Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURIYET 5 MART1992 PERŞEMBE
14 GORUŞLER
BURAŞI
TÜRKİYE
HALLKSAHİN
Çetin Emeç'le Basın
Uzerine Söyleşi
Ç
Yerimizde sa\ ıyonız.
Daha doğrusu, bir leğen
suyu habire çalkalayıp
duruyoruz. Ve içinde hep
kendimiz boğuluyoruz.
alışma odamın bır koşesınde kupurler, dergıler,
bıldınler arasında başka bır şeyı ararken çıktı
karşıma Çetın Emeç'le basın konusunda
yaptığım bır sovleşının notlan Uzennde 6 Nı-
san 1985 tanhı var
Nasıl hatırlamam1
Başbakan Ozal ıle bırlıkte bız gazetecı-
len Amenka'ya goturup getıren o ganp uçağın vınıltısı ku-
laklanmı dolduruverdı Özal'ın henuz ozel uçak saltanatı
başlamamış Lufthansa'dan bır uçak kıralamışlar, ama or-
ta mesafelere uçabılen bır model Turkıye'den Amenka'ya
çekırge gıbı sıçraya sıçraya gıdebılıyoruz Sıçrama noktalan
Frankfurt, Reykjavık, Newfoundland ve nıhayet New York
Kımı gazetecıler Ozal ın çevresınde pervane gıbı doner-
ken, Çetın Emeç mesafelı ve hatta mahçup Oysa yıldızı
parlamakta Efsaneleşen ış enerjısıyle o sıralar Mıllıyet'ı yö-
netıyor Ben ıse hâlâ Nokta'dayım Bırbınmızı uzaktan
tanıyoruz
Bır boş anını yakalayıp yanma oturuyorum İkımızın or-
tak tutkusundan Turk basınının durumundan, korruşma-
yabaşlıyoruz Daha çok ben soruyorum, o yanıtlıyor Bul-
duğum notlar o notlar ışte (Usta bır gazetecının "haber"e
nasıl baktığını görmek ısteyenlere "Çetın Emeç'ın Gunlu-
ğü"nü okumalannı salık venrım Nokta Dergısı'nın son
sayısında çıktı)
Bakın o soyleşıde ne-
ler demış Çetın Emeç
"Basınımızın çok cıd-
dı bır dağıtım sorunu
var Gazete pek çok
koye ve ılçeye ulaşamı-
yor Kımse de bu konu-
yu ele alıp bır şey yapmıyor Gazetelenmız ulusal gazeteler
ama tum ulkeyı kapsayamıyorlar Dağıtım bölgelerı sınırlan-
sa kârlılık artabılır "
"Gazetelenmızın hıçbınnın modern ışletmecılık kuralla-
nna gore ışletıldığı soylenemez Hıçbınnın doğru durüst bır
malıyet hesabı bıle yok Rekabet anlayışı da yanlış Herkes
her yerde kendı tesısını kurmak ıçın çabalıyor Oysa bazı
böfge tesıslerınde genış atıl kapasıte var "
"Babıah'ye dışarıdan gelen patronlar çok sabırsızlar He-
men kâr etmek ıstıyorlar bu olmuyor Bunun uzenne ken-
dılennı gazetecı oldum sanıp mudahale etmeye başlıyorlar
Bırısı bır sey yaptı mı hepsı aynı şeyı yapmak ıstıyor "
"Personel pohtıkası ozendıncı değıl Çok ınsanla çalışıldı-
ğından ucretler duşuk Yenı ınsan çekmek zor Adamdan
çok makıneye para yatırıldığı söylenıyor ya, doğru bu "
•••
6 Nısan 1985 gunu Amenka'nın genış goklennde alınmış
notlar bu kadar •
Bugün 4 Mart 1992 Üç gun sonra Çetın Emeç'ı aramız-
dan kopanp goturen o karanlık bıranayetın ıkına yıldönü-
mu olacak
Çetın Emeç'ın basınımızla ılgılı gozlemlenne bır bakın
Hangısınde bır arpa boyu yol aldık son yedı yılda
9
Dağıtım-
da mı, ıştemecılıkte mı, rekabet anlayışında mı, personel
polıtıkasında mı, hangısınde''
Yenmızde sayıyoruz Daha doğrusu, bır leğen suyu habı-
re çalkalayıp duruyoruz Ve ıçınde hep kendimiz boğuluyo-
ruz
60-30 YIL ÖNCE CUMHURIYET
1932: Balkan konferanslan
Tevfik Ruştü Bey ıle
M Mıhalakopulosve
M Mannkovıç
mulâkaiında Balkan
konferanslan
mes elesı de
goruşulmuştur Üç
hancıye nazın Balkan
konferanslannın
sıyasetlemeşgul
olmamalan
hususunda mutabık
kalmışlardır Resmı
şıyaset alâkadar hükûmetler tarafından tesbıt edılmektedır
Üç nazırcenubu şarkî Avrupa memleketlennın mukarenetını
kolaylaştıracak dığer bır çok mes eleler mevcut olduğunu,
Balkan konferanslannın bu mes eleler ıle ıştıgal
edebıleceklennı bu hususta venlecek kararlann alâkadar
hukûmetlerce kabul edıleceğını sovlemışlerdır
Uç nazır Istanbul da bır Balkan harsî mukarenet enstıtüsû
tesısını de kararlaştırmışlardır Bu enstıtuye memur edılecek
alâkadar memleketler profesorlen âlımlen Osmanlı
ımparatorluğu \eelyevm mevcut Bızans asan ıle hazıneı
evrakını tetkık edecekler, halk ıçın yapacaklan neşnyatla
Balkan mılletlennın çok eskı tanhlerdenben dost vaşadıklannı
bıldıreceklerdır
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN
Hcr vnkıı son ycnılık
ktöın \c «tek ıçın mahtetı c n«
denden mjımıt numolannıız çdm 5t
MUSADDIK'/N ÖLÜMÜ..
1967'M BU6VN, UNLUIRANLI D£VLBT AOAMI MUHA*1-
METMUSAD0lK,87 YAŞlNOA 7X(iZAN'M OLDU. TANIN-
MlfB/e AILEDEN GELEN MüSAOOlK, YÖNET7MOE VA-
ÜÜKTEN BAŞUYARAK 8AÇBAKANLI6A PEĞIN YÛK-
seiMtşrf. IMN PETROLLE&M ULUSALLAÇTIRMAK
İÇlN, ŞAH RI2A PEHLEVİ, VE OSlRADA PET1S0U1 /ŞLE-
TBfJ IN6ILIZ KUfZULUŞU (BP) ILE MÛCAOELE ET-
Mfçrt. SONUNDA HER IKJ£lNI t>E ÛLKEOEN ÇlKAR-
MAYf BAŞARMtŞTI. ANCAK, IN6ILT€IZE VE AMERİ-
fCA'N/N DESTEKLEO16İ 8/R !>ARBE ILE,ŞAH,GE-
Rl DONE&EK BAÇA GEÇMfÇ, MUSADDIK. TU-
TUKLANMIŞn.MAHtC£MEC>E,ONCE UÇ YIL
HAPSE ÇARPTVZtLMtŞ, CEZANIN SmM/M-
OEM SONRA PA, EV/Nt>E, ÖMÛR BOYU GÖZAL -
T/HM TU7ULMUÇTU'..
İnsan Hakları Bakanlığına Gereksinîm.
Doç. Dr. MEHMET SEMIH GEMALMAZ
D
eğerlı kollegım Bulent Ta-
nor'un sutununda tartışmaya
açtığı "ınsan haklan bakanlı-
ğı kurulması" konusu, benım
5/1/92 tanhh yanıtımdan sonra, Sayın
H Metın'ın 9/1/92 ve Sayın N Ünsal'ın
14/1/92 tanhlı onemlı katkılan ıle zen-
gınleşmış ve guncelleşmıştır
Hıç kuşku yok, IHB'nın kurulması-
nın sıyaseten savunulması, başta sayın
bakan olmak ûzere sıyasal ıktıdara,
onun dayandığı partılere duşer Çalış-
malan ınsan haklan hukuku konusun-
da odaklaşmış bır akademısyen olarak
bu tartışmalar ıçındekı payım boyle bır
yapılaşmanın ışlevsel olacağı tezıne
ınanmama dayanmaktan ıbarettır
Karşı gönışu savunanlar, bır kez, uç
hususu gozden kaçınyorlar flkı, kısa
gazete yazısında tum aynntılann, hatta
esasa ılışkın bazı temel noktalann bıle
tam anlamıvla ortaya konamayacağı
gerçeğıdır fkıncısı, hazırladığımız bır
yasa tasansı vardır, ama bakanhk bunu
henuz kamuoyuna sunmamıştır, dolayı-
sıyla ongorduğumuz sıstemın bılgısıne
bır butün olarak ulaşılmadan eleştınya-
pıldığıdır Nıhayet uçuncusu, hazırla-
nan metın bıreysel bır urun değıl,
ÎÜHF'den ıdare, anayasa, devletler ve
kamu hukuklan dısıphnı oğretım uyele-
nnden oluşan bır grup tarafından hazır-
lanmıştır Kısa bır zaman dılımıne sığdı-
nlmak zorunda kalınan, ama çok yoğun
çalışma ıle bıçımlendınlen taslak hazır-
lanırken zaman zaman sayın bakan da
tartışmalara katılmış, venmlı ve yararlı
ışbırlığı ortamı yaratılmıştır Tasanyı
ortaya çıkaran akademısyen grup, bı-
zım hazırladığımız metnın bılımsel so-
rumluluğunu bütunuyle ustlenmekte-
yız
Bakanlığın kurulması karşısındakı
gorüşler ıkı noktada toparlanabılır Bı-
nncısı, boyle bır bakanlığın kurulması-
na bütunuyle karşı olmadır îkıncısı,
Sayın Tanor'un bızzat sayın bakanın
katıldığı ılk toplantımızda savunduğu
uzere, bakanlığın mevzuat tarama gıbı
onemlı ve hayırlı bır ışlevı yenne getır-
mekle yetınmesı, ama bır şıkâyet başvu-
rumu yen olmamasıdır Kuşkusuz, bu
karşı tezler, çeşıth alt argumanlarla, or-
neğın "burokrasıye halka ekleme",
"para ve ınsan kaynağı savurganlığı",
"bakanlığın ınandıncı ve guvenılır ol-
mayacağı", 'ağlama duvanna donuşe-
ceğı". "dığer başvuru yollanna >enı bır
şey katmanın yararsızlığı",' vetİcı çatış-
malanna yol açabıleceği", "topluma ıçı
boş, suslu hedıye paketı sunulacağı",
"her bakanlığın ınsan haklan ıle zaten
ılgılı olduğu", vb savlarla desteklen-
mektedır Argumanlann tumu ıçın ya-
nıt bulunmaktadır
Bakanlığın kurulmasında açık bıçım-
de ortada bulunan sıyasal ıstencın bır sı-
yasal realıte olarak altını çızmektekı
amaç, boyle bır fırsatın maksada en uy-
gun veelvenşlı bıçınıdedeğerlendınlme-
sının onemıdır
En az yargı denli ışlevsel bir
olanak da yargısal olmayan
prosedürlerle insan haklarını
korumak, daha önemlisi,
olası ihlalleri idare cihazı
içinde önlemeyi
sistemleştirebilmektir.
Temel hedef, Turkıye'de ınsan hak-
lannın kurumsallaştınlmasıdır Kurgu-
lanan model, Turk hukuk duzenınde
gerçek bır boşluk oluşturan ıdan yapı
ıçınde ınsan haklanna ılışkın uzman-
laşmış bır özdenetımı hedeflemektedır
Bunun ıçın ıdare ıçınde, ama
"bağımsız' bır organ yapılaştınlmıştır
Bu organ, gerek muhtemel, gerekse
oluşmuş ınsan haklan ıhlallen uzennde,
şıkâyet başvurusu yahut resen harekete
geçme yoluyla çalışacaktır Yıne bu or-
gan, bır yargı yen değıldır Vakaya ılış-
kın saptama ve değerlendırmelen, hem
sıyasal otonteye sunularak gereklı on-
lemlen derhal alabılmesı ıçın ona odev
yuklenecek hem de raporlar alenıleştın-
lerek kamuoyu denetımının ışlemesıne
zemın oluşturacaktır
Hak ıhlallennı onlemede elbettekı
bağımsız yargı temel yoldur ve vazgeçıl-
mezdır Yargının etkmleştınlmesı ve de-
mokratıkleştınlmesı, guvenceve bağlan-
ması olanaklan, kuşkusuz kı araştı-
nlmalıdır Ama bu başka bır meseledır
ve bakanlığın kurulması buna engel de-
ğıldır
Sorunun ozu şudur Yargı, esas ola-
rak ıhlal ortaya çıktıktan sonra, uyuş-
mazlık hukuksal çerçevesıne oturtuldu-
ğu andan sonra ışlemeye başlar Oysa,
en az yargı denlı ışlevsel bır başka ola-
nak da yargısal olmayan prosedürlerle
ınsan haklannı korumak, daha onemlı-
sı, olası ıhlallen ıdare cıhazı ıçınde onle-
meyı sistemleştirebilmektir
Tum devlet faalıyetlennın onune, ıh-
lale yol açmama hedefinı ve bu hedefin
gerçekleştınlmesı mekanızmasını koyan
model, kendıne ozgu nıtelığı ıle tıpkı
Anayasa Mahkemesf nın ılk kuruluşun-
da kamuoyunda uyanan tereddutlerde
ve şımdı onsuz bır demokratık model
duşunulemeyeceğı noktasına ulaşılmış
olmasında gorulduğu gıbı her ne kadar
bazı soru ışaretlen uyandırsa bıle Turk
demokrasısının lehınedır Kaldı kı on-
gorulen modelde, sadece ıhlallenn doğ-
madan, ondenetımle onlenmesı değıl,
bazı olgulann daha bır uyuşmazlık halı-
ne gelmeden çozümlenmesı ıçın bır ola-
nak yaratılmıştır
Bakanlık aynca, mevzuat tarama, ay-
kınlıklan saptama, bılımsel, kapsamlı
ıyıleştınm programlan sunma, eğıtım,
vb gıbı alanlarld. ulusal ve uluslararası
duzeyde gelışmelen ızleme ve sıyasa
uretme konulanndakı yetkı ve gorevle-
nnı, bugun artık mutlaka uzmanlaşma-
yı gerektıren ınsan haklan alanında ye-
tışmış personelı aracilığı ıle yurutecektır
Hıçbır mevcut bınm, bu donanıma sa-
hıp değıldır, o amaçla yapılaştınlma-
mıştır
Turkıye bugun daha, uluslararası ın-
san haklan yukumluluklennı duzenle-
yen belgelenn sağlıklı çevınlenne sahıp
değıldır, AT ıle butunleşme ıstencı son-
rasında mevzuatlan uyumlaştırmada
addı çalışma yapacak bır bınmı dahı
kuramamıştır Mevcut hangı bınme bel
bağlanacaktır
9
Mevcut hıçbır bınmın
ne para gucu ne uzmanlan np de orgüt-
lenmesı bu sorunlan aşamamaktadır
Dolayısıyla İHB, bu hızmetler bakımından
da buyük bır yüku üstlenecektır
FERRUHDOĞAN
Teknoloji Çöplügü ve Ozel Televizyon
Yrd. Doç. Dr.NURDOĞAN RİGEL İst. Ünv. Basın Yayın Yüksekokulu
zel Televizyon Yasası, Batf-
nın atmak uzere olduğu eskı
televizyon teknolojısıne yenı
bır "çopluk alanı" olarak,
Turkıye'yı devreye sokacağa benzıyor
Butun dünyada tek standart olması
duşunulen Hıgh Definıtıon Televısıon
System (HDTV), Yuksek Tanımlı Tele-
vizyon, 2000'lı yıllantı televızyon tekno-
lojısıne ılk adımı oluşturuyor Ancak bu
sıstem gunumuzde kullanılan televizyon
yayınalığında koklu bır değışımı getıre-
cek Sadece evlenmızde kullandığımız
alıalar değıl, TV studyo cıhazlan,
kameralar, montaj masalan, dağıtım
kanallan ve nakıl sıstemlennde yenı ku-
şak teknolojısının kullanılması zorunlu
hale gelecek
Uzayda HDTV sıstemıne uyumlu
çalışabılecek uydu teknolojısı ıse (Dırect
Broadcastıng Satellıte) DBS denılen dı-
rekt uydu yayınlar olacak 198O'lı
yıllann sonlanndan ben DBS ler uze-
nnde çalışmalar hızla devam edıyor
Bu gelışmeler gostenyor kı, gunumuz-
de kullanılan televizyon teknolojısının
omru kısa bır sure sonra tamamlanmış
olacak Hızla gelen HDTV teknolojısı,
uzaydakı basamağı DBS'lerle bırlıkte
ıletışım teknolojısınde yenı bır çagı
başlatacak
Halen mevcut teknolojıyle uretılmek-
te olan televizyon alıalan, studyo cıhaz-
lan kısa surede 'elektronık çopluğe' gı-
deceğe benzıyor Ama bu elektronık
çoplukler neden gelışmekte olan ulkeler
olmasın9
Ülkemız bu çopluğe uygun değıl mı
9
Ozel televizyon tartışması Turkıye'de
henuz yenı ısınıvor Studyolar kurulu-
yor, uydu kanallan kıralanıyor Studyo-
lar ıçın gereklı malzemeler. kıralanan
uydu kanallan, HDTV ve DBS len dık-
kate alırsak elektronık çopluğe gıtmele-
nne en çok bırkaç yılı kalmış sıstemler-
den oluşuyor Ancak ulkemızde, buyuk
bır ıştahla eskımış olan teknolojıyı tuke-
tecek duzen arayışı da başladı *
Halen kullanılmakta olan TV tarama
sıstemlen, Pal, Secam, NTSC'de satır
sayısı 500-600 arasında değışıyor
HDTV de satır sayısı 1250 ye kadar
çıkıyor Bu da ekranda çok net ve par-
lak bır goruntu sağlıyor
Renkli TV teknolojisi
eşikteyken Almanya'nın
eskimiş si\ ah-beyaz
teknolojisi\le TV yayınına
başlamanın faturasmı
Türkiye ağır bir bedelle
henüz yeni ödedi. Aynı
hatayı bu kez özel
televizyonda tekrarlamak
üzereyiz.
HDTV 1964 v ılından bu > ana Japon-
ya da laboratuvara alındı ve şımdıye ka-
dar uzennde yapılan çalışmalar ıçın 1 5
mılyar dolar harcandı Japonya son ola-
rak bu yıl, hazıran ayında Tokyo da
yapılacaİc " film festıvah"nde, HDTV
sıstemının tanıtımını da gerçekleştırme-
yı planlıyor Şımdı pıyasaya çıkabılecek
HDTV teknolojısıyle hazırlanmış bır
TV setının fiyatı da belırlendı 31 bın do-
lar yanı (yaklaşik 177 mılyon TL)
Avrupa Topluluğu ıse Japonya'nın
televizyon teknolojısınde de hızla ıler-
lemesınden endışe duyarak, HDTV ko-
nusunda çalışmalannı hızlandırdı Bu
alanda çalışan Fransız Thomson fir-
ması ıle Hollanda nın Phılıps şırketıne
araştırma ve gelıştırmede maddı yardım-
larda bulunuyor.
Ancak yıne de pıl yayınlanna başla-
yan ve 1995 yılını "tum dunyada tek
televizyon standardf'na ulaşmak ıçın
son tanh olarak belırleyen Japonya nın
hızına ulaşamayan . Avrupa'da,
HDTV ve geçış donemınde kullanılmak
uzere hazırlanan HD MAC sıstemınden
soz edılıyor
Tum bu gelışmeler, Özel Televizyon
Yasası nın ulkemızde nıçın bu kadar geç
kaldığını duşunduruyor Standart TV
teknolojısıne doğru gıttığımız gunu-
muzde hazırlıksızlığımız ve geç
kalmışlığımız nedenıyle Ozel TV Yasası,
gorunurde, Turkıye'yı, sadece gelışmış
ulkelenn artık teknolojısı eskımekte
olan uretımlen ıçın ıyı bır pazar halıne
getırecek
Yasayı bekleyen tnlyonluk reklam
pazanndan pay kâpmak ıçın mılyarlık
yatınmlar kuran ozel TV gınşımcılen
"ava gıderken avlanan ' avcılar konu-
munaduşecekler Çunku televizyon tek-
nolojısı kendısıne ayak uyduramayan-
lann pazardan çekılmek zorunda kala-
caklan bır duzenlemeyı de berabennde
getınyor
Hatırlayacağımız gıbı renkli TV tek-
nolojısı eşikteyken 31 Ocak 1968'de Al-
manya nın eskımış sıyah-bevaz tekno-
lojısıyle TV yayınına başlamanın fatu-
rasını Turkıye ağır bır bedelle henuz
yenı odedı Aynı hatayı bu kez ozel tele-
vizyonda tekrarlamak uze,reyız
POLITİKA
VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Bir Sağlık Fabrikası
Halk ıçınde muteber bır nesne vok de\let gıbı
Olmaya devlet cıhanda bır nefes sıhhat gıbı
K
anunı Sultan Suleyman hastalığa düştüğü bır za-
manda boyle soylemış Yanı her ışın başı sağlık,
sağlıktan başkası olamaz Kanda yağ, asıt ünk
olunca, tansıyonda duşme gorulunce (baş don-
mesı belırtılen) bır hastaneye gıdıp gorunmek gerekıyor
Bende bu belırtıler bırkaç yıldır var Kızım Once'de yenı
Her hastalığımızda yardıma koşan bızım Gazetealer Ce-
mıyetf nın sağlık başkanı (ben ona boyle dıyorum) Doğan
Katıraoğlu'na başvurduk Kızım da, ben de sıgorta emek-
lısıyız Bır SSK hastanesıne gıtmek gerekıyor
"Paşabahçe'ye gıdeceksınız" dedı
Etıler'de oturuvoruz, Samatya, Okmeydanı dururken
Paşabahçe uzak değıl mı dıyeceksınız9
Istanbul trafiğı dık-
kate alınırsa değıl1
Şoyle Evden çıktınız, Karanfılköy sa-
pağını aştınız mı, ardından Fatıh Koprusu'ndesınız, bun-
dan sonra hastane 20 dakıkalık bır mesafededır Bu ko-
laylığı bılmeyenler şaşabılır Surucu de soze kanştı "Bura-
dan 55 dakıkada (yollaraçık olsun) Izmıt'teyım, 35 dakıka-
da Ataturk Havaalanı'nda" dedı
Şurasını da ben soyleyeyım, Etıler'den Cağaloğlu'na sa-
bahlan bır saat, bır çeyrekte ancak ulaşabılıyorum (Allah
pazartesı, salı sabahlanna düşurmesın)
Paşabahçe Hastanesı, başta Beykoz olmak uzere yaygın
bır ışçı (ışsız), emeklı kıtlesıne hızmet venyor Uç fabnka
var Tekel Içkı ve Ispırto, Sumerbank Den ve Kundura,
Paşabahçe Şışe Cam Işçısı ıle ışsızı ıle bu ınsanlan bır duşu-
nun, bunca fabnkaya bır (sağlık fabnkası) gerekmez mı''
Ya dağı, taşı kaplavan gecekondular9
Baştabıp Ergun Kaya Dızdardoğlu da bu bolgenın guleç
yuzlu sağlık fabnkatorudur Baştabıp guleç yuzlu olunca
hastane de guluyor
Dr Ergun Kaya Dızdaroğlu, Paşabahçe Hastanesı'ne 14
Ocak 1985'te gelıyor, yedı yıldır bu hastanenın başında
Yedı yıldır yenıleşme yolunda yapılanlar onun esen Kad-
roya gelınce bır başhekım, uç yardımcısı var Kendı uz-
manlık dalında ellı doktor gorev başında, 400'u aşkın per-
sonel de ışının başında Bazı eksıklıklerden söz edılırse de
zamanla gıdenlıyor
Amelıyatlar ıçın alınmış ozel önlemler var Şımdılık altı
genel cerrahı amelıyathanesı hazır Ikı de doğum ıçın amelı-
yathanevar 12branştapolıklınıkyapılıyor Başka polıklı-
nıklerde olduğu gıbı uzun kuyruklargorulmüyor
İlaçlar ıçın yenı bır yöntem uygulanıyor llaçlan yazdır-
mak, reçetelerı almak, bunun değerlendırmesıru yapmak
ıçın kulubeler kurulmuş Her ımza ıçın kuyrukta beklenmı-
yor Gınş, çıkış, alış uç dakıka suruyor (Buna da Dızda-
roğlu yontemı denebılır)
Bıroykuvar Goztepe ve Paşabahçe hastanelennı 1965'-
teDr Hıkmet Aydemırkurmuş Bırgun Aydemırbırtrafık
kazası geçınyor Yol boyu şu hastane, bu hastane derken
yer bulamıyorlar ve doktor kendı kurduğu hastaneler
arasında can venyor Hazın bır oykü
1
Paşabahçe Hastanesı şımdı onbınlerce hastaya hızmet
venyor Olanak bulundukça yenı ahazlarla da donatılıyor
Sağlıklı, guzel gunlere doğru Bakalım bızım kandakı yağ
kendını koyverecek mı
9
Kalın sağlıkla
OKURLARDAN
Tünı sosyal demokratlara çağn
Kapaülan CHP uyelığı ve
eskı DSP Merkez Karar
Yonetım Kurulu uyelığınde
bulundum ŞuandadaSHP
uyesıyım Sosyal demokrat
veya demokratık solcu dıye
yapay parüleşmelerden
kaynaklanan bolunmeler,
ulke ınsaruna yarar
sağlamadığı gıbı aynı
zamanda mağdun>etıne de
neden olmaktadır
Bolunmuşlukten kurtulup
çok başhlıktan tek genel
başkanlığa yonelınmesı ıle
bırlıkte sosyal demokrat
ılkelen sabote eden
mezhepçılığın, ırkçılığın, her
tûr şovenızm ve boluculuk ıle
bolgecılığın ve klıkçılığın
partıye sokulmaması gerekır
Iyı ruyetlı ve behrh bır
duşunce etrafında
oluşturulsa dahı partı
ıçındekı gruplaşmalann her
türu zamanla kendı
grubundakı kışılere hızmet
verenbırklığe
donuşebılmektedır Oylekı
gruplar arası mucadele bır
guç gostensı ıçensınde delege
avcılığı bıcımıne de
donüşunce, dışa yonelık
çalışmalar yenne ıçe donuk
kısırçatışmalara >ol
açabılmektedır Tabıı
bundan da toplum v e partı
zarar gormektedır
Partıdekı ozguranlatım
hakkı ve ortamı guvence
altına alındığı lakdırde, hıç
kımsenın gmplaşmalara
destek vermesme ve ondan
guç almaya çalışmasına
gerek kalmayacaktır Bu
nedenle de partı tuzüğüne bu
doğrultuda ışlerlık
kazandınlmasında yararlar
vardır
Sosyaldemokrat Halkçı
Parü'de, Genel Başkan Sayın
Erdal İnönü, parühlenn,
demokraük dısıphne
uymalan koşuyla,
duşuncelennı
açıklaya bılmelen
bakımından guvenlı bır
ortam sağlamıştır Onemlı
olan, bu gûvenh ortamın,
kurultayın onayından geçmış
olan tuzûk ve programda
ıstısmar edılmeden sosyal
demokrat ılkeler
doğrultusunda ulkeye ve
halka yararlı hale
getınlmesıdır
Yoksa DSFde olduğu gıbı
dısıphnın despoüzme
dönuştnğu genış halk
katılımmın engellenıp
duşüncelenn susturulduğu,
bır "baş klığın" ve onun
karşısında da patlamayı
bekleyen sessız gnıplann
oluştuğu, parühlenn,
orgütlenn ve kadrolann bır
"hıç" sayıldığı tutarsız bır
yapılanma ıle bu ulkeye ve
halka yararlı olunamayacağı
belhdır
MEHMET UĞURLU
Çağın gerisinde kalmak
Ulkemızdekı kültur, bılım ve
teknoloji ıle ılgılı araşürma ve
ınceleme yaşamında önemh
bır yen olan
uruversıtelenmızden
Boğazıçı Unıversıtesı ıle ılgılı
bır anımı sıze yazmadan
edemedım Ben 1975 yılı IU
Kımya Fakültesı mezunu bır
kımya muhendısıvım Bu
zamana kadar çeşıth
zamanlarda Boğazıçı
Lnıvesıtesı kutuphanesınde
çeşıth bıhmsel kaynaklardan
hteratur çalışmalan
yapmıştım Ne
var kı dun (dort beş senelık
bır aradan sonra) meslekı
açıdan bır kaynağa
başvurmak ıçın kütuphaneye
gıttığımde kapıdakı görevh
kımlığımı gostermemı ıstedı
Ben normal kımhğımı
gostennce Oolmaz, artık
buraya uye olanlar
gırebıhyor" dıyerek
unıversıte yonetımının aldığı
karan gosterdı Yazıyı
okudum Ydzıda başka okul
oğretım uye ve hsansustu
oğrenalennın 250 000 TL,
firma ıle ılgılı kışılenn de
500 000 TL yılhk aıdatla üye
olabıleceklennı belırten
maddeler vardı Kızgınhktan
kan beynıme sıçramışü
Kutüphane nın bu ulkenın
malı olduğunu sokmazsa
rektore kadar gıdeceğımı
soyledım îstemeyeıstemeye
gıtü Bıraz sonra yetkıh
bayan kapıya kadar geldı ve
bana "Bu paranın bır bağış
kabul edılmesını, boyle bır
uygulama başlattıklannı"
soyledı Ben de gerekırse üye
olabıleceğımı, ustumde fazla
para olmadığını soyledım
Ismımı ve adresımı
yazdırtarak bıraz da hoşgörû
gostererek bana musaade
ettı Insan kaynaklanmızın
değerlendmlmesıne onculûk
etmesı gereken kurum
unı verbite' -r değıl mıdır9
Yok^a u' ^emızın nadıde ve
ısım vepmış bu okulu sahıp
olduğu ımaj ve prestıjın
us _ne vatıp kolayahğı
s^erek çağın gensınde mı
kalmay a başladı
SELtM ÇOBANOĞL •
T
Kım\a Y Müh/İstanbı.