29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
* - 9 MART1992 PERŞEMBE CUMHURİYET HABERLER SAYFA C3ÖVİZİİ askerlik İ B AA (Ankara)- Dövızle askerlik ı»jgulamasında, temel eğitinı süresi 2 a_ydan bir aya indirilirken, yaş sının da 3> -2'den 38'e yükselüliyor. Yurtdışında en a •? üç yıl calışma koşulu getiriliyor. /Askerlik yasasında değışiklik öngören ysısa tasansı, TBMM Başkanlığı'na s»ınuldu. Tasanya göre yurtdışında yaşayan ve bulunduklan ülkenin de v-atandaşlığını kazanan Türk v-atandaşlan, isteğe bağh olarak a-skerliklerini 38 yaşma kadar errteleyebilecekler. Yabancı ülkede askerlik yapüğını belgeleyenler de Tûrkıye'de askerlik mükellefiyetinden nouaf tutulacaklar. 38 yaşını dolduran ve dovizli askerlik uygulamasından y-ararlananlar Bakanlar Kurulu'nca belirlenen 10 bin Alman Markı tutanndaki bedel miktannın tamamını verecekler. 38 yaşından önce başvuranlar ise öngörülen dövizi, başvuru sırasında defaten ödeyebilecekleri gibi dörttebirini başvuru sırasında, kalarunı da 38 yaşını tamamladıklan yılın sonuna kadar ödeyecckler. İiîönü'yedanışman • UBA (Ankara) - Başbakan Yardımcısı ve Sosval Demokrat Halkçı Partj Genel Başkanı Erdal İnönü'ye Londra'dan danışman geldi. 3 yıldan beri Londra Üniversitesi'nde çalışmalannı sürdüren siyaset bilimcisi Hikmet Özdemir, Başbakan Yardımcısı İnönü'nün siyasi danışmanı olarak görevine başladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Ortadoğu Ammeldaresi'ndeeğitimini tamamlayan Doktor özdemir, Londra Üniversitesi'nde çalışmalannı sürdürürken İnönü'den danışmanlık teklifı aldı. Bu teklifı kabul eden özdemir, Türkiye'ye dönerek görevine başladı. "Yön Hareketi", "Rejim ve Askeri Yönetimler", "Cumhuriyetin Krizi" ile "Sivil Cumhuriyet" başhklı 4 kitabı bulunan Hikmet özdemir, daruşman olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedaha önce Mehmet Moğultay tarafından kullanılan odada çahşmalannı sürdürecek. Gazeteci Teztel davası • AA (Ankara)- Emekli general İsmail Selen suikastına kanşmak, yasadışı Dcv-Sol örgütü üyesi olmak, bu doğrultuda eylemlerde bulunmak, kuryelik yapmak. örgıite silah sağlamak.cinayeıe azmettirmek, örgüt adı'na istihbarat çalışmalan yapmakla suçlanan 28 kişinin yargılanmasına devamcdildi. Ankara DGM'dekidünkü duruşmaya tutuklu sanıklardan Necmi Suna.OrhanÖzbolaı, Hüscyin Koçile avukatlan Fikret İlkizkatıldı. Mahkeme Necmi Suna'nın tahliyesini kararlaşürdı. İddianamede.avukatlarMuratDemir. Bedii Yarayıcı ve Fethiye Pekşen ile gazeteci Deniz Teztel hakkında TCK'nın 168-1 ve 169. maddeleri uyannca 15 yıla kadar ağır hapis talep edtliyor. Cezae'vinden birsürönce firareden Lütfı Topal'ın da idamı isteniyor. HEP kongresine dava • ANKA (Ankara) - Ankara DGM Başsavcıhğı; HEP Genel Sekreter Yardıması Kemal Okutan,partinin Antalya İl Başkanı Güven Ozata, •Diyarbakır İl Başkanı Hüseyin Turhallı, Urfa Merkez İlçe Başkanı Abdulmuhsini Melik, İstanbul eski II Sekreteri Cabbar Gezici ile parti meclisi üyesi Salih Şahin hakkında partinin olağanüstü kongresinde bölücülük propagandası yapüklan gerekçesiyle dava açtı. HEP yöneticisi sanıklann 5 yıla kadar hapis, 100 milyon liraya kadar da ağır para cezası ödemeye mahkûm edilmelerinin istendiği iddianamede, HEP Genel Başkanı ve 10 partili hakkında takipsizlik karan verildi. Gökova Santralı • ANKA (Ankara) - Türkiye'nin önemli turizm bölgelerinden olan Gökova Körfezi'ne yapılacak termik santralla ilgili tartışmalar sona eriyor. Bakanlar Kurulu'nun bugûn yapacağı toplantıda santralın taşınması karannın alınması bekJeniyor. Bakanlar Kurulu'nun gündeminde haftalardır bekleyen, ancak grizu patlaması ve ardından da Erzincan'daki deprem nedeniyle görüşülemeyen Gökova konusu bugûn yapılacak toplantının gündemine gelecek. MÇP'ye Hazine yardımı • AA (Ankara) - DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu ile SHP Grup Başkanvekili Aydın Güven Gürkan, Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik yapılarak MÇP'ye de Hazine yardırru verilmesini istediler. Müftüoğlu ve Gürkan'ın TBMM Başkanlığı'na sunduklan yasa önerisi, siyasi partilere TBMM'de temsil edildikleri üye sayısı oranında Hazine yardımı yapılmasını hükme bağlıyor. Önerinin yasalaşması halinde, TBMM'de 19 milletvekili bulunan MÇP, Hazine yardırrundan yararlanacak. DSP'ye verilen yardım miktan da arttınlacak. Yasa önerisi, Hazine yardımı alabilecek siyasi partilerin seçimlere girebilecek şekilde teşkilaünı tamamlamış bulunması şartını da geliriyor. Okay Gönensin'e DGM'de beraat • tstanbul Haber Servisi - Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ı, teröre hedef gösterdikleri gerekçesiyle 3'er yıl hapis ve45 milyon lira para cezası istemiyle yargılanan gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Okay Gönensin ile avukat Zerrin San beraat ettiler. tstanbul 1 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki duruşmada, son savunmasını yapan Zerrin San, hakkındaki suçlamalan reddederek 6 temmuz 1991 tarihli basın toplantısında, Oemirarm hukuka aykın olan müdahalelerini eleştirdiğini söyledi. Mahkeme heyeti de saruklar Gönensin ile San hakkında yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine kararverdi. S HP lideri Inönü. "Nevruz"u Ankara'da karştlayacak. Kabinedeki ve partideki kimi arkadaşiarının tersine, Inönü'de bir Nevruz sıkmtısı göze çarpmıyor. Olağanüstü halin dört ay daha uzatılmış olması, Başbakan gibi, yar- dımcısını da hayli rahatlatmış görünüyor. Ancak Demirel'in aksine, inönü'nün bölücü terör ve Güneydoğu konusunda daha iyi/nser ol- duğu göze çarpıyor. Başbakan Yardımcısı ile bir ramazan akşamı, iftar sofrasının sü- kûneti içinde Başbakanlık'taki makamında görüştük. inönü, basınla ilişkilere ortağı kadar zaman ayırmıyor. Bunda, farklı bir politika üslubuna sahip olmasının mı payı var, yoksa kişi- lik özellıklerinin mi? Karar vermek oldukça zor. Belki, gazetecilerle konuşmaya fazla ağırlık vermemesinde asıl mesleğinin etkisinden de söz etmek gerek. Bir fizikçi olarak herhalde Inönü, boşluğu fazla sevmiyor. Konular elle tutulacak bir duruma gelmeden, konuşmaya yanaş- mıyor. Bir de devlet aolayışı veya görev dısiplini gereğı, Başbakan var- ken, her konuda görüş açıklamayı uygun görmüyor. Bu durum ise "SHP, Demirel'in gölgesinde kalıyor" gibi bir izle- nim veriyor. Ya da en azından bu tür iddialara dayanak hazırlıyor. Kendisiyle iki başvurudan sonra görüşebildik. Bizden sonra BAŞKENTTEN AHMET TAN İnönü'den Ya Hep, Yd Hiç... başka meslektaşlarla da görüşmesi vardı. Uzunca sayılabilecek bir dış geziden dönmüştü. Daha da önemli- si, bu gezi nedeniyle eleştirilmişti. Kendisini savunmakdeğilse de duruma açıklık kazandırmak gereksinmesi duymamıştı. Hatta, hakkında gezi sırasında yabancı gazetelerde çıkan ve övücü dene- bilecek nitelikteki yazılardan bile söz etmek istemiyordu. Bir siyasal parti liderinin bu ölçüde mütevazı olmasının gerekleri veya yararları bir başka yazının konusu olabilir. Biz şimdilik, yaptı- ğımız görüşmenin izienimlerini aktarmakla yetinelim. inönü'nün ilk kez ve açıkça Cumhurbaşkanı özal'ın koalisyonu yıkma gayreti içinde olduğunu söylemesi dikkatçekiciydi. Bu konu- da Bakanlar Kurulu'nda bir görüş ve anlayış birliği doğduğu anla- şılıyordu. SHP liderinin Cumhurbaşkanı'na böylesine açık cephe alabilme- si, Demirel'e göre daha rahat konumda olmasından kaynaklanı- yor. "Devletin tepesinde kavga olmaz" diyen ve Hükümet-Çankaya ilişkileri nedeniyle Özal ile yüz yüze ilişki sürdürmek zorunda olan Demirel, belki de ortağı ile bir "iş bölümü" yaptı. Cumhurbaşkanı'- nı açıkça eleştirmek İnönü'ye düştü. SHP lideri ile hele de Başbakanlık'taki makamında bu tür değer- lendirmeler üzerinde konuşmak olanaksız. İnönü, belirttiğimiz gibi özel üslubu ve politika anlayışı nedeniyle yalnızcafizik olarak göz- le görülür ve elle tutulur şeyler üzerinde konuşmak kararında. Bu kararını esnetmek olanaksız. Örneğin "HEP kökenli SHP'lilerin tutumlan" konusundaki bir so- ruyu "usul hatasma" itiraz eder gibi zarifçe yarıda kesebiliyor: "SHP'de SHP'liler vardır. Bunun tersi söz konusu olmaz. Başka türlü düşünen varsa gider..." İnönü, hükümetin başarısının artık ulusal deyişimiz olan "birlik ve beraberliğe" bağlı olduğunu biliyor. Birlik ve beraberliğin ise SHP içındeki birlik ve beraberlikle ya- kından ilgili olduğunu görüyor. HEP söz konusu olduğunda, partisi için "ya hep ya hiç" demesi bu yüzden. İslamoğlu 'Sıkıyönetim'derken, bir grup daçözümüHEP'le diyalogda görüybr Olağanüstühal DYP'yiüçeböldüGÜNSELİ ÖNAL (Ankara) - Olağanüstü halin Güneydoğu'da dört ay daha uzatılması DYFyi de üçe böldü. DYFde, HEP kökenli millet- vekillerine tepki gösteren grubun öncülüğünü yapan Kastamonu Milletvekib Münif İslamoğlu, olağanüstü halin dört ay içinde bölge-' deki olaylan önleyememesi durumunda sıkıyönetim ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Olağanüstü halin uzaülmasına karşı çı- kan ve oylamaya kaülmayan Erzurum Milletvekiü Abdülmelik Fırat ise bölgede olağan koşullara dönülmesi gerektiğini savundu. DYP'nin Baü illerinden seçilen ve HEP kökenli milletvekilleriyle birlikte Güneydoğu'da incelemelerde bulunan bir grup da. bölgenin sorunlannın çözürnü- nün, HEP kökenli milletvekilleriyle diya- logdan geçuğini belirtiyor. 'SHPmsntegnır Olağanüstü halin devamından yana olan ve İstanbul Milletvekili Coşkun Kar- ca ile Aydın Milletvekiü Tunç Bilget'in de yer aldığı grupta önderliği İslamoğlu yü- rütüyor. TBMM'de önceki gün yapılan oylama sırasında, "evet" oylannm daha fazla ola- cağı gerekçesiyle açık ovlama yapılmasını isteyen İslamoğlu, Meclis'ten uzatma ka- ran çıkmasıru değerlendirirken "Bu, mil- letvekillerimizin memleket meselelerini parti meselesı üzerinde mütalaa ederek birleşmeleridir" dedi. İslamoğlu koalisyo- nun ortaklanndan SHP'den ret oyu çık- ması konusunda da şunlan söyledi: "SHP'nin bu konuda ikiye aynlması parti içi bir meseledir. HEP zaten, SHP'ye monte edilmiş bir gruptur. SHP'lilerin memleketin anarşiden kurtulmasını iste- memeleri mümkün değildir. Ümit ediyo- rum ki, olağanüstü hal süresinceanarşinin üstesinden gelinir. Gelinemezse bundan sonra yapılacak tek iş sıkıyönetim ilan et- mektir. Vatanın bu parçasında, bu olayla- ra tahammül etmek mümkün değildir" İslamoğlu, bölgede olağanüstü halden sıkıyönetim uygulamasına geçilmesi duru- munda, bunun hükümetin demokratik- leşme girişimleriyle ters düşüp düşmeyece- ğinin sorulması üzerine da şu karşdığı verdi: "Bu anayasal uygulamadır. Demokra- tikleşme ile alakası yok ki. Anayasal ol- mayan şeyler demokratik değildir. De- mokratikleşme, zaten hükümet protoko- lünde var. O yolda ilerlemeler de var. Bakıyorum, ne noksanımız var diye, her- kes istediğıni söylüyor, yazıyor. Memleke- ti sarsan anarşiyi önlemek için aldığımız tedbirleri demokrasiye at görmek, başka zihniyetlerin sahibi olmak demektir." HEP kökenli milletvekillerinin gerçekte olmayanlan hayal etüklerini iddia eden İs- lamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Kafalannda hayal kurup, 'Zulürn, iş- kence kalksın' diyorlar. Yok böyle bir şey. Olduğunu iddia ediyorlarsa ihbar ederler, yapanlar hakkında tahkikat yapıhr. Ha- yallerinde kurduklan temayı işliyorlar ve buna başkalannı da inandırdıklarına ka- niler. İddia ediyorum ki, gerek askerimiz, gerekse polisimiz kanun dışı bir hareket yapmamışür. Bunlar diyorlar ki, polis po- lisi öldürenlere seyirci kalacak. Mümkün değil. Yarundaki arkadaşlan öldürülen polis, öldüreni gördüğü zaman çiçek mi verecek, teşekkür mü edecek? O da karşılı- ğını verecek." OUBJnûstibalinmahzuru DYP içinde olağanüstü hale karşı çıkan küçük bir grup da, bölgenin sorunlannın olağan koşullar içinde çözülebileceğine inanıyor. Bu düşüncede olan Erzurum Milletvekili 'Abdülmelik Fırat ile Diyarba- kır Milletvekili Salım Ensarioğlu, oylama- Bütçeden notlar ANAP'a karalahana kunıCANAN GEDİK (Ankara) - Millelvekillerinin zaien ilgi gös- termediği bütçe görüşmelerin- de. belki de en şanssız bakanlık. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı oldu. Galatasaray-Werder Bre- men maçı başlayınca zaten dolu olmayan genel kurul salonu da- ha da boşaldı. Milletvekilleri- nin "futbola" meraklı olanlan, geceden İstanbul'un yolunu tutmuşlardı. Ali Sami Yen Sta- dı tribünlerindeki milletvekili sayısı, belki genel kuruldaki milletvekili sayısından daha fazlaydı. TBMM'de nöbetçi kalan milletvekilleri de televizyonlu odalara atmışlardı kendilerini. Maç başladığında TBMM Ge- nel Kurulu'nda l7ANAP'lı. 15 DYP'li. l RP'li.2deSHPlikal- mıştı. Durgun geçen görüşmeleri. gür sesleriyle canlandıran üç milletvekili vardı. RP Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, haykırmayı andıran konuşmasıyla, sabah, milletve- killerinin üzerlerindeki uyku mahmurluğunu dağıtmayı ba- şardı. DYP Edirne Milletvekili Ev- ren Bulut da ANAP'hlara çok kızgındı. Yolsuzluk iddialannı art arda sıraladv. "Trilyonluk yolsuzluklar yaplınız." "Orman Bakam'nın biri sa- hilde 80 dönüm arazi aldı." Bulut, DYP'lilenn alkışlan. ANAP'hlann protestolan ara- sında konuşmasmı şöyle ta- mamladı: "Size pirinç, yağ, salatalık ye- me\i yasaklıyorum, sadec kara- lahana viyeceksiniz!" Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna dün düzenlediği halk günlerinin ilkinde beklediği kalabalığı bulamadı. (Fotoğraf: AA) Bakan Aktuna'nınilk halkgünüAA (Ankara) - Sağlık Bakanı Dr. Yıldınm Aktuna, hasta nakillerinde yaşanan sıkıntıya son vereceklerini, bu amaçla Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu bölgelerinde helikopter ambulanslann hizmete gireceğini bildirdi. Sağlık Bakanı Aktuna, her çarşamba ya- pacağını açıkladığı "'halk günü"nün ükini dün gerçekleştirdi. Vatandaşlan dinleyen Bakan Aktuna. so- runlannın çözülmesi için yetkililere görev verdi. 2 yıldir işsiz olduğunu belirten biyolog Ni- hal Alpdağ, bakanlıkta çalışmak istedjğini bildirdi. Bakan Aktuna da biyokimya ihtisası yaptığı takdirde bakanlıkta görev alma im- kânının doğabileceğini söyledi. Kars'ın Digor ilçesine bağlı Kocaköy'- ünden gelen bir vatandaş da 3 yıldır doktor- lan olmadığını belirtti. Aktuna da bölgeler arasında görüien eşitsizliği düzelteceğini, Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağ- lık hizmetlerini kapsayan bir proje haarla- dıklannı kaydetti. Bir fırmadan gelen Murat Boynueğri ise Ankara Hastanesi'nde et ve nevresim ahmı için ihale açıldığını ve bu ihalelerde hastane müdür, müdür yardıması ve saymanı tara- fından bazı fırmalann kayınldığını öne sür- dü. Bakan Yıldınm Aktuna, bunun üzerine hemen soruşturma açılmasını istedi. Çocuğunun karaciğer nakli olması gerekti- ğini anlatan Hasan Yıldınm adb öğretmen de yurtdışında ameliyat için yardım talep etti. Aktuna, konuyla ilgili gerekli araştırmanın yapılacağını ve yardım edeceklerini söyledi. Bakan Aktuna, daha sonra yaptığı açıkla- mada, özellikJe Doğu ve Güneydoğu Anado- lu bölgelerinde sağlık hizmetlerinde gerilik bulunduğunu belirterek bu yerlerin iyileştiril- mesi için proje hazırlığına başladıklannı kay- detti. Aktuna, yeşil kart uygulamasının il- çelerde yaygınlaşmaya başladığına dikkati çekerek ilk bölgesel uygulamanın da Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde nisan ayında başlaülacağını söyledi. 'SHP eriyor' demekerimeyidurdurur mu? Bütçe görüşmeleri... Parlamenloda üç parti tartışıyor. DYP.ANAPveRP. Olağanüstü halin 4 ay daha uzatılması. Yınc kürsüde üç parti var. SHP yok. SHP suskun, etkisiz. gölgede. İnönü'nün ağzını bıçak açmıyor. Demi- rel hem DYP hem SHPhem hükümet adı- na konuşuyor. SHP milletvekilleri seyirci. SHP'nin parlamentoda bile eridiğinin ilk göstergesi bütçe görüşmeleri oldu. Sos- yal demokratlann ekonomi politikası yok mu? Var. Ama bunu Meclis kürsüsünden anlatacak bir tck kişi bile yoktu. SHP adı- na kürsüye çıkan Mümtaz Soysal, 45 da- kika ekonomi yenne olağanüstü rcjimleri anlattı. Kamuoyunda SHP "ekonomiden anlamaz' yargısını milletvekilleri de be- nimsemiş olacaklar ki 'Bu bizim işimiz değil' diyerek DYP'yi dinlemeyi yeğledi- ler. Hükümette de ekonominin rotası DYP'nin elinde. SHP'ye ne kalıyor. de- mokratikleşme. insan haklan mı? De- mokraıiklcşmcde hükümetin lokomotifı SHPmi'.'Odakuşkulu. Olağanüstü hal görüşmelen. SHP'nin PARLAMENTODANİ MEHMET TEZKAN bu vönclım bıçimi. insan haklan. demok- msi konusunda bir talebi. tavn. ilkesi, idcali. amacı >ok mu? Sosval demokratlar cvrcnscl değcrlcre sahip çıkamazlar mı? Çıkabilirler. ama SHP sus pus. Yine Demirel kürsüde. Yine Demirel SHP adına da DYP adına da hükümet adına da demokrasi anlayışlannı anlatı- \or. vaailerini tek tek sıralıyor. SHP adına sıradan bir konuşma o ka- dar. SHP'liler kendi sözcülerini dinlemi- yorlar bile... SHP'de sorunun kaynağı ne? Sorun, SHP'nin üç'ayn grup ve bağım- sız hareket etmek isteyen milletvekillerin- den oluşmasından kaynaklanıyor. Parti içi demokrasi \e çokseslilik adına bu gö- rüntü savunulabilir. ama gruplar birbirle- rini yıpratmak için günlük politıkalar izle- diklerindcn SHP seçmen tercihlerinde de parlamentoda da eriyor, buharlaşıyor. Gruplann lavırlanna bakarak birkaç ârnek verelim. . Genel merkezciler: SHP'nin hükümet kanadı olarak adlandınlan bu grup, veni- den güçlenmeyi, koalisyonun başansına bağlıyor. Ancak hükümetin her adımının ardından Demirel çıkıyor. SHP'nin hükü- metin ortağı olduğu giderek unutuluyor. 2. Yeni Sol: SHP'nin eridiğini, küçüldü- ğünü DYP'nin gölgesinde ezdldiğini savu- nuyorlar, ama "erimeye' somut tek bir çözüm getirmiyorlar. 3. HEP kökenliler: Onlar için SHP'de HEP'te veya başka bir partide olmanm önemi yok. Güneydoğu'nun sorunlannı yansıımak amaandalar. SHP'nin konu- mu. zayıflaması onlan pek ilgilendirmi- yor. 4. Bağımsızlar: Mümtaz Soysal, Ercan Karakaş gibi milletvekilleri hiçbir grubun içinde olmak istemiyorlar. Kendi görüşle- ri doğrultusunda kaygan bir zeminde poli- tika yapıyorlar. Bazen İnönü'nün yanında bazcn Yeni Sol'la bazen HEP'le. ' Günlük gelişmelere göre HEP kökenli- ler -Yeni Sol, Genel Merkez- HEP köken- liler ittifaklan kuruluyor. Her ittifak diğe- rini yıpratmak, zayıflatmayı hedefliyor. Ama sonunda fatura SHP'ye kesiliyor. SHP, İnönücüleri de Baykalcılan da HEP kökenlileri de bağımsızlan da içine çeke- rek tepetaklak gidiyor. Olağanüstü hal görüşmeleri de kırgın küskün olan Baykal yok. Yeni Sol'dan Tsmail Cem. gazetesinde yazdığı makalelerle Güneydoğu'ya çözüm aramaya çalışıyor, ama olağanüstü hal görüşmelerinde bırakın kürsüye çıkmayı, Meclise bile uğramıyor. Bütçe görüşmelerinde bile ders verirce- sine olağanüstü rejimleri anlatan, sosyal demokrasinin bakışını yansıtan Mümtaz Soysal da yok. Genel merkez yanlılannın içinde SHP'- nin görüşlerini derli toplu anlatacak bir tek isim var: Aydın Güven Gürkan. Gür- kan da kaza geçirince SHP Mecliste yok oluyor. dinlenmiyor, merak edilmiyor. Ozetlc SHP dışandan değil. iççriden kendini yiyor, critiyor, seçmeninin önüne çıkamıyor. SHP'nin parlamentoda yok olduğu sa- vını öne sürenlere karşı Soysal'ın tüm par- tiler sosyal demokrat söylemleri kullanı- yorlar. SHP resmen alarm vcn>or... ya katılıp ret oyu vermek yerine toplantıya katılmamayı yeğlediler. Bölgenin sorunu- nun, demokratik bir düzen içinde, İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi, Paris Şarü ve Helsinki Bikürgesi'nin yaşama geçirilip bölge halkırun devletin yanına almasıyla çözülebileceğini kaydeden Fırat, olağa- nüstü halin çözüm olsak görülmesini, "Kolay yolun seçılmesi" olarak niteledi. Terör olaylannın, olağanüstü halin uygu- lanmadığı diğer kentlerde de meydana gel- diğine dikkat çeken Fırat şunlan söyledi: "Bazılan fildışi kulelerinde oturup ah- kam kesiyorlar. Ayaklan yere basmıyor. Bölgeye gidıp gerçeklerle karşılaşanlar, mahallinde inceleme yapanlar bölgenin sorunlan konusunda daha objektif olabi- liyorlar." DYP içindeki bir başka grubu da, böl- genin sorunlarına daha önce eğilmedikle- ri halde Demirel'in isteği üzerine HEP kö- kenli milletvekilleri ile Güneydoğu'ya gi- den ve döndükleri günden bu yana bölge halkını rahatlatacak önlemleri bulmak için HEP kökenlilerle diyaloglannı sürdü- renler oluşturuyor. Bu grup, olağanüstü halin dört ay daha uzatılmasıru destekle- mekle birlikte yeni model ve önlemler bul- mak isterken, HEP kökenli milletvekilleri- .ni sorunun çözümünde "odak" olarak görüyor. HEP kökenli milletvekilleriyle sık sık Meclis kulisinde bir araya gelen bu milletvekilleri arasında da Eskişehir Mil- letvekilleri İbrahim Yaşar Dedelek ve Fevzi Yalçın ön plana çıkıyor. Yalçın HEP kökenlilerle diyaloğun sürdürülme- sinin önemini, "Bizim için bölge sorunian» nın çözümünde, o mitietvekiUeri esas. O arkadaşlanmız, bölge insanlannın seçıp Meclis'e gönderdiği meşru insanlar. PKK'ya karşı odak, o arkadaşlanmız olacaktır' diye anlattım" şeklinde belirti- yor. Karakaş ve Ziya Halis SHP'ııin aykırı ikilisi FARUK BtLDİRİCİ (Ankara) - Koa- lisyon hükümetinin kuruluşun- dan sonra politika değişiklikle- rinde parti organlannın devre dışı kalması ve işlevini yerine geti- rememesi SHP yönetiminde bö- lünmeye neden oldu. Genel Sayman Ziya Halis ve Genel Sek- reter Yardımcısı Ercan Karakaş ikilisi, son günlerde önemli siyasi olaylarda Genel Başkan Erdal inönü'nün izlediği çizginin tersine davranışlan savundular. Haüs ve Karakaş, bu tutumlannın nedenini, "parti organlannda tartışılarak oluşturulmuş ye- ni politikalar olmadığı için, daha önce be- lirlenen politikalara bağb kalmak" biçi- minde savundular. Halis, Cumhuriyet muhabirinin, genel merkez poliükalannın dışında hareket et- mesinin nedenleri konusundaki sorusuna şu yanıtı verdi: "Genel merkez poliükalannın dışında hareket etmek diye bir şey yok, ben son kurultayda Genel Başkan Erdal İnönü'yü destekledim ve kendisinin listesinden seçil- dim. Genel başkanhk konusundaki görü- şüm de değişmiş değil. Genel merkez poli- tikalanna ters düştüğüme de inanmıyo- rum. Farklı tutum almamın nedeni, söz konusu yasalara oy vermenin bizim parti politikalanmıza ve programımıza yarar getirmeyeceğine inancımdan kaynaklanı- yor. Örneğin olağanüstü hali kaldırma konusunda seçim meydanlannda taah- hütte bulunduğumuzu herkes biliyor. Şimdi bunun tersini yapmak particilik an- layışıma ters düşüyor. Olağanüstü halin tüm sosyal demokratlar tarafından des- teklenmediğine, demokrasimiz açısından büyük bir problem olduğuna inanıyo- rum." Ercan Karakaş ise aynı soruya. "parti organlannda tartışılarak kararlaştınlmış bir poliükarun söz konusu olmadığı" ya- nıtını verdi. Karakaş. sözlerini şöyle sür- dürdü: "Genel merkez organlannda bu konu- larda bir karar oluşturulmadı. Sosyal demokrat bir partide parti üvelerini bağla- yıa karar alınmadığı sürece üyeler kendi görüşleri doğrultusunda oy kullanma hakkına sahiptirler. Parti kararlan, parti organlannda tartı- şılarak alındığt ölçüde sağhklı olur. Bu yol işlememişse görüş farkhlıklan olabilir. Bunun dışında bir yöntem uygulanması mümkün değil. Kadro ve organ parti olduğumuza göre özellikle ilkesel sorunlardaki değişiklikler- de geniş tartışmalar yapılması gerekir:'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear