14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
F8 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Ekonomide durgımlıık • Ekonomi Servisi — TtJSİAD Öncü Göstergeler E»deksi'nin (ÖGE) ekim- kasım verileri ekonomide son aylarda yaşanan "foekleme" döneminin halen devam ettiğini ortaya koydu. Ekonomik Durum Endeksi'nde de ekim ayında bir önceki aya göre bir yökselme göriilmesine rağmen, kasımda hafif bir düşüş gözlendi. TUSİAD'dan yapılan açıklamada da geleceği tahmin açısından esas alınması gereken endeks olan ÖGE'de, son iki aydır bir yerinde sayma görüldüğü belirtildi. Endeksteki azalmanın henüz bir trend olarak yorumlanmaması gerektiği de vurgulandı. Demirel TÜSİAD'da • tSTANBUL(AA) - Türk Sanayicileri ve İşadamlan Derneği'nin (TÜSİAD)20'nci Olağan Genel Kurulu. 21 ocak salı günü İstanbul'da toplanacak. TÜSİAD'dan yapılan yazılı açık lamada, ülke gündemindeki ekonomik sorunlann ilk sırayı işgal etmesi nedeniyle genel kurula katılacak olan Başbakan Süleyman Demirel ve Başba kan Yardımcısı Devlet Bakanı Erdai İnönü'nün birer konuşma yapacağı bildirildi.TUSİAD açıklamasında. genel kurulda Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Rahmi Koç ve Yönetim K. urulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nın da ekonomik konularda görüşlennı açıklayacağı kaydedildi. Çaybank Derviş Temel'in • ANKARA(AA) - Çaybank'ınKamu Ortakhğı îdaresi'ne (KOİ) ait yüzde 49 oranındaki hisselerinin Derviş Temele 13.5 mjlyar liraya s^rılaçajs , öğrenıFdi. KOİ, Çaybank'a 13.5 milyar lira tutannda değer biçti. Derviş Temel'in ise KOİ'nin teklifini kabul ettiği öğrenildi. Derviş Temel, kalan yüzde 51 hissenindesahibi bulunuyordu. TGSD'ye yeni yönetinı • Ekonomi Servisi — Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu yenilendi. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Mahmut Abra olurken, başkan yardımcılıklarına Duru Güneri ve Ismet özcan seçildi. Eski Başkan Hasan Arat'ın tabii üye olarak kaldığı yönetim kurulunun diğer üyeleri Nur Madenci, Sara Akaltun, Bülent Atuk, Erkan Ayan ve Aleks Kazancıyan'dan oluştu. Rabak'ta anlaşma • İZMTT (Coınboriyet) — Izmit'in Uzunçiftlik mevkiinde kurulu Santral Holding'e ait Rabak fabrikasında taraflar arasında anlaşma sağlanınca 12 gündür süren işyemdeki bekleme eylemi son a erdi. Işçiler dün saat 12.0Pde fabrikayı terk ettiler. Vanlan anlaşmaya göre 224 işçinin çıkışı dört grup halinde 4 ayda gerçekleştirilecek. Çıkan işçiler tazminatlannı peşin olarsk alacaklar. Çıkış sıras gelmeyen işçiler ise çalışna yapmadan maaş almaya devam edecekler. Halkbank'ın kân yüksek • ANKARA (AA) — HaJtbank geçen yıl kâr ve me-vcuatında rekor artış gençddeştirerek kânnı yüztfe 525 arttırıp 40 milyar liraduı 250 milyar liraya, mervcuatım da 5.3 trilyon liraduı 9.3 trilyon liraya yüksltti. Halkbank, geçen yıl 57 trilyon lira tutannda kresd kullandırdı. Banka kayraüan, 1991 yılı için beliıeıen kânn (serbest kar-şüklar dahil), karşlıkJann avnlmasından sonn biraz daha aşağı innnsmin mümkün olciıfuıu ifade ediyorlar. Hadıbank, 1992 yılında mervinatını 15 trilyon liraya, veneeii krediyi ise 9.5 triM-yn liraya çıkarmayı hedftyor. MaliyeBakanı Oml "Vergigelirininyüzde 30'u iç ve dış borçfaitine gidecek" dedi Bütçe ipotek altıııdaANKARA (Cumhnriyet Bü- rosu) — Maliye ve Gümrük Ba- kanı Sümer Oral, 1992 yılı büt- çesinin geçen yılların ipotçği al- tında olduğunu söyledi. önce- ki gün TBMM'ye sunulan 1992 yüı bütçe kanunu tasansı hak- kında açıklamalarda bulunan Maliye Bakanı Oral, kendilerin- den önce harcanmış bir bütçeyi düzenlemeye çalıştıklarını savundu. Sümer Oral, 207 trilyon 880 milyar liraya bağlanan bütçede açığın 32 trilyonda tutulmasının hedeflendiğini belirtti. "Topla- nacak ber 100 liralık verginin 30 iirasını iç ve dış borç faizlerine harcayacağız" şeklinde konuşan Maliye Bakanı Oral, geçen yıl GSMH'nin yüzde 7'sine ulaşan borçlanma ihtiyacını bu yıl yüz- de 4.4'e çekeceklerini •söyledi. Bütçenin geçen yıla göre yüzde 60 büyümesine rağmen finans- man ihtiyacınıu aynı tutulduğu- nu ifade eden Oral, ekonomik büyüme hedefınin de yüzde 5.5 olduğunu, böylece GSMH'nin 729.3 trilyona ulaşacağını söyledi. Maliye Bakanı Sümer Oral, dün yaptığı basın toplantısında fonların bütçe disiplini altına alınacağını, vergi affının bir ke- relik uygulanacağını, asgari üc- retin vergi dışı bırakılmasına 1992 bütçe hedefleri: • Bütçe büyüklüğü 207.8 trilyon • Bütçe gelirleri 175.8 trilyon • Bütçe açığı 32 trilyon • Asgari ücret Güneydoğu Anadolu'da vergi dışı • Dolar ortalama 6 bin 332 lira olacak. • Borçlanma ihtiyacı GSMH'nin yüzde 4.4'üne gerileyecek. • Yeşil kart için sağlığa GSMH'nin yüzde 1.3'ü ayrılacak. • Memur ve emekli zamlan enflasyona göre belirlenecek. • Bir kerelik vergi affından 5-15 trilyon gelir sağlanacak. re devletin ber kademesinde is- rafla mücadete edilecekur." Bu yılın bütçesinden sağlığa aynlan payın GSMH'nin yüzde 1.3'ü ojduğunu kaydeden Oral, bu oranın geçen yıl 0.9 olduğu- nu hatırlattı ve "yeşil kart" uy- gulaması için yeterli kaynağın bütçeden aynldığını belirtti. Maaş zammı Güneydoğu Anadolu'dan başla- nacağını da belirtti. Yeşil kart uygulaması için sağlığa bütçe- den yeterli kaynağın aynldığını söyleyen Sümer Oral, memur ve emeklilere yılın ikinci yansı için yapılacak zammın enflasyona göre ayarlanacağını kaydetti. Oral, dolann bu yılki ortalama değerinin ise 6 bin 332 lira ola- rak belirlendiğini belirtti. Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, mali sistemin cid- di bir dağmıklık içinde bulundu- ğunu, fon uygulamalarıaın bu dağınıklığın en önemli kaynağı olduğunu vurguladı. Oral, bütçe harcamalan ko- nusunda şöyle konuştu: "İsrafla mücadeleye öoem verilmiştir. 1992 yılında hasta- neierin karyola ve yataklan ile okoOann sıra ve masalan dışın- da, geuelde hiçbir demirbaş alı- mına gidilmeyecektir. Binek otomobilleri ile konut ve hizmet binası savurganlıgmın önüne ge- çilecekor. Üstten başlamak iize- Oral, memur ve emekliler için 1992 yılında enflasyonun üze- rinde gelir artışı sağlanacağını da belirterek şöyle konuştu: "Ocak başmdan geçerli ol- mak iizere memur maaşiannda ortalama yüzde 32.6 oranında artış saglanmıştır. Bu artış 1992 yılının ilk aln aylık dönemi için- dir. Bu oran geçen yılın aynı dö- nemi için yüzde 22 idi. Bu yılın birinci altı ayının sonunda du- ruma, enflasyonun seyrine ba- kılacak, ikind altı ay zammı bu konjonktüre göre tespit edile- cektir. Memur ve emeklilerimiz enflasyona ezdirilmeyecektir." Bakan Oral, son günlerde ka- muoyunda tartışılan "vergi ce- zaları affedilerek devlete sağla- nacak gelirler" ile ilgili sorular üzerine bu rakamm kesin olarak belirlenmediğini, ancak 5-15 trilyon lira arasında olabileceği- ni kaydetti. ÇalışmaBakanlığı müfettişi özelbirbanka ile ilgiliceza isteminden rica ile vazgeçti Rapor 6 yukamdan' değişti UFUKTEKİN ADANA — Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı'nda gö- revli bir iş müfettişinin, bir özel bankayla ilgili olarak haarladığı raporun, "yukanniB ricası dan sonra değiştirildiği ve ceza uygulamasından vazgeçildiği belirlendi. BakanJık camiasında gizli tutulan "rapor değişikliği"- ni üst makamiara üeterek "dev- let zarara ugratılıyor" diye bil- gi veren bir yetkilinin itirazının, görevden alınmasına yol açtığı ortaya çıkü. "Otay rapor"u ha- zırlayan iş müfettişi Fevzi Kaya, "raporu rica üzerine mi değiştirdiği" sorusuna, "rapo- rn rize kim verdi" sorusuyla karşılık verdi. Müfettiş Kaya, "Hk defa denetim gördüğii için k n ü degfemi» otabüir" dedik- ten sonraki "Yukmndan gelen Mrtıkını ricalar mı" sorusuna "Anirim olan kişi de söykmiş olabiUr" diye yanıt verdi. n- Z' Yapı ve Kredi Bankası Adana Bölge Miidiiriüğii'nde "eski hü- kiimlü çalıştınlmasını" öngören kanuna aykın davranıldığını be- lirleyen iş müfettişi Fevzi Kaya, hazırladığı raporda önce işverenin cezalandınlmasım istedi. Sonra raporunu değiştiren müfettiş du- rumu, "Amirim söylemiş olabilir" diye açıkladı. müfettişi Fevzi Kaya'nın, Yapı Kredi Bankası Adana Bölge Müdürlüğü'ne 4 Ocak 1990 ta- rihinde yaptığı teftiş sonrası ha- zırlaaığı 11 Ocak 1990 tanhli ra- porunu, sonradan değiştirdiği ortaya çıktı. Teftişi sırasında bankanın tş Yasası'nca öngö- rülmesine karşın eski hükümlü çalışormadığuıı saptayan müfet- tiş Kaya, önce şu raporu ha- Çalışma ve Sosyal Güvenlik zırladı: "lşvereaİB çaltştrmaa gereken eski bilkömiü saytsı ocak-aralık Bakanlığı Adana İş Teftiş Grup BaskanlığVnda görevli sosyal iş 1989 ayları arasında 72 adet obıp, esld hakömlii çalıştırma- dığı için 3493 sayüı kanunla ya- prian degişiklik de dikkate alı- narak (72 x 500 bin) 36 milyon TL idari para cezaa uygulanma- sı gerekmektedir. Bu cezayı il- gili saymanlığa yatırmalan ve 1475 sayüı İş Kanunu 25. mad- de B bendi amir hikmii geregi 6 adet eski nükümhı istihdam etmderi için işyerine gerekli teb- ligaün yapılması uygun olacağı kanaatiyle arz ederim." Iddiaya göre iş müfettişi Fev- zi Kaya, üst düzey yetkililerin is- tek ve ricalan üzerine, "ceza ön- gören raporu"nun sonuç ve ka- naat bölümünde "düzeltme" yaptı. Bakanlık tarafından ka- bul edilen "değiştirilmiş ikinci rapor "da ise ceza bölümü şöy- le değişti: "tşyeri bu konuda bugüne kadar bir denetim gönnedigin- den ve işyerinin de hankacüık iş- letmesi olması göz önünde bu- İDBduralarak 1475 sayüı tş Ka- nunu'nuo 25. maddesine muha- lefet nedeniyle ve 3493 sayıb ka- nunla yapılan degişiklik de göz önünde bulundurutarak cezai iş- lem yapılması yohına gitmeden önce işyerine tebligat yapılması ve 1475 sayılı Kanunu'nnn 25. maddesi B bendi ile Eski Hü- kümlü İstihdamı Hakkındaki Tüzük' geregi UgUi iş ve işçi bul- raa kurnmu müdörluğünden ta- lep ederek 6 adet esld hükümlü işçi istihdam etmderi için işye- rine tebügat yapdması ve sonuç- tan da bilgi istenmesi uygun ola- cagı kanaatiyle geregini arz ede- rim." Otomobil ithcdatçıları satışlannı 2 katına çıkarmayı hedefliyor İtlıal otonıın 1992 rüyasıEkonomi Servisi — 1991'de kötü bir yıl geçiren otomobil it- halatçılan, umutlannı 1992'ye bağladı. "Hükümetin enflasyo- nu aşağıya çekmeyi başarması ve banka faizlerindeki düşüş trendinin devam etmesi halinde" ithal otomobillerin pa- zar payının yüzde 40'lara çıka- cağını savunan ithalatçılar, ye- ni yıla olumlu koşullarda girdik- lerini belirttiler. 1991 'in genel değerlendirme- sini yapan tthal Otomobilleri Türkiye Mümessüleri Eterneği Başkanı Orban Yüce.gecen yıl ithal oto satışlannda gözlenen düşüşe rağmen 1992'den çok şey beklediklerini söyledi. Yeni hü- kümetin ithalat politikasında degişiklik yapacağmı sanmadık- lanm anlatan Yüce, tüketici kre- dileri faizinin düşmesinin ve Körfez krizinin olumsuz etkisi- nin azalmasının, otomobil satış- lannı arttıracağmı belirtti. Dün- yada otomobil pazarmm yerli ve ithaller arasında yan yanya pay- laşıldığını hatırlatan Yüce, Türkiye'de satışlar 350 bine ulaştığında bunlann 80 bininin it- hallerden oluşacağını savundu. Türkiye'de 500 bin otomobil satılmasının doğal olduğunu, ancak orta tabaka için uygun fi- yata otomobil temin edilemediği için bu rakama ulaşılamadığını savunan Yüce, taşıt alım vergi- lerinden de yakınarak şöyle ko- nuştu: "Dünyanın hiçbir yerinde otomobUin kilosuna göre vergi «lınmay,. Bizde ise ithal otomo- İthal otomobillerin pazar bölüşümü (adet) Marka 1991 1990 Marka 1991 1991 Marka 1991 1990 Hyundai Ford Lada Tavria Honda Mercedes Opel GM Oltcit Dacia 2170 301 505 1486 8384... 11193 740 - 1789 2730 599 1781 199 1564 29 38 65 634 334 1541 Moskwich Fiat Daihatsu Toyota (Toksan) Maserati Skoda Suzukı Audi-VW Nissan Mazda 496 525 Renault 255... 1679 5978 BMW 1389.... 2051 1420 Citroen 185.... 764 3910 Alfa Romeo 144... 10 1 Subaru 280... 2537 . 3602 Peugeot 348.... 2820 2810 Seat 1 0 ° 542 628 Ja <)uar 25.... 3743..'.'...'3564 Vo'vo 135... 1608 2040 1575 .707 .733 .667 ...48 .125 5555.... 10208 Genel Toplam 37 872... 61.417 İthal Otomobilleri Mümessillerı Derneği'ne üye olmayanlarca gerçekleştirilen 1991 satışı 10.200 adettir. billerin vergisi ağıriığına göre 2-3 katına çıkıyor. Hükümetin taşıt alım vergisini, ek taşıt alım vergisinde oldugu gibi değer üzerinden alması gerekir. Ayn- otomobiBerden daha az vergi al- ca vergi oranı artışmda küçük ması gerekir. Bu nedenle oto- ve büyük araba ayınmına dik- mobil vergiierinde yeni bir sınıf- kat ederek motor gücü düşük lanmaya gidilmesini istiyoruz." Möliyet, BLD'ya şîkâyet edildi ANKARA (Cumhnriyet Bü- rosu) — Uluslararası Hür İşçi Sendikalan Konfederasyonu'- nun (ICFTU) ILO nezdindeki temsilcisi Eddy Laurijssen, dün Türk-lş'i ziyaret ederek Genel Başkan Şevket Ydmaz ile göniş- tü. Türkiye'deki sendikasızlaş- tırma girişimlerinden yakınan Yılmaz, Laurijssen'den konu- nun ILO gündemtne alınmasını istedi. Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, çeşitli sektörlerdeki sen- dikasızlaştınna girişimlerinden yakınarak özellikle Milliyet ga- zetesinde yaşanan gelişmelerin üzerinde durdu ve konunun ILO gündeminde görüşülmesi- ni istedi. İşverenin güçsuz sen- dika istediğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Şu anda basında dahi gaze- te sahiplerinin büyük oranda sendikasızlaştırma girişimleri vardır. İşçiieri sendikasızlaştır- mak için taşeron şirketler kuıul- duğunu görüyonız. Milliyet'te olduğu gibi. Burada işverenin amacı, topiusözleşme yapılan is- yerini ikiye bölmek ya da bir bö- lümünü başka işyerierine sat- mak suretiyle topiusözleşme ya- pılmasını önkmek. tşveren işci- siyle toplusozleşmesini yeniler- ken ya da paravan şirkete işçi alırken kendisinden sendikaya üye olmaması için imzalı kâğıt almaktadır. Bütün bunlar göz önünde bulunduruldugu zaman Türkiye'nin güçlü sendikacıhğa ihtiyacı vardır." ICFTU temsilcisi Eddy Lau- rijssen de konuşmasında, ILO ve ICFTU'nun Türkiye'nin du- rumunu birkaç yüdır yakından takip ettiğini belirterek, 20 Ekim seçimlerinden sonra başa gelen hükümetin askeri rejime dayalı yasaklann kaldınlması yolundaki taahhütlerini olumlu karşıladıklannı belirtti. ILO normlanna göre, polis, asker, itfaiyegörevlileri, hasta- ne görevlileri ve birtakım ener- ji işçilerinin dışında, memur ve öğretmenler dahil tüm çalışan- lann grev hakkına sahip olma- sı gerektiğini anımsatan Laurijs- sen, ancak ülkelerin isteği ile ILO sözleşmesini imzalarken çe- kince koyabileceğine dikkat çekti. ICFTU temsilcisi, Türki- ye'nin 87 sayılı ILO sözleşme- sini imzalamasının cekince koy- ma olanağına rağmen, memur- lar için yararlı olacağmı savun- du. EKONOMİDE KUÜS MERAL TAMER Kredi faizleri tepetaklakBankalar şu günlerde para satamıyor. Krediye talep yok. Özellikle de, en muteber fir- maların geçid nakit gereksirv melerini karşılamak için kul- landıkları 3 ay vadeli kredile- re talep yok. İş âleminde yay- gınlaşan "dur, biraz bekleyelim" havası sonucu kredi faizleri son günlerde fü- ze gibi aşağı iniyor. Bir ay kadar önce en mu- teber firmalar için geçerli 3 ay vadeli "grydirilmemiş" kredi faizleri yüzde 75-80 arasında seyrederken, son günlerde bu oranın yüzde 65'e kadar düştüğü belirtiliyor. Hatta İş Bankası'nın, tüm şubelerine bir tamim göndererek, kredi faizlerine uygulanacak taban faizi yüzde 65'in altına çekti- ğinden ve bu faiz oranını mevcut kredilere de uygula- yacağından söz ediliyor. Bu arada bazı bankacılar- dan "mahvolduk" sesleri yükselivor. Birçok bankanın kâr hanesi şu günlerde boş Bankalar, bir yandan kredi verecek müşteri ararken diğer yandan da faizleri hızla aşağı çekiyor. Bu arada bazı bankacılardan "mahvolduk" sesleri yükseliyor. kalırken, zarar hanesine yaz/- lan rakamlar kabarıyor. Krediye talep neden düş- tü? Kredi faizleri niçin tepe- taklak oluverdi? En önemli nedenlerden bin "bellrsizlik". Herkes, bugün açıklanacak paketin bekleyi- şinde. Gerçi paketin içeriği bölük-pörçük belli oldu, ama iş âlemi yine de parayı cebin- de tutarak beklemek istiyor. Büyük işleri, ithalatı vs. erte- lemeyi tercih ediyor. Bir diğer etken. "belirsizliğin" etkisiy- le daha da azan "durgunluk" kuşkusuz. Ama başka etkenler de var Ömeğin KİT'ler. KİT'lerin şu günlerde zam yaptıklan için nakit girişinde rahatladıklan ve bu nedenle kısa vadeli kre- di piyasasından şu sıralar çe- kildikleri belirtiliyor. Aynca ye- ni hükümetin KIT'lere koydu- ğu yasaklar nedeniyle, KİT yöneticilerinin şu sıralar kolay kolay kredi talebinde buluna- mayacağı da hatırlatılıyor. Bu arada söz konusu olan, en muteber özel sektör firma- lan olduğu için bu firmalann çoğu kâriı. Şu günlerde te- mettüler, primler henüz dağı- tılmamış. Dolayeıyla hepsinin kasası parayla dolu. Vergi ayı falan da olmadığı için na- kit bolluğu içindeler. "Bellrsizlik" ve "durgunluk" olmasa, bu pa- ralar çoktan ithalattı, makine alımıydı derken yerini bulur- du, ama şu ortamda hiç sıra- sı değil. Bir Y*şar'lı daha Selçuk Yaşar'ın sahibi bulunduğu Tütünbank, 2 genel müdür yardımcısı- nın ardından bir yönetim kurulu üyesini de "devlet hizmeti "ne yolluyor. Tütünbank Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sı- ra yine Yaşar Grubu'na ait Batı Slgorta'da murahhas âzâ olan Erol Okuyan, Sigorta Murakabe Kurulu oaşkanlığına geliyormuş. Atama ile ilgili kararname, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın önündeymiş. Daha önce de Tütünbank'ın 3 genel mü- dür yardımcısından Şükrü Karahasanoğlu Emlakbank'a, Yaşar Yılmaz Özen ise Va- kıflar Bankası'oa genel müdür olmuşlardı. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü için adından söz edilen Tütünbank Genel Mü- dürü Sami Erdem'in ise görevinden ayrıl- masının söz konusu olmadığı, bizzat Selçuk Yaşar tarafından ısrarla belirtiliyor. Yaşar Grubu'nun kamuya eteman verme- si yeni değil. ANAP döneminin 2 Tekel Ge- nel Müdürü Süreyya Yücel özden ve Mus- tafa Güçlü de Yaşar'dan gelmişlerdi. 4< izinliw Koç Grubu üst yöneti- minden Türk Hava Yolla-I rı'nın üst yönetiminel transfer olan Tezcan Ya- ramancı, yakın çevresine "B«i Mralık futboteu-] yum" diyormuş. Bunun tercümesi, Yaramancı'- nın Koç Toptulugu'ndan "izMİ" sayikjtgı... Yaramancı, özel sektörün 1 numaralı ku- ruluşunda edindigi deneyimieri, kamunun bir numaralı kuruluşunda kuHanacak. Koç Grubu öteden beri THY'ye s«cak ba- kar, Rahml Koç, THY'nin dergisi Sky-üfe'ta zaman zaman yazı yazar, ama toplulukta çalısan yaklaşık 42 bin kiştden uçakla se- yahat etmek durumunda oianlar, ditedtkte- ri havayolunu seçerierdi. Tabii bugüne ka- dari.. Sanınz bundan böyle Yaramancı, Koç Grubu'nu "topyekûn" THY'nin müşterisi yapmak için kcHlan sıvayacak. Bu arada kendisi zaten bir süredir THY ile uçuyomnuş. Hatta 1991 yıh içinde para- »nı cebinden vererek iki kez Singapur'a, bir kez de New York'a tatil için THY Bmtn«M Ctass'la uçmuş ve pek de memnun kalmts. Alarko'nun cirosu 1.06 trilyonBirkaç haf- tadır sürdürdü- ğümüz "hol- dingler ve ciroları" serı- sinde bugün Alarko Holding var. Holdingin sahiplerinden Üzeyir Garih'ten aldığımız ra- kamlara göre Alarko Şirketler Tbpluluğu'nun 1991 yılı kon- solide cirosu 1 triryon 57 mil- yar lira. Vergi öncesi kârı ise 155-160 milyar lira dolaytarın- da. 12 şirketi bünyesinde topla- yan Alarko Grubu, 1990 yı- lında 637 milyar lira ciro yap- mış, 94 milyar lira vergi önce- si kâr elde etmişti. Şirketin lokomotifi, hafta içinde halka açılan ve borsa çevrelerinde olay yaratan Alarko Sanayi ve Ticaret. Bu şirketin 1991 yıh cirosu 257 milyar lira. Alarko Sana- yi ve Ticareti, taahhüt işleri yapan Alsim, 240 milyar lira- lık çiroyla izliyor. Alarko'nun faaliyet alanları arasında ta- ahhüt işlerinin yanı sıra klima üretimi, turizm ve ithalat- ihracat da yer alıyor. Grubun 1991 yılında girdi- gi yeni faaliyet alanları arasın- da oankacılık ve somon üretimi sayılabilir. Bank of Boston'a yüzde 30 ortak olan Alarko, Ayanak'ta somon üre- timine de başlamış. Ancak Alarko'nun ilk somonları 9 ay sonra piyasaya çıkacakmış. Antafya-Belek'te inşa ettiği 630 yataklı Al-Beach otelini turizmdeki durgunluk nede- niyle geçen sezon açmayan Alarko, bu yıl martta açılış için hazırtanıyor. Bu arada Grun- «Hg'in sahibi Clhan Gruou'n- dan Fethrye'de satın aldıkla- rı 780 odalı tatil köyü inşaatı ise önümüzdeki aylarda ta- mamlanarak mayısta faaliye- tegeçecek. Alarko'nun yurt dışında ta- ahhüt işlerinde şu dönemde- ki gözdesi Rusya. İran'daki magnezit fabrikasını bitirdik- tan sonra Rusya dışında her- hangi bir ülkeyte bağlantıları kalmamış. Rusya'da yaptıklan anahtar teslimi fabrikalar ise Moskova'da elektrik bakır te- li fabrikası, Leningrad'da banknot matbaası, Türkiye 1 nin Moskova Büyükelçiliği ve yine Moskova'da Teknopark büro binaları. Alarko Rusya 1 da aynca 5 yerde bebek ma- ması fabrikalan inşa ediyor. Üzeyir Garih'ten öğrendi- ğimize göre Türkiye'de ilk yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen teşisi Alarko yapmış. Bolu'da inşa ettiği Al-Tek, 7 aydır elektrik üretiyor ve TEK'e satıyormuş. 10 me- gavatlık santralın yıllık elektrik üretim kapasitesi 41 milyon kws. Garih "Oto- pfOdûMMte yönetmeliğinin çıkmasını beklryoruz. Yö- niıneHk çıkarsa, ürattlgl- miz elektriği kendimlz satacagız" diyor. Alarko Grubu'nun 1992 yı- lı ciro hedefi ise 2 trilyon lira. Hintboyasırun fazileti Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hasan Arat'ın gö- revden ayrılması nedeniyle düzenlediği kahvaltılı basın toplantısına gidenler, "hint boyasının faziletleri" konu- sunda da bilgi sahibi oldular. GSO eski başkanı Osman Benzeş hintboyasıyla ilgili olarak kendi fabrikası APS: de yaşanan deneyi şöyle an- lattı: "Depomuzda bekleyen ku- maşları dikilmek üzere çıkar- dığımızda baktık ki biçilen kollann, yakalann renkleri bir- birini tutmuyor. Neden diye kafa yorarken tüm kumaşın hareli olduğunu fark ettik. Al- dığımızda böyle değildi. Kumaşı boyayan boyaha- nenin teknik müdürünü çağır- dık. Müdür önce 'Olamaz böyle Wr şey' diyecekoldu. Ama kumaşı gösterince 'Val- I*N biz bu kumaşlan hint boyasıyla boyadık. Arada çok soguk oldu, kar yagdı ya.. İşte hlntboyası da klm- yasal reaksiyona girdi, bir knmı açık, bir kısmı ko- yu...." Osman Benzeş, kumasta- ki zararının bir bölümünü bo- yahaneye ödetmiş. Teknik Müdür ise kapıdan çıkarken bir sır daha vermiş: "Bu bo- yalar sadece renk değiştlr- mefcle kalmıyor, bakteri de ûretlyorlar..." Eskiden hintkumaşı pek değeriiydi, kendini ağırdan satanlara da "bulunmaz hirrtkumaşı" deyişi yakıştınl- dı. Bu hintboyaları, hint- kumaşının prestijini zedele- ceğe benziyor. "Adana'daki Kayserililer"in 44. yılı "Babam, harp sonunda iş- lerin gelişeceğini görmüş, kendi sınıriı imkânlannın da, ortaklannın gücünün de işle- re yetmeyeceğini anlamıştı. O yıllarda üst üste kurulan 2 banka, Yapı Kredi- ve Garan- ti, Hacı Ömer'in gözlerini aç- mıştı. 'Bizim de bir banka- mız oldu mu, yeni büyük iş- fere nereden sermaye bula- cağız diye dolanıp durmayız' diyordu. Fakat Hacı Ömer'in bunu ortaklan- na anlatabilmesi kolay değildi. Ortaklar tutucu insanlardı. Babamın bir banka kurmak fikri o günlerde biraz 'fan- tezi' karşılanıyordu. O za- manki ortağı Nuri Has bu fik- re karşı çıktı. O yüzden de banka 1944-45'te kurulama- dı. Babam banka işini içine iyice sindirdiğinden devamlı olarak Ziraat Bankası Adana Şubesi'nin o zamanki müdü- rü Ziya Alaçam'ı ziyaret edi- yor, onunla bu fikri tartı- şıyordu. En sonunda 'Bak Ziya bey, geliyorsan gellrsln yoina biz bu bankayı kendh mlzkuranz' diyerek işibağ- ladı. Akbank Kk kuruMuğunda babam ve beş amadaşı yüz- de 15'eriik eşit paya sahipti- ler. Hacı Ömer, Ahmet ve Bekir Sapmaz kardeşler, Nuri H M , Nuh Nacı Yazgan, Muatmta Özgür ve Seyit Te- ktn bankanın kurvculan ve or- taklanydıtar. Seyit Tekin'in dh şındakiter aynı zamanda ba- bamın iş ortaklanydı... Akbank, 30 Ocak 1948 gü- nü tek şube olarak Adana 'da hizmete girdi. 'Ak' ismi iki ne- denle seçilmişti. 'Adana'da- ki Kayserililer' keiimelerinin ilk harfhri olduğu için ve 6 ar- kadaştn vartıklarının kaynağı 'pamuğu' temsil ettiği için..." Sakıp Sabana'nın kitabın- dan yaptığım bu alıntı, önü- müzdeki günlerde 44. yaşını kutlamaya hazırlanan Ak- bank'ın kuruluş günlerini arv latıyor. Pamuk işiyle uğraşan Adana'daki Kayserili ortakla- ra fon yaratmak amacryia ku- rulan tek şubeli bu yerel ban- ka, bugün 1.5 trilyon serma- ye, 2.3 trilyon özkaynak ve 1991 yılında yarattığı 1.5 tril- yon lira vergi öncesi kâria sektörün lider kuruluşlannın başında yer alıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear