Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-1TFA
TURKSATJ
Dara200mil
CUMHURİYET
HABERLER
18MART1992 ÇARŞAMBA
p x
^ . n
Hckâri veilçelerindeköy>o]!annın
araıamitsı tepkilerenedenoluırken,
k Berden i.skcrcgidecek olan ^ençler
>liann kapalı olması \ üzünden
k>smetrelcrce\olu vurüverek il
rricezin«e gcldıler Karkalınlıığınınver
yr3-4rri'etre>euiaştı|ı kövyoülannın
aırarıaması sıkıntılanda beraberinde
g(i~iyor.
2f er Haftası
A ( ÇanaJtkale) -Çandkkaie Deniz
Zcn'nir» 77.\ıldönünüdola>ısı>la
dİCTilenen "Zafer Hdftası" ba.şladı.
H "ta nedeni) leçeşıtiıetkinlikler
dienlenecck. Hafta nedeniyle önceki
gû Çimenlık Kalesi'ndetören vapıldı.
Çaakkale V'alisı Hü*nü Tuğlu törende
yatığı konuşmada Çanakkaler
saa-şlannda 250 bin $ehit venldığini.
ye ecldiğindcTürk m lleıinin 'vatanını
kcumak içınÇanakkdedestaTiını
yeidcn yüzabileceğınisdyledı. Törene
Bçaz ve Gamizon Komutaru
Tûamira! AvkutUraz,Jandarma2. Er
Ejtim Tugay Komutanı Tuğg*:neral
Yi^iir Külük. BclcdıvcBaşkaru İsmail
Öayda kaiıldı.
Gpizuya protesto
• .A (Ankara)-Zonguldak Kozlu
böjesi İncırhaımanı \e İhsamye
o c i l a n n d a mcvdanagelcn gri^?u faciası.
serlikalann Ankara şubeleri tarafından
yaplanyürüyüşveaçıklamaile pretosto
edidi. ÖIa\ ı protesto etmek ıçırı
Kunrular Sokak'tan V ükscl Cuddcsi'ne
yüüyen birgrup. "Zonguldak kaza
dejl katliarndır". "Ocaklar
kaıdtılamaz" şeklındepankartlar
taşvarak alkışlı protestoda
buünduktarı sonra sessizcedağjldı.
Yirüyüşle ılgilı olarak \apilan
açı:lamada ıscgnzupaılaması sırasında
35(ışçinin "katledıldiğı ^ıvunuldu. Batı
iilk;lerindeha\adakimetanga«oranı
yüaJe I 'eçıkınca ocakta iş
duıJurulduğıı.metangjzıyüzd<£2've
çıknca ıse işvTİcrinocağı terketüği
bikirilen açıklamada. "ZongulcJak
facası basit birıhmal veyatesadüfürünü
degl. açıkça bir katiiamdır" dcnildı.
Gazeteciler Huzurevi
J İstanbul Haber Senisi - Gazeteciler
Cemiyeti tarafından Danca'da inşa
ettırilendinknmevehuzurevineişlerlik
kazandırma çalışmalan sürüyor. Geçen
hafta sonu resmi açılışı yapılan dinlenme
ve huzurev inde kaç kişinin
görevlendirileceği vegazetecılerin hangi
kojullarda.ne kadar süreylekalacaklan
önıimüzdeki günlerdesaptanacak.
Temeli yaklaşık ıki yıl önce atılan,
projesi Doğuş İnşaat Şirketi. inşaatı da
Tek-Art İnşaat tarafından yürütülen
Gazeteciler Cemivetı Dinlenme ve
Huzurevi. yaklaşık 3 mılyar liraya mal
oldu. 22odalı,44vataklıdinlenmeve
huzurevinin dekorasyonunda çeşitli
şirketlerin katkılan bulunuyor. Oturma
salonu Spor-Toto Teşkilatı tarafından
düzenlenen. üc yıldızlı bir otel
niteliğindeki yapıda birtelevizyon odası.
yemekhane. çamaşırodası.doktorodası
dayeralıyor.
Kozluk'a ödül
•CLMHl RİYET(Batman)-
Batman'ın Kozluk İlçesı Bdedıve
Başkanı Abdullah Kava, başanlı
çalışmalanndandolavı Belçika'nın Kral
Baudouın Uluslararası Kalkınma
ödülüne lavık görüldü. İçişleri Bakanlığı
Mahalli İdarelerGenel Müdürlüğü. bu
yıl 2500 belediye arasında en başanlı
olarak saptadığı Kozluk Belediyesi'ni.
heryıl verilen Kral Baudouin
Uluslararası Kalkınma ödülüne aday
gösterdı.
Süper merkez
• LBA(İzmir)-Ege Üniversitesi'nde
137mil\arliraya"L'luslararasıSüper
Bilgısayar Araştırma veEğitim Merkezı"
kurulması planlandı. Merkez.
Türkiye'den tümkamuveözel
kuruluşlar. üniversiteler. araştırma
kurumlan ile İran. Pakistan. Balkan
ülkeleri. Karadcnızülkeleri\eTürkı
cumhunvetlere hizmet verecek.
Bilgısayar merkezı için 137 milyar liralık
yatınm hcdeflenivor. Kurulması
düşünülen bilgısavarağı hakkında bilgı
veren Ege Ünıversıtesı Bılgısavar
Araştırma \e Lyguiama Merkezi
Başkanı Prof. Oğuz Manas. böyle bir
çalışmaileTürkıye'nin bölgede liderlık
rolünü üstleneceğını \e bunun ""İslam
Net"i içın bir başlangıç oluşturacağını
söyledi.
ABD uyuşturucu raporu
• L'BA (Ankara) - ABD uv uşturucu
raporunda Türkı>esuçlanı\or.
Raporda. "A\ rupa'da ele g'eçirilen
uyuşturucu vevakalanankaçakçılann
varısı Türki>e bağlantılı" denıldı. ABD
Dışişlen Bakanlığı larafından her vıl
yayımlanan "Uluslararası Narkotik
Kontrol Stratejısı" raporunda
Türkive'dckieroinımalathanderininde
yeniden ortaya çıktığı. Türkıve
hükümetince uyuşturucu akışını
durdurmak için yoğun çaba
harcandığı belirtildi.
TAYTUN GÖNLLLL (İstanbul) -
Fransa'nın Cannes kentınde vapımı
süren TÜRKSAT içın bugüne kadar
vaklaşık 200 milyon dolar harcandı.
TÜRKSAT hakkındaki volsuzluk
iddıalanndan sonra ilk kez PTT
TÜRKSAT teknik heyeti Cannes'a
gıtti. PTT ekibinın toplantıya katıl-
masıyla üretıme v önelik "hiçbir soru-
nun" kalmadığı belirtildi. PTT, yol-
iuzluk iddialanndan sonra hiçbir
toplantıva katılmamıştı.
Türkiye'de TÜRKSATa ılışkın
yolsuziuk iddialannın ayyuka çıkma-
sı \e ardından hazırlanan dosyanın
savcılığa gönderilmesi. Fransız hükü-
metini rahatsız etmişti. Bu arada uy-
dunun yapımını üstlencn Aerospatia-
le firmasmın PTT'yc 3 kez "L'ydunun
üretımine ilişkin karanruz nedır? Bize
bildirin" şeklindeki yazısına hiçbir
>anıt verilmedi. Bu belirsizlikten do-
layı fırmanın uydu üretimini durdur-
ması gündeme geldi.
Ancak Aerospatiale'den sorumlu
Ulaştırma Bakanı Poul Quiles'in dev-
reye girmesi ve firmaya "Türk hükü-
metinden resmi bir >azı gelene kadar
yapılan sözleşme uyannca üretime
aynen devam edilsin" taümatı, PTT'-
yi 50 ile 70 milyon dolarlık zarardan
kurtarmış oldu. Eğer TÜRKSAT'ın
üretımi durmuş ve bugün de PTT,
"üretıme devam edın" talimatı vermiş
olsaydı, aradaki gecikmeden dola>ı
Türkive milyonlarca dolar "gecikme
cezası" ödemek zorunda kalacaktı.
Her ne kadar TÜRKSAT ile ilgili
iddiaları içeren dosya hükümet tara-
fından savcılığa iletilmiş olsa da uy-
dunun üretımine devam edılivor.
1990 yüının aralık ayında imzalanan
sözleşme uyannca TÜRKSAT'ın >a-
pımı gelecek vılın aralık aşında ta-
mamlanacak. Yetkılıler. bu tıp u\du-
lann yapımının 3 yıl sürdüğünü.
TÜRKSAT'ın da 1993'ün aralık
ayında fırlatılmaya hazır hale gelece-
ğini kaydettiler. *
Hemen hemen bütün birimlerinin
hazırlandığj TÜRKSAT'ın dizayn
çalışmalanna başlandı. Geçen hafta
başından beri TÜRKSATın ımal
edildiği Aerospatiale'de incelemeler-
de bulunan PTT heyeti, uydunun di-
zaynı konusunda gelişmeleri inceli-
yor. Yolsuzluk iddialanyla birlikte
yaklaşık 3 ayhk zaman dilimi içinde
TÜRKSAT'a ilişkin hiçbir gelişmeyi
izleyemeyen PTT, projeye yeniden
adapte olmaya çalışıyor. Fransa ile
Türkiye arasındaki bu kopuklukta
firma kendi inısiyatifıni kullanarak
yapım çalışmalannı sürdürmüştü.
Gazetecilerin
kongresi
ZÎNCİRLEME KAZA - Japonya'da dün sabah Chitose kentinde meydana gelen zin-
cirieme kazada iki kişi öldü, 37 kişi yaralandı. AP'nin haberine göre, Hokkaido'nun
kuzeyindc yaşanan kazada 80 araç birbirine girdi.
Haber Merkezi - Gazeteciler Cemiyeti olağan ge-
nel kurul toplantısı dün Burhan Felek Konferans
SaJonu'nda yapıldı. Tartışmalı ve geniş katılımlı
geçen kongrede Nail Güreli, Necmi Tanyolac, Or-
han Taşan ve İzzet Sedes'in başkan adayı olarak
yer aldığı 4 ayn Iiste çekişti.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent
1
in açış konuşmasıyla başlayan kongrede yaşamını
yitiren ve şehit olan gazeteciler ile Atatürk anısı-
na saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra yapı-
lan seçimde ise divan başkanJığına Kahraman Bap-
çum getirildi. îstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Nurettin Sözen yaptığı konuşmada gazeteci-
lerin özgür ve uygar bir ortam yaratmak için gö-
revlerini sıkıntılar içinde, ancak özveriyle yaptık-
larını söyledi. Daha sonra söz alan başkan aday-
lanndan Basın-Yayın İl Müdürü Orhan Taşan, 1991
yıhnın basın açısından ayıplı bir yıl olduğunu be-
lirterek yönetime ilişkin çeşitli eieştirilerde bulun-
du. Taşan, bir tazminat davası nedeniyle Gazete-
ciler Cemiyeti'nin Nazlı Ilıcak'a 369 milyon lira
vermesinin Dernekler Yasası ile cemiyet tüzüğüne
aykırı olduğunu iddia etti.
Tercüman gazetesi köşe yazarı Nazlı Ihcak ise
yaptığı konuşmada Basın-Yayın İl Müdürü olan
Orhan Taşan'ın 'devlet memuru' olduğunu hatır-
latarak Taşan'ın cemiyet başkanı olmaması gerek-
tiğini savundu. Ilıcak ayrıca, 'gazeteci kimliği' ne-
deniyle kendisine odenen tazminatla ilgili haksız
suçlamalar yapıldığını söyledi.
Genel kurulda söz alan konuşmacılar basında
işsizliğin büyük boyutlara ulaştığına dikkat çeke-
rek, Babıâli'de "vefa" duygusunun kalmadığını di-
le getirdiler. Nezih Demirkent kürsuye gelerek eleş-
tirileri yanıtladı. Demirkent, kendisi ve diğer ce-
miyet uyeleri için yapılan eieştirilerde 'ölçünün
kaçırıldığını' hatırlattı ve kuruluş olarak işsizlik
için tüm çabayı harcadıklarını söyledi.
PARİSTE BİR SAVAŞTEPE GAZİSİ: HASAN KUDAR MINESAULNIER
Fransavolu. 2! Mayıs'tansonrHasan Kudar, "27 Mayıs'ın
da işe yaramayacağı, anla-
yışlann değişmeyeceği" ka-
fasında kesinlik İcazandığın-
da Ankara'ya gidip pasa-
port işini halleder ve Paris'e
'kapağı atmaya' karar ve-
rir...
— 3—
1958"de Adnan Mcnderes. gazetecılere
kıyameti kopanvor. Bir >asa çıkardı.
"Yazı işleri müdürleri lise mezunu ola-
cak" diye. Anadolu'da lıse mezunu bul-
mak mesele. O sırada Ödemiş'teyiz biz.
Birgazetevar. İcrailanlan içinçıkanlıvor.
Elle, pedalla basıbr. İcra ilanı olduğunda
çıkıyor. Sahibi zateı>postanedcmemur, il-
kokul mezunu. Adam neyapacağım.diye
kıvranıyor. Yaa işleri müdürü oldum. Gi-
dıp geldiğim falan yok. ama gazctenin üs-
tünde vazıyor. Yaa işleri müdürü Hasan
Kudar.
Kartondan 'basın kartı'
1960'ta ıhtılal oldu. Ben ıhtilalın ne me-
nem bir şey olduğunu görmek istıvorum.
"Burhan Be\" dedim. ""bir san basın kartı
yapalım bana.'" San bir karton bulduk.
Fıyakah bir resmimiz konuldu. mühür ba-
sıldı. Olduk sana gazeteci. Yazı işleri mü-
dürü yazıyor koskoca. İzmir'de pasaport
için müracaat ettim bu kartla. Vermediler.
Atladım gittim Ankara'ya. Ankara da
vermedi. Tam o sırada, Gürsel'in (Cemal
Gürsel) basın toplantısı var. San basın
kartı var ya. hemen gittim "Öncü" gazete-
sıne. Bizim Mustafa Ekmekçı orada. Na-
sıl girerim bu toplantıya diye sordum
onlara. İşte orava git, burava git. >azıl. de-
dıler. Peki.dedik...
Toplantı için "yazılmaya" gittiğim bü-
roda. bizim Polatİı'dan öğretmen biryüz-
başıva rastladım. Sevindık birbinmizj
göriince. ışimi hallettiler, toplantıya gir-
dim.
Kocaman bir masanın ucunda oturu-
vor Gürsel. Yanında generaller... Bu pun-
duna getirip şu soruyu sordum.
"Efendim" dedim. "bu devırdiğiniz ıkti-
dann zamanında, öğretmen olsun. gazete-
ci olsun, Türk avdınlan hakkında MİT'e
dosyalar tutturuldu. Bu ınsanlar takip al-
tına alındı. işten atıldı. iş verilmedi. Bu
dosyalar vaptığınız ihtilalin hukuk devleti
anlayışıyla elden geçirilecek mi. geçırilme-
vecek mi?"
"Biz" dedi Gürsel. "o dosvalann sahibi
insanlan takip değil. takdiredıyoruz.
"Paşam" dedim, "o dosyalar hâ!â yü-
rürlükte."
"Yok öyle bir şey" dişe karşıfadı Gür-
sel.
"Paşam" dedim. "var... İstcrseniz bir
örnek vcrevim: Bu MİT'te dosvalı \e ta-
kipte olanlardan biri de benim! Bu dosva
olduğu için bana pasaport \ermiyorlar.
Şimdi takıptemiyiz. takdırde miviz?"
Gürsel şişti. şişti; kızardı. bozardı: "Bu
soruvu demek bunun için sordun!" dcdı.
"Başka sorusu olan
0
"
Senin anlayacağın. ce\ap alamadan
derdimize. cıktık toplantıdan. Kurucu
Meclis'e gittim. Orada bir sürü tanıdık
var. Bırara \eri)di oturuma. baktımZevti-
noğlu gelmiş. Hemen odasına seğırttım.
Dedim "Bevfendi. ben gazetecivim. bir
vatandaşa kaç gündc pasaport verivorsu-
nuz. öğrenmek istıvorum." Cihat Baban
da \anımızda. Beni "Gel" deyıp pencere-
nin vanına götürdü. Karşıda da milli em-
nivet binası var. "Şu bına var \a" dedi
Zevtinoğlu, "Bir vatandaşa 48 saatte pa-
saport vermezlerse. vakanm ben bu bina-
yı!"
"Efendim" dedim. "Siz vükarsınız ama.
sonra yine bize ödettinrsiniz! Yakmavın
şunu. ama alın bakın bu bclgeve Kaç gün
olmuş? 17 gündür pasaport beklivorum
ben."
O zaman Cihat Baban atıldı. "Efen-
dim" dedi. "Bevcfendınindosyasıvardır."
Dedim: "Bak ne güzel bilivor! Peki bu
dosyalar hakkında nedüşünüvorsunuz?"
Zeytinoğlu. "SoiTna kardesım" dedi,
"elımizde 55 bin dosya var, biz bunlan bir
heyet kurup eldcn aecireceğız."
Bahattin de bunlan yazınca... Dönü-
şünde Kapıkule'den çevinmişler.
- Bu arada sizi/ı lıanıım unuttuk Hasan
Bey. Onu ne yaptını:?
Efendim. bizim hanımda kalp büyüme-
si vardı. Doktor, "Avrılacaksın" dedi.
"Bir gün bu kadın yatakta senin altında
ölür." O kadar hassas yani.
Şimdı. hanım, öğretmen. Çocuk var.
Kadın hasta diye.aynlınır mı? Boşanmak
olmaz. Türkiye'de bovnumuzda "çıngı-
rak" \ar. İş bulamıyoruz. Paris'e gelmeme
Yıl 1948; köy enstirtileri mezunu genç öğretmenler Savaştepe Köy Ensrifüsü'nde Ye-
riştirici Kursu'nda. İkinci sırada, en solda Ayşe Kudar ve hemen arkasında, Hasan
Kudar...
Kendisine çabuk olmak aerektiğıni. ih- yor. Türk gençlennı biraz da sosyalist
tilalin bir alışkanlık haline eeldığini, bu 55 ülkelerde yetıştırme olanağı sağlayabılırız.
bin kışidcn en az 50 bininın, benim gıbi lOOöğrencive burs sağlayabılınz" dıyor
solcu olup abuk sabuk suçlamalarla fış-
lendiğinianlattım. Pasaport içinde48 saat
sonrasına söz aldım. Beni 5. Şube'ye hava-
le ettiler. 5. şube müdürü alıp pasaport
dairesine götürdü beni; "İşi görülsün!" di-
vc müdür muavininin yanına bıraktı. Bi-
zim dosva ortava çıktı, içinde mahkemc-
nin beraat karan yok. Ama ben hazırlıklı
gelmişim, hemen çıkanp verdim bir sureti-
ni. Adamla dosyalar hakkında dertleştik.
meğer pasaport şubesindeki daire müdür-
leri bile dosyalanmış!
Ve ben o gün, cebimde pasaportla çık-
tım şubeden. Yalnız çıkmadan, ilginç bir
konuşma geçtı şube müdürüyle aramızda.
Kendisine: "Bakın..." dedim (Pasaportu
aldıktan sonra), "Ben gıdıyorum bu ülke-
den. Ama sıze şunu söylemek istiyorum.
Dosyamda gördüğünüz gibi 8 yıldır takip
edılmişim. Hiçbir şey bulunamamış aley-
himde. 8 vıl sizi takip etseler, yine bir şey-
Ier çıkardı. Ve böylesine temiz bir dosva.
salt "dosya" olduğu için hâlâ işlemde"
Adam. "Sen bu soruyu bana ihtilal ol-
duğu içın mı soruyorsun?" dedi.
"Evet" dedim. "ihıilalin getirdiği özgür-
lükten cesaret alıvorum."
Adam elivle masa>a vurdu: "Bak. bu-
nun gibi 8 tane ihtilal daha olacak ve ara-
dan 108 sene geçecek vc sen bu dosyavı
\ıne burada bulmazsan bana vuh diycbi-
lirsin."
27 Mayısın da işe varamavacağı. anla-
yışlann değişmeveceği kafamda kesinlik
kazanmıştı. Müdüre. "Gidi\orum ve bir
daha dönmeyeceğım". dedim. "Yalnız bir
şeye üzülüvorum: Beni takipeden bin işsiz
kalacak."
Bır öğretmen arkadaşım vardı. Bahat-
tin. 196i vıhnda. Paris'teki NATOsubav-
larının çocuklarını okutmak üzere sınav
kazanmış, Pans'everleşmışti. Bahattin ta-
ıil içın Türkı>e>e geldığınde kendisivlc
konuştunı. Onunla birlikte Fransa'ya gıt-
mese karar \erdim. Bahattin'in lojmanı
falan var.
ikinci neden. eşımden boşanmadan ayn
yaşayabilmek için bir gerekçe oluşuydu.
Once Ermeni lokantası "Diamanter"e.
Beni "oryantal aşçı" olasak işe ... almadı.
Ama Pigalle'deki bir Yunan lokantasına
gönderdiler. "Petro'nun çırağıydım. der-
sin." dediler.
Bu Yunan lokantasında benden çok
hoşnut kaldılar. Yıl sonunda, lokantayı
İspanyollar devraldı. Bu kez bir Rus lo-
kantasında aşçı vamağı olarak iş bulduk.
- Hep gece mi çalışıyorsunuz yine?
Hep gece çalıştım. Ö alışkanlıkla hâlâ
gece çalışınm. Orada 1968'e kadar kal-
dım. "Borç" çorbası yapma>ı öğrendim,
benim borç ünlendi, millet parmaklannı
yer oldu. »
- Peki şimdiki Frausız hanımınızla na-
sıl tamştmız?
Bizim Türk hanım. bana "Hasan," de-
di. "Ayn yaşıyoruz. Cinsel hayatımız bitti.
sendücdiğin kadınla otur, ama çocuk yap-
ma." Ben hanl hanl harum anyorum. Her
birivle birer av oturup denemeye başla-
dım. Hepsinın ayn bir huvu var. Önce.
"Yemeğe gidelim" diye tutturuyorlar.
Sonra, "Dansa gidelim..." Gidelim de ben
dans etmesini bilmem. Üstelik sabaha ka-
dar çalışıyorum.avaklanm tutmaz. Haydi
başkasını buluyoruz.
Böyle böyle, üç dört yılda on yedi ka-
dınla birlikte yaşadım. En sonunda bunu
buldum.
- Ne zaman?
1964'te.
- Adı ne? Evli misiniz?
Marie-Therese adı. Hanım öldükten
sonra evlendik. Ölmeden Türk eşim iki
kez buraya geldi. Fransız kanm her tatilde
Türkiye'ye. Türk hanıma giderdi. Çok
sevdiler birbirlerinı.
Şimdi. Marie-Therese'e ben. sen aşçı ol-
duğuma bakma. aslında gazeteciyim ben.
dedim. Sözümün doğruluğunu göstermek
içindoğruca Dışişleri Bakanlığı'na... Hani
o kart vardı ya. ilan gazetesinin san basın
kartı: işte onu gösterip Fransızlann "ya-
bancı muhabir" kartını aldım.
O sırada bizim Paris Basın Ataşesi. Ni-
hat Subaşı. Önce niyetimi ona açtım, "Sen
deli misin yahu?" dedi. "Ben bizim Ana-
dolu Ajansı muhabirine kart alamıyorum
burada. Sen bu kartla Fransa'da gazeteci
kartı alabilirsen. ben kafamı keserim!"
Ben Fransız kartını alınca gidip göster-
dim. dedim ki "Nihat Bey. kafanı kesme,
ama şuna bir bak!"
Sonunda, 1968 yılı oluyor. biam lokan-
ta kapandı. Ben işsizliğe (sigorta) yazıl-
dım. Ö yaz ilk ve son kez (otuz yıl içinde)
Türkiye'vegittim. Bizim Gökşin'i (Sipahi-
oğlu) aramak için Türk Haberler Ajansı'-
na uğramıştım. Mustafa Küçük'le tanış-
tık. Bize muhabir gerek Paris'te, dediler.
Olur. dedik. Bu kez gerçek bir sözleşme ile
gerçek bir kart sahibi olduk. Türk Haber-
ler Ajansı'na çalışmaya başladım. O sıra-
larda, bu kulübeye gelir (gazeteye bayii)
Cumhunvet Gazetesi alırdım. Bayi olan
Fransızlaahbapolmuştuk. Adam 1971 yı-
lında öldü. Kansına. geceleri ben çalışa-
yım. gündüzleri siz. bu gazete bayii 24 saat
açık olsun. dedim. Kabul ettiler, ortaklaşa
çalışma>a başladık.
Gündüzleri toplantı falan varsa katıh-
yoruz. İki işi bir arada götürüyoruz.
Havat. Ses. her yere dağılıvor bizim ha-
berler. 1975'e kadar böylece sürdü bu. 75'-
te Türk Haberler Ajansı teklemeye başla-
yınca "gazeteciliği" bıraktım. tümüyle
"gazete satıcılığına" devam ettim. Şevİcet
(Rado) Bey geldiğinde bana uğrar, sohbet
ederdik. Sorardım ona: "Şevket Bey. söy-
le. hangi kızı istivorsan çağırayım?"
"Benim için çok geç, çok..." derdi Şev-
ket Be>. Yine de gülerdi.
- O kızlar kimdipekiyi? Biraz onlardan
söz edeliın.
Bu Madeleine Meydanfnda gecenin
belli bir saatinden sonra kızlar vardır. Ge-
lirler. giderler... Onlar değişir. ben ve bi-
zim gazete kulübesi hep burada dururuz.
Beni tanırlar. güvenirler...
—Btnt—
EDREMİT CEZAEVİ'NDEN MADELEİNE MEYDANI'NA
Savaştepe Köy Enstitüsü me-
zunu genç öğretmen Hasan
Kudar, 1948 yıhnda, "Nâzım
Hikmet'in tahliyesi için imza
verir" ve soluğu Burhaniye
Ağır Ceza Mahkemesfnde
aiır... Dava uzayacak ve 1951
yılını da Hasan Kudar, Edre-
mit Cezaevi'nde geçirecektir
(sağda; parmaklıklann ardın-
daki 'Hasan öğretmen', en
solda)... Hasan öğretmen
1970'lerin başında, İstanbul'-
da arkadaşı Bahattin'in (Fır-
tına) evinde misafır (altta).
Bir zamanların 'Hasan öğret-
meni'i, bugün, Paris'teki ga-
zete bayiinin önünde. (Sağ
altta)
İ} buluncaya kadar onda kalacağım.
Yalnız benim kendi kendime verdiğim bir
sö? var: "Çıngıraktan kurtulmanın onu-
runa". Pans'e dck yürüye yürüye gidecc-
ğim. Bahattın. olur mu falan dedi. neyse
baktı ki cıddıvım.'ınandı. Eşvalanmı ona
verdim; zaten bir cckeı. bır gömlck. bir
havlu. dişmacunu vc200dolarparam var.
Bahattin'i benim hareketımden bırgün
önce \olcu emk. Ertesı gün baktım. bizim
Bahattin beni uğurlamaya geldi. Mcğersc
Kapıkule'de onu ""Yurtdışına çıkmanız
vasaklı"divegeriçevinnişlcr. Sebep: \\nc
Nâzım...
Bahattin, Nâzım'la I96l"dc. Nâzım
Küba'va gitmedcn önce vc Küba dönüv
ü
PanYıegörüşmüş. Nâzım, "Sovyetler Bır-
lığı'nde. dış ülke öğrencilerinc burs verili-