Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM1992 PAZAR
14 HABERLEREV DEVAMI
Işçieyleıııehazır
Tarancı toprağa verildi
PETKİM işçisi
başkente
yûrüyecek
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - ANAP iktidannda
"geceyansı yasası" diye bili-
nen bir yasayla grev haklan
etlerinden alınan PETKİM ış-
çisi uyuşmazlıkla sonuçlanan
toplusözleşmelerini aşmak ve
haklannı almak için Ankara'-
ya yûrüyecek. işçiler "fabrika-
yı terk etmeme", "lojmana
yürüyerek gitme" eylemleri
başlatmaya hazırlanıyor.
5 ağustosla başlayan toplu-
sözleşme görüşmeleri uyuş-
mazlıkla kesilen. resmi arabu-
lucu aşamasında da bir ilerle-
nte kaydedilemeyen PETKİM
işyerlerindeki 6 bin işçı, hu-
zursuz bekleyişte. Aliağa'da
kurulu ALPET ve İzmit Ya-
nmca'da kurulu YARPET
işyerlerinde çalışan işçiler son
beş yılda birçok haksızlığa uğ-
radı. Bunlardan en önemlisi
grev haklannın ellerinden
alınmasıydı.
Daha önce kimya işkolunda
bulunan ve grev haklan olan
PETKİM işçileri bir gecede
petrol işkoluna sokularak
grev haklanndan yoksun kal-
djlar. Bilirkişi raporlan PET-
KİM işçisini kimya işkolunda
saymasına, 2.2.1988 tarihinde
Ankara 2. İş Mahkemesi'nin
işçinin grev hakkını teslim
eden karanna rağmen ANAP
yönetimince bir gecade grev
hakkı ortadan kaldınldı. 1989
yılı sözleşmelerini bu koşullar-
da yapmak zorunda kaldı işçi-
ler...
Pelkinı işçileri Aliağa'da DYP ve SHP ilçe örgütlerinde toplanarak hükümetin sözleşmelerin
sonuçlanması için devreye girıııes.ini istediler. (Fotoğraf: UMİT OTAN)
PETKİM işçisine şimdi ya- işyerleriyle aynı zamanda söz- alıp bizi petrol işkoluna sok-
pılan zam Önerisi, birinci ay leşme yapmayı istiyorlar. bu-
ıçin yuzde 30. ıkina ay için na da yalnızca "hayır" yanıtı
yüzde 20. diğer altı aylar için alabiliyorlar
de yüzde 15. PETKİM işçılen p e t r o , . j ş ^ ^ ^ ^
Şube Başkanı Mustafa Öztaş-
kın. yapılanlan tek kelimcyle
"teyıp" olarak nitelcyip şunla-
kadar ücret istıyorlar; "ol- nsöylüyor:
maz" yanıtı alıyorlar. Diğer "Grev hakkımızı elimizden
y şç
petrol işkolunda bulunan
Madenci greve Ankara'da çıkacak
tular. Şimdi biz diyoruz ki on-
lar kadar para verin. Bize
komik bir teklif getiriyorlar.
Bizim sözleşmemiz çiftli yıllar-
da. diğer işyerlerınde tekli yıl-
larda. Diyoruz ki biz 24 aylık
değil. 28 aylık sözleşme yapa-
lım. Diğer işyerleriyle birlikte
sözleşme oisun, bunu da kabul
etmiyorlar. Bize 4 aylık artış
DENİZŞAHİN/BİROL
ÜZMEZ
i ZONGLLDAK - Geçen dö-
nem Ankara yürüyüşleri Men-
gen'de kesilen maden işçileri.
blu kez "Baba'nın başkentinde"
gtav başlatmaya hazırlanıyor.
Genel Maden-İş Sendikası 18
kjısımda aldığı grev karannı
.^nkara'da MTA Genel Mü-
durlüğü önünde başlatacağını
İKinetti.
! TTK Genel Müdürü Hayret-
tin Soytaş'a jîöre "Hükümet
i$çi yanlısı". "Işçide grev havası
yok. Bu hükümet işçinin hakkı-
rn vcrecek." Genel Maden-İş
Sendikası yöneticileri ise An-
kara"da grev başlatma kararla-
rtnın 'blöf olmadığını" belirte-
rek. makul bir ücret teklifı
gelmemesi halinde ""İşçi için en
uygun tarihte" greve çıkılacağı-
nı belirtiyorlar. Genel Maden-
İş Sendikası, 35 bin TTK işçisi-
nin ardından 6 bin MTA işçisi
için de bugün grev karan alı-
yor.
Geçen dönem yüzde 179 zam
alan maden işçilerinin eline bu-
,gün yer altında çalışanlarda or-
talama 3, yerüstünde çalışan-
larda 2 milyon lira geçiyor.
Ancak Genel Maden-İş'ten
sonra sözleşme imzalayan. şim-
di. maden işçileri gibi sözleşme
bekleyen demirçelik ve çimento
işkollanndaki ücret onalaması,
madencilerin çok üstünde. Ge-
nel Maden-İş Sendikası önce-
likle kamu işyerlerindeki ücret
dengesizliğinin giderilerek, bi-
rinci altı ayda yüzde 167, ikinci
altı ayda yüzde 40 zam yapıl-
masını istiyor. Sendikanın öne-
risinin kabul edilmesi halinde
yeraltırida çalışan bir işçinin eli-
ne ikramiye hariç. tüm sosyal
haklarla birlikte onalama net
11 milyon. yerüstü işçilerinin
eline de 7.5 milyon lira geçecek.
Buna karşılık 27 temmuzda
başlayan ve iki ay sonra uyuş-
mazlıkla sonuçlanan görüşme-
ler boyunca kamu işveren sen-
dikası Kamu-Sen, herhangi bir
ücret önerisinde bulunmadı.
Kamu-Sen uyuşmazlığın tutul-
masından sonra sözlü olarak,
birinci altı ay için yüzde 20,
ikinci alü ay için yüzde 20, üç ve
dördüncü altı aylar için de yüz-
de 15'er ücret zammı verilebile-
çeğini ifade etti. Genel Maden-
İş Sendikası yöneticileri bunun
üzerine bu ay başmda Zongul-
dak'ın ikisi bakan 7 milletvekili
verdiği DYP'nin genel başkanı
ve Başbakan Süleyman Demi-
rel'i ziyaret etti. Demirel. görüş-
mede. maden sözleşmesi hak-
' kında bilgisi olmadığını. ancak
Zonguldak'a "vefa borçlan bu-
lunduğunu' ifade etti.
Şimdi sendika da işçi de
"Baba"nın göstereceği tavn
hekliyor. Bir taraftan da An-
kara'da yapılan kamu kesimi
koordinasyon toplantılanna
katılan Genel Maden-İş Sendi-
kası yöneticileri, bu sefer uyuş-
mazlıktaki tüm sendikalann
drtak hareket .etmesini istiyor.
türk-İş'te yapılan görüşmelere
katılan Genel Maden-İş Genel
Başkanı Şemsi Denizer, bugün
Zonguldak'a dönecek. Sendi-
ka, grevin örgütlenmesi için
şube yönetim kurullan ve tem-
sjlcilerini toplantıya çağırarak,
grev komitelerini kuracak. Sen-
dikanın da maden işçisinin de
tutumu. "Geçen sefer acemiy-
dik. bu sefer de hakkımız veril-
mezse, grevimiz daha büyük
olur" diyerek özetleniyor. Ge-
nel Maden-İş Sendikası Genel
Eğitim Sekreteri Sabri Cebecik.
Ankara"da uygulamaya • koy-
mak üzere aldıklan grev karan-
nın hükümet tarafından 'blöf
olarak algılanmaması gerekti-
ğini belirterek. ciddı bir öneri
getirilmemesi halinde greve çık-
makta kararlı olduklannı söy-
ledi. Cebecik. sorulanmıa şöyle
yanıtladı:
- Bu ay başında Başbakan
Süleyman Demirel'i ziyaret et-
tiniz. Görüşmede neler konu-
şuldu?
CEBECİK- Bız durumumu-
zu anlattık, Kamu-Sen bize bir
şey öneımedi dedik. Başbakan
da' DYP'ye 7 milletvekili. 2 ba-
kan veren Zonguldak'a vefa
borçlan olduğunu. ama sözleş-
meyle ilgili bir bilgisi olmadığı-
nı söyledi. "Hele bir bakalım.
hesap kitap yapalım" dedı.
-Yenı genel müdür kömür
üretimine 50 yıl ömür biçiyor.
size göre Zonguldak'ta daha
kaç yıl üretim yapılabilir?
CEBECİK- Burada daha
100 yıl işletmeye hazır 1 milyar
ton kömür var.
- TTK'nın zararlan konu-
sunda ne diyorsunuz?
CEBECİK- TTK devlet ta-
rafından bilinçli bir şekilde za-
rarettiriliyor. 1940"tan buyana
Zonguldak inek gibi sağıldı.
Türkiyc Cumhuriyeti'ni fıilen
Zonguldak'a kurdurdular. De-
mırçelikleri, çimento fabrikala-
nnı. elektrik santrallannı hep
TTK'ya finanse ettirdiler.
1965-1980 arasında dünyada
kömür 100-130 dolara satılır-
ken. TTK 20 dolardan kömür
saıtı. Bugünkü dolar bazından
hesapla. o tarihten bu zamana
kadar TTK 18 trilyon liralık
kömür ürettı.
Bugün. Ankara'da belediye
halka bir milyon 200 bin lira-
dan kömür satarken. TTK'ya
300 bin liradan kömür sattınh-
yor.
- Grev hazırlıklan başladı
mı? V'eni bir teklif gelirse ne ya-
pacaksınız?
CEBECİK- Grev komitcleri
kurulacak. MTA'nın da arabu-
lucu raporu geldi. Pazartesi (ya-
nn) günü MTA için de grev
karan alacağız. Hükümetin.
kamudaki ücret dengesizliğini
de gözönüne alarak getireceği
makul bir öneri olursa, görüş-
me masasına oturmava hazınz.
SEKA işçisinden koalisyona göz hapsi
AHMETKLRT
KOCAELİ - SEKA'da alı-
nan grev karanndan sonra 50
kişiden oluşacak işçı grubu
olumlu bir gelişme sağlanınca-
ya kadar DYP ve SHP genel
merkezlerine giderek "bekleme
eylcmi" yapacak. Nüfusunun
büy ük bir bölümünü sanayi ku-
ruluşlannda çalışan işçilerin
oluşturduğu Kocaeli'nde her-
kcs SEKA'daki toplu sözleşme
görüşmelerinin anlaşmayla so-
nuçlanmasının beklentisi için-
de.
Kocaeli'nde kamu kuruluşla-
nnda çalışanlar, öncelikle ka-
mu kuruluşlanndaki ücretlerin
eşitlenmesini istiyor. Topiu söz-
leşme görüşmelerinin tüm sek--
törlerde anlaşmazhkla sonuç-
lanması çalışanlar üzerinde
gcrgin bir ha\a oluşturdu. Şu
anda ikaz anlamında başlayan
eylemlerin önümüzdeki günler-
de giderek sertleşeceği gözleni-
yor.
17Kasım 1992 günü grev ka-
ran alınan SEKA'ya ait işyerle-
rinde ilk tepkiyi Selüloz-İş sen-
dikası yöneticileri gösterdi.
Selüloz-Iş sendikası genel mer-
kez ve 11 şube yöneticisi aldık-
lan ortak kararla ilk îepki giri-
şimlerini yann Ankara'da
başlatacaklar. Yaklaşık 50 kişi-
den oluşan sendikanın genel
merkez ve şube yöneticileri iki-
dar ortaklan DYP ve SHP ge-
nel merkezlerine giderek bekle-
me eylemini başlatacaklar.
Sclüloz-İ^ Genel Başkanı Mit-
hat San bu girişimlerini olumlu
gelişmeler sağlanıncaya kadat
sürdürmede kararlı olduklannı
vurgularken sürenin uzaması
halinde SEKA'ya ait işyerlerin-
de daha sert eylemlerin günde-
me geleceğinı açıkladı. San. bu
konudaki düşüncelerinin diğer
sendika yöneucilerince de des-
teklendiğini belirterek " Toplu
sözleşme görüşmeleri sürecinde
Sayın Başbakan'dan başlaya-
rak bakanlara. miHetvekiIlerine
götürdüğümüz haklılığımız
onaylandı. Ama karşılığında
olumlu bir gelişme olmadı" de-
di.
San. SEKA çalışanlannın
haklannın vakit geçirilmeden
verilmesini istedi.
ILO sözleşmeleri Meclis'te görüşülecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Aylardır Meclis'te oldu-
ğu halde. onaylanmadığı için
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay'ı is-
tıta noktasına getiren 7 ILO
sözleşmesi. çarşamba günü
TBMM Genel Kurulu'nda ele
alınacak. Memurlann sendikal
örgütlenme hakkını güvence al-
tına alan sözleşmeler. işveren
kcsiminin büyük tepkisine ne-
dcn olan iş güvencesi yasa tasla-
ğına da dayanak olusturuvor.
t'BMM Genel Kurulu'nda
geçen perşembe günü. karar ye-
ter sayısı olmadığı için görüşü-
lemeyen ILO sözleşmeleri ara-
sında bulunan hizmet ilişkisine
işveren tarafından son verilmesi
hakkındaki 158 sayılı sözleşme,
ilkc olarak. ücretle çalışanlann
tümünü kapsıyor. Bir işçinin
hizmet ilişkisinin kendi tutumu
ya da yeteneği ile ilgili veya iş-
İetmenin gereklerine dayah
"geçerir bir neden olmadıkça
sona erdirilemeyeceğini öngö-
ren sözleşme. haksız olarak iş-
lcn çıkanldığı kanısında olan
işçiye, tarafsız bir merci nezdin-
Jc itiraz hakkı tanınmasını
hükme bağlıyor. Geçerlı bir ne-
den olmaksızın işten çıkanlan
işçinin işine iadesi olanağının
bulunmadığı hallerde, kendisi-
ne bir ödenek ya da tazmınat
verilmesini hükme bağlayan
sözleşme. işten atmalarda ge-
çerli neden olarak sayılamaya-
cak bazı nedenleri özellıkle be-
lirtiyor. Buna göre. sendika
üyesi olmak, sendikal faaliyet-
lere katılmak. işçi temsilcisi se-
çilmek üzere girişimde Hulun-
mak. doğum izni kullanmak.
ırk, renk, cinsiyet. medeni haL
hamilelik, aile sorumluluklan.
siyasal görüş gibi nedenler ge-
çerli sayılmıyor.
135 sayılı. işletmelerde işçi
temsilcilerinin korunması ve
onlara sağlanacak kolaylıklar
hakkındaki ILO sözleşmesi de.
işçi temsilcilerinin bu statüleri
nedeniy le işten çıkarma da da-
hil olmak üzere, önyargılı dav-
ranışlara karşı etkin biçimde
korunmalannı öngörüyor.
Sendika özgürlüğüne ve ör-
gütlenme hakkının korunması-
na ilişkın 87 sayılı ILO sözleş-
mesi. çalışanlann tamamına,
önceden izin almaksızın. iste-
dikleri örgütleri kurma \c bun-
lara üye olma hakkını tanıyor.
Sendika hakkının tanınmasın-
da çalışanlar arasında hiçbir
aynm yapılamayacağını hük-
meden sözleşmenin onaylan-
ması halinde. kamu çalışanlan-
nın sendika kurma hakkı
güvenceyc alınmış.olacak.
Kamu hizmetinde örgütlen-
me hakkının korunmasına ve
istihdam koşullannın belirlcn-
mesi yöntemlerine ilişkin 151
sayılı İLO sözleşmesi. İLO'nun
87 ve Türkiyc'nin daha önce-
den onayladığı 98 sayılı sözleş-
melerini tamamlayıcı nitelikte
hükümler gctiriyor. Kamu gö-
revlilcrinin örgütlenme haklan
ile bunlann örgütlerine sağla-
nacak kolaylıklan güvence alu-
na alan sözleşme, bu haklann
görevleri politika beiirleme ve
yönetim olan üstdüzey memur-
lar, sorumluluklan yüksek de-
recede gizliliğe sahip görevliler,
silahlı kuvvetler ve polise neöl-
çüde uygulanacağı konusunun
ulusal mevzuatla düzenlenme-
sini hükmediyor.
Meclis gündeminde yer alan
diğer 3 sözleşme, Cumhurbaş-
kanı Turgııt Ozal'ın Başbakan-
lığı dönemminde TBMM'ye
se\kedılmişti. Bunlardan 144
sayıh olan uluslararası çalışma
nonnlan uygulamalannın ge-
Iiştirilmesinde üçlü danışma
hakkındaki sözleşme. çalışma
yaşamına ilişkin konularda işçi-
işveren-hükümet arasında etki-
li bir üçlü danışma prosedürü
oluşturulmasını öngörüyor.
Sanayi işyerlerine alınacak
çocuklann asgari yaş sınınnı
belirleyen 59 sayılı sözleşme. 15
yaşın alündaki çocuklann ka-
mu ve özel sektör sanayi işlet-
melerinde veya bunlann ait bi-
nmlerinde çahştınlamayacak-
lannı hükme bağlıyor.
142 sayılı insan kaynaklan-
nın değerlendirilmesınde mesle-
ki eğitim ve yönlendirmenin
yeri hakkındaki ILO sözleşmesi
de. kamu istihdam hizmetleri
aracılığıyla, toplumun ekono-
mik. sosyal ve kültürel ihtiyaç-
lannı da dikkate almak suretiy-
le mesleki rehberlik ve eğitim
politika ve programlan oluştu-
rulması, bÖylece sağlanacak
imkanlann, aynm gözetilmek-
sizin herkese eşit şekilde sunul-
masını öngörüyor.
versinler. Sonra I993"te
TPAO, r'afineri, Tüpraş ve
Botaş'la birlikte masaya otu-
ralım. O sözleşmede hiçbir şey
istemiyoruz. kamuya ne verir-
lerse bize de versinler diyoruz.
yine hayır diyorlar."
6 bin PETKİM işçisinin söz-
leşmesine resmi arabulucu da
"çare" olamadı. Sözleşme bu-
günlerde Yüksek Hakem Ku-
rulu'na gidecek. ANAP döne-
mindeki baskılann bu dönem-
de de sürmesi durumunda
işçiler çeşitli eyjemler deneye-
cekler. PETKİM işçilerinin
çabalan yeniden kimya işko-
luna dönüp grev haklannı ka-
zanmaya yetecek mi? Hic
olmazsa petrol işkolundaki
kazanımlan elde edebilecekler
mi? Mustafa Öztaşkın bu so-
rulan "Hükümetin ne kadar
demokrat. ne kadar işçi babası
olduğunu göreceğiz" diyc ya-
nıtlıyor.
Edinilen bilgiye göre Ko-
caeli'ndeki PETKİM işçileri-
nin fabrikayı terk etmeme ve
lojmanlara toplu halde yürü-
me gıbı eylem programlannın
gündeme geleceği öğrenildi.
Petrol-İş Sendikası Körfez Şu-
be Başkanı Ali Buğdaycı,
PETKİM işvereninin işyerin-
de baskı uygulaması başlattı-
ğını ileri sürdü.
Bu arada metal işkolunda
da toplusözJeşme görüşmeleri-
nin grev aşamasına gelindiği
şu günlerde büyük hareketli-
lik gözleniyor. Bağımsız Oto-
mobil-İş Sendikası üyeleri
geçen hafta çarşamba günü
bir günlük yemek boykotu
yaptılar. Özçelik-İş ve Türk
Metal sendikalannın da önü-
müzdeki günlerde tepkilerini
gösterecekleri öğrenildi.
Pancar Motor
1.5 yıl sonra
açılış
heyecanı
İstanbul Haber S«rvisi - Yak-
la^ık 1.5 yıldır üretimine ara
veren Pancar Motor Fabrikası.
dün SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısi Erdal
İnönü. İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin Sö-
/en. fabrika çalışanlan veailele-
rinin hazır bulunduğu bir tö-
renle yeniden üretime başladı.
Törende bir konuşma yipan
fabrika genel müdürü Murat
Tanerikçi. fabrikalannın 1955
yılında 1.5 milyon pancar çifçi-
sinın katkılanyla kurulduğunu
anlaıarak "Fabrikamız ülke-
mızde ilk dizcl motorunu üret-
miştir. Bugüne kadar da 400
bin adeı motor ürettik" dedi.
Pancar Motor Yönetim Kuru-
lu Başkanı Ali Esen Gökmen
de. 40 y ıldan bu y ana Türk tan-
mına ve ekonomisine hizmet
cııiklerini anlatarak • "Körfez
krizinin ekonomik olumsuz-
luklan ile iç ve dıştaki talep
azalması sonucu krizc girdik.
Ama GAPın hayata geçirilme-
si ve yeni dış pazarlar bularak,
hükümetimizin de verdiği des-
tekle bu krizi atlatacağız" dedi.
Törende üretici çiftçiler adına
bir konuşan Aydemir Horozlu.
"Pancar Motor. Türkiye'de bir
olaydır. Bu kuruluş çahşanıyla,
çifçisiyle bir bütün olarak bu-
güne gelebildı. Bizleri tekrar
hayata kavuşturmada 50 mil-
yarlık hibeyi sağlayan başta
Erdal İnönü ve tüm emeği ge-
çenlere minnet boçluyuz" dedi.
SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü,
burada çok güzel bir gün yaşa-
dıklannı belirterek "Bu fabri-
kanın yeniden çalışmaya başla-
masını kutluyorum. Daha bir
süre önce buraya geldiğimizde,
çalışanlann, eşlerinin ve çocuk-
lannm başka görüntüleriyle
karşılaşmıştık. Ülkemizde yeni
bir iktidann kunılması bizleri
bu noktaya getirdi. Yeniden
daha güzel günler bizleri bekli-
yor. Hayırlı olsun diyorum.
Daima daha çok çalışmanızı ve
daha güzel^ üretim yapmanıa
beklivorumV dedi.
Fabrika yönetimi. işçiler ve
Otomobil-İş Başkanı. Erdal
İnönü'ye birer şükran plaketi
sundu. Ardından, Erdal inönü,
fabrikayı hizmeteaçtı.
Haber Merkezi - Ger-
çck Dergisi Diyarbakır lemsil-
CİM Namık Tarancfnın öldü-
riilmesiyle ilgili güvenlik güçle-
rince sürdiirülen soruşturmada
henüz herhangi bir bulgu elde
edilcmedi.
Gcrçek Dergisi Genel Yayın
Yönetmcnı İsmaıl Kayhan. Ta-
rancı'nın cenazesinin polis tara-
fından kaçınianık gömüldüğü-;
nü. Tarancı cinayetiyle Musa
Anter'in öldürülmesi arasında
bağ bulunduğunu iddia ederek,
"Cinaycı kontrgcrilla cinayeti-
dir" dedi.
Tarancfnın cenazesi güven-
lik kordonu altında toprağa
vçrildi.
Gerçek Dergisi Genel Yayın
Yönetmenı İsmail Kayhan
dün Diyarbakır'a gelerek Gü-
neydoâu Gazeıeciler Cemiyeti'-
ndo hir basın toplantısı düzen-
ledi. Kayhan. Gerçek Dergisi
olarak Tarancı cinayetiyle ilgili
ellcnnde bulunan bazı ipuçlan-
ııı açıkladı. Kayhan şu görüşie-
ri viv undu:
" Cinayetin işlendiği andan
ilibarcn cenazemizle ilgilenen
arkadaşlanmız. avukatlanmız
vc Tarancı'nm ailesi güvenlik
giiçlennin tehdit ve küfürlerine
maruz kalmışlardır. Cenaze
teslim cdilmcmiş, polis tarafın-
d.ın kacınlarak gömülmüştür.
Oluydan birkaç gün önce büro-
muza gelerek Tarancı'yı tehdit
eden kişinin bürodan aynldık-
lan sonra doğruca Diyarbakır
Emniyeı Müdürlüğü'ne giltiği
görüldüğü halde. güvenlik güç-
leri bu konuyu hiç araştırma-
mıştır. Saptamalanmıza göre
kalilin lariİl bu kişiye uymakta-
dır."
Kayhan. Tarancı'nın öldü-
rülmesinde Gerçek Dergisi bü-
rosunun karşısında bulunan
Uruba Pazarlama ve Ticaret
Bürosu'nun parmağının da bu-
lunduğunu. bu şirketten gelen
bazı kişilerin Tarancı'yı tehdit
ettiklerini öne sürerek $öy le de-
vam etti:
"Tarancı arkadaşımız öldü-
rülmeden bir süre önce, 'Öldü-
rülürscm büromuzun karşısın-
da bulunan Uruba Ticaret
bürosunun parmağı vardır' de-
mişti. Ancak bu konu da hiç
dikkate alınmamıştır. Dergimi-
zin geçen haftalarda yayınladı-
ğı Musa Antcr cinayetiyle ilgili
haberle. Tarancı cinayetinin
kanıtlan birlikte ele alınmalı-
dır.
Biz iddia ediy oı\ız ki. Anter
cinayetine ilişkin yazdıklan-
mızla. temsilcimizin öldürül-
mesi arasında bir ilişki vardır.
Aynca Namık öldürülmeden
bir eün önce büromuzun önün-
de 21 SV 867 plakah bir araç
gün boyu beklemiştir. Bu ara-
cın içinde üç kişinin bulunduğu
dergı çalışanlan tarafından sap-
tanmıştır."
Tarancı cinayetinin kontrge-
rilla olgusunu tekrar gündeme
getirdiğine dıkkat çeken Kay-
han, Tarancı'nın öldürülmesi-
nin yeni birkontrgerilla cinaye-
ti olduğunu öne sürdü. Verdik-
leri ipuçlannın da en güzel
kanıt olduğunu savunan Kay-
han. "Hazır iç harekat başla-
mışken dizginsiz bir taarruzun
koşullan yaratılmış olmakta-
dır. Gerek tek tek. gerek kitlesel
kıyımlann yolu açıktır. Tarana
cinayetiyle ilgili farklı ipuçlan
elimizde mevcuttur. Zamanı
gelince bunlan açıklayacağız.
Bu cinayeti ilerici. dcvrimci ba-
sın çözecektir" dedi.
Kayhan. piağanüstü Hal
Bölge Valisi Cnal Erkan ile Di-
yarbakır Valisi İbrahim Şahin'-
in cinayetle ilgili duyarsız dav-
randıklannı ileri sürdü.
İstanbul Gazetccıler Cemiye-
ti Başkanı Necmi Tanyolaç
Gerçek Dergisi'nin Diyarbakır
temsilcisi Tarana'nın öldürül-
mesini üzüntü ve kuşkuyla kar-
şıladığını bildirdi. Tanyolaç,
"Başta sayın Başbakan Süley-
man Demirel ve Içişleri Bakanı
İsmet Sezgin olmak üzere tüm
yetkilileri, gazeteci katillerinin
yakalanması konusunda gerek-
li tedbirleri almaya çağınyo-
ruz" dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği
(ÇGD)Genel Başkanı Mustafa
Ekmekçi, Güneydoğu'da öldü-
riilen gazeteci sayısının 12'ye
yükseldiğini belirterek. hükü-
meti 'faili meçhul' cinayetlerin
aydınlatılması ve gazeteciierin
bölgede özgürce görev yapma-
lan yönünde gerekli önlemlerin
âlınması için göreve çağırdı.
Tarana için dün derginin İs-
tanbuldaki merkez binası
önünde bir anma toplantısı ya-
pıldı. İstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'na suç duyuru-
sunda bulunmak amaayîa di-
lekçe vermek isteyen dergi çalı-
şanlan ve kalabalık bir toplulu-
ğun yürümesine çevrede yoğun
güvenlik önlemleri alan polis
tarafından izin verilmedi.
Üzerinde "Diyarbakır Tem-
silcimiz Namık Tarana öldü-
rüldü. Gerçek susmayacak"
yazılı dev bir pankart asılan
Gerçek Dergisi'nin Sultanah-
met'teki merkez binası önünde
toplanan dergi çalışanlan ve 50
kişilik bir grup öldürülen Na-
mık Tarancı vediğer basın şehit-
leri için bir dakikalık saygı
duruşunda bulundu.
Tarancı için Gerçek dergisinin önünde tören düzenlendi.
Nadir Nadi büstü açıldı
• Baştarafi 1. Sayfada
tcci-vazar Ali 511111611'.' Oktay
Akbal. anakcnt ve«çev re beledi-
ye meclis üyeleri ile kalabalık
bir topluluğun katıldığı tören.
duygusal bir ortamda geçti.
Nadi'nin eşi Berin Nadi. büs-
tün açılışı sırasında gözyaşları-
nı luiamazkcn. katıhmcı toplu-
luktan da büyük bir çoğunlu-
ğun ağladığı görüldü.
Nadir Nadi büstünün açılı-
şında konuşan Büyükşehir Be-
ledıye Başkanı Yüksel Çak-
mur. "Nadir Nadiler ölmez"
diyerek şunlan söyledi:
"Bugün çok önemli bir anı
yaşıyoruz. Nadir Nadi'yi hayat
K)yunca unutmayacağız. Na-
dir Nadi yalnızca bir yazar de-
ğil, aynı zamanda bir öğret-
mendir. Bu nedenle kendisine
hocam diye hitap etmek istiyo-
rum. Kendisi yurt sevgisini ve
Atatürk ilkelerinı öğreten de-
ğerli bir hocamızdı. Nadir
Nadi'nin "Ben Atatürkçü Deği-
lim" demesine neden olanlar,
bugün Almanya'dan ve çeşitli
yerlerden cumhuriyete ve Ata-
türk'e yönelik ses veriyorlar.
Değerli Hocam. sen rahat uyu.
Ortaya koyduğun ilkeler. Yu-
nus Nadi ile gelen ve günümüze
kadar uzanan gelenekler hep
korunacak. Mustafa Kemal
devrimciliğıni yıkmak. boğmak
isteyenlerin İzmir'e girmesine
izin vermeyeceğiz. Nadir Nadi
ebediyen yaşayacak. Ruhu şa-
dolsun. Bugün için düşünceleri
ölümsüzleşiyor. Bugün burada
Cumhuriyet gazetesini yıkma-
ya. ilkelerini çiğnemeye çalışan-
lara karşı mücadele veren
Cumhuriyet'in yazı ailesi de
aramızda. Bir kez daha divoruz
kf Nadif Nadiler ölmez. Cum-
huriyet ailesi de her~şeye râğ-
men y aşama mücadelesi verir."
Nadir Nadi'nin kendi adına
düzenlenen caddedeki büstü
üzerinde 7 Mayıs 1988 günü ya-
yımlanan ve Cumhuriyet gaze-
tesinin 64. kuruluş yıldönümü
nedeniyie yazdığı başyazıdan
kısa bir bölüm yer alıyor.
Nadi'nin gelecek kuşaklara ses-
lendiği bu yazısından alınan
bölüm şöyle:
"Biz bugün varsak yann yo-
kuz. Başlıca umudumuz, bizim
dönemde yetişen ve yetişmekte
olan yeni kuşaklann. gerçek
halk yönetimi demek olan cum-
huriyet ilkelerini yurdumuzda
daha sağlam temellcre dayama
olanağı bulabilmeleridir. Bu
konuda hiçbir engelden yılma-
vacaklanna inanıvoruz."
6
Kocam yatakta kötü' demeyin
I. Sayfada
davada kocasından şikayetçi
olan kadın ise eşinin sürekli içki
içmck. eviyle ilgilenmemek ve
kendisini sürekli dövmekle suç-
ladı. Kadın son olarak yediği
dayak nedeniyie kulak zannın
patladığını bildirdi. Kadın bo-
şanma karanndan sonra koca-
sının kendisine maddi ve mane-
vi tazminat ödemesini ve yok-
sulluk nafakası bağlanmasını
istedi.
Doyumsuzluk
Davayı inceleyen yerel mah-
keme, kadının doyumsuz ve
dedikoducu olmasıyla kocanın
sürekli dayak atmasını boşan-
ma karan verilmesinde temel
alırkcn eşlcrin kusurlarını bir-
birine eşit kabul etti. Kadının
nafaka istemini yerinde bulan
mahkeme, manevi tazminat is-
temini ise reddetti. Bu ret kara-
nnı davacı kadının da kısmen
kusurlu oiduğu görüşüne da-
yandırdı. Karar. manevi tazmi-
nai islemi reddedilen Esin hanını
tarafından temyiz edildi. Konu
bu nedenle Yargıtay İkinci Hu-
kuk Dairesi'nde ele alındı.
İkinci Hukuk Dairesi, kadı-
nın manevi tazminat isteminde
haklı olup olmadığının belirlen-
mesi için eşlerin işledikleri ku-
surlar arasında kıyas yoluna
gitti. Karannda "önemli olan
boşanmayı sağlayan. boşanma-
ya neden olan tarafın kusuru-
dur. Diğer tarafın boşanmayı
sağlayan hafif kusuru tazminat
verilmesini önlemez. ancak taz-
minatın miktannın belirlenme-
sinde dikkate alınır" görüşüne
yer veren daıre. eviılıkten sonra
çocuğun durumunu da dikkate
aldı. Kararda kadının kocası
hakkındaki "çok içki içiyor, eve
yeterince bakmıyor' şeklindeki
serzenişlerin ise hafif kusur ola-
rak değerlendirildi. Kadının
kocanın ve çocuğun birlikte ele
ahndığı bölümde şöyle denildi:
"Somut olayda, davaa Esin,
kocası hakkında "içki içiyor,
eve yeterince bakmıyor' şeklin-
deki serzenişlerini davaa koca
yönünden boşanmayı sağlaya-
cak ağırhkta bir kusur olarak
kabul etmek mümkün değildir.
Kaldı kı taraflann ortak kızjnın
hatıra deftenne 'babamı sevmi-
yorum' şeklinde hislerini ifade
etmesi ve evden kaçarak evlen-
mesi de babanın evde baskı
yaptığını göstermekle ve davalı
kadının iddiasmı doğrulamak-
tadır. Kocanın eşini 15 gün işin-
den kalacak derecede dövüp
kulak zannı zedelemesi ise pek
fena muamele olgusunu oluş-
turmaktadır. O halde boşan-
mada kusurlu olan Esin, koca
olduğunu kabul etmek zorun-
ludur.
Mahkerhenin bu yönleri dik-
kate almadan. taraflann eşit
kusurlu kabul ederek davaanın
tazminat isteğini reddetmesi,
bu nedenle doğnı bulunmaya-
cağı gibi vücut tamlığı dövül-
mek suretiyle zedelenen ve kişi-
sel haklan bu nedenle saldınya
uğrayan eşe, manevi tazminat
verilmemesi usul ve yasa hü-
kümlerine aykındır. Bu itibarla
koşullan araştınlmadan maddi
tazminata ilişkin isteğin şartlan
oluşmuş bulunduğu halde uy-
gun miktarda manevi tazmina-
ta hükmedilmemiş olması doğ-
ru bulunmamıştır."
VEFA LİSESİ KURULUŞLARI
TÜRK ÖĞRETMENİ İLE EL ELE
Tüm ögretmenlerimizin 24 Kasım 1992 ÖĞRETMENLER
GÜNÜ'nü kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dileriz.
24 Kasım 1992 Salı günü saat 13.30'da okulumuzda
yapılacak "Türk Eğitiminde VEFA" konulu panelimizi
onurlandırmanız bizleri mutlu edecektir.
VEFALILAR DERNEGt, VEFA VAKFI
VEFA SPOR KULÜBÜ,
OKUL KORUMA DERNEĞİ,
OKUL—AİLE BİRLİĞİ
BİRGÜL TUTAK (Günal)
ile
YOLCU TUTAK
21.11.1992 evlendiler. istanbul
PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZİ
KIRMIZI BALIK
ÇOCUKEVİ
Anne sevgisine yamn sıcak bir ortam
DANISMAN DR. ERDAL ATABEK
0-12 yaş grubu
Pedagog vedoktordenetiminde
10 kişilik smıflar
Rcsim. müzik. satranç, yabancı dil. Folklar
Açık büfe sabah kahvaltısı
Sabah 0".30'dan akşam 19.30'a kadar acık
Yeni adresimiz: NMNMtÇİk SkJHo: 3 Altlltipi/İsL
4171638-3881431