Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 HA2İRAN1992 PERŞEMBI
16 HABERLERIN DEVAMI
BURASI TURKIYE
HALUK ŞAHİN
Üç Sonıda Orta Asya
insan uzak ülkelere yaptığı gezilerden döndükten sonra
çeşit çeşit sorularla karşılaşır. Bazen gidilen ülke o kadar
egzotik ve bilinmezdir ki çoğu kişi cahilliği belli olur korku-
suyla soru sormaya bile cesaret edemez. Orta Asya'nın üç
cumhuriyetine (Ozbekistan, Kazakistan, Türkmenistan)
yaptığım bir haftalık geziden sonra daha çok "Nasıldı ora-
lar" gibi kaçamak sorular ya da yuvarlak cümlelerle karşı-
laştım. Çoğu kişi bu bölge konusundaki ulusal cehaletimi-
zi paylaşüğından ne soracağını kestiremiyordu. lyisi mi
Fethi Naci'nin "100 Soruda" dizisinde olduğu gibi cevapla-
rı vermeden önce soruları da ben sorayım.
öyle sanıyorum ki 150 yıldır Rus istilası altında yaşayan
bu bölgelerde kilitsoru, geleceğin kime ait olduğu sorusu-
dur. Tüm yolların Roma'ya çıkması gibi galiba tüm sorular
da oraya çıkıyor
1) Komünistler geri gelir mi?
Bu sorunun afilam taşıyabilmesi için komünistlerin bir
yerlere gitmiş olmaları gerekir. Oysa öyle bir şey söz ko-
nusu değil. Her üç cumhuriyette de Sovyetler Birliği Ko-
münist Partisi yönetiminin kadroları hâlâ iktidarda. Aynı
insanlar kırmızı şapkalarını çıkarıp mavi şapkalarını giy-
mişler gibi... Halk da bu durumu gözüyle gördüğünden,
sanki pek bir şey değişmemiş gibi geliyor. Bu ülkelerde
demokratik hareketler zayıf olduğu için alternatif kadrola-
rın bulunmasının da kolay olmayacağı anlaşılıyor. Demok-
ratikleşme takvimi ve eski kadroların tasfiyesi açısından
üç "Türfci" cumhuriyet, Slav kökenli cumhuriyetlerin epey
arkasından gelmekte.
Kadrolar kadar simgeler açısından da durum böyle.
Taşkent'teki dev Lenin heykeli bir rastlantı sonucu bizim
oraya vardığımız gece kaldırıldı (Artık karşı tepedeki dev
Ali Şir Nevai heykeli rakipsiz). Alma Ata ve Aşkabat'taki
Lenin heykelleri ve orak çekiçler ise yerli yerinde duruyor.
Bu ülkelerin başkentlerinde Moskova'da yaşandığından
çok daha yavaş bir "geçiş" yaşanıyor.
2) Ruslar geri gelir mi?
Gittiğimiz üç cumhuriyetten Kazakistan'da etnik grup
olarak Rusların oranı Kazaklara yaktn. ozbekistan ve
Türkmenistan'da ise yüzde 10-15 dolayında bir azınlık
oluşturuyorlar. ozbekistan ve Türkmenistan'da Rus sayı-
sının giderek azalacağı tahmin ediliyor. Osmanlı Impara-
torluğunun çöküşüyle Anadolu'ya yönelen göçlere ben-
zer nüfus hareketleri küçük ölçeklerde de olsa başlamış.
Bu hareketliliğin ileride çeşitli sorunlara yol açabileceğini
görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Ancak Rusların Orta Asya'ya yayılmalarının arkasındaki
itkileri anımsayınca, geri çekilme sürecinin de o kadar oto-
matikolmayacağını söyleyebiliriz. "Kızıl Gökte Hilal" kita-
bınınyazarıAmirTaheri'nindeyişiyle "donanokyanusile
yasaklanan bozkır arasında sıkışıp kalan Rusya " iyi tarım
toprakları ve biraz daha güneş arayışıyla Orta Asya'ya yö-
nelmişti. Türkçe konuşan ve çoğu Müslümanlığa inanan
halklara ait olan bu toprakların Rusların eline geçişi, 15.
yüzyılda başlayan ve 19. yüzyıla kadar süren uzun bir se-
ferin sonucuydu. Rus Ortodoks kilisesinin yayılmacı mis-
yonu, SSCB döneminde farklı silah ve sözcüklerle de olsa
sürdürülmüştü.
Bu çerçeve içinde akla şu türden sorular geliyor: Ya dev
Rusya Federasyonu şimdi kendisini çok uğraştıran sorun-
ları çözer ve eski gücünü kazanırsa? Ya bu ülkede Rus
milliyetçiliği baskın çıkarsa? O zaman ne olur? Ruslar ken-
dilerini gene o tarihsel itkinin etkisine bırakıp, artık insan
coğrafyasına karıştıkları Orta Asya'dan çıkmamak için d#-
renirler mi?
3) Köktendinci Islamiyet geri gelir mi?
özbekistan'ın Fergana vadisindeki iki ünlü kent, Semer-
kand ile Buhara'nın Islamiyet tarihinde çok büyük bir rol
oynadığını biliyoruz. Büyük astronom Uluğ Bey de bura-
larda yaşamıştı, dini, Buhara halkının kanını emen emirle-
rin her yaptıklarını haklı gösteren bir dogmalar dizisi hali-
ne çeviren mollalar da. Taheri'nin yukarıda andığım kitap-
ta da anlattığı gibi yüzyıllar süren Rus egemenliği bu
bölgedeki Müslümanların "içsel tarihi "ni durduramamış.
Bölgenin hemen güneyinde, şeriat devletlerinden oluşan
bir zincir (Pakistan, Afganistan, iran) uzanıyor. Kısacası,
bir Islam faktörü var. Ancak, uzmanlar bölgenin mezhep-
sel ve toplumsal özellikleri nedenivle bu faktorün abartıl-
maması gerektiğini söylüyorlar. İslamiyetin zamanla
devlet düzeni olarak değil, sivil toplumun bir öğesi olarak
yerini alması daha olası görünüyor.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Güzellik müsabakası
18HAZİRAN1932
Bugünden itibaren yeni
güzellik müsabakamizın
kayıt muamelesi başhyor.
Müsabakayı neden tecdide
karar verdiğimizi iki gündür
tafsilen yazdık: Bu sene
temmuzda Belcika'da
yapılacak olan dünya
güzellik müsabakasını tertip
edenler, Türkiye Güzellik
Kraliçesinin de iştirakini
ısrarla rica ettiler. Sonra
bütün masrafı tertip edenlerle gazetemiz tarafından temin
edilen böyle güzel veemsalsiz birseyahatten bir Türk
kıayla akrabasından bir zatın istifade etmemesi manasız
olacaktır. Fakat bizi müsabakayı tekrara sevkedenen
mühim sebeb, M. Maurice Waleffe'ın da söylediği gibi
Dünya Güzellik Müsabakası'na bir Türk kızının
katılmasının Türkiye lehinde büyük bir propaganda
vesilesi olacağıdır. Avrupa ve Amerika, her şeye rağmen
hala bizi tanımaz. İlk Güzellik müsabakasında Kraliçe
intihap edilen Feriha Hanımın resmi Amerika
gazetelerinde çıktığı zaman, bir gazete bu resmin altına,
biz Türkleri zenci zannederdik, meğer bizim gibi beyaz ve
güzel imişler diye bir fıkra yazmıştı.
L U MIE R E
H n h
P L A V i C
Filmlerı istimal ediniz.
İBltri dlfer labrilu ••=>••
tasla lr~«r- ve^kMVtrastır.
VEFAT VE BAŞSAĞLJĞI
Spor Servisi Sorumlumuz Abdülkadir
Yücelman'ın annesi
MAKBULE
YÜCELMAN
önceki gün hayata gözlerini yummuş ve dün
Fatih Camii'nde kılınan öğle namazının ardından
Eyüp Aile Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Yücelman Ailesi'ne başsağlığı diler, acısını
paylaşınz.
SPOR SERVİSİ
Kosova Başbakanı Buyar Bukoşi uyardı:
Bosna-Hersek'teki savaş, Kosova'ya sıçrar
• İslam Ülkeleri Konferansı Dışişleri Bakanları
Toplantısı'na katılan Kosova Başbakanı, Türkiye1
nin Balkanlar'da politik ağırlığını ortaya koyması-
nın zamanının geldiğini savunarak Kosova'yı teh-
dit eden savaş sırasında Türkiye'den yardım bekle-
diklerini dile getirdi.
lar'da politik ağırlığını göster-
mesinin zamanının geldiğini bil-
dirdi.
Bukoşi, Kosova'nıngözlemci
olarak katıldığı İslam Konferansı
EVRENDEĞER
Kosova Başbakaru Dr. Bu-
yar Bukoşi, Bosna-Hersek'teki
savaşın dalga dalga Kosova"ya
geldiğini belirterek, "Türkiye'-
den yardım bekliyoruz" dedi.
Bukoşi. Türkiye'nin Balkan-
Örgütü toplantısı için geldiği İs-
tanbul'da Cumhuriyet'in sorula-
nnı yanıtladı. Başbakan Bukoşi,
Bosna-Hersek'teki savaşın Ko-
sova'ya sıçrama olasılıgına iliş-
kin soruya şu karşılığı verdi:
•'Olaylar çok rahat sıçrayabi-
lir. Sırbistan Bosna-Hersek'te
yaşanan senaryonun Kosova'-
da da uygulanmasını istiyor.
Biz banşseveriz. Fakat gücü-
müz fazla değil. Bize göre Ko-
sova sorunu politik bir sorun-
dur. Biz bu sorunun politik
araçlarla savaşsız çözümlenme-
sini istiyoruz."
Bukoşi, savaşın Kosova'ya
sıçramaması için ellerinden ge-
leni yaptıklarını ancak bunun
kendilerine bağlı olmadığını
bildirdi. İKÖ toplantısından ne
gibi bir sonuç beklediğıne iliş-
kin bir soruya da konuk Başba-
kan şu yanıtı verdi:
"Bu toplantı çok iyi bir fır-
sat. Konferansa katılan tüm
ülkeler bu savaşın Kosova'ya
sıçrayabileceğinin bilincinde ol-
malıdırlar. Savaş dalgası bize
de gelebilir. sırada biz vanz. Bu-
nun için gerekli önlemler alın-
malıdır. Çatışmaların önlenme-
si için gerekli tüm çabalar gös-
terilmelidir. Bu konferans
kendı rolünü oynayacaktır. Biz
bu konferansın BM'de de etkili
olmasını istiyoruz."
Konuk Başbakan, Kosova'-
nın bü>ük bir abluka altında
olduğunu açlık ve sefaletin kol
gezdiğini belirterek. Türkiye'-
den isıekleri konusunda ise şöy-
le konuştu:
"Biz Türkiye'den her türlü
yardım bekliyoruz. Kosovalıla-
rın yüzde 90'ı Müslüman. Tür-
kiye ile geleneksel ve tarihi
bağlanmız var. Sayın Başba-
kan Demirel görüşmemizde bi-
Demirerden Sırbistan'a gözdağı
• Baştaraft 1. Sayfada bir
saldırganlık eylemi karşısında
bulunduğunu ifade ederek 'Or-
tadaki can kaybı dayanılmaz
bir düzeye ulaşmış, masum si-
villere reva görülen çile hiç bir
mazeretin ardına gizlenemeye-
cek boyutlara varmıştır" dedi.
Demirel şöyle devam etü:
"'Balkanlar'ın yeniden tesisi-
nin, Sırp maceracılığına son
yerilmeden ve bu saldırganlık
durdurulmadan gerçekleşürile-
bilmesi mümkün değildir. BM
Güveniik Konseyi bu nedenle
ve Belgrad makamlarını fetihçi
genişleme hayallerinden caydır-
mak amacıyla yaptınmlar uy-
gulanmasına karar vermiş bu-
lunmaktadır. Ancak önlemle-
rin arzulanan sonuçlan sağja-
yıp sağlamayacaklannı za-
man gösterecektir. İslam top-
lumunun soruna gösterdiği ilgi-
yi sürekli kılması şarttır. Dola-
yısıyla söz konusu çabalann
etkileyici cabalannı artürmak
ve bunlan işgal kuvvetlerinin
geri çekilmelerini mutlaka gü-
venceye bağlayabilecek yeni
boyutlara kavuşturmak zorun-
davız."
Islamın ister Bosna-Hersek'-
te, ister Kafkasya'da. ister Kıb-
ns'ta, ister Ortadoğu'da ya da
başka yerlerde farklı inançlara
sahip insanlar arasında kaynaş-
tıncı olma ödev ve sorumlulu-
ğunu taşıdığını belirten Demi-
rel, İsrail, Kıbns ve Azerbav-
can-Ermenistan sorunlanrun
banşçı yollardan çözümlenme-
si zorunluluğunu vurguladı.
Başbakan Süleyman Demirel
daha sonra toplantı salonun-
dan aynlarak bazı heyetlerle
görüşmelerde bulundu.
Verilen bir aradan sonra
ikinci oturumu başlayan top-
lantıda ilk gündem maddesi
olarak Türkmenistan'ın İKÖ'-
ye tam üyelik başvurusu oylan-
dı ve Türkmenistan'ın başvuru-
su oybirliği ile kabul edildi.
Daha sonra İKÖ dönem baş-
kanı olan Dışişleri Bakanı Hik-
met Çetin bir konuşma yaptı.
Bosna-Hersek'te Belgrad'daki
yetkililerin uyguladığı politika-
larla kendisini ortaya koyan
saldırgan ve yayılmacı bir milli-
yetçilikle karşı karşıya bulunul-
duğunu söyleyen Çetin, diplo-
matik ve ekonomik yaptınmla-
nn arzulanan sonuca ulaşmadı-
ğım söyledi.
Çetin "İslam Dünyası iki
yönlü bir görevle karşı karşıya-
dır: BM yaptınmlannın tam
olarak uygulanmasını denetle-
mek ve gerektiğinde daha ileri
boyuttaki caydına uluslararası
önlemlere katkıda bulunmaya
hazır olmak" diye konuştu.
Islâı ı Konferansı Örgütû dışişleri bakanları, DemirePin açış konuşmasuu ilgiyle dinlediler. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
Konuşmasında Karabağ ko-
nusu, Arap-İsrail catışması ve
Lübnan'da banşın sağlanması,
Afganistan'da mücahitlerin za-
feri, Güney Afrika'daki olaylar
gibi konulara değinen Çetin,
Kıbns konusunda Türkiye'nin
siyasi eşitliğe dayalı iki toplum-
lu ve iki kesimli bir federasyon
çözümünü desteklediğini söyle-
di-
6.İKÖZirve Konferansı Baş-
kanlığını yürüten Senegal Dev-
let Başkanı Abdu Dioufun
mesajının okunmasının ardın-
dan Bosna-Hersek Dışişleri
Bakanı Dr. Haris Silajdzic bir
konuşma yaptı. Bosna-Her-
sek'te yaşanan saldırganlığın
1
Büyük Sırbistan' amacı güden
Belgrad rejimince planlandığı-
nı, koordineedildiğini veaçıkça
desteklendiğini söyledi. Belg-
rad rejiminin bu saldırganlığını.
uluslararası toplumun tepki
göstermeyeceği öngörüsüne
dayandırdığını belirten Silajd-
zic "Şu ana kadar bu öngörü
doğru çıkmıştır" dedi.
Belgrad destekli saldırganlı-
ğın Bosna-Hersek ekonomisin-
de büyük tahribata yol açüğını,
kültürel mirası yok ettiğini, ca-
üşmalarda şu ana kadar 6 ila 10
bin kişinin öldüğünü. 20 binden
fazla kişinin yaralandığını veen
az 1 milyon kişinin evsiz kaldı-
ğını söyledi. Bakan, Bosna-
Hersek'in toplam zaranrun
yaklaşık 1 milyar dolar (yakla-
şık 7 trilyon lira) olduğunu da
kaydetti.
Silajdzic İKÖ'den dört mad-
de habnde sıralanan taleplerde
bulundu. Bu talepler şöyle: 1.
İKÖ Birleşmiş Milletler Ana-
yasası'nın 7. bolümünün 42.
maddesinin ulygulanmasına
destek olmalıdır. Askeri müda-
hale şarttır. 2. Üye ülkeler Sır-
bistan ve Karadağ ile ilişkilerini
durdurmahdır. 3. Acil gereksi-
nim duyulan insani yardımm
akışını sağlayacak bir Acil Fon
oluşturulmaüdır. 4. Tahrip
olan ekonomiyi ve altyapıyı
onarmak için bir Bosna-Hersek
TOPLANTI İZLENİMLERİ KLRŞATAKYOL
Demeç veımek ve almak isteyenler
• İKÖ Dışişleri Bakanlan
Olağanüstü Toplantısı,
Kuran-ı Kerim'deki
Müslümanlar arası dostluğu,
kardeşliği ve dayanışmayı
vurgulayan surelerden
bölümler okunmasıyla
başladı.
• Toplantının ikinci
oturumunun ilk gündem
maddesi, Türkmenistan'ın
tam üyeliğe kabulü için
yaptıgı başvuru oldu.
Oybirliğiyle bu ülkenin tam
üyeliğe kabulünden hemen
sonra, Türkmenistan
delegasyonu ellerinde hazır
bulunan Türkmenistan
bayrağı ve yazısını masanın
üzerine yerleştirdiler.
• İKÖ toplantısının en
popüler isimleri, Suriye
Dışişleri Bakanı Faruk Şara
ve İran Dışişleri Bakanı AJi
Ekber Velayeti idi. Her iki
bakan, özel demeç için
basın mensuplarını
peşlerinde koştururken
Balkanlar'da ve Orta
Asya'da bağımsızhğını yeni
ilan eden cumhuriyetlerin
yetkilileri ise özel demeç
verebilmek için gazeteci
kovaladılar.
• Suriye delegasyonu,
Güney Lübnan'daki olaylar
nedeniyle Israil'in
kınanmasını öngören bir
karar tasansını konferansa
sunmak istedi. Ancak
Ankara'nın muhalefeti
sonucu bu girişim sonuçsuz
kaldı.
• Sheraton Oteli'nde
kurulan basın merkezinde
'çay ve kahve krizi' yaşandı.
Kriz, Sheraton Oteli
personelinin, çay ve
kahvenin gazetecilere
parasız dağıtılıp
dağıtılmayacağına ilişkin
farklı bilgilere sahip
olmasından kaynaklandı.
Bir kısım j>ersonel basına
bedelsiz olarak çay ve kahve
ikramında bulunurken bazı
görevliler ise ikramın
parasız yapıldığıru sanarak
self servis yapmaya çalışan
gazetecileri, çay-kahve
standından kibar el ve kol
hareketleriyle geri çekihneye
zorladılar. Bu konudaki
tartışmalar, buzlu suyun
bedava, çay ve kahvenin ise
ücretli (ödemenin nakit
olması koşuluyla) olması
konusunda varılan
mutabakatla sonuçlandı.
• Son yıllarda alışılageldiği
gibi Basın-Yayın ve PTT,
yine başarıh bir
organizasyon
gerçekleştirdiler. Ancak
Basın-Yaym
Müdürlüğu'nün, PTT
f>ersoneline hiçbir ikramda
bulunmadığı gözlendi.
• Türkiye konferanstan
çıkacak kararların bir
'Müslüman-Hıristiyan
catışması' izlenimi
yaratmaması için azami
gayret sarf ederken iran
Dışişleri Bakanlığı
yetkililerinin bu yöndeki
kesin tutumu rahatsızlık
yarattı. Ancak İran Dışişleri
delegasyonunun, toplantının
ilerleyen saatlerinde bu
tutumunu yumuşattığı
ögrenildi.
• Delege bolluğu karşısında
kimden bilgi alacağını ve
kiminle görüşeceğini şaşıran
gazeteciler bu arada
birbirlerini atlatmak için
çaba göstermekten de geri
kalmadılar. Toplantının
öğleden sonra basına kapalı
olarak yapılan oturumunu
bazı gazetecilerin simultane
çeviri cihazlanyla salon
dışından dinlediği yolunda
basın merkezinde yayılan
söylentiler, büyük heyecan
yarattı. Ancak daha sonra
bu söylentinin yalnızca bir
espri olduğu anlaşıldı.
• 5 yıldızlı Sheraton
Oteli'nin toplantının
yapıldığı BaJo Salonu'nun
hemen önündeki koridorun
tavanından su sızması bazı
gazeteci ve delegelerin
ısianmasına neden oldu.
HAVA DURUMU TURKIYE'DE OUNYA'DA
Isparta habsı el dokuma 50 yıllık Italyan
koltuk takımı 42 yıllık
Tel: 221 74 86
Devlet Batanbjı Meteorotoji'
Genel MûdürUğû'nden alınan
bdgiye göre yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı çotc bulut-
lu. Marmara. Batı Karadeniz
ile k; Anadolu'nun kuzeyba-
tısı Sağanak ve gök gOrûltû-
lû saganak yaOışlı. dığer yer-
tef az buluöu ve açık gece-
oek. Hava sıcaMığında ânem-
li bir Oegışıklık oimayacaK. Rüzpfe gûney ve bat yönleıden hafif orta kuv-
«tte. yajı$ aian yerierde yagış anında ver yer kuvveDtce esecek. Van Gdiü'nde
hava, u buluöu ve acık geçecek Rûzgâr, gûney ve batı yöntertten hafrf ara sıta
orta kuvvette esecek Göl kûçûk dalgalı olacak.
26° >7°
31° 16°
Y 26° 15°
A 20° 5°
Y 28° 11°
y 2 4 o 1 5 o
A 33° 18°
19° 8°
A 27° 13°
A 29" 20°
A 23° 15°
23° 16°
20° 13°
Amsierdam
AmiBân
BaOdat
Bruksti
Cenevr»
Franktu't
LefkOia
Ptiersburg
Londra
Madnd
Mılınc
UostaM
Murat)
Oslo
Parts
Rona
Vıyma
Zunh
8 17»
A 3T°
8 28°
A 37°
Y 19°
Y 19°
Y 22°
A 32°
B 23°
B 16°
Y 19°
Y 20°
B 22°
Y 71°
B 26°
Y 21°
> 18°
A 41°
Y 24°
Y 20°
Y 20°
Imar Fonu oluştupulmalıdır.
Başbakan Demirel. toplantı-
nın açış konuşmasından sonra
Sheraton Oteli'nin 18. katında
Haliç süitınde Suudi Arabistan
Dışişlen Bakanı Prens Suud El
Faysal, İran Dışişleri Bakanı
Ali Ekber Velayeü ve Mısır Dı-
şişleri Bakanı Emir Musa ile
özel görüşme yaptı.
Demirel, Suudi Arabistan.
İran ve Mısır dışişleri bakanla-
nyla görüşmesinde Bosna-Her-
sek'in bağımsızhğının hemen
tanınmasını istedi. Demirel ay-
nca, maddi yardım için İslam
âlemi tarafından bir fon oluştu-
rulması dileğinde bulunurken
BM'nin Güveniik Konseyi'nin
Bosna Hersek için aldığı ön-
lemlerin yüriimemesi halinde
Güveniik Konseyi'nin askeri
önlem de dahil olmak üzere ye-
ni yaptınmlara gidebileceğini
söyledi. Başbakan, askeri mü-
dahale karan çıkması halinde
Islam ülkelerinin buna destek
vermelerini ve asker gönderme-
lerini de istedi. Konuk bakanlar
ise Türkiye'nin toplantı için ön-
cü rolü üstlenmesine teşekkür
ederek Bosna Hersek için BM
Güveniik Konseyi kararlannın
aksaksız olarak uygulanmasını
dile getirdiler.
Demirel- Velayeti görüşme-
sinde ise iki ülkenin terorizm
için işbirliği yapmalan gereğı
üzerinde duruldu. Göriişmede
olası bir Kürt devletinin her iki
ülkenin menfaatleriyle çeüşüği
de vurgularurken sınırlann de-
ğiştirilemeyeceği de dile getiril-
di. Görüşmelerde aynca Azer-
baycan, Karabağ ve Nahçı-
van'daki gelişmeler üzerinde de
duruldu.
Dışişleri Bakanı Çetin, İKÖ
toplantısının ilk günü sonunda
bir basın toplantısı düzenleye-
rek toplanünın basına kapalı
oturumu hakkında bilgi verdi.
Çetin, İKÖ toplantısının
Bosna-Hersek bunalımının cö-
zümüne büyük katkıda buluna-
cağını söyledi. Sırp hükümeti-
nin zora başvurmaya gerek
kalmaksızın Bosna halkına acı
çektirmekten vazgecmesıni
umut etmek istediğini söyleyen
Çetin, toplantı sonrasında ya-
yımlanacak karar tasansında
BM Güvenlik Konseyi kararla-
nnın desteklenecegini belirtti.
EAGLE
RENT A CAR
Depozitosuz kiralık otolar
346 89 85
ze anlayış gösterdi, yardımını
esirgemeyeceğini söyledi. Çün-
kü Türkiye'nin Balkanlar'da
kendi politik ağırlığını göster-
mesinin zamanı gelmiştir. Çün-
kü Türkiye bu bölgede çok
önemli bir güçtür. Türkiye'den
her türlü yardım bekliyoruz."
Bukoşi, Başbakan Demirel
ile yaptıklan görüşmenin ken-
dileri açısından bir moral des-
tek sağladığını da kaydederek,
"Başbakan Demirel bize 'savaş
sıçrarsa arkanızdayız ve susma-
yacağız' dedi. Bize destek ver-
di" şeklinde konuştu.
Ankara
UBaştarafi 1. Sayfada
uygulamanın, sivil havacılık ku-
rallarına da uygun olduğu,
Erivan-Halep-Erivan seferlerine,
"Ankara'ya teknik iniş yapüması
kaydıyla" altı aylık blok izin ve-
rildiği kaydedilerek şöyle denil-
di:
"Izni bu koşulla kabul eden
devletin, uçağına teknik iniş
yapünlmasına da ran olması ge-
rekir. Bu koşula uymak isteme-
yen bir devletin, uçaklannı Türk
hava sahasından gecirmeyip, on-
lara başka bir güzergâh bulma-
sı da mümkündür. Uluslararası
hukukun bu yerleşmiş kuralla-
nnın, Ermenistan yönetimince
zamanla öğrenilebileceği umut
edilmektedirî'
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye
1
nin, herhangi bir komşusuna ol-
duğu gibi Ermenistan'a da yapı-
lan insani yardımları engelleme
karşıtı olmadığını belirterek, de-
netlemeler sonunda silah ve mü-
himmat taşımadıgı anlaşılan
uçaklara yola devam izni veril-
diğini bildirdi.
Ermenistan'ın, insani yardım
taşıyan uçaklann inişe zorlandı-
ğı yolundaki iddialannın tama-
men gerçek dışı olduğunu bildi-
ren Dışişleri Bakanlığı, Azerbaj^
can'a yapılan uçuşlar için de yi-
ne AGİK kararları çerçevesinde
onlem alınmasının öngörüldü-
ğünü, ancak bu ulkeye Ermenis-
tan'a olduğu kadar yoğun bir
hava trafiği bulunmadığını vur-
guladı.
Bakanlık tarafından verilen
bilgide, şu görüşler dile getiril-
di:
"Mevcut uluslararası sınırla-
nn kuvvet yoluyla değiştirilme-
si çabası içine girerek bölgede
banşın korunmasını tehdit eden
tarafa karşı uygulamanın duyar-
lı şekilde sürdürülmesinde de
yadırganacak bir husus görül-
memektedir.
Bölgede barışı bozan, duru-
mu gerginleştiren ve soruna ba-
nşçı yollardan çözüm aranma-
sını engelleyenin, uluslararası
kurallara uygun denetleme ya-
pan Türk tarafı olduğunu iddia
etmek gülünçtür. Bölgede hu-
zursuzluk yaratan taraf, barışı
saldırgan yayılmacıbk emelleri
doğrultusunda bozan ve mevcut
sınırlan fütursuzca çiğneyen ta-
raftır.
Türkiye, AGİK karanna ve ulus-
lararası sivil havaahk kurallan-
na uygun olan söz konusu de-
netlemeleri gerektiğinde sürdür-
mekte kararlıdır!'
Bakü, eski
• Baştarafi 1. Sayfada
bankalarda gizienen paralan-
nın ülkeye geri getirilebilmesi
için İnierpol'e yazılı başvuruda
bulunduklannı söyledi. Bakan
Hamidov İnterpol'den henüz
bir yanıt gelmediğini söyledi.
Hamidov, Azerbaycan olarak
İnterpol'e üye olmak istedikle-
rini de belirterek Muttalibov ve
Hasanov'un bankalardaki pa-
ralanrun yaklaşık miktannı
açıklamaktan kaçındı. Içişleri
bakanlığından bazı yetkililer ise
para mıktannın yaklaşık 12
milyar dolar olduğunun tah-
min edildiğini söylediler. Hami-
dov "Türkiye'de paralan var
mı" şorusuna, "Bunu bümiyo-
nız. interpol'den gelecek bilgi-
ye bağlı" dedi.
Ermenilerin bir süre önce
ateşkes önerisinde bulunduklan-
nı ancak bunu ciddiyealmadıkla-
nnı söyleyen Iskender Hamidov,
"Ermenilerin ilk ateşkes teklifîn-
de Hocalı katüamı oldu. ikinci
tekliflerinde ise Şuşa'yı aldılar.
Buyüzden şimdiki ateşkes teklif-
lerini ciddiye almıyoruz" dedi.
öte yandan Bakü Radyo-
su'nda yayımlanan haberlerde
Iran'ın Azerbaycan Büyükelçi-
si Ali Esfer Nehayender'in
Cumhurbaşkanı Ebülfez Elçi-
bey iki ülke arasındaki ilişki-
lenn daha da geliştirilebilmesi
için İran'a davet edeceği kayde-
dildi. İran Büyükelçisi deme-
cinde, Iran sımnnda ve Kara-
bağda süren çarpışmalann
İran'ı rahatsız ettiğini belirterek
savaşın fran'da olumsuz etki ya-
ratuğını kaydetti.
A acık B-buhjftj G-gwı«tı K-iahı S-stst
Hüviyetimi kaybettim.
Hükümsüzdur.
MEHMETİNAN
ÖZGÜRLEŞME
EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mehmet Başaran
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tslanbul
Ödemeli gönderümez.