23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-I3MART1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER JUIAP 'Abone'den nrazgeçti «CUMHLRİYET (Ankara) - ANAP, propaganda şarkısı olarak kullanmayı cdüşündüğü Yonca Evcimik'in "Abone" ^arkısından vazgeçti. ANAP Gene! Saymanı Şadan Tuzcu. şarkı nın bazı Vanlış anlamalara yol açabi Icceğini fc>elirterek, bu nedenle vazgeçnldiğini s~ö\ledi. Bütçenin tümü üzerindekı g^örüşmeler sırasında D YP GJrup Saşkanvekili Güneş Müftüoğlu, ANAP'ın 20 Ekim secimlerirade "Haydi E«akalım" şarkısmı kullandığnnı r>clirterek, şimdi de"Abone" şarkısını u;yarlamaya çahştıklannı sâylemişti. Vlüftüoğlu, "Herhalde aboneyiz abone. ik: tıdara abone, muhalefete abone, diyecekler" biçiminde konuşarak, AvNAP'ın muhalefete mahkum olduğunu kaydetmişti. AN\P'ın "Abone"den vazgeçmesinde DYP'li Müftüoğlu'nun b u konuşmasuunetkili olduğıı bildirildi. ANAP'lıbaşkan iVA (Şarkikaraağaç) - Fsparta''nın Şarkikaraağaç ilçesinin AN AP'lı Belediye Başkanı Mevlüt Ozdemir, hakkındaaçılanbirsoruşturma nedeniyle. İçişleri BakanlığYrıca geçici olarak görevden alındı. Belediye çahşmalan ile ilgili idare mahkemesinin aldığı yürûtmeyi durdurma kararlannı uygulamaya koymadığı gerekçesiyle hakkında içişleri Bakanlığı'nca soruşturma açılan Özdemir. geçici olarak görevden alındı. Köylöye işkence • CUMHURİYET (Malatya) - Cesedi, Akçadağ ilçesinin Develi köyü yakınlannda kurşunlanmış olarak bulunan Kemal Kaplan'ın öldürülmesi soruşurulurken jandarmarun çevre köylerde yaşayan yurttaşlara kötü davrandığı ve gözaltına alınan 40 kişiye işkencedebulunulduğu yolundaki iddialar, SHPmilletvekilleri tarafından araştınldı. Milletvekillerinin durumu bir raporla İçişleri Bakanı Ismet Sezgin'e aklaracaklan bildirildi. SHP Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz ve Amasya Milletvekili HadarOymak,jandarmarun topladığı insanlara dayak attığı ve küfûr ettiği savlanan Kürecik ve öteki çevre köylerine giderek iddialann doğru olup olmadığını sordu. Çölaşan'a yeni dava • AA (Ankara) - ANAP'lı 60 milletvekili, ocak ve şubat aylannda yazdığı 5 ayn köşe yazısında "haber verme sınırlannı aşarak kişilik haklanna hakaret ettiği" gerekçesiyle Hürriyet gazetesi yazan Emin Çölaşan hakkında 5'ermilyon liralık tazminat davası açtılar. Eski ANAP Ankara ll başkanlanndan Avukat Erden Ansoy tarafından Nöbetçi AsliyeHukuk Mahkemesi'neayn ayn verilen dava dilekçelerinde Çölaşan'ın geçen şubat ayında yazdığı "Güler" başlıklı önyazısında "En büyüğünden en küçüğüne kadar hepsi bu soygundan pay aldılar" nitelemesiyle tüm ANAP'hlan itham ettiği ve kişiük haklanna saldında bulunduğu öne sürüldü. Sosyalist Enternasyonal • AA (Madrid) - Sosyalist Enternasyonal Parti Başkanlan Toplanusı bugün Ispanya'nın başkenü Madrid'de başhyor. SHPGenel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıs Erdal lnönü, toplanüya katılmak üzere dün akşam ûzeri uçakla Paris'ten Ispanya'nın başkenü Madrid'egeçti. Ana temasını "Değişen dünyada demokratik sosyalizmin" oluşturduğu Sosyalist Enternasyonal Parti Başkanlan Toplantısında eski Sovyet cunihuriyetlerindeki durum ve Ortadoğu banş süreci gibi konulann da tartışılacağı öğrenildi. Türkiye'yi yakından ilgilendiren her iki konu hakkında SHP Genel Başkanı Erdal İnönünün Madrid toplantısı sırasında görüşlerini açıklayacağı belirtikli. İnönü, Madrid'de aynca çok sayıda parti lideriyle de ikili görüşmeleryapacak. Bunlar arasmda Yunanistan Sosyalist Parti Başkanı Andreas Papandreu ile İspanya Başbakanı ve Sosyalist Parti Başkanı Feüpe Gonzalez'in de bulunduğu bildirildi. Azerbaycan'a yardım AA (Ankara) - Enerjı \ e Tabıı Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı, Türkiye'nin Azerbaycan'a enerji üretimine yönelik toplam 105 megavatlık 7 adet gaz türbini vereceğini bildirdi. Ankara'ya gelen Azerbaycan Enerji Bakanı Müslim İmanov, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı'yı makamında ziyaretederek birsüregörüştü. Faralyalı, Azerbaycan'ın Iğdır'dan Nahçıvan'a80 kilometrelik bir enerji nakil hattı çekeceğini, bu hat sayesinde Nahçıvan'ın tamamına Türkiye'nin elektrik vermesinin sağlanacağını bildirdi. 12 Eylül yasaları • ANKA (Ankara) - Anayasa Mahkemesi, 12 Eylül 1980'denseçimle gelecek ilk meclisin başkanlık divanı oluşuncaya dek geçen sürede çıkanlan yasal düzenlemeler için anayasaya aykınlık iddiasında bulunulamayacağını bildirdi. Anayasa Mahkemesi Toplu lş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'ndaki birmaddeniniptalini isteyen Izmir l'inci İş Mahkemesi'nin başvurusunu reddetti. Resmi Gazete'de yayunlanan ve Anayasa Mahkemesi'nin oy cokluğu ile aldığı kararda " Anayasanın geçici 15. maddesi, 12 Eylül 1980'den ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Mcclisi'nin Başkanlık Divanı oltışturuluncaya kadar geçecek süre içinde yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan Milli Gûvenlik Konseyi'nin çıkardığı yasalann aruyasaya aykınlığı savında bırunulamayacağını öngörmektedir" deaildi. Bölgeyi birlikte gezen DYP'li ve HEP kökenli SHP milletvekilleri, olağanüstü hale birlikte çözüm anyorlar GüııeydoğııiçingecikmişdiyalogGÜNSEÜ ÖNAL (Ankara) - DYP ve HEP kökenli SHP milletvekilleri arasında Meclis'teki "yemin krizi" nedeniyle kopan diyalog, iki parti milletvekillerinin Güneydoğu'ya yaptıklan gezinin ardından yeni- den başladı. Güneydoğu'da uygulanan olağanüstü halin yerine "yeni rnodel" aramak için altı bakandan oluşan Alt Komisyon henüz hiç- bir çalışma yapmadığı halde bölgeden dönen DYP ve HEP kökenli SHP milletvekilleri bölge halkını rahatlatacak bir önlemler paketi hazırlamak için harekete geçtiler. DYP'li Dedelek, SHP milletvekilleri ileBölgeyi birlikte gezen milletvekilleri, başlattıkları diyaloğu şimdilik parti yöne- timlerinden bağımsız olarak kulislerde sür- dürüyorlar. İki grubun öncülüğünü DYP kanadından Eskişehir milletvekilleri Yaşar Dedelek ile Fevzi Yalçın, SHP kanadından Ankara Milletvekili Mehmet Kerimoğlu ile HEP kökenli Siirt Milletvekili Zübeyir Ay- dar yapıyor. İki parti milletvekilleri ara- sındaki diyaloğun ilk somut adımı Keri- moğlu'nun, olağanüstü hal uygulamasırun yumuşatılması ve kapsamının daraJtılma- sı yönünde bir dizi öneri getirmesi oldu. Kerimoğlu, Aydar, Yalçın ve Dedelek, ön- ceki gece bütçe görüşmeleri sırasında ku- liste bir araya gelerek Kerimoğlu'nun öne- rilerini görüştüler. Güneydoğu'da başlayan ve Meclis kulisin- de süren diyalog ile ilgili bilgi verirken böl- geye ilk kez gittiğini ve gördüklerinden çok etkilendiğini bildirdi. Dedelek, SHP mil- letvekilleriyle hazırlayacaklan öneri pake- tinin, olağanüstü halin dört ay daha uza- tılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan- nın görüşükceği 17 marta yetisemeyeceğini kaydetti. Dedelek, altı bakandan oluşan Alt Komisyon'dan daha ciddi bir çalışma yaptıklannı belirterek "Çünkü olaylan ye- rinde gördük" dedi. HEP kökenli milletvekilleri ile "yemin krizi" nedeniyle bugüne değin ayn düştük- lerini belirten Dedelek, sorunların konu- şularak çözümleneceğine inandıklannı ve bu Meclis'in Güneydoğu sorununu çözen bir Meclis olmasını arzu ettiklerini söyle- di. Dedelek sözlerini şöyle sürdürdü: "Keşke bölgeye daha önce gelebilseymi- şim. Milletvekilleri bölgeyi daha önce ge- zip görselerdi, geçmiş dönemlerde daha iyi önlemler aldırabilirlerdi. Birtakım olaylar son noktaya gelmiş. Ama hâlâ uzlaşılacak bir noktadayız. Bölge halkını rahatlatacak önlemleri getirmemiz lazım." Nevruz'un yalnızca Güneydoğu'da de- ğil, Orta Asya'daki diğer Türkler tarafın- dan da kutlandığına dikkat çeken Dede- lek, "Nevruz Bayramı'nın gelenekler çer- çevesinde kutlanması temennimizdir. Nev- ruz'un birtakım güçlerin, halkı devlete kar- şı yönlendirecekleri bir konu olmasından korkuyoruz. Sayın Cumhurbaskam'nın, 'bahar taarruzu fikri'nin, bölge halkını te- yakkuz durumuna getirdiğini gördük" de- di. HEP kökenli milletvekilleri ile diyalo- ğun bugün iyi bir düzeyde olduğunu bil- diren Dedelek, zarann neresinden dönü- lürse bunun kâr olacağını savundu. Kerimoğlu'nun, olağanüstü hal uygula- masına ilişkin önerilerini henüz değerlen- dirdiklerini belirten Dedelek, bölgede yap- ükian görüşmelerde öne çıkan en önemli isteğin "ateşkes" olduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: Çözüm HEP kökenliler "Ateşkes, devletler arasında imzalanır. TC devleti PKK ile, Ankara Bekaa ile bir masaya asla oturamaz. Bu istekler, uzla- şılmaz birtakım isteklerdir. Bizim bölge- de gördüğümüz, HEP kökenli milletveki- li arkadaşlanmızın da 'bir iş yapamıyorlar' gibi görülmesidir. Öyle bir hava getiriyor- lar ki 'Bölgeden seçilen milletvekilleri işe yaramıyorlar, bundan sonraki uzlaşma ye- ri Bekaa'dır.' Böylece milletvekillerini de büvuk bir baskı altına almaya, sorunun Meclis'te çözüleceğinden ümitlerini kestir- meye çalışıyorlar. Oysa sorunun çözüm- lenmesinin yolu, bu bölgeden gelen millet- vekili arkadaşlaıımızdan geçmektedir. En güzel çözüm de HEP kökenli arkadaşlar- dır. Dedelek, SHP milletvekilleri ile diyalos- lannı sürdüreceklerini, ancak 17 martta yapılacak oylama sırasında olağanüstü ha- lin dört ay daha uzatılması için oy vere- ceklerini kaydetti. SHP'Ii Zübeyir Aydar ise SHP grup yö- netimine, Güneydoğu'da inceleme yapan 22 milletvekilinin, bu konuda sürekli ça- lışacak bir komisyon olmasını önereceği- ni bildirdi. Bölgeyi ve sorunlarını bilme- yen milletvekillerinin bölgede yaptıklan gözlemlerin, bu sorunun çözümlenmesi açısından çok önemli olduğunu vurgula- yan Aydar, bölgeyi gezen DYP milletve- killerinin sorunun ciddiyetini anladıkları- nı ve çözümlenmesi için samimi bir gay- ret içine girdiklerini anlattı. DYP millet- vekilleri ile başlatılan diyalogda henüz net- leşmiş bir adım obnadığını bildiren Aydar şunlan söyledi: " Milletvekilleri olarak bu sorunu biz- ler çözeceğiz. Böigeyi gezerken DYP'li ar- kadaşlanmız da gördüler. Pou's de jandar- ma da 'Bizi bu halden kurtarın. Ankara bu işi çözsün artık' diyorlar. Kürt mesele- sinde sürekli çalışıp çözüm arayacak bir komisyona, diğer partilerin de temsilci ver- mesi gerek. Burası zemindir, kullanmamız lazım. Çünkü herkesin bölgeye giden ço- cuğu tehlikede. Herkesin cebinden, bütçe- den, bu meselenin halli için para çıkıyor." HEP'in Güneydoğu gezisinden notlar: Nusaybin'de 'savaş mahallesi' Affedersiniz bombamız patlamamış daFARUK BtLDÎRtCİ (Nusaybin-Cizre- Batman) - Nusaybin'in Abdülkadir Paşa mahallesinin adı, halk arasında artık, "sa- vaş mahallesi" olarak anılıyor. Çünkü bu mahallede yaşayanlar hemen her gece sı- lah sesleriyle uyaruyor. Savaş mahallesi kentin en yoksul bölü- mü. Tek katlı, briketten yapılı evler. Küçük avlular yine briket duvarlarla çev- rili. Bahçelerinde, derme çatma tuvaletler gözcçarpıyor. Sokaklar çamur deryası... Mahalle halkı hala 2 Mart gecesi yaşa- nanlann etkisinde. Gazetecileri ve HEP yöneücilerini yine tek katlı bir evin önüne götürüyorlar. Reşit Adıyaka'nın evinin bahçe duvan yıkık. Evin tek penceresinin camlan yok ve san perdc kurşun deliklc- riyle kaplı. Evin içinde hemen hiç eşya kal- mamış ve duvarlar delik deşik. Halen gözaltında olan Adıyaka'nın bir yakını anlatıyor: "Polisler panzerle mahallede dolaşırken biraz ilerde PKK'cılar roket atmışlar Bundan sonra panzer her tarafı taramaya başlamış. Buraya da bahçe duvannı yıka- rak girmişler veevi ateşe tutmuşlar. O sıra- da evde çoluk çocuk sekiz kişi varmış ve hepsi pencerenin altına yatarak Mntul- muşlar. Sabaha kadar evden çıkamenu:}- lar korkudan. Sabah 7.30'da polisler gelip evdekileri gözaltına almış." O gün mahallede kırk kişinin gözaluna alındTğı söyleniyor. Olaylar sırasında gö- zaltına alındıktan sonra bırakıldığı söyle- nen 13-14 yaşlanndaki bir kız çocuğu ile konuşuyoruz: "Polisler o gece bizim evi de taradılar. Sonra iki el bombası attılar. Birinci bom- ba ahınn bulunduğu yerde patladı. Hay- van da yaralandı. Ikinci bomba da bahçe- ye düştü. Patlamadı. Polis biraz sonra gelip bombayı geri aldı. Bizleri de götür- dü." Selahatün Er'in evi de mermilerden de- lik deşik olmuş. Ağır silahlardan çıkan mermiler briket duvarlan delip öbür tarafı geçmiş. Evsahıbi önümüzdeki günlerdeyi- ne olay çıkmasından, benzer şeylerin başı- na gelmesinden o kadar kuşkulu ki, evin camsız pencerelerini briketlerle kapatmış. Mermilerden birinin 20 günlük bebeğin beşiğine isabet etüğini söyleyip. kanıt ola- rak delik yastığı gösteriyorlar. Mahallenin küçük camisinin fahri ima- mı 74 yaşındaki Molla Mahmut, fotoğraf- lan çe'kilirken ağlıyor. Gözlerinden yaşlar damlarken. minareye de mermi isabet et- mesinden yakmıyor. Belli ki olayı anlatır- ken büyük aa duyuyor. Bu sırada gözal- ündaki mahalle bakkalı Ali Saikım"ın 8 yaşındaki Gülten yanımıza geliyor. Bir mahalleli, "Bu kızın babası ve abisi gözal- tında. Babasını "Dükkanı niye açtın?" diye gözaltına aldılar" dıyor. Sonra ekliyor. "Zaten şehrin neresinde bir silah patlarsa polis hemen buraya geliyor. Biz bir silah Org. Güreş Güneydoğu'da nezaket ziyaretinde CUMHURÎYET (Diyarbakır) -Genelkurmay Başkanı Orge- neral Doğan Güreş, Güneydoğu gezisinin amaanın göreve yeni başlayan valilere nezaket ziyaretinde bulunmak olduğunu söyle- di.. İki gündür Güneydoğu'da incelemelerde bulunan Org. Güreş, dün beraberinde Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan, Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Orgeneral Halit Burhan, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yavuz, 7. Kplordu Komutanı Korgeneral Akay Şakman ve 2. Taktik Hava Üs Ko- mutanı Koreeneral Şadi Ergüvenç olduğu halde Olağanüsütü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'ı makamında ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Org. Güreş "Gezi- min iki maksadı var. Birincısi, her sene hava kuvvetlerinde planlı çalışmalar olmakta. Bunun asayişle bir ilgisi yok. Buna iştirak edeceğim. İkincisi, yeni atanmış olan valileri ziyaret edeceğim" dedi. Bölge Valiligi'nde Org. Güreş ve beraberindeki heyete asayiş birifingi verildi. Daha sonra Diyarbakır Valisi İbrahim Şahın ile görüşen Org. Güreş ve beraberindeki kuvvet komutanlan An- kara'ya döndüler. (Fotoğraf: AA) sesi duyunca başımıza gelecekleri anlıyo- nız." Cizre'de de aynı hava egemen. Kentte zırhh araçlann hareketliliği dikkati çeki- yor. "Neden?" diye sordugunuzda, vatan- daşlar hemen "Nevruz için hazırlık yapı- yorlar" karşılığını veriyor. 21 Mart'ta birşeyler olacağı korkusu o kadar yaygın ki, kente hakim tepelerde tanklar için mevzi hazırlandığı söylentileri dilden dile dolaşıyor. Bu söylentilere karşın, Nevruz'- un kutlanması konusunda bir kararlılık göze çarpıyor. Üstelik yörenin çoğu tara- fında olduğu gibi, burada da PKK bay- raklan eşliğinde kutlama söz konusu. Cizre, Nevruz kutlamalan konusunda tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Gazete- ciler bile Cizre'nin tek otelinde şimdiden rezervasyon yaptırmaya başlamış... HEP yöneticileri ve gazetecıler, Cengiz Altun'un evini ziyaret ediyor. HEP Genel Sekreter Yardıması Ceb- bar Leygara, baba Altun'u "O Kürdis- tan'ın şehidi" diye teselli ediyor. Daha sonra bir sendika lokalinde dü- zenlenen toplanüda konuşan Sıddık Tan, Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'dan yakı- nıyor: ""Benim arabama bomba koydular. Ya- ralı olarak kurtuldum. Sonra da oğlum gözaltına alındı. Ayaklanndan altı kur- şunla yaralandığı için üç aydır Diyarba- kır'da siyasi tutuklu yaralılann tutulduğu yerde sırtüstü yaüyor. Orası ahır gibi. so- ba bile yok. Sağlık Bakaru Diyarbakır'a gelmiş. Gittim, güçlükle konuştum. Ama gidip oraya bakması için ikna edemedim. Demokrasi sözü Basbakan'ın ağzından düşmüyor. Ama bakanlar böyle dav ranı- yor. Derdimizi kime söyleyeceğiz?" Bir genç söz alıp, "Bugün Kürt halkının gerçek temsilcisi bellidir. Ulaşılması ko- laydır. Oturup görüşülmesi gerekir" di- yor. Başka bir genç. "Biz Türk halkından umudumuzu kesmedik. Türk halkına ihü- yacunız vardor" görüşünü savunuyor. Başka biri çıkıp, "PKK'nın başlattığı ha- reket yeni bir Kürt kimliği yaratmıştu-. Bugün Kürtler varlık yokluk mücadelesi veriyor" biçiminde konuşuyor. Ertesi gün, gezi sonunda basın toplantı- sı düzenieyen HEP Genel Sekreteri Ah- met Karataş, Batman'da basmla konuşan gençlerden birinin gözaltına alındığını söylüyor. Gözaltılann, ölümlerin arkası gelmiyor... Bilkent'te, Türk-Kürt Kardeşliği' panelinde tartışma Kürdistan'ı savunanlar protesto edildi CUMHURİYET (Ankara) - Bilkent Üniversitesi'nde HEP Genel Başkanı Fe- ridun Yazar. Musa Anter ve Yalçın Küçük" ün konuştuğu "Türk-Kürt Halk- lannın Kardeşliği" konulu panelde "yuh'- 'lamalara ve tartaklamalara kadar varan sert tartışmalar yaşandı. Bilkent'te Hür Düşünce Haftası çerçe- vesinde düzenlenen etkinlikler, üniversite- de ilk kez sağ görüşlü öğrenciler ile çoğun- luğu Kürt kökenli sol görüşlü öğrenciler arasında gerginlik yaşanmasına yolaçtı. Cniversite Rektörü Prof. Dr.Mithat Çoruh'un da izlediği "Türk ve Kürt Halk- lannın Kardeşliği" konulu panel sakin bir havada başladı. Dinleyicilerin büyük ço- ğunluğunu sol görüşlü öğrencilerin oluş- turduğu gözlenirken, karşı görüşteki bir grubun da konferans salonunun bir bölü- münde gruplaştıklan dikkat çekti. Panelin başlangıcında düzenleyici taraf olarak kısa bir açıklama yapan Bilkent Öğrenci Konseyi temsilcisi, Kürt ve Türk halklannın kardeş olduğunu yurguladı. Ardından söz alan Bilkent Öğrenci Der- neği temsilcisinin konuşmasında, "Kür- distan" sözcüğünü sık sık kullanması ve devletin bölgedeki politikasını eleştirmesi, salondaki gerginliğın başlangıcı oldu. Dinleyicilerin çoğunluğu bu konuşmayı alkışlarken. bir bolümü de yuhaladı. Daha sonra söz alan HEP Genel Başka- nı Yazar, bütün ırklann bir yerden geldıği- ni. ancak zaman içinde farklılaşmalar olduğuna işaret ettiği konuşmasında, "Bugün Ortadoğu da bir Kürt halkı fark- lılaşarak, ayn bir dil ve ayn bir yapıda kendilerini kabul ettirmek istiyorlar" de- di. Güneydoğu'daki şiddet hareketinin devletin baskı politikalan sonucu doğdu- ğunu anlatan Yazar, "Demokratik yollar kapatılınca, zor zoru doğurdu"dedi. Yazar, HEP'in iki halkın kardeşüğiru sa- vunduğuna işaret ederken. "Bölgede de- mokratikleşme gerçekleştiğinde. silahlı mücadeleyi seçenlerin hiçbir gerekçesinin kalmayacağını" vurguladı. Musa Anter de, "Biz Kürtler 10 bin yıldan beri değişik adlarla Kürdistan dağ- lannın bekçiliğini yapıyoruz. Biz Kürdüz ve Kürdistan'da yaşıyoruz"dediği konuş- masında öğrencilerin çoğu tarafından al- kışlanırken, ilk yuhalanan konuşmacı da oldu. Konuşmalann ardından soru-yanıt bö- lümüne geçilecekken, bir öğrencinin kür- sünün bulunduğu sahneye çıkarak, ko- nuşmak istemesı ile öğrenciler arasındaki gerginlik tırmandı. Sağ görüşlü bu öğren- cinin konuşmasını isteyenler ve karşı çı- kanlar oldu. Bu öğrenci itirazlann artması Bilkent'teki toplantıda kürsüve fırlavan tarafından kürsüden indirildi. (FARUK üzerine zorla bazı öğrenciler tarafından tartaklanarak aşağıya indirildi. Bu öğren- ci daha sonra yaptığı konuşmada, konuş- maalann Türklere ilişkin sözlerini eleştir- di. Öğrenci. Türk milletinin dünyadaki son gelişmelerden sonra süper güç olma yönünde ilerlediğini savunarak. bu duru- mun Batılı güçlü ülkelerce Türkiye içten bölünürek önlenmeye calışıldığını öne sürdü ve "Başsız Türklerin başına geçecek Türkiye Cumhuriyetini mahvetmek isti- karşıt görüşlü bir öğrenci diğer öğrenciler ALT1NTAŞ) yorlar"dedi. Öğrencinin bu sözlen salon- dan tepki gördü.Baa öğrencilerin, "İşte örnek bir faşist"diye bağırdılar. Panel sona erdiğınde. çıkan tartışmalar nedeniyle Bilkent'e üç otobüs dolusu jan- darmanın geldiği ve kampüsün her tara- fında jandarmalann önlem aldıklan göz- lendi. Bilkent, böylece hem tarihinde ilk kez tartaklamalara varan bir tartışma ya- şarken. hem de yine tarihinde ilk kez oto- büsler dolusu jandarmayı gordü. SHP Genel Sekreteri: Partimiz yeniden toparlamyorCUMHURİYET (Ankara) - SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, "SHP kaybolmuyor. Yeniden toparlanma dönemi hazırlığın- da*' dedi. Selvi, milletvekilleri- nin iktidar partisi sorumluluğu içinde davranmalarını istedi ve ''Hizmet açısından arkada de- ğiliz" dedi. Cevdet Selvi, SHP'nin bütçe görüşme- lerinde siuk kaldığı yolundaki eleştirile- re, "Güzel konuşmak önemli olabilir, ama yeterli değildir. Değerli birçok hatip geldi geçti" karşılığını verdi. Selvi, Cum- huriyet'e "Biz koalisyonun birinci parti- si değiliz. Meclis'te de arkadaşlanmız ge- reken biçimde konuştular. Koalisyon par- tisi olarak da düşünceler dile getirildi. Bu- rada ikinci planda kalmış olabiliriz, ama hizmet açısından bakanlanmızın çalışma- larına bakıldığında geride olmadığımız görülecektir" dedi. Selvi, SHP Meclis Grubu'nda şimdiye değin uyum sağlana- mamasının nedenlerini de şöyle dile ge- tirdi: "• Milletvekillerimiz parlamentoya de- vam etmediler. Bu devamsızlığın sonucu olarak görevlerini yeterince yerine getire- mediler, ama bundan sonra devam edi- leceğine inanıyorum. • Grupta tartışıldıktan sonra genel ku- rula bir bütün olarak inmediler. Vergi Ya- sası'nda olduğu gibi bireysel hareketler ol- du. Bu da iktidar partisi grubunun bü- tünlük içinde değil, bölünmüşlük içinde olduğu görüntüsünü veriyor. • Parlamentoda iktidar partisinin mil- letvekilleri mümkün olduğunca yasa tek- lifı vermez. Hükümet tasan verir, millet- vekilleri ona katkıda bulunur. Bunlara da dikkat edilmesi gerekiyor. örneğin bir milletvekili arkadaşımız (Veü Aksoy), bir bakanımız (Onur Kumbaracıbası) hak- kında otoyol ihaleleri konusunda önerge vereceğini söylemiş. Bu da yanlış, millet- vekili böyle bir şey yapmamah. Hakh ol- duğu kanaatinde değilim. Gidip bakan- la konuşma imkânı varken böyle bir şey yapıiması haklı olmaz." Örgütü eıtttirmeyiz Bugüne kadar kurallara uymayanlann, hem kendilerine hem yakın çevrelerine hem de partiyt büyük zarar verdiklerini söyleyen Selvi, partinin erimesine neden olan bu duruma hiç kimsenin hakkı ol- madığını ifade etti. Selvi, örgütü eritmeye kimsenin gücü yetmeyeceğüıi vurgulayarak şunlan söy- ledi: "Bu partiyi eritmeye hiç kimsenin hak- kı yoktur. Bu son zamanda partinin eri- diğinden bahsedenler, eritmemekle görev- li olan kişilerdir. Onlann dikkatini çek- mek isüyonım. örgüt erimez. Ülkenin dört bucağından yıllardır özveriyle omuz- lannda bu örgütün yükünü taşıyan insan- lardan meydana gelmiş bu örgüt erimez, eritmeye çalışanlar erir. Bu örgütün gü- cünden yararlanarak bir yere gelip fela- ket tellalhğı yapanlar erir. Yanlış yapan belediye başkanlan erir, kuralına uyma- yan milletvekilleri erir, görevini iyi yapa- mayan bakanlar erir, örgüt erimez. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Buna müsaade etmeyiz. Çünkü halkımız bizden çözüm bekliyorî' SHP'deüçilçeye yeniyönetim lç Politika Servisi - SHP ll Yönetim Kurulu'nca görevden alınan 4 ilçeden üçüne yeni yönetim kurullan atandı. SHP tl Başkanlığı'ndan yapılan açık- lamada, yönetim kurulunun dün yaptığı toplantıda K. Çekmece, Şişli vt Zeytin- burnu ilçe yönetim kurullanna yapılan atamalann belli olduğu vurgulandı. Bu- na göre Küçükçekmece ilçesine Cemal Canpolat, Şişli ilçesine Muammer Bayır ve Zeytinburnu ilçesine de Selahattin Çaylak başkanlığında 9'ar kişilik yöne- tim kurullan atandı. Açıklamaya göre bu kurulların parti tüzüğü gereğince 1 ay içinde ilçe kongrelerini gerçekleştirerek görevlerini seçilen yönetim kurullarına devretmeleri gerekiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear