Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
r ^ 0 * Sa
Cumhuriyetş
Sahibi: Cumhuriyet Maıbaacılık vc Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Berin N«B « Murahhas Üye. Emlnc Uş»kb«il « Genel Yayın Müdürü:
Hasan Cemal, Yazı Işleri Müdürü: Ok»> Gönenan • Yazı tşleri Müdür
Yardımcıları: Salim AlpasUn, Kertm Çalışkan, Necdel Dogan, Latfü Tıoç
Sayfa Duzeni Yönetmeni: Ali Acaı 9 Ankara Temsıkısı: Ahmet T»n
lç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Mertl Tamtr, Kültür: Cetal Üster, lstanbul Haberleri: Mnhittin
Sirer, Spor: Abdölkadir Yikdrau, Makaleler: Şahin Alpay, Düzeltme: Abdullah Yıncı « Koordina-
tör: Abmet Konüsan • Mali Işler: Erol Erkut # Muhasebe: Bülent Yener # Bütçe-Planlama: Sevgj
Osmaııbeşeoglu • RekJam: Ayşe Torun % tdare: Huseyin Giırer • tşletme: Önder Çdik * Bilgi-lşlem:
Nail ln»l % Personel: Sevgi Bostancıofcln
Basan ve Yayaıt Cumhunyet Matbucılık ve Guetoaiık T.A.Ş. Torkocagı Cad. 39/41 Cıgaloglu
34334 Ist. PK: 246 tsunbul. Td: 512 05 05 (20 hat), Ttia: 2214i. FU: (1) 526 60 72 # Bdrotar
A»k«r»: Zıya Gekalp Blv Inkılıp S. No. 19/4, W 433 II 4!-47iU«' 42344, F«ı. (4) 13} 0] 65
0 \imir. H Zıya Blv 1352 S. 2/3,TO-13 12 30,1Wa- 52359. FMC (51) 19 53 60 £ AJaae
Inflnü C«d 119 S. No I b 1, M 19 37 52 (4 tut), TUOL 62155, Fax: (7!) 19 25 78
TAKVIM: 24 ŞUBAT 1992 İmsak: 5.15 Guneş: 6.40 Oğle: 12.22 Ikindi: 15.23 Akşam: 17.56 Yatsı: 19.14
•ammaöldû
• Dünyanın bilinen en yaşlı dişi
laymunu Gamma 59 yaşında öldü.
iamma Atlanta'di Emory
jniversitesi'nin Yerkes Bölge
craştırma Merkezi ndekı kafesınde
lü olarak bulundu
Inlaşmalı boşanma
• AA (Ankara) - Yargıtay, anlaşmaü
oşanma davalannda, tarafların mali
onularda anlaşmasının yelerli
Lmadığına, hâkimin bu konuda kesin
anaat sahibi olması durumunda
oşanma karan verebileceğıne karar
erdi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin
onuya ilişkın karanna konu olayda,
nlasmalı bir boşanna davasında yerel
ıahkemece verilen nafaka ve tazminat
ararına kadın eş iâraz etti. Temyiz
itemini göruşen Yargıtay 2. Hukuk
>airesi, boşanma kararmı oybirliğiyle
ozdu. Karar gerek;esinde, medeni
anunda son yapılan degişiklikle,
şlerin birlikte ba$vurmalan
urumunun evlilik birliğinin temelden
arsıldığının karinesi olarak kabul
dildiği, ancak hâkıme yine de bazı
onularda resen araştırma yetkisi
erildiği hatırlatıldı.
Eczacı ve ilkyardım
• AA (lstanbul) - lstanbul Eczacı
»dası'nın düzenlediği "Meslek İçi
lürekli Eğitim Programı"
bplantısında, "Eczacı ve ilkyardım"
bnusu ele alındı. Hilton Oteli Balo
îalonu'nda düzenlenen ve eczacıların
o yeni bilgilerk donatılması,
<atandaşa azami ölçüde yardımcı
dunmasının amaçlandığı toplantıda
lonuşmacılar, "Yara ve yanıkta
dektrik çarpması, suda bogulmada,
lalp krizinde ve zehirlenmelerde
>apılacak ilkyardım" konulannda bilgi
>erdiler.
14 çocuğun katîli
• AA (Rio de Janerio) - Brezilyalı
latilin, 14 erkek çocuğa tecavüz
ederek öldiırdüğünü itiraf etmesi,
ilkede şok etkisi yaptı. Rio'da, aralık
îyı ortalannda tutuklanan Marcelo
Costa de Andrade'nin (25) bir seri
dnayet işlediği, ancak polisin geçen
lafta 12 kurbarun cesetlerini
bulmasından sonra kamuoyuna
duyuruldu. Polis, Andrade'nin,
ûldürmeden önce, yaşlan 6 ile 13
arasındaki kurbanlarına tecavüz
ettiğini ve iki kurbanının da kanını
çtiğini itiraf ettiğini açıkladı.
Andrade'nin, işlediği cinayetlerden
gurur duyduğunu ve polislere, "Böyle
bir şeyle daha önce hiç karşılaştınız
ım? Böylesi bir vaka dünyanın başka
bir yerinde görüldü mii" gibi sorular
lorduğu belirtildi.
BAYMED Genel Kurulu
• Haber Merkezi - Basın Yayın
Yüksekokulları Mezunlan Derneği'nin
(BAYMED) 4. Olağan Genel Kurulu
Istanbul'da Gazeteciler Cemiyeti
Burhan Felek Konferans Salonu'nda
yapıldı. Genel kurulda yönetim kurulu
üyeliklerine Ilker Altun, Vahap
Munyar, Ceddihan Özdemir, Turan
Sül, Hakan Güvenç, Orhan Coşkun,
Hamza Demirtas, Hilal Ünalmış,
Duda ve Azime Bapoğlu seçildi.'
Denetleme kurulu Alı Hıdır Er,
Alpaslan Şevkatli, Selçuk Gür ve Celal
Pir'den oluşurken, disiplin kurulu
üyeliklerine Kürşat Yılmaz, Medet Daş
ve Asım Aslan getirildiler.
BAYMED'in danışma kunılu ise şu
isimlerden oluştu: Necmi Çelik, Arif
Esen, Murat Oztemir, Kadir tnanır,
Prof. Dr. Tayfun Akgüner, Prof. Dr.
Ünsal Oskay, Alaaddin Asna, Yılmaz
Dağdeviren, Hüsamettin Ünsal, Dr.
Ahmet Peker, Gülçin Tahiroğlu, Murat
Gökhan, Haşmet Zeybek, Halil Savaş.
Rock Cafetie konser
• lstanbul Haber Servisi - Death
metal topluluğu Deathroom'nun dün
Ortaköy Rock Cafe"de verdiği
konserde gençler çılgınca eğlendi.
Konsere ilgiyi kötü hava etkilemedi.
Saat 15.00'te başlayan konsere gelen
gençlere davranışlarını aşırıya
kaçırmamalan için biranın verilmediği
konserde cola türü içeceklerin satışına
izin verildi. Gelirin yarısının rock
topluluğuna verildiğini söyleyen Rock
Cafe'nin yetkilileri, bundan böyle her
pazar günü amatör toplulukların
salonlannda konser vermelerine
olanak sağlayacaklarını söylediler.
Konser biletleri 15 bin liradan satıldı.
(Fotoğraf: ALİ ÖZ)
Uluslararası Berlin Film Festivali'ne son anda katılan Dünyanın Tüm Sabahlan bütün dengeleri altüst etti
GünaydınDünyanın Tüm SabahlanATİLLÂ DORSAY (Berlin) - Uluslararası Berlin Film Festivali'nin
son günlerinde, ortaya gerçek bir sürpriz film çıktı. Sürpriz. çün-
kü bu fılmin programda.adı-sanı geçmiyordu.
Geçen vıllarda Uluslararası İstanbul
Film Festıvalfnde gösterilen Kımılda-
ma, Öl \c Dırıl adlı ilk filmı büyük ılgi
gören genç Rus yönetmen Vitali Ka-
nevski'nin Fransızlarla ortak olarak
vaptığı \e programda yeralan fılmi. son
dakikada \e söylenenlere göre Berlin ye-
rine Cannes'a katılmak ıçin festivalden
çckılince. yerine Alain Corneau'nun bu
yıl Fransa'da büyük ilgi gören ve 7 Cfsar
Ödülü kazanan Dünyanın Tüm Sabah-
lan (Tous Lcs Matins Du Monde) adlı
filmi kondu. Ve festivalin tüm dengesi
değiştı. t
•'Dünyanın Tüm Sabahlan". bizlere
17 yÜ7yılda Fransa'da barok müzik ya-
şamının ve gerçekten yaşamış iki beste-
cinin gizemli ve unutulmuş dünyasının
kapılarını aralıyor. Viyolaya da çello de-
nen calgının büyük ustası Sainte-
Colombe'un ve onun müziğine hayran,
bir anlamda öğrencisi olan Marin Ma-
rais'nin uzunca bir süreye >ayılan ilişki-
lerini izliyoruz. Gencecik bir delikanlıy-
ken yanına geldiği, ama kendisine ters
davranan büyük müzikçi Sainte-
Colombe'a gönülden hayranlık duyu-
yor Marin Maraıs. Onun büyük kızının
kalbini de çalıyor. Ama Sainte-Colombe
gibi paraya ve üne metelik vermeyen bir
yapıda olmadığından, çekip Paris'e gidi-
yor, krahn sarayına yerleşiyor ve orada
yeteneğini, sanatını mevki uğruna körle-
tiyor. Ancak yıllar yıllar sonra yeniden
bir araya geldıklerinde, ölümün eşiğin-
deki yaşlı adam öğrencisine müziğinin
ve sanatının gizlerini açacakür.
•'Dünyanın Tüm Sabahlan" inanıl-
maz incelikte ve zariflikte bir film. Tü-
müyle işlediği 17. yüzyıl barok müziği-
nin duyarlılığını taşıyan böyle bir filmin
günümüz sinemasında yapılabilmesi, se-
yirci ilgisine ulaşabilmesi ve üstelik ödül
de alması küçük bir mucize değil mi?
Günümüzün şiddet, cinsellik, vur-kırla.
yüklü sinemasında hâlâ böyle küçük bir
mücevher, değerle bir Sevres vazosu, ınce
bir oya işi güzelliği taşıyan yapıtlara yex
var mı?
Biz bu filmi izlerken bir barok düş mü
gördük? Yoksa bu eşsiz usia-çırak ilişki-
sinin anlamh öyküsüyle, geçmiş yüzyıl-
lann unutulmaya yakın müziğiyle, bir
viyola sanatıyla ya da karşılıksız, kırık
aşklarla hâlâ ilgilenen insanlar var mı
dünyamızda?
Dogrusu bu film, incelikleriyle, mü-
7İkleri iç içe verilmiş keskin duyarhlığıy-
la bizi oldukça şaşırttı.Bir kitle filmi
değil bu, çok insanın sinemadan bekle-
diklerine uymadığı da kesin. Ama böyle-
sine farkh, böylesine kınlabilir incelikte
filmler yapılabilmesi sinemanın ve sana-
tm geleceği açısından insanı gerçekten
de mutlu kılıyor. Grard ve oğlu Guillau-
me Depardieu'nün çok başarıh bırer
oyun verdikleri filmde, Depardieu'e
"Cyrano de Bergerac"ta eşlik etmiş olan
Anne Brechet de var. Ama bu filmin asıl
yıldızı, yaşlı besteci Sainte-Colambe ro-
lüyle inanılması güç bir portre çizen
oyuncu Jean-Pierre Marielle. Marielle,
uzun zamandır perdede gördüğümüz en
başarıh kompozisyonu gerçekleştiriyor
bizce... Yalnız Berlin için değil, daha
uzun zaman birçok film içinde de ödülü
o hak ediyor ve yıllarca belleklerimizden
çıkmayacak bir oyun veriyor.
Şenlikteki bir son dakika Amerikan
filmi, daha sonra sözünü edeceğimiz
Lavvrence Kasdan'm "Grand Canyon"
adh yapımıyla birlikte "Dünyanın Tüm
Sabahlan", Altın Ayı dengesini sarsan
ve sonuçlarda mutlaka adı edilecek bir
film oldu.
65 > ..Mi.uaki Fransız oyuncu Jeanne Moreau, La Vieille Qui Marchait Dans La Mer'deki (Denizin İçinde Yörüyen Yaşlı
Kadın) rolüyle bugüne kadar ilk kez Fransız Sinema Akademisi tarafından verilen en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı.
Fransız Sinema Akademisi, Dünyanın Tüm Sabahlan'na 7 Cesar ödülü verdi
Cesar'ın lıakkı Moreau'yaAA (Paris) - Fransız Sinema Akademi-
si'nin Cesar ödülleri, dün gece düzenle-
nen törenle verildi.
Fransızların ünlu kadın oyuncusu Je-
anne Moreau ilk kez Cesar'a sahip olur-
ken Amerikah aktör Sylvester Stallone,
aldığı Cesar onur ödülüyle ülkesine ödül
kazandıran tek isim oldu.
Paris'in Kongre Sarayı'nda düzenlenen
17'inci Cesar ödüllerinin verildiği tören
gecesinde en iyi Fılm olarak Tous Les Ma-
tins Du Monde (Dünyanın Tüm Sabahla-
n), en iyi görüntü ve Alain Corneau'nun
kazandığı en iyi yönetmen ödülüyle bir-
likte 7 Cesar'a değer bulundu.
Geçen kasım ayında ölen Fransızların
efsaneleşmiş şarkıcı ve oyuncusu Yves
Montand'ın anısına düzenlenen töreh ge-
cesinde, Fransız sinemasının en kıdemli
sanatçüanndan Jeanne Moreau (63), "La
Vieille Qui Marchait Dans La Mer" (Deni-
zin İçinde Yürüyen Yaşlı Kadın) adlı ya-
pımdakı rolüyle bu yılın en iyi kadın
oyuncu ödülüne hak kazandı.
Moreau, ilk kez Cesar aldı.
Erkek oyuncu aday adlarını, geçen yı-
lın Ces'ar sahibi Gerard Depardieu'nun
okuduğu bölümde en iyi erkek oyuncu
ödülü ise "Van Gogh"da canlandırdığı
rolüyle Jeaques Dutrane'a verildi.
En iyi yabancı film dalında, Hollywo-
od'un "Kurtlarla Dans", "Kuzulann Ses-
sizliği", "Alice", "Thelma ve Louise" gi-
bi yapımlan saf dışı kalırken Belçika adı-
na katılan Jaco Van Dormael'in "Toto
le Hero" adlı çalışması ödülü kazandı.
Amerikan savaş - macera Fümlerinin sü-
perstarı Sylvester Stalone, onur ödülü
aldı.
Stallone, ödülünü ünlü yönetmen Ro-
man Polanski'den ahrken Polonya asıllı
sinemacı kendisine Ingilizce açıklamada
bulunarak "Onlara ne müthiş adam ol-
duğunu anlattım" dedi.
Fransız sinemasının eski büyük isinüe-
rinden Michel Morgan (71) da onur ödü-
lüne layık görüldü.
Cesar ödülleri, Fransız Sinema Akade-
misi'nin 2600 üyesi tarafından belir-
leniyor.
Bilim adamı Brown, çevre vergisi alınmasını istiyor
Çevre kirliliğî için
karanlıkta bir çığlık
İstanbul Haber Servisi - "Önümüzdeki birkaç yıl içinde dünya ça-
pında iklim değişiklikleriyle karşılaşacaksınız. Büyük olasılıkla
kuraklıklar. açlık ve büyük sel felaketleri yaşayacağız. Ve işte bü-
tün bu felaketler zinciri, 199O'lı yıllarda çevre damgasını vuracak.
Hepimiz çevre konusunda duyarh olmak zorunda kalacağız."
Bu sözlerin sahibi dünyanın en saygın
kurumlanndan VVorldvvatch Institute'-
nin direktörü çevreci bilim adamı Lester
Brovvn'a ait.
Lester Brown, Türkiye'de çevre dostu
doğal bakım ürünlerinin pazarlayıcısı
Nectar Beauty Shops'un konuğu olarak
25-27 şubauarihlerinde Türkiye'yi ziya-
ret edecek. Önümüzdeki çarşamba günü
Marmara Üniversitesi'nde bir konuşma
yapacak olan Brown, Nectar Beauy
Shop'u ziyaret ettikten sonra Alo
Çevre'nin açıhşını yapacak.
Dünya çapında çevre duyarlılığını
yerleştirebilmenin tek yolunun yeni bir
vergi sistemine işlerlik kazandırmak ol-
duğunu söyleyen ünlü çevreci Brovvn'un
özgeçmişi, birbirinden parlak kurum ve
kuruluşlar ile çevre konusunun temel ta-
şı sayılan yayınlan içeriyor.
En etkili düşünür
Mac Arthur Vakfı'nın "Genius
Award" ve Birleşmiş Milletler'in "1989
Çevre" ödüllerinin sahibi olan Brown,
ABD'nin saygın gazetelerinden Was-
hington Post tarafından da "Dünyanın
en etkili düşünürlerinden biri" olarak
nitelendirildi. Brown, ABD Tanm Ba-
kanlığı Dış Zirai Hizmetler bölümünde
uluslararası ziraat analisti görevinde bu-
lunduktan sonra 1974 yılında Rockefel-
ler Brothers Vakfı'nın yardımlanyla
VVorld Watch Enstitüsü'nü kurdu.
Brown halen yayınlanyla çevre politika-
lannı etkileyen World Vatch'ın editörlü-
ğünü ve State of the World'un proje
müdürlüğü ile genel yayın yönetmenliği
görevini sürdürüyor.
Brown, •
-
Tomorrow" adh çevre dergi-
sinde yayımlanan röportajında 199O'lı
yıllann çevre yıllan olacağından kuşku
duymadığinı, ancak hangi konulann da-
ha fazla gündeme geleceği ve nasıl bir
şekil alacağının henüz belirlenmiş olma-
dığını ifade etti. Brovvn, çevre konusun-
daki görüşlerini dergide şöyle dile getir-
di:
"Her yıl ormanlann kapladığı alan
küçülüyor. buna karşılık her yıl çöllerin
kapladığı alanlar büyüyor, toprak yüze-
yi her geçen gün inceliyor, ozon tabaka-
sındaki delik yaygınlaşıyor, atmosferde
sera etkisi yapan gazlann oranı artıyor,
yeryüzünde yaşayan hayvanlarla bitki-
lerin çeşitleri giderek azahyor."
Dünyamızın geleceği konusunda ka-
ramsar tablolann ressamı olan Brown,
çevreyi yeniden yaşanabilir bir ortama
sokabilmek için çeşitli önlemler alınması
gerektiğini savunuyor. Bunlann başın-
da da gelir vergisi gibi vergi türleri yerine
çevre vergilerinin uygulamaya konul-
ması geliyor.
Brovvn'a göre içinde yaşadığımız çev-
reyi kurtarmak için yapabileceklerimiz-
le, yaptıkîanmız arasındaki fark ürkütü-
cü boyutlarda artıyor. Çevre vergisi gibi
yöntemlerle insanlann motive edilebile-
ceklerine inanan Brovvn, konuyla ilgile-
nen bilim adamlannın çevreye değişik
gözlüklerle baktıklan için olaya farklı
yaklaştıklannı düşünüyor. Örneğin
ekonomistlerin gözüyle dünyanın gele-
ceği o kadar da karamsar görünmüyor,
buna karşılık ekoloji gözlüklerini takan-
lar dünyanın giderek daha az yaşanabi-
lir bir gezegen olduğunu ilen sürerek
gelecek kuşaklar için korkulannı ifade
ediyorlar.
Woldwatch Institute'un direktörü Les-
ter Brown, yarın Türkiye'ye geliyor.
Brovvn, ekonomık gelişmelerle, çevre-
den ahp götürdükleri arasında bir mali-
yet analizi yapıldığında, dünyanın daha
iyi bir çevre politikasına kavuşturulabi-
leceğini savunuyor.
Brovvn'un çevre konusundaki çahş-
malannın bir boyutu da ailc planlama-
sıyla ilgili. Brovvn. "artık siyasi liderle-
rin, örneğin, Dünya Bankası Başkanı'-
nın, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'-
nin ya da ABD Başkanı'nın nüfus
planlaması konusunu telaffuz etmeye
başlamalan gerekir. Aile kavramının
dünya çapındaki karşıhğı iki çocuklu bir
kan-koca olmalıdır. Bu görüşün yaygın-
laştınlması için çalışılmahdır. Gelecekte
dünyamız hızla artan nüfusumuzu ba-
nndıracak koşullara sahip olamaya-
cak" diyor.
Yalnız değüsiniz, orman sizibekliyor
NİLGÜN BİNIŞIK (İstanbul) -
Neden ille de bir bahar sabahını \a
da >az pazannı beklevelım ormana
gitmek için. Kimbılir belki de sıfıra
>akın bir sıcaklıkta uyanacağınız
bir kış sabahı her zamankinden çok
hazırdır sizi kucaklamaya Belgrad
ormanı. her zamankinden çok bek-
lıyordur >olunuzu soğuk. karlı va
da ıslak valnızlığını paylaşmak için
sizinle.
Böyle bir ocak ya da şubat paza-
rında daha üzerinizden uykunun
tatlı mahmurluğunu atmamışken
hatta daha i>isı u> kuya doymamış-
ken atıverin yorganı üzerinizden.
Çarşaf ve>a şorgan hcnüz teninizin
ısısıyla sıcakken tüm çekiciliği>lc
sizi çeken vatağa •"ha>ır"' dcyin ka-
rarlılıkla. Sabah vazgeçtığimiz şey
ne kadar büyük olursa akşam ken-
dinizden duyacağınız hoşnutluk da
o denli görkcmli olacaktır. Ve tu-
tun ormanın yolunu o yaşlı. o yal-
nız. o hayratça kirletilmiş Belgrad
ormanı yolunu.
İlk bulduğunuz kapısından girin
içeri. Daha ilk adımınızı ata'r atnıaz
şehrin bu koca akciğerım böyle bir
pazar sessizliğinde her zamankin-
den çok '"sızınmış'" gibi duyumsar-
sınız birden.
Dilerseniz bizim girdiğimiz Kurt
kemeri yakınındaki kapısını scçın.
Ama sakın asfalt yolu kullanma-
yın. Eğer asfalttan giderseniz nasıl
hissedersiniz milyonlarca yaprağın
a> ağınızın altındaki y umuşacık do-
kusunu, nasıl duyarsanız sabahın o
erkenınde henüz çözülmemiş top-
rak üzerinde ezildikçe çıtırda\an
tatlı sesini.
Sağa sapın. Yolu solunuza alın.
Dosdoğru Ayvad Bendi'ne gıdersı-
nız. Bcnl sankı yüzlerce \:ldır sizı
beklermiş gibidir. Ve siz vüzlcrce
>ıl geç kalmışsınız gibidir Bent sizı
beklerken yaşlanmıştır. Yaşlı göv-
desi yer yer patlamış, kaçaklar bas-
lamış. taşları kararmıştır. O pazar
sabahının büyüsü içinde sizın bent-
le buluşmanız yıllardır birbirinı
bekleven iki sevgilinin buluşması
gibidir. Belki gönlünüzü ansızın bir
rahatlık kaplayıverir. Havadaki
oksijen akciğerlerinize girer. hücre-
lerinize vayılır. mutluluk dolup sizı
kuş gibi hafifletiverır. Belki ter-
mostan dökülen bir Fıncan sıcak
ça\la kutlarsınız bu buluşmayı.
Belki fıncanınızdan çıkan buğuyla
gölün buzları çözülüverir... Değil
mi ki siz bu pazar sabahı sıcacık >a-
tağınızdan çıkıp buraya gelmevi
seçtinız. bu güç her şe>e yetebilir...
Haydin durmavın orada... Bası-
lacak mılyarlarca vaprak var da-
ha... Yolumuz Gcyik Karaca çil'tli-
ğine doğru. Hiijbt .. Asfalttan
olmaz' Patıkalardan; ösle yerler
bulmalı>ız ki daha önce hiç gidil-
memiş olsun. Hiç piknik vapılma-
mış hiç çöp atılmamış olsun. Yoksa
bu pazar sabahında bu koca dcvin
kenarına köşesine ağaç diplerine
çöplerini bırakıveren ınsanlara kız-
mak yanhşına düşü\eririz. Onla-
rın. eğer yeterince aydınlatılmış,
eğıtilmiş olsalar. bu yanlışı yapma-
>acaklarınıdüşünmeden. Bu pazar
sabahı doğayla böyle bütünleşmiş-
ken öfkemizin ilk akla gelen en ko-
lay ve en vanlış hedefe vönelme
tchlikesi çok fazla. iyisi mi bız ö\le
yerler bulmalıyız ki hiç gidilmemiş
olsun...
Zordeği! bunuyapmak. Yolusa-
ğınıza alın. Sol taraftaki lepelerı
gönlünüzce ınin çıkın. Yorulunca
dayanacak bir ağaç gövdesi \anı-
başınızdadır nasılsa.
Ncşet Su>u'nda bıtırchm mı bu-
günü? Sakın okları okuvup asfalta
vönolmevın. Eğer bövle \aparsanız
15 dakikada varıverırsiniz menzıle.
Bızimse daha zamanımız. hcnüz
bacaklarımızda dermanımız var.
Orman içındcn gidersek daha 1 sa-
ai sürer düşlerimiz.
Hiç meditas\'on
yaptınız mı?
ATA NÎRUN.
Meditasyon dünyasına
derin bir yolculuk
yapmanızı sağlayabilir!
900 900 099
•• •• •
DİNLEYİN...
YAŞAM GÜCUNUZU
YENİLEYİN!