Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3MART1992SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özal'ın araçlan
• ANKA (Ankara) - TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda yeni araç alımı
için aynlan ödenekleri kesüen
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde bulunan
araçların ortalama 15 yıllık olduğu
belirlendi. Cumhurbaşkanhğı Genel
Sekreteri Kemal Yamak'ın verdiği
bilgiye göre Cumhurbaşkanlığı'nda
• 63'ü binek olmak üzere toplam 71
araç bulunuyor. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda araç odeneginin kabul
edilmesi durumunda
Cumhurbaşkanlığı'na bu yıl 1 güvenlik
önlemli araç ile 12 yerli araba, 1
minibüs ve bir kamyonet alınması,
eski araçların ise demirbaştan
çıkanlarak satılmak üzere Maliye ve
Gümrük Bakanlığı'na teslim edilmesi
planlanıyordu.
Milletvekillerine zam
• AA (Ankara) TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindonık, "Milletvekili
ödenek ve yolluklannın artmasına
gerek görülmemektedir" dedi.
Cindoruk, yaptığı yazılı açıklamada,
son günlerde bazı basın organlarında
yer alan milletvekili ödenek ve
yolluklann arttınlacağına ilişkin
haberlerin, bir milletvekilinin Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda dile getirdiği
kişisel düşüncelerinden
kaynaklandığını belirtti.
TKEP'den açıklama
• Haber Merkezi - Türkiye Komünist
Emek Partisi (TKEP) adına yapılan
açıklamada, 28 şubat günü SHP
Bakırköy İlçe Merkezi'nin basılması
olayının basında "TKEP-13 Mart
GKB"ye yüklendiği, oysa örgütlerinin
söz konusu eylemle hiçbir ilgisi
olmadığı, bur tür eylemlerin mücadele
anlayışlarıyla da bağdaşmadığı
belirtildi. Açıklamada, polisin TKEP'ye
karşı baslattığı operasyonu
genişletebilmek için kamuoyu
hazırlamaya çahşüğı da öne sürüldü.
ANAP'ın resepsiyonu
• AA (Ankara) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz ile eşi Berna
Yılmaz, bu akşam genel merkezde bir
resepsiyon verecekler. Parti içinde
birlik ve beraberliği güçlendirmek
amacıyla düzenlenen resepsiyona,
partinin kuruculan, MKYK üyeleri,
17-18 ve 19. dönem milletvekilleri ile
kurucu ve milletvekillerinden vefat
edenlerin aileleri davet edildi. ANAP
Genel Merkezi'nde bu akşam açık
büfe şeklinde verilecek resepsiyona,
partinin kurucusu olması dolayısıyla
Cumhurbaşkanı Turgut özal ile eşi
MKYK üyesi Semra Özal da davet
edildıler.
Sayırfın öldurölmesi
• CUMHURİYET (Ankara) - Emekli
Korgeneral Hulusi Sayın, Dr. Musa
Duman ve Emekli Astsubay Halit
Çetin'in öldürülmeleri olayına
karıştıklan iddiasıyla yaklaşık bir yıldır
tutuklu bulunan üç kişinin
yargılanmalanna, Ankara DGM'de
devam edildi. Görgü tanıkları, sanıklan
teşhis edemezken olaylarda kullanılan
silahların kuryeliğini yaptığı öne
sürülen Alp Arslan'ın tahliyesine karar
verildi. Sanıklar, bir öneki duruşmada,
kendilerini teşhis ettiklerini söyleyen
Ayten ve Sibel Sayın'ın, polislerce
yönlendirildiklerini iddia ederek
duruşma salonunu terk etmişlerdi.
İnönü, işadamlanyla
• AA (tzmir) - SHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü,
dün akşam tzmir'de Ege Bölgesi
Sanayi Odası, Izmir Ticaret Odası,
Izmir Ticaret Borsası, Ihracatçı
Birlikleri ve Deniz Ticaret Odası'nca
ortaklaşa düzenlenen toplantıda bir
konuşma yaptı. Enflasyon sorununa,
i-işveren ilisküerine ve-
demokratikleşme projelerine değinen
İnönü, işadamlannın kendisini kaygıyla
dinledikleri izlenimini edindiğini,
ortada kaygılanacak bir şey olmadığını
söyledi ve "Hem işverenlere serbestlik,
hem çalışanlara güvence getirecek yolu
anyoruz" dedi.
Demirel, Sergide
• CUMHURİYET (Ankara) -
Başbakan Süleyman Demirel, Foto
Muhabirleri Derneği tarafından
düzenlenen, "Fotoğraflarla Türk Basını
'91" sergisine ve ödül törenine katıldı.
"Bu sergiye baktıkça bizim alacağımız
dersler çıktı. Fotoğrafçı
arkadaşlanmızın hangi pozumuzu
yakalamaya çalıştıklannı anlamış
bulunuyorum. Bundan sonra biraz zor
yakalarsınız böyle fotoğraflan" diyen
Demirel, ilk üç dereceyi alan foto
muhabirlerine ödüllerini verdi.
Rize'de gözaltı
• AA (Rize) - Rize'de, Rus
pazarında izinsiz olarak pankart asan
iki öğrenci yakalandı. Rize Meslek
Yüksek Okulu ikinci sıruf öğrencisi
olan Nuray Sarıahmet ile Mehmet
Şahözer, üzerinde "Çayda sömürüye
karşı örgütlenelim" ve "Taban fiyatta
üreticiye söz hakkı, Dev-Sol Güçler"
yazılı pankartlan asarken olay yerine
gelen güvenlik kuvvetleri tarafından
yakalandı. Mehmet Şahözer ve Nuray
Sarıahmet adlı öğrenciler gözaltma
almdı.
Kenan Yomralı öldü
• AA (Ankara) - ESKİ TRT Genel
Müdür yardımcılarından Kenan
Yomralı Ankara'da öldü. 54 yaşında
ölen Kenan Yomralı, 1976 yılından bu
yana TRT'nin çeşitli kademelerinde
görev yapıyordu.
E
rmenistan-Azerbaycan sorunu Türkiye-ABD itişkilerinde
bir çıban başı olma riski taşıyor. ABD'de bu yıl seçim yı-
lı olması, bu riski daha da arttırıyor. Yalnızca Kaliforniya'-
'da 500 bin Ermeninin bulunması ve Ermeni lobisinin bas-
kıları, Ermeni sorununu Amerikan politikasında bir ulusal siya-
set faktörü haline getiriyor.
Ancak Amerikan yönetiminin, Azerbaycan'a ve dolayısıyla
Türkiye'ye karşı Ermenistan'a destek olması, yine de kolay gö-
rünmüyor. VVashington'un, Ermenistan'a vereceği açık destek
hem Türkiye'yi rencide edecek hem de yeni bağımsızlığına ka-
vuşan cumhuriyetleri gözden çıkarması anlamına gelecek.
Ayrıca böyle bir siyaset Ermenistan'ı Kafkasya'nın ve yakın As-
ya'nın İsrail'i haline getirebilecektir.
İsrail'in Ortadoğu'daki varlığı Amerika'daki Yahudi lobisi sa-
yesinde gerçekleşmiş ve Amerikan siyaseti bu bölgede İsrail eli
ile yürütülmüştür.
Washington, eğer Türkiye'nin doğusunda İran'a ve eski Sov-
yet cumhuriyetlerine karşı İsrail benzeri bir odak oluşturma niye-
ti taşıyorsa, Ermenistan kartını uzun dönem için elinde tutacak-
tır.
Bu olasılık şu anda uzun dönemdeki diplomasi satrançları için
bir senaryo motifidir.
Ama Ermeni lobisinin Amerikan dış politikasına etki etmesi de
kaçınılmaz gibi görünüyor.
Ancak yine de birkaç gün önce Prag'da AGİK toplantısında alı-
nan Karabağ'la ilgili karara ABD'nin destek vermesi umut verici-
dir.
AGİK'in Karabağ'la ilgili aldığı karar hem Azerbaycan-
BAŞKENTTEN
AHMET TA1N
Ufuklar Kara Bağlamadan...
Ermenistan ilişkilerinin çerçevesini belirlemekte hem de Türki-
ye'nin Ermenistan'la olan ilişkilerinin zeminini oluşturmaktadır.
Yeni üyeler sıfatıyla Azerbaycan ve Ermenistan'ın da katıldığı
Prag'daki Karabağ toplantısı derhal bir ateşkes öngörmektedir.
Bu iki ülkeye "silah ambargosu" uygulanmasını öngören bu
karara göre Ankara dün bir açıklama yaptı, son AGİK kararları-
nın yerine getirilmesine yardımcı olmak üzere her türlü desteği
vereceğini bildirdi.
AGİK Bakanlar Komitesi'nin devamlı organı gibi çalışan Alt Kc-
mite'nin aldığı kararlar iki aşamalı.
Birinci aşamada, "derhal ateşkes" isteniyor. Ayrıca, Karabağ
bölgesinin Azerbaycan'a ait olduğu belirtiliyor.
Ayrıca Karabağ'da çarpışan kuvvetlere, AGİK üyesi ülkelerin
ve İran gibi üye olmayan bölge ülkelerinin silah ambargosu uy-
gulamastnı öngörüyor.
Bu arada tüm uluslararası kuruluşların bölgeye insani yardım
malzemesi göndermesi çağrısı yapılıyor.
Ama asıl önemli kararlar, "banşçı çözümün ilkeleri" ile ilgili alı-
nıyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Daryal Batıbay'ın başkanlık ettiği Türki-
ye heyetinin karar metnine koydurduğu bir maddeye göre Kara-
bağ'da ulusal azınlıkların hakları güvence altına almıyor. Bu mad-
de ile Ermeniler Karabağ'da "kendi kaderini tayin hakkı" isteye-
meyecekler.
Alınan öteki kararlar Karabağ'ın yazgısını belirleyecek önem
ve nitelikte:
- İç ve dış sınırların değişmezliği kuralına saygı gösterilmesi.
(Bilindiği gibi Karabağ bölgesi Azerbaycan'ın iç sınırıdır.)
- Bölgesel anlaşmazlıkların, uyuşmazlıkların anlaşma yoluyla
çözülmesi.
- Tarafların tüm komşu ülkelere, toprak talebinde bulunmaya-
cağına karşı güvence vermesi.
- Ayrıca tarafların bu doğruttuda kışkırtıcı propaganda faaliyet-
lerinden kaçınması da karar altına almıyor.
Bu son madde, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geleceği bakı-
mından da önem taşıyor. Çünkü, bu bağiamda Ermenistan'ın söz-
de soykırım iddialarını gündeme getirmesi, bu kararın çiğnenmesi
anlamına gelecek.
"Yeni Türk cumhuriyetleri Türkiye Cumhuriyeti'nin önünde yeni
ufuklar açıyor" diye, girilen sevindirik havadan bir an önce kur-
tulmak ve artık sorumlu ve kararlı bir tutuma yönelmek gerek.
Türkiye, Azerbaycan'a karşı en az Kaliforniyalı Ermenilerin Er-
menistan'a duyduğu sorumluluk kadar sorumluluk duymazsa, ye-
ni Türk cumhuriyetleri Türkiye Cumhuriyeti'ni "soykırım
gözlemcisi" ilan edecektir.
Çalışmalarda Özal devre dışı bırakıldı, 6 bakanın yeni model için oluşturduğu komisyon henüz toplanamadı
Olağanüstü lıal,paıtileri zor a soktıı
CUMHURİYET (Ankara)-Olağanüstü halin uzatılması konusu, siyaset
günderrnne yeni sorunlar ve tartışmalar getirdi. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, olağanüstü hal uygulamalanna ilişkin Bakanlar Kuru-
lu çalışmalannda devre dışı bırakılırken, konuyla ilgili yeni bir
"model" hazırlaması öngörülen komisyon henüz toplanmadı.
tılması kararlan için Bakanlar Kurulu'na
cumhurbaşkanının başkanlık etmesi zo-
runluluğu yok" dedi.
Bakanlar Kurulu'nun, olağanüstü halin
uzatılması ve uygulanmaşına ilişkin ka-
rarlara. Cumhurbaşkanı ÖzaJ'ı katmama
eğiliminde olduğu öğrenildi. Özal, Bakan-
lar Kurulu'nun geçen hafta olağanüstü
hal uygulamasının dört ay daha uzatılma-
sını kararlaştırdığı toplantısına çağrılma-
dı. Aynca, olağanüstü hal bölgesinde
çalışan kamu görevlilerine üç yıl hizmet
Güneydoğu bölgesi, sınır ötesi operas-
yonlarla yeni bir gerilim yaşarken, baş-
kent de süresi 19 martta sona erecek olan
olağanüstü halin devam edip etmeyeceğj-
ni konuşuyor. Siyaset gündeminin birinci
sırasına yerleşen olağanüstü hal konusu,
son gelişmelerle betirsiz bir görünüm çizi-
yor. Hükümet sözcüsü, Devlet Bakanı
Akın Gönen, olağanüstü hal uygulaması-
nın dört ay daha uzatılmasına ilişkin
başbakanlık lezkeresinin doğrudan
TBMM Başkanlığı'na sunulacağını belir-
terek "Olağanüstü hal uygulamasının uza-
şartı aranmaksızın tazminat verilmesini
öngören kanun hükmündeki kararname
de. Özal'ın başkanlık etmediği bir Bakan-
lar Kurulu toplantısında kabul edildi.
Özal. bu kararnameyi. anayasanın 121.
maddesinde yer alan. "olağanüstü hal sü-
resince cumhurbaşkanının başkanlığmda
toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü
halin gerckli kıldığı konularda kanun
hükmünde kararnameler çıkarabilir"
hükmüne uyulmadığı gerekçesiyle gen
göjnderdi.
Özal'ın konuya ilişkin çahşmalardan
"dışlanması" anlamına gelen. "tezkerenin
doğrudan TBMM'ye sunulması" konu-
sunda Çankaya'nın tavnnın ne olacağı
merakla bekleniyor.
Bir başka mcrak konusu ise. geçen hafta
Bakanlar Kurıılu tarafından alınan karar
doğrultusunda oluşturulan komısyonun
çalışmalara ne zaman başlayacağı. Olağa-
nüstü hal uygulamasına getirilecek "yeni
modeli" hazırlamakla görevlendirilen ve 6
bakandan oluşan komisyon henüz hiçbir
toplantı yapmadı. Nevzat Ayaz, Eıman
Şahin, Necmettin Cevheri, İsmet Sezgin,
Abdülkadir Ateş ve Mehmet Kahraman'-
dan oluşan komisyonun, herhangi bir
hazırlık çalışması da yapmadığı öğrenildi.
Alt komisyonun. yeni model konusun-
da hiçbir girişimde bulunmaması, SHP
içindeki HEP kökenli milletvekillerinin
tepkilerinin artmasına yol açtı. SHP'liler,
partinin Güneydoğu raporu ve seçim bil-
dirgesinde olağanüstü halin kaldınlması
görüşünün yer aldığını hatırlatarak, "ola-
ğanüstü hal uygulaması yerine yeni bir
modelin konulması görüşünde ciddi olun-
saydı. şimdiye kadar hazırlık yapıhrdı"
görüşünü savunuvorlar.
Özal, Adalet Bakanı'nı Eskişehir'i kapatmakla suçladı
devleti dinamitlerGÜNDÜZ İMŞİR (İstanbul) • Cum-
hurbaşkanı Türgut özal, kamuoyunda by-
pass olarak adlandırılan yetkilerin azaltıl-
masına yönelik yasanın Anayasa Mahke-
mesi'nden döneceğini tahmin ettiğini be-
lirterek, böyle bir değişikliğin yürürlüğe
konmasının Türkiye Cumhuriyeti'nin te-
meline dinamit koymak olduğunu söyledi.
Özal, "Böyle bir yola gitmek Cumhurbaş-
kanlığı'nı tamamen devre dışı bırakmaktır.
Bu işi kim yapıyorsa yanlış yapıyor. Ada-
let Bakanı yapıyor. Çok 'yanlış' işler yapı-
yor. Kendisi bilmede» Eskişehir Cezaevi-
ni kapattı, şimdi insanlar cezaevlerinden
kaçmaya başladı" dedi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, dün Bo-
ğaziçi Üniversitesi'nde "Değişen Dünya
Düzeni ve Türkiye" konulu bir konferans
verdi.
Türgut Özal, konuşmasında dünyada
başdöndürücü bir gelişme yaşandığını ve
siyasetçilerin çağın gündemini yakalamakta
zorlandıklannı belirterek, bunun en önemli
nedenini ise teknolojik gelişmeye bağladı.
özellikle elektronikte yapılan dev sıçrama-
lann bu gelişmeyi etkilediğini vurgulayan
özal, dünyanın iki kutuptan tek kutuplu
güce dönüştüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, İstanbul-
un komşu ülkelerle Türkiye arasında bir ti-
"carer merkezi hâlîne geldiğini belirterek
sözlerini şöyle sürdürdü: "Serbest rekabet
olmadan gelişme olmaz. 'Kota koyarız, sa-
nayimizi korunız' şeklindeki savlar, safsa-
tadan başka bir şey değildir. Kendi kendi-
mize afyon yutmayalım. 1600 yıl önceki
kahramanhklarımızla öğünürsek, tedbir al-
mazsak kendi kendimizi kandırmış oluruz!'
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, "Sizin za-
man zaman yetkilerinizi aşüğımz ileri sü-
rülüyor. Sizce yetkilerinizi aşıyor musu-
nuz?" şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhur-
başkanı Atatürk olduğu için bu makamın
ve yetkilerin ağırhğı var. Atatürk'ün kul-
landığı yetkiler anayasada yazılı değil, an-
cak bu ananevi bir durum. Daha sonraki
Boğaziçi Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Özal'ın verdiği konferansa izdiham nedeniyle çok sayıda öğrenci gıremedi.
Dışanda kalan öğrenciler Özai'ı hoparlörden dinlediler...
ismet İnönü'nün anayasada hazmedemiyorsunuz' dedim. Seçildikten Türk milleti ve Kurt milleti demenia yan-
olmamasına karşın kullandığı yetkiler var.
Örneğin.İsmet İnönü bir başbakana (ve-
kile) git diyorsa gidiyordu. Celal Bayar'ın
cumhurbaşkanlığı döneminde ise politika-
ya çok karıştığı iddia edildi. Ondan son-
raki devre ise amiral ve generallerin devri.
Onlar da geldikleri yer nedeniyle tarafsız
kaldılar. Ben cumhurbaşkanlığına seçil-
mem aşamasında başbakan yardımcılığı,
başbakan müsteşarhğı yaptım. Parti kur-
dum, 2 yıl üst üste başarılı seçimler geçir-
dim ve 6 yıl başbakanlık görevinden son-
ra aday oldum. Daha cumhurbaşkanlığı-
na aday olduğumu açıklar açıklamaz kı-
yamet İcoptu. Ben de o zaman itiraz eden-
îere, 'Siz ahştınız askeri generallerin cum-
hurbaşkanlığına, onun için beni
sonra da benim başbakanhğını yürüttüğüm
parti iktidarda olduğu için sürekli beni ko-
nuştular. Tüm reformlar benim başbakan-
lığım dönemimde yapıldı. Şu anda partim
iktidarda olmadığı halde yine ben konu-
şuluyorum. Bu bizim kaderimizdir. Bu
şimdiye kadar böyle oldu ve böyle de ol-
maya devam edecek. Doğru olduğuna
inandığım şeyi sonuna kadar yaparım."
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, öğrenciler-
den gelen diğer soruları yanıtlarken de
Cumhurbaşkanlığı forsunun değiştirilme-
sinin gerekmediğini, Azerbaycan'a da, ka-
bul ettikleri takdirde bir alfabe verilebile-
ceğini, ancak bu alfabenin çeşitli sesli harf-
lerinde değişiklik yapılabileceğini de belirt-
ti. Özal, Güneydoğu'da yanlış yapıldığını,
lış olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Şimdi kalkıp da Türk halkı, Kürt hal-
kı kardeştir diyorsan bu ayrılıktır. Bu hem
sizin hem de başka insanlann problemidir.
Eğer siz Kürt-Türk diye ayıracak olursaruz,
o zaman Türk kökenli etnik diğer grupla-
ra da aynı şansı tammahsınız. Oysa Batıh
tarihçiler, bütün Türk kökenlileri Türk
Cumhuriyeti adı altmda kabul etmişlerdir.
Aynmcıhğın sonu aynhkür. Biz herkese in-
san gibi yaklaşırken, karşımızdaki aynhk
istiyorsa, biz bu mücadeleyi sonuna kadar
yaparız. Ve sonuçta da kaybeden Türkiye
olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti güçlü-
dür. Ancak çok iyi biliyorum, PKK ayn bir
devlet istiyor. Böyle bir şey mümkün de-
ğildir:'
Güneydoğu'da ateşkes deklarasyonunu imzalayan DYP Milletvekili Abdürrezzak Yavuz:
j andarma kardeşinıinçocuğunudüşürttü
CUMHURİYET (Ankara) - "Gü-
neydoğu'da Ateşkes Deklaras-
yonu"nu imzalayan ve "49'lar"
diye bilinen grupta yer alan
DYP Şanhurfa Milletvekili Ab-
dürrezzak Yavuz, bölgedeki
olağanüstü hal uygulamasından
önce, devlet bürokrasisinin
Kürtlere karşı muamelesini göz-
den geçirmesi gerektiğini vurgu-
ladı. Yavuz, yasalar karşısında
eşit olan Doğulu ve Batıh vatan-
daşın, jandarma astsubayının
nezdinde eşit olmadığını öne
sürdü.
Yavuz, Cumhuriyet muhabirinin soru-
lanru yanıtlarken "Güneydoğu'da Ateşkes
Deklarasyonu"nu, bildirîde yer alan ko-
nuların çoğunun kendi yöresi olan Şanlı-
urfa'da da yaşandığını gözlediği için im-
zaladığını bildirdi. Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da yaşayanlann refah ve mutlu-
luğu için ne lazımsa yapacağını belirten
Yavuz, olağanüstü hal uygulamasının de-
vamı yönünde, DYP grubunun kararına
uyacağını söyledi. Yavuz, "Fakat müca-
dele derseniz, o ayn yapılır. Partimin ala-
cağı karara saygıyla itaat edeceğim. Fakat
bölgede haksızlıklar vardır. Bu haksızlık-
ları da dile getireceğim" dedi. Yavuz, Gü-
neydoğu Anadolu insani için yapacağını
söylediği mücadele konusunda şöyle ko-
nuştu:
"Jandarma çocuk düşürttü"
"12 Eylül icraatının çoğunun etkileri,
benim kardeşlerimin üzerinden hâlâ silin-
memiştir. Geçenlerde benim ilimin bir kö-
yünde jandarma astsubayı benim hamile
kızkardeşimin çocuğunu düşürmesine se-
bep olmuştur. Ben bu kardeşim için elim-
den geleni yapmaya çalıştun. Fakat jan-
darmadan şikâyetçi olmadı. 'Sen bugün gi-
deceksin, yarın ben burada kalacağım' di-
yor. Biz bunlann kalkmasına taraftarız.
Ama memleketin bütünlüğüne zarar geti-
recek her şeye de karşıyız."
DYP'nin insanlann barış içerisinde kar-
deşçe yaşaması yönünde çaba gösterdiği-
ni \-urgulayan Yavuz, "49'lar" diye adlan-
dırılan grupla, "Güneydoğu'da Ateşkes
Deklarasyonu"nu imzalamasının partisi-
ne karşı bir isyan olmadığını kaydetti.
Türkiye'de yaşayan herkesin Türkiye
Cumhuriyeti'nin eşit koşullara sahip va-
tandaşları olduğunu belirten Yavuz, şun-
ları söyledi:
"Batı'da, Konya veya Uşak'ta yaşayan
kardeşimle, Urfa veya Ağrı'da yaşayan
kardeşim, kanun nazarında eşittir. Fakat
jandarma astsubayının, jandarma uzatma-
lısının nezdinde eşit değildir. Bir Batıh kar-
deşim, gittiği zaman sorunlarını dile geti-
rebiliyor. Bir Doğulu, Güneydoğulu kar-
deşim jandarmaya gittiği zaman dipçikle
lcarşılanıyor. Devlet Doğu'da yaşayan kar-
deşime de şeffaf olmalı, içtenlikle yaklaş-
malı. Devletin sorunları kaba kuvvetle de-
ğil, kanunun verdiği yetkiler içerisinde hal-
letmesini arzu etmeİcteyiz."
Yavuz, "olağanüstü hal uygulamasının
çözüm olup olmadığma" ilişkin soruya da
şu karşıuğı verdi:
"Dış mihraklar kardeşi kardeşe düşür-
meye çahşıyor. Fakat benim insanlanm da
çok iyi niyetli, devletini çok seven insan-
lardır. Fakat devlet birimlerinde görev ya-
pan kişiler bu insanlann sevgisini yok et-
meye çahşıyor. Mesela bir nüfus idaresi-
ne giden adam Türkçe bilmiyor. Adam
okula gitmemiş. Bu adamın günahı yok-
tur. Bu kişi Kürtçe konuştuğu zaman nü-
fus idaresi, tapu idaresi bunu kapı dışan
ediyor. Bu kişilere, devlet bürokrasisi el aç-
malı, kucak açmalı. Onu dışlamamalı. Ö
dışlandığı müddetçe, neticede devlet zarar
görür. O insanlara aynmcı muamele ya-
pılmasın istiyoruz."
SHP, olağanüstü hal konusundaki ra-
haısızlığını. özel gündemle toplana-
cak olan Meclis grubuyla aşmaya •
çahşacak. SHP Parti Meclisi'nin geçen
haftaki toplantısında. olağanüstü hal ko-
nusunda Meclis grubunun serbest bırakıl-
ması kararlaştınlmıştı. Ancak, SHP'li
bazı milletvekilleri, olağanüsü halin
uzatılmasına "tek tek kişiler olarak değil,
parti olarak" karşı çıkılmasını istiyor.
HEP kökenli rrulletvekillerinin yanı sıra,
Yeni Sol ve Yenilikçi gmp, olağanüstü ha-
lin uzaülmasına karşı çıkıyor. SHP MYK
üyelerinin büyük bir bölümü de olağanüs-
tü hal uygulamasının kaldınlmasını
savunuyor.
SHP Parti Meclisi üyesi Tülay Ateş, son
PM toplantısında, olağanüstü halin
uzatılmasına "bütünüyle" karşı çiktığını
belirterek. "Olağanüstü halin uygulandığı
yıllardan bu yana Kürt sorunu çözüleme-
miş, aksine sorun daha da içinden cıkıl-
maz bir hal almışür. İnsanlara, her tür
düşünceyi özgürce ifade edebilecekleri bir
ortam yaratmak zonındayız. Bu gerçek-
leştiği zaman, herhalde olağanüstü hal
uygulamalanna da gerek kalmayacakür"
dedi.
Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ola-
ğanüstü halin 19 marttan itibaren dört ay
daha uzatılmasına ilişkkin tezkere, 11
tnartta TBMM başkanlığına sunulacak.
Tezkere, 12 martta TBMM genel kuru-
lunda ele alınacak.
"Güneydoğu'da ateşkes" deklarasyo-
nuna imza koyan 49 milletvekilinden
HEP kökenlilerin. Meclis'te "red" oyu
vermeye kararlı olduğu bildirilirken, im-
zası bulunan öteki milletvekillerinin,
karar için gruplanndaki görüşmeyi bekle-
dikleri belirtiliyor.
Çağnyi imzalayanlar arasında bulunan
SHP Genel Saymanı Ziya Halis, olağa-
nüstü halin uzatılmasına karşı olduğunu
kaydederek, "olağanüstü hal çözüm ol-
saydı, 12 yıllık sürede çözüme ulaşılırdı"
dedi. Halis, Cumhuriyet"e, olağanüstü yö-
netimleri demokrasi anlayışıyla bağdaştı-
ramadığını söyledi. Halis, oylamaya
ilişkin olarak da, "gruptaki görûşmeleri
bekleyeceğim. Gmp karan olursa, ona
uyanm. Grup karan ahnmazsa, gelişmele-
re göre karar veririm" diye konuştu.
DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftü-
oğlu, olağanüstü halin uzatılmasına ilişkin
hükümet karannın, grubun önümuzdeki
hafta yapacağı toplantıda görüşüleceğini,
ancak bu konuda grup karan almayacak-
lannı bildirdi. Müftüoglu, DYP gnıbu-
nun konuya ilişkin görüşlerini agklarken.
"olağanüstü halin uzatılması gerektiği
âpaçıkT)ftâda. YasaklToftâfndan mem-
nun değiliz, ama şartlar onu gerektiriyor.
Bölgedeki olaylann önlenmesi için büyük
bir çaba sarfeden hükümetin, oy birliğiyle
verdiği bir karar var. Hükümet, olağanüs-
tü halin uzatümasıru gerekli görmüş. An-
cak genel kurul ne derse o olacak" dedi.
Ateşkes deklarasyonunu imzalayan
DYP Şanhurfa milletvekili Abdürrezzak
Yavuz, bildiriyi imzalamasına karşın, gru- •
bun görüşleri yönünde hareket edeceğini
bildirdi. Aynı bildiriyi imzalayan DYP'
Şanhurfa milletvekili Fevzi Şihanlıoğlu'
ise. oylamadaki tavnnı soran Cumhuriyet'
muhabirine "yorum yapmayacağını" söy-'
ledi.
ANAP Genel Başkan yardımcısı Hüs- ;
nü Doğan, öncelikle iktidann tutumuna j
bakacaklannı ve ona göre tavır belirleye-
ceklerini söyledi. ANAP yöneticileri, f
olağanüstü halin uzatılması konusunda.
iktidar milletvekillerinin bir bölümünün
"hayır" oyu kullanması durumunda "çe-,
kimser" kalma ya da genel kurul toplantı- j
sına katılrtıama eğilimi taşıyor.
Ancak. eski bakanlardan Mehmet Ke- 5
çeciler ve arkadaşlan, konunun "siyasi,
istismar" konusu yapılmaması gerektiğini;
ve ülke menfaaü doğrultusunda oy kulla-,
nılması gerektiğini savunuyor. ,
Bu arada, 49 milletvekili tarafından im- j
zalanan deklarasyona imza koyan ANAP t
Hakkari milletvekili Esat Canan, olağa-
nüstü halin uzatılmasmdan yana olmadı- i
ğmı söyledi. Canan, "kendi adıma.,
olağanüstü halin uzatılmasına kabul oyu;
vermem mümkün değil" dedi.
ANAP Van milletvekili Şerif Bedirha-
noğlu da. "çekimser" kalma ya da oyla-
maya katılrnamanın fazla birşey ifade,
etmeyeceğini belirterek, "ben olağanüstü,
hal uygulamasına karşıyım ve ret oyu ve-;
receğim" dedi.
Öte yandan. MÇP'liler, olağanüstü ha-_
lin uzatılması için kabul oyu kullanacak- •
lar. RP grubu ise. bu konuda bağlayıcı bir,
karar almayarak. milletvekillerini istedik-,
leri yönde oy kullanmalan için serbest,
bırakacak.