23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 TEMMUZ1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Şalikaşvili gelîyop • ANKARA (Cumhuriyet Bûrostı) - N ATO Avrupa Müttefık Kuvvetler Başkomutanı (SACEUR) Orgeneral John M. Şalikaşvili önümüzdeki hafta başında Türkiye'ye geliyor. Görevi John Galvın'den geçen aylarda devralan konuk NATOkomutanın2 günlük Türkiye gezisınin bir "nezaket ziyareti" olduğu bildirildi. Konuk komutan 20 temmuz pazartesi günü Ankara'ya geldikten sonra 21 temmuzda Başbakan Süleyman Demirel tarafından kabul edilecek. Şalikaşvili aynıgün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz'la da ayn ayn görüşecek. 21 temmuz salı günü Ankara'dan Adana'daki İncirlik üssüne geçecek olan Şalikaşvili 22 temmuzda Türkiye'den aynlacak. Türkiye, konuk ûlke • VtYANA (AA) - Türkiye, bu yıl Orta Avrupa Girişimi Doruğu'na "konuk ülke" olarak kaülıyor. Yedi Avrupa ülkesinin hükümet başkanlannın kaülacaklan doruk toplantısına davet edilen Türkiye'yi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahır Köse başkanlığındakı bir heyet temsil edecek. Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya, Polonya, İtalyave Yugoslavya'nın katıhmıyla her yıl Viyana'da düzenlenen Orta Avrupa Ginşimi Toplantısı'na, bu yıl Yugoslavya'nın ihraç edilmesi dolayısıyla Slovenya ve Hırvatistan katılıyor. Viyana'da 17-18 temmuzda yapılacak toplantıda bu yıl ağırlıklı olarak elealınacak konulann başında, Bosna- Hersek ve eskı Yugoslavya'dan Avrupa ülkelerine göçün yeralması bekleniyor. Ûsküp hükümeti istifa etti • BELGRAD (AA) - Eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden Makedonya'da hükümet uluslararası alanda tanınmayı başaramayınca istifa etti. Makedonya basını, hükümetin istifayı önceki gece Devlet Başkanı Kiro Gligorov'a sunduğunu ve yeni hükümetin kurulması yönündeki çalışmaların hemen hemen tamamlandığını duyurdu. Başbakan Nikola Kljusev baskanlığındaki hükümet, Makedonya'nın uluslararası alanda tanınmasını saglamayı amaçlayan uzmanlardan oluşmuştu. Saddarrfdan cihad çağnsı • BAĞDAT (AA) - Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, başta Kuveyt, Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere Arap toplumuna, ihanetle suçladığı liderlerine karşı cihad çağnsında bulundu. Saddam Hüseyin, BAAS Partisi'nin Irak'ta iktidara gelişinin 24'üncü yıldönümü kutlamalan dolayısıyla dün yaptığı konuşmada, çok partili sisteme geçilmesini öngören yeni anayasanın halkoylamasına sunulacağım da söyledi. öte yandan Kuzey Irak'ta görev yapan BM Banş Gücü'ne mensup bir askerin önceki gece öldüriildüğü biJdirildi. BM resmi kaynaklan, N.R. Dakia adlı Fiji uyruklu askerin, TSt 02.55'te yatağında, başından tabancayla vurularak öldürüldüğünü kaydettiler. , Mitterrand'a protesto • PARİS(AA)-Fransa Cumhurbaşkam François Mitterrand, dün Nazi toplama kamplannda ölenler amsına düzenlenen törende ıslıklandı. Törene katlanlar, Mitterrand'dan, 1940 yılmdaki Nazi işgalinin ardından Fransa'da kurulan Vichy hukürnetinin Nazüerle yaptığı işbirliğinin resmen kınanmasım istediler ve Fransa Cumhurbaşkanı'nı, bu konudaki tartışmalann dışında kalmaya cabştığı gerekçesiyle ıslıklarla protestoettiler. Protestolar üzerine, Fransa'mn eski Adalet Bakanı ve Anayasa Koaseyi Başkanı Robert Badnter mikrofona gelerek gössricilere hitaben, "Bırada yaptıklannızla beni utandırdınız. Bazen ölülerin siziJınJedıklen anlarda vardır" dedi. Londra'da bir araya gelen Bosnalı Sırp, Hırvat ve Müslüman liderler 14 günlük ateşkes anlaşması imzaladı Bosna'da yeni ateşkes denenıesi• Anlaşma uyannca, ya- nndan itibaren 14 gün boyunca kesin ateşkes uygulanacak, tüm silah- lar BM denetimine verile- cek, mülteciler evlerine dönecek ve AT öncülü- ğünde banş görüşmeleri sürecek. D«ş Haberier Servisi - Bosna- Hersek'te savaşa son vermek amacıyla yeni bir ateşkes anlaş- ması imzalandı. Bosnalı Sırpla- nn lideri Radovan Karadzic'in derhal durdurulması için emir vermesine karşın Gorazde ken- tine yönelik kuşatma ve bom- bardıman sürüyor. Hırvat ve Sırplann Bosna-Hersek'in pay- laşımına yönelik gLzli topîantı yapüklannı öne sürüldü. Yu- goslavya'nın yeni başbakanı Milan Panic, ülkesine karşı olası bır askeri müdahalenin "büyük trajedi"ye yol açacağıru söyledi. Ingiltere'nın başkenti Londra'da Avrupa Topluluğu- (AT) öncülüğünde yürütülen Topraklannda 360 bin mülteci banndıran Hırvatistan, sınniaruıa davanan Bosnalı miiltecUeri tren yoluy banş görüşmelerinde Bosnalı Sırp, Hırvat ve Müslüman liderler arasında 4 maddelik banş anlaşması imzalandı. Anlaşma uyann- ca, (l)Bosna-Hersek'te yanndan itibaren 14 gün süreyle kesin ateşkes uygulanacak; (2)tüm hafıf ve ağır silahlar BM gözetiminde tutulacak; (3)bugüne dek savaş yüzünden evlerini terk eden binlerce mültecinin dön- mesi sağlanacak ve sivillere serbest dolaşım hakkı tanınacak;(4)taraflar arasında banş görüşmeleri AT öncülüğünde sürecek. Anlaşmaya Müslümanlar adına Bosna- Hersek Dışişlen Bakanı Haris Siladzic, Sırp- lar adına Radovan Karadzic, Hırvatlar adı- na da Mate Boban imza koydu. Nısan ayından bu yana Sırp kuşatmasın- da bulunan Bosna-Hersek'in Gorazde ken- tinde yaşanan trajedi sürüyor. Dış dünyayla tüm bağlantılan kesik bulunan ve aylardır su ve yiyecek ulaştıralamayan kentte çoğu Müslüman 70 bın sıvil aylardır mahsur du- rjmda. Sırp kuşatması yüzünden kente BM yardımlan da ulaştıralamıyor. Bosnalı Sırp- lann lideri Radovan Karadzıc'in önceki gün derhal durdurulması içın emır vermesine karşılık Gorazde'ye yönelik topçu ateşi dün de sürdü. Kentten ancak radyo duyumlan aracılığıyla haber alınabılivor. Sırp milisle- rin sürekU bombardımaru sonucunda kentin büyük bölümünün harap olduğu bildirili- Italya, Slovenya veMacarisUn sınırlanna gönderiyor. yor. Çok sayıda mültecinin bulunduğu spor salonunun da bombardıman sırasında isa- bet aldığı gelen haberier arasında. Saray bosna'da Sırp topçusunun aralık- sız ateşi sonucunda kent merkezinde bulu- nan çok sayıda binada yangın çıktığı haber veriliyor. Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Haris Si- ladzic, Yugoslavya banş görüşmelerine baş- kanhk eden AT özel elçisi Lord Car- rington'a, Sırplarla Hırvatlann Bosna-Hersek'ı paylaşmaya yö- nelik gizli görüşmeler yapmakla suçlayan bır rnektup gönderdi- ğini söyledi. Siladzic, bu ay ba- şında Saraybosna'da bir araya gelen Karadzic ve Bosnalı Hır- vatlann lideri Mate Boban'ın saatlerce süren görüşmderi sıra- sında Bosna-Hersek'in paylaşı- mını tartışuklanm ileri sürdü. Sırbistan ve Karadağ'dan ku- rulu Yugoslavya'mn yeni baş- bakanı Milan Panic, ülkesine uluslararası askeri müdahalede buJunulması durumunda "za- manın en büyük trajedisi"nin yaşanacağmı söyledi. İspanyol El Mundo gazetesıne bir demeç veren Panic, ABD Başkanı Ge- orge Bush ve Dışişleri Bakanı James Baker'dan böyle bir mü- dahale yapılmayacağma ılişkin güvence aldığını belirterek, "tç savaşı durdurmak içın yeterince baskı zaten var. Yalnızca Sırpla- n değil, Hırvat ve Müslümanlan da durdurmahyız. Eminim ki Sırplan durdurduğümuzda sa- vaş sona erecektir" dedi. Hurd Saraybosna'da Eski Yugoslav cumhüriyet- lerine 4 günlük ziyarette bulunan İngıltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, Devlet Baş- kanı Alia Izzetbegoviclegörüşmek amacıy- la dün Bosna-Hersek'e gitti. 17 ton yardım malzemesi taşıyan Kraliyet Hava Kuvvetle- ri'ne C-130 tipi kargo uçağı ile Saraybosna havalaanına inen Hurd, Izzetbegovic ile gö- rüştükten sonra Sırbistan'ın başkentı Belg- rad'a giderek Başbakan Milan Panic ve Devlet Başkanı Milosevic'le görüşecek. ABD'de yapılan nabız yoklamasına göre Clinton, Bush'un önünde Perot'un seçmenleri öksüzkaldı• Demokratlann başkan adayı Bill Clinton yaptığı açıklamada "Perot'un seçimlerden çekilmesi beni duygulandırdı. Perot'u destekleyenlerin verdikleri mesajı aldık. Bize şans tanımalannı istiyoruz" dedi. Teksaslı milyarderi destekleyen milyonlarca Amerikalının oyu için Demokratlarla Cumhuri- yetcıler arasında çetin bir rekabetin başladığını bildiriyorlar. Ancak Perot'u destekleyen kitle- ler, düzenden memnun olmayan ve iki büyük partinin de sorunlara care bulabileceğine inan- mayan Amerikalılardan oluşuyor. Bu bakım- dan yeni durumda oylann hangi partiye kaytfa- racaklan merak ediliyor. Bill Clinton. Perot'un çekildiğini açıklaması- Dış Haberier Servisi - ABD'- de Bill Clinton'un Demokrat Parti'nin başkan adayı seçilme- sinin yankılan sürerken Tek- saslı milyarder Ross Perot'un başkanlık yanşından çekildiği- ni açıklaması, bomba etkısi yaptı. Son yapılan bir kamuo- yu yoklamasında ise kasım ayı- ndaki seçimlerde Beyaz Saray'- ın sahipliği için Bill Cbnton'un önde gittiğ] bildirildi. Ajanslar, Ross Perot'un çekilmesi üzerine PORTRE ALGORE Perot'tan sürprizkarar nın ardından verdiği demeçte "Perot'u destekle- yen vatandaşlanmızın verdikleri mesajı aldJc. Bize bir şans tanımalannı istiyoruz" dedi. Clin- ton, Perot'a da telefon ederek secim yanşından çekilme karannın kendisini, "duygulandırdığı- nı" söyledi. Clinton, gazetecılere verdığı demeç- te ise Perot'un yapmak istediği degışikliklerle kendisinin gerçekleştirmeyi tasarladığı değişik- liklerin aynı olduğunu öne sürdü. Perot önceki gün yaptığı sürpriz açıklamada, "Demokrat Parti kendinı toparlayarak canlan- dı. Bu durumda kasımda seçimi kazanabilecegi- mi sanmıyorum. Bush, Clinton ve kendi aramda geçecek seçim yanşının Amerika'ya yarar sağla- yacağına inanmıyorum. Bu nedenle adaylığtmı koymuyorum" demiştı. Perot, yanşta kalsaydı Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Parti'nin çiz- gisi doğrultusunda onun aleyhınde oy kullana- cağını, bu olgunun da durumu kanştıracağını beürtti. Aktifdış politika Dış Haberier Servisi - Al Gore, aile geçmışi, politik kariyeri ve deneyimleri ile tam Clinton'ın aradığı adam. Amenka'nın güney eyaletlerinden Tennesse'de doğan Gore'un gençlik yıllan Washington'da senatonun koridorlannda geçmiş. Ta kı üç dönem boyunca Tennesse senatörlüğü yapan babası AJbert Gore, Vietnam Savaşı'na karşı tutumu nedeniyle Nixon'ın destegini kaybedip seçimlerde yenih'nceye dek. O zaman Harvard'ı yeni biürmiş olan genç Gore, savaşa karşı olduğu halde Vietnam'a giderek orada alö ay boyunca askeri yayınlar için muhabirlik yapmış. Döndükten sonra Tennesse'de gazetecilik yapmış, ama 1976'da meclis seçimlerine katılarak asıl istediğinin pohtika olduğunu göstermiş. 1984 yılında senatoya da seçilen Gore, Körfez savaşı sırasında Irak'a müdahale edilmesiai destekleyen 10 demokrat senatörden bıri olmuş. Clinton, ekonomi ve aile polıükası konulanndaki görüş birliklerinin yanı sıra kendisinin pek de güçlü olmadığı bazı alanJarda uzman olduğu için Gore'u seçtiğini söylüyor Ekonomi ve iç politika sonınlannda liberal, dışpolitikada aktif tutum yanlısı olduğu bilinen Al Gore, özellikle son Riozirvesinde Bush'un sorumluluktan kaçınan bir tavır sergilemesinden şikayetçi. Bir kamuoyu araştırmasına göre de secmenlerin yüzde 44'ü Gore'un Clinton'm yardunası olmasımn ona oy vermeleri olasüığını arttırdığını, 21 'i azalttığını, 2Tsi fark yapmadığını söylüyor. GENÇ ADAYLAR-Demokrat Parti'nin Başktn adayhğını kazanan Bill Clinton 45, yardımcüığma sectiği Al Gore ise 44 yaşında. Beyaz Saray'a secildikleri takdirde Amerikan tarihinin en genç yöneticileri arasına girecekler.(Fotoğraf:REUTER) Perot kampında son zamanlarda huzursuzluk olduğuna ilişkin haberier çıkıyordu. Teksaslı milyarderin önde gelen yardımalan, izlenecek strateji konusunda Perot'la anlaşamadıklann- dan istifa etmişlerdı. Clinton önde öte yandan CBS farafından telefonla 958 kişi- nin katıhmıyla ve Ross Perot'un başkan adaylı- ğından çekildiğini açıklamasından önce gerçek- leştirilen kamuoyu araştırmasında, katılanlann yüzde 49'unun Clinton'u destekledikleri belir- lendı.Araşürmada Cumhuriyetçi Parti'nin baş- kan adayı olan ABD Başkanı George Bush'un oy orarunın ise yüzde 42'de kaldığı belirtildi.a Teksaslı ünlü milyarder Ross Perot'a desteğin ise sadece yüzde 24 olduğu belirlendi. PORTREBILL CLESTON Gençliğe önemveriyor Dış Haberier Servisi - Demokratlann ABD'nin ekim ayında yapılacak başkanlık seçımlenndeki adayı Bill Clinton, 1946 yılında Arkansas'ın küçük ilçesi Hope'da dünyaya gelmiş. Bill Clinton'm politikaya olan ılgisı, 1956 yılında evlerine ilk televizyonun girmesiyle başlar. Bill Clinton Arkansas Üniversitesf nde hukuk öğrenimini tamamladıktan sonra, küçük bır kasaba olan Fayetteville'de öğretmenliğe başlar. Bu küçük kasabayı seçmesinin nedeni. hukuk okulunda politik ilişkilerini gelişürecek bir çok kışinin bulunmasıdır. • Clinton 1978 yılında Arkansas Valisi olur. Çocukluğunu siyahlann yoğun olarak yaşadığı Arkansas'da geçirmesi ve halk arasında "azınlık destekçisi' ve "liberal" olarak tanınması siyahlann destegini almasını kolaylaştınyor. Zor bir gençlik geçirdiğini sıkça dile getiren Clinton. gençlerin sorunlan ile yakından ilgileniyor. Gençlere çalışma hayatına aülmadan önce. ıki yılhk bir mesleki eğitim verileceğini belirtiyor. Genç Demokrat başkan adayının seçim konuşmalan sırasında, orta gelirlilerin vergisini düşürüp, çok kazanandan daha fazla vergi alacağını açıklaması kendisıne orta halli Amerikalılann destegini arturmasını sağlıyor. Clinton politikaa olma karanru şöyleaçıklıyor: "Insanlan ve onlara yardım etmeyi seviyorum. Onlan bıraraya getirebilirim veyönetebilirim. İnsanlann hedeflerine ulaşmalannı sağlayabilirim". SLOVAKYA Parlanıento egemenlik ilan etti BRATİSLAVA (Ajanslar) • Slovak Prlamentosu dün Slo- vakya'nın egemenliğini ilan etti. Slovak Parlamentosu'nda dün yapılan egemenlik oyla- masında, 147 milletvekilinin 113'ü, egemenlik deklarasyo- nu lehinde oy kullanırken 24 milletvekili de aleyhte oy verdi. Deklarasyonda, "Slovak LJIusal Konseyi bu deklaras- yonla, Slovak ulusunun ege- men devletine bir temel olacak şekilde, Slovak Cumhuriyeti'- nin egemenliğini ilan etti" ifa- desi kullanıldı. Slovak Başbakanı Vladimir Meciar, oylamadan önce yap- tığı konuşmada, "Slovaklann egemenlik deklarasyonunu, bin yıldır beklediklerini" söyledi. Egemenlik deklarasyonu- nun anayasa] bir hareket ol- madığını, ya da bağımsız bir devleün kuruluşunu gerçekleş- tirmediğini belirten Meciar, deklarasyonu "siyasi niyeti be- lirten bir bildiri" olarak nite- ledi. 15 milyon nüfusa sahip Çe- koslovakya'da yaklaşık 5 mil- yon Slovak yaşıyor. Yüzyıllar boyunca Macar yönetimi altında olan Slovak- ya, 1918'de Avusturya - Ma- caristan Imparatorluğu'nun yıkılması üzerine kurulan Çe- koslovakya Federasyonu'na dahil olmuştu. 1989'da Çekoslovakya'daki komünist yönctimin sona er- mesinin ardından, SlovakJar ozerklik istemeye başla- mışlardı. Geçen ay gerçekleştirilen ge- nel seçimlerin ardından ise Slovak lideri Meciar ile Çek Başbakanı Vaclav Klaus, Çe- koslovakya'nın barışçı yollar- dan bölünmesinin yolları ko- nusunda görüşmelere başla- mışlardı. Çekoslovakya Devlet Başka- nı Vaclav Havel, bugun TSİ 19.00'da görevinden istifa ede- ceğini açıkladı. Bonn, iki Alman rehinenin serbest bırakılmasından sonra Tahran ile düzelen ilişkilerini ekonomik çıkar temelinde geliştirmek istiyor îran, AJıııaııyakapısından Batı"\ a açıbvor • îran Dışişleri Bakanı Velayeti, Bonn'da, Ankara'dan henüz dönmüş olan Dışişleri Bakaru Klaus Kinkel, Ekonomi Bakanı Jürgen Mölle- mann ve Başbakan Helmut Kohl'le görüştü. Görüşmelerde ticari ilişki- ler ön plandaydı. İran bu yılın ilk üç ayında Almanya'dan 2 milyon mar- ka yakın mal ithal etmiş bulunuyor. zeltmeye başlamıştı. Körfez savaşında Batı'- dan yana tavır alan İran, Lübnan'daki iki Alman rehinesinin bir süre önce serbest bıra- kılmasında da araalık yaptı. İnsan haklan dernekleri Alman hüküme- tiru "Işkence rejimiyle ışbirliği yapmakla" suçlarken Kohl bu suçlamalardan etkilen- mediğini göstcriyor. Kohl, Velayeü'yi ağırladıktan sonra DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLÎN - İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti'nın AJmanya'ya yaptığı üç günlük resmi ziyaret İran-Almanya iüşkilerinde ye- ni bir döneme işaret ediyor. Velayeti, Bonn ve Berlin temaslannda ekonomik ilişkilerin yanı sıra Cumhurbaşkam Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin Almanya zıyaretini hazırla- dı, İran şahından yirmi beş yıl sonra önceki gün Velayeti de, İran'daki insan haklan ih- lalleri yüzünden Berlın'de çürük yumurta yağmuruna tutuldu. Almanya, İran'la ilişkilerini geçen yıl dü- "İran'ı insan haklan konusunda uyardığmı" belirtti. Ancak uyanmn "hafıf kaldığı ve pragmatik bir çizgi izleyen Rafsancani hü- kümetiyle ilişkilenn özellikle ekonomik çıkar çerçevesinde geliştirilmek istendiği gözleniyor. Velayeti, Bonn'da, Ankara'dan henüz döaınüş olan Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel, Ekonomi Bakam Jürgen Möllemann ve ni- hayet Başbakan Helmut Kohl'le görüştü. Gcrüşmelerde ticari ilişkiler ön plandaydı. İran bu yılın ilk üç ayında Almanya'dan 2 milyon marka yakın mal ithal etmiş bulunu- yor. İran aldığı sanayi ürünlerine karşılık Al- manya'ya başta petrol olmak üzere ham- madde satıyor. 1992 yılında Alman sanayii- nin İran'ın ithalatındaki payı yüzde 25'e çı- kacak. Doğu Almanya'daki eski devlet müessese- lerini özelleştirmekle görevli yediemin he- yet. de Tahran'la yoğun ilişki içinde. İran ge- çen yıl Doğu Almanya'dan 20 dizel loko- motif kiraladıktan sonra bu yıl bir otomobıl lastik fabrikasına ortak oldu. Irak aynca bir Doğu Alman şirketine liman ve demir ma- derJeri donanım ihalesini verdi. Doğu'daki Brandenburg eyaletinin Sosyal Demokrat Başbakanı Manfred Stolpe de Velayeti'yi ağırlayarak yatınm yapmaya çağırdı. Al- man fırmalan İran üzerinden Ortadoğu pa- zarlanna, özellikle BDT ülkelerine el atmak konusunda da istekli davranıyorlar. İran ise Batı'daki en önemli ortağı haline gelen Almanya'dan daha fazla sermaye giri- şi bekliyor. "özelleştırme" ve "liberalleşme" sloganlanyla Bonn'a gelen Velayeti, Ham- burg'daki İran-Alman Ticaret Odası'mn da kanalıyla yatınmcılan ülkesine çekmeye ça- lışıyor. Mayıs başında Tahran'da alınan ka- rara göre yabana firmalar artık İran'daki şirketlere sadece yüzde 49 değil yüzde 100 oranmda sahip olabilecek. Fakat enflasyon Alman sermayesini ürkütüyor.Gözlemciler resmen yüzde 19 olarak açıklanan enflasyo- nun İran'da yüzde 60 civannda seyrettiğine dikkat çekiyorlar. İran Merkez Bankası'nın yakında devalüasyona gitmesi bekleniyor. Buna göre dünya pazarlanndaki gerçek de- ğerinin yirmi kat üstünde bir resmi kura sa- hip olanriyalindeğeri düşürülerek konverti- bilite sağlanmaya çahşılacak. Almanya, İran için Batı'ya açılan önemli bir kapı niteliğinde. Batı Avrupa'da Alman- ya hariç birçok hükümet İran'ı hala 'terörist' olarak niteliyor. Mart ayında Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki İsrail elçiliğjne yapılan bombalı saldın ile geçen yıl Paris'te eski İran Başbakanı Şahpur Bahtiyar'a dü- zenlenen suikasün arkasında İran'm olduğu iddia ediliyor. Muhafazakar Alman basım, Rafsancani hükümetinin eski Humeynici politikayı rafa kaldırarak pragmatik bir politika izlediğine dikkat çekti ve ikili ilişkilerin geliştirilmesini "İran'ı uygar uluslar camıasına geri döndü- recek bir adım" olarak övdü. Liberal ve sol çevreler ise Tahran rejiminin insan haklan ıhlallerine geniş yer ayırarak Kohl hüküme- tini eleştiriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear