Jos Carreras ve Placido Do- mingo'yla aşık atacak bir sesimiz var. Ibrahim Tatlıses geçenlerde "Ben Pavarotti'den de büyüğüm" demedi mi? Tatlıses dostumuz iyi dayanıp o görkemli sesini bir 8 yıl daha korursa, 2000 olimpiyatlarında en azından 'tenor so- runumuz' çözümlenmiş demektir. Gerisi de nasılsa hallo- lur!.. ACI KAYBIMIZ Hopa eşrafmdan merhume Fatma Karalı'nın eşi, Necati Karalı, Dr. Ruhat Alkumru, Nedret önen, Av. Yaşar Karalı ve Metin Karalı'nın çok kıymetli babaları, Dr. Nizamettin Alkumru, Av. Asım önen, Pervin, Gülseren ve Semra Karalı'nın kaympederleri, Tüles, Turgut, Tuğrul, Nizam, Hakan, Barış, Banu ve Berna'nın biricik büyükbabalan; CEMAL KARALI Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün (12.8.1992) öğle namazını müteakiben Üsküdar Çiçekçi Camii'nden kaldınhp Karacaahmet Mezarhğı'na defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin. AİLESt MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI ERENKÖY GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ İLANEN TEBLİGAT Mu. Tkh: 19146/60-74 Halen Ismet tnönü Bulvarı Şahin Apt. No: 174/1 Mersin adresin- de mükim Otoparsan OtomobU Elektronik Sanayi ve Ticaret A.ŞÎnin gümrüğümüzde işlem görcn ve müfredatı aşağıya çıkanlmış olup, fir- manın bilinen adresine tebligat çıkanlmış ise de, mükellef adresinde bulunmadığı gerekçesiyle tebligatlanmız iade olunmuştur. Gelir eksiklikleri 738/1 formül yerine kaim olmak üzere, 73.994.734 TL. borcunuzu gümrüğümüze ödemeniz koşuluyla 7201 sayıh tebli- gat yasasının ilgili hükümlerine istinaden tebliğ olunur. Beyanname Urih ve sayısı Vergi miktan 36177/1.12.1989 9.831.521 TL. Toplu Konut Fonu 625.237 TL. 38303/14.12.1989 • 9.844.700 TL. Toplu Konut Fonu 626.076 TL. 35317/21.11.1989 30.926.700 TL. 38069/13.12.1989 22.140.500 TL. Toplam: 73.944.734 TL. ANKARA ASLİYE BİRİNCİ TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN Dosya No: 1991/246 Davacı: Zeki Açılmış Vekili: Av. Turabi Tural Davalı: Ahmet Gönel 45. Sokak 27. Blok No: 22 Ostim/ANKARA Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan 15.000.000 TLMik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargıla- masında; Davalı adına çıkartılan dava dilekçesi ve duruşma gününe ait teb- ligat bila tebliğ iade edilmiş olup yapılan emniyet araştırmasında da, davalının adresi tespit edilemediğinden adına dava dilekçesi ve du- ruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma günü 9.10.1992 saat 11.35'e talik edilmiş olup HUMK'- nun 213. maddesi gereğince duruşmada haar bulunmadığınız takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği hususu keyfiyeten ilanen tebliğ olunur. GÜNCEL CÜ1VEYT ARCAYtKEK MBaştarafi 1. Sayfada katta buluşamamış" olarak birbirlerindenayrılıyorlar. SHP lideri Inönü, CHP'den somut öneriler gelmediğini, hatta karşı tarafın kimi noktalarda gerçekleri kendine yont- tuğunu görünce, görüşmeleri, "iki partinin saptayacağı birer kişiden oluşacak bir komisyona " havale ediyor. Birer kişiyle sınırlanan bir komisyon?.. Bu istek, böylesi- ne büyük bir olayda Erdal Inönü'nün artık umudunu kestiği yorumlarına yol açıyor. CHP yönetim kurulu adına eski Genel Sekreter Yardım- cısı Erol Tuncer'in öne sürdüğü birkaç "unsur" var ki, o sakin Erdal Inönü'nün ve başyardımcısı Genel Sekreter Cevdet Selvi'nin sabrını zorluyor. CHP liler düzenledikleri onbir bölge toplanfjsında, bir- leşmeyle bütünleşmenin CHP çatısı albnda gerçekleşme- si görüşünün egemen olduğunu SHP'ye aktarıyorlar. Boşa çtkan umırt Üstelik bir başka koşul daha getiriyorlar. "CHP ilkelerin- de blrleşme" demeyi ihmal etmiyorlar. Inönü, tabii hemen karşı çıkıyor. Daha geçende il başkanlarıyla kimi bölge toplantılarında, SHP'lilerin tersine bir kararlılık sergiledik- lerini, CHP'nin SHP çatsı altına girmesini itttfakla belirle- diklerini bildiriyor. Erol Tuncer, bir başka girişimde bulunurken Erdal Inönü'yü ne denli karşısına alacağını belki hesaplamıyor. Inönü'ye sosyaldemokrat (SHP) ve demokratik sol (DSP) kesimde bütünleşmeye "ne ölçüde yardımcı" olacağını soruyor. Inönü, eski partilerin açılmasına önayak olmuş, CHP'nin yeniden yaşama dönmesini sağlayan yasanın bir an önce çıkmasına çalışmış, daha ötesi, on yıldır soldaki bölünme- yi ortadan kaldırmaya çaba sarf etmiş bir siyasetçi... Ikinci kezdir biraraya geldiği CHP'lilere şöyle bir bakı- yor. Üstüne üstlük önceki gece CHP'lilerin, "somut bir öneriyle gelecekleri"ni sanmış, o da boşa çıkmış. Hiçbir öneri yok önünde. Daha önemlisi, CHP'lilerin kabulü ola- naksız kimi irdelemeleriyle karşı karşıya. Kısaca anımsatıyor geçmişi; birleşme mi, bütünleşme mi, birliktelik mi? Gerçekleşmesi için "esas sorumluluğun ve görevin CHP yönetiminde olduğunu" yineliyor. Ya ge- nel sekreteri ne diyor? Cevdet Selvi, Erol Tuncer'in konuşma biçimine değini- yor. CHP genel sekreter yardımcısı sürekli her cümleye, her paragrafa "sizin parti" diyerek başlıyor. Selvi, "Tun- cer, acaba SHP'den istifa etti mi ki durmadan SHP'den 'si- zin parti' diye kendini bizden dışlıyor" diye soruyor. Böylece, "sizin ya da bizim parti" ayırımlarının, pişmesi istenilen aşa sürekli soğuk su katbğına değiniyor SHP Ge- nel Sekreteri. Kuşkusuz haklı bir soruyu getiriyor gündeme; "Ecevit 'SHP lideriyle konuşmam' diye açık seçik beyanlarda bu- lunurken sizler birtik ve beraberlikten söz edebilir misi- niz" diyor. SHP'yi "birkumar masasına"yatırmak?.. Selvi'yegöre, olacak şey değil! Selvi'yi izleyen dakikalarda Inönü, "işittiklerini merkez yönetime götüreceğini, bundan böyle 'gerekirse' SHP ile CHP'nin saptayacağı birer temsilci ile temasların sürdürü- lebileceğini" önermiyor.. öneriden daha öteye gidiyor, iki kişiden oluşan bir komisyon istiyor. SHP lideri ikili görûşmelerden kendini çekiyor. Bir bakıma olayı "komisyona havale ediyor." Greve sağhk engelî DENtZ ŞAHİN Belediye işçılen grevinin çö- zümlenmesi amacıyla dün Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Baka- nı Mehmet Moğultay'ın baş- kanlığında taraflar arasında yapılan görüşmede de anlaşma sağlanamaması üzerine Bakan- lar Kurulu'nun grevi ertelemesi gündeme geldi. Bakan Mogultay dün beledi- yenin Florya'daki konutunda yaklaşık seİcizbuçuk saat süren görüşmeden sonra yaptığı açık- lamada "'Halkın sağlığmı tehdit eden bir durumda Bakanlar Kurulu kayıtsız kalamaz. Ko- nu Sayın Başbakan'ın da bilgisi dahilindedir. Başbakan'ın tali- matıyla Bakanlar Kurulu en kısa zamanda toplanacakür" dedi. Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz da Bakanlar Kurulu'nun grevi erteleme ihti- maliyle ilgili olarak "Daha se- çim vaatlerinin mürekkebi kurumadan böyle bir şey ya- parlarsa biz de onlan unutu- ruz" dedi. Belediye-lş Genel Başkanı Fuat Alan. belediyenin YHK'da bağıtlanan ASKI söz- leşmesinin aynısının kendileri- ne de önerilmesi üzerine toplan- tıdan sonuç ahnamadığını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın başkanlığında Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Istanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yümaz, Belediye-lş Sendikası Genel Başkanı Fuat Alan, Tes-İş Genel Başkanı Fa- ruk Barut dün saat 15.00'te be- lediyenin Florya'daki konutun- da biraraya geldiler. Görüşme- ye SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ethem Cankurta- ran ve SHP İl Başkanı Yüksel Çengel de katıldı. Toplantıdan 17.30'da aynlan Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, genel sekre- ter ve genel sekreter yardımcısı- na görüşmeleri sürdürme yetki- si verdi. Görüşme gece 23.30'da sonaerdi. Oldukça sinirli bir ifadeyle toplantıdan aynlan Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, belediyenin 118 bin liralık yev- miye önerisini 125 bin liraya çıkartüğını, sendikanın da 160 bin liralık önerisini 155 bin lira- ya indirdiğiru ancak anlaşma sağlanamadığını belirtti. Ba- kanlar Kurulu'nun grevi ertele- me ihtimaliyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Yılmaz "Seçim ön- cesi vaatlerini unuturlarsa biz de onlan unuturuz" dedi. Yıl- maz grevin yasal bir hak oldu- ğunu kimsenin buna kanunsuz diyemeyeceğini ifade etti. Yıl- maz, valiliğin çöpleri toplatma karan alması ihtimaliyle ilgili olarak da "Valilik mahkeme değil" diyerek bugün tstanbul vafîsi ile saat 10.00'da görüşece- ğini belirtti. Şevket Yılmaz "Halkımız grevci işçinin yanın- dadır. Kolay kolay tahriklere kapılmasın" dedi. Belediye-lş Genel Başkanı Fuat Alan da dün Yüksek Ha- Çöpe savaş açılıyor Istanbul Haber Servisi- İstan- bul'da bîlimadamlan, sağlıkçı- lar ve çevreciler, belediye işcile- rinin başlatüklan grev nedeniy- le yığılan çöp dağlannı ortadan kaldırmak için harekete geçti. İstanbul.Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Dr. Şükrü Güner, sokaklarda- ki çöplerin artık tam bir mikrop yuvası haline geldiğini belirte- rek, sendika ve belediyeler ara- sında en kısa zamanda bir an- laşmaya vanlmaması halinde, "Toplanmayan çöplerin yarata- cağı sağlık maliyeti toplu söz- leşmelerde verilmeyen ücretleri aşacakür" dedi. Bu arada çevreciler,"Grev kı- rrcısı" yaftası yiyerek, grevci iş- çilerin mûdahalesiyle karşılaş- maktan çekinmelerine karşın, kentteki yeşil dokunun tama- men yok olmaması için park ve bahçelerdeki bitkileri sulamak için hazırlık yapıyor. Kaü Aük Türk Milli Komi- tesi Başkanı ve B.Ü. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kriton Curi de, tüm çevre dostu derneklere ve vatandaşlara, sokaklarda biri- ken çöpleri, kendi aralannda örgütlenerek ve kendi olanak- lanyla toplamalan çağnsında bulundu. Grevin bugün de bit- memesi halinde Prof. Curi, anayasal haklannı kullanarak. Beledîyelerin yükü ağır tş Ekonooıi Servisi- Belediye işçileri grevleri sürerken, beledi- ye yöneticileri kendi önerdikleri ücret zammını dahi nasıl karşı- layacaklarını düşUnüyorlar. Grev aşamasında toplu sözleş- me imzalayan Adana Büyükşe- hir, Yüregir ve Seyhan ilçeleri belediye başkanlan ise, imza tö- renlerinde verdikleri zammı karşılayacak bütçeleri olmadi- ğmı belirterek, bundan sonrası için hükümetin adım atmasını beklediklerini söylediler. İstan- bul Büyükşehir Belediyesi'nin, önerdiği ücret zammını karşıla- yabilmesi için 77 milyar lira ek paraya ihtiyacı var. lşçi ücretle- rini ödernekte zorlanan ilçe be- lediyeleri, sözleşmenin yeni kaynak yaraülmadan imzalan- masının "Boş senede imza at- mak" anlamına geleceğini be- lirtiyorlar. Belediye-lş Sendika- sı Genel Başkanı Fuat Alan kendilerinin talep kurumu ol- duklannı, kaynak sorununu göz önüne almarun hiç toplu sözleşme yapmamak anlamına geleceğini belirterek "Biz bele- diyeler yasasının değiştirilerek çağdaş hale getirilmesini ve be- lediyelerin kaynaklannın arttı- nlmasını savunuyoruz" dedi. Istanbul Büyükşehir Beledi- yesi 1991 yılında 6 bin 600 işçi için toplam 511 milyar 357 mil- yon lira ödeme yaptı. Belediye- nin işçi sayısı 1992'de 6 bin 976'ya yükselirken, bu yıl için işçilere yüzde 56.6 ücret zammı HAVA DURUMU yapılması öngörüldü. Toplam 5 trilyon liralık bütçeden, yüz- de 56.6 zamla işçi ödemelerine aynlacak payın 673 milyar lira olacağı hesaplandı. Belediye-lş Sendikası ile sürdürülen görüş- melerde zam önerilerinin yüzde 70'e çıktığmı belirten Büyükşe- hir Beledıyesi yetkilileri , bu zammın kabul edilmesi halinde işçi maliyetlerinin 750 milyara çıkacağını kaydettiler. Eminönü Belediyesi Başkan Yardımcısı, Şahin Güner, öne- rilen yüzde 70 zammı karşılaya- cak kaynaklan olmadığını ifa- de ederek "Sözleşmenin şimdi imzalanması boş senede imza atmak gibi olacak" dedi. Gü- ner, her ay bütçelerinden 1,5 milyar liraya varan açık verdik- lerini, ayda toplam 2,5 milyar lira işçi ödemesi yaptıklannı be- lirtti. Üsküdar Belediye Başkan yardımcıa Harun Cömer de ay- lık 3,5 milyar liralık gelirlerine karşüık, 2 milyar 100 milyon li- ra işçi ödemesi yaptıklannı, yüzde 70 zammın kabul edilme- si halinde bütçelerinin tamamı- nın işçi ödemelerine anlması gerektiğini kaydetti. Kadıkpy Belediyesi Başkan Yardımcısı Selami öztürk de ay- hk gelirlerinin yüzde 66'sının işçi ödemelerine gittiğini, yüzde 70 zammın kabul edilmesi ha- linde gelirlerinin tamamını işçi ödemelerine ayırmak zorunda olduklannı behrtti. çöplerin toplanmasını sağla- mak üzere, yetkili mercüerc başvuracak, gerekirse Idare Mahkemesinde dava açacak. Bu arada, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türk Hu- kukçu Kadınlar Derneği, Ka- dm Sorunlan Araştırma Der- neği, Türk Üniversiteli Kadın- lar Derneği, Türk Kadınlar Birliği Istanbul Şubesi, Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federas- yonu, Kadın Haklannı Koru- ma Derneği, Türk Kadınlar Konseyi Demegi Bakırköy ve Boğaziçi şubeleri ile Istanbul Kız Lisesi Mezun ve Mensupla- n Derneği, tüm Istanbullulan, bugün saat 11.30'da AKM önünde başlayacak "biriken çöp yığınlannı torbalama örne- ği verme girişimine" katılmaya davet etti. Türkiye Çevre Korurna ve Yeşillendirme Kurumu ile Do- ğal Hayatı Koruma Derneği, bir ortak açıklama yaparak, Is- tanbullulan, çöplerini kalın tor- balar içerisine koyarak çöp toplama merkezlerine ulaşür- malannı, kentteki park ve bah- çelerde grev nedeniyle kuruma noktasına gelen ağaç ve bitkile- re su vermeye çağırdı. Belediye temızlik işçilerinin grevi 14. gününe gjrerken, kent sokaklannda 520 ton normal çöp, 104 ton da tehlikeli çöp bi- rikti. Sağhk ekiplerince bu çöp- lerin büyük bir bölümünün kireçlenmediği ve ilaçlanmadığı görülürken, bu işlemden geçen çöpler yüzünden kedi ve köpek- kem Kurulu'nda bitirilen AS- Kİ sözleşmesinin kendilerinede önerilmesi üzerine anlaşma sağlanamadığını belirterek "Grevdeki bir sözleşmeyi taraf- lar kendi özgür iradeleriyle biti- rirler" dedi. Öte yandan Istanbul tl Sağlık Müdürlüğü'nce hazırlanan ve çöplerin halkın ruh ve beden sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştığına işaret eden raporu doğrultusunda Hıfassıhha Ku- rulu'nun bugün toplanacağmı belirten Vali Kozakçıoğlu şöyle konuştu "önümüzde üç seçe- nek var. Ya Iş mahkemesine gitme ya Bakanlar Kurulu ka- ranyla grevin ertelenmesi ya da valiliğin grev durmadan çöpü toplatma karan alması. Bugün bu üç karardan bir tanesi mut- laka alınacak. Hazırlanan ra- poru göz ardı edemeyiz." Adana Büyükşehir Belediye- si ve ASKİ'de çalışan 1670 işçi adma 30 ternmuzda başlatılan grevden 5 gün sonra prensipte anlaşmayla sonuçlanan toplu iş sözleşmesi, dün imzalandı. lerin zehirlenerek öldüğü bildi- rildi. llaçlanmayan çöplerdeki mikroplar hızla çoğâlıyor. Bu mikroplann tifo, kolera dizan- teri, sanlık gibi bulaşıcı hasta- lıklara yolaçacağı belirtiliyor. Çöp dağlan bir yandan mikrop saçarken bir yandan da farelere besin deposu haline geldi. Çöplerin artık tam bir mikrop yuvası haline geldiğini vurgulayan Güner, "Belediye işçilerinin hak arama eylemleri- ni savunuyoruz. Yalnız bu ey- lemler halkın sağlığını tehdit edici boyutlara geldiğinde ön- lem almanın veya alınacak ön- lemlere engel olmanın savunu- lacak bir yanı yoktur" dedi. Prof.Dr. Curi de, bağırsak enfeksiyonlanndan sanhğa ka- dar bir dizi bulaşıa hastahk sal- gınının başlamasının an mese- lesi olduğunu belirterek, Istan- bul Tabip Odası'nın bu konuda çaldığı tehlike çanlannın artık dikkate alınması gerektiğini söyledi. Curi, " İşçilerin grev yapmalan anayasal haklandır, ancak Anayasada bundan da- ha önemli ve öncelikli bir hak vardır: İnsanın' sağlıklı ve te- miz bir çevrede yaşama hakkı'. Neden ne olursa olsun, bu hak hiçbir şekilde almamaz. Kendi- lerine bir çağnda bulunuyo- rum. Halkın sağhğı tehdit edil- diği zaman kendi çocuklannın da sağhğı tehdit edüiyor. Hal- kın sağlığıyla oynayıp kendi şerefli geçmişlerine leke sürme- sinler" dedi. Nazik bir durum • Baştarafi 1. Sayfada Başbakan Demirel, dün Baş- bakanlık binasma girerken, be- lediye işçilerinin grevine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, hükü- metin duruma hakim olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Sağhk bakımından duru- mun nazik bir noktaya geldiği- ni biz de biliyoruz. Grev bir hak arayışıdır. Bu hak arayışının önünü tıkamamak, hem de ka- mu sağlığını çok rahatsız edici bir noktaya, bir hale olayı getir- memek için günlerdir meseleyi dikkatle takip ediyoruz. Ba- TÜRKİYE'DE kanlar Kurulu, zaten perşembe günkü toplanusında, bu konu- yu konuştu. Eğer, önümüzdeki birkaç gün zarfında bir uzlaşma olmazsa, gayet tabii ki, kamu sağbğının tehdit edilmesine hü- kümet nza göstermez." Demirel, yann yapılacak Ba- kanlar Kurulu toplantısında bu konuda bir karar alınıp alınma- yacağına ilişkin soruya, "Bu r konuda bir şey diyemem. Dedi-. ğim, gayet sarihtir. Olayı gayeti yakın takip ediyoruz. Hiçbir şey sahipsiz değildir Türkiye'-' de, muallakta değildir" karşıh- ğını verdi. DÛNYA'DA yevre Bakanlığı Meteo- rok)|i Genel Müdürlûğü'- nden aiınan bılgiye göre bûtûn bölgelerimiz az bu- lutJu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı artmaya devam edecek. Rûzgâr kuzey yönlerden ara sıra orta kuvvette esecek. De- nızlerimizöe rûzgâr, Kara- deniz, Marmara ve Kuzey Ege'de yıldız ve poyraz. Güney Ege ve Batı Akdeniz'de günbatısı ve lodos, Doğu Akdeniz'de kıble ve lodostan 2-4, yer yer 5 kuvvetinde, saatte 4-16, yer yer 21 deniz mili hızla esecek. Van Gölû'nde hava, az bulutlu ve açık geçecek. Esfaşetnr A Istanbul iZTTHf Kars Konya Mersm Samsun Trabzon Zonguldak A 40° 25° 38° 23° 26° 10° 34" 17° 40° 26° 39° 24° 35° 21° 34° 23° 39° 23° 35° 22° 27° 10° 33° 15° 33° 24° 39° 23° 25° 8" 32° 15° 36° 24° 30° 20° 31° 20° 30° 22° -.Q: açık yajmurlu aslı A-açık B-butıOu G-gûnes» K karlı S-ssh Y-yaJmuriu AjnstenJâm taman Atna Bagdat Brtteet Cenevre Fr***jrt Lelkoşa Petersburg londra Madrid Mftano Mosfcova Mûrnfı Osto PjfB Prao Riyad Roma Vıyana Zürih Y 22° A 38° A 36° A 41° Y 19° B 34° Y 24° A 36° B 23° Y 25° A 29° A 29° B 21° Y 28° Y 20° Y 24° B 31° A 44° A 31° A 33° B 33° GOZLEM UĞTJRMUMCU • Baştarafi 1. Sayfada gazetenin Ankara Bürosu'nu arayan bir kişinin şu uyarı- da bulunduğunu haber veriyor: - Diyarbakır'da Doğu ve Güneydoğu'da öldürülen ga- zetecileri PKK öldürüyor. Sıra Ankara 'ya geliyor, haberI- niz olsun. Aynı gazetede HEP Diyarbakır İl Başkanı Avukat Hüse- yin Turhallı'nın "Hizbullah" örgütüne karşı saldırıya uğ- rayanların "meşrumüdafaa"hakları olduğunu,buhakkı- "toplu olarak kullanmaları" gerektiğini bildiren demeci- ne yer veriyor. Hizbullah-PKK arasındaki bir terör savaşı yaşanıyor. Islamcı Kürt terör örgütü "Hizbullah", başta "2000'e Doğru","Yeni Ülke"o\mak üzere bölgedeki yayın organ- larındaçalışanlara karşı "c/haf" actığını duyuruyor. Hizbullah-PKK çanşmasını, Celal Talabani'nin YNK otarak bilinen "Kürdistan Yurtseverler Birliği" ve Mesut Barzani'nin IKDP (Irak Kürdistan Demokrat Partisi) ara- sında oluşan cephe ile PKK arasındaki gerilim izliyor. PKK tarafından kurulan ve kısa adıyla PAK olarak bili- nen (Partiya Azadiye Kürdistan) ile YNK ve IKDP arasın- da, YNK Zaho komutanı Sadık ömer'in geçen haziran ayında öldürülmesi ve peşmergelerin 18 temmuz günü Süleymaniye'nin Tekti ilçesinde PAK militanlarına ateş açmalan üzerine trmanan gerginlik sürüyor. Bu gerginlik, PKK'nın Habur sınır kapısını kontrollerin- de tutma ve Kuzey Irak'tan Habur'a, Habur'dan da Kuzey Irak'a giriş yapan kamyonlardan haraç alma girişimle- riyie daha da artıyor. Cinayetler bu ortamda işleniyor. Karşılıklı suçlamalar cinayetleri daha da içinden çıkılmaz karanlıklara soku- yor. Bu ortamda tam bir aymazlıkla "Türk-Kürt düşmanlı- ğı" ve "Türk gazeteci-Kürt gazeteci çelişkisi" yaratılıyor Bütün bunlar yetmezmiş gibi alçak ve sinsi kurşunlara hedef olan gazetecilerin özgür Gündem Gazetesi nde hizmet akdiyle ve sigortaiı olarak çalışıp çalışmadıklan araştırılıyor! Sigortaiı otsalar ne olacak, olmasalar ne olacak? önemli olan bir yayın organında çalışanların art arda öldürülmelerdir. Devlete düsen görev, önce bu cinayet- leri durdurmak ve sonra da bugüne kadar işlenen cina- yetleri kimler işlemişse bunları teker teker çıkarıp, sanık- ları yargı organlarına teslim etmektir. Aynı bölgede altı ayda altı gazeteci öldürülürse, bölge- de kim basın özgürlüğünden ve "halkın haber alma hak- kı" ndan söz edebilir? Bir gazeteciye -bırakın öldürülenlerin mesleklerini- bir insana, bir cana yönelen saldırı bütün yurttaşlara ve bü- tün insanlara karşı işlenen cinayet olarak kabul edilme- dikçe, bu karanlık cinayetler sürer. Devlet olarak da dernekler ve partiler olarak da gaze- teciler ve tek tek yurttaşlar olarak bütün bu cinayetlere aynı duyarlıkla karşı çıkmalıyız. Düşürüldükleri hain pusularda alcakça öldürülen Halrt Güngen gibi Cengiz Altun gibi Hıfzı Akdemir gibi Yahya Orhan ve Hüseyin Deniz gibi gazeteciler için duyulan acı- lan paylaşıyoruz. İnsan hakları ve insan haklarının en önemlisi olan ya- şama hakkı herkes için savunulmalıdır. Evinin girişinde kurşunlanan Prof. Muammer Aksoy için de.. gazeteci Çetin Emeç için de.. evine gönderilen bomba ile öldürülen Doç. Bahriye Üçok için de.. Turan Dursun için de.. Albay Durmuş Akşen için de.. Hiram •Abas için de.. Korgeneral Hulusi Sayın ve Ismail Selen için de.. Orgeneral Adnan Ersöz ve Oramiral Kemal Ka- yacan için de.. Yaşama hakkında ne ırk aynmı vardır, ne meslek, ne görev, ne rütbe ve ne de siyasal görüş farkı! Bugün öylesine değer yargıları oluşuyor ki, Kürt, Tür- kün cinayetine, Türk, Kürdün cinayetine karşı çıkmasın; hele öldürülen eski askerse bu cinayetler hoş görülsün! Katilin sağcısı, solcusu; ilericisi, gericisi, Islamcısı, lai- ki, Türkü, Kürdü, Lazı, Arnavudu olmaz. Katil, katildir; cinayet, cinayet; terör de terör! İnsan hakları herkesi -renk, ırk, milliyet, din, dil, felsefi düşünce aynmı tanımadan- kucaklayan bir kavramdır. Sokak ortasında karanlık örgütlerce kurşunlanan Kürt gazeteciyi de.. yargısız infazlarla öldürülen silahlı çete üyelerini de.. karakollarda şehit edilen erleri ve subayla- rıda.. polisleri de.. Atatürkçû laik aydınları da.. terör çete- lerince evinde gezici infaz mangalarınca kurşuna dizilen 77 yaşındaki emekli komutanları da. Evet, herkesi, insan olan herkesi.. Tersini düşünmek, bu kanlı, bu aşağılık ve bu yüz kızar- tıcı insanlık suçuna bilerek ve susarak ortak olmak de- mektir... Tam pansiyon + yol + geziler -(eksı) harcayacağınız fılmler DQĞU KARADENİZ'e YEŞIL YOLCULUK înebolu'dan Hopa'ya Karadeniz. Sarp kapısından Kaçkarlar'a, Uzungöl'den Çamhhemşin'e, Ayder'den Kümbet'e dağlann doruklannda yeşil ötesi yolculuk. Amasya'da tek Türk mumyası. Hattuşaş'ta Hitit Uygarlığı, Anadolu Uygarlıklan Müzesi, Ankara Kalesi'nde veda yemeği ve buraya sığdıramadıklarımız. PAMUKBANK'LA 12 AYA KADAR VADE BAYBASÛS TURİZM ISTANBUL ANKARA 338 86 61-338 16 51 425 90 82-417 54 67 Sc*\dhat Acenta.Ni İ^letnıe Beİge no 21 -ı9 KAŞ'TA ŞİRİN BİR EVİNİZ VAR ANIMOTEL 1 * Tüm odalar Balkonlu, Duşlu, WC.li * 24 saat sıcak su * Panoramik manzaralı cici bir teras 2 KÎŞİtODA + AÇIK BÜFE KAHVALTI : 150.000 TL. Rezervasyon: 9 (3226) 1791 Not: En az 6 kişilik grubunuz varsa neden MAVİ YOLCULUĞU denemiyorsunuz? Teknede tam pansiyon kışi başı günlük 300.000 TL. Adres: Recep Bılgin Cd. No: 12 KAŞ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear