14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
sa Cumhuriyetl Sahıbı. Cumhumeı Maıbaacilık \e Gazeıecılık Turk Anonım Şırkeıı adma Berin S»di 9 Genel Yaşm \oneimem Otgen Acar 9 ücnel >aMn koordınaıom Hikmel Çelinkava Yazı blerı Mudurlerı Fusun O/bilgen ıSorumlu). Celal Ba?laııgıc (Haber) 9 Ya/ı ı Mudur YardımciM Salim \lpa*lan 9 GoTbel Noneımen Ali \car 9 Duzenleme MuMafa Saglam*r 9 Ankara Temsilıisı tunnl 4m>unk. Haber Mudurlerr Musmfa Balba>. l>ık kansu. I/mır TemMİu V Vrdar kı/ık. AJanj TemtıLiM Çelin Vıgenoglu Isıanbul Hab«rkrı- ytısn Kalkan. Dış Haberler Ergun Balcı, Is-Ekonomi: Şıikran Kctenci. Yurt Basan re Yayan: Cumhurıyeı Malbaaeılık ve Gazeıecılık T.A.Ş. Turkocağı Cad Haberlen Mehmel >ar»v. kulıur Crf»l Lslef, Makaleler Sami Karaomı. Spor Abdutkadir 39,41 Cağaloğlu 34334 lst PK. 246 lstanbul. Tel. 512 OS 05 (20 hat), Telex: Welman. Du/elıme Abdullah Yaocı 9 Muessese Mudur V Erol Erkuf 9 Koordınaıor 222*6, Fax. (1) 526 60 72 9 Burolar: Aakara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: *hmel kııruKan 9 Muhascbe- Buknt Ytner 9 Buiı;e-Planlama. Sevgi Osmanbeşeoglu 9 Idare- 19/4, Tel. 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 9 tzrair H. Zıya Blv. Hu-*>in (.ıırer 9 Ijleıme- Onder Çdik 9 Bılgı-lşlem: Nail tnal Bılgısayar Sıstem Munıvet 1352 S 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 523S9, Fax: (51) 89 53 60 9 Adaoa: lnönü (,iler 9 Personel v ^ i Bosiancıoglu 9 ReUanv Reha l>ılman 9 Dış llışkıter Hul>a Akyol Cd. 119 S. No- I Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 haı), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM: 1TEMMUZ 1992 Imsak 3.29 Güneş: 5 28 öğle: 13.12 tkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.37 Saatlere 1 dakika ekleniyor •SYDNEY(AA)-Yakit darlığından şikâyetçi iseniz, işte size iyi bir haber. Yann tüm dünyadaki saatlere bir dakika eklenecek. Dünyarun kendi ekseni etrafmdakı dönme hızı, gezegenimiz oluştuğu gûndenitibaren son dereceağırbicimde yavaşhypr. Avustralya Ulusal ölçüm Laboratuvan. laboratuvar ve uydu istasyonlanndakı tüm atomık saatlere yann bir dakika ekleneceğini duyurdu. Paris'teki Uluslararası Rotasyon Servisi'nın gözetımindeki süper dakik atomik saatler yann bir dakikalığına durdurulacak. Böylelikle atomik saatler dünyarun yavaşlama hızma orantılı olarak ayarlanmış olacak. Çevre Kanunıı dûzenlenecek • ANKARA (AA)-TBMM Genel Kurulu'nda Brezilya'da bu ay başında düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nın sonuçlan konusunda genel görüşme yapıldı. Görüşmede konuşan Çevre Bakanı Doğancan Akyürek. konferans çahşmalan hakkında bilgi vedi. Akyürek, Türkiye'nin global çevre sorunlanrun çözümü için, ülkeler arasında yakın bir işbirliği yapılmasının zorunlu oiduğu ve dünyarun korunmasında bütün ülkelere ortak sorumluluklar düşlüğü inancını taşıdığmı söyledi. Bakan Akyürek aynca, Çevre Kanunu'nda yeni düzenlemeler yapılacağını, bu düzenlemelerle para cezalannın arttınlacağını, tehlikeli atıklan yurda sokanlara parasal ve cezai sorumluhık getınleceğıni, kırletici özelligı olan fabrika ve tesislere çevreden sorumlu personel istihdamı mecbunyetı konulacağıru belimi. 1994AileYılı •NEWYORK(UBA)- Birleşmış Mılletler Genel Kurulu tarafından "Uluslararası Aile Yıh" (İYF)ilanedilenl994'te yerel bölgesel ve uluslararasv boyuüarda kutlamalar yapılacak. BM Genel Kunılu tarafından kabul edilen tYFnin ana konusu "Aile: Değişen dünyada ailenin sorumluluklan ve kaynaklan" olarak beürlendi. Genel Kurul, Aile Yıb'na ilişkin çalışmalann BirleşmışMilletler önderliğınde yerel, bölgesel ve ulusal boyuüarda sürdürülmesini kararlaşünrken " 1994 Aile Yılı" programının hazırkk organı olarak "Birleşmiş Milletler Sosyal Kalkınma Komisyonû", koordinasyon organı olarak da "Ekonomik ve Sosyal Konseyi" görevlendirildi. 'Egzotik Mısır Geceleri' • İstanbul Haber Servisi - The Marmara Oteli'nde düzenlenen " Mıs\r Haftası" 5-12 temmuz günlerinde kutlanacak. Hafta boyunca gündüzlen otelın lobisinde dans. folklor. grup show ve oryantal band gibi etkinlikler gerçekleştırilecek. Akşamlan ise "Egzotik Mısır Geceleri" adı altında değışık gösteriler yapılacak. Sponsörlüğünü Helnan Shepheard Hotel, MısırveTürk Havayollan'nın üstlendiği "Mısır Haftası" kutlamalan kapsamtnda aynca. The Marmara Oteh, Panorama Restaurant'ın mönüsü Mısır mutfağına özgün yemeklerdcn oluşacak. BaşlangıçtaGenegisvardı • Phil Collins, Mike Rutherford ve Tony Banks, her üç yılda bir toplanıp Genesis'i yeniden yaratıyorlar. 17'nci albümleri We Can't Dance, daha önceki çahşmalannda oiduğu gibi yine ödül- leritopladı. Ayrılmaz üçlüyeniden bir arayagelip 18'inciayetle- rini kaleme alacakları tarihi şimdiden saptamış durumda. > Kûltür Servisi - Eski Ahıt'ın ılk kıtabt- nın adı Genesıs, yani Yaraülış'tır (Tek- vin). "Başlangıçta Tann gökleri ve yer- yüzünü yaratü" diye başlar. Yeni Ahit'te yer alan Yuhanna'ya Göre İncil'in ilk ayeti ise "Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tann'yla birlikteydi, Söz Tann'ydı" kelamıyla başlar. Fransız Le Nouvel Observateur der- gisinın son sayısında, Herve Gattegno'- nun, progresif rock'un havarisi Genesis topluluğuyla ilgili yazısı da, "Başlangıç- ta Charterhouse vardı" diye başhyor. Genesis'in son albümü We Can't Dance'in Fransa tumesi vesilesiyle kale- me alınan yaa aynen şöyle: Başlangıçta Charterhouse vardı. Ha- nı şu, Bntanya Kralbği'nın mum ve naf- tabn kokan halk okullanndan bıri. Uzun saçlı üç genç, Anthony Banks, Michael Rutherford ve Peter Gabriel, can sıkıntısını yok etmek için okulda şarkı besteliyorlardı. Charterhouse'a yaklaşık 12 kilometre uzakhkta, Londra'run varoşlannda, genç Philıp Collins, pis bir tiyatro sahnesinde Oliver Twist'i oynamaya başlıyordu. Bu genç, çok geçmeden bir davul almak için elektrikli trenini satacaku. Ve birkaç yıl sonra, kendi kendini yetiştiren küçük trampetçi, Charterhouse öğrencilerine ve geleceği olmayan gruplanna dahil olacaktı. Genesis efsanesi, bir Charles Dickens romanı gibi başlar. Altın plak zengini, progresif rock'un bu son dinazoru, punk, funk, new wave ve rap dalgalann- da nostalji satarak ayakta kalmadı. Collins, Banks ve Rutherford, sağ kalmalannı antikaa olrralanna borçlu degil. "Genesis hiçbir şekilde moda bir grup olmadı ki zaten", diyor Mike Rut- herford, "Nasıl demode olsun? Muziği- Arapkent sessiz Arap turist artıkyok FARUK K1RTAY YALOVA - Arap turistlerin akıruna uğrayan ve adı "Arap- kent"e çıkan İstanbul'un Yalo- va ilçesine bağh Gökçedere kö- yünde bu yıl sessizlik hüküm sürüyor. Gökçedere'de 1985'te 650 bin konaklama yapıhrken, 1987'de bu rakam 350 bine, 1989'da 150 bine düştü. Geçen yıl gelen Arap turist sayısı 25 bindi. Yalova Termal kaphcalan ile iç içe kurulu bulunan 1400 nü- fuslu, 9100 yatak kapasiteli Gökçedere'de esnaf ve pansi- yoncular bu yıl da hüsrana uğ- radı. Her evin bir pansiyon olarak kullanıldığı Gökçedere'de es- naf ve pansiyoncular köy gi- rişinde, Arap turistlerin yolunu gözlüyor. Bazı işletmeciler de pansiyon girişine astıklan "Boş oda var" levhasının yanına, son yıllarda artan durgunluk nede- niyle "Satılık pansiyon" lev- hasını da eklemişler. Önceki yıllarda yaşanan Arap akını üzerine başgösteren yatak sıkıntısına çözüm bul- mak için evlerini pansiyona çe- viren köylüler şimdi, "Her biri- miz evlerimizi milyonlarca lira harcayarak pansiyona çevirdik, ancak Arap turist bulamıyo- ruz" diye yakınıyorlar. Araplar neden gelmiyor? Bunu Körfez Savaşı ve bu sa- vaşta Türkiye'nin tutumuna bağlayan Gökçedereü esnaf Kâzım Karakaş, "Araplann özünde İsrail ve Amerikan düş- manlıği yatar. Bu ülkelerle iş- birliği yapan ülkernize, İranlı, Ürdünlü, Filistinli, Libyah, Mısırh turistlerin gelmesi çok zor" diyor. mız beürli zamanlarda sevdiklerinuzin bir kanşımıdır. Bu yüzden, paralel mes- leki yaşantılanrruza karşın, bizim grup rakiplerimizin çoğuna oranla daha kay- naşrruştır." Collins, her bestelediği şarkı liste başı olan bir müzik tannsı olarak kabul edi- liyor. Rutherford, son grubu Mike and the Mechanics'le beraber ABD"de vergj mükellefi olmuş; Banks ise zarif, fakat soyut film müzikleri yapıyor. "Her birimiz gruba özgun müzik kül- türü ve tecrübelerimizi aktanyonız", diyor Phil Collins, "Genesis sürekli böyleyaşadı. 197 l'de gruba katüdığım- da, diğer üçüne biraz rock kanı aşıla- dım. Onlar bayağı farkh ve oldukça klasik kalmışlardı. Ben ise banliyömden geliyordum! Ama hemen hemen aynı numaralardan hoşlaruyorduk... Bugün ise tad aldıgunız ortak birkaç şey hâlâ var. ama etkımiz çok farklılaşu. Müziği- mizi zengin, çeşitli ve bütün dünyada beğenilir kılan da ışte bu." Geçen yılın sonunda açıkça kışkırüa bir adla pıyasaya sunulan We Can't Dance de bu kuralı değişürmedi. Stüd- yoda üçlü tarafından doğaçlama beste- knen 12 şarkı, Bronte Kardeşler'in bir kıtabı ve mayhoş bir İngıliz şekeri gibi gıderek büyüleyici, saldırgan ve melan- kolik, "Hâlâ çok basit", diye eğleniyor Col- lins: "Dört yılda üç kere görüşmemize karşın hemen suçortaklığını kuruyoruz. Genesis ikinci bir tabıat ana gibidir. Çiftlik'te bıraraya gelmemiz yeüyor. Sonra gelsin duygular." Collins'ın, Çiftlik diye adlandırdıgı yer, Fisher Lane Farm, yani Bahkçı La- ne Çiftliği, grubun gizli ini. Genesis, bütün plaklannı, Londra'ya bir saat uzakhkta, Surrey çayınndaki ultramo- Anthony Banks, Philip Collins ve Michael Rutherford: Genesis üçlüsü. dem cihazlarla donaulrruş bu küçük kır evınde dolduruyor. Grup, dünya turne- si programıru da bu küçük evde hazırlı- yor. Bu aykı Fransa turnesi programın- da, modern Genesis'in klasiklerinden Mama, Turn It On Again, Home By The Sea gibi parçalann yanısıra, Genesis hayranlannı kızdırmamak için eski par- çalardan bir pot-puri de yer alıyor. "Bugün konserlerimizi izleyen genç- krin çoğu 15 yıl önceki Genesis'i bılmi- yor", diyor Tony Banks, "ama bunun hiç önemi yok. Çünkü, son eserin an- lanması için bütün eski parçalann bilin- mesini şart koşan kendini beğenmis. sanatçı olmamaya uzun süre önce karar verdik..." Yann, üçlünün yollan yeniden aynla- cak. Gecici olarak. Phil Collins, Avust- ralya'da ikinci fılmini çevirecek. Mike Rutherford, Mechanics'le dördüncü al- bümünü dolduracak. Tony Banks ise belki Amerika tumesine çıkacak. Aynlmaz üçlü, 18'inci Genesis albü- münü hazırlarnak için Çiftlik'te buluşa- caklan tarihi şimdiden saptamış du- rumda. Charterhouse'a birkaç kilomet- re uzakhktaki çifUiğin yolunu ezbere biliyorlar. Çeşme, bu yılki festivalde ünlüleri ağırlayacak. Konuklar Çeşme FestivalTnin son günönde 15 ûlkenîn kaûkbğı bir arasında iinlü pop sanatçısı Soul II Soul de var. müzik yanşmasında Kylk Minoque kooser verecek. Şöhretler Çeşme'den akacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-7. Uluslararası Çeşme Müzik Festivali bugün başhyor. 4 temmuzda sona erecek festivalin son günü Uluslararası Müzik Yanşması gerçekleştirilecek. Ürüü sinema oyuncusu Zsa Zsa Gabor'un sunuculuğu üstleneceği açıklanan yanşmayı, ünlü oyuncu gelemeyeceğini bildinnce Ümit Aktan ve Güler Kazmaa birlikte sunacaklar. Akdeniz'de Cannes ve San Remo 'dan sonra üçüncü merkez olmayı amaçlayan Uluslararası Çeşme Müzik Fesüvaü'ne bu yıl, Donna Summer, SNAP ve Vanilla Ice gibi ünlü şarkıcı ve topluluklarkaülacaklar. Festivalin Kültür Bakanhğı ile Interstar'ın katkılanyla gerçekleştirildiğini belirten Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu. "E>ostluk ve konukseverlik faktörlerini kullanarak, şırin ilçemizi bu festivalle dünyaya bir kez daha tanıtmayı amaçbyoruz"dedi. Uluslararası Çeşme Müzik Festivali'nin ilk gününde amfıtiyatıoda SN AP topluluğubir konserverecek. tkinci gün ise rap topluluğu Vanilla Ice 'ın konseri yerabyor. Üçüncü gün müzik yanşmasının genel provası yapılacak. Dördüncü ve son gün de 15 ülkenin kaülacağı yanşma gerçekleştirilecek. Yanşma tnterstar'dan naklen yayunlanacak. Yanşmanın konuk sanatçılan arasında Donna Summer, Soul II Soul, Kylie Minoque, Danii Minoque, Des'ree ve Patricia Kaas yer abyor. Türkiye'yi genç sanatçılardan Ozan Orhon'un temsil edeceği yanşmaya; Almanya'dan Matou, Polonya'dan Ryszard Rynkowski, Fransa'dan Abyale, Malta'dan Moira Stafrace, İsveç 'ten Angel, Romanya'dan Anca Turkaşiu, Finlandiya'dan Jay Day, ltalya'dan Guenda K., Belçika'dan Morgane, Lüksemburg'dan Philippe Danevoy, Yunanistan'dan Oba Stefanidou, Litvanya'dan Ovidijus Vishniauska, Portekiz'den Anabela ve İngiltere'den Johnny O. katılacaklar. ESKt DÜNYA DUZBMt' \ Uzmanlar, katı yağdan kaçınılmasını öneriyor Sağlığını düşün,zeytînyağlı yeî İstanbul Haber Servisi - Zeytinyağının kalp-damar hastalıklanna iyi geldiğinin 1950'den beri bilinmesine karşın ticari ne- denlerle zeyünyağı tükeüminin özendiril- mediği belirtildi. Sağlık Bakanhğı, Uluslararası Zeytin- yağı Konseyi, İstanbul Üniversitesi, Ha- cettepe Üniversitesi ve tnönü Üniversi- tesi'nin ortaklaşa düzenledikleri Uluslara- rası Beslenme ve Kalp-Damar Hastalık- lan Sempozyumu dün Sheraton Oteli'nde yapıldı. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyele- rinden Prof. Dr. Ali Oto, kalp-damar has- talıklannın yol açtığı ölümlerin, dünyada önde gelen ölüm nedenleri arasında oldu- ğunu aynı zamanda bı> hastalığın önemli bir işgücü kaybına neden olduğunu söyle- di. Aü Oto, kaü yaglann kalp-damar has- talıklanna neden olduğunun bilindiğini, bunun için de mümkün oldukça zeyün- yağı kullanılmasını önerdi. Margarinden kaçınılması gerektiğjni belirten ©to, mut- laka katı yağ kullanmak gerekiyorsa, tere- yağının tercih edilmesini söyledi. Ab Oto, gazetecilerin. 'Televizyondan yoğun bir şekilde margarin reklamı yapılması doğru mu' şeklındeki sorulanru yanıtlamadı. ABD'deki araştırmalannı tamamlaya- rak Türkiye'ye dönen İnönü Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sinan Taş, ban kışilerdeki genetik yapırun kalp- damar hastabğına yakalanma riski taşıdığmı belirterek "Bir anne-babada kalp-damar hastabğı varsa çocuklannda bu hastabğa yakalanma riski var. Böyle bir durumda çocuklann beslenmelerine dikkat edilmesi gerekir" dedi. Sempozyuma ABD'den katılan beslen- me uzmaru Dr. Barbara Levine, zeytinya- ğı dışındaki bütün yağlann oîumsuz e'.ki- lerinin olduğunu belirterek ayçiçek ve mısırözü yağının da iyi huylu kolestrolü düşürdüğü için tercih edilmemesi gerekti- ğini söyledi. Zeytinyağmın yarannın ne- den bu kadar geç fark edildiğınin sorul- ması üzerine Levine şunlan söyledi: "Zeytinyağvnın yaran 195O'li yıllardan beri biliniyordu. Benim annem zeytin- yağlı, sebzeü yemekler ve meyve yememi önerirdi. Biz zeytinyağı üretemiyoruz. Zeytinyağıru ithal etmek durumundayız. Sizin ülke bu açıdan çok şanslı. Bugüne kadar tükeüminin önerilmemesi ticari ne- denlerden kaynaklaruyoTdu herhalde." Hollanda, Limburg Üniversitesi öğre- üm üyelerinden Dr. Ronald Mensink pey- nirde de yağ bulunduğunu ancak zaran yanında özellikle kalsiyum acısından ya- rarannın unutulmaması gerektığini belin- ü. Mensink "Tereyagı ile peynir arasında bir seçim yapılması gereküğinde peyniri tercih edin" dedi. Beslenme uzmanı Prof. Ayşe Baysal: Zayıflamak içinpara harcayanakılsız ANKARA (ANKA) - Bes- lenme uzmanı Prof. Dr. Ayşe Baysal, kısa sürede zayıflaya- bilmek için değişik yöntemler ve hizmetsaün alan kadınlann milyonlarca lirayı sokağa attığıru belirterek "Yemek ye- memek için para ödeyen kadın akılsızdır" dedi. Prof. Ayşe Baysal, hayaü boyunca yağlı ve şekerli besin- lerden uzak kalamayan ka- dınlann, özellikle yaz aylann- da deniz giysi- lerini rahatlık- la giyebilmek için kısa bir sü- rede zayıfla- mak istedikle- rini söyledi ve "Ancak bu im- kânsızdu". Çünkü yemek abşkanhklannı değjştirmeyen kadın, daha yaz aylan geç- meden eski kilolanna ka- vuşacakür" uyanstnda bulundu. Yağh ve şekerli yiyecekler- den uzak bir beslenme yönte- minin yani ara hareketli bir yaşamın da sürekli zayıf kal- mayı kolaylaştıracağuu anla- tan Baysal, "Belki baa yemek alışkanlıklanndan, luzartma ve ekmekten vazgeçilemeyebi- lir, ama bu durumda ahnan kalorinin yakılabümesi için hareket gerekbdir" dedi. Prof. Dr. Ayşe Baysal, "sü- rekli zayıflık" olarak adlandı- nlan bu sıstemle haftada 1 kilo verilebüeceğini, bunun üstün- de kilo vermenin saghksız ola- cağıru belirterek, "sürekli zayıf kalrna" programım şöyle özet- ledi: Yag ve şekerden uzak durma ya da etı aza indirgeme: Rejım yapan kadınlar genellikle ek- mek yemektedir. Bunun yani sıra taüı tükeuminı de kesme- mektedirter. Zayıflamak iste- yen kadınlar ekmek yiyebi- lirler, bunu kepek ekme- ğine de dö- nüştürebilir- ler. Ancak tatbyı da şe- keri de mutla- ka kesmelidir- ler." Hareket: Hem sağkklı bir yaşam için hem de zayıf kalmak için günde 1 saat- ük hızlı tempolu yürüyüşler gereklidir. Bu yürüyüşler özel- likle hafta sonlannda daha uzun süreli yapıknabdır. Işe gidiş ve gekşlerde yürümek bile yeterlidir. Meşrubata küsûn: özellikle yaz aylannda tüketiminde ar- tış gözknen şekerli ve kolalı meşrubatlar kalori tuzaklan- dır. Serinlerken kilo abnak is- tenmiyorsa su ve soda gibi ice- cekler tercih edümelidir." Bugün Dünya Mimarlar Günü Çevreve kalkıranaiçin mimarlaraçağrı • Uluslararası Mimarlar Birliği, mimarlığın, kültürü ve çevre değerlerini koruyan bir kalkınma sürecine hizmet etmesi için dünya mimarlannı göreve çağınyor. OKTAY EidtNCt Yüze yakın ülkeden yakla- şık 900 bin üyesi bulunan Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA), her yıl 1 temmuzda kutlanan Dünya Mimarhk Günü'nün bu yıla ait konusu "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Mimarhk!' Sürdürülebilir kalkınma kavramı, 1972'deki Stock- hobn Dünya Çevre Konfe- ransı'ndan sonra gelişen dü- şünceler ışığında, uluslararası forumlann gündemine girdi. Birteşmiş Milletler Dunya Çevre ve Kalkınma Komis- yonu'nun "Ortak Geleceği- miz" adıyla, 1987'de yayımla- nan raporunda bu kavram, "21. yûzyıla yaklaşırken kar- şılaşacağımız büyük düşünce değişikliklerinin temeli" ola- rak ilan edildi. "Çevrenin korunmasının de- mokratikleşmenin" bir gereği ve önkoşulu olduğunu kabul eden "sürdüriilebüir kalkın- ma" anlayışı, DYP-SHP hükümetinin de "resmi olarak" benimsediği evrensel kurallar arasında yer ahyor. Koalisyon protokolünün çev- rebölümündehükümetin "ön- celikle bu prensibi yaşama ge- çirmeyi hedefleyen" bir politi- ka izleyeceği belirtiliyor. UIA'run, Rio Konferansı'- na bağh olarak başlatüğı "sür- dûrülebilir kalkınma ve mi- marhk" tarüşması, iki temel amaa kapsıyor. 1- Doğal, kültürel ve ekolo- jik çevre değerleri tüketme- yen, bu değerleri "esin kayna- ğı" olarak değerlendiren bir mimari gelişme, 2- Mimari mirasın ve doğa- nın korunmasını temel alan, tarihsel kimliği yaşatan, güç- lendircn bir kenüeşme. Bu amaçla, yine UIA tara- fından geçen yıl başlatılan "Mimarbkta Vizyon 2000" tarüşmalan içerisinde de önemli bir yer tutuyor. 21. yüzyıl mimarbğinın geçmişten geleceğe "kesintisiz" bir kül- türel gelişme sürecini yakala- yabibrıesi için, sürdürülebilir kalkınma politikasırun tüm ülkelerde benimsenmesi ev- rensel bir önkoşul sayılıyor. Ülkemizde, tarihsel ve do- ğal çevreye karşı duyarb bir mimari geh'şme ise, önceükle imar ve konıma mevzuaünda bu duyarhbğın, egemen olaca- ğı yeni düzenlemelerle olası. Bu nedenle bir süredir gün- demde bulunan, 2863 sayıh Kültür ve Tabiat Varbklannı Koruma Yasası'nda degişik- lik yapılması çabalan da Dün- ya Mimarük Günü'nün Tür- kiye'deki kutlamalanna önemli bir boyut kaüyor. Mevzuattaki egemen resmi tutum olan "örnek eserlerle sı- mrb korurna" anlayışırun ar- ük terk edibnesi, bunun yerine kentsel ölçeklerdeve çevresel etkileri de gözeten bir genel koruma ilkesinin tüm ilgib' ya- salarda yer alması gerekıyor. - 900900555 HATIRALARHepsi yaşanmış. Hepsi ayrı bir yaşam dersi veriyor. Arayın, gerçek yaşamdan sayfalarla tanışın Unutmayın bu sayfalar her pazartesi ve perşembe yenilenıyor . Mcrimttn 1 fekikM MSJTL dır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear