25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9NİSAN 1992 PERŞEMBE 14 GÖRÜŞLER BURAŞI TÜRKİYE HALÛK ŞAHlN The Real Mccoy Y abana kehmelenn ozellıkle dukkân ve eşya adı olarak hayatımıza gırmesı oteden ben zuppelık sayılmış, zaman zaman eleştınlmıştır Ben son 30 yıl ıçınde bu konuda yazılmış bır çok yaa ve bır kaç televı^yon programı hatırlıyorum Bun- lardaha çok Bağdat Caddesı gıbı yerlerde pek yaygınlaşan "Elegan" "Panzyen", "Mulen Ruj" turunden orneklere da>anarak alafrangalık merakımızı ığneleyen, Turk dıhnın karşı karşıya bulunduğu tehlıke konusunda bınlennı uya- ran yazılardı Uyardıklan tehlıkenın sınyallen. genelhkle Turkçe oku- nuşlan>la yazılmış Fransızca kelımeler bıçımındeydı Son beş_yıl ıçınde bu "tehlıke eşığı"nı çok genlerde bırak- tık Arlık Ingılızce yazılışlanyla akın eden Amenkanca keb- melenn ısülası altındayız Özelhkle hse yaşındakı gençlen- mız "Blue Jean okuyup, Fun Center'da dragon boğazlayıp, fast food cuda Bıg Mac jedıkten sonra heavy metal takılı- yorlar " Yo, gençlenn günahına gırmeyelım Buyüklenn de onlar- dan kalır yanı yok Onlatr da Gallena'da "shoppıng" yap- manın ya da "The Marnnara'mn" ya da otekı yabana adh otellenn barlanndan bınnde "happy hour" keyfı cıkarma- nm ozlemı ıçındeler Bır gazete bayının onünde durup dergı adlanna bır ba- kın Turkıye'deolduğunuzaınanamazsınız Artık adı Türk- çe olan dergı pek çıkmıyor Gazete eklennın adlan bıle Ingı- lızce SabahJan gazetelen alırken acaba asıl adlan da Ingı- Iızçeleşmış mı dıye kuşkuya düşuyorum Ozel tdevızyonlanmızan adlan zaten îngılızce Star 1, Show TV, Flash TV, vs Hâlâ İngıbzceleşmemış bırınsanadlanvar Amameraket- meyın J C McCoy'un orneğıne bakacak olursak o günJer de fazla uzak sayılamaz Neo, hasevladımızJ C McCoy'u tanımıyor musunuz9 Ayıp vallahı Shame on you' *** Başka dıllerden kelıme almanın ozûnde, kuşkusuz, ozenü yatar Ama, yakın tanhlere kadar, yabana kelıme bır "ak- sesuvar" ya da "gıyımı butunleyen bır a>nntı" durumun- daydı Oysa şımdı yabancılık olayın butununu kapsıyor Medya bombardımanlanyla Batı'nın tuketım kulturûne çekılmış ınsanlara, kendılennın burada değıl tüketım cen- netı Amenka'da olduklannı sandıran bır "yabanalaştırma efektı" uygulanıyor Omeğın McDonald'sın kapısından ıçen gırdığınız andan ıtıbaren Amenka'ya ışınlanıyorsunuz Bır sure Amenka'- da yaşamış olan bır dostum bır kaç yıl once Taksım'dekı McDonald'sa gıttıklennde kuçuk kızlannın bırden İngılız- ce konuşmaya başladığını söyluyor Orada koftelı sandvıç, kızarmış patates ve renklı gazoz değıl, bır yaşam tarzı ("The Amencan v\ay of lıfe") satın alıyorsunuz Bu turden kelımeler bır ortam yaratıyorlar bır an ıçın sızı kendı varlığınızdan çıkanp, Amenkah yapan bır ortam Artık ozentının çok otesınde, ınkâr ulkesındeyız Hatta ınkânn da otesınde, duzme bır kımlık bolgesınde Lıselı gençlığın "kahraman"lanndan J C McCoy ışte bu surecın olgunlaşmış bır meyvesı İstanbul'un Kuçukyalf- sında yetışmış olan Burak Acar adlı bu delıkanlı kendısıne uzatılan kulturel vaadı mantıksal son noktasına goturup kendısının aslında Amenkalı olduğunu ıddıa edıyor Nokta Dergısı açıklıyor "Tıpkı Mıchael Jackson'un amelıyatla suretını değıştır- mesı gıbı Burak da adını ve kımlığını değıştırerek kendısıne yenı bır ımaj seçmıştı Buna hakkı olduğuna ınaruyor ve ye- nı adını şoyle teonze edıyordu Annesı uzun yıllar Avrupa'- nın çeşıtlı İcentlennde yaşamış Almanya'da tanışıp sevdığı Roger McCoy adlı bır Amenkalı'dan hamıle kalmış, ancak evlenemeyıp aynlmışlar Kadın Türkıye'ye donmuş ve Bu- rak doğmuş Bır başka teonye göre ıse Nevv Yorklu bır adam, kızına tecavuz eden saldırganlarla boğuşurken oldu- rulmuş Ancak ruhu Turkıye'de Burak Acar'ın bedenıyle >enıden hayata donmüş Reenkarnasyonla gelen bu ada- mın adı Jeremy Corey McCoy, yanı bızım J C McCoy 1 " (Nokta, 22 Mart, s 9) Evet, bızım çocuğumuz Gerçek buralı olmaktansa Ame- nkalı sahte pıç olmayı yeğleyen McCoy The real McCoy 1 60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET 1932: AdaJar elektriği Buyukada'nın muhım caddelenneveavarlanndakı e\ lere aıt elektnk tesısatı bitmıştır Ancak şırket kontenjan munasebeüle malzeme getıremedığınden tesısat faalıyeune muvakkaten ruhavet vermışür Buyuzden gerek Ada'da ve gerek Anadolu sahıhnde bırçok evler tesısatı yaptırdıklan halde cereyan alamamışlardır Bununuzenne şırket muhtelıf makamlara muracaatlerde bulunarak getırdığı malzemenın gumrukten geçınlmesını ıstemıştır Dığer taraftan bır zat Beledıye Daımı Fncümenıne muraacatle bu müddet zarfinda Burgaz adasının tenvın hususunda müsaade ıstenuştır TARİHTE BUGÜN ^ "T4Z ^-Ah ' Yarrum Hurrti/ei, o ne ya? Opserte. paşa laakalorının eitkttrmı 'Serv'a sana yaramcu cLerkçhafan atcj-ter de., kımse. sesu sevmtz ' "I ÜSTAD CEM.. f9SO'0£ 8U6ÜA/, USfLU KA/ZHC4- TURGU CSAAfL C£M OLÂ4ÛŞTV. TÜ&t; &)R.f- /, IB?O C£M '/A/ CEM, JZ.ASDLreJ/AMtr'fA/ P#G4/eu/Ğ Ç £f'tG4r LECEK KUfAKC4&l OMCUUIK Y/LLJ4- ÇOfC Biraz Almanca: VVeltpolitik ve Lebensraum Dr. CEM M. KOZLU îstanbul Milletvekili 8 Mayıs 1945 geceyansı Alman- ya, sılahlannı bırakarak eylul I939'da panzer tumenlennın Polonya'yı ışgalı ıle başlayan II Dunya Savaşı'ndan çekıldı. Görunüşte, Hıtler Almanyası'nın karşısındakı ıttı- fakı oluşturan Amenka, Sovy etler Bırlı- ğı, İngıltere ve Fransa muzaffer olmuş- İardı Ancak Sovyetler Bırbğı ıle dığer muttefik ulkelen arasında başlayan so- ğuk savaş, II Dünya Savaşı'nın bır ge- nel uluslararası anlaşma ıle noktalan- masına engel oldu I945'ten gunumûze dek gecen 46 yıl boyunca Batı Almanya savaşta kaybettıkJennı ekonomık ve dıplomatık bır mücadele ıle gen alabıl- mek ıçın uğraşı verdı Amenka'nın gunumuzdekı temel mu- cadelesı ıse asken yukumluluklennı kı- sıp ekonomısının venmlılığını arttırarak Japonya'run ekonomık gucu karşısmda ayakta durabılmek Netıcede, Alman- ya'nın beş buçuk yılda savaş alanlannda kaybettığı II Dünya Savaşı'nı, 46 yılhk bır sulh dönemınde sürdurdüğu kararb ve başanlı bır dıplomatık ve ekonomık mücadele ıle tekrar kazandığını gon:yo- nız Bu noktadan sonra Abnanya'nın hangı hedeflere yoneleceğını ve Türkı- ye'run bundan nasıl etkıleneceğını kestı- rebümek ve günümuzde bıa hedef alan Abnan dıplomatık saldınsını değerlen- dırebıbnek ıçın bıraz Almanca oğren- mekte yarar var 1887 yıbnda Alman Dışışlen'nın başı- na geçen Bemhard von Bulow, Abnan- ya'nın artık Bısmark'ın mırası olan 'kı- tasal', yanı Avrupa ıle sınırb dıplomatık ufkunu genışletıp bır "dünya polıükası" uygulayacağını ılan ettı O gunkü sö- mürgeler zaten paylaşılmış olduğundan bu pobtıkanın çok somut bır bolgesel hedefı yoktu Ancak Almanya'yı güç- lendırmek ve Alman prestıjmı arttırmak amacı ıle Almanya'nın dunyanın her- hangı bır bolgesınde hareket veya mu- dahale etmek hakkını kendınde gor- düğunü ılan edıyordu "Dunya pobtıkasr'nın pratık sonuç- lan Almanya'nın dış tıcareüne destek sağlayarak Alman ekonomık menfaat- lennı koruyup genışletmek, Almanya'- ya somurgeler temın etmek ve buyuk Alman donanmasını ın^a etmek oldu Bu donanmanın torpılledığı ılk hedef de belkı Avrupa'da banşı koruma şansına sahıp olan İngıbz-Alman ıttıfakı ıdı Berbn-Bağdat demıryolu projesı ıle Turkıye'dekı Alman yaünm ve tıcaretı de bu "dunya pohtıkası"nın o donemde Turkıye'yı etkıleyen somut sonuçlan arasında sayılabıbr 19 yüzyıbn sonlannda canlanan Al- man emperyabzmının ıkına bir akımı ıse "dunya pobtıkası" ve onun yer yer ongorduğu sömurgelerle yetınmeyıp Almanya'nın yaşayabıbnek ıçın çevre- sınde geruşlemesını, komşulannı ışgal etmesını öngoruyordu 1876-1915 arası, dunya kıtalannın toplam ytızolçümu- nun dortte bın altı emperyabst ulke ta- rafından paylaşılmış, Abnanya'nın payına ıse ganımetın onda bınnden aa, o da stratejık ve ekonomık onemı az olan bölgelerde duşmüştu (1) Almanya gıbı guçlu ve dınamık bır ülke bu yanşta aslan payını kapan İngıltere ve Fransa'- nın bu denlı gensınde kalmayı hazmede- memış, Almanya'nın tepkısı savaşın ne- denlennden bınsını oluştunnuştu Almanya'dan Bakü petrol sahalarına giden yol ile bu sahaların alternatifî olan Ortadoğu petrollerinin yolu ülkemizden geçiyor. Sadece bu bile Abnanya'nın hırçınlığınmizahıolabilir. Abnanya'nın "hayat sahası"nı genış- letme emelını I Dunya Savaşı'ndan sonra Hıtler, bu sefer daha da gur bır sesle dıle getırdı 5 11 1937 tanhınde Hıtler'ın Başbakanbk'ta komutanlanna ızah ettığı şekılde, Almanya, mevcut sı- nırlan ıçınde kalıp hayat sevıyesını yük- seltemeyeceğı gıbı ozellıkle tanm üretı- mınde kendı kendısıne yeterlı bıle ol- ması mumkun değıldı (2) Hıtler şoyle dı- yordu "Alman polıtıkasının hedefı ır- kımızın toplumunu korumak ve genış- letmektır Bu da bır Lebensraum soru- nudur Almanlann dığer ırklardan daha genış hayat sahasına haklan vardır Al- manya'nın geleceğı tamamıyla hayat sa- hası ıhtıyaanı çozmesıne bağlıdır "(3) Demek kı Almanya, Avrupa'nın nu- fus yoğunluğu duşuk olan doğusunda tanmsal olarak kullanışlı toprakları el- de etmek zorunda>dı Churchıll'ın deyı- şı ıle "Almanya artan nufusu ıçın gereİdı gorduğu Lebensraum veya hayat saha- sını elde ederken İngıltere nın kendısını Doğu AvTupa'da rahat bırakmasıru ıstı- yordu " (4) Gunumüz Almanyası kesınlıkle I ve- ya II Dünya Savaşı'nın Almanyası de- ğıl Ancak temeljeopobük durumu veya kulturel kompozisyonu fazlaca değış- memış Abnanya'nın II Dunya Savaşı'- nın yenı bıttığı şu gunlerde ozelbkle Yu- goslavya ve Turkıye ıle ılgılı davra- nışlannı ızahta Weltpobtık ve Lebensra- um kelıme ve temel ka\ ramlan, sanıyo- rum bıraz bıze yardımcı olabilir Aynca II Dunya Savaşı'nda da Al- manya'nın yayılmasının doğu olduğu kadar guneydoğu yonunde de gelıştığını hatırlamamızda yarar var Yugoslavya, Yunanıstan ve Gınt'ın 1941'de yıldınm huayla ışgallen, Hıtler'ın kafasındakı "hayat sahasf'nın sınırlannın nereden geçtığının bır göstergesı ıdı Alman or- dulannın bır ıKıncı hayatı hedefının de Bakü petrollennın yolundakı Kafkaslar olduğunu ve 1942 sonbahannda Alman zırhb bırbklennın Kafkas dağlannın eteklenne kadar ulaştığını hatırlarsak Gınt'ten Kafkaslar'a kadar uzanan Turkıye'nın acaba Hans-Dıetnch Genscher'ın yenı "dunya polıtıkasf'nda tasarlanıp da henuz telafîuz edılmeyen "hayat sahasf'nın ıçınde mı kaldığı veya Almanya'nın gonlunde yatan bu "hayat sahasf'na (tabıı kı şımdılık ekonomık ve dıplomatık yollardan) yayıbnasını en- gelledığı ıçın mı hedef habne geldığını kendımıze sorabılınz Almanya'dan Baku petrol sahalanna gıden yol ıle bu sahalann altematıfı olan Ortadoğu petrollennın yolu ülkemizden geçiyor Sadece bu bıle Almanya'nın hırçınlığının ızahı olabılır Kaldı kı Al- manya'nın geleneksel gelışme yonu olan doğusundakı Türk devletlen ıle Tur- kıye'nın sıkı ıbşkısı, belkı de bu ılışkının Amenkan velayetı altmda gelışeceğı ko- nusunda Sayın Demırel'ın son Amen- kan gezısınde verdığı ıpuçlan da AJ- manya'nın tepkısını ızah edebılecek ge- bşmeler Butun bu tanhsel ve jeopolıtık unsur- lann ışığı altında, duygusalbktan uzak ve sennkanlı bır şekılde Almanya'nın son davranışlannı değerlendırmekte ve Turk-Aiman ılışkılennı yenı, sağlıklı bır temele oturtmaya çalışmakta'yarar ol- duğu ınanandayım (1) Erıc Hobsbawm The Age of Empıre 1875- 1914 NewYork 1967 s 59 (2) Lıdell Hart Hıstory of The Second World War Londra 1970 s 7-8 (3)WınstonS Churchıll The Gafherıng Stortn Boston 1948 s 223 (4) VVıllıam L Shırer The Rıse and Fall of The ThırdReıch NevvYork 1960 s 305 FERRUHDOĞAN UL05LARARAS» ÖDÜLLU ÇEVRECİ 5AVIM YOKSA $'\ZDe.Y0K$UHUZ~ Tüketicinin Korunması Sorunu Prof. Dr. ZİYA GÖKALP MÜLAYİM Ankara Ünv. Ziraat Fakültesı Öğretim Üyesi 1 5 Mart Dünya Tuketıaler Gunü nedenıyle yapılan çeşıtb toplantı- lar ve basırumızda yer alan yazı- lar, tuketıonın korunması soru- nunu yıne gündeme getırmış bulunmak- tadır Hatta Tıcaret Bakanbğı bu konu- da "Tuketıanın Korunması Hakkmda Kanun Ön Tasansı" (Şubat 1992) adı altmda bır yasa tasansı hazırlatmış ve bunu tartışmaya acmıştır Tıcaret Ba- kanı Sayın Kose ıse bu tasanyı rusan ayında TBMM'ye sunacaklannı bebrte- rek yenı kanunia "tuketıanın olduğu kadar namuslu, durust sanayıamızı, dürüst uretıamızı de korumayı amaç- ladık"demıştır(Mıllıyet, 16 Mart 1992) Once şunu behrtelım kı tuketıanın korunması kanun tasansında, tuketıa- nın korunması daha zıyade bozuk kalı- teye karşı korunma olarak gostenlmek- te ve bu yönde önlemler sıralanmakta- dır Oysa ulkemızde tüketıcı yetennce orgutlenmemış olduğundan, hem kalı- tede ve hem de fıyatta aldaülmaktadır îşte bu noktada şu soru akla gelmek- tedır Tuketıayı fiyat ve kalıtede kım al- datmaktadır9 Dığer bır deyışle, tüketıcı kımlere karşı korunacaktır 9 Bunun ıyı saptanması ve koruma onlemlennın ona göre alınması gerekmektedır Bıze gore tuketıayı fıyat ve kalıtede aldatan- lar, onlara yuksek fıyatla ve bozuk mal satanlar, ulkemızde ıç ve dış satımı elın- de bulunduran aracı ve sanayıalerdır O halde tuketıa, bu kımselenn aldatmala- nna karşı korunacaktır Eğer gerçekten tuketıayı, aşın fiyat ve bozuk kalıteye karşı korumak ıstıyor- sak, bu konuda tum Batılı ulkelerde ol- duğu ve anayasamızda da belırtıldığı gıbı devlet ve kooperaüfler onculuk ya- parak harekete gecmebdırler Anayasamızın 172'ncı maddesınde, "Devlet, tuketıalen koruyucu ve aydın- latia tedbırlen alır, tuketıcılenn kendıle- nnı koruyucu gınşımlennı teşvık eder', 17Fna maddesınde ıse "Devlet, mılb ekonomının yararlannı dıkkate alarak oncebkle uretımın arttınlmasını ve tuke- tıanın korunmasını amaçlayan koope- ratıfçıbğın gelışmesını sağlayacak ted- bırlen alır" denılmektedır Anayasamız boylece tuketıayı koru- ma gorevını, tıcaret ve sanayı odalanna değıl, devlete, tuketıanın kendılennı ko- ruyucu gınşımlere ve bu gınşımlenn en onembsı olan tuketıanın korunmasını amaçlayan kooperaüflere vermıştır Bu bakımdan, Tıcaret Bakanlığı'nca hazır- lanan tuketıanın korunması yasa tasa- nsı ve gerekçesınde kooperatıf kelıme- sının bır kez bıle geçmemış olmasını an- lamak ve kabul etmek mumkun değıl- dır Tuketıanın ekonomık yönden ko- runması sorununun çozumu ıçın ara- cılık payının en aza ındınlmesı gerek- mektedır Son yuzyıbn dene> ımı, tuketı- ayı fiyat ve kalıtede aldatarak somuren aracılann payının en aza ındınlmesının zabıta onlemlenyle değıl, ancak tuketı- alenn tuketım kooperatıfçılığı ıçınde et- kın bıçımde orgutlenıp kendı kendılennı korumalanyla mumkun olabıleceğmı gosteımıştır Fıyat artışlannda onemlı etkenlerden bın olan aracılık kân, ulkemızde en yuksek duzeydedır O kadar kı bırçok mallarda tuketıanın odedığı paranın %75-80'ı aracılara gıtmektedır Araalık durumu böyle olduğu halde, ulkemızde tuketım kooperatıfçılığı ha- reketı butun yurtta bır turlu gehşeme- mıştır Halen ulkemızde var olan 4 bıne yakın tuketım kooperatıfı, 1 mılyonu aşkın ortağı ıle hıç etkın olamamakta- dır Tuketım kooperatıflenrun tuketıale- nn ekonomık vonden korunmalannda etkın olmalannın yolu üst orgutlenme- lennden geçmektedır Sonuç olarak denz kı 1- 'Tuketıanın Korunması Hakkın- da Kanun On Tasansı", dar gebrb tuke- tıanın ekonomık yonden korunmasın- da etkılı olacak onlemlen ıçermemekte- 2- Dar gelırlı tuketıanın fıyat ve kalıte yonunderı korunmasında, ust orgutlen- mesını tamamlamış demokratık tuke- tım kooperatıfçılığı en önemlı ve hatta tek araç olarak gozukmektedır Bu ne- denle ışçı sendıkalan, beledıyeler, huku- met ve devlet. tuketım kooperatıfçıbğı- nın etkılı bır bıçımde gelıştınlmesı konu- sunda oncu ve vardımcı olmalıdırlar POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMEDKEMAL Bip Divan Bahçesinde.. S ultan Murat Han Hazretlerı (dörduncusu), babası- nın yaptırdığı Beşıktaş'takı Ahmet Han Kasn'nda otururken canı şjır okumak ıster Bu köşke Çmıiı de derler Yıl 1630, hazıranın yırmı beşına sah günu- dur Nefı'nın Sıham-ı Kaza'anı açar, keyıfk okumaya koyulur Derken şımşekler çakar, gokkr gurler, ortabk toz, duman olur Padışahın hemen yanı başına bır yıkbnm duşer Enderun oğlan- lan korkudan yere kaparur Henuz on sekız yaşma yenı bâsmış olan padışah, şur kıtabının üstune ıb dızeyı döşenır Gökten nazıre ındı Sıham-ı Kaza'sına Nef ı dılıyle uğradı Hakk'ın belasına Şaır, hakkın belasına dıbyle mı uğradı, yoksa padışahın gaza- bı ıle mı, belb değıl1 Ama 1630 yıbnın hazıranı sab günü şaınn olumüne sebep oldu Sonrasını edebıyat tanhçelen anlaür Şaır, padışah tarafından çağnür ve bır daha hıav yazmaması buyurulur Heccav durur mu, gızbden gızbye yergder karalar Bunlardan bın de Bayram Paşa ustunedır Bundan sonraa çok hazındır Padışah, şaın Bayram Paşa'ya tesbm eder, o da sara- yın mahzenınde boğdurur Cesedını de denıze atünr Bır soylenüye gore de sarayın odunluğuna aûlmış, orada oduncular tarafından boğubnuştur Öyle de olsa, boyle de olsa şaınn canına kıyılmıştır Bır soyfentı daha var Sozde padışah hem oğlana ımış, hem oğlan Bu yanı açığa vurulduğu ıçın öl- dürulmuştur Nef ı çevreandekılen aa aa yererken kendıru ovmekten de gen durmaz. Şaırler obnasa padışahlar obnazdı anlamına geten şu ıkı dızesı, kendını ovmesırun dorugudur Kım bılırdı şuara olmasa ger sabıkda Dehre devletle gelıp gıne gıden şahanı Şaır ve edebıyat tanhçıs Nurer Uğurlu, on şaın ıçeren bır 'Dı- van Bahçea' hazırlamışnr Ashnda kıtaba adını Içoyan Cemal Sureya'dır Cemal, kendı elyazısıyla şoyle demışnr "Dıvan Bahcesı onunde eğıbrek " Nef ı ıçın Turkun ayranının kabarmasKİır' dıyen Yahya Ke- maL mutareke yülannda çevTesınde toplanan şaırlere hep dıvan şıınnı oğuüermış Ancak bu oğudu pek tutmamış olacak kı ılkın 'hecenın beş şaın' aynbnıştır Bın de 'Aruza Veda'yı yazarak kervaru bırakmıştır (Habt Fahn) Daha sonra dıvan şıınnı seven, bu sevgıyı genç şaırlere aşıla- yan Nurullah Ataç obnuştur Ataç, aruzla şur yazm dememıştır ama dıvan şunnın tadını surdurun demıştır Öyle kı, yaa makı- nesmde sevdığı şurlen yazar, ezberlesınler dıye sevdıktenne venr- dı 1940'lann gecelennde Ataç, Bahçebevler gezılennde hep dı- van şun okurdu En uzun şurlen, mesnevılen belleğınden okur- du Yahya Kemal'ın 'Mutareke YıUan nın yennı Ataç'ın 'Bah- çebevler Gecelen' almıştr Dıvan şun, bızım gençbk yıUanmcda takbt edıbnezdı ama se- vıbrdı İçküı soyleşılenmızde bırbınmıze bellekten dıvan şnn okurduk "BakReıs,fılannesoylemış "dıyerekbırertanehop- latırdık Şımdı bakıyorum da genç şaırler arasında dıvana pek rağbet yok Eğtenülerde bızım gıbı dıvan okumuyorlar Ne ezbere ne ezbersız. Nurer Uğurlu'nun 'Dıvan Bahçesı'nı parça parça ke- yıfle okudum On şaır almış ama olsun 1 Onlann da tadı baş- ka OKURLARDAN Yansız Politika Okuruolmaktan buvuk kı\dnı,duydugum CumhunyetGazetesı ndekı ion Imar Bankası ola\ ından elem veıstırapduvdum Inşalldh knz kısa zamanda atlatıhr Bcnımesas dcgınmek ıstedıgım konu ijudur Gdzetenızın30yıllık okuruvum Kovudabır demokratık solcuy um Gazcteni7 son 4-5 \ ıldır Demokratık Sol Partı'yeve onun savın lıden Bulent Ece\ıt e karşı amansız bır vıpratma kampanvası açtı Maalesefbudurum bız demokratık solculan çok uzdu v e dennden y araladı Bızler, 1987yılıvcrel secımlennden sonra gazetenızı bo> kot ettık ye almamayaba^ladık Zıra gazctcnız tamamen SHP'nın gudumunde ve onun yayın organı goruntusunu vemıekteıdı Gazetedeçalışanlann ve koşe vazarlannın bır kısmının a\nlmasından sonra gazetenız eskı y ansızlığına kav uşmuştur dıyerek ve boykol çağnlannı gozardı ederek. yenıden gazetenızı alıp okumaya başladık F akat bugune kadar y av ın pohtıkanızda pek fazla bır farklılık goremedık 27 Manl 992 gunu Sayın Genel Başkanımız Bülent Ecevıt'ın ulkenın hayatı sorunlanyla ılgılı yapmış olduğu basın toplantısı, gerek TRT ve gerekse Star 1 televızyonlannın haber bültenlennden venldığı halde, 28 Manl 992 gunlü gazetenızde yer almamışür Genel Başkanımızın basın toplantısının, ulke sorunlanna verdığı onemın. gazetenızcc hıçbır değen yoktur Unutmayın kı sızın gozardı ettığınız ve yok saydığınız DSP Turkıye genelınde uç mılyona yakın oy alan bır partıdır Gazetenızın eskı yansız ve onyargısız günlenne gen dönmesını dıler esenlıkler dıleğıyle saygılar sunanm A^.ALPER KARCIOĞLU / Ça\ cuma Dünyayı kim zehirliyor Bu mektubu Cumhurı\el Hafta nın 20-26 Mart 1992 tanhlıbaskısındaNeralan SasınHuseyın Baş ın Cumartesı Cumariesı adlı sutununda okuduğum Dunyavı kımzehırlıvor ba^lıklı haber uzenne \azmakta\ım Haberde kalkınmakta olan ulkelere zchırlı atık tıtaretıne hakh ckonomık nedenler buldugunu ıddıa eden Lavvrence Summers ın Greenpeace (Yeşılbanş) orgutu bdşkanı olduğu vazılmaktddır Ovsahabenn ka\naklandıgı 14 Şubat 1992 Cuma gunku The Guardıan gazetesmde de gorulebıleceğı gıbı Lawrence Summers. Dunya Bankası nın baş ekonomıstı \e başkan vardımcısıdır Tabıı kı bu mevkıyegelmışkışınınıyıbır ekonomıst olması gerekmez Bır çe\ re \ e doğal kay nak ekonomıstı olarak y ardıma olabıleceğım her konuda ışbırlığıne hazır olduğumu bıldınr başanlardılenm ZEHRA ECE ÖZDEMtROĞLL Üniversite smavı yaklaşırken Unıversıtesmavının 1 basamağının yapılmasına çok az bır zaman kaldı Şu anda bınlerce genç kendı odalanna çekılmış dunya olaylanndan, ulke olaylanndan belkı de habersız ders çalışıv orlar Unıversıte smavı dığer sınavlar gıbı basıt bır sınav değıl yaşamsal bır onemı \ ar busınavın Onun ıçın deşu an unıversıteyegırmeve çalışan bu gençlenn telaş gergınlık ve sıkıntı ıçınde olmasına neden olu\or Eğıtımdeve dığer uygulamalarda vapılan çok çeşıtlı yanlışlann faturalannı bız bır toplum olarak zaten çekıyoruz İşteunıversıie sınavına gırecek adavlann çoğuna da bu acı tatura kesılmış muhurlenmış. ıınzaldnmiionune konulmuşlur Lısemezunu olmak gunumuzde ovunulecek bırşey olmak bır yana ozurluluk gıbı bırşeydır Vebugun gençlenmız butun gun boyunca arkadaşlanndan buyuklennden'neış yapıyorsun daha bır ışe gırmedın mı' gıbı sorularla karşı karşıya gelmekte ve sokağa çıkmaya bıle çekınmektedırler Lıseyı bıtırmış ve ünıversıteyı kazanamamış gençlere bu fatura ağır bır faturadır Onlar bu faturavi haketmıy orlar Onlanbu kotu durumdan kurtarmak onlara yenı olanaklar, fırsatlar vermek. onlan anlamava çalışmak gerekıyor Atıçekmeyeve ozurlu ınsan muamelesı gormeye devam mı etsınler1 ES4TTEZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear