Catalog

CUMHURİYET 24 ŞUBAT1982 PAZARTESİ SAVF" HABERLER Toplumda Diyalog Foramu'nun 'Kürt Sorunu' konulu toplantısmdan izlenimler Aydınlariç savaşçıkmasından endişeliolitika Servisi - jst Parti Genel tm Doğu Perinçek, ı'ya gitü- SP'den ian açıklamada, inçek'in Kuba Komünist jrtisi tarafından davet .dildiği bildirildi. Doğu Perinçek, Küba'da Komünist Parti yöneıicileriyle göruşmeler yapacak. Eski Bakan Koper öldü • AA (Istanbul) • Bayındırlık eski bakanlanndan Daniş Koper, tedavi görmekte olduğu Amerikan Hasıanesi'nde önceki gece öldü. 1908 yvhnda Diyadin'de Doğan Daniş Koper, Almanya'da öğrenimini tamamladıktan sonra yüksek mühendis diplomasıyla yurda dönerek 1950 yılında yeni kurulan Karayolları Genel Müdurlüğü görevine atandı. Fransız hükümetince verilen şövalye Legion D'Honeur nişanı sahibi Koper, Almanca, tngilizce ve Fransızca biliyordu. Evli olan Koper'in cenazesi salı günü Anadoluhisan Camü'nde kılınacak namazdan sonra ayru semtteki aile kabristanına defnedilecek. Belediye yasalan I ANKA (İzmir) - Yerel yönetimlerin bugün 1930'lu yülardan kalma yasalar ile hizmet vermeye çalıştığı, yasalar değişmediği sürece hiçbir belediyenin "ben çağdaş hizmet yapıyorum" diye ortaya çıkmasının mümkün olmadığı bildirildi. Turk Belediyecilik Derneği ve Aydın Belediye Başkanı Cevat Aldemir, "Çağdışı kalmış yasalarla çağdaş hizmet görmemiz beklenemez" derken hükürnetten bir an önce eskimiş belediye yasalarının günümüz koşullarına göre ele almasını beklediklerini söyledi. Demiral'a basından tepki • UBA (Ankara) - Ankara Devlet Guvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral'ın, "Basın soruşturma aşamasında yanlış bir hareket ediyormuşuz gibi bizi hedef gösteriyor" sözleri tepkiye neden oldu. Hürriyet Gazetesi başyazarı ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, "Sayın Demiral basının bilmeyerek işledığıni ileri sürdüğü bu kusurun doğrusunun nasıl olabileceğini söylerse iddiasının bir anlamı olabilir" dedi. Milliyet gazetesi yazarlanndan Uğur Mumcu da "Basın görevini yapıyor. O zaman soralım vatandaşa, sansürlü mü olmak lazım" diye konuştu. Başsavcı Demiral'ın basında yer alan sözlerini değerlendiren Uğur Mumcu, basının özgür olmadığı ülkelerde terörün daha güçlü olacağını belirtti. RUŞEN ÇAKIR (Istanbul) - DYP-SHP koalisyonunun Kürt realitesini taruması ile birlikte Kürt sorunu ve bunun çözüm yollan, özellikle aydınlar arasında geniş ölçüde tartışılıyor. Fakat, "çok kan döküleceği" söylenen bahar aylan yaklaştığı için global yaklaşım- lar, yerini "Vakit kaybetmeden ne yapabiliriz, bir iç savaş ihtima- lini nasıl engelleyebiliriz" tartışmalarına bırakıyor. 15 Şubat 1992'de Helsinki Yurttaşlar Mec- lisi Millivetler ve Milliyetçilik Komitesi tara- fından Istanbul Etap Pullmann Oteli'nde gerçekleştirilen ve 100'ü aşkın aydının katıl- dığı "Kürt sorunu için banş inisiyatifi" ko- nulu toplantıda böyle olmuştu. Tam bir haf- ta sonra aynı yerde aynı saatlerde, Toplum- da Diyalog Foramu'nun düzenlediği ve farklı görüşlerden 50'yi aşkın aydının katıldığı "Kürt sorunu" konulu toplantıda da aynı olay yaşandı. Tebliğler sunuldu "Toplumsal kesimler ve düşünce odakla- rı arasında görüş alışverişinin zenginleştirilmesini" hedefleyen Toplumda Diyalog Forumu'nun bu 3. toplantısında sı- rayla Prof. Dr. Enis öksüz, emekli,Büyükel- çi Kâmuran Güriin ve Tevfık Çavdar, soru- nun tarihsel, uluslararası ve ekonomik bo- yutlanna ilişkin'tebliğler sundular. Prof. Öksüz'ün, soruna "sağdan yaklaşan" ve Türkiye topraklarmda yaşa- yanları "Türk milletinin birer parçası" ka- bul eden görüşleri, daha sonra söz alan bir- çok aydın tarafından eleştirildi. örneğin Mazlum-Der Başkanı Mehmet Pamak, ken- disinin yaklaşık 20 yıl Türk milliyetçisi ol- duğunu ve 1985'te Kuran'la tanışınca bakış açmnın tümüyle değiştiğini söyleyerek şöy- le konuştu: Kafatasçı milliyetçiler "Biz, Kürtlerin de Türklerden geldiğini söylerdik, ama hiçbirimiz bunu içimize sin- dirememiştik. Hiçbir Türk milliyetçisi buna gerçekten inanmamıştır. Ben çok Kürtçü ile taruştım. Ama içlerinde kafatasçı görmedim. Halbuki Türk milliyetçüeri içinde kafatasçı- lar mevcuttur." Diğer itirazlarla birlikte, toplantıda genel olarak, insanlann tarihsel ve etnik kökenle- ri ne olursa olsun, kendilerini toplumsal an- lamda tanımladıklan kimliğin esas olduğu, kimsenin onlan zorla bu kimlikten vazgeçir- me hakkına sahip olmadığı noktasında mu- tabık kalındı. Tevfık Çavdar'm, istatistiklerden hareket- le Karadeniz bölgesinin de ekonomik anlam- da geri kalmış olduğu, dolayısıyla Kürt so- rununun yalnızca ekonomik sorana indirge- nemeyeceği yaklaşımı da toplantıda genel ka- bul gördü. Rojname gazetesi sahibi Ahmet Zeki Ok- çuoğlu'nun tebliği ile birlikte, yaşadığımız günlere sıçrayan tartışma, birkaç istisna dı- Melih Gökçek, ÇEK Genel Müdurlüğü sırasındaki harcamalarla ilgili iddialan yanıtladı '60 milyonu Yozgat Şenliği için ödedik' Cevdet Selvi lleri'ye müdahale zoruniııydır UBA (Zonguidak) - SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Güler İle- ri olayının sadece eski bakamn kendisini bağlamadığını, bu ne- denle de örgüt olarak müdahale etmek zorunda kaldıklarını açık- ladı. Selvi, eski Dev- let Bakanı Güler îleri olayının par- tiye zarar verdiği- ni, bu zararın da- ha da büyümeden engellendiğini söyledi. Selvi, disiplin kurulu üyesi Fer- mani Altun'u da sert bir şekilde eleştirerek disiplin kurulu üyesi Altun'un disiplini boz- duğu gerekçesi ile yetkili kurullara sevk edi- leceğini açıkladı. Selvi, Altun'un bakan adına açıklama yapmaya yetkisi olmadığını beürterek, yap- tığı hareketin parti disiplinine aykın oldu- ğunu söyledi. "Partinin ilgili organlan en kısa za- manda toplanarak tüzüğün emrettiği hü- kümleri uygulayacaktır" diyen Selvi, Al- tun'un yaptığı hareketin disiplinsizlik oldu- ğunu söyleyerek SHP Merkez Yüriitme Ku- rulu'nun yapacağı ilk toplantıda konuyu görüşerek gereğini yapacağım açıkladı. İnsan haklan SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, ola- ğanüstü halin uzatılması konusunda UBA muhabirinin sorusunu şöyle yanıtladı: "Olağanüstü halin uzatılması için 19 martta parlamentoya bir teklif getirilecek. Bu konu sadece bugün değil, geçmişte de tartışmalara neden oluyordu. önemli bir konudur, bizim temel görüşümüz demok- rasilerin kahcılığını sağlayabilmek ve temel hak ve özgurlükleri sınırlamak gerektiği yo- Iundadır. Temel hak ve özgürlüklere getirilecek sı- nırlamaları kesinlikle kabul etmeyiz!' Selvi, memurların ve öğretmenlerin ör- gütlenme konusundaki görüşlerini açıklar- ken "Cumhurbaşkanı özal'ın tüm engelle- meleri ve ana muhalefet partisi gibi davran- masma rağmen 1992 yılında demokratikleş- me çalışmalarımızı yapacağız" dedi. ANKA (Ankara) - Refah Partisi Ankara Milletvekili, eski Şosyal Hiz- metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü Melih Gökçek, eski Devlet Bakanı Güler Ileri'nin kendisi hakkmdaki suçlamalan- nın 'afaki ve geçersiz' olduğunu söyledi. Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından 13' Mayıs 1991 tarihli bir uçak faturasıyla özel bir uçak şirketine 26 milyon 583 bin Üra öde- me yapıldığıru kabul eden Gökçek, bunun TRT çekimleri için harcandığını söyledi. Gökçek, "ödeme uçak şirketine THY grevi sırasında yapılmıştır. TRT yapımcısı Ertürk Yöndem ve diğer GAP TV görevlisi Canan Tarancı, kimsesiz çocuklarla ilgili bir prog- ram yapacaklardı. Havayollan grevde oldu- ğundan, bu ekibin tstanbul, Diyarbakır- Gaziantep arasındaki ulaşımım sağlamak için kurum tarafından ödenmiştir. Bu kişilerin yaptıklan Kilis Çocuk Yuvası ve diğer prog- ram TV'de üç kez yayımlanrruştır" dedi. Yozgat zafer şenliği RP Ankara Milletvekili Gökçek, Avcıoğ- lu Organizasyon Taahhüt ve Ticaret Şirketi tarafından 28 Ağustos 1990'da Yozgat'ta dü- zenlenen 'Zafer Şenliği' ile ilgili 60 milyon liralık ödemenin de yasalara aykın yönü bu- lunmadığını bildirdi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdurlüğü tarafından Yozgat Zafer Şenliği'yle ilgili konser-ses düzeni, bayrak, el ilan, afış, ula- şım, konaklama ve yemek bedelleriyle, Yıl- dınm Gürses ile lzzet Altınmeşe'nin katıldık- ları Yozgat Zafer Şenliği konusunda Gökçek şunları söyledi: "Yozgat, o dönemde benim bağlı bulun- duğum devlet bakanımız Cemil Çiçek'in memleketiydi. Bu nedenle, orada 30 Ağus- tos dolayısıyla bir zafer şenliği düzenlemeyi ben önerdim. Konsere, Yıldınm Gürses, lz- zet Altınmeşe gibi sanatçılar, aynca folklor ekipleri katıldı. Sadece 30 kişi Yıldınm Gür- Melih Gökçek ses'in ekibinde vardı. Tabii hepsinin yeme, içme, konaklama gibi giderleri var. Aynca . bu şenliğe Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan yararlanan kimsesiz çocuklar da katıldı!' Gökçek, Yozgat ilinin, sadece bakamn se- çim bölgesi olması nedeniyle tercih edilme- sinin propagandaya yönelik olup olmadığı- na ilişkin soraya, "Neden olsun, bir Anadolu kentidir ve bakamn memleketidir, ben öner- dim. Bir başka Anadolu kentiyle Yozgat ara- sında fark yoktur" diye karşılık verdi. Ihaleier Melih Gökçek, Çocuk Esirgeme Kurumu tarafmdan 201 adet ihale yapıldığını, bu iha- lelerden bazılannm aynı şirkete birden faz- la verildiği iddialannın ise 'mesnetsiz' oldu- ğunu öne sürdü. Gökçek, "Bir işi iyi yapa- na birden fazla ihale verilebilir. Her ihale- nin değişik şirketlere verilmesi gibi bir zonın- luluk yok" dedi. Hacettepe Spor Kulübü iken Keçiörengü- cü'ne dönüştürülen ve eski Keçiören Beledi- ye Başkanı Melih Gökçek tarafından yöne- tilen spor kulübü üyelerinin Çocuk Esirge- me Kurumu'nda istihdam edilmeleri konu- sundaki suçlamalara da Gökçek şu yanıu ver- di: "Eğer bu bii suçsa, bir spor adamı olarak bundan iftihar ediyorum. Ankara'daki de- ğişik spor kulüplerinin futbolculan kamu ku- ramlanna çalışırlar, Köy Hizmetleri, Şeker- spor, Ankaragücü, buna örnektir. Biz de Ke- çiörengücü'ndeki sporculanrruzj, Sosyal Hiz- metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na kat- kıda bulunmalan amacıyla görevlendirdik, spor faaliyetlerimize katkıda bulundular. Ancak şimdi bu sporcular genel müdürlük- ten uzaklastırılmıştır." Gölbaşı'ndaki yemek Meüh Gökçek, Genel Müdürlüğe ödetti- rilen Gölbaşı'ndaki bir lokantada verilen ye- mek giderlerinin ise kendisinin görevden ay- nldıktan sonra gerçekleştiğini, kendisinin bu ödemeyle ilgisi bulunmadığım bildirdi. Melih Gökçek, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'ndeki çalışmalannda 'fazla para ödeme' gibi usul- süzlükler varsa, bunlann üzerine gidilmesi- ni de istedi. Kültür Bakanlığı bütçesinde milletvekilleri söz düellosu yaptı Sağlar'a 'bölücülük' suçlaması ANKA (Ankara) - ANAP Ankara Mil- letvekili Nedim Budak, Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın bölücülük yaptığını iddia ederek hakkrnda savcılığa suç duyurusunda buluna- cağını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Kültür Bakanhğı bütçesinin görüsülmesi sı- rasında önceki gece geç saatlerde konuşan Budak, Bakan Sağlar'ın bölücülük yaptığı- nı, bu konuda elinde 'çok gizli belgeler' ol- duğunu savundu. Budak şöyle konuştu: "Türkiye'de yalnız Türk halkı vardır: Baş- ka bir halktan ve başka bir kültürden söz edi- lemez. Sadece Türk kültürü vardır. Son zamanlarda herkes Türk milletine karşı hu- sumet hamallığı yapıyor, herkes Kürt reali- tesinden bahsediyor." Budak'ın, bu sözleri üzerine SHP Tunce- li Milletvekili Kamer Genç, "Sen önce lide- rin Özal hakkında suç duyurusunda bulun. Federasyon istiyor" diye laf attı. Budak, aynca Kürt meselesinin ardında Federal Almanya'run bulunduğunu savundu. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, eleştirileri ya- nıtlarken de Türkiye'nin bölünmez bütünlü- ğü, misak-i milli sınırları konusunda tüm partilerin görüş birliğinde ohnasının sevin- dirici olduğunu söyledi. Sağlar, ANAP'h Bu- dak'ın eleştirilerini yanıtlarken de "Türkiye bir Irak, kan kafatası cumhuriyeti değil. Çe- şitli kültürleri de içeren herkesin kendini bul- duğu bir cumhuriyet olduğunu" söyledi. Sağlar, şöyle devam etti: "Biz çoğulcu düşünce ve kültürlerin var- hğuıa inaruyoruz, artık eski gözlüklerimizi çı- karmalıyız. Türkiye'de demokrasiyi bir daha ortadan kaldırılmayacak şekilde kuracağız. Özgür düşünceye ahşmalıyız. Bu çatı altın- da kimse Türkiye'yi böbne çabası, PKK gi- bi örgütlerle ilişki içinde olamaz. Bunu söylemek gaflettir, ama demokrasi ne güzel ki suçlamalar bu çatı altında yapılabiliyor." şında sonuna dek, tırmanan şiddet eylemle- riin önünün nasıl alınabileceği, baharla bir- likte Türk ve Kürt halklannın arasına "temizlenemeyecek" şekilde kan girmesinin nasıl engellenebileceği temaiarında seyretti. Birçok Kürt kökenli konuşmacı, devletin "şiddet temelindeki inkârcı ve asimilasyon- cu" politikasırun PKK'yı doğurduğunu, ça- tışmalann durması için ilk adımın devletten gelmesi gerektiğini savundu. Yayıncı Ümit Fırat, "Devlet bizi yeraltına çekmek istiyor, PKK'h olmaya zorluyor" derken, Altan Tan, "Koalisyon hükümetinin vaatlerini ye- rine getirmeye zorlanması gerektiğini" söy- ledi. Kapatılan Türkiye Birleşik Komünist Par- tisi'nin Genel Sekreteri Haydar Kutlu, Ana- yasa Mahkemesi'nin partilerini kapatırken, "Kürt varhğmı tanımalanm" gerekçe göster- diğini hatırlatarak, devletin Kürt kimliğinin tanınmasmı kuşku ile karşıladığını söyledi. Sözlerine, "Bir Türk milliyetçisi olarak Kürt milliyetçilerini iyi anhyorum" diye baş- layan gazeteci Taha Akyol, Kürt aydınlan- nın güven arttıncı adımlar atmaları gerekti- ğini belirtti. Devletin Güneydoğu'dan güven- lik güçlerini çekmesinin sorunu çözmeyece- ğini öne süren Akyol, buna gerekçe olarak, "Bu dunımda silahın kendisi için bir sosyal statü halini aldığı PKK'nın ne yapacağının belli olmadığını" gösterdi. 'Eylemler Kürtiere yıkılıyor' HEP Genel Başkanı Feridun Yazar ise Ka- palıçarşı ve İTO'nun bombalanması eylem- İerinin PKK tarafından gerçekleştirildiği id- dialannın bu örgüt tarafından yalanlandığmı ileri sürerek şöyle konuştu: "Sorun, bu eylemleri PKK'nın yapıp yap- madığı da değildir. Ama öyle bir hava yara- tılıyor ki, bu eylemler tüm Kürtlere maledi- liyor. PKK'nın eylemlerini durdurmak, onun eylem yapma gerekçelerini ortadan kaldır- mak gerekiyor. Tren kacrruş olabilir, ama bu treni yakalamak zorundayız. Zor günlerde cesur ve ciddi adımlar atmak zorundayız. Tüm aydınlar elbirliği ile Türk-Kürt kardes- liğini güçlendirmek zorundayız." Türkiye'de bugün bir iç savaş ihtimali ol- duğunu, kimsenin bu yangına benzinle git- memesi gerektiğini söyleyen yazar Ali Bulaç ise acil olarak düşünce ve örgütlenmeye ge- tirilen her türlü yasağın kalkması gerektiği- ni savunup, çarpıcı bir örnek verdi: "141, 142, 163 kaldınldı ama kıyamet kopmadı. 163 kalkınca bizim piyasada işsizlikten 20 dergi kapandı." Toplantıya katılanlar arasında Murat Bd- ge, Prof. Dr. Aysel Çelikel, işadamı Osman Kavala, Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaİçıntaş, Üniversite öğretim Üye- leri Derneği Başkan Yarduncısı Prof. Dr. Coşkun özdemir, Prof. Dr. Burhan Şena- talar, gazeteci Yazgülü Aldoğan, ilahiyatçı Prof. Dr. Aü özek, Tank Ziya Ekinci, Meh- met Ali Aslan da bulunuyordu. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Erkan: Valiler tek otoriteCUMHURtYET (Diyarbakır) - Olağa- nüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan, bölge- deki vaülerin kendi yörelerinde tek otorite ol- duklannı söyledi. Diyarbakır'daki gazetecilerle dün bir soh- bet toplantısı düzenleyen Erkan, hizmet için burada olduklannı, bölge valiliğinin olanak- lannı halk için seferber edeceklerini kaydet- ti. Güneydoğu'da bahar ayında savaş ortamı- run olmayacağın yineleyen Bölge Vaüsi Er- kan, Türk devletinin gücünün herkes tara- fından bilindiğini, Türkiye Cumhuriyeti'rün bölünmez bir bütün olduğunu belirterek "Yasalar neyi yasak etmiş, neyi yasak etme- miş bu da belli. Onemli olan vatandaşımı- zın huzursuz edilmemesidir, halkınuzdan yardım beküyoruz. Rahatsızhk yaratanlar bildirilmelidir" diye konuştu. T.C. BAHÇE ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 1990/38 Karar No: 1991/76 C.Savcüjk No: 1990/50 Hâkim: Nilgün Ceylan. 277S0 C.Savcısı: Ali Elbeyli. 30558 Kâtip: Hatice Kararmaz Davacı: K.H. Sanık: Mehmet Ali Usuk. Abuzer ofelu, Zeynep'ten 1973 d.lu Ş.Urfa üi, Hilvan ilçesi, Milüsaray köyü nüfusuna kayıtlı olup Bahçe ilçesi Islam Mahallesinde ikamet eder, bekâr, okur yazar, sabıkasız, T.C. îslam, kasap. Suç: Fazla fıyata et satmak Suç Tarihi: 6.4.1990, 1.4.1990, 4.4.1990 Karar Tarihi: 19.11.1991 Fazla fıyata et satmak suçundan yukanda açık kimliği yazıb sanık hakkında Bahçe C.Başsavcıhğı'nın 24.5.1990 tarihli ve 1990/50 Esas sayılı iddianamesi ile mahketnemize açılan kamu davasının yapılan açık duruşmaJarı sonunda: GEREGİDÜŞÜNÜLDÜ: Bahçe ilçesinin kasaphk yapan sanığın ayrı ayn tarihlerde olmak üzere Bahçe belediyesince belirlenen rayiç bedelin üzerinde bir fiyatla et sattığı zabıta görevlilerince tespit edilmiş, sanık hakkında fazla fıyata et satmak suçundan cezalandınlması istemiyle dava açılmıştır. Sanık suçlamalan kabul etmemiş, fıyat farkının tarum sonucu fazla gelen etlere gram ilavesi yapılma- sından ileri geldiğini, fahiş fiyatla et satmadığını savunmuştur. Sanık hakkmda Bahçe belediyesi zabıta memurlannca düzenlenen 1.4.1990,4.4.1990 ve 6.4.1990 tarihli tutanak asılları mahkememize celbedilmiş, zabıt mümzilerinin yeminli ifadeleri ahnmış ve tutanak içeriği- nin doğru olduğu anlaşılmış, keza Bahçe belediyesinden suç tarihinde geçerli et satışı ile ilgili rayiç değer istenraiş ve bu listenin sanığa suç tarihinden önce Bahçe belediyesince tebliğ edildiği oÖriilmüştür. Toplanan delillere, iddia, inkâra yönelik savunma, şahadet ile tüm dosya kapsamına göre sanığın bele- diye rayicinin üzerinde fiyatla et sattığı ve cezalandınlması gerektiği sonuç ve kanaatine vanlarak aşağıda- ki hükütn tesis olunmuştur. HÜKÜM: Yukandaki gerekçelere göre: 1. Sanığın 1.4.1990 tarihinde fazla fiyatla et satmaktan eylemine uyan TCK.nun 401/1. maddesi gere- ğince takdiren 2 sene hapis ve 75.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Suça konu etin değeri çok az olduğundan TCK.nun 401/4. maddesi gereğince sanığa verilen ceza 2/3 oranında indirilerek 8 ay hapis ve 25.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanık suç tarihinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmadığından TCK.nun 55/3. maddesi gereğince ce- zası 1/3 oranında indirilerek 5 ay 10 gün hapis ve 16.666 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanığın suçunu tevil yollu ikrarı, lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek TCK.nun 59/2. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 4 ay 13 gün hapis ve 13.888 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanık hakkında başkaca takdiri tahfif ve teşdit sebebinin uygulanmasına yer olmadığma. Kayden sabıkasız olan sanığa verilen süreli hurriyeti bağlayıcı cezarun 647. S.Y.mn 4. maddesi gereğin- ce beher günu 5.000 TL'den 665.000 TL. ağır para cezasına çevrümesine. 2. Sanığın 4.4.1990 Urihinde fazla fiyatla et satmaktan eylemine uyan TCK.nun 401/1. maddesi gere- ğince takdiren 2 sene hapis ve 75.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Suça konu etin değeri çok az olduğundan TCK.nun 401/4. maddesi gereğince sanığa verilen ceza 2/3 oranında indirilerek 8 ay hapis ve 25.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Basın: Sanık suç tarihinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmadığından TCK.nun 55/3. maddesi gereğince ce- zası 1/3 oranında indirilerek 5 ay 10 gün hapis ve 16.666 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Sanığın suçunu tevil yollu ikrarı, lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek TCK'nun 59/2. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 4 ay 13 gün hapis ve 13.500 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Sanık hakkında başkaca takdiri tahfif ve teşdit sebebinin uygulanmasına yer olmadığına. Kayden sabıkasız olan sanığa verilen kısa süreli hurriyeti bağlayıcı cezanın 647. S.Y.mn 4. maddesi ge- reğince beher günü 5.000 TL.den 665.000 TL. ağır para cezasına çevrilmesine. 3. Sanığın 6.4.1990 tarihinde fazla fiyatla et satmaktan eylemine uyan TCK'nun 401/1. maddesi gere- ğince takdiren 2 sene hapis ve 75.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Suça konu etin değeri çok az olduğundan TCK.nun 401/4. maddesi gereğince sanığa verilen ceza 2/3 oranında indirilerek 8 ay hapis ve 25.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Sanık suç tarihinde 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmadığından TCK.nun 55/3. maddesi gereğince ce- zası 1/3 oranında indirilerek 5 ay 10 gün hapis ve 16.666 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına. Sanığın suçunu tevil yollu ikrarı, lehine takdiri hafifletici sebep kabul edilerek TCK.'nun 59/2. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 4 ay 13 gün hapis ve 13.888 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanık hakkında başkaca takdiri tahrif ve teşdit sebebinin uygulanmasına yer olmadığına, Kayden sabıkasız olan sanığa verilen kısa sureli hurriyeti bağlayıcı cezanın 647. S.Y.'nin 4. maddesi gereğince beher günü 5.000 TL'den 665.000 TL ağır para cezasına çevrilmesine, Sanığa verilen aynı neviden para cezalan TCK'nın 72. maddesi gereğince içtima edilerek neticeten 2.036.664 TL ağır parm cezası ile cezalandınlmasına, Sanığa verilen ağır para cezasımn 647. S.Y.'nin 5. maddesi gereğince 10 eşit taksitte, birbirini takip eden aylarda tahsiline, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının tahsi- line, Sanığın sabıkasız oluşu, suçun işlenmesindeki özellik, dunışmadaki hali ve ahlaki temayüllerine göre cezasımn ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkememize vicdani kanaat geldiğinden samğa verilen cezanın 647. S.Y.'nin 6. maddesi gereğince tecilinc. TCK'nın 94. maddesi gereğince sanığa ihtarat yapılmasına. (Yapılamadı.) TCK'nın 402/1. maddesinin her suç için ayrı ayn olmak üzere tatbiki sureti ile 4 ay 13 günlerden top- lam 12 my 39 gün söre ile sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin hapis cezasına müsavi olmak üzere tatiline. Ve fiilin işleniş şekline göre her suç için 7'şer günden olmak üzere toplam 21 gün siirc ile işyerinin kapatılmasına. TCK'nın 402/2. maddesi gereğince kesinleşen karar özetinin büyük harflerle yazümak suretiyle ve ka- patma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapıştırılmasına. Aynca karar özetinin C. Başsavcılığına bildirilerek ve masrafı bilahare hükümlüden alınmak üzere An- kara, İstanbul, Izmir'de yayımlanan ve tirajı 100.000'in üzerinde bulunan bir gazetede Uanına, mahallin- de yayımlanan gazete bulunmadığından buna ilişkin hükûm kurmaya yer olmadığına. Devletçe sarfedilen (45.580) TL'nin samktan alınmasına dair verilen karar yasa yolu açık olmak üzere sanığın yokluğunda, C. SavcıspAli Elbeyli'nin huzurunda ve talebe uygun olarak açıkça okunup usulen anlatıldı. 19.11.1991. lş bu karar fotokopisi aslının aym olup, temyiz edilmediğinden hükmün 23.12.1991 tarihinde kesinleş- tiği tasdik olunur. 22.1.1992 20640 ÇEVRE HATLARA ŞALT ÎRTtBATLANDIRILACAKTIR. 1 - 34,5kV. Ambarlı şaltının çevre hatlara irtibatUodBilraası işi kapa- lı teklif usulü ile yaptınlacaktır 2- ıhaleye katılabilmek ıçın ışürak belgesı aranacaktır. tşürak bel- gesı almak ısteyenler en son 6.3.1992 günü saat 17.00'ye kadar aşağı- dakı adrese ilgili belgelerle yazılı olarak müracaat etmelidir. 3- thaleye katılmak için şartname almak mecburidir. ŞARTNAMELER TEK İSTANBUL ELEKTRİK DAĞITIIvI MÜESSESESİ Meşrutiyet Cad. Asmalımescit Sok. No: 63 Kat: 2 Oda No: 202 Tel.: 152 34 00 ' 214-276 Tepebaşı-Beyoğlu/İSTANBUL adresinden 300.000.- TL. (KDV hariç) bedel mukabiiiBde ahnabilir. 4- Tekhfler en geç 18.3.1992 gûnü saat 10.00'a kadar aym adreste 1 Kat 110 No.lu odadaki Muhaberat Servısi'ne verilmelidir. 5- Kurumumuz 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi yapmamakta veya dıledığıne kısmen veya tamamen vennekte serbesttir. İSTANBUL ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESESİ Basın: 20728 İLAN BURSA ASLÎYE1. HUKUK MAHKEMESİ'DEN Sayı: 1991/1035 Davacı Hikmet Babür vekili tarafından davalı Münevver Babür aley- hine açılan boşanma davasında: Elazığ ili, Si vrice ilçesi, Yedikardeş köyü, 051/01 cilt, 26 sayfa, 8 ksn' de kayıth Mehmet ve Fatma kızı, 30.9.1957 doğumlu Münevver Babür ile Kemal ve Remziye Yıldınm oğlu, 10.6.1956 doğumlu Hikmet Ba- bür'ün MK'nın 134. maddesi gereğince boşanmalanna, 100.00 TL. avukatlık ücreünm davahdan ahnarak davacıya verilmesine, 2700 TL. harcın davacıdan alınmasına, 86.400 TL. masrafın davahdan ahnarak davacıya verilmesine dair Yargıtay yolu açık olmak üzere mahkeme- mizin 1991/1035 esas. 1991/89 K. sayıü ve 10.7.1991 tarihli ilanı ile karar verilmiştir. Davalının adresi tüm aramalara rağmen tespit edilmediğinden hük- mün ilanen tebliği ile ış bu ilan tarihinden itibaren 15 gün içersinde davalı temyiz yoluna başvurmadığında hükmün kesınle^eceğı ve buna göre işlem yapması hususu tebliğ olunur. Basın: 20241