25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Oyuncak kale Euro Disney Land şirketince Paris'te açılacak yeni Disney Land için hazırlanan "'Sinderella'nın Kalesi", Berlin'de düzenlenen Uluslararası Turızm Fuan'nda sergilendi. Fuan gezen yüzlerce kişi kaleyi görmek için kuyruklar oluşturdu. Kale -daha sonra 12 nisanda Paris'te hizmete açılacak Disney Land'a yerleştinlecek. (Fotoğraf: REUTER) Sovyet liderler işportaya düştü Eski Sovyetler Birliği'nin başkenli Moskova, SSCB'nin yıkılmasına ve onun yerine kurulan BDT'nin merkezinin bir başka kentte olmasına karşın, hâlâ tüm bölgenin çekim merkezini oluşturuyor. Bu kente gelen vabancı tunsller için eski düzenden izler bulmak güç değil. Kent merkezinde tezgâhını açmış bir girişimci, bir yandan kendi elleriyle yaptığı eski Sovyet liderlerinin maskelerini satıyor; bir yandan da Lenin kılığında çevreye nutuklaratıyor.(Fotoğraf:REUTER) Ispanyol pilavı Gırinness'e aday AA (Valencia) - İspanyollann geleneksel yemeklerinden. saf- ranla renklendirilen zengin kar- ma etli pilavı 'paella', bin kişi- nin aşçılığıyla y.rmi metre çapında bir tabakta haarlana- rak. Valencia kentindeki önce- ki günkü ziyafeUe. tam yûz bin kişiye servis yapıldı. Itfaıye mangallannın gözeti- minde pişinlen naellanın bu çaptaki tarifini almak İsteyenler için kullanılan malzeme: -5 ton pirinç, -9 bin 250 kilo et, (tavuk, da- na eti, balık vs.) -1 ton salyangoz, -1.000 litre bitkisel yağ, -1 kilosafran. Organizatörler, yemeğin ka- ça mal olduğunu açıklamadı- lar. Geçmişin izlerini seyrederken Almanya'nın Hamburg kentinde bir Yahudi mezarlığının bulunduğu alana ahşveriş merkezi inşa etme projesi yüzünden tutucu Yahudilerle kent yönetimi arasında ortaya çıkan soğukluk. projenin şimdilik durdurulmasıyla tatlıya bağlandı. 2. Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından talan edilen, 1945yılında Yahudilere geri verilen ve bundan beş yıl sonra yerel yönetime yeniden satılan arazinin üzerine inşaat yapılması projesi, tüm Yahudileri ayağa kaldırmış, kentte büyük gösteriler yapılmıştı. (Fotoğraf:AP) AHDINDAKI GERCEK H (Bafarafi 1. Styfada) sizlik vıriyorlar... Herfırsatta SHP'yızor duruna sokuyor- lar~. Bufırsatçı yaclaşmın he- sabı sozi/malı..." Gereı Yeni S>1, gerekse HER kıkenli grup. hükumetin bozulnustnı göze ılabilen bir kararhlk da göstırmtmekte- dir. Arcak açıkamalannda SHP'li takanlan v? genel mer- kez yönetimini he: fınatta sı- kıştırmtya devam ede?ekleri- ni vurgüamaktadırlar. Bu mu- halefet polıtıkası hmail Cem'- in dikkcU çektiği, "SHP kim- liğinin erozyona uğraması" tehlikesni daha dı büyütme- yecek n.idir? SHP'nin iktidarda oımasına karşın hâlâ iç sorunlarıyla kıv- ranan bir görüntü vermesi, SHP'li bakanların öncelikle kendi iç muhalefetlerıyle uğ- raşmak zorunda kclmaları ge- nel merkezi yıpraıabilir, ama dış kamuoyunda Yeni Sol'a da yarar sağlamaz. Koalisyonun, SHP içindeki çatışma nedeniyle her an bo- zulabilir bir görüntü alması da toplumun her kesımine dalga dalga yayılacak bir kuşku ha- vasını körüklemekten başka sonuç vermez. SHP lideri Sayın tnönü bu tehtikeleri vurgukmtcktadır. Tüm kanat ve eğitimlerin bu ana çerçeveden yola çıkarak davranmaları hem SHP'ye hem tüm ülkeye olumlu katkı- da bulunacaktır. - » - BoğaziçPnde • (Baştarafi 1. Sayfada) da tebliğ edildiğini bildirdi. Balcı, kararın şu andaki du- rum için geçerli olduğunu, işgal- cilerin binaya zarar \ermeleri durumunda polisin müdahale edeceğini söyledi. İşgalin başlamasından yakla- şık iki saat sonra, rektörlük bi- nasının önündeki futbol sahası- na İstanbul Emniyet Müdürlü- ğü için Fransa'dan satın alınan "Puma" tipi helikopterle özel harekât timi indirildi. Bir süre yan binada bekleyen tam teçhi- zath özel harekât timi, daha sonra üniversiteden ayrıldı. Üniversite yönetim kurulu- nun karan üzerine güvenlik güç- lerinin büyük bir bölümü, üni- versiteden çekildi. Işgalci öğrenciler zaman za- man, "Madencinin katili serma- ye düzeni", "Kahrolsun faşist diktatörlük", Kahrolsun kapita- lizm, yaşasın devrim ve sosyalizm" sloganları atarak za- fer işareti yaptılar. İşgalden yaklaşık dört saat sonra işgalcilerle yeniden görü- şen Prof. Metin Balcı, eylemle- rine son vermeleri halinde poli- sin üniversiteden gönderileceğini söyledi. Balcı'run ardından öğ- renci derneğinden bazı öğrenci- ler deeyleme son verilmesini is- tedile - . Ancak işgalciler bu is- teklen reddederek eylemlerini sürdiıreceklerini söylediler. Tekfon, elektrik ve su bağlan- tıları kesilen rektörlük binasını işgal eden öğrencilerin eylemi, gazettmiz baskıya girerken sü- rüyoriu. İstmbul'da dün bini aşkın bele<iye işçisi grizu faciasını proteto etmek amacıyla, "Koz- lu k a a değil cmayetür" sloga- nıylayürüyüş düzenlediler. Is- tanbıl Anakent Belediyesi önüaüe saat 13.00'te toplanan belettye işçileri grizu faciasında ölerı naden işçileri için bir da- kikalk saygı duruşunda bu- lundüar. Rvada yapılan basın açıkla- mastda, "İş kazaları, iş cina- yette, katliarnlar kaderimiz de- ğ i l d i Sorumlu en başta önce kâr cyen para kazanmayı insan 'sağlıından önemli gören, insa- nı ürtimde maliyet unsuru ola- rak: abul eden kapitalist sömü- rü «izenidir." Çfller'den Saracoğlu'na: Bize uymalısm 'Kıyım yapan Ruslar' I (Baştarafi 1. Sayfada) ların birlikte hareket etmesi. Valiye, eğer o ay vergi top- layamıyorsa, ertesi ay vergi kurumlar bir araya gelerek, o a.yki sorunu birlikte çözümle- nieli. Bu kurulardan bir tanesi "benim programım budur. Bundan şaşmam' demez. Ha- zdne'nin borçlandığı gün, İnter- bank faizlerirün o kadar yüksel- mesine gerek yoktu. Bunu Hazine ile Merkez Bankası ko- nuşabilmeli. 'Ben bağımsızım. benim param İnterbank'ta' de- ınemeli. Şimdi Merkez Bankası para programı tutmuş da KİT açıklan 22 trilyondan 28 trilyon liraya çıkmış, Hazine faizleri daha da yükselmiş... Hiçbir şey ıfade etmiyor. Hendeği atlar- lcen maliyetin yükü bazen Ha- zdne'ye, bazen Merkez Ban- lcası'na düşer." Tansu Çıller. Merkez Banka- sı Başkanı Rüşdü Saracoğlu ile birlikte çalışmak isteyip isterne- diği yolundaki bir soruya ise "Kim bizimle uyum içinde çalı- şırsa onunla devam etürmek is- :eriz. Ben kurumlara bakanm. Başkanlan ile ahp veremediğim Hiçbir şey olamaz. Merkez Bankasf nın diğer kurumlar gi- bi bu işin altından çıkmak için destek vermesi yerinde olur" şcklinde yanıt verdi. Çiller, fınans müsteşarlığı TÖYÖK'le ilgili çalışmalann îon aşamaya geldiğini de belir- terek "TÖYÖK çıktıktan kısa siire sonra faizler iskambil kâğj- dı gibi aşağı inecek" dedi. Çiller, ithalatta yapılan son düzenlemelerle getirilen fon ar- tışlan ile "bazı firmalann kayı- nîdığı" yolundaki eleştirileri yanıüarken de "Hiç kimseye minnet borcumuz yoktur? Her şey açık ve şefTaf yapılmışür" dedi. Devlet Bakanı Çiller, ithalat- taki koruma karannda hiçbir kişi ve kuruluşun etkisi olmadı- ğını savunurken bu kararda yer alan maddeler için toplam 47 firmanın talebinin değerlendi- rildiğini söyledi. Korumarun yükseltilmesinin 15 grup mad- dede istendiğini, bu gruplardan beş tanesi için talebin Yaşar Holding'den geldiğini belirten Çiller, Koç Holdingin herhan- gi bir yükseltme talebi olmadı- gjru bildirdi. 80 maddede korumalann in- dirilmesi için 23 fırmadan talep geldiğini, bu istekte bulunan firmalann birinin Yaşar Hol- ding, ikisinin de Koç Holding bünyesinde bulunduğunu söy- leyen Çiller, koruma indirimiy- le ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Yaşar Holding 11 fasılda yer alan 60 maddenin tama- raında boya ve mürekkep ham- maddelerinin indirimini iste- miş, ancak yerli üretimleri olduğu gerekçesi ile yalnızca 3 maddede indirime gidilmiş. 57 maddede ise talepler reddedil- miştir. ayru Holding, beş grup malda korumarun vükseltîime- sini istemiş. bunlann 3'ünde Tanm Bakanlığının aynı yön- deki talebi de dikkate alınarak kısmen karşılanmıştır. Koç Holding'in ise koruma- nın yükseltilmesi yönünde her- hangi bir talebi olmamıştır. Ancak rulmanın koruma ora- nının düşürülmesini diğer 6 fır- ma ile birlikte istemiş ve talep kısmen karşılanmıştır. Karşıla- nan diğer 2 talebi ise beyaz eş- yanın yaru sıra Koç Holding'le beraber diğer elektrik sanayii- nin de girdileri olup yine kıs- men kabul edilmiştir. Aynı holdingin 16 maddeye ilişkin indirim talebi yerli üretim oldu- ğu için reddedilmiştir. Devlet Bakanı Çiller, bir soru üzerine. ithalatta fonlann yük- setilmesinin fıyatlar üzerinde biraz etki yapacağını bildirdi. Çiller, fonlann sürekli olarak gözden geçirildiğini, ancak et için getirilen fonun yeniden in- dirilmesini düşünmediklerini söyledi. Çiller, yerli sanayininin bazı Uzakdoğu ve eski Doğu Bloku ülkelerinden yapılan dampınglı ithalata karşı korunması için yeni yöntemler üzerinde durul- duğunu belirtti. Bundan böyle fon ve gümrük yükseltme yeri- ne "tarife dışı" koruma önlem- lerine ağırlık verileceğini bildi- ren Çiller, ithalata belirli bir standart getirilmesi için Türk Standartlar Enstitüsü"nden (TSE) bir çalışma yapmasının isteneceğini söyledi. Çiller. "Maliye. TSE ve biz bir araya gelip çalışma yapaca- ğız. Bu saptandıktan sonra da hayvansal ürünler dışmdaki mallarda getirilen yeni fon ko- rumalan kalkacak. Gümrük- lerde belirlenen standartlara uygunluk aranacak" dedi. Son aylarda üretim düzeyin- de düşüşler olduğunu doğrula- yan .Çiller şöyle devam etti: "İJretimde düşüşler olduğu doğrudur. Biz bunu biliyoruz, ama zaten bu aşamada üretim artışını uyarmamız da doğru ol- mazdı. Şimdi getirdiğimiz yeni teşviklerle üretim artışını sağla- mak ve bunu ihracata yönlen- dirmeyi amaçlıyoruz. Nisan ayından itibaren üretimin art- ma egilimine ginnesini bekliyo- ruz." Dövizle ilgili değerlendirme- sinin yanlış anlaşıldığı yolunda- ki görüşünü de yineleyen Çiller, dövizden kastettiğinin dolar ol- madığını, yan yanya dolar ve marktan oluşan bir sepeti kas- tettiğini bu şekilde oluşturulan bir sepeü'n de yılın ilk iki ayında enflasyonun altında getirisi ol- duğunu kaydetti. Devlet Baka- nı, dolann yurtdışında da çok hızlı değer kazandığına dikkati çekerek bundan sonra da dola- nn dışanda değer kazanmasın- dan dolayı ortaya çıkacak hızlı bir artış karşısında yapabile- cekleri bir şey olmadığını vur- guladı. Çiller. bir soru üzenne dolann değeri konusunda bir tahmin yapamayacağını söyle- di. Madenci eylemde L TL'.'den aldığırn pasomu ve bmliğimi kaybettim. Geçersizdir. NİHATYILMAZ • (Baştarafi 1. Sayfada) TTK Kozlu Müessese Müdürlü- ğü önünde toplanarak TTK Ge- nel Müdürlüğti'nden iş güvence- lerinin teminat altına alındığına dair saat 12.00'ye kadar açıkla- ma yapmasını, aksi takdirde Zonguldak'a yürüyeceklerini bildirdiler. Cumartesi günü süresiz ücret- siz izne ayrılacaklannı duyduk- larını belirten işçiler buna sert tepki göstererek havzadaki di- ğer ocaklarda çalışmak istedik- lerini söylediler. 'Yetkililere ses- leniyoruz. Bir tek arkadaşımızın ışten atılmasını istemiyoruz. İş güvenliği istiyoruz. Ölen arka- daşlann ailelerine maaş bağlan- sın. Bunları gerçekleştirmezler- se grevde yaptığımızın aynısını yapanz' diye konuşan maden iş- çileri dün sessizliklerini boza- rak, grizu faciasını sert dille eleştirdiler. İşçiler, "Zonguldak'ın kaderi bu deniyorsa, Zonguldak ken- di kaderini kendi çizer. Her şey hasır altı ediliyor. Bu kath'amın hesabı sorulacak. 10 günlük em- niyet başçavuşunun yazdığı ra- por ortada yok. Düzmece ra- porlar yazıp durumu uydurma- ya çalışıyorlar" diye konuştu- lar. Maden işçileri diğer ocak- larda çalışan işçilere de seslene- rek can güvenlikleri sağlanma- dan ocaklara inmemelerini is- tediler. Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer saat 12.30'da sendika şubesi önünde bekleyen işçilerin yanı- na gelerek Kozlu'da çaüşır du- rumda olan 6 kartiyedeki bin 200 işçinin çalışmaya devam edeceğini, diğer işçilerin senelik izne çıkanlacağını söyledi. De- nizer, teknik heyetin aldığı ka- rar doğrultusunda ocakların suyla doldurularak yangınm söndürüleceğini, 1.5-2 milyon metreküp suyla doldurulan ocaklarda suyu doldurma işle- minin 15 gün sürebileceği, da- ha sonra dolan suyun tulumba- larla dışarı çekileceğini anlattı. TTK Genel Müdür Yardımcı- sı Vahit Çelikel'le birlikte açık- lama yapan Şemsi Denizer'in konuşması işçiler tarafından tepkiyle karşılandı. Işçilerle, Denizer arasında karşıhklı atış- malar yaşandı. İşçiler, "îzin dönuşu ne ga- ranti verecekler. îş'garantisi is- tiyoruz. Başka bölgelerde işçi açığı var, bizi oralara dağıtsın- lar. Başkan, havzada üretimi durdurun. Başbakandan açıkla- ma getirin, televizyondan açık- lasınlar. İzne ayınrlarsa, yarm eve çıkış kâğıılan geür" dediler. Denizer ise işçileri yatıştırmaya çalışarak şöyle konuştu: "Hiç kimsenin gelecek kaygısı olma- sın. Senelik izni olan iznini kul- lanacak. Anlaşmaya uymazlar- sa gerekeni yaparız. Hiç kimse işten çıkartılmayacak. Bizi oyu- na getirmek isteyenlerin otur- dukları yeri başlarına yıkarız. Televizyonda senelik izin yerine, süresiz izin kullanacağınız söy- lenmiş, yanlışlık var. Bana ina- mn". Şemsi Denizer ve sendika yö- neticileri daha sonra TTK Ge- nel Müdürü'yle görüşmeye git- tiler. Maden işçileri ocakların suy- la doldurulma işleminin başla- ması halinde, ocakların üç yıl- dan önce açılamayacağını öne sürdüler. Madenciler "1985'te 325 katında yangın oldu, baraj- la kapattılar, üç sene sonra açıl- dı. Bunlar bizi oyalıyorlar. 6 kat yanıyor. Ocaklar ne zaman açı- lacak Allah bilir" diye ko- nuştular. TTK yöneticileri ve Genel Maden-îş Sendikası yöneticile- ri arasındaki görüşmeden son- ra maden işçilerine açıklamada bulunan sendika şube yönetici- leri, "öncelikle calışabilir du- rumdaki 6 ocakla birlikte ba- kım, elektronik, mekanik ve tahlisiye bölümlerindeki toplam bin 200 işçinin çalışmaya devam edeceği geri kalan iki bin işçinin bir aylık yıllık izinlerine çıkar- tılacağı, izni olmayan işçilerin izinlerinin öne ahnacağı" şek- linde bir protokol yapıldığını belirttiler. Açıklama üzerine maden işçi- leri sendikacılara sert eleştiriler- de bulunarak bu güvencenin ye- terli olmadığını, izne çıkmak is- temediklerini söylediler. İşçiler, "Bakanlar Kurulu, Başbakan protokole imza koysun. İşten atılmama garantisi verilsin. Te- levizyondan açıklama yapılsın. İşten atılmama güvencesi veril- sin. Bizi yürütmesinler. Bu yü- rüyüş grev yurüyüşune benze- mez. Kan gövdeyi götürür" de- diler. Öğlen saatlerinde TTK ve Ge- nel Maden-İş yetkililerinin üze- rinde anlaşmaya vardıklan pro- tokol, dün akşam imzalandı. Sendika ve TTK Kozlu Müesse- se Müdürlüğü önünde bekleyen işçiler de ayrıı saatlerde sabah tekrar toplanmak üzere dağıldı- lar. Mecüs'te bütçe maratonu başhyor • (Baştarafi 1. Sayfada) lanması için bu sabah saat 09.00"da toplanacak Genel Ku- rul'da Maliye ve Gümrük Bakanı SümerOrarın yapacağı sunuş ko- nuşmasından sonra parlamento- da grubu bulunan siyası parülerin sözcülen tasanyla ilgili görüşlennı açıklayacaklar. Gruplar adına sı- rasıyla. RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan. DYP Grup Başkanvekilleri Güneş Müftüoğ- lu ile Turan Tayan. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz birer ko- nuşma vapacak. Daha önce SHP adına konuşacağı bildinlen Grup Başkanvekili Aydın Güven Gür- kan"ın önceki gün özel otomobi- livle geçirdiği trdfik kazasında varalanması nedeniyle bütçe gö- rüşmelerine katılamama olasılığı doğdu. Gürkanm katılamamaa durumunda Genel Kurul'da SHP grubu adına bir başka mil- letvekili konuşma yapacak. Baş- bakan Süleyman Demirel de gruplar adına yapılan konuşma- lardan sonra bütçenin tümü üze- rindeki eteşürileri yanıtlamak üzere söz alacak. Bütçe görüşme- lerr sırasında, gruplar ve hükümet adına yapılacak konuşmalar 1.5 saat. kişisel konuşmalar ise 15 da- kika ile sınırlı tutulacak. Bütçenin tümü üzenndekı gö- rüşmeler tamamlandıktan sonra, tasannın maddelerine geçilmesi oya sunulacak. 25 Mart Çarşam- ba günü sona erecek bütçe görüş- meleri sırasında TBMM Genel Kurulu. resmi tatıl günlen de da- hil olmak üzere her gün 10.00-13. 00ve 14.00-20.00 saaüeri arasında çalışacak. Son günkü görüşmeler- de de siyasi parti gruplanna ve iıükümete yine 1.5 saat süre tanı- nacak. kişisef konuşmalar da 10 dakikayla arurb tutulacak. Bütçe görüşmeleri süresmce ANAP'tan Genel Başkan Mesut Yıbnaz'ın ilk günkü konuşması dışında 51 milleivekili konuşacak. Eski bakanlar da bakankklan ile ilgili bütçeler üzerinde söz alacak- lar. Eski bakanlardan Işın Çelebı DPT. Güneş Taner Hazine ve Dış Tiearet Müsteşarbğı. Oltan Sun- gurlu Adalet Bakanlığı. Metin Emıroğlu Milli Eğitim. Bülent Akarcab Turizm ve Dışişleri, Mu- zaffer Ancı Enerji ve Tabii Kay- naklar, Cengiz Alunkaya Bayin- dırhk, Habl Şıvgın Sağlı'k. Ekrem Pakdemirli Maliye ve Gümrük. Adnan Kahveci de gelir bütçesi üzerinde könuşacaklar. DemreTdenuyan Bütçe tasansırun Genel Kurul'- da görüşülmesi sırasında DYP'- den de 64 milletvekili söz alacak. DYP'nin Tkr olarak adlandırdan muhalefet kanadından sadece Tunç Bılgeı ile Bakı Tuğ Genel Kurul'da könuşacaklar. Tunç Bilget Hazine ve Dış Tiearet Müs- teşarlığı. Bakı Tuğ ise Milli Sa- vunma ve Sahil Güvenlik Komu- tanlığı bütçesi üzerinde konuşma yapacak. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoğlu, Plan \e Bütçe Komısyonu üyelennin dışmdaki • milletvekillenne söz vermeye özen gösterdiklerira belirterek "Bütçe görüşmeleri süresince grubun Meclıs'e devamıru sağlamaya ça- lışacağız" dedi. Başbakan Süleyman Demirel de hükumetin bütçe görüşmele- rinde devamsızlık nedenivle bir sorunla karşılaşmaması için gru- bunu sert bir dille uyardı. AN AP hükümeti döneminde muhalefet olarak çoğunluğu sağladıklan bir oturumda Kültür Bakanlığı büt- çesini reddettiklerini anımsatan Demirel. "Biz bunu vaptık, şimdi bize de yaparlar" dedi. Ecsvit kattoıyor DSP Genel Başkanı Bülent Ecevıt. parlamentoda grubu bu- lunmayan siyasi parülerin genel başkanlanna söz hakkı tanınma- ması nedeniyle bütçe görüşmeleri- ne kaulmayacağını bildirdi. Meclis'te kim konuşacak? Bugün Meclis'te vapılacak büiçenın tümü üzerindeki gö- rüşmelcrde SHP Grubu adına konuşacak Avdın Güvcn Gür- kan'ın trafık kazası geçirmesi. partıdc ycnı bir sorun yarattı. Dün akşam grup başkanvekili Mahmuv Alınak'ın başkanlı- ğında vapılan grup vönetim kurulu loplantısında Genel Sekrctcr Ccvdet Selvı'nın önen- si. tartışmalardan sonra benim- scndi vc Meclis'te Mümtaz So> sal ile Algan Hacaloğlu'nun konuşmalarına karar venldi. Ancak Mahmut Alınak. Meclis Başkanlığı'na gönderilecek va- /ıvı. Gcncl Başkan İnönü vc grup başkanvekili Gürkan'ın konuşmacılar konusunda ken- disinc hiç danışmadıkları gc- rckçcsıslc ımzalamadı. DYP'yle temas SHP'nın grup vöneıim kuru- lu loplantısında. olağanüsiü hal uygulatnası konusunda D'N'P nczdinde girişimlerde bu- lunulması da kararlaşlınldı. Olağanüstü hal sürcsinin kısal- tılnıası. ba/ı illenn uvgulama dışı bırakılması. Nevruz'un scr- bcstçc kutlanabilmcsi gibi önc- rilcri DYP grubuna Ankara Millctvckilı Mchmel Kenmoğ- lıı göıürccck. • (Baştarafi 1. Sayfada) Hey! Zalimler, Hey! bed- bahtlar... Sizi kınyorlar, bir köyü alıyorlar, bu Azeri'nin di- yorlar. Sonra olay tersine olu- yor. Onlar da uzaktan seyredi- yorlar. Hocali kıyımını yapan Moskova'nın 366. birliğidir. 1945- te, 1920. 1918'de de bunu yaptılar. Şimdi de yapıyorlar. Gürcistan'da da yaptılar. Mos- kova gücü elinde tutmak isti- yor. Elinde tutsun ki ileride sömürsün. 10,15 gün içinde Ay az M uta- libov Milli Şura'dan BDT'nin birleşik ordusuna katılmak için izin istemiş. Onlar da "hayır" demişler. "Ama imzalamazsam hepimizi kıracaklar" demiş. A canım, bu nasıl demokratik Ba- ğımsız Devletler Topluluğu'- dur. "Ben katılmazsam seni kıranz", kırdıracağım ki milleti diz çöktüreyim sonra da kol çektireyim (imzalatayım). Bu sistem bir oyun. Yeltsin'in em- ri, Şapaşnikov'un hilesi. ordu- nun tahribatı ile iş görüyor. Türkiye 'nin hu durumda nasıl bir rolü olabilir? ELÇİBEY - Türkiye'nin rolü yoktur. Aracılık söz konusu ise Rusya'nın aracılığı düşünüle- mez bile. O insanlan kırdırmış- tır. Ukrayna ve Türkiye olabi- lir. Ukrayna BDT üyesidir. Sesi var. nüfusu var. Bizim Rusya"- dan çektiklerimizi şimdi onlar çekiyorlar. Kınm problemini başlattılar. baskı yapıyorlar, tu- tuklamalar var. Şimdi daha jyi anlatıyorlar ki, Rusya, Ermeni ile Azeri'yi savaştınp kendi du- rumunu koruyor. Arabulucu- lukta tek ülke olamaz, Hıristi- yanlık, Müslümanlık tartışma- lan çıkabilir. Türkiye'de katıl- ınalıdır. Türkiye nin bu savaşa katılma olasıhğı nedir? ELÇİBEY - Savaş nasıl ve niye? Yardun için olabilir mi"' ELÇİBEY - Yardım için ola- bilmez. Türkiye'de 3. Ordu'nun Er- meni sınırlarına doğru çekilmesi. ELÇİBEY - Rusya içindir. Yani Rusya 3. bir devlet olarak iki üikenin işine kanşıyorsa, o da "Ben de kanşıyorum, sen ni- ye kanşıyorsun da. ben kanş- mamalıyım" diyor. Rusya elini çekerse o da kanşmaz ve sorun siyasetle çözülür. Siz girnıesini istemiyorsunu: değil mı? ELÇİ BEY - Biz hiç kimsenin ne Kafkasya'va. nede hiçbir ye- re girmesini istemiyoruz. Yal- çatışma şiddetleniyor Dış Haberler Servisi - Dağlık Karabağ'da çatışmalar şiddet- lenerek sürerken. Ermeni mili- tanlar. Karabağ'daki Azerilerc karşı kullanılmak üzere ağır si- lahlar eldc etmek için Ermenis- tan'dakı BDT üslenne saldır- maya başladılar. Ermenistan'ın Türkiye sınırı- na 25 kilometre uzaklıktaki Artık kentinde bulunan. Ba- ğımsız Devletler Topluluğu'na aıt bir übsc önceki gün akşam saatlerinde saldıran 60 kadar Ermeni militan. BDT ordusuna mensup 4 askeri öldürdü. Bas- kından önce, üste görevli olan üst rütbeli subavlan yerel bele- dıye binasına davet ederek esır alan Ermeni militanlar. daha sonra üssü bastılar. Ermenistan Dışişlen Bakanı Ruffi Hovanisvan dün Mısır'ın başkenıi Kahirc'de >aptığı açıklamada. Türkiye'nin Dağ- lık Karabağ'daki tutumu ko- nusunda iyimser olmadıklannı söyledi. Karabağ konusunda Ermenistan'ın görüşme >olunu seçtiğini. Azerbavcan'ın ısc so- runu askeri voldan çözmeve çalıştığını savunan Hovanıs- >an. "Türkiye'nin tutumu ve sınırdakı Türk birliklerinin \ ar- lığı konusunda da iyimser deği- liz." ifadesini kullandı. Azerbaycan'da Dcvlcl Baş- kanı A>az Muttalibov'un ısti- fasının ardından ülkenın siyasi vapılarının yeniden oluşlurul- ması tartışmaları başladı. nız görüşmelerle halledilmeli- dir. Bu da bugün konu olamaz. Rusya'nın 7. Ordusu Ermenis- tan'da, 4. Ordu Azerbaycan'da. Azerbaycan'ı kırmak. diz çök- türmek. boğmak için bulunu- yor. biz buna karşı olacağız. Gerekirse o zaman bütün dün- ya ülkelerini bize harbi (savaş) yardım için çağıracağız. Amacımız, Rusya'nın yalnız Azerbaycan'dan çekilmesini değil, tüm Kafkasya'dan çekil- mesidir, Onlann buradaki var- lığı, kanşıklığa, neden olmuş- tur. Önce Gürcistan'daki Aze- rilerle başladılar. Moskova'da "Sizi, otonom yapalım" demişler, Ben gittim ve "oyun olduğunu" söyledim. Oturdular yerlerine. Sen niye parçalıyorsun Gürcistan'ı? Bu yürümeyince döndü, Osetin'- lerle Abhaz'lan kanştırdı. Olmadı, en son da Gürcü'yü Gürcü'ye düşürdü. Buradaki amacı da Ermeni'yi bize saldır- tıp, Azeri'yi Azeri'ye kırdır- nıaktı. Vatandaş savaşı istedi. Ama Bakü'de bu olamaz. Bir iç savaş olsa, Müslüman bayrağını kaldıracaklar. İran'- daki gibi. Sonra gelecek İslam, cihat. kan, Cezayir'in durumu- na düşürecekler bizi. Biz ise sivil, demokratik, Av- rupa tipli ülke kurmak istiyo- ruz. Yani Fransa, İngiltere gibi, öyle bir devlet kuralım ki, de- mokrasi ile yaşayahm. Doğu tipleri ölmüş, gitmiştir. Onlarla yaşamak olmaz. Demokrasi, demokrasi demekle de iş bitmi- yor. İnsanlar bunu öğrenmeli- dir. İnsan sevgisidir ve bu yara- tılmalıdır. Bu da bir derstir. Okutulmalı, kitaplar yazılmalı, gazeteler bundan bahsetmeli- dir. Canım. bu yoldan daha iyi- si de yoktur. KULIS • (Baştarafi 1. Sayfada) evde televizyon karşısında geçirmek için bütün hazırlığını yapmıştı. Televizyonun karşısına yer döşegini sermiş, yedeğine meyve suyu ile sandviç almış, TV'si ve uzaktan kumandasıyla baş başa kalmıştı. Doğrusu, hangi programı izleyeceğıne bir türlü karar verememiş, kanallar arasında dolaşıpdurmuştu. O da ne! Ekranda görüntü bozulmuş, bazı harici sesler parazıt yapmaya başlamıştı. Önce önemsemedi. Ancak önemsenmeyecek gibi değildi... Evindeki TV alıcısına düşen telefonda. üikenin "âli"' işleri konuşuluyordu. Serde gazetecilik vardı. Keyflnden bir parçacık fedakârlık ederek, kanaldankanaladolaşmayıbiryanabırakıp.kulak .. , . .u.. kabartmaktan kendini alamadı. Telefonda "Murat" adında bir şahıs, "Başkan" diye hitap ettiği biriyle konuşuyor. SHP'li bazı isimlere, hatta bakanlara yakası açılmadık küfürler savuruyordu. Murat Bey, Kürt sorunundan parti içi muhalefete kadar her konuya değinmişü. Bu arada kendisinin önümüzdeki gı'inlerde yapılacak seçimde TRT Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmesi için Başbakan Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü nezdinde girişimlerde bulunulması gerektiğini de, lisan-ı münasiple dokundurmuştu.... Öyle ya, kendi deyişiyle, ondan iyisini mi bulacaklardı? Murat Bey'in TV'nin yakaladığı ilk cümlesi Deniz Baykal'a ilişkindi: -Tabii bütün bunlar doğru da, kendisi şu anda Dışişleri Bakanı olsaydı bunun 180 derece tersini konuşacak mıydı, konuşmayacak mıydı? Onun için ben. bunlann samimiyet derecesinden şüphe ederim. Kaldı ki. sözlerinde doğruluk derecesi vardır. Fakat siyasette, bu gibi durumlarda samimiyet daha önemlidir. Adam da bunu kurultayda öyle vurdu farkındaysan! "Bu temel kalelerin adamı değildir" dedi. Halbuki. burada Deniz'in (Baykal) taşgıbi çıkıp, Mümtaz'ın (Soysal) söylediğini söylemesi lazımdı. Murat Bey heyecanla sürdürdüğü konuşmasmı Kürtlerve SH P Grubu'nda güv en bunalımına dönüşen olağanüstü hal uygulamasının sürdürülmesi konusuna getirmişti: -Bugün Mümtaz söylemiş adam (konuşma, "adam"ın Erdal İnönü olduğunu düşündürüyor) yine. "Sen" demiş "bu işi burada bitir" demiş, özel yemekte. "Bu işi burada bitir" demiş, "Kürtlerin işini" demeye gelir o. "Sen burada doğru yoldan (Doğru Yol'dan mı yoksa!) git. ne yaparlarsa yapsınlar" demiş. Konu dönüp doîaşıp. Fikn Sağlar'ın istememesine karşın İnönü'nün baskısıv la Kültür Bakanlığı MüsteşarlığVna getirilen Prof. Dr. Emre Kongar'a gelmişti: -Neyse. yann anlatınm da. orada bir "Zübük Emre" varmış. Emre var ya. pez....k. orada müsteşar falan oluyor ya! Bizde uğraştık "olsun. olsun" diye. ama bunlar işte böyle adam. O da orada, "Hocam bu işi sen üstüne al. Erdal Bey'i rahat bırak" falan demeye getirmiş. Hoca da. "Ben alınm götürürüm.meraketmeyin. devam ederim. Meclis'te de ben hükumetin getirdiği bir sürü şeye aleyhte şerh koyuyorum" demiş. Adalet Komisvonu'nda falan şerhleryazmış aleyhte. Anlatabiliy or mu> um yani. Erdal korunuyor! "Sen bu işi, bu vesile> le bitir. doğru neyseaklına basan onu yap, gerisine bakma" demiş. Yani. Deniz'e yaptığı ithamı Erdal kendisi de yapamıyoraslında. Murat Bev. konuşmanın akışı içinde, SHP'li bir bakanı da, üç kez kullandığı "salak" sözcüğüyle tescillemişti. Her neyse. laf lafı açıyordu. Konu. kendisinin. SHP kanadından TRT Yönetim Kurulu'na atanmasına gelmişti: -Bu arada bir bilgi... Bu TRT meselesi geliyor. 10 gün içinde hallolacak. TRT yönetim Kurulu. ama Yüksek Kurulu değil. Yüksek Kurul'ubenistemiyorum. İştegüya, bizim ismimiz >azılmışmış! Ben yüzümü kızdırdım, Mümtaz'a söyledim ilk defa. Hiç böyle şahsi bir şev söylemem. Bugün söylemiş. Demiş ki "!Vİ urat da..." Tabii. tabii falan demiş."Yav" diyor, "O Emre dc orada duruvordu, hiçbir şey söylemedi." Aklında olsun. Ulan bizopez....k'in müsteşarolması için Erdal Bey'e falan uğrayıp. elimden gelen baskıları yaptım. Neyse. bir şey söylemiyorum. hakkıdır. kızıyordur bana çocuk yahut kızmıyorduryahutkirnbilir, birşeysöylememiştirfılan... Ben Uğur'la (İnönü'nün Özel Kalem Müdürü Uğur Büke)yann. öbür gün bir konuşacağım. Olmazsa Hikmet Çetin biliyor konuyu. Belki ben sana söylersem. Süleyman Demirel'e söylemen için... Ama şimdilik sende kalsın. Erdal "Tabii. tabii. Murat Bey'i yapalım" demiş. Benim de ErdaPla bir tanışıklığım yok. bilıyorsun. Ama herif beni biliyor. Ulan pez. ...kler. orada bir sürü v önetim kurulu üyesi içine bir tane adam mı koyamıyorsunuz? Ben orada, sizin gücünüzü artınnm değil mı? Ben olmayacağım da. oraya aynca kim olacak? Neyse, böyle bir durum var. Belki, Süleyman yahut belki de Erdal Bev "e söv lemen gerekir. Onu, yann ben Uğur'la (Uğur Büke)konuşayım. takipediyorçünkügüya! Şimdi git, soğukkanlılıkla bır izle orayı! Peki Başkan, gazan mübarek olsun şımdiden! Bay Başkan'ın gazası mübarek oladursun, Murat Bey'in "kat kat muradı" ne olacak? Onu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz... Ya Murat Bey kim mi? Telsiz telefonun azizliğine uğrayan birisi olduğu kesin. Ötesini de, siyaseti izleyenler. SH P'yi tanıyanlar bulsun...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear