29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ı MART1992 PERŞEMBE • • CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Kiiçük mülteci Tayland yetkilileri, geçen yıl yasadışı yollardanbu ülkeye iltica ettikîeri için göz- altma akhğj Burmalı 100 öğrenciden bir kısmıru serbest bıraktı. Küçük Burmahlar göz- alünda tutulduklan kamptan aynlırken özgürlük sevinciyle zafer işareti yapülar. (Fotoğraf: REUTER) Kinnock, Major'ın beş puan önünde İngiltere'de 9 nisanda yapılacak seçim öncesinde kampanya kızışı- yor. İktidardaki muhafazakârlar, ekonominin kötüye gjtmesi nede- niyle seçmen desteğini yitiriyor. Son kamuoyu yoklamalanna gö- re, ana muhalefet İşçi Partisi, Baş- bakan John Major'ın Muhafaza- kâr Parti'sinin beş puan önüne geçti, Propaganda çalışmalannı kansı ile birlikte sürdüren İşçi Par- tisi lideri Neil Kinnock, seçmenın bu ilgisini konımak için çocuklara özel ilgi gösteriyor. (REUTER) Erkeklere evlüik ödeneği AA (Kuveyt) - Ülke nüfusunu arttırmayâ çalışan Kuveyi hü- kümeti. evlenecek her genç er- keğe 14 bin dolar vereceğini âçıkladı. Bakanlar kurulu. evlenecek Kuveytli erkeklere ödenen mik- tann iki katma çıkanlması ka- ran aldı. Kuveyt Maliye Baka- nı Nasser Abdül El Rodhan, Kuveytli gençleri evlenmeye teşvik için evliû'k parasımn art- tınlmasına karar verildiğini âçıkladı. Evlilik Yardım Komitesi de evlenmemvş kadınların sorunu- na bir çözüm getirmek amacıy- la, ikinci bir eş alabilecek du- rumdaki erkeklere 3500 dolar verileceğini duyurdu. Ana Kraliçe'ninhizmetinde İneiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in annesi, da geçiren Ana Kraliçe, kendisini ağırla- St. Patrick günü kutlamalanna katılmak üzere Berlin'e iki günlük bir ziyarette bu- lundu. St. Patrick gününü Berlın'de bulu- nan İrlanda Muhafızlan'nın karargâhın- yan askerlerin maskotu Connor ile de tanıştı. Ana Kraliçe, "majestelerine saygı- sını sunan"' Connor a başmı okşayarak karşıhk verdi. (Fotoğraf: REUTER) OLAYLARIN Dünyaya naklen Nevruz İnönü: Özal koalisvonıı bozmak istiyor ARDENDAKI GERCEK • (Baştarafi 1. Sayfada) etkili olabileceğini düşünen insanlar, kuruluşlar, siyasiler dışında bölgeyi bir yabancı gazeteci ordusu da doldur- muştur. Özellikle Batılı basın- yayın organlarmm terör ko- nusunda duyarlı olmalarına karşın, olayları yalnızca Tür- kive açısından yansıtmaları bekleneme:. Ustelik birçok abartılmış haber ve yorumun Batılı TV ekranlarına ve ga- zete sayfalanna yansımasmı da doğal karşılamak zorun- dayız. Yetkililerin bu konuda duygusal, tepkici ya da öfkeli davranmaları sadece ve sade- ce zaran büyütür. Buna karşılık soğukkanh ve sağdu- yulu önlemler ve çalışmalar yoluyla Batı 'daki egemen dü- şünceleri olumlu vönde etki- lemek de olası. Kendimizi dışanya aıılata- madığımızdan hep yakınınz. Büyük ölçüde doğru olan bu durumu değiştirmek de yine başkasının değil bizim elimiz- de. Bu Nevruz sıkıntısını kansız atlatmak bütün dünya kamuoyunda Türkiye'ye yö- nelik önyargılı bakışları bir ölçüde giderebilecektir. YuTaunü" seVen~Hîç'kîfHse terorizme ödün verilmesini is- lemeyeceği gibi, duygusal tepkilerle bu gerilimin biiyü- mesine de razı olamaz. Gün: soğukkanh, sağduyu- lu ve akıllı olma günüdür. ••• (Baştarafi 1. Sayfada) Cizre. öteki yabancı gazetecile- rin de "ilk tercihi". Örneğin Cizre'de BBC televizyonunun da bir ekibı bulunuyor. Bu ara- da, Silopi. İdil, Şırnak, Batman ve Nusaybın de, yabancı TV ve gazetelerin ekip gönderdiği yer- ler arasında. Bölgede CNN ve BBC televuyonlannın dışında, Alman ARD televizyonu ile büyük ajanslardan AFP, AP ve Reuter'in ekipleri bulunuyor. Yabancı gazeteler de dünden itibaren Diyarbakır'a temsilci- lerini göndermeve başladılar. Özellikle TV ekiplerinin mal- zemeleriyle birlikte bölgedeki ılçelere giderek, yayın yapacak- lan bina ve yüksek tepeleri be- lirlemeleri, yöre halkınca da ilgiyle izleniyor. Bu arada, Diyarbakır'a gelen Helsinki Yurttaşlar Meclisi he- yeti, Türkiye Milletler Komite- si Başkanı Murat Belge'nin başkanhğında incelemelerini şürdürüyor. Uluslararası Af Örgütü de bölgeye temsilcileri- ni gönderiyor. tngiltere ve ls- panya'dan da birer milletvekili Diyarbakır'a geliyor. Erzin- can'a giderek depremle ilgili incelemelerde bulunan Fransa tnsani tşler Bakanı Kouchner'- in de Güneydoğu'ya gitmesi bekleniyor. Daha önce, doğru- dan Karabağ'a gideceğini açık- layan Kouchner'in, Ankara'- daki temaslan sonucunda Güneydoğu'ya gitme karan ve- "rebileceği belirüEyor. Diyarbakır'daki araba kira- lama şirketlerinin "tam kapasi- te" ile çalışmasına neden olan bu yabancı televizyoncu ve ga- zcteci akınıyla hareketlenen bölge, bugünden itibaren çok sayıda milletvekilinin de gitme- siyle daha yoğun bir trafığe sah- ne olacak. SHP'deki HEP kökenli milletvekilleri Nevruz nedeniyle seçim bölgelerine gjt- meyi kararlaştırdılar. Milletve- killeri, bölgelerindeki Nevruz kutlamalanna katılacaklar ve olası olaylarda müdahale ede- cekler. Ancak, aralannda Siirt Mil- letvekili Zübeyir Aydar'ın da bulunduğu birkaç parlamenter, "telefon başında" bekleyerek, bölgede olay çıkması halinde hükümet nezdinde girişimde bulunmak için Ankara'da kala- cak. Ne olacak? Başta Diyarbakır olmak üze- re Olağanüstü Hal Bölgesi, as- ker sevkiyaü ve güvenlik ön- lemleriyle "endişeli" bir bekle- yişte. iki gündür Diyarbakır ustünde uçan askeri uçaklar, "eğitim uçuşlan" açıklamasına karşın yurttaşlar arasında ger- ginllği artırdı. Bu arada, yann Diyarbakır'da esnafın kepenk ve kontak kapama eylemi ya- pacağı yolunda bilgiler ahndı. Bölgedeki HEP yetkilileri ise, Nevruz'un bayram olarak kut- lanması için çeşitli girişimlerde bulundular. HEP il başkanbğı- nın, Nevruz'un 21 mart günü Diyarbakır stadyumunda kut- lanması yolundaki başvurusu valilik tarafından kabul edildi. HEP il başkanlığından yapılan açrkkunaya göre, cumartesi gü- nü yapılacak kuüamalara Lice, Kulp ve Bismil'den de topluca kaüîımlar olacak. Ancak bu il- çelerden gelecek olanlar, cu- martesi günü Diyarbakır'a gi- rişler sınırh tutulacağı için yann akşam yola çıkacaklar. • (Baştarafi 1. Sayfada) oldu. Başbakan konuşacakn ve nenim bulunmamamın bir cksiklik olma\acağını düşün- düm. Zaten parti adına da bir ba^ka arkadaşımız konuşacak- lı. O açıdan bir sakınca >oktu. Tcmaslar çok yararlı oldu. Da- ha önce muhalefetteyken ko- nuştuğumuz Sosyalist Enter- nasyonal üvelerinin şimdi bizi ikıidarda görmcleri, onlar açı- bindan mcmnunıveı vericiydi. Muhalcfetıeyken sadece bir de- mokraiiklcşme programı vardı. Oysa ^imdi uygulamakta oldu- ğumu/u onlar da görü>or ve açıkça söylüyorlar. Türkiye'de demokrab,iyı gerçekten benim- scnıiş bir hükümet \ar. Dolayı- sıvla eskiden sıze yaptığımız cle^tırilen gen alıvoruz dcdiler. Parıs'tc bulunduğum sıralarda Cumhurba^kanı Mitlcrrand ile görü^tüm. Dışişleri Bakanı ve cski Baijbakan Sosyalist Parti Genel Sckreteri Pierre Mauroy ılc görüştüın. - Bu görü^me \e toplantılarda ana hatlanyla nclerkonuşuldu? İNÖNÜ - Sosyalist Enter- nasyonal'in örgütlenmesi açı- sından önemli bir gelişme >a- şandı. Sosyalist Enternasyo- nal'in 3 yılda bir yapılan kongresi bu yıl e>lül ayında Berlin'de yapılacak ve bu konu kesinleşecek. Madrid"de yapı- lan toplantıda Pierre Mouroy önerildi ve bu görüş benimsen- di. İlginç bir istatistik araştırma hazırlanmış. Bızdekı durum ile dünyadaki durum aynı. Sosyal demokratlar Avrupa"da son se- çimlerde oy kaybettiler. İnsan haklan. gelir dağılımında ada- leüi olunması. kültürel haklar konusundaki ilkelerimiz, sağ partiler de dahil olmak üzere PKK terörü tehlike yaratıyor • (Baştarafi 1. Sayfada) "PKK, Türkiye'nin kendi iç so- runudur. Sınırlannı iyi koru- muyor ve teröristler girip çıkıyor" şeklinde konuştu. Basın toplantısrnda konuşan Kuzey Ren Vestfalya eyaleti tçişleri Bakanı Herbert Schno- or da "PKK'nın Almanya'da da çok tehlikeli bir hareket ve terör örgütü olduğunu" belirt- ti. Schnoor, "Eğer Türkiye bu- güne kadar daha değişik bir Kürt politikası uygulamış ol- saydı bizim için de daha kolay olurdu. Şimdi Türkiye bu ko- nuda daha etkili bir politika uygularsa, yani Kürtlere kültü- rel otonomi verirse terorizm kuruyacaktır" dedi. Barzani ve Schnoor, askeri operasyonların halkı PKK'mn kucağına attığını da öne süre- rek bunlara son verilmesini is- tediler. öte yandan Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher de Barzani ile yaptığı göruşmeden sonra Irak'taki Künlerin ko- runması için uluslararası ön- lemlerin devam ettirilmesini uygun bulduğunu belirtti. Genscher, "Barzani'nin, KürThalkının muhtariyeti ile il- gili siyasi hedeflerinin yerinde ve desteklenmeye değer olduğunu" söyledi. Gayrettepe'de vatandaş • (Baştarafi 1. Sayfada) de ödemenin nasıl yapılacağı konusundaki belirsizliğe son verdi. Vatandaşlann Kozakçı- oğlu'na dün sabahtan itibaren yaptıkları şikâyetler sonunda hasar tespiti ve ödemelere baş- landı. Patlama\la birlikte çok sayı- da camın "kmldığı Mecidiye- köy. Taksim. Esentepe \e Lc- vent çevresi. camcılann hücu- muna uğradı. Takılan bütün camlann ücretlerinin vatandaş- lar taratından ödcndiâi aözlen- di. Birçok bölgcden kamvo- netlcrle gelen camcılar. Gayrc- tepe Fulya Mahallesi'ndeki büvük pastadan pa\ kapmak için amansız bir \arışa girdiler. Bir taraftan patlamadan dolavı canlarını kurtarmanın se\ incini yaşayan çe\re sakinleri, bir ta- raftan da en \akın camcının kapısında kuyruğa girerek. bir an önce sipariş verip camlarını taktırmaya çalıştılar. Camcı önünde beklcyenler arasında. 9 katlı \c 16 daire ile 4 dükkânın bütün camlan kınlan Gülpalas Aparlmanı sakınle- rindcn ckonomist Ahmet Yük- selci ile konuştuk. Yüksclci gece\ i ev ınde ancak soğukta ge- çirmck zorunda kaldığını" \e gece saat 03.00'a kadar uyuma- dıklarını anlaiarak şöşlcdedi: "Ga\, reuepc gıbı nüfusun ş o- ğun \e i^lek olduğu bir semtte böyle hareketli bır kurumun buîunması son derece >anlıv Bizim maddi olarak ka\ bımızın yanında manevi olarak da bü- >ük bır çöküntü içindeyız. Bu- rada çoluk-çocuğumuz \ar. bütün partilenn benimsediği konular. Oy kaybının varlığı ortada. ama fikirlerimizin ka- bul edildiğini görüyoruz. Orta- ya çıkan sonuç bizim prensiple- rimiz doğru. bunlan gelişen şartlar içinde özellikle teknolo- jinin getirdiği olanaklar ve yeni ileüşim şekilleriyle anlatmanın yolunu bulmalıyız. Katılımı arttırmak önemli ve katılımı arttırmak için yeni yöntemler bulmalıyız. Sendikalann çalış- malan eski \lgiyi görmüyor. Gençler üzerinde sosyal de- mokrat partiler çekicilik uyan- dırmıyorlar. Piyasa ekonomisi- nin benimsenmesi konusunda bütün partiler birleştiler. Gelir dağılımının düzelmesi için yeni yöntemlerin buîunması gerekir. Başanya ulaşmak için yeni he- yecanlann buîunması gerektiği benimsendi. Bir anlamda başa- nnın geıirdiği başansızlık orta- ya çıklı. Fransızlar da bu görü- şü dilt getirdiler. - Başannın getirdiği başan- sızlık neyi ifade ediyor? İNÖNÜ - Yani fikirlerimızı herkes kabul etmiş. bunun so- nucunda bizim diğer partiler- den ne farkımız kaldı? Fransız- lar bu konuda itiraz ediyorlar . "Sosyalist Parti başanlı oldu ekonomiyi düzeltti, enflasyonu kontrol altına aldı, ama ne far- kımız kaldı, bizim diğer parti- lerden" diyorlar. "Enflasyonu kontrol etmek için piyasa eko- nomisini benimsedik, ama far- kımız kalmadı seçimlerde bize neden oy versinler" diyorlar. Bu. başannın birçelişkisi. Parti iktidara gelip sorunlan çözdük- ten sonra yeni söylemler bulun- malı. Sorunlan çözmek için çözüm bulanlar, bu durumu aş- mak için de yeni şeyler bulacak- tır. Biz aslında bir geçiş dönemi yaşıyoruz. Berlin'de sorunlann değerlendirileceği bir rapor ha- zırîanacak ve kongreye sunula- cak. Geçen kongrede de böyle bir rapor hazırlanmıştı. O rapo- run haarlandığı dönemlerde komünist rejimin sıkıntılan kendini iyice göstermiştı ve sos- yal demokrasi ile komünizm arasına yüzyıldır yaşanan reka- bet sosyal demokrasi lehine sonuçlandı. - Yaptığımz görüşmelerde Avrupa Topluluğu'na Tür- kiye'nin alınması konusu gün- deme geldi mi? İ NON Ü - Bu konuda sempa- ü gösteriyorlar. Durumda ça- buk da bir umut vermiyorlar. Mitterrand'ın söylediği şu; sizin Topluluğa ü\elikle ilgili başvu- Erzincan'da protesto yürüyüşü • (Baştarafi 1. Sayfada) olayın boyutuna rağmen orga- nizasyon mükemmeldir' diyor. Ama ben her şey mükemmel, hiçbir şey eksik değil demiyo- rum. Eksiğimiz de var hatamız da. Ama tüm bunlara rağmen bu boyutuyla olay belli bir di- siplin içinde gitmektedir" dedi. Demirel: Halleöepiz Başbakan Süleyman Demi- rel. Erzincan'da birtakım sıkın- tılar olduğunu, bunun halledi- leceğini söyledi. Demirel, "Er- zincan'a iki defa. üç defa yete- cek kadar malzeme gitti. 15 bin çadır gönderildi. Dünyanın malzemesi ulaştınldı. Ama sı- kınülar çadırda. Bir türlü şehri çadıra doyuramadık. Çünkü zelzele tekrarladığı için evlere girmek istemiyorlar. Sorun oradan ileri geliyor ama halle- deriz" dedi. Demirel 'Valinin hatası var mı" sorusuna da, "Bilemiyo- rum, buradan bir şey söylemek mümkün değil, Çünkü çok he- yecan var. İşte onun için bakan arkadaşımı gönderdim" yanıtı- nı verdi, Devlet Bakanı Erman Şahın, dün yeniden Erzincan'a giderek koordanisyon kurulu toplantı- sına katıldı. Şahin. evleri zarar görmeyen valandaşlann evleri- ne dönmelerini isteyerek, "Ev- leri sağlam olanlar rahatlıkla evlerine gidebilir, dükkânlan zarar görmeyenlen dükkânlan- nı açsınlar" dedi. Bayındırlık ve İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, Erzincan depremiyle ilgili soruşturmada, on yaşını geçmiş binaları ya- panlan zaman aşımı nedeniyle soruşturma kapsamı dışında kalacaklannı, "yapacak bir şey olmadığını" söyledi. Depvem- de çoğunlukla kamu binaları- nın yıkıldığı yolundaki haber- lerin gerçeği yansıtmadığını da savunan Kumbaracıbaşı, bü- yük hasar gören SSK Hastane- si'nin müteahhitinin Başbakan Demirel olduğu iddialanna da değindi. İhalesini Demirel'in aldığı inşaatı bitiren Tim İnşa- at Şirkeü'nin ortaklanm açık- layan bakana göre 1974 yılı ti- caret sicilinde şirketin ortakla- rı olarak İbrahim Bahadır, Or- han Turman, Necdet Alpay %e Ümmühan Sulukioğlu görünü- yor. Bakan Yıldınm Ak- tuna'nın dünkü basın toplantı- sında yaptığı açıklamaya göre ölü sayısının 479'a ulaştığı Er- zincan'da dün kentin bir bölü müne daha elektrik ve su veril- di Bankalar ve sigorta şirket leri de karavanlar aracıhğıyla hizmet vermeye başladılar. Fransızlap şaşıpdı Erzincan'daki kurtarma ça- lış,malanna katılmak üzere Fransa'dan 13 kişilik bir kur- tarma ekibi. 8 özel eğitilmiş köpek ile birlikte dün bölgeye geldi. AA'nın haberine göre kurtarma ekibi elemanlan. kentte kısa bir inceleme yaptık- tan sonra yapacak fazla bir şe\ olmadığını ve 5 günlük çahşma- lann hâlâ bu düzeyde kalması- nın kendileri için sürpriz oldu- ğunu ve bu sabah F-ransa'ya döneceklerini bildirdiler. runuzda .sıze zamanında yönel- tilen demokrasinizle \e demok- ralik yapınızla ilgili eleştiriler artık geçerliliğini kaybetti. Bunlar artık söylenemez dıyor. Ancak başka itirazlar var. di- yor. Nüfusun çokluğu ve ser- best dolaşım. Avrupa'va külfet getirivor. Ama bunlan zaman içinde halletmek mümkündür. İngillere'yle görüşmeler çok uzun zaman almıştır ve değişik safhalardan geçti. Bize artık da- ha fazla sempati gösteriyorlar. Dernokratikleşme gelişmeleri- ne inandıklan için bu konular- da bir sempati oluştu. Takvimle ilgili herhangi bir şey söylemi- yorlar vc onları şimdi daha çok ılgilendiren Avusturya. İsveç gibi kendilerine ekonomik açı- dan ve coğrafı bakımdan daha yakın olan. kaıkıda bulunacak ülkeleri ıçlerine almak... - Türkiye'ye dönersek olağa- nüstü hal önceki gün uzauldı. Kulislerde bu son diye bir genel değerlendirme var'.' İNÖNÜ - Tabii örgütün beklediği de bu. Olağanüstü ha- li bir araç diye düşünüyoruz. Konunun üzerine eğilmek ge- rek. Olağanüstü hal. mekaniz- manın kendisi değil, oradaki durum olağan hale gelmelı. Olağanüstü hal uzatılmamah. oradaki durum olağan hale ge- tirilmeli. Bunu sağlayacak işler yapmalı. bu doğrultuda çalış- malı. Bu konuda hükümetin kararhhğı ortada. Uzatma ka- rannın alınması başta sorunlar yaratmıştı. Ülkede koalisyo- nun dağılmasını isteyen güçler var. Resmi muhalefet var bir de garip muhalefet var. Sayın Ozal" ın muhalefeti var biliyor- sunuz. Onlann her ıkisi de bu koalisyonun bozulması için gayrcı içındeler ve yapa\ bir şe- kilde işın aslını unutturacak şekilde dikkatleri bu noktaya çekmişlerdi. Meclis'tekı bu oy- lamaya çekmişlerdı. Oysa esas dikkatin çekilmesi gereken şey Güneydoğu'daki durum. Koa- lisyonu bozmava çalışanlarca konu o tarafa çekıldi. Amaa- mız oradaki vatandaşlanmızı rahata kavuşturmak. -ANAP'ın bu tutumu geçici mi. yoksa uzun süreli bir taktik İNÖNÜ - Bir anlamda mu- halefet yapıyor. Bu da normal. Bu konuda herhangi bir siıem- de bulunmuyorum. Tabii söy- lenecek çok şey var. Durumun bu kadar vahimleşmesinin so- rumlulan onlar. onlar iktidar- daydı. Yıllardır olağaüstü halı uzatanlar da onlar. buna rağ- men çözümü geüremediler. - Kimi HEP kökenli milletve- kileri olağanüstü halin lekrar uzatılması durumunda Anka- ra. İstanbul gibi kentlerin de kapsam içine ahnmasım sa\u- naçaklar. Ne dersiniz? İNÖNÜ - Terör olavlan bü- tün Türkıv/c\i sararsa durum daha da ağırlaşır. Bizim amacı- mız terör olaylannı yaygınlaş- lırmak değil. azaltmak. O arka- daşlan reddediyorum. - Bir kopma olur mu? Diye- lim HEP kökenliler destekle- mediler. çözüm getirilmedi. SHP içinde yeni kanşıklar do- ğar mı ? HEP kökenlilerin ol- madığı bir SHP ortaya çıkar. yine bir kurultay havası ortaya çıkar mı? İNÖNÜ : Bu konular şimdi- nin konulan değil. Onlan bıra- kahm. SHP'de"SHP'liler var. Kendisini başka türlü gören . düşünen varsa aynlır. ttyarbakır patlamanın sorumlusu tüpgazh bomba • (Baştarafi 1. Savfada) *• ™I (Baştarafi 1. Sayfada) ve Salıh Kalıcı, para dolu çantalarla bankadan çıkar- ken kapıda bekleyen silahlı 4 kişınin saldınsına uğradılar. Silahlı kişiler banka görevlileri- nı etkisiz hale getırdikten sonra ıçinde 1 milyar lira bulunan çantalan alarak kaçtılar. Silahlı kişiler. kcntın cn ışlek caddesinde gerçekleştırdikleri soygun olayından sonra yaya olarak kaçıp izlerini kaybettir- diler. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü vetkihlen. olayla il- gili geniş bir soruşturma başla- tırken, soygunculann yakalan- ması için operasyonlar yapıh- yor. İstanbul Haber Servisi - Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü binasında önceki gün meydana gelen patlamaya, park et- miş bir taşıtın bagajmda ele geçirilip merkeze getirilen tüpgazlara bagîı bom- banın yol açüğı anlaşıîdı. Türkiye'de ilk kez karşılaşılan bomba, incelenmek ve sisteminin çözülebilmesi için getirildiği Terörle Mücadele Şube- si'nde, yapılan çahşma sırasında infılak etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gö- revli üst düzey bazı yetkililer de, hizmet binalan içinde bu tür çalışmalann yapıl- maması gcıckuğinı vurguladıiar. tum- hurbaşkanı Turgut Özal. dün Galatasa- ray-Werder Bremen karşılaşmasını ızle- dıİcten sonra beraberinde İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile birlikte patlama yerine giderek incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı. Patlama sırasında yaşamını yitiren po- lis memurlannın cenazelerinin. bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Gay- rettepe'deki binası önünde saat 10.00'da düzenlenecek törenden sonra toprağa verilecekleri kaydedildi. Tepebaşfndaki ABD İstanbul Baş- konsolosluğu binasının arka sokağında geçen cuma gecesi bırakılmış bir otomo- bilin bagajında ele geçinlen ve iki pıknik tüpünün arasına yerleştirilmiş bomba- lardan birinin. Terörle Mücadele Şubesi Bomba İmha Grubu'nda incelenmesi sı- rasında meydana gelen ve 3 polis memu- runun ölümü ile biri sivil 21 kişinin yara- lanmasına yolaçan patlamalarla ilgili soruşturma açıldı. Ankara Emniyet Genel Müdürluğü'n- den bomba uzmanı bir grup, dün İstan- bul'a geldi. İstanbul Emniyet Müdürlü- ğü yetkilileri. çeşitli operasyon ve arama- larda ele geçinlen bombalann Gayrette- pe binasında imha edilmediğini. Beykoz'da oluşturulan özel bir alanda yok edildiğini soylediler. Ancak, yeni karşılaşılan bomba türlennın etkisiz hale getirildikten sonra bomba uzmanlannca Terörle Mücadele Şubesı'nde inceleme- ye alındığını ve bilgılendinnek amacıyla öteki illerdeki emniyet göre\ lilerine iletil- diğjni kaydettiler. Polis yetkilileri. ele geçen bomba türle- rinin röntgen cihazları ve benzeri teknik araçlarla incelendiğini belirterek. " An- laşılan arkadaşlanmız bombayı olay ye- rinde tesirstz hale getirdiklerinı sanmış- lar. Bu hatalı olaydan sonra arkadaşımız bomba üzerinde çahşma yaparken bom- ba patlamış. Büyük infüakın sebebi ise tüpgazın patlamasıdır. Daha sonra arka arkaya iki patlama daha oldu" dediler. İstanbul Emnıyetinin değişik türdeki bombalann incelenmesi, kaynaklannın saptanması ve öteki polis memurlanna eğitim çalışması yapılması konusunda bundan sonra nasıl bir yol ve yöntem iz- leyecekleri, patlamadan etkilenen çevre sakinlerinin en çok merak ettikîeri konu. ANKARA-TAHRAN GERGİNLİĞİ tran, silahlı Rıım gemisiıü geri istiyor CUMHURİYET (Ankara) - "Cape Meleas" adh gemiye Türk makamlannca el konması nedeniyle Tahran'la "artan tansiyonu düşürmek amaayla" Ankara'nın takındığı uzlaşma- cı tutuma karşın Iran, dün ye- ni bir çıkışta bulunarak Türkiye'yi, bu olayın yol aça- cağı "olumsuz etkilere" karşı uyardı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ek- ber Velayeti, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e mektup gönde- rerek, söz konusu gemiye el koymakla Türkiye'nin ulusla- rarası yükümlülüklere bağlıh- gı konusunda sorunlara yol acacağını da kaydederek, Türk hükümetinden soruna "acil bir çözüm bulunm?sını" istedi. Velayeti'nin, Türkiye'nin Tah- ran Büyükelçisi Korkmaz Hak- tanır kanalıyla dün Ankara'ya gönderdigi mektuptan önce, önceki akşam İran Büyükelçi- si Muhammed Reza Bagheri'- yi makamına davet eden Dışişleri Bakanı Çetin ise "Türkiye'nin, dost ve kardeş bir ülke olarak gördüğü Iran'- la ilişkilerine büyük önem ver- diğini ve bu ilişkilerin bu olaydan etkilenmemesi gerek- tiğini düşündüğünü" belirtti. "Cape Meleas" adh Kıbns Rum bandıralı gemi, Bulgaris- tan'dan yüklediği bildirilen an- cak konşimentosunda kaydı bulunmayan silah ve çeşiüi as- keri malzemeyle 22 ekimde İs- tanbul Boğazı'ndan geçiş yaparken yakalanmıştı. İran daha sonra sahiplendiği gemi- nin yükünü israrla geri istemiş- ti. İstanbul DGM'si ise geçen günlerde geminin Rum kapta- nıru hapis cezasına çarptırnuş ve müsadere ettiği yükü, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim et- mişti. Dışişleri Bakanı Çetin ile Bü- yükelçi Bagheri arasında önce- ki gün yapılan görüşme hakkında, dün düzenlediği ba- sın toplantısmda bilgi veren Dışişleri Bakanlıtı Sözcüsü Bü- yükelçi FUiz Dinçmen, gemiy- le ilgüi DGM karan üzerine Türkiye'nin Tahran Büyükelçi- si Korkmaz Haktanır'ın İran Dışişleri BakanlığYna davet edildiğini ve Iran'ın bu karar- dan duyduğu "hayret" ve "üzüntü"nün kendisine iletil- diğini söyledi. Iranlı yetkihlerin bu vesiley- le geminin ve yükünün serbest bırakılması yönündeki taleple- rini de vüıelediklerini kaydeden Dinçmen, Ankara'daki tran Büyükelçiliği'nin de bir nota ile benzeri görüşleri Dışişleri Ba- kanlığı'na bildirdiğini belirtti. Dinçmen açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sayın Dışişleri Bakanımız 17 mart günü Ankara'daki İran Büyükelçisi'ni Dakanlığa davet etmiş ve kendisiyle bir görüşme yapmıştır. Bu görüş- me sırasında hukuki sürecin devam etmekte olduğu, ilk mahkemenin karan ile ilgili olarak temyiz yolunun açık ol- duğu büyükelçiye belirtilmiş ve yargı yolunun tüketilmesinin beklenmesi gerektiği söylen- miştir. BUdiğiniz gibi Türkiye'- de yürütmenin yargıya müdahalesi söz konusu değil- dir. Bakanımız, İran Büyükel- çisi'ne, Türkiye'nin dost ve kardeş bir ülke olarak gördü- ğü lran'la ilişkilerine büyük önem verdiğini ve bu ilişkilerin bu olaydan etkilenmemesi ge- rektiğini düşündüğünü de be- lirtmiştir." Türk hükümeti, Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin mu- hafazası ve daha da iyileştiril- mesi için gerekli siyasi iradeye sahiptir. Bu husus Iran BUyü- kelçisi'ne bir kez daha vurgu- lanmıştır ve ayrıca siyasi iktidarlann görevlerinin zaman zaman ilişkilerde ortaya çıka- büecek bu kabil purUzlerin aşıl- masına çalışılması olduğu da kendisine söylenmiştir" Türkiye'nin sergilediği "uzlaşmacı" tutuma karşın İran "tırmandırma"ya yönelik yaklaşınum dün de sürdürdü. Diplomatik kanallardan edini- len bilgiye göre Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Alaattin Bu- rucerdi, Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Haktanır'ı yeniden dışişlerine cağırarak kendisine, Dışişleri Bakanı Çetin'e Uetil- mek üzere Dışişleri Bakanı Ve- layeti'nin bir mektubunu verdi. İran resmi haber ajansı 1R- NA'nın bildirdiğine göre Vela- yeti, Türkiye'yi. "Cape Meleas'a elkonmasının neden olacağı olumsuz etkilere karşı" uyardı. Bu gelişmenin Türki- ye'nin uluslararası yükümlü- lüklere bağlılığına da gölge düşürebileceğini iddia eden Ve- layeti, Dışişleri Bakanı Hikmet Çeün'den, "bu beklenmedik gelişmenin hızlı bir şekilde çö- züme vardunlmasını" istedi. Velayeti: İzliyoruz İran Dışışlen Bakanı Ali Ek- ber Velavetı. İran'ın. Türkiye tarafından mahkeme karan ile müsadere edilen silah vüklü Kıbns Rum bandıralı gemi ko- nusunu. ıkı ülke arasındaki ilışkiler çerçevesinde ve ulusla- rarası mahkemeler yoluyla iz- leveceğini âçıkladı. Velaveti. Tahran'da Farsça olarak >a>ım!anan Resalet ga- zetesı ılc vaptığı ve dün vayım- lanan sövleşide. İran'ın. Cape Maleas adlı geminin müsade- resine koinlikle karşı olduğu- nu vurauladı. KULİS • (Baştarafi 1. Sayfada) Belçika'da bulunan Emre Aygen'e bizzat götürmüş. Ancak, yine kasetteki iddiaya göre, Baytur. bu paranın yaklaşık 30 milyon TL. eden 1 milyon 200 bin frangını "avukat ücreti" olarak geri almış. Bundan sonrası, malum. kamuoy unun gözü önünde cereyan etti. Emre Aygen TRT adına olaylan izlemek üzere Romanya'ya giderken sınırda açılan ateş sonucu ağır yaralandı. TRTde. "muhabirlennin" başına gelen bu acı olayı günlerce haberlerde verdi. Ne var ki. Emre Aygen bir süre sonra unutuldu. Ve sözleşmesi de iptal edilerek kaderine terkedildi. Teyp kasedinde, Emre Aygen'in. iyileşir iyileşmez Ankara'ya uçtuğu ve TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem ile görüşerek'başına gelenlen aktardığı anlatılıyor. İddiaya göre, Erdem'in ilk sorusu, "Ceyhan Baytur'a kaç para verdin?" olmuş. Aradan bunca zaman geçtikten sonra Emre Aygen'in iddialannın ve kasedinin niye bazı ellerde dolaştığına gelince... Ceyhan Baytur. bugün belli olması beklenen AA genel müdürlüğüne en güçlü aday. Nazmiye Demirel'in erkek kardeşi Ali Şener ile yakm dost olan Ceyhan Baytur'un. çevresindekilere "Tamam, genel müdür oluyorum. Yapmak zorundalar" dediği söyleniyor. Söylentilerin gerçekliğini günler gösterecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear