Catalog

EKİM 1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 13 İNSANLAR FÜSUN ÖZBtLGEN GÖRÜŞ Hepimizin şiddetve fantazmalardan oluşmuş gizli bir yüzü vardır ama toplum bunu göstermemizi yasaklamıştır. İSTÎ 21 EKİM SABAHITÜRKİYE BÖYLE OLACAK DYPfelsefesi biryıl gecikti ama..ARASIRA eski kağıtları kanştınp düzenlemek iyi oluyor. Bazı eski belgelere, fotoğraflara bakıp eğleniyor insan. Geçen pazar günü evdeki dosyalanmı düzen- lerken elime böyle bir belge geçti. Oldukça gütdüm okurken. 8 Eylül 1991 günü Tansu Çiller'in yaptjğı basın top- lantısının metniydi beni gül- düren. "21 Ekim sabahı yeni bir Türkiye" iddiası ile yapılan basın toplantısı istanbul'da beş yıldızlı bir otelin salon- larındaydı.Tansu Hanım DYP felsefesini anlatmıstı. Basın toplantısı metninde DYP şöyle tanımlanıyordu: -insan hakları güvence al- tında "DYP Felsefesi-Ekonomi- -Ulkede bireyler kendi -Ve sermayeyi tabana ya- yanjstikrarlı bir yaşam su- nan, dünya ile bütünleşen, de demokrasi.. Ve işte 21 ekim sabahı devletle de eşit Türkiye: -Açıklık ilkesi esas aralarında olduğu kadar temel bir ekonomik hedef yürürlükte.. Ve işte 21 ekim sabahı İŞTE BİR MAYK1L HAYRANI, SABIRLA BEKLİYOR Türkiye.. İnsan hakları, Eğitim, Sağlık,Sosyal Güvenlik ve Çevre retormları ile ele alı- nıyor ve.. -Kişisel hak ve özgüriük- lere saygı yerleşiyor.. -Toplumsal uzlaşma ger- çekleşiyor. -Gelir dağılımı düzeliyor. -İstihdam artıyor. -Konut edinme, sosyal güvence ve sigorta sorunla- rı çözülüyor.. -Tüketici hakları korunu- yor. -Bölgeler, kesimler, sek- törler arası denge oluşu- yor.. -istikrarlı yaşam geliyor." Sayfalarca süren basın toplantısı metninde küresel- leşme, entegrasyon, can- lanma, teknolojik aölım, UDİDEM f'ılan diye projeler.. Daha ne isterseniz var.. Acaba 21 ekim derken I99I değil de 1992 yılının 21 ekimini mi kasdetti. O za- man tüm bunlar için daha 15 gün kadar vakit var. Belki de 2993 yılının 21 ekim gü- nünü hedef almıştır kimbi- lir.. 8 Eylül 199Vdeki bu basın toplantısından sonra ne ol- du? Bu tür vaadleri en aşırı biçimde yapan Demirel Başbakan, Tansu Hanım da bakan oldu. Vaadler ise hava cıva ol- du. Demek ki desteksiz at- mak halkın yaşamında pek fazla bir şey değiştirmese de politikacılara yarıyor. Seçimlere hazırlanan pro- fesörlere de bir hatırlatma. Bilimsel atışlar daha da et- kili oluyor.. Megastar ne zaman gelecek? ADAM Maykıl Ceksın hayranı. Gazetelerden konserin iptal edildiğini okuyor ama inanmak istemiyor. Üstelik kapalı tribün için 750 bin lira vermiş, 85 bin lira iade edileceğini söylüyorlar. Fena bozuluyor. Konser heyecanını kesinlikleyitirmiyor. OturmuşinönüStadyumu'nunnumaralarıkoltuğuna sabırtabekliyor. Elbetbir gün gelecektir Maykıl. Üstelik bu aradageçen maçları da izlese fena mı olur? BİRİNCİSINIFSEYAHAT TÜRK CUMHÜRİYETIERİNE GİOEN HEYETİN AL1ŞVEBİŞ Ç1LGINUĞI Türkler ABD'ye örnek Almanya'dan gelen bir ar- kadaşımız anlatb. Aynı uçakla seyahat ettikleri Türk, Alman ve ABD'li parlamenterterin "sı- nrf" tarklannı görünce oldukça şaşırmtş. FırstClass koltuklardaseya- hat edenler 3 tane Türk millet- vekili. Business Class'da yolculuk ecten ıse Alman Parlamenten ve ayra zamanda EyaletBaka- ru.Turistik sırnfta ise bize bunu anlatan arkadaşla birlikte ABDTı senatörler. Süper güç Amerika'nın se- natörleri.yoteuluklarda her zaman en ekonomik biçimde hareketetbklerini anlatmışlar. Demek ki en zengin ülke Türkiye.Pariamenterterini bi- rinci sınıf koltuklarda taşıtyor. Almanlar ise ortalama bir tşa- damı seviyesinde bdenekveri- yor. B 1 zavallı parlamenterler ıse Amerikalılar. Zavallılar tu- ristlerle aynı sınrt yerde yolcu- luk ediyorlar. Htç koskoca Amerika'nın şanına yakışır mı? Ne ayıp. Bizim ülkeden ömek alsın- lar.. Milletvekiline 36 metrelik îpek Türk cumhuriyetterinde do- lann ruble karştsındakı değen- nin cok yüksek olması, Türkte-" rin içindeki "alışveriş cana- van"nı hepten ortaya çıkan- yor. Bir dolann 250-300 ruble okiuğu bu ülkelerde Türkler kendilerini Türkiye'de bir Amerikalı" gtoi hissedıyor. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, bakanlıkyetkilileri, mil- tetvekilteri, sendikacılar, çeşitii eğitim kuruluşlannın başkan- lan, özel okul sahipteri ve ga- zeteciterin bulunduğu 107 kişı- lik bir Türk heyeti geçeh hafta Kırgızistan, Ozbekistan ve Azerbaycan'a g'ıtti. Gezinin amaa, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenen Türk Cumhuriyetieri ve Türk toplu- luklan eğitim bakanlan konfe- ransı'na kablmak. okulları gezmek, Türk-özbek ve Türk- Kırgız okutlannı eğitime aç- makû. 9 günlük gezi boyunca resmi program dışında kalan zamanlarda, Türkler, gördük- KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK Aaa ÇİZGİIİK KÂMtL MASARACI Türki cumhurivetierde alış>erişin odak noktası ipekli kumaştardı. leri her mağazaya kelimenin tam anlamıyla hücum ettiler. Kürkler, halılar, ipekler, deri montlar, tablolar, çay takımlan ve daha neler neler satn alın- dı, dolarlar yine de ttiketileme- di. Kırgızistan Devlet Dil Ensti- tüsü'nde görevli bir öğretim üyesinin verdiği bilgiye göre, bu ülkede profesörler ayda 7 bin ruble. doçentler 5 bin ruble alıyor. Ekmeğin 10 ruble oldu- ğu bu ülkede 10 dolar bozdur- duğunuzda birdenbire cebi- nizde 2500 ruble oluyor. Gezi- ye kablan milletvekilleri, bürokratlar ve de diğer heyet üyeteri 10 dolarla yetinecek değil ya. Dolarlar bozdurulun- ca elde edilen binlerce rubte, alısverişe harcandı. ipekler, kürkler, halılar üzerinde yo- ğunlaşıldı. Bu kalabalık heyette bulu- nanlann kimisi 200 dolara ast- ragan kürk manto aldı, kimiteri metresi 160 rubleye çeşitçeştt ipek. Gıdtlen bir kentie ipek fabrikası özel izinte açıtdı ve yalnızca bir milletvekili tam 86 metre ipek aldı. Kırgızlılar da Türklerin alış- veriş yapmak için çırpındıklan- nı görünce bu fırsatı kaçırmak istemedikterinden olacak, ma- ğazalan kalınan otellerin lobi- terine taşıdılar. Gerçi bu yön- temle fiyaöar epeyce artü orneğin fabrikada 160 ruble olan ipeğin metresi, otele ge- lince 300-320 rubleye fırladı ama kimin umurundaOtellere taşınan tüm mallar gerekli, ge- reksız demeden saön alındı. AĞAÇ YAŞKEN EĞtlİR KEM.AL GÖKHAN GVRSES i bîRa* st«aa«*arwı o. ama oyun » n s a n a K HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Ekim BOSNA-HERSEK SLDEN GiDiNCE 19O8'Pe BO6ÛN, fSTÂMgt/t 'A4 H4LK, AVUCTUK1M-MA- cAttısmu wfueA7oewĞWM PKOT&TO için efcsâi TSKİ Y/V*n. TBMMÜZ AftNOA, PAUÇAH I. ABOULHA- iAir,jr.M£ŞKUTİYEr't İSTSMEPeM OHAYLAMtÇ, (777- UAT VE TERAKKİ CGMİYETİ, OSAAANU İMfVUSArDt! USĞU'HUN YÖNen/UHM Bl£ İ Tt. AUCAK, BU StgflbA CHM&N 6£Çİd BOÇLUĞÜNU F/&SAT&LBM AVUSTUISyA-AAACAKİS- 7»v, SÛSAIA ve »eesEK'e ec KOYMUŞTUÇS £&M) . İKJ GUH SOH8A, İSVVJSUL'DA HALJK., OUÜUMÜ PISO7ESTO /ÇİN TOPtAHDI. AVUSTtHl- VA'OAU &ETIRİLEN MALLA2A I/Ş O2£LLİKl£ OE FES ALIMINA SOH VBRtlMeSİ İÇİN GÖSTERİ- LBR *v>iux. 8UHUN enasi DAHA COK, FES ye- Hiue MLPAĞIN r£&L£HMes/NPe eoeûLECEtJi! 30 YIL ONCE Cumhuriyet Nazikgünler 7EKİM1962 .,••-• 27 Mayıs harekeü, Atatürk ilkderine sırtçevırdigı ıçın demokratik gelişmemizi soysuzlaştıran. karanlık kuvvetlerin gölgesine sığınarak Anayasay \çiğnemekte sakınca görmiyen ve meşru yollardan ıktidar depşimini imkânsız hale getiren bir ahniyeti yıkmak amacı ile göze aUnmıştı. Açıkçası. bu hareketyurdumuzda Aiatürkçülüğü yeniden söz sahibikılmak uğruna başanlmıştı. Eğer Türkiye'de ilerici, medeniyetçi ve Alatürkçü kitlelerin sesi zorla kısılmak istenmese idi. birdahaki seçimlerde bunlann eşit haklarla ve eşit şartlaraltında vaıandaş karşısına çıkmalan imkânı ortadan kaldınlmasa idi. 27 Mayıs harekeüne her halde lüzum görülmezdi. Ne var ki 27 mayıstan bu yana olaylar yurdumuzu feraha kavuşturacak bir biçimdegelişmemektedir. 27 Mayısı doğuran nedenler üzerinde gereği gibi durulmamış, yurdıımuzşartlannıhiç dikkate almaksızın sadece soyut demokrasi kurallanyla durumu kurtarabileceklerini uman kimi sorumlu politikacılar, düşük âhniyetin kısa zamanda hortlamaısma. gelişipserpilmesineseyirci kalmışlardır. Son olaylara bakılacak olursa iki buçuk yıl içindedönüp dolaşıp yeniden bir 27 Mayıs öncesi çıkmazına doğru kaydığımıa söyliyebiliriz. Bugünkü ortam düzeltilemediği takdirde yurdumuzdaki huzursuzluğun soyut demokrasi metodlanyla giderilebileceğini bizhiç sanmıyoruz. Yakın zamanlara kadar zayıfbir ihtimal olarak planlı kalkınma gayretlerinin ilk başanlı sonuçlan ile birlikte 27 Mayıs düşmanlan güçten düşebilir ve daha alçak perdeden konuşma gereğini duyar, diye düşünüyorduk. Planı hazırlamaktan sorumlu başhca uzmanlann isüfası ile bu ihtimalbugün daha da zayıflamıştır. Cstelik, tahrikçilerin gittikçe işi azumalan karşısında, yurdumuzdaki siyasal ortamı böylece uzun bir sûre yürütme imkânlan da günden güneazalmakıadır. NA.DİRNADİ KÜLTÜR BAKANLlCl MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞSINAVI Boş bulunan Müfettiş Yardımcılığı kadrolanna sınavla eleman alı- nacaktır. 1- Sınava katılabilmek için: a) 657 sayıh Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde sayı- lan nhelikleri taşımak, b) Siyasal bilgileı, hukuk, iktisat, işleıme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara denkliği Yüksek Öğretira Kurulu'nca ka- bul edilen yurt içi ve yun dışındaki faküUe veya yüksek okullardan birini biıirmU olmak, c) Sağlık durumu, her türlü iklim ve yolculuk koşullanna elverişli bulunmak, d) Yapılacak inceleme sonunda, varsa sicili, tutum ve davranışlan yönünden müfettiş yardımcihğına engel biı durumu bulunmamak, e) Askerlik görevvni yapmış veya erteletmi* olmak ya da askerlîkle ilişkisi bulunmamak, f) Bu sınava daha önce bırden fazla katılmamış olmak, g) 1.1.1992 tarihi itibariyle otuz yasını doldurmamış olmak gerekir. 2- Yazılı sınavlar 3,4 ve 5 Kasım 1992 tarihlerinde Ankara'da yapı- lacak, kazananlar kendilerıne bildirilecek tarihte sözlü sınava tabi tu- lulacaklardır. î- Daha geniş bilgi, Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlı|ı'ndan, ls- tanbul ve İzmir'de Kültur Mudürlüklerinden bizzat veya mektupla alı- nabilir. 4- Işıirakçilerin yukarıda belirtilen yerlerden alacaklan aday form- larını doldurmak sureıiyle iki fotoğrafla birlikle 22.10.1992 günü ça- hşma saati sonuna kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na başvurtnalan duyurulur. Postadaki gecikmcler kabul edilmez. TEFTtŞ KURULU BAŞKANL1Ğ1 Atatürk Butvarı No: 29 06050 Opera / ANKARA Basın: 36685