23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 27 HAZİRAN1992 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER EnÖnemli Sorun... Artça söyleyelım kı halkın desteğını yıtırmış bır Cumhurbaşkdnı ıle halkın outurduğu bır parlamento ve hukumetın uyum ıçınde çalışması okıaksızdır Turk ulusu ve Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı, buna bırçozum aıanak ve bulmak zorundadır IVUSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu Gjıumuzun en onemlı sorunlanndan bın hı<; luşkusıız 'Çankaya Sorunu dur Bu so- run yaratan da ulusal ısteTicı hıçe sayarak yahz kendı partısının oylanyla Çankaya'ya çıkıı Sayın Özal'dır Cunhunyet'ın kurulduğu gunden ben dev- letmzın sımgesı olan Çankaya, bugun bır so- rur darak karşımızdadır Toplum katlannda bırikunç ve sıkıntı yaratan <Jankaya sorunu çoamlenmeden, Turkıye'nım demokratıkleş- meı ve çağdaş uygarlığı yakalaması ola- nalszdır Cunhunyetı kuran 1923 devnmcılennın ılk ışı, <avaş koşullannda hazırladıklan 1921 Ani'asası'm değıştırmek, anayasal duzenı sı- vıl /t çağdaş bır konuma getırmek olmuştur Buanaçla yenı bır Meclıs oluşturmuşlar, yenı bıraıayasa yapmışlardır Yıl 1924'tur Cum- huıbaşkanlığı katında savaşlardan ve zafer- lercen gelen yenılmez bır komutan vardır Mis.afaK.emal Arayasa goruşmelerı sırasında 'Cumhur- başkınının vatana ıhanet suçunu hangj ko- şulkrda ışlemış sayılacağı' yolundakı bır so- ruya. Anayasa Komısyonu Sozcusu, Meclıs kursusunden şu yanıtı verrnıştır 'Cumhur- başkanı, anayasaya ve yasalara uygun davra- nacağma ant ıçmıştır Artık bu gıbı yasalara uynadığı takdırde hıyanetı vatanıye suçunu ışlemış sayılır O halde sorumludur ' Göruluyor kı 1923 devnmcılen, yanmış yıkılmış bır ulkeyı esenlığe çıkaran ve yepyenı bırdevlet kuran Mustafa Kemal'ı bıle, suç ış- lemesı halınde yargı onüne goturebıleceklen- nı söylemekten çekınmemışlerdır Bu, uzenn- de önemle durulması gereken çağdaş ve dev- nma bır anlayıştır Ne yazık kı günumuzde bu anlayıştan uzaklaşılmışür Turkıye Bu> uk Mıllet Meclısı Cuınhurbaşkanf nı yargı onu- ne gonderememektedır 1982 Anayasası'na gore Cumhurbaşkanı'- nın tarafsız olması gereklıdır Seçıldığı gun, Meclıs kursusunden tarafsızlık andı ıçmıştır Ne yazık kı bu andına bağlı kalmamıştır Çe- şıtlı eylem ve ışlemlenyle anayasa suçu ışle- mıştır ve ışlemektedır Sayın Ozal'ın cumhurbaşkanhğı katına ulaşma bıçımı artık onemını yıtırmıştır Her donemde olduğu gıbı bu kez de "atı alan Üs- küdar'ı çoktan geçmıştır" Boylesıne ba- ğışlanmaz sıyasal bır suç ne yazık kı cezasız kalmıştır Ne var kı kamu vıcdanı rahatsızdır Turk ulusu 1986 yılına kadar Turgut Özal'ın her turlu hukuk dışı davranışlanna katlana- cak mıdır9 Anayasaya aykm eylemlenne "dur" dıyemeyecek mıdır9 Suç, ışleyene kâr mı kalacaktır' Hemen söyleyelım kı ulkemızde hıç kımse Sayın Özal'ın düşmanı değıldır Ama huku- kun dostudur ve hukukun yanında yennı al- mak zorundadır Sıyasal ıktıdarlar nasıl hu- kuka bağlı ıseler, cumhurbaşkanlan da dav- ranış ve eylemlennde hukukla smırlıdırlar Hukuka aykınlık, dunyanın her yennde suç sayılmakta ve cezalandınlmaktadır Cum- hurbaşkanı da olsa, hıçbır otontenın suç ışle- yenı bağışlama yetkısı yoktur Hukukta bağışlama, cezalandırmadan son- ra gelır Çağdaş parlamentolar, koşullan oluşturduğu takdırde suçluluğu butun so- nuçlanyla bırlıkte bağışlayabılırler, ama suçlu olan bır kışıyı parmak hesabı ıle suçsuz sa- yamazlar Çankaya sorunu, yalnız sıyasal ıktıdarlann sorunu olmaktan çıkmıştır Hukuk sorununa donuşmuştur Yalnız koalısyon ıktıdannın sorunu da değıldır Meclıs koahsyonunun so- runudur Ve çağımızda parlamentolann gore- vı kamu vıcdanı doğrultusunda kararlar al- maktır Seçıldığı gunden ben yasalan ve anayasayı hıçe sayan Turgut Özal, bır partının genel başkanı gıbı davranrruştır Dış polıtıkada hu- kümetı ve parlamentoyu dışlayarak tek başı- na kararlar almış, çeşıtlı baskılarla Mecbs'e karariardeğıştırtmıştır Ataturk'un çızdığı ve 1982 Anayasasfnın da benımsedığı 'banşçı dış polıtıka' ya aykın davramşlar sergılemıştır Dunya kamuoyun- da Turkıye'nın dovuşçu bır polıtıka ızledığı gorunumu yaratmıştır Anayasanın başlangıç maddesı ıle bıreylere tanınan 'yurtta banş dunyada banş arzu ve ınana ıçınde huzurlu bır hayat ısteme hakkı 'nı Turk ınsanının elın- den almak ıstemış ve almıştır. 1991 genel se- çımlennde olanca gucuyle kendı partısının kdzanması ıçın uğraş vermıştır Başbakanlığı sırasında "bır kezçığneyebıle- ceğmı" soyledığı anayasayı, cumhurbaşkanı seçıldıkten sonra bırçok kez çığnemıştır Par- tısının ılen gelenlenne "sert muhalefet yap- malannı" onennış, yonetıalenn seçımınde ağırlığını koymaktan çekınmemıştır "Koalıs- yon ıktıdannın başanlı olamayacağını", "Ey- lul ayında enflas>onun daha da artacağını" ılen surerek sıyasal ıküdara karşı amansız bır savaş açmıştır Kurban Bayrarru'nda dınlen- ceye gıttığı Marmans'te, yasalara aykın dav- ranan bır gazeteyı savunmaya kalkışmıştır Turk ulusu ıçın >aşamsal rutelıkte olduğunu duşünmeden, 'Oğretım Bırlığı Yasası'run kal- dınlmasını" savunmuştur "Kemalızmın mı- admı doldurduğunu" soylemesı ve "sosyal devlet" ılkesıne karşı çıkması yetmıyormuş gıbı çeşıtlı konuşmalannda "laıklık ılkesı"nın karşısında yer almıştır Unutulmasın kı Sayın Ozal. yukanda saydığımız değerlen koruya- cağına Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı kursu- sunde ant ıçmış bır devlet gorevbsıdır ••• Yıl 1961 Turk ulusu yenı bır anayasa yap- maktadır Çağ değışmış, Ataturk'un devnm- cıhk ılkesı gereğı klasık devlet anlayışı, yennı sosyal devlet anlayışına terk etmıştır Ve 1961 Anayasası ıle Turk ulusu çağdaş bır anayasa- ya kavuşmuştur Ne var kı bu anayasanın değen anlaşıla- mamıştır Anayasayı yapanlar, o günku ko- şullarda bır cumhurbaşkanının anayasaya aykın davranacağını duşunmemışler, hele suç ışleyebıleceğını akıllanna bıle getırmemışler- dır 1982 Anayasası yapılırken de konu uze- nndeduranolmamış, 1961 duzenlemesı kabul edılmıştır Bunedenledırkıanayasadaveceza yasasında 'vatana ıhanet suçu'nun tanımı yapılmamıştır Uygar dünyada, cumhurbaşkanlannın anayasaya aykın davranmalan halınde go- revden alınabıleceklenne daır açık secık yargı- lar vardır Uygar dunya, bu konuda tıpkj 1923 devnmcılen gıbı duşunmektedır Bızde ıse gorevden alma, vatan haınlığıne bağ- lanmıştır Vatana ıhaneün ne olduğu da bellı değıldır Konu, mahkemelenn takdınne bırakılmıştır Ama Meclıs antmetığı ve partı hesaplan nedenıyle yargı organlanna ulaşıla- mamaktadır Sonuç "Devletm tepesınde kavga yapmayacağız" sozlen de geçerlılığını yıtırmıştır Çunku ta- raflar, butun guçlenyle gızlı bır kavganın ıçındedırler Oysa konuya uygarca ve kurallanna gore yaklaşmak daha doğru bır yontemdır Açıkça söyleyelım kı halkın desteğını yıtırmış bır Cumhurbaşkanı ıle halkın oluşturduğu bır parlamento ve hukumetın uyum ıçınde çalış- ması olanaksızdır Turk ulusu ve Turkıye Bu- yük Mıllet Meclısı, buna bır çozum aramak ve bulmak zorundadır Aksı takdırde demok- rasıden, hukuk devleünden ve çağı yakala- maktan kolay kolay soz edılemeyecekür ARADABIR Prof.ORHAN ŞAHINLER Mimar Sınan Unı. Mimarlık Fak. Kültür Bakanlığı'na Çağrı Insanoğlu toplumun ıç denetım mekanızmalarınm bulun- madığı veya yeterlı olmadığı donemlerde sonsuz ısteklerını uygulamak ıster ve de uygular Eğer bır toplum duyarlı ve tep- kısel kamuoyundan yoksun ıse çıkar çevrelerının çıkar grup- larının ıstemlerı de o olçude sınırsızdır Eğer o ulkenın aşırı kazancı ozendıren sıyasal bır tavrı varsa, ınsanlar sabırsız, doyumsuz ve hırslıdırlar Butun bunlar bılınen gerçeklerdır Maddı zengınlıklerı elde etmek ıçın sınır tanımak ıste- meyen becerıklı orgutlu kesımler durumu ızler ve değerlen- dırır Hıç kuşkusuz bu çevreler ıçın en uygun ve en verımlı konu kenttoprağı, taşınmaz (gayrımenkul) değer transferlerı- dır Bıre on, bıre yırmı değer yaratan ınşaat alanlarıdır özel- Jıkle bu durum Istanbul da katlanarak çekıcı hale gelmıştır Sonuçta ınsanın yapabıleceğı çevre çırkınlığı oluşmuş, uy- garlığın gostergesı olması gereken yapılaşma, görsel kırlen- menın somut orneklerıne donuşmuştur Daha buyûk, daha yuksek, daha yoğun daha çok ısteğı en son 'Park Otel' ınşa- atında şekıllenmıştır Bu nedenle yapılaşma ve ımar konu- larında butün dığer konularda olması gerektığı gıbı kamu adı- na toplumun kultur değerlen nı koruyacakfcurumlaşmışfren- ler, cıddı çok cıddı denetım gereklıdır Aksı halde maddı ve manevı kayıplar kalıcı onanmaz gelecek kuşaklar adına ayıp ve azap verıcıdır Şu anda etkılı ve kurumlaşmış frenler, ıktıdar, ıktıdar adına Kûltur Bakanlığı, Kultur Bakanlığı yertne 'Kultur ve Tabıat Varlıklarını KorumaKurullan'dır Ancak söz konusu bu kurul- ların Istanbul dakı ıcraatı tam bır şenlıktır Burokratık suz- geçlerın çok sıkı, hatta aşırı tıtız ve katı olması gerekırken bu kurullar uysal, rahat aşılabılen, kamuoyuna, mesleksel çev- renın duşünce ve tepkılerıne fazla onem vermeyen, yorumda esnek, hızlı sonuç alıcı bır çızgı ızlemektedır Bugun bu kurulları yoneten, bu kurullarda görev alan kı- şıler kımlerdır' Krıterler nedıf? Geçmış bırıkımlerı, bılgılerı, uzmanlık alanları, kultur alanında ad olup olmayışları göz önünde tutulmuş mudur? Nıçın şehırcı, mımar, mimarlık tarıhçısı eskı eser uzmanı, arkeoloji, sanat tarıhçısı olan oğretım uyelerı bu kurullardakı gorevlerıne devam ettırılmemışlerdır 9 Bu ust duzey kultur ın- sanları nıçın saf dışıdırlar? ûrneğın, Prof Kemalı Söylemezoğlu, Prof Aptullah Kuran, Prof Muhlıs Turkmen, Prof Ahmet Keskın Prof Hande Suher Prof Doğan Kuban, Prof Dr Mehmet Çubuk, Prof Dr Mete Tapan gorevlerınden ıstıfa etmışler, ıstıfa ettırılmışler, ıstıfa etrnış sayılmışlardır"? Nıçın acaba? Butun bu gelışmelerden kamu adına, kamu yararına sorumlu olan Kultur Bakanlığı'- nın, olup bıtenlerın dışında etkısız ve yansız olduğu soylene- bılır mû Bunu boyle kabul etmeye olanak var mıdır? fstanbul'un Kultur ve Tabıat Varhklannı Koruma Kurullan'- nın bugunku yapısını, anlayışını yaklaşımını, tarıhsel çevre, eskı eserler, mımarı kalıt (mıras) ve kulturel değerler konu- sundakı bakış açısını ortaya koyan son somut ornek, sayısız ornekler yanında (1) 'Kız Kulesı konusudur Kız Kulesı bır sımgedır, tarıhtır anıdır Henuz erışılıp kırletılmeyen istan- bul'un dokunulmamıslığının sevınç veren son maddı varlık- larındandır Marmara'dan Boğazıçı ne donuş dırseğınde kalıcı bır çızgıdır Istanbul Kultur ve Tabıat Varlıklarını Koruma Kurulu bu- ranın tıcanleştırmesını benımsedığını belırtmıştır Uskudar Beledıyesı nı ozlemlerı yonundetesvık etmıştır Kız Kulesı- ne gölge düşurulmuştür Kurulun böyle duyarlı bır konudakı tutumu son derece önemhdır ve yapısını belırleyıcıdır Kultur Bakanlığı, sa- rarmış aılefotoğraflarından geçerlı belge dıye yararlanıp ev- ler, koşkler yapılmasına rnasumarte ızın veren 'kurul'lara karşı hoşgorulu olabtltr Belkı de farkında bıle değıldır Ama Kız Kulesı ve benzerlerı ıçın ortaya konulan tavır, anlayış ve yaklaşım hoş gorulemez Devletın kultur polıtıkasını belırleyen, yetkı kullanan ve so- rumluluk üstlenen Kultur Bakanlığı, kulturel varlığın ve faalı- yetlerın en yoğun olduğu Istanbul da olup bıtenlere çok yakın ılgı duymalıdır Bakanlık dışında hıçbır organ tarafından denetlenemeyen Istanbul 'Kultur ve Tabıat Varhklannı Koruma Kurulları'nın buyuteç altına alınma zamanı gelmıştır Artık tyıce bılınmelı ve ınanılmalıdır kı, becerıklı ınce hesaplı nıyetler, Istanbul'un Kulturel ve Tabıat Varlıklarına kast etmışler dır Istanbul'un başı dertlıdır bekletılemez Sıyasal orgutlenmeler, paralı güçlerın Istanbul a donuk nıyetlerı kaygı verıcı boyuttadır Olup bıtenlerle cıddıyetle ılgılenmenın zamanıdır Görunen odur kı gelecek, çok yakınımızda olan yüzyıl bı- lım, kultur, sanatın ustunluk (prestıj) yuzyılıdır Yenı bır röne- sanstır ve bızler bu yuzyıla karşı daha da fazla mahcup ol- maktayız Kultur Bakanlığı Istanbul un 'Kultur ve Tabıat Varlıklarını ılgılı kurullara emanet ettığı kanısında olmamalıdır Son umut Kultur Bakanlığı nın kendısıdır yenı kadrosudur Uygar dun- yaya karşı bızlerı daha fazla mahcup olmaktan kurtarması gereken ıktıdardır Her kararı yasa gucunde olan, kararlarına ıtıraz hakkı bu- lunmayan istanbul un Kultur ve Tabıat Varlıklarını Koruma Kurulları nın geçmış kararları taranmalı, ıncelenmelı, bılım ve kultur çevrelerı dınlenmelı soru pek çok soru sorulmalıdır (I)Taşlık Kahvesı otel Dohtubabçe vadısı Adalar, Fenerbahçe yoictan varedılen Boğazıçı ndekı yapılar vo oburlen Parkotel TARHŞMA Avukatın Bağımsızlığı Avukatı yargının bağımsız bır unsuru olarak kabul eden goruş, sa- vunmanın kavram ve kurum olarak gehşmesıne engeldır ve anaya- sanın sıstemıne aykındır V/'ürurlüktekı 1969 tanhlı ve 1136 sayılı J- Avukatlık Yasası'run 1 maddesmde, avukatlıgın kamu hızmeü ve serbest bır meslek olduğu hükmune >er venlmış, avu- katın gorevıru >enne getırmede bağımsız olduğu belırtılmışür Yasada değışıklık yapılmasına daır "Ka- nun Tasansf'nın 1 maddesıvle, yasanın 1 maddesının ıkıncı fıkrası, "Avukat yargı- nın bağımsız bır unsuru olup, görevını ser- bestçe yenne geünr" şeklınde değıştınlmış- ür Yenı bır Avukatbk Yasası'na ıbşkın go- ruşlenmızı, yürurluktekı" 1136 sayıb yasa- nın baa maddelennın değıştınlmesıne ve baa maddelenn yenıden duzenlenmesıne daır kanun tasansı taslağı" vesılesı ıle be- brtmış ve gûçlü bır savunma mesleğırun yalnız avukatlar ıçın değıl, toplum ıçın de zorunlu oluduğunu vurgulamaya çalışmış- ük (Çağdaş Bır Avukatbk Yasası, Cum- hunyet, 26 12 92) Avukat, yargının bır unsuru sayılamaz Avukaü yargının bağımsız bır unsuru ola- rak kabul eden goruş, savunmânın kav ram ve kurum. olarak gelışmesıne engeldır ve anayasanın sıstemıne aykındır 1982 Anayasası'nın uçuncu kısmında "Cumhunyet'ın Temel Organlan" olarak bınna bolümde Yasama (md 75-100), ıkıncı bolumde Yurutme (md 101-116), uçuncü bolumde, Yargı (md 138-145) erk- lenne yer venlmışür Anayasanın, "Hak Arama Hümyetı" başbklı 36 maddesmde herkesın davacı ve- ya davalı olarak sav ve savunma hakkına sahıp olduğu bebrtıbnıştır Bu hak ve kul- larunu, savunma mesleğının ve avukaün var oluşunun gunümuzdekı anayasal da- yanağıdır Anayasanın haklann korunması ıle ılgıb hukumlenne ışlerbk kazandınlabılmesı, yurttaşlann bıbnçlenmesıne, ekonomık olarak guçlenmelenne ve avukaun bağım- sızlığına mutlak olarak bağbdır Avukaün bağımsızlığı. savunma mesleğının ust du- zeyde kurumlaştığı TBB'nın anayasada ye- nnı almasıyla sağlanabıbr Parlamenter sıstemın kuvvetler aynlığı ılkesının, hukuk sıstemınde sav, savunma ve yargı ıçın de geçerlı olduğunun kabulü gerekır Ve bu gerekçeyle, bağımsız olduğu vurgulansa bıle avukatın, yargının bır un- suru olduğu kabul edılemez Adalet, Sav, Savunma, Yargı uçlüsunun ortak ulkusudur Bu ulkünun savunma açısından gerçekleştınlebılmesı, savunmâ- nın kurumlaştığı TBB'nın anayasal guven- ceye kavuşturulmasına bağbdır 1%1 Anayasası'nın 122maddesıne uy- gun olarak kurulmuş bulunan, TBB'nın, "Cumhunyet'ın Temel Organlan" arasın- da anayasadakı yennı alması, savunma mesleğının bağımsızbğı ıçın zorunludur Yasanın, "Avukatbkla bırleşebılen ış- ler" başbklı 12 maddesını değıştıren ta- sannın 9 maddcsının (a) fıkrası ıle avukat- lann sermaye şırketlennde, kooperaüfler- de sadece ortak ve komandıt şırketlerde komandıter ortak olabılecekkn sınırla- ması getınlmışür Tasannın 29 maddesı ıle yasanın "Yal- nız avukatlann yapabıleceğı ışler" başbkb 35 maddesme, "Anonım ve Iımıtet şırket- lerce hukuk müşavın avukat bulundurul- ması zorunludur" fıkrası eklenmıştır Bu fikranın gerekçesının ve amaanın, yasanın butunuyle bağdaşunlamayacağı İcanısın- dayız Fıkra, bır hukuksal nedene dayanı- yor ıse yasa teknığı açısından bu hukmun TTK'da yer alması gerekır Tasannın 49 maddesı ıle değıştınlen ya- sanın 77 maddesı 4 fıkrası ıle yasada bebr- tılen yasaklara uymayan ya da yasanın zo- runlu kıldığı ışlen yenne geürmeyen baro sorumlu organlannın gorevlenne son venl- mesıne ve yerlenne yenılennın seçılmesıne, bulunduklan ıl cumhunyet başsavabğının açacağı dava uzenne, o yerdekı Asbye Hu- kuk Mahkemesı'nce karar venbr, hükmu geunlmışür Sav ve savunma organlan arasındakı mevcut ıbşkı ve dengı dıkkate abndığında, Adalet Bakanbgı'nı devreden çıkaran bu hukmun, amaca uygun ışleye- ceğınden kuşku duymak gerekır Yurûr- luktekı yasa gereğınce, sıyasal otontenın ıs- teğı ıle harekete geçebılen başsava, ta- sannın aynen yasalaşması halınde, kışısel karan ıle ve doğrudan, savunma organını karşısına almış olacakür Haklı bır neden olmaksıan genel kurulu toplantılanna kaübnayan avukatlara para cezası uygulanması, anayasaya aykın de- ğılse de demokrauk duşunceye ve seçım manüğına aykın sayıbnabdır (Tasan md 52, Yasa md 86) Organ seçımlennde ve kararlann abn- masında, oylann eşıtbğı habnde ad çekme yoluna gıdılmesı (Tasan md 53), genel ku- rul başkanının bulunduğu tarafın ustun sayılması (Yasa md 87) uygulanmasından daha adıl sayılamaz Baro (Tasan md 55, Yasa 91) ve bırbk (Tasan md 65, Yasa 119) yöneum kurulu uyebklennde de ad çekme yontemı yenne şansa yer venlmeyecek bır çözum bulun- mabdır Taslağın 16maddesıyle yasanın 44 maddesının değıştınlerek avukatlann şır- ketleşmelenne olanak tanınmak ıstenırken tasanda bu konunun yer abnamış olması anlaşıbr olmaktan uzaktır Savunma mesleğıru güçlendırecek ve ba- ğımsız kılacak çağdaş bır Avukatbk Yasa- sı, yalnız meslek mensuplan ıçın değıl, top- lum ıçın de yararb ve zorunludur HULLSt METtN Avukat Istanbul İLAN ANKARA ASLİYE BİRİNCİ TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN Davaa Yapı ve Kredı Bankası A Ş Dosya No 1991/726 Vekıh Av Alı Avcı Davalı Mehmet Şahın Demırcıler Sıtesı 2 Cad No 90 ANKARA Davacı tarafından davalı aleyhıne açılan 14 622 280 TL 'lık ala cak davasının yapılan yargılamasında venlen karar uyannca, Davalı adına çıkartılan dava dılekçesı ve duruşma gunune aıt teb hgat bıla teblığ ıade edılımş olup yapılan emnıyet araştırmasında da, davalının adresı tespıt edılemedığınden adına dava dılekçesı ve du ruşma gununun ılanen teblığıne karar venlmıştır Durujma gunü 13 7 1992 saat 14 10'a talık edılmıj olup, HUMK' nun 213 maddesı gereğınce duruşmada haar bulunmadığınız tak- tırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı hususu ılanen teblığ o l u n u r Basın 30689 İLAN KARASU ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas 1991/295 Davaa Meryem Ince vekıh tarafından davalı Suleyman Ince aley- hıne açılan boşanma davasmda Davanın davahsı bulunan Kocaah ılçesı, Kırazü Koyu'nde, Suley man Ince'ye çıkartılan duruşma günunu bıldınr davetıyemn adresın- de bulunmadığından bahısle ıade edıldığı, zabıtaca da adresı tesbıt edılemedığınden, adına ılanen duruşma gününu bıldınr tebhgat ya- pılmasına karar verılmış olup, mahkememıan 1991/295 esasına ka- yıtlı ve 8 7 1992 günu saat 10 00'da muallak bulunan duruşmaya gel mesı, kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, gelmedığı takdırde yoklu ğunda davanın devam edeceğı ve hıikum verıleceğı hususu meşruhat lı davetıye teblığı yenne kaydolmak üzere ılan olunur Basın 48320 İLAN İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1992/23 Davalı Bekıroğlu Necmettın Bılen Adresı mechul Davacı Akcalı Beledıye Başkanlıgı tarafından davalı Bekıroğlu Nec mettın Bılen aleyhıne açılmış bulunan 2942 sayılı kanunun 17 mad desıne göre tescıl davasının yapılan duruşması sonunda Mahkememızın 5 5 1992 tarıh ve 1992/23 esas 1992/280 sayılı ka rarı ıle tskenderun Akcalı Köytı'nde kaın 52 parsel sayılı gayrımen- kulün 2942 sayılı kanunun 17 maddesı gereğınce davab Bekıroğlu Nec mettın adına olan tapusunun ıptalı ıle davacı Akcalı Beledıyesı adına tescıhne karar verıldığı ışbu ılanın neşır tarıhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde davalı Necmettın Bılen kararı temyız etmedığı takdırde huk mun kesınleştınleceğı ılan olunur 29 5 1992 Basın 48259 İLAN T.C ORHANELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı 1992/11 Esas Hâkım Mehmet Resuloğlu 24879 Katıp Atıf Acar-1266 Orhaneh ılçesı Yakuplar Köyu'nden Osman Atış, Şevket Atıs, Ce- mıl Atış tarafından davalılar Hazıne'yı ızafeten Orhaneh Mal Mu- durluğu, Orman Işletme Mudurluğü ve Balıoğlu köy muhtarlığı al- yehıne açmış bulunduğu tescıl davasında yapılmakta olan duruşma sında dava konusu edılen, 1 Orhaneh Balıoğlu Köyu, Urkuden Deresı mevknnde olup, do- ğusu Semercı Köyu yolu, güneyı Kısmen Salıme Sevınç, kısmen Ab- dullah Atış, batısı Ulfet oğlu Ah ARIK taşınmazı, kuzeyı lbrahım Turan taşınmazı ıle çevnh 41 500 m ! mıktanndakı taşınmaz, 2 Balıoğlu Köyu, Ürküden Deresı mevknnde kaın olup, doğusu tbrahım Turan taşınmazı, guneyı lbrahım T\ıran taşınmazı, batısı Ab dullah Auş taşınmazı, kuzeyı lbrahım Tbran taşınmazı ıle çevnlı 1113 m ! mıktarındakı bu ıkı tarla uzennde taraflardan gayrıhak ıddıasın- da bulunacaklara fırsat tanımak üzere ılan yapılmasına karar venl- mış bulunduğundan ıddıa sahıbı olanlann ış bu ılan tanhten ıtıbaren 3 ay ıçensınde mahkememızın 1992/11 esas sayüı dosyasına karşı mu racatta bulunmalan ılan olunur 20 5 1992 Basın 30494 T.C. ILAN KAYSERI IŞ MAHKEMESİ Sayı 1991/143 Esas 1992/129 Karar Davacısı S S K Genel Müdurluğu, davalıları Murat Kantarcı, Alı Erdoğan ve Berker Altun olan rucuan tazmmat davasının yapılan du ruşması sonunda Davanın kabulü ıle, kurum zararı 57 082 461 TL ıse de gerçek za rara bağlı küınarak 12 769 322 TL kurum zaranıun gelır bağlama karann onay tanhınden yurutulecek yasal faızı ıle bırhkte davalılar dan muştereken ve muteselsılen alınarak davacıya verılmesıne 127 693 TL harcın davalılardan muştereken ve muteselsılen alı- narak hazıneye gelır kaydedılmesıne Avukatlık tarıfesı ûcretı nısbı 825 760 TL nın davalılardan muş- tereken ve muteselsılen alınarak davacıya verılmesıne Davacının yapmış olduğu 218 000 TL yargılama gıdennın davalı lardan muştereken ve muteselsılen alınarak davacıya verılmesıne da- vacı ıle davalı Murat vekıhnın yuzunde dığer davalılar Alı Erdoğan ve Berker Altun'un yokluğunda temyızı kabıl olarak 24 3 1992 tarı hınde mahkememızce karar verıldığı ancak davalılar Alı Erdoğan ve Berker Altun'a mutat vasıtalarla karar teblığı olunmadığından ka rarın teblığıne kaım olmak uzere ve ılan tanhınden ıtıbaren 8 gun ıçınde kesmleşeceğı ılanen teblığı olunur 25 5 1992 Basın 48307 PENCERE ir Turancı!.. Her devletın bır "resmı tarıh"ı vardır Yalnız devletın mı' Galatasaray Lısesı veya Beşıktaş Jımnastık Kulubu adına da "resmı tarıhçe" yazılır Kılıse, ınsanlığın geçmışıne Hırıstıyan- lığın gozluğuyle bakar Hele, bır devlet devrımle kurulmaya görsun, ış daha da çatallaşır Castro'dan önce Kuba, Musta- fa Kemal'den once Turkıye'nın öğrencılerıne hangı tanh oku- tuluyordu? Fıdel'ın ulkesını bılmıyorum, ama, Ösmanlı dö- nemınde bızım tarıhımız yoktu, peygambeherın öykulen ve sultanların zaferlerı nemıze yetmezdı' Cumhunyet devrımı- nın ıvedı gereksınmesı, bızım tarıhımızı oluşturmuştur Hıç kuşkusuz çarlık yıkılınca da Rusya'da tarıh değıştı Ve yenıden yazıldı • Sovyetler Bırlığı günumuzde dağıldı, cumhunyetler bağım- sızlıklarma kavustular, Lenın heykellerı yıkıldı, Lenıngrad'ın adı Petersburg'a dönuşturuldu, Marks neredeyse aforoz edh lecek, 1917 Devrımı'yie kurulan duzen altust oldu, pekı okul- larda hangı tarıh kıtapları okutuluyor^ Sanırım soru, çetrehl Letonya'da, Ukrayna'da, Kazakıstan'da, Ermenıstan'da, Gurcıstan'da, Turkıstan'da, Rusya'da öğrencılere belletılen ta- rıh derslen, Sovyet donemındekılerle bır mı'? Eğer bır ıse, öğ- rencıler, son yıllarda yaşanan olaylara akıl erdıremeyecek- lerdır Bu nedenle BDT (Bırleşık Oevletler Topluluğu) ulkele- rınden her bın, yenıden tarıh yazmak zorundadır • Sultan Galıev (Mır Saıd Sultan Alıoğlu) Kazanlı bır "Tûrkı", Musluman ve komunıst1 Galıev, 1917 Devrımı'ndeoncülerden, sosyalızmı Müslüman toplumlara yaymak ıçın var gucüyle çalışıyor, 1923'te göz- den duşüyor, 1937'de ıdam edılıyor Resmı devrım tarıhıne göre "haın" sayılıyor Nıçın? , Çunku Sultan Galıev, Moskova'dan bağımsız bır "Turan devletı" kurmak ıstıyor Mır Saıd Sultan Alıoğlu'na göre Batı'nın emekçısı de Asya toplumlarına çarpık bakışlıdır "Müslüman halklar, proleter uluslardır Ingılız, Fransız emekçılertyle Fas ve Afganıstan pro- leterlennın ekonomık durumları arasında büyük fark vardır Müslüman ülkelerın mıllıyetçı hareketlennın sosyalıst devnm karaktennde olduğu ılen surulebılır" Sultan Galıev'e gore "Ba- tı'da ıktıdarın emekçı kıtlelerın elıne geçmesı, Doğu'nun maz- lum ulkelerıyle olan ılışkılerıne bır değışıklık getiremeyecekttn" Rus komünıstlerıne güvenı yoktu Galıev'ın "Onlar da sos- yalıst devnme ıhanet ederek ve devlet kapıtalızmı kurarak bû- rokratık bır rejımı yerieştınyoriardı, Orta Asya'ya bakışlan ve tutumları sömürgecıydı" Pekı ne yapmalı'? llerı ulkelere karşı bır "entemasyonal" kurulmalı, bunun ılk aşaması büyük bır Turk devletı, "Turan" olmalıydı • Sultan Galıev, Moskova'ya ters duşen fıkırlerını hayatıyla ödedı Ancak adı tarıhe yazıldı Hangı tarıhe' Enver Paşa'nın ya da Zıya Gokalp'ın Turanı'ndan daha de- ğışık bır Turan duşluyordu Sultan Galıev, belkı bu yüzden adı- nı yazacak bır tarıh bulamadı, Stalın, Sultan Alıoğlu'nun def- tennı dürdu, adını Sovyet resmı tarıhınden sıldırdı 21'ıncı yuzyıla 8 kala Turan düşuncesı bır başka bıçımde canlanınca Asya bozkırında yaşayanlar belkı Mır Saıd Sul- tan Alıoğlu'nu anımsayacaklar, tarıhın solmuş, sararmış yap- rakları arasında adını arayacaklardır Dunya yenıden bozulup kurulurken "ieniDünya Dûzenı"n- de "Zengın Kuzey-Yzksul Guney" gerçeğı gundeme gınyor Bu gerçeklık, mazlum ulusların metropollere karşı bugün bıle ezık ve boynu bukuk olduklannı vurgulamıyor mu' Sultan Galıevın en beğenılecekyanı, Avrupa'dan gelen ha- zır sosyalızm reçetelermı duşünmeden benımseyeceğı yer- de "aklının mahkemesınde yargılaması" ve eleştırel bır gö- ruş oluşturmaya çalışmasında belırgınleşıyor Orta Asya'da Batılı olmak buna denır v& *^ : W r ANMA İBRAHİM VAROL 27 6 1972 20 yıl geçtı ama halen senın lyılıklermle yaşa>an ınsanlarla beraberız ve çok özlüyoruz E41 Kebıre \arol, çocnklan Nıhat, Bcyhan, KAMUOYUNA Basında agır bır bunalımın ydşandıgı donemde Çdgdaş Gazetecıler Der- negı nın çagnsı uzenne basın meslek kuruluşlan unıversıtelenn sıvasal ve hukuk lakulıelen ıle basın-vayın \uksek okullan ılgılı bakanlık ve kamu kurumlan gazete ajans dergı ıle radyo televızyon kuruluşlan temsılcıle nnın oğretım uyelen ve ıletışım uzmanlannın kalıldıgı Basn Kvukavı "92, Ankara dd 19-20 ha/ıran tanhlennde Mıllı Kutuphane salonlannda \apıldı Gdzeıecılenn vanı sıra basın vayın yuksek okulu ogrenalen rad\o-telev 1z\on yavıncılan ve toplumun degışık kesımlennden ınsanla rın ızledığı ve tartışmalara katıldıgı Basn KiHTjhjM, gerek goruşmelenn duzevi gerekse kamuoyunun gosterdıgı ılgı ıle basında >aşanılan knz or idmınddgelecegevonelık bır umut ışıgı oldu Kurultav sonuç bıldırgesın devurgulanan çagdaş toplum demokratık laık ınsan haklanna davalı ekonomık gehşmevı sağla>an gelışmenın nımetlennın hakça paylaşıkhgı hır toplumdur Bu toplumun en buyuk guvencesı de ozgur basındır anla- Miinın Turkıvede bılınçlı ve kararlı tdkıpçısı olarak basın tanhındekı onurlu vennı aldı Gosterdıklen ılgı ıle katılımlanvld verdıklen destekdolayısıvla TBMM Başkanı Uûsamettuı Cındonık, Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı SHP Genel Başkanı Erdal Inonu, Devlet Bakanı Hukumet Sozcusu Alun Gö- nen, Devlet Bakanı Türfcan Akyol. Adalet Bakanı Sevfi OkU>, lcışlen Bakanı lsmel Sezgm. Çalışma ve Sosval Guvenlık Bakanı Mehmet Mo- ğult». Sosvabst Panı Başkanı Doğu Pennçek. SHP Genel Sekreter Y ar dımcısı Mustafa Gazakı, MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şevket BüJem \ ahncı, Turk-lş Genel Sekreten Mustafa Başoğlu, Hak tş Genel Başkanı Necatı Çehk'e Basın Kunıltayı nın bovlesı olumsuz koşullarda umut ısığı olmdsını ve basın tanhınde onurlu bır yer almasını saglayan basın meslek kuruluşlanna gazete ajans dergı radyoveıelevızyonkurumlannıntem sılalenne ılgılı bakanlık ve kamu kuruluşlannın yetkılılenne unıversıle lenn vonelıa ve oğretım uyelenne yavın organlannın delegelenne katkı- da bulunan verel vonetımlere teşekkuru ze\klı bır gorev sayıyoruz HIFZITOPUZ v BASIN KITIULTAYI "92 DİVAJS BAŞKAM HNTTER. YAYINLARI A.nlutr» C«d No 3 1 / 5 1 Cagaloglu ÎST X« I . E N İ N İ Z M D İ Z İ S İ 4 D E P T E B S O S Y A L t S T İIVŞ>VJ>JI1V ZAFERİ UĞRUNA MUCADELE Otto Heller YAHUDÎLÎĞİN ÇÖKÜŞÜ ESEJtLER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear