14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 EKİM 1992 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREN DEVAMI 17 GUNCEL CUNEYT ABCAYUREK • Baştarafi 1. Sayfada Kürtleri "siyasi mülteci" hakkı tanımaya hazırlanıyormuş. Dün sabah, silahları bırakmak koşuluyla PKK ile peş- mergeler arasında bu yönlü uzlaşmaya varıldığını göste- ren haberler yoğunlaştı. Barzani'nin Ankara bürosu, uzlaşmayla ilgili bilgileri doğrulamıyordu. Ne var ki, Erbil'deki gelişmenin ayrıntıla- rı Ankara'ya gecikmeli yansıyabilir, haberin doğrulanması ya da kesinkes yalanlanması daha sonraki saatlere kaya- bilirdi. PKK'nın bir ara çatışmaya giriştiği peşmergelerle uz- laşmaya vararak Kuzey Irak'a sığınması kesinleşirse, önümüzdeki günlerin gelişmeleri yeni bir biçim alacak. Uzlaşmanın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı Kuzey Irak harekâtına ne gibi etkiler yapacağı dün tartışmalara konu oldu. Kimine göre, peşmergelerden ayırt edilemeyen, onlarla artk iç içe yaşamaya başlayan PKK militanlarını temizle- me olanağı kalmıyordu. Bu olasılık gerek Genelkurmay'm gerekse hükümet söz- cülerinin bugüne değin yaptıkları açıklamalara ters düşü- yordu. Engellemez örneğin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş, görüşmeye gelen Cumhuriyet ekibine, "Kuzey Irak'ta peşmergelerle koordineli' bir harekâtın asla söz konusu olmadığını" söyledi. Başbakan Demirel'le öteki bakanların kimi açıklamaları da aynı koşuttaydı. TSK'nın giriştiği operasyonların bir ara pes eden peşmerge hareketleriyle uzak yakın ilgisi yoktu. Oyleyse?... Peşmergelerin, cinayet şebekesi PKK'yı bağ- rına basması, TSK'nın Kuzey Irak'taki silahlı girişimlerini engellemezdi. Zaten, dün sabah erken saatte Güneysu'dan başlatlan -AA'ya göre-yeni bir "imha harekâtı", saptanan hedeflere varılıncaya kadar sınır ötesi harekâtın süreceğini gösteri- yordu. Üstelik PKK'nın silahlarını bıraktığına değinen haberler, gelecek için, olumlu umutiar içermiyor. Köşeye sıkışan, kaçacak delik bulamayan Apo ile PKK'- nın Kuzey Irak'taki soydaşlarına sığınmaları belki geçici bir süre için bir anlam ifade ediyor. Uzun vadede, PKK'nın güçlenip yeniden Türkiye'ye sı- zacak duruma geleceği günü bekleyeceğini varsaymak; kuşkusuz yanıltıcı bir yorum olmuyor. iktidarıylaanamuhalefetiylesiyasal gözlemciler, PKK- nm Kuzey Irak'ta "çoksertbir darbeyediğine" \nan\yor\ar. Ancak bir başka noktaya dikkat çekiyorlar. PKK'nın Türk ordusunca perişan edilmesinden, bizden çok, bağımsız devlete yönelen Kürt liderlerinin yararlanacağını öne sü- rüyorlar. Belki bir süre için, evet. Peşmergeler arasında yeniden güçlenen PKK'nın, Türkiye'den önce, Kuzey Irak'ta yaşa- yan Kürtleri rahatsız edeceği unutulmuş görünüyor. Sıcak savaşla siyasal savaşım kol kola. Her gün yeni bir aşamaya giriyor. HAVA DURUML TURKIYE'DE DUMYADA Meleteoroioji Geneı Mu- dur.uğu rxien alman bılgı- ye göre yurdiın kuzeydo- ğu kesimlerı parcalı bulut- lu dığer yerle' az bulutlu ve açık geçecek. Marma- ra ile yı r dun ıc kesımle- nnde sabah saatlerinde sis gorülecek Hava sı- caklığı bıraz daha arta- cak Ruzgâr,güneyvebatıyonlerdenhafif,arasıraortakuwetteesecek Denız- lerımızde ruzgâr, Doğu Karadenız Qe kıble ve keşışleme. Doğu Akdenız de yıldız ve karayel. dığer denızlenmızde kıble ve lodostan 2-4, yer yer 5 kuvvetınde, saat- te 4-16. yer yer 21 denız mılı hızla esecek Van Gölu'nde hava parçalı bulutlu geçecek Adana Alyon Ağr Ankara Antalya AyrJın Bursa Canakkale ûıyarfcakır Edıme Eraırum EsKışehır ıstanbul Izmır Konya Mersın Samsun Trabzon Zonguldak A ZT 16' A 19 10 c B 12" 0' B 22" 8" A 26' 16" A 29' 16" A 24' 13' A a " 16' A 23' 9° A 22" 10' B 12' (T A 22" V A 23' 14* A 28 g ir B 20" r A 26' 16" B 21 • 13= B ir 10' İK 22" 14= Amman Atına Brûkset Cefievre FrankJurt Lefcoşa Pete'SOurg Londra MadrO Mlano Mostova Uûnıh Parıs Prag Rıyad Roma Vıyana Y 9" A 27* A 22" A 29" Y 9 Ü Y 12" Y 9' A 28" K 4" B 10" B 18' Y 16* K 3" Y «r Y 10' Y 10' 32' S 20" Y 10" Dutoflu A-acık B-buluflu G-güneslı K-kart S-sıslı Y-yağmurlu Uçuş güvenliği tehlikede İDRİSAKYÜZ Özel havayollan uçaklannın teknik bakım ve kontrollerinin yurtdışına bağlı olması uçuş gü- venliği açısından sakınca taşı- yor. Aynca bazı özel havayolla- nnda görevli Rus pilotlann hava trafık kontrol kulesi gö- revlileriyle olan dil sorunu da zaman zaman olumsuzluklar yaratıyor. TJlaştırma Bakan- İığı'nın özel havayollanna çeki- düzen veren yönetmeliğinin bir yıllık bir zaman dilimine yay- gınlaştınlması bu gibi sakınca- lann sürmesine neden oluyor. Halen Türkiye'de. büyük göv- deli uçaklarla loplu taşımacılık yapan ve 6 bin 272 koltuk kapa- sitesine sahip 11 özel havayolu şirketinden sadece İstanbul Ha- va Yollan'nın uçak bakım tesisi bulunuyor. Bu tesisin, Tür- kiye'de kendilerine yer verilme- diği için KKTC'de kurulduğu belirtiliyor. Özel Sektör Havacılık İşlet- meleri Derneği (ÖSHİD) Baş- kanı Safi Ergio, özel şirket kunmak isteyenleredevletin izin verdiğıni. ancak teknik altyapı vedonamm için yardımcı olma- dığını söyledi. Aynı zamanda İstönbul Hava Yollan Genel Müdürü de olan Safi Ergin. kurmak istedikleri uçak bakım tesisi için kendilerine Türkiye'- de yer \erilmemesi sonucu Kıb- ns"a gitmek zorunda kaldıklan- nı vurguladı. Ergin, bu nedenle özel sektörün uçak bakımının dışa bağımlı olduğunu, bunun da Türkiye'dekı bakımlan bir anlamda "sokakta" yapma so- nucunu yarattığını bildirdi. Son yıllarda, artan bir hızla kurulanözelha\ayoluşirketlen bazı sorunlan da beraberinde getiriyor. Bunlann başında doğrudan ınsan hayatını ilgi- Iendiren"uçuş giheıiliği" geli- yor. Bugün Türkiye'de hizmet veren ve büyük gövdeli uçak- larla toplu taşımacılık yapan 11 özel havayolu şirketinden sade- ce İstanbul Hava Yollan'nın bakım tesisi bulunuyor. Öteki havayollan uçaklan- nın günlük kontrollerini kendi teknisyenleriyle yaparken. önemli bir anza ya da periyodik büyük bakımlar sözkonusu ol- duğunda yurtdışına gidiyorlar. Böyle bir durum karşısında. o şirketin taşımayı taahhüt cttiği yolcular günlerce havaalanında beklemek zorunda kalıyorlar. Genellikle anzalanan uçağın yerine tahsis edilecek bir başka uçak olmaması, bunun yanında şirketler arası "transfer" anlaş- malannın yetersiz ve sağlıksız oluşunun tüm sıkıntısını yolcu- lar çekiyor. Anzalanan bir uça- ğın yolcusu, elindeki biletiyle bir başka havayolunun uçağına binemiyor, yeni bir ücret öde- mek durumunda kalıyor ve ikinci kez mağdur oluyor. Bugün fılosunda 5 adet TU- uçağı bulunan Green Air, bu uçaklann bakımlannı Rusya'- daki Aeroflot tesislerinde yaptı- rabiliyor. Birgen Air'in Boeing- 757 ve DC-8 tıpi iki uçağı Al- manya ve Lüksemburg'da. Pe- gasus Air'in 2 Boeing-737'400 ve bir Boeinjı-737 200 uçağının bakımı ise Irlanda'nın Dublin kentinde gerçekleştiriliyor. Air Alfa'nın Boeing-727 200'ü ABDde. Tur Avrupa Hava Yollan'nın dört adet Boeing- 727/200 ve iki adet MD-83 tipi uçağının büyük bakım ve kon.t- rolleri Almanya'da yapılıyor. Sokakta bakım Bu arada bazı özel şirket yet- kilileri. acil bakım gerektiğinde THY'nin kendilerine teknik hizmet vermekten kaçındığını. böylelikle THY'nin önemli öl- çüde bir döviz girdisi fırsatını kaçırdığını öne sürdüler. Adı- nın açıklanmasını istemeyen bir şirket yetkilisi, THY'nin özel sektörü kendine rakip olarak gördüğünü. ancak özel sektö- rün böyle bir tutum ve düşünce içinde olmadığını söyledi. Özel Sektör Havacılık İşlet- meleri Derneği (ÖSHİD) Baş- kanı Safi Ergin. aynı zamanda genel müdürü olduğu İstanbul Hava Yollan için 1986 yılında bakım tesisi yapmak üzere Devlet Hava Meydanlan İşlet- 154 tipı uçağı bulunan Sultan- m f " d e n (DHMI) Turkıye- Hava Yollan ile 2 adet TU-134, * * ' havaalanlannda yer iste- 6adetTU-l54vebirtaneIL-86 d'klennı. ancak alamadıklannı Bayraııı,liderleri buluşturdu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhuriyetin kuruluşu- nun 69. yıldönümü, Türki cumhuriyetlerin devlet başkan- lannın da katılımıyla. bütün yurtta törenle kutlanırken. baş- kentte siyasi parti liderlerini de bir araya getirdi. Ankara'daki törenlerde Cumhurbaşkanı Turgut Özal. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Süley- man Demirel. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş, Başbakan Yardıması Er- dal İnönü, ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir araya geldi. Baykal'ın töre- ne. babası Hüseyin Hilmi Bey'- in İstiklal Madalyası ile katılma- sı dikkat çekti. 29 Ekim Cumhuriyet Bayra- mı, Türkiye'nin yanısıra. KKTC'de ve dış temsilcilikler- de törenlerle kutlandı. An- kara'daki ilk tören, Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın Ata- türk'ün Arutkabır'deki mozo- lesine çelenk koyması ve saygı duruşu ile başladı. Halef-Selener Erdal İnönü de. Anıtkabir'- deki "dslanlı yol"un önünde haarlanan tören alanında. ken- disine aynlan yerden aynlıp. geriye dönerek. Deniz Baykal'- m yanına gitti. SHP'den CHP'- ye geçen Ali Dinçer ve Uluç Gürkan'la da tokalaşan İnönü, Baykal'a gülümseyerek. "Bay- ramınız kutlu olsun" dedi. Tö- ren alanına saat 09.45'te gelen Cumhurbaşkanı Özal'ın. elinı sıktığı sırada Mesut Yılmaz'ın yüzüne bakmaması dikkat çek- ti. Özal ve Demirel tokalaşır- ken, birbirlenne "Günaydın" dediler. Demirel ile Özal. tören alanında arkalarda bulunan Baykal'la tokalaşamadılar. Garp Cephesi çocuklan Baykal, Anıtkabır'deki töre- ne, LÜusal KurtuluşSavaşı'nda Garp Cephesi'nde çarpışan ba- bası Hüseyin Hilmi Bey'in "İs- tiklal Madalyası" ile katıldı. Garp Cephesi Kumandanı İs- met Bey'in oğlu Erdal İnönü ise, babasının İstiklal Madal- yası'nı neden takmadığını so- ran gazetecilere, "Benim ağabe- yim takıyor. Büyük oğul o" yanıtını verdi. Baykal da. "'Ba- bamın İstiklal Madalyası bu. Ben "oğlu" sıfatı ile takıyorum. Babam Hüseyin Hilmi Bey. Garp Cephesi'nde çarpışmış. Ben ruhunu şad etmek için takı- yorum. Yasa gereği, en büyük oğul takıyor" diye konuştu. Milletin demir eli Özal. saygı duruşu ve İstiklal Marşfnın okunmasından son- Cumhuriyet Bayramı laksim'decoşkuylakutlandı.(Fotoğranar: ZAFER AKNAR, HATİCETUNCER) ra, Anıtkabır Özel Defteri'ne. "Cumhuriyet Bayramımızın 69. yıldönümünde cumhuriye- timizin kurucusu ulu önder Atatürk'ü rahmet. şükran ve minnetle anıyoruz. Ruhu şad olsun" sözlerini yazdı. Özal, Anıtkabir Özel Defteri'ni imza- larken, Demirel. Mesut Yıl- maz, Hüsamettin Cindoruk ve Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Doğan Güreş, altın yaldızla duvara geçirilen, "Düsturu ha- lâsımız olan mısak-ı milliyi safha-i tarihe yazan. milletin demir elidır" şeklindeki yazıyı okuyarak. sohbet ettiler. Anılkabir'deki törenlerin ar- dından TSK. ve diğer kamu ku- ruluşlannın Hipodromda düzenledikleri gösterilere geçil- di. Cumhurbaşkanı buraya. eşi Semra Özal ile birlikte. üzeri açık bir otomobille geldi. F-16. F-5 ve F-104 tipi savaş uçaklan ve kobra helikopterlerinin de gösteriler yaptığı Hipodrom'- daki törene, Cumhuriyet Bay- ramı ve bugün başlayacak olan "Ankara Zırvesi" için Tür- kiye'de bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçi- bey, Özbekistan Cumhurbaş- kanı İslam Kerimov. Kazakis- tan Cumhurbaşkanı Nur Sul- lan Nazarbayev. Kırgızisıan Cumhurbaşkanı Askar Akayev de katıldılar. Gösterileri, An- kara'da bulunan yabancı mis- yon şefleri, hükümet üyeleri. Demirel. İnönü. Baykal. hükü- met üyeleri ve kuvvet komutan- lan ile kalabalık bir vurttaş topluluğu da ızledi. TBMM'deki tören saat 09. 30"da başladı. Törene grup baş- kanvekilleri dahil pekçok mil- letvekili katılmadılar. Bakanla- nn da büyük bölümü törende bulunmadı. Cumhuriyet Bayramı kutla- malan çerçevesınde Cumhur- başkanı Turgut Özal da akşam Çankaya Köşkü'nde bir resep- siyon düzenledı. Özal'ın verdıği resmı kabule. Türkiye'de bulu- nan konuk Türk cumhuriyetle- ri cumhurbaşkanlan da katıldı. İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi de akşam Taksim Mey- danı'nda "Cumhuriyeti ve Demokrasiyi Seviyoruz" adıyla bir kutlama programı düzenle- di. Kutlamalardan önce konu- şan İstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Nurettin Sözen, İstanbulîulann bayramını kut- layarak "Laik cumhuriyetimiz ve demokrasimizle övünüyo- ruz. Cumhuriyeti ve demokra- siyi seviyoruz. Her ikisini de yaşatmaya. geliştirmeye karar- lıyız" dedi. Daha sonra geçilen kutlama programında Fazıl Hüsnü Dağlarca. Nâzım Hikmet ve Cahit Külebi'den şiirler okun- du 200 kişilik bando eşliğinde 4000 öğrenciden oluşan koro çeşitli marşlar söyledi. Öğrenci- lerin coşkuyla söylediği marş- lardan sonra yapılan havai fı- şek göstensi. Taksim Alanfnı dolduran binlerce kışi ve çocuk tarafından coşkuyla alkışlandı. bildirdi. hrgjn, bunun üzerine kendi filolanndaki uçaklann her türlü bakımını sağlayan te- sisi KKTC'de kurduklannı an- lattı. Atatürk Havalimanında kendilerine yer gösterilmesi ha- linde en kısa zamanda bir tek- nik bakım üssü kurabilecekleri- ni vurgulayan Safi Ergin, THY'nin bugün otopark ola- rak kullanılan eski hangannın bu amaçla geçici olarak kendi- lerine tahsis edilmesini istedi. THY Teknik Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Bolayırlı, böyle bir uygulamanın sözko- nusu olmadığını belirtti. Bola- yırlı, THY'nin teknik bakım açısından bir kapasitesi oldu- ğunu ve öncelikle kendi progra- mını uygulamakla yükümlü bulunduğunu bildirdi. Bolayırlı bu konuda şöyle dedi: "Tamamen yapmıyoruz diye bir şey sözkonusu değjl. Bu iş süreklilik isteyen, yani bir söz- leşme ile yürüyebilen bir iştir. Ancak özel havayollannın tek- nik bakımlan part-time' bir iş- tir. Gelip geçici işler olduğu için zaman zaman yapamıyoruz. Bizim başka şirketlere sürekli teknik hizmet verebilmemiz için yan bir şirket kurmâmız ge- rekir. Bizde her şey kendi prog- ramımıza göre düzenlenmiştir. Ancak. kendi işimiz olmayınca başkalanna hizmet verebiliyo- ruz. Olayın bir başka yönü de verilen hizmet karşıhğı girilen risktir. Bu da hizmetin karşıhğı olan ücrettir. Bugüne kadar birçok özel şirket battı. Bütün bunlan da göz önüne almak zo- rundayız. THY'nin teknik üni- telerini, kendi dükkanlanymış gibi kullandırmak yetkisine sa- hip değiliz. Parası karşıhğı, ola- naklar dahilinde her türlü hiz- meti veririz." Dil anlaşmaziığı Bunun yanında. personelden kaynaklanan ve uçuş güvenliği- ni olumsuz yönde etkileyen olaylar yaşanıyor. Özellikle, Rus pilotlan bu bakımdan so- run oluyor. Sultan Hava Yolla- n ve Green Air'de uçan Rus pilotlarla, hava trafık kontrol kulesi görevlileri arasında dil anlaşmaziığı yaşanıyor. "Hava- cılık terminolojisi dışında" İngı- lizceleri yetersiz olan Rus pilot- larla hava trafık görevlileri birbirlerinin söylediklerini an- layamayınca, zaman zaman uçaklann seyir yönleri de değı- şebiliyor. Bu konuda. hava tra- fık kontrol kulesi görevlilerinin. sözkonusu pilotlan şikayet eden zabıtlannın da bulunduğu belirtiliyor. Rus pilotlan filo- sunda uçuran Sultan Hava Yollan ve Green Air yetkilileri, bu konudaki sorulanmızı ya- nıtsız bırakırken. Ulaştırma Bakanlığı'nın çıkardığı son yö- netmeliğe uyma çabası içinde olduklannı belirtiyorlar. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havaalık Genel Müdürlüğü. bir süre önce uygulamaya koy- duğu yönetmelikle özel hava- yolu şirketlerine yeniden çeki- düzen vermeyi amaçlaıwştı. Yönetmeliğe göre özel havayo- lu şirketleri en az bir tane kendi malı uçağa sahip olacak ve fılo- sundaki kendi malı uçak başına 1 milyon dolar ödenmiş serma- yesi bulunacak. Aynca tüm uçucu personeli Türk olacak. yabancı pilot ve hostesleri eği- tim süresi dışında uçuramaya- cak. Uygulamaya giren bu yönetmelikle ilgili yaptınmlar ise personel bölümü ile ilgili olarak bir yıl, uçak ve sermaye ile teknik altyapı açısından da iki yıl sonra başlayacak. Bu sü- re içinde özel havayollan kendi- lerirti yönetmelik hükümlerine uyacak biçimde organize ede- cek. Ayda 2 milyonunuz yoksa • Baştarafı 1. Sayfada mak mümkün. Yeni doğanlar için açılan mağazalarda ise ne- redeyse yok yok. Bebeğınızin banyo yaparken kayıp düşmemesi için koltuk altlanndan destek olacak üç ayaklı halkalar.cildini tahrişet- meyecek yumuşaklıkta şekilli süngerler. ıçleri su dolu kokulu diş kaşıma halkalan. bebekler için özel olarak geliştirilmiş saplan kavisli çatal kaşıklar, anne memesine en yakın doku- da silikonlu, bebek damağına göre biçimlenmiş emzik ve bi- beronlar... Bu ürünler bebek mağazalannın ratlannda rast- lanabilecek bir kaç malzeme. Yeni doğan bebeğini kucak- layıp da sıcaklığmı hissetmiş hangi anne. bu üriinlerden alıp bebeğini rahat ettirmek iste- mez? Herhalde hiç biri. Ancak bu. işe maliyet hesaplan kan- şınca geçerliliğini yitiriyor. Çünkü bu ürünleri almak ami- yane tabirle "her babayiğidin harcı değil." En basit bir diş ka- şıma halkası 25-30 bin hradan. banyo gereçleri 50-60 bin lira- dan başlıyor. Bebeklerinin üzerine titreyen özenli annelerin bu tür aksesu- arlara kaçmadan da yaptıklan masraf zaten az değil. Orta ka- rar bir gelir düzeyı olan aıleler. raama ile beslenen ve mutlaka kâğıt bez kullanan bebekleri için günde en az 64 bın lıra har- camak zorunda. Başka bir de- yişle günün dörtte üçünü beşi- ğinde uyuyarak geçiren bu mıni minilere ayda bir milyon 960 bin lira gerekiyor. Yeni do- ğanlann ilk gelişim aşaması olarak kabul edilen ilk üç ay dikkate alınarak yapılan bu he- saplamaya. aylık doktor kont- rolü. sebze çorbası ve meyve suyu için yapılan harcamalar. pişik kremi ve gaz ilacı dahil. Allah'ın emn gibi yapılan bu harcamayı. bebeğin gelişinden önce yapılan hazırlıklann fatu- rasını ekleyerek büyütmek de mümkün. Çünkü doktorundan "hamilesiniz" müjdesini alan her anne. hamileliğinin yedincı. bilemediniz sekizinci ayından itibaren gelecek konuk için ha- zırlıklara başlar. İlk önce en az 400 bin liraya kıyarak pratik kullanımlı bir beşik alınır. beşi- ğe uygun nevresim takımlan için yaklaşık 200 bin lira harca- nır, mini mini bedeni sıcak tuta- cak battaniye ve yorgan 400 bin liradan alınır. Bir de bebeğıniz kucağa alışmasın diyorsanız 100 bin lira verilip şöyle basitin- den bir ana kucağı edinilir. Bü- tün bunlann faturası yaklaşık bir milyon 100 bin lira olur. Be- beğinize kendi zevkinize uygun yün patikler, ceketler veya ye- lekler örmek istiyorsanız. o zaman faturaya bir 100 bin lira daha eklemeniz gerekir. UCURMÜMCU • Baştarafi 1. Sayfada lendirmekte başarılı oluyor. Alman basını ve televizyon kanalları Kuzey Irak ve Güneydoğu'da yaşanan olayları "Türkler, Kürtleri eziyor" yaklaşımı ile veriyor. Kamuoyu böyle oluşuyor. Çeşitli Kürt örgütleri arasındaki çatışma, çekişme ve savaşlar ise gözardı ediliyor. Sokaktaki Alman yurttaşı da ister istemez bu propagandanın etkisinde kalıyor. Yakın tarjhimizdeki Kürt ayaklanmaları, Kürt aşireöeri arasında "devlete bağlı olan" ve "devlete bağlı olmayan aşiretler"ayrımını ortaya çıkardı. Devlet güçleri ile ayaklanan Kürtler arasındaki savaş- larda bazı Kürt aşiretleri devletten yana tavır aldılar ve güvenlik güçleri ile birlikte ayaklanmacılara karşı savaş- tılar. Bu gerçek, 70'li yıllarda Irak'ta da yaşandı. Örneğin Celal Talabani, Irak Silahlı Kuvvetleri'nin ya- nında Molla Mustafa Barzani'ye karşı savaştı. Aynı sa- vaşta aralarında Molla Mustafa Barzani'nin kayınpederi- nin aşiretinin de bulunduğu Kürt aşiretleri, Irak Silahlı Kuvvetleri ile işbirliği yaptılar. "Cash = hain, işbirlikçi" suç\amas[, bu yüzden kullanıl- dı. Hangi Kürt aşiteti hangi ayaklanmada devletten yana tavır aldı, hangisi ayaklanmacılara katıldı? Bunlan anlayabilmek ve olayları gereğince yorumla- mak için hem yakın tarihi hem bugün yaşanan olayları çok iyi bilmek ve izlemek gerekir. Olaylara bu açıdan bakılırsa, Alman gazetecileri de Kuzey Irak'ta bugün "Kürtler ile Kürtlerin savaştıkları" nı görür ve anlarlar. Erbil'de bir araya gelen PKK lideri Abdullah Ocalan'ın kardeşi Osman Ocalan ile peşmerge komutanlarından Mustafa Çavraş'ın anlaşmasıyla peşmerge-PKK çatış- ması şimdilik sona erdi. Kürt gruplarının ne zaman bir- birleriyle çatışacakları ve ne zaman uzlaşacaklarını bilmenin olanağı yoktur. Bugün kurulan cepheler yarın değişebilir: örneğin Ta- labani, yarın Ocalan ile yan yana gelebilir ve televizyon kameraları önünde de öpüşebilır. Talabani veöcalan, 1 Mayıs1988günlübildirideTürki- ye Cumhuriyeti'ne karşı "silahlı mücadele" kararı alma- mışlar mıydı? Kim derdi ki, 1988 yılında Türkiye'ye karşı PKK ile ortak mücadele kararı alan Talabani, dört yıl son- ra aynı Türkiye Cumhuriyeti'inden "kırmızı pasaport" alacak! Kim derdi ki yıllarca Amerika'nın Ortadoğu siyasetini "emperyalizm" ve bu siyaseti benimseyenleri de "hain- lik ve işbirlikçilik" olarak gören Kemal Burkay'ın liderli- ğindeki "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi", bugün Ortadoğu'da "Çekiç Güç"ün varlığını savunacak! Yaşanan somut gerçekleri ve bölgedeki çokuluslu çı- kar hesaplarını bilmeden olaylar anlaşılmaz. Ortadoğu, bugün "petrol" ve'su " yüzünden kanlı ça- tışmalara sürükleniyor. Batılı petrol şirketleri, yıllık geliri 15-16 milyar dolar olan Musul petrollerini paylaşmak için planlar yapıyor. Fırat ve Dicle sıfiarı, Suriye ve Irak'ı tedirgin ediyor. Türkiye'nin bu su kaynaklarına sahip olması, komşu ül- keleri, Türkiye'ye karşı düşman siyasetler içine itiyor. PKK, Suriye ve Irak topraklarında yıllarca belki de bu yüzden örgütlenme olanağı buluyor. Adını "PSK = Kürdistan Sosyalist Partisi" olarak de- ğiştiren "Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi" bu ad de- ğişikliği ile yalnız Türkiye'de değil, Irak'ta da örgütlendi- ğini duyurmak istiyor ve bunu yaparken de Dicle ve Fırat nehirlerinin "Kürdistan'dan kaynaklandığını" ileri süre- rek Irak ve Suriye'ye su konusunda güvence veriyor.. Kürt sorununun birbirinden ayrı ve karmaşık yapıda binbir türlü nedeni vardır. Bu binbir türlü neden arasında petrol ve su da var. Petrol ve su üzerindeki çokuluslu çıkarlar ve beklenti- ler, bugün Kürt sorunu ile iç içedir! Bu yüzden Kürt Kürde kırdırılıyor. işte bu yüzden Türk Kürde, KürtTürke düşman ediliyor. Çeşitli Kürtörgütlerinin bir tek amaçları var: Kürtsoru- nunu Batılı devletlerin destekleri ile Birleşmiş Milletler'e götürmek ve sonra da Türkiye'ye karşı Güvenlik Korv seyi'nin zorlayıcı yaptırımlarını harekete geçirmek. Olaylara bir de bu açıdan bakarsanız, yaşanan ve ya- şanacak olayların hiç de şaşırtıcı olmadıklarını görürsü- nüz. Bir plan yürüyor, hem de adım adım!... OLAYLARIN Stern'den ARDENDAKI Türkiye'ye • Baştarafi 1. Sayfada Körfez Savaşı'nın Irak'ta meydana gelirdiği deprem sür- mektedir. Saddam'm daha ne kadar dayanabileceğini zaman gösterecektir. Sonuçta "Irak Devleti'nin "bütünlüğü koruna- rak, sımrlan tanınarak, iç yapt- suu,yönetimini, özetle Saddam'ı değiştirecek ghişimler" sıcakla- şıvor. Selahaddin kentinde loplanan Saddam mulialiflerinin hükümet kurma girişımini vakından ızle- ven bir de ilginç kişi var: "Gaze- tecilerden özenk kaçınan" Juli- an H'alker, İngiliz Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu masasında görevli üst düzeyde bir memur. Anlaşdan Birinci Dünya Sa- vaşı'ndan bu yana Ortadoğu'da değişen pek az şey var... Ankara'yı şımdılık birinci planda ilgilendiren konu, Kuzey Irak'taki harekâttır; Türkiye, kendi iç güvenliğini sağlamak ve Anadolu'daki terörü bitirmek bakımmdan olaylara yakiaşı- yor; daha ufuklu ve geleceğe dönük değerlendirmeleri ertele- yerek. Kuzey Irak'ta PKK'yı lemizlemek açısmdan gerekli operasyonu sonuçlandırmaya bakıvor; ama bu harekâl ne ka- dar süreeektir? Yetkililer, bu soruya ilginç bir yanıt veriyorlar: "Sonuç ahnın- caya kadar..." ••• DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN- Almanya'da ya- yımlanan haftalık 'Stern' dergi- si dünkü sayısında Türkiye'ye genişyer verdi. Yazıda "Avras- ya televizyonunun Amerikan gizli servisi tarafından fınanse edildiği" öne sürüldü. İddiaya göre VVashington, TRT-Avras- ya yayınlannı İran'ın Türki cumhuriyetlerde nüfuz kazan- masını önlemek amacıyla fi- nanse ediyor. Erich Follath imzalı 23 sayfa- lık geniş yazıda konuyla ilgili olarak aynen şöyle deniyor: "Türkiye Batıdan yaptığı hizmetler karşılığında mali des- tek bekliyor ve bu politikasında çok başanh. Örneğin "Avrasya" televizyonu Amerikan gizli ser- visi tarafından fınanse edildi. Türkler Doğu'ya yayın yaptık- lan bu uydu kanalı ile Azerbay- can, Türkmenistan. Özbekis- tan. Kırgızistan ve Kazakis- tanın 50 milyonluk nüfusuna nisan ayından bu yana An- kara'dan yapılan televizyon yayınlannı izleme olağanı sağ- ladı. VVashington bu kanalı Türkiye'ye aniden uyanan aşkı yüzünden fınanse etmiyor. ABD ezeli düşmanı İran'ın ora- daki iktidar boşluğunu doldur- masından korkuyor" Stern muhabiri Erich Follath yazısında aynca Bakü kaynaklı ikinci bir iddiaya da yer verdi ve Türkiye'nin Azerbaycan'a as- keri danışmanlık yapması için Bakü'ye General Halil Ka- laycı'yı askeri ataşe olarak yol- ladığını yazdı. Hiç bir şikayetiniz olmasa da belirli zamanlarda gözlerinizi kontrol ettirin. Göz Nurunu Konıma Vakfı - 576 65 80
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear