Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I-
Cumhuriyet
Sahibr Cumhuriveı Matbaacılık ve Ga?eıtciU Turk Anomm Şırketı adına B*riıı N«Jİ Utanbul Haberler.: Şen*> kalkan. Dış Haberlcr: Ergrnı Balci, lş-Ekonomi: Şukren Kettnci. Basım ^ Yavım • .•mhl
K,..t
• Genel Ya\m Vc. - -M- O*«en Acar • t,onc= ia.ır KoordınatörO Hikmet Çelinkaj* Yurt Haberien: Mehmet Sareç, Kultur CetalUster,Makaleler.SamiKaraoren,St»t AMulkadır 39/41 Ciğiloglu 34j3->_isi.
• W ı Işlen Mudurler.- Kusun Ozbilgen (Sorumlu), Celal Ba$fatngı<; (Haber) • Göfsel Vucelnıan. Düzeltme: Abdullah fıncı
Yönetmen: AH Acar • Duzenleme Muslafa Sajlamer • \nkara Temsılcisi- Cune>t Ahmet Korulsan • Muhasebe
Maı^aacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Türkocağı Cad
PK. :4r uıa
-."j'. Pcl «12 05 05 (20 hat), Tel«:
Muessese Mudur v. Erol Erkul • Koordmaıor: 22246. Fax; (ll 526 60 72 • Burnlar: Ankarc L. Gokalp Blv İnkılap S No
Büleırt Vtner • ldare- Huseyin Gurer • Işletme: OmJer 19'4, Tel: 453 11 41-47, Te!ex 42344, Fax- (4) 433 05 65 • tımir H. Ziya Blv.
\rt»yurek. Haber Mudurlen Mustafa Balbav I^ılt
Kmk, Adana Tem$ılcısı: Çrtin Yigenoglu
Kansu. Utnır Temsîki V. Strdar Çdik • Bitgi-tştem Nail tnal, Bilgisavar Sıstenv. Miiruvet Çikr
• Reklam. Reha Işııman
Personcl. Se*p Bostancıofclu 1352 S 2/3 Tel-
Cd. 119 S. No-
83 12 30, Telev. 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: Inönu
Kai: 1, Tel 59 37 52 (4 haı), Telex. 62155, Fax: (71) 59 25 78
TAKV1M 13EK1M1992 Guneş 6 06 Öğle: 11 55 İkindr.lSO: Akşam- 17 35 Yatsr. 18 54
üznek, Yılın
modacısı
ödülüneaday
• LONDRA (AAMngiltere'de
bu yılın moda tasanmcısı
ödülüne ada\ göstenlcn6
modacı içindc fav orinin Türk
Modacı Rıfat Özbek olduğu
kaydedıldi.
Yılın moda tasanmcısı
ödülünc Özbck"ın yanısıra
Arabclk Pollen. Caiherine
\Valkcr.John Richmond.
Nicolc Farmı ve Vivıenne
VVesıvod gibı ünlü İngiliz
modacûan aday gösterildi.
İngillere'de yılın moda
tasanmcısı ödülünü son iki
yıldır Vivıenne Westwood
clinde bulunduruyordu.Türk
modacı Özbek, daha önce
1988 yılında yılın moda
usanmcısı ödülünü atmıştı.
İngiUcre'deşöhrete
ulaşmasına karşın özbek'in
son yıllarda çahşma
merkezini İfalya'ya
kaydırması bazı rakip
modacılann itiraz ve
tepkıknneyolaçtı.
Ağızkokusu
bunalımı
•SAMSUN (AA)- Samsun
Diş Hekımleri Odası Başkanı
AybarsTuran, diş eü
rahatsızlıklanndan doğan
ağız kokulannın, özellikle
gençlen toplumdan
uzaklaştırdığını söyledi.
Aybars Turan. her türlü
organik rahatsızlığm
insanlarda sıkınü
yaratmasının doğal
olduğunu,ancak ağızdaki
kokulann sadece kışinin
kendisini ilgikndırmediğini.
çevresini de rahatsızettiğini
belirtlı. Gençlerin ağız
kokulanndan yaşlannın
gcreği daha çok rahatsızhk
duyduklannı ifade eden
A>barsTuran, "Özellikle
karşı cinsle olan ilişkilerde bu
rahatsızhğı dahaçok
hissediyorlar" diyekonuştu.
TBMM'üesağUk
hizıtıetleri
• ANKARA(AA)-
TBMM'de, milletvekilleri ve
yakınlanyla.Meclis
personelinin yararlandığı
sağlık merkezi, yeniden
düzenkndi.TBMM Başkanı
Hüsametün Cindoruk'un
talimatıyla yeniden
düzenknen sağlık
merkezinde, bir başhekim ve
6 uzman doktorgörev
yapıyor. TBMM doktoru
Levent Burak Yıldız'ın
verdiği bilgiye göre Mecüs
kampusunda rahatsızlanan
miHetvekilleri ve personek
anında müdahale yapıhy or.
Parlamenterler vepersonel,
tedavikri süresince, her türlü
ilacın bulundugu eezaneden
ilaçlannı alabiliyorlar.
6reenpeace
gemisine
tutuklama
tehdidî
• MOSKOVA (AA)-Rusya
Kı>ı Koruma Kuvvetkri
Komuianhğı. dün Kuzey
Dcnizindekv Novaya
ZcmKa lakımadalan
açıklanndaki nükleer
atıklann auldıği bölgeye
giımek içın Rus
karab.ulunna gırcnçevre
koruma örgütii
Grcenpcace"in "Solo" adlı
gcmısıniuıiuklama
tchdidinde bulundu.
Grcnpcace gcmisi önccki
gün. cski So\ yct nükleer
dcnizaHılannın kullanılmış
rcaktörlcrinin deniz dibine
icrkcdildıği bölgekrde
incelcmc \ apmak için Kara
Boğaz'ından geçerkcn
Rusya'nın karasulanna
ii
gj
Gcmi kaptanının raporuna
dayanarak Moskova'daki
Grccnpcacc lemsildlığinden
yapılan açıklamuda. Rusya
kı\ı koruma gemilcrinin
Solo'y u durdurmak için üç
uyuruılı^ıyaptığı
bıldirılmişü.
AIDS'lilepe
enfeksiyon
îstasyonu
• DışHaberierSenis»
(İUHA) - Almanyada AIDS
haslaları için bir enfeksiyon
istasyonu kurulduğu
bildırildi. Suddeutsche
ZeiıungGazetesi'nde yer
alan habere göre Wurzburg
Cniversilesi klinığine bağlı
olarak çalışacak bu
enfeksiyon isıasyonunda
AlDShasıalanna daha iyi
bakılabileceği belirüldi.
BilindigigibiAlDS
habtalannın diğer kliniklerde
tedav i görmesi sonucu bu
hastahğın diğer haslalara da
yayılm;
1
tehlikcsi ortaya
çıkabiliyordu. Yakla;jik2.8
nıilyon marka mal olan
ıstasyonda ilk etapı\ 23
>alakbulunacak.
Osh, eksıksız bir alt yapıya sahip ama rengi ve canhlığı olmayan bir kent
TuvaJeÜerikapısızkentFİGEN ATALAY
OSH - Osh'ta, Lenin hala
kentin belli yerlerinde Kırgızlan
selamhyor. Yalnızca Oshta de-
ğil, Kırgızistan'ın pekçok yerin-
de, bakımlı parklann ortasına
dikilmiş Lenin heykelleri "geç-
mişlerine saygıh" Kırgız yöneti-
cilerince kaldınlmıyor.
Nüfusu yaklaşık 150 bin olan
Osh'ta. Kırgızlann yanı sıra Öz-
bekler, Tatarlar ve Ruslar da
yaşıyor. Ancak Ruslann çoğu
bağımsızlık ilanından sonra ül-
kelerine dönmüşler. Osh, Özbe-
kistan ve Kırgızistan'da gezdi-
ğimiz tüm kentler gibi eksiksiz
altyapıya sahip ama rengi ve
canhlığı olmayan bir kent.
tki yanı agaçhkh geniş cadde-
lerin, görkemli binalann bulun-
dugu bu kentte, yükseköğrenim
ç^ğındaki her dört gençten biri
üniversiteye gidiyor. Osh Devlet
Üniversitesi'nde yaklaşık 6 bin
öğrenci öğrenim görüyor ve 600
öğretim elemanı görev yapıyor.
Şebnem Hüseyinoğlu, bu üni-
versitede 9 ay boyunca Türkçe
öğretmenligi yapmak üzere bir
ay önce Osh'a gönderilmiş. 12'-
şer öğrenciden oluşan 3 ayn
b T ü k öğ
• Osh'un nüfusu yaklaşık 150bin. Bu kentte her
dört öğrencidenbiri üniversiteye gidiyor. İnsanlar
konuksever. Ancak bir kusurlan var.
Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan*da olduğu
gibi t uvalete girdiğinizan şoka giriyorsunuz.
Pislikten geçilmivor ve kapılan yok.
ş ğ ş y
gruba Türkçe öğretecek olan OshÜmversitea'ningörkemUsalonlarısıksıksaıratgö^erikrinesahneoluyor.BugösteridedeürdversiteöğrencU^^
Şebnem in maaşi. "UİU mual* *|||M^İAT»t^L'/Mi«MUıın*-A4İ^na^£knnaİAntAnt£Îlf«iİ0«vnoUkn»L-cAİk*ırcti'7nvıınlarıniianKrnAl£U>r«ıtntıvArlar"UİU
lim" statüsünde bulundugu için
3200 ruble. Bu rakam, Kırgızistan için
oldukça yüksek. Üniversite kendisine
uygun bir ev buluncaya kadar Rus aile
yanında kalan Şebnem, bu kentteki bir
aylık izknimkrini şöyk anlatıyor:
"İnsanlar çok iyi ve konuksever. An-
cak her yer, her şey çok pis. Üniversite
tuvaktine kokudan, pislikten girilmi-
yor. Meyvekri. sebzekri yıkamadan yi-
yorlar. Boş zamanlarda yapacak hemen
"hiçbir şey yok. Yalnızca bol bol içki içi-
yorlar. Saat 14.00'te postaneye gidı-
yorsunuz. memurlar sarhoş "
Çok lüks bir lokantaya gidiyorsunuz. mediğini öğrenince, gözkrimizk gör-
Biz Türklerin damak kzzetine fazla hi- mek istedik.
tap etmese de sofralar özenle haarlanı- Kırgızistan Eğhim Bakanı Çınar
yor, onlarca çeşit meze, meyAe, et. içki Çakıpova. "'Üniversitelerimiz dünya
sunuluyor. servis mükemmel. Ancak. standartlannda" diyor. Gerçekten de
tuvalete gittiğinizde şoka giriyorsunuz. Osh Üniversitesi, bançesiyk. görkemli
Kapılar kapanmıyor, her yer pislikkrle salonlanyla. laboratuvarlanyla. 20-25
dolu. sifonlar çalışmıyor. tuvalet kağıdı öğrencilik derslikkriyk çok güzel. Yak-
ve sabuna ise nedense hiç gerek görül-
müyor. Kısacası. Topkapı Otogan'nın
laşık 7 bin öğretmen ve öğrencinin bu-
lundugu üniversitenin tuvaleti ise bı-
tuvaleti, buralardaki tuvaletlerin yanın- nantn dışında ve metrelerce öteden du-
da temiz kalıvor. yulan kokusuyla "ben buradayım"' di-
Tuvaletlerle ilgıli daha ilginç olanı ise yor. Kadın ve erkek lus alelleri ayn ayn.
Azerbaycan, özbekistan ve Kırgızis- bazı yerlerde. özellikle okullarda tuva- Kadın tuvaletinin sürekli aralık duran.
letlerin kapılannm bulunmaması. Osh kolu bulunmayan tek bir kapısı var. Bu
Üniversılesinde görevli Şebnemin de kapıdan içeri gjrildiğinde yan yana 6
bu yüzden gün boyunca hiç tuvalete git- bölme görüyorsunuz. Hepsinde bırer
tan'ın. (öteki Türk cumhuriyetlerini
görmedik) ortak özelligi tuvaletlerin gi-
rilemeyecek kadar bakımsız olması.
delik bulunan bölmelerin yanlan kapalı
ama önkri açık. Yani, boş bölme arar-
ken, def-i hacet yapan insanlan isteseniz
de istemeseniz de görüyorsunuz, Haydi
diyelim tuvalete gjrdiğinizde hiç kimse
yok. O zaman da sürekli arahk duran
kapı ve camsız pencerekrden seyredil-
meniz mümkün. Işığı ve suyu bulunma-
yan bu tuvaktte gördüğümüz. sayfa-
lannın bir bölümü yırtılmış eski bir kita-
bın da tuvalet kağıdı ye'rine kul-
lanıldığmı sanıyoruz.
Tuvaktkrde neden kapı bulun-
madıgını Kırgızlara sorduğumuzda,
herhalde soru kendikrine çok anlamsız
geldiğınden olacak, şaşkınlıkla bakıyor-
lar sonra da '"Bız böyk alıştık" diyorlar.
Birabayvannbkdjaşnge kadaryineclisiplin
YILMAZ AKAR
MÜNtH - Dünyanın en bü-
yük halk şenliği olarak kabul
edilen Mûnih'in ünlü Ekim
Bayramı (Oktoberfest) Beledi-
ye Başkanı Georg Kronavvit-
ler'in tahta çekiçle sifonu bira
fıçısma çakmasıyla görkemli
bir şekilde başladı ve bitti.
Bavyera Krah 1. Ludwig ile
Saksonyah Prenses Therese'in
1810 yıhndaki düğün eğlencele-
riyle başlayıp her yıl tekrarlana-
rak geleneksel bir halk şenliği
haline gelen Ekim Bayramı.
aradan gecen 182 yıl içinde 1. ve
2. Dünya savaşlan ve sonrası
yıllarda iki kez kolera salgını
yüzünden yapılmamıştı. Bu yıl
159. kez tekrarlanan bira bay-
ramı nedeniyle Münih Cadde-
leri ve otelleri yabancılarla dol-
du.
Otoparklarda, ara sokaklar-
da park yeri bulmanız neredey-
se imkansızdı. Dev bira çadınn-
da kızarmış tavuğu afıyetle ye-
mişsiniz, yanında iki dev bar-
daktan da bu bayram için
yapılmış birayı içimişsiniz. Za-
terı Richter ölçeğine göre 5.6
oranında sallanıyorsunuz. Ara-
bamzı arayıp duruyorsunuz...
Bu işi en iyi İtalyan turistler
çözmüşe benziyor. Hemen hep-
si karavan arabalanyla gelip
kentin 3-5 km uzağında park
yapıyor. Almanlar ltalyanlar-
dan yaka silkiyor. Neden mi?
Her sabah erken kalkıp Napolı
şarkılanyla akşamdan kalma
bulaşıklannı sokakta yıkama-
lan ve pişirdikkri makarna-
lann suyunu sokak ortasına
dökmeleri Almanlan çileden çı-
kanyor.
Bira bayramına en çok ilgiyi
Amerikalılar. İngilizler ve Ja-
ponlar gösteriyor. Almanlara
göre Amerikalılar birayı eğlen-
mek için içiyorlar. Bir büyük
Bira bayramıntn ağır işçileri garsonlar... İçi bir litre bira alan kalınbardaklann7'sinibirden dev çadırlara taşıyortar.
bardak birayla sanki bir şişe
viski içmiş gibi sarhoş oluyor-
lar. İngilizler ölçülü içiyorlar.
Japonlar ise bir bardak birayı
iki kişi içip sessizce etrafı seyre-
diyorlar. Türkler az bira içip ye-
meği tercih ediyorlar. Bu du-
runıda birayı tüketmek Alman-
lara kalıyor. Her bira fabri-
kasının çadınnda litrelerce bira
içerek avaz avaz şarkılar söyle-
yip eğleniyorlar.
Günde ortalama 25 sığır,
çadır orkestralarının sık sık ses-
lendirdikleri 'Niçin öyle hazin
bakıyorsun" adlı şarkmın tem-
posuna uyarak kömür ateşinde
çevriliyor. Aynı akıbeıe uğraya-
cak piliç sayısı ise ya nm milyo-
nu geçiyor.
Bira bayramının ağır işçileri
garsonlar... İçi bir litrebira alan
kalın bardaklann 7'sini birden
dev çadırlann bir ucundan bir
ucuna taşıyorlar. Garson ka-
dınlarda iri göğüsler ak gerdan
aranıyor. Göğuslerini yanya ka-
dar açmak işe almmakta ter-
cih nedeni.
Bira bayramı sırasında 497
kişi alkol komasına girdi.
Hastaneler özel ekipler kur-
dular. Münih halkı gelecek
faşinge kadar tekrar Alman
disiplini içindeki yaşantısına
döndü.
Çağın vebasından ölenlerin isimleri 30 ton ağırlığındaki dev yorgana yazıldı
AIDSkurbanları 'AIDSyorgam'nda anıldı
FUAT KOZLUKLU
WASH1NGTON - 20. yüzyıla dam-
gasını vuran ve henüz tedavi edileme-
yen AIDS hastalığında yaşamını yıti-
renlcr, bugüne dek benzeri görülmemiş
bir şekilde anıldı.
ABD'nin tüm eyaletlerinden gönül-
lülerce hazırlanan dev yorgan BeyazSa-
ray önlerindc 2 gün boyunca sergikndi.
"AIDS Yorganlan" adh anma sergisin-
de ABD Başkanı George Bush için
"L'tan, utan. 3 hafta daha başkansın"
dıye bağınldı.
Başkan Bush'un cumartesi günü TV
açık oturumuna hazırhk yaptığı sırada
onbin dolayında göstcrici, cllcrındc
mumlurla Beyaz Saray çevresındc slo-
gan alarak dolandı. Göstcnciler, Bush"-
un AIDS konusunda kayıtsız davran-
makla elcştirdiler.
Gcccn cumartesi günü scrgilenmcyc
• ABD' nin tüm eyaletlerinde gönüllülerce hazırlanan dev yor-
gan geçen cumartesi günü sergıîenmeye başlandı. İki gün süren
dev organizasyon boyunca sergide yer alan 20 bin 64 parça yor-
gan üzerinde adları yazılı 26 bin 988 AIDS kurbanı anıldı.
başlanan ve iki gün süren dev organı- de o yıll .920 yorgan yer almışü. 1988'de
- --•• 8 bin 288,1989'da 10bin 848 yorgan ser-zasyon boyunca sergide yeralan 20 bin
64 yorgan üzerinde adlan yazılı 26 bin
988 AIDS kurbanı anıldı. Sergi boyun-
ca 26 bin 988 isim. yakınlannca okun-
du.
Herbıri 90x180 cm. boyutlannda
olan 20 bin 064 parça v organın temmuz
ayında hazırlanmaya başlandığı ve ge-
çen ay sonunda tamamlandığı bildirildi.
30 ton ağırlığındaki dev "AIDS Yor-
ganı" 1 milyon 169 bin 800 dolarak ma-
lolduğubclirtildı.
Ziyaretçi saytsının 2.5 riıüyonun üze-
rinde olduğu lahmin ediletı sergi daha
oncc Washıngton"da 4 ke/ düzcnlcn-
mıjti. 1987'de iki key Ju/enlenen scrgı-
gilenirken. 1990 ve 199l'de organi-
zasyonun Washington'da gerçekleştiri-
lemediği kaydcdildi.
Çok sayıda sağlık ve emniyet görevli-
si sergi bölgesinde hazır bulunurken,
ağlayanlar için binlerce kutu kağıt men-
dil dağıtıldığı dikkal çekti.
Yorganlann üzennde. AlDSkurban-
lannın isimlerinin yanı sıra sevdıkleri
hayvanlann resimleri, hoşlandıklan es;-
yalar. karikatürler. şiir ve hikayeler, el-
biseleri, gezdikleri ülkelerin bayraklan
yerahyor
"AtDS Yorganı" sergisinde arkadaş-
larını kaybetmiş homosekbuelkrin bir-
birlerine sanlmalan yüzkrce ölümü
bekkyen AlDS'li ıle ÂİDS olası H1V
virüsü taşıyanlann dramatık görüntüle-
ri, onbinkrce kişiyi de ağlattı.
Boyutlan hergeçen gün büyüyen
"AIDS Yorganı"nın ürdu isimleri arasın-
da Cumhuriyetçi Partinin Connecticaı
eyakü milktvekili Steivarı Mc Kinney,
a'ktör Rock Hudson. fılozof Michel Fo-
ucault. avukal Roy Cohn. CBD spiker
Max Robinson bulunuyor.
Cumartesi ve pazar günkü sergi bo-
\unca Washington"da yaşam adeta fcl-
ce uğradı. Bekdiye ve polis. görevli
sayısını takviye edcrken, \ercl telcvi?-
yon istasyonlan sürekli AIDS konu-
sunda eğjtıci yaym yaplüar, PBS tele-
vizyonu ise ÂİDS programları hazır-
layarak, bir kanahnın tamanında
"asrın hastahğı"' hakkında bılgılere
ayırdı. Washtngton Post Gazetcsi ise
son bir haftada 11 sayfa yayın yaptı.
îl ülkcden Türkiye'yegöç oldu
Türkiye göçlerülkea
ANKARA(AA) - Türkiye-
nin 1923-1991 yıllan arasında,
(geçici ıskana tabi tutulanlar
dışında)11 ülkeden gelen top-
lam 1 milyon 593 bin 264 göç-
mene kucak açarak. toprak-
lannda yerleşmesine izinverdi-
gi belirkndi.
Göçmen sorunlanyla ilgili
Devkt Bakanlığı kaynaklann-
dan ahnan
bilgikre
göre. bugü-
ne kadar ül-
kemize yö-
nelik en bü-
yük göç dal-
gası, 1989
vılmda ya-
şandı ve
aynı yıl.
Bulgaris-
tan'dan ül-
kemize zo-
runlu göçe
tabi tutul-
malan ne-
deniyls ge-
len 243 bin
90 soydaş,
iskana tabi
tutularak, TC vatandaşlığma
ahndı. Bulgaristan'dan ülke-
mize, 1923-1949 yılları arasın-
da 144 bin 208, 1950-1951
yılan arasında da 154 bin 397
göçmen soydaş geldi.
Bulgaristan birinci
Türkiye'ye göç veren ülkeler
arasında Bulgaristan 733 bin
812 kişi ile birinci, Yunanistan
408 bin 625 kişi ile ikinci. Yu-
goslavya"da 304 bin 174 kişi ile
üçüncü, Romanya 122 bin 524
kişi ile dördüncü sırada yer alı-
yor.
Türkiye'de iskana tabi tutu-
lan göçrnenlerden 24 bin 149"u
ise. Afeanisıan, Arnavutluk.
İran. SSCB. Hindıstan, Pakis-
tan ve Türkistan asıllı.
Bel'rlemekre göre. Türkiye
Cumhuriyeti'nin temelkrinin
atıkiığı 1923 yılı ile 1949 yıllan
• 1923 yılından bu yana
Türkiye'de iskan edilen
göçmenlerin sayısı 1
milyon 593 bini aştı.
Türkiye'ye göçte,
Bulgaristan 733 bin 812
kişiilebirinci,
Yunanistan 408bin 625
kişi ile ikinci. Yugoslavya
304 bin kişiile 3. sırada.
Bulgaristan'dan gelen
140bin soydaş ie Ahıska
Türkleri de yerleşebilmek
için iân bekliyor.
arasında ülkemize, Bulgaris-
tan'dan 220 bin 85, Y'unanis-
tan'dan 391 bin 753, Yugos-
lavya'dan 117 bin 212, Ro-
manya'dan 121 bin 339 ve di-
ğer ülkekrden de 10 bin 109 ol-
mak üzere, gekn toplam 860
bin 498 göçmen iskana tabi tu-
tuldu. Bulgaristan ile yepılan
anlaşmalar çerçevesinde, bu
ülkeden 1950
yıhnda gekn
52bin 185
kişi. 1951
yılında da 102
bin 206 kişi
belirlenen
bölgekre yer-
leşürildi.
1951-1969
yıllan arasın-
da, Bulgaris-
tan'dan Tür-
kiye'ye göç
tamamen
durdu. Bu
yıllar arasın-
da özellikle
Yunanistan
ve Yugoslav-
ya'dan ülke-
mize önemli göç olayı yaşandı.
Ülkemiz. iskana tabi tutu-
lanlar dışma, geçici göç dalga-
lanna da sahne oldu. Bunlar-
dan en büyüğü, Körfez savaşı
sonrasmda Kuzey Irak'tan
yaklaşık 500 bin kadar Kürt'-
ün sınırlanmıza dayanmasıyla
yaşanırken, bir başkası da,
1989 yılında Saddam Hüse-
yin'in katliamlanndan kaçan
50 bini aşkın Kürt'ün, Güney
sınırlanmızdan içeriye girme-
siyle gerçekleşrruşti.
Devlet Bakanlığı yetkilileri.
1989 büyük göçü sonrasmda,
Bulgaristan'dan gelen 140 bin
civannda soydaşın ülkeyi ter-
ketmediğjni belintikr. .Aynı
kaynaklar. Kazakistan, Özbe-
kistan. Rusya ve Azerbaycan'-
dan 150 aileden oluşan Ahıska
Türkü grubunun Türkiye'ye
yerleştirilmesine karar verildi-
ğjni vurguladılar.
AhmetKaya'nınkardeşi Mustafa Kaya
Sesimmndışında
benzerliğimiz yok
CUMHUR
CANBAZOĞLU
Ahmet Kaya'dan sonra
ağabeyi Mustafa Kaya da
çağdaşTürk müziği admı ver-
diği müziğiyle zirveyi zor-
luyor. Yıldızlar ve Çocuk adlı
yeni kasetini piyasaya çıkar-
tan Mustafa Kaya, 1990'dan
bu yana profesyonel anlamda
müzik yapıyor.
Mustafa Kaya'nın asıl mes-
leği ikti-
satçılık. Fa-
külteyi bitir-
dikten sonra
Maliye ve
Gümrük Ba-
kanlığı' nda
çahşmış. Bü-
rokrasiden
ve devkt işin-
den bıkınca
bir kaset fir-
masmda yö-
neücilik yap-
maya baş-
lamış. 1990"-
da ilk kaseti
Gözbebekk-
ri'ni, ardm-
dan Fikrimin
İnce Gülü'nü
yayımlamış.
Mustafa Kaya'nın sesini Ah-
met Kaya'nınkinden ayırt et-
mek çok zor. Kardeşiyle ses
benzerliğini handikap olarak
gören sanatçı. seçüği parçala-
nn, yorumunun ve yolunun
çok farkh olduğunu anlatı-
yor: "Şu anda arenada özgün-
cü geçinenlerden farklı benim
müziğim. Bazılannın söykdi-
ği gibiTürk halk müziğineby-
pass filan yapmıyoruz. Halk
müziği ölmüş mü ki. aort da-
man dcğişsin. İnsanlar sadece
Mustafa Kaya'nın sesini kar-
deşi Ahmet'ttn ayırt etmek zor.
halk müziğınde yeni renkkr is-
tiyorlar. Yirmi kişinin yanyana
dizilip çaldığı müzikten bıkıldı
artık. Ben. bu yüzden arayış
içindeyim. Ahmet'k kardeş
olmamızın dışında benzerliği-
miz yoktur. Ses benzerliği de
sanata bakış açısıyla yakında
aşılacaktır."
Mustafa Kaya üçüncü kaseti
Yıldızlar ve Çocuk'ta kendi
sözlerinin yanı sıra Attila İlhan.
Behçet Necatigil, EnverGökçe,
Sabahattin AH
gibi ünlü
ozanlann
yapıtlannı da
seskndiriyor.
"'Özgün mûzi-
ğin zirvesinde
beş-altı sanatçı
var. Ben bun-
ları zamanın-
da da dinle-
dım. O günkr-
de kasetkri
satsın diye
halkın arka-
sından koşar,
sıze kurban
olayım derkr-
dı, türlü şeykr
yaparlardı.
Fakat şohret
başlannı dön-
dürdü. Bizım Ahmet'e de söy-
lüyorum. kendi kendini inkar
etmeye başladı. Benim endişem
sanat yapmak, Bazen Kürtçe
parçalar istiyorlar konserde.
Demokrasiye son derece ina-
nan birinsanım, herkesın özgür
olmasını isüyorum, ama pro-
vokasyona gekmem. Müziği
ideolojinin dışında bırakmak
Karşıt görüşlü insan dı
yaptığım müziği beğensin, boz
madan. değiştirmeden yorum
ladığım şiirkri beğensin."