23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET J3ŞUBAT1992 PAZAR 14 GÖRÜŞLER DÜŞ İŞLERİ BÜLTENİ NAZLI ERAY ÇamuriaşanEPOS S evgılı okurlarım bır^arkıcı. ışletmecılığını ustlen- dığı Prestıge Gece Kulubu'nde ustsuz ıkı dılbere çamur gureşı yaptırarak Amdcımız Parıs gecele- nnı İstanbul'a taşı>ıp halka hızmet' demış Kod ısımlen Melisa \e Nataşa olan bu ıkı kadın ydrım saat cıvık çamurun ıçınde gureşıp debelenerek gecede 600 bın lıra almışlar Ne dıyeyım, ustsuz ıkı kadını çamurdd gureşırken sey- retmek İstanbul sosyetesını heyecanlandırıyorsa. du- rumumuzda bıraz umıt \ar demektır1 Ayol, sevgılı kulup mudavımlerı Nataşa ıle Mehsa'yı yanm saat çamurda gureşırken ızleyıp keyıf alıyorsanız, gozlerınızı >urt çapınaçevınn Zevktendort koşeolursu- nuz vallahı1 Çamura baımışız bız, ne dıye yalnızca bır 'fragman' ıle tatmın olu>orsunuz' Şımdı karlar erıyor. bır sure sonra Gune>doğu çamur ıçınde kalır Orta Ana- dolu zaten çamur ıçınde Vatandaş çamur deryalan ara- sında her sabah otobus kuyruklarında Taksılerın yansı çamura batmış Memur çamur ıçınde. ışçıçamur ıçınde Su borulan patlar, \ollar çamur ıçınde Ulkede çamur- dan bol ne var° Bılıyorum. Nataşa ıle Vfelısa çıplak Ne olmuş yanı1 * ' Vatandaş da çıplak sayılır Ne demış şaır • 'Cepdelık, cepken delık, i Kevgır mısın be kardeşlık ' Şımdı Parısgecelenne uzanmaya negerek var9 Bızyurt ' çapında 'çamur gureşı \apılan bır gece kulubu gıbıyız ' ayol Bakın, ders alalım da, ulkemızın kıymetını bılelım Demek Turkıve'y ı, çamuru ıle kazılmışyolları ıle, çamur- la gureşen \ atandaşıy la alıp, şoy le Parıs'ın ortasına otur- ' tuversek, demek "dunyadakı en buyuk şov" olacak bu1 ı Her vatandaşa 600 bın TL odense bu şovda, emeklıler fi- ! lan ferahlar, ceplere bır bolluk gelır vallahı1 Şımdı bu Is- ' tanbul sosyetesı bır alemdır Noel de Saınt Antuan Kılı- . sesı'ne doluşurlar Kulağıma karga fısıldadı. papaz efen- dı yakışıklıymış 1 Sus be karga Dedıkoducu Neyse, bızım konumuz çamur" Şımdı bu benım yazı- mı da çamur açısından şoyle yorumlayabılırız 'Çamur , atıyor 1 1 Ya, boyle dedenılebılır Dılın kemığı yok Ama çamur iatmıyorum Ne haddıme' Ne kargaya ne sosyeteye, ne de papaz efendıye Yalnızca ılgıyle ızhvorum, anlamaya •çalışıyorum ı Ben olsam ızler mıydım Nataşa ıle Melısa'nın çamur igureşını 9 '• Hay.r Insana çamur sıçratırlar 1 Ya, sevgılı okurlarım. ışte sızedeğışık değışıkyorumlar çamur ustune Çamur deyıpdegeçmevın Bızım sokakta dasu borusu patlamış, çamur nehırgıbıakıyor Ankara'- nın gobeğı Ne çızme kaldı ne palto eteğı •_Çamurlaşma r mı dıyorsunuz' Oyle bır şey mı duydum 7 Efendım 9 Yok canım. ben 600 bın lıralık çekımı beklıyorum' Şaka bır yana, çamurdan gelmışız, çamura batmışız, çamura gıdıyoruz Hepımız gureşıyoruz Kımımız Eros ıle kımımız yaşam ıle kımımız de navlon havuzdakı ça- mur ıle' 60-30 YILÖNCE CUMHURIYET 1932: Türkiye'de hava hatları Memleketımızde hava hailarının tesısı vehava tarıkıle volcu. posta veeşya naklıpek vakın bırıstıkbale aıt bırmes elehalını almıştır Havahat ve mevdanları hakkında tetkıkataveıcraata gınşılmesı maksadılebır kaçay hukûmetımızle Amerıka dakâın Kurtıs-Ravt havacıhkgrubuarasında aktedılen mukavelenın tatbıkatı başlamıştır Bu mukavele ıcabı olarak Amerıka dan memleketımıze uç mutehassısgelmıştır Bunlardanbırı bınbaşı \ Robertson dur kı uzun senelerden ben Amerıka tayyarecılık ve hava hatları ışlerınde ısmı pek çok ışıtıJmıştır Bınbaşı Robertson Amerıka ordusundan tekaut olduktan sonra senelerce bıraderıle bırlıkte kendı hesabına bır hava posta hattı ışletmıştır 1962: Ankara'da oturum Ankara bugün sabahtan akşama kadar her bakımdan hareketlıbırgungeçırmış ve sabah Başbakanlıkta İnönu'nungoruşmesıylebaşlıyanfaalıvet lıderlennayrı ayrı goruşmelerı ve Bakanlar Kurulu toplantısıvla devam etmış ve saat 16'da toplantı Çankaya Koşkune ıntıkal eylemıştır Bakanlar Kurulu Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay. partı genel başkanlannın katıldıklan toplantıda rad> oda Cumhurbaşkanı Gursel, Başbakan Inonu Orgeneral Cevdet Suna> ve partı genel başkanlarınınTurkmılletıneyapacaklarıdeklarasvonlar hazırlanmıştır BunlardanCemal Gursel ıle Cevdet Sunav'ın mesajlan kendılerı tarafından radvoda okunmuş, Ismet Inonu hıtabesını ırad ederken sozlen daha ılk cumlesınde kesılmıştır Mamafıh gerek İnönu'nun gerekse partı lıderlerının mesajları Anadolu Ajansı tarafından neşredılmıştır TARİHTEBUGÜN ™l UTAZARIKA\ Asipin-Keru Crlp, K^uk altıalı^ " ı aArılan- I «I Tlacıdırj ZWEIG'IN ÖLÜMÜ.. 194-2 'DE SUGUN, ÛNLU Al/USTURYALI YAZAR STEFAH ZWEIG, BREZJLYA'NIN PETROPOLISKBMTIND6 E$/ /LE &IRU/O-E IH71HAR ETTt. YAHU0I ASILLI OLMA- Sl NEDEUIYLE, ALMANIŞ6ALI ALTINOAKİ AVUS- TURYA 'DAN JT. DUMYA £AI/A$f BAŞtUDA AYR/L- 2LO/ZÜNDA KALMIŞTI IKIGIUZ UY&U6UNA YA2AR., 194-1'DE &R£2fLYA'YA YERlEÇTI. 6ENÇLIGINDE, EDEBlYATA ŞtıRLE SAŞIAMIŞ, DA- HA S0N2A DÜZYAZIYA GEÇMtŞ, ROMANIAR,TA- RlHi VE BtYO6£APlK OYKULER YA2M(ŞTL ZH/E/G, YALIN,URJK ANL4T/M/YL4 VE AYR./NTI- LARLA USTACA SEZENM(ÇfPS/KOLOTi< PERlN_ LISI OLAN YAPtrLAR/YLA, YALNIZ AVU£TU£.YA- NIN DEĞ/L, OUNYANlN ONEMLI OAN BıdıDfR. Karadeniz ve Ekolojik Işbirliği Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Yeşiller Partisi Kurucu Genel Başkanı K aradeniz Ekonomık İşbırlığı Konferansfnın Istanbul'da, Turk Dışışlen'nın onculuğun- de parafe edılmış olması, ev- rensel ınsancıl bojutlanyla mutlu bır olaydır Ancak burada altı kalın çızgıler- le belırtılmesı gereken bır konuva değın- mek, projeyı tamamiayacaktır "Balkanlar ve Akdenız Yeşıllen" ola- rak mart I989'da Atına'da bır toplantı yapmış. Balkan ve Akdenız Yeşıllen Bol- ge Örgutlen'nı kurmuştuk Bu toplantı- ya Balkan ve Akdenız ulkelen olmayan Macanstan temsılcısı de katılmış ve gelış gerekçesını şo>le ızah etmıştı "Benım ul- kem Akdenız ve B<rilkanlar bolgesı değıl, bana burada neden bulunduğumu sora- bılırsınız Ben buradayım. çunku bız Tu- na'yı kırtelıyoruz, bu kırlıhklen de Kara- deniz e, oradan Marmara. Ege. Akde- nız"e saçmaktav ız Buraya Tuna sorunu- nugetırdım' dıyordu Macarlann Tuna kırlılığı konusunda- kı ıncelemelen. bılgılen toplantıya buvuk bır katkı nıtelığınde ıdı Daha sonra Vı- yana ve Peşte'dekı 'Bergeen Raporu" ıle ılgılı toplantıya katıldığımda, program gereğınce, Tuna uzennde yaptığımız ge- mı gezıntısı ıle kırlenmevı, İcırletenlen, oır bır yennde ıncelemek olanağını bulmuş Macar Yeşılı arkadaşımın ne kadar haklı olduğunu anlamıştım Geleneksel parlamenter demokrasıler, doğal, sosyal. sıyasal. psıkolojık değerle- n, ekolojik sıstemı yok etme pahasına ekonomık buyumedenyanadırlar Kara- deniz Ekonomık işbırlığı anlaşmasında da bu eğılımın egemen olabıleceğını goz ardı etmemek gerekır Bu nedenledır kı "ekonomık" sozcuğunun yanı başına bır "ekolojik işbırlığı" paragrafının eklen- mesını onemle vurgulamak ıstıyorum Yanı bu mutlu sozleşme ekonomık ve ekolojik bazda olmalıdır Çunku "eko- nomık işbırlığı" bağlan, kuşkusuz, sos- yal, kulturel, moral değerlen. doğal, psı- kolojık kaynaklan. ekolojik sıstemı ıçer- mektedırler Bu nedenle Karadenız'de buyuk bır kırlenme kaynağı olan Tuna Nehın"nı ve Tunalılan doğrudan ya da dolaylı olarak bu ışbırhğıne katmakta buyuk yararvardır Tuna"nın Karadenız'e taşıdığı kırlılı- ğın yanı sıra, eskı SSCB'de 20 nukleer enerjı merkezı atıklannı Karadenız'e do- kuyor Aynca Karadeniz >oreSındekısa- navı tesıslennı de gozetlemek gerekıyor Özetlersek Karadenız'ın ekolojik denge- sını bozan faktorlenn. bunu yapanlarla bırlıkte, KEİB anlaşmasında, onemle dıkkate ahnması gerekmektedır Bu satırlann >azan. 1990 yaz aylann- da bır gazetemızle bırlıkte, "Ekolojik Kırlenme Envanten" çıkarmak amaayla Turkıye vı adım adım dolaşarak bır "du- rum tespıtı" yapmıştır Bu çalışmanın bır bolumu de "Karadenız kırlenmesı" araş- tırmasıdır Karadeniz'deki ekolojik denge bozukluğu ve kirlenmeyi, Balkan ve Akdeniz Yeşilleri'nin dikkatle izlediğini belirtmek isterim. Bu ıncelemede, Karadeniz ın Turkıye kıyılanndakı sanayıleşmenın, yoğun sayılmayacak 18 dolayındakı kırletıa te- sısten ıbaret bulunduğu, buna karşın çok yoğun bır yanlı^ ">apılaşma" ve "evsel atıklar kırlenmesı"nın soz konusu oldu- ğu belırtılmıştır 1 Temmuz 1990'da Strasbourg'da Av- rupa Parlamentolan Yeşıl Mılletvekıllen ıle yapılan bır toplantıya Turkıye Yeşılle- n'nı temsılen davet edılmıştım Bu toplantıya tum Avrupa ulkelenn- den 300'den fazla Yeşıl Parlamenter gel- mıştı Bunlardan Romanya'nın 27, Bul- ganstan'ın 21 'Yeşıl Mılletvekıh" oldu- ğu bılgısını almıştım Yugoslavya. Gur- cıstan, Turkı cumhunyetler, henuz seçı- me gıtmedıklen ıçın "Yeşıl Mılletvekıh" savısı bellıdeğıldı Letonya, Estonya Rus> cumhunyetlennde kuçumsenmeyecek sayıda Yeşıl Mılletvekıh olduğunu oğ- renmıştım O tanhtekı sayısal duruma gore 500'un ustunde Yeşıl Mılletvekıh vardı tum Avrupa meclıslennde Ne yazık kı Almanya ondan sonrakı seçım- îerde 44 Yeşıl Mılletvekıh kavbetmıştı Bu konuya değınmemın nedenı, tum parlamentolardakı Yeşıl Mılletvekıllen, boylesıne bır ekolojik ışbırlığını. dın, dıl, ansıyet, ırk, mıllıyet farklılıklannı gozet- meden destekleyeceklennı hesaba kat- manın onemını vurgulamaktadır Boyle- ce, KEİB blokunu parlamentolar dûze- yınde destekleyebılecek bırgucun varlığı- na ışaret etmek ıstıyorum Strasbourg'dakı toplantıda, Rumen, Macar, Yugoslav. Yunan, Gurcu ve Sovyet Yeşıllen olarak bır ''Karadenız Toplantısı" duzenlemeyı aramızda go- ruşbırlığıne vararak gundeme getırmış ve bunun Eylul 1990'da Istanbul'da yapıl- masına karar vermıştık Bu toplantı maalesef yapılamadı, baş- ka bır bahara kaldı Yıne de Balkan ve Akdenız Yeşıllen, bu ulkelenn Yeşıl Mıl- letvekıllen, Avrupa Parlamentosu Yeşıl uyelen, ekolojık-ekonomık ıçenklı bır projeyı yurekten desteklemektedıler Özellıkle Karadenız'dekı ekolojik denge bozukluğu ve kırlenmenın istanbul Bo- ğazı yoluyla Ege ve Akdenız'e ulaşrnası gerçeğını, Balkan ve Akdenız Yeşıllen'- nın dikkatle ızledığını belırtmek ıstenm İstanbul Boğaa'ndan geçışte kılavuz kaptan alma zorunluluğu ve son aylarda bırkaç tehlıkelı kazanın oluşu. Boğaz"dâ yuzen koyun leşlen, en az bızım kadar, tum dunya yeşıllennı de uzmekte, onlem- lenn uluslararası platformlarda tartışıl- ması ılen surulmektedır Gemıienn buyukluğunun ve denız taşımacılığının ulaştığı yenı boyutlarda, eskımış bır Montro Anlaşması ıle yetını- lemeyeceğı onemle uzennde durulan ko- nulardır Karadeniz Ekonomık işbırlığı Konfe- ransı'nın Istanbul'da dıplomatık bır soz- leşme ıle parafe edılmış olmasının anla- mını takdıredıyor. bundan memnunluk- lanmı dıle getınnek ıstıyonım Ancak bu guzel duygular yanında, konunun. do- ğal. kulturel. sosval. psıkolojık değerler ve ekolojik sıstemı de ıçeren bır boyut ka- zanmasmı ısrarla beklıyorum Çunku yaşadığımız çağda, bu açıdan bakılma- dan. ekonomık ve sıyasal bır anlaşmaya gıdılmesı. hem ekonomıyı hem ınsancıl ılışkılen aksatacaktır SELÇUK DEMIREL Niye Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlıgı? Prof. Dr. MERYEM KORAY Dokuz Eylül Ümversitesi İdari Bilimler Fakültesi S on gunlerde Turkıve'nın gun- demınde çok daha onemlı so- runlar konuşulsa da en azın- dan ılgılı çev relerde kadın hak- larının da korunması açısından bır ba- kanlık oluşturulmasına ılışkın tar- tışmalar yapılmaktadır Boyle bır ba- kanlığın gereklı olup olmadığı ya da nasıl bır vapılaşmanın u>gun olacağı tartışmaları ıçınde bır yandan bılınen gerekçelerle boy lesı bır orgutlenme sa- vunulmakta ote yandan boyle bır or- gutlenme yıne bılınen nedenlerle en azından alaya alınmaktadır Ben ken- dı adıma ılledebırbakanlık demek ye- rıne. bu bakanlığa gerçekten ışlev ve etkınlık kazandıracak bır kadın polıtı- kamız var mı dıye soruvorum Evet neden bo> lesı bır orgutlenme- ve gerek duyuyoruz0 Bu orgutlenme bızım Türkiye'de kadının konumunu değıştırmeye >onelık genış kapsamlı bır polıtıkamızın çok bo>utlu hedef- lerımızın bırsonucu mu°\anı Kadın- lara Karşı Her Turlu Ayırımcılığın Önlenmesı Hakkındakı Sozleşme yı. bızım de onayladığımız, BM nın bu sozleşmesını yaşama geçırmeve mı nı- vetlendık' Oyleyse neden adı "Kadın Bakanhğı'vada Eşıtlık Bakanhğı de- ğıP Yok bovlesı genış kapsamlı bır eşıtlık polıtıkasının eserı değılse. o za- man da adının ıçınde 'Kadın* lafının bulunmasına ne gerek var° 'Zavallılar bakanhğı' mı? Soz konusu tartışmaların nedenı. kurulması dusunulen 'Kadın ve Sos- yal Hizmetler Bakanhğı' Bakanlığın kuruluşuna ılışkın tasarıda amaçlan arasında. kadın haklarının korunması ve gelıştırılmesının >anı sıra sosyal hızmetlerın devletın temel ılke, polıtı- ka ve planlarına uvgun olarak yuru- tulmesını sağlamak sosval konu \e sorunlara ılışkın araştırmaları gerçek- leştırmek gıbı ne olduğu pek de açıklık taşımayan, ancak kafaları karıştıran amaçlara da \er verılmı^ Tasarıdan, bakanlık hızmetlerının kadın ve aıle çocuk, yaşlı ve ozurluler ıle sosyal hız- met ve yardıma muhtaç kişilerı ve bu kışılere goturulecek hızmetlerı kapsa- yacağı anlaşılmaktadır Bu bıçımıyle Fatıh Çekırge'nın alaylı bır yazısına attığı başlık gıbı bakanlık. bır "kadın- ları aşağılama bakanhğı olmasa da bır "zavalhlar bakanhğı' durumunda gorunmektedır Gerçekten bu nedır 9 Bir şeyler yapmış görünmek.. Bovlesı bır duzenleme bende çağ- daş bır kadın polıtıkasının gerektırdığı bır orgutlenme yerıne kadınlara ozgu sorunları bugunku bakiş açısı ıçınde kabul etmekten uzak. ancak gerek dı- şarıdan gerek ıçenden gelen etkılere de bağlı olarak bır şeyler vapmış go- runmenın getırdığı bırçozum ızlenımı uvandırdı Devlet, bir kadın politikasına gereksinim du\ uyorsa, bunu başka sorun alanlarıyla 'örtmeden' > apmalıdır. Gerçekten bır vandan uluslararası bağlantılarvebırçok ulkede ulusaldu- zeyde bır kurumlaşmavd gıdılmış ol- ması ote vandanTurkıye dedekadın- ların kendılerı adına seslerını çıkarma- ya ba^lamalan bovlesı bırorgutlenme- ye gerek duvurmaktadır Ancakerkek egemen toplum ovlesıne guçlu ve be- lırlevıcıdır kı bu orgutlenmenın var- dan veserden vazgeçmeden'yapılması gerekmektedır Bunun ıçındır kı bır kadın pohtıkasından bır eşıtlık polıtı- kasından so/ etme gereğını duvanlar. bır orgutlenmeve gıtme gereğınden soz edenler bıle bunu ortulu bır bıçıme sokmaktadırlar Henuz ne polıtıkacısı ıle ne de aydını ıle bu toplumdakı er- keklerın buyuk çoğunluğu açık açık bırfcadın-erkek eşıtsızhğınden, kadın- lara karşı koklerı çok dennlere gıden bır avınmcılıktan soz edılmesını ıste- mektedırler Bu tur konulardan ya "Kadın ve kadının yerı kutsaldır" dı- yerek bır "kandırmaca" ıle kaçmakta ya da "Kadın-erkek ayrımı mı \ar, herkes hak ettığını ahyor" dıyerek "şaşırtmaca'larla uğraşmaktadır Bun- ların yanı sıra bır bolumu de ' Ne de- mek kadın hakları. sorun ınsan hakla- rı sorunudur" dıyerek. sankı kadının her toplumdakı eşıtsızhğı bır ınsan hakları sorunu değılmış gıbı sankı ka- dının kendı sorunlarıvla uğraşması bır avıpmış gıbı ortalığı •karıştırmakta- dı'r Ozetle. devlet kadın sorunlarıyla ıl- gılenmek ıstıyorsa. bunu adından sa- nından çekınmeden yapması gerek- mektedır Dev let. bır kadın pohtıkası- na gereksinim duyuyorsa, bunu başka sorun alanlarıyla ortmeden" yapmalı- dır Eğer dırekt bır kurumlaşmaya gıt- me\ı duşunuvorsa, bunu gerekçesı. hedeflerı veetkınlık alanlarıyla açıklık kazanmı^ bır bıçımde gerçekleştırme- sı, bugunku beklenım ve gelışmelere uygun olacaktır Kaldı kı, boylesı bır orgutlenmeden kadınlar adına gerçek bır varar bekle- nebılmesı ıçın bunu kendı ıçıne kapalı ve kadın kadına sovleşılerle yetınecek bır orgutlenme bıçımınde değıl. tum bakanlık ve kamu kuruluşlarının des- teğı ve ışbırlığının sağlanmasını hedef- leyen bır eşıtlık polıtıkasının bır par- çası olarak ele almak gerekmektedır Avrıca boylesı bır orgutlenme doğal desteğı durumundakı kadın hareketle- rını guçlendırmek ve onların katkıları- nı sağlamavı bırıncı hedef yapmak dıı- rumundadır Yalnızca ulusal duzeyde orgutlenmenın kadın sorunlarını ço/- me açısından hıç de yeterlı olmadığını gelışmış ulke orneklerınden de bılıyo- ruz HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLAL1 Özal, İnönü ve de İleri... S avın Ozal ıleSayın Erdal Inonu arasında ılgınç bır benzerlık olduğunu bılmem farkedıyor musunuz1 ' Hem de gorunuştekı buyuk farka karşın ortaya çıkan bır benzerlık Aslında bın, en cıddı konulan bıle gulumseyerek araya bazen ınce espnler sıkıştııarak anlatabılıyor Otekısı ıse en cıddı konularda çatık kaşla konuşurken bıle hafıfsozleredebılıvor Ama Özal'ın plaj kıyafetıyle asken bırlık denetlemeM Kahvehanede pıştı ovnarken sohbet edercesıne her aklına gelenı. her yerde rahatlıkla so>leyışı Erdal İnönu'nun, bazı konulan oğrenmek ıçın yeterlı çaba sarfetmeyışındekı rahatlığı Partısının yonetımını oluşturur- kenkı rahatlığı Hukumete bakan seçerkenkı rahatlığı İkısıdebulundukları konumun kaldıramavacağı kadarra- hat Ve bu benzerlık. bulunduklan yere gelışlenndekı benzer- lıkten kaynaklanıvor Bırçoklannı vadırgatan davranış ra- hatlıklan. o goreve fdzh rahat gelmış olmalanyla doğru orantılı Insanlarçok onemlı bazı konumlara yetennceçaba sarfet- meden, aşamalan adım adım geçerek uİaşmamışlarsa, o ko- numlann onemını veyukledığısorumluluklannağırlığınıye- tennce duyamıyorlar Tıpkı. ağlamadan sı/lamadan elde ettığı çok pahalı bır oyuncağı rahatlıkla kırabılen bır çocuk gıbı Bır bakan duşunun kı vılbaşı tatılınden babasının olum ılanlanna, delegelere verdığı zıvatetlerden kocasının kıraladı- ğı Mercedes ın masratlarına kadar. yuz mılyonlarca lırayı Çocuk Esirgeme Kurumu'na odetmış Olay ortdva çıkınca da. 'Denevımsızdim bır cahıllık et- tım ozurdılıvorum deyıpgorevınedevanı etmış Suçlu kım' Beckenbauer \önetse,Çemiş- gezekspor Türkiye şampivonluğunu kazanabilir nıi? Kiiçük adamlarla büvükişler başarılamaz.Ve kiiçük adamlarla çalışmayıseçenler bü>ü\emezler. Kendısı mı' Hıçbır şe- kılde hazır olmadığı. ağırlığı altında ezıleceğı bır goreve onu getıren mı'' Ne kurallarla ne sağ- duyu ıle ne de ahlak an- layışıyla bağdaşabılecek boylesıne bır gattan son- ra bıle onu o gorevde tut- mak ısteyen mı' Ecevıt -en guçlu oldu- ğu donemde bıle- kendı partısındeı> hukumete bakan seçerken bu olçu- de rahat" dav ran- mamıştı Uzun sure rektorluk — ^ ^ — — — ^ ^ yapmış. Turkıye nın ılk kadın bakanı unvanına sahıp bır Prof Turkân Âkyol partınızın lıder kadrosunda Bılgısı ve çalişkanlığıvla kendısını her duzeyde kabul ettırmış eskı planlamacı. deneyımlı bır Bırgen Keleş partınızın hep on saf- larında Ve sız. partını/ın belkı de en buvuk şanMnı oluşturacak olan bıravuç bakanınızı seterken benden yana-rvına karşı" hesabınıyapıvorsunuz.ama "ogorevıngereklennı neolçude yenne getırebılır' hesabına fdAd onem \ermiyorsunuz Hasan Fehmı Guneş son CHP hukumetının en başanlı ısımlennden bın belkı de bırınoMydı. Ama bu. hr "ytıtHk kaçamağı' nınbasına vansıması u/enne Başbakan Ecevıt'în onun ıstıtasını ıstemesıne engel olamamıştı Bugun ıse Sayın Guler Ilen nın bakanlık gorevınden aynl- maması ıçın en buvuk destek Savın Inonu'den gelebılıyor Şaınndedığı cıbı •Bızmıdeğıştık.yoksadevırlermıdeihş- tı'' Her ıstedığını kıtlelere kabul ettırebılecek bıronder tanhte gelmedı En guçlu onder bıle ancak kıtlelerdekı eğılımlen ıyı değer- lendırebıldığı olçude etkılı ve başanlı olabılır En guçlu onder bıle. etrahna guçlu ısımlen toplayabıldığı olçude buv ur Zubın Mehta'vı Dınar Bandosu nıın başına gctırsenız ne olur' Beckenbauervonetse ÇemışgezeksporTurkıye Şampı- yonluğu'nu kazanabilir mı' Kuçuk adamlarla buyuk ışler başarılama/ Ve kuçuk adamlarla çalışmavı seçenler de buv uyemezler' Bu yazı Devlet Bakanı Guler Ilen nın ıstıfasmdan önce kaleme alınmıştır •KURLARDAN Tekil Devlet ve Sonuçları Hukuk devletını dın devletınden ayıran en buyuk ozellık, kutsal kıtabın oğretısını satır satır uygulamaya çahşmaktan çok, toplumsal ısteklen çağdaş koşullarda (dın. hukuk. ıhm ve ekonomı) gerçekleştırmeye çahşmaktır Buna bağlı olarak toplumsal denge> ı sağlamaya çahşan gelışmelerın paralehnde, hukuk kurallan süreklı gozden geçınlmektedır Toplumsal dınamızmın devamında çeşıth araştırma ve ıncelemeler yol gostencı ışlevesahıptır Çahşmalar, yürurlüktekı hukuk sıstemı ıçınde duzeltıcı modeller kadar şuphesız yenı sıstem arayışlanna da yonehk olabılır Son gunlerde tartışılan konular kamu > onetımınde yenı ara> ışlara dayonelıktır Bu tartışmalarda mevcut sıstemı korumak kadar, yenıden yapılanmayı ÖlçüNedir? Oğrenım kredısıne "gerçekten" ıhtıyacı olan ve buna rağmen bu olanaktan > ararlanamayan ben ve benım durumumda olan arkadaşlarım adına şu sorununyetkıhler tarafından açıklanmasını nca edıyorum Kredı ıçın başvuran oğrencılen başvuru formlan dıkkate ahnmaksızın sayın yetkıhler hangı ölçulere gore eleyıp "Şu durumda olanlara oğrenım kredısı venlır, olmayanlara venlmez" dıyebılıyorlar'' Şayet başvuru formlan dıkkate alınıy or olsaydı benım durumumda olan bır destekley ıcı çahşmalar da rağbet gormektedır Yönetım teşkılatımıza ılışkın yenı model değışıklığı oneren, araştııma ve uygulamacılan. mevcut ıdare sıstemı ve anayasa hukukumuzu bılmemekle suçlandırmak, ancak -en hoşgoruyle seçılmış sözcüklerle- "araştırmalan hor gormek" olarak değerlendınlebılır Aynca halka yönetıcılerı daha fazla secme şansı tanıyan katıhmcı demokratık uygulamanın "boluculükle" ıhşkılendınlmesı de şaşırtıcıdır(') Bıze gore yenı çahşmalan lıteraturde arama ('') ve mev cut hukuk sıstemınde uygulanabıhrhğını tartışmanın buyuk olçude onemı yoktur Doç. Dr. ZERRÎN T.KARAMAN İzmır öğrencıye tartışmasız oğrenım kredısı verılırdı Benım aılemm durumumdan çok daha ıyı durumda olan aılelenn çocuklanna oğrenım kredısı çıktığı halde bızım durumumuzda olan aılelenn çocuklanna oğrenım kredısı çıkmaması duşundurucudur Insan ıster ıstemez, kurumun yaptığı değerlendırme ve seçmenın, hıçbır objektıf olçuye dayanmadığı, rasgele ışlem yapıldığıkuşkusuna kapıhyor SÜHEYLA UÇUM Konya
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear