Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/4 HABERLER 15 OCAK 1992
ORTAM
ŞAHİIN ALPAY
Cezayir İslamcılara Bir
Şans Tanımalıydı
Ülkeyi otuz yıldır yönetmekte olan Utusal Kurtuluş Cep-
hesi ve ona bağlı ordu, Cezayir'de demokrasi deneyini
rafa mı kaldırıyor? Bu satırlarm yazıldığı sırada durum öy-
le görünmekte.
Cezayir'deki son gelişmeleri ilgiyle izlerken hatırıma
gelen şeylerden biri, geçen yaz tanıştığım Eranlı aydının
anlattıkları oldu.
Yoz ve kokuşmuş Şah diktatörlüğüne karşı hemen tüm
Iran, Humeyni ve adamlarını kurtarıcı gibi görmüştü. Şah
devrilip yerine ülkeyi ortaçağ karanlığına döndüren molla-
lar diktatörlüğü kurulunca, Humeyni başa geçti diye bay-
ram edenlerin önemli bir bölümü hüsrana uğramıştı. Mol-
laların kendileri gibi düşünmeyenleri zindanlara tıkmaya
ve katletmeye başlamalarından sonra o da ailesiyle birlik-
te Türkiye'ye sığınan yüz binlere katılmıştı.
Cezayir'de olup bitenler elbette ki iran'ı anımsatıyor. Iki
ülke arasında gerçekten iki temel benzerfik var. Bunların
birincisi, her iki ülkede de halkın Islamcıları belki aynı öl-
çüde yoz ve kokuşmuş diktatörlüklere karşı kurtarıcı ola-
rak görmeleri. Dik- _ « _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _
Cezayir İslamcılara bir şans
tanımalıydı. Bu, İslam'la
demokrasinin
bağdaştırılması yolunda yeni
ye önemli bir adım olabilirdi.
Ümit edelim ki, Cezayir'de bu
fırsat tûmöyle kaçırılmış
olmasın.
tatörlere karşı mu-
halefetin ancak
camilere yuvalana-
bilmesi. ikincisi, her
iki ülkede de çogun-
luğun Isiamcıları
şeriatın egemen kı-
lınması için değil;
diktatörlük, sefalet
ve kokuşmuşluğun
son bulması için
desteklemeleri.
Ama Cezayir ile
Iran arasında Batılı yorumcuların da altını çizdiği birçok
benzemezlik var:
• Cezayir'de Islamcılar demokratik yoldan mücadele ve-
riyorlar. Eğer ülke tarihindeki ilk serbest seçimler tamam-
lansaydı, Cezayir islamcıların demokratik yoldan iktidara
geldikleri dünyadaki ilk ve tek ülke olacaktı.
• Cezayir'de Islamcılar, katılma oranının yüzde 58 dola-
yında kaldığı son secimlerde oyların salt çoğunluğunu bile
alamadılar. Yürürlükteki anayasa uyarınca Islami Selamet
Cephesi (FIS) en azından uzun süre laik güçlerle uzlaşma
içinde yaşamak zorunda kalacak; öncelikle ekonomik nite-
likte olan vaatlerini yerine getiremezse belki gelecek se-
çimlerde gücünü yitirecekti.
• iran'dan farklı olarak Cezayir, Şii değil Sünni. Din
adamları yönetimi Sünni Müslümanlar arasında kabul gö-
ren bir anlayış değil.
• Cezayirli Islamcılar arasında ılımiı kanadın (Cezara)
radikal kanada (Selefiye) göre daha güçlü olduğu bilini-
yor.
• 26 milyon Cezayirlinin çoğu Fransızca konuşuyor. Ak-
deniz'in hemen kuzeyindeki Avrupa ülkelerinin Cezayir
üzerinde yoğun etkisi var. Fransa, Ispanya ve Italya'da ya-
şayan dört mrlyon dolayında Cezayirli ülkeleriyle yoğun
bir iletişim halinde. Cezayir dünyaya hayli açık bir ülke.
Kısacası, Cezayir'de Iran tipi bir mollalar diktatörlüğü
kurulması uzak olasılık.
Bütün bunlar dikkate alındığında, Cezayir islamcılara
bir şans tanımalıydı. Bu, Islamla demokrasinin bağdaştı-
nlması yolunda yeni ve önemll bir adım otabilirdi. Hıristi-
yanlığın özgür düşünceyle, demokrasiyle barışması yüz-
y»llar aldı. Hıristiyanlıktan 600 yıl kadar genç olan Islamın
bu arayı kapatabilmesi için böyle fırsatlara ihtiyacı var.
Ümit edelim ki, Cezayir'de bu fırsat tümüyle kaçırılmış
olmasın. Aksi takdirde Islamcılar belki demokrasi dışı yol-
lardan yine iktidara gelebilir; iktidarları en istenmeyen
biçimlere bürünebilir.
Cezayir'de olup bitenler ister istemez Türkiyemizin üs-
tünlüklerini de düşündürüyor. Türkiye, demokrasisindeki
bütün tökezlemelere rağmen, islamcılara da demokratik
yoldan iktidara gelebilme olanağını tanıyan ilk Müslüman
ülke oldu. Türkiye'nin kendineözgü Islamcı partileri (MNP,
MSP ve RP) 1970'lerden bu yana, kontrollü biçimlerde de
olsa demokratik rekabetin içinde oldular.
Ne 1971 nede 1980askeri müdahaleleri islamcıların ikti-
dara gelişini engellemek için yapıldı. islamcı parti bugüne
değinençok yüzde 12oranındaoyalabildi. Buorana18yıl
önceki 1973 seçimlerinde ulaştı. Dört yıl süreyle iktidar or-
tağı olmasına rağmen, 1977 seçimlerinde oy oranı yüzde
8'e düştü. Son 1991 seçimlerinde yüzde 10'luk barajı geçe-
bilmek için başka partilerle seçim ittifakı kurdu ve şeriatçı
görünmemek için elinden geleni esirgemedi.
Çok şükür Türkiye'de Müslümanların ezici çoğunluğu
yalnızca ibadetözgürlüğü istiyor veoylarını "düzenin par-
tileri"ne veriyor; islamcılar da "Allah'ın düzenini" değil
"Adil düzeni" savunuyor.
Kabul etmek gerekir ki, Türkiye'de İslamcıların tek baş-
larına iktidar olmaları uzak bir ihtimal. Bu ihtimalin ger-
çekleşebilmesi için bugün olduğundan daha da ılımlılaş-
maları gerekir. O takdirde de şeriatçı bir diktatörlük
kurmaya kalkışmaları olasılığı sıfıra iner.
Türkiye'nin demokratlar açısından iyimser olunacak
yanları da yok değil. İslamı demokrasiyle bağdaştıran tek
ülke, Türkiye.
Şükran Mektubu davası
•İstanbtıl Haber Serrisi - Sabah gazetesinde yayımlanan
"Özal'dan Amerika'ya Şükran Mektubu" başhkh haber
nedeniyle Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından açılan
davada, mahkeme mektubun yazılıp yazılmadığının ABD
Büyükelçiliği'nden soruimasına karar verdi. Haberi yazan
Muammer Yaşar Bostancı ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü
Kemal Yıldınm'ın yargılanmalanna devam edildi.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden yapılan imza karşılaştırması
sonucu hazırlanan rapora itirazettiklerini belirten Avukat
Hasan Bıyıklı. İsveç Kraliyet Suç Akademisi'nin "İmza
karşılaştırması için fotokopiden sağlıkh bir sonuca
ulaşılamayacağına" ilişkin görüşünü içeren yazıyı
mahkemeye verdi.
TÜSİAD'dan Çetin'e ziyaret
• ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, dış
politikanın önemli bir parçasının da iş dünyası oîduğunu
belirterek, dış politikanın artık iş dünyası ile birlikte
yürüdüğünü söyledi. Hikmet Çetin, TÜSİAD Genel Başkanı
Bülent Eczacıbaşı ve Güler Sabancı'yı kabulü sırasında
Avrupa ve dünyadaki gelişmelerin gerektirdiği işbirliğinde, iş
dünyasımn özel bir katkısı olacağını belirterek eski SSCB
cumhuriyetlerinin serbest piyasa ekonomisine geçişlerinde
işadamları ve kuruluşlarının büyük katkısı olabileceğini
kaydetti.
DYP kongresi erteleniyor
• ANKARA (ANKA) - Seçimler ve hükümet kurma
çalışmalan DYP'nin 4'üncü olağan büyük kongresinin bir yıl
gecikmeli olarak toplanmasına neden olacak.
DYP'nin teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan, secimlerde aday olan 54 il başkanı ile 130
ilçe başkanımn teşkilatta büyük boşluk yarattığını söyledi. Bu
boşluklann yönetim kurullan içinden seçimler yapılarak
"şimdilik" doldurulduğunu belirten Gölhan, "teşkilat delik
deşik. Olağan yollardan kongre toplayarak bueksikliği
gideremedik" dedi. 3'üncü olağan büyük kongresini 1990
yılının 24-25 kasım tarihlerinde toplayan DYP'de tüzük
gereğince 1992 kasım ayında yapılması gereken 4'üncü olağan
büyük kongre de toplanamıyor.
DYP lideri, Özpl'ın başbakanlığı döneminde verilen yolsuduk dosyasını işleme koydurtmachğını söyledi
DemîreFden büyüksuçlamaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Süleyman
Demirel, Cumhurbaşkanı
özal'ı, başbakanlığı döneminde
Kutla Savaş tarafından verilen
yolsuzluk dosyasını "işleme
koymamakla" suçladı. Demi-
rel, "Biz iktidar olmasaydık, o
raporiar devlet arşivinde çürii-
yüp gidecekti" dedi.
DYP'nin dünkü Meclis gru-
bu toplantısında konuşan Demi-
rel, "iist dttzey bir bürokrat ta-
rafından verilen yolsuzluk
dosyası" konusundaki haberle-
re açıklık getirdi. Demirel, isim
vermeden, Başbakaıtfık Teftiş
Heyeti Başkanı Kutlu Savaş'ın
10 Nisan 1989 tarihinde "döne-
min başbakanına" bir dosya
verdiğini, ancak Başbakan'ın
"maamele yapılmamasını
emrettiğini" anlattı. Bu "şok
iddianın" muhataplarından
Kutlu Savaş ise Cumhuriyet'in
sorularına karşılık "Başbakan
konuştu" demekle yetindi.
Başbakan Demirel, konuşma-
sında, güncel siyasi gelişmelere
ve hükümet icraauna ilişkin bil-
giler de verdi. Cumhurbaşkanı
özal tarafından "veto" edilen
erken emekliliğin önümüzdeki
hafta başında TBMM'de "mut-
laka yasallaşacağım" söyledi.
Demirel, yaruı Meclis'e verile-
cek olan 1992 bütçesi hakkında
da geniş bilgi verdi.
Yolsuzluk
Başbakan SüJeyman Demirel,
yolsuzluklarla ilgili olarak elle-
rinde 10 dosya bulunduğunu ve
bunların üzerinde incelemeler
yapıldığını, ayrıca bunların dı-
şında çok sayıda iddia olduğu-
nu söyledi. 1989 nisanında dö-
nemin başbakanına (özal'a) ve-
DEMtREL GRUPTA — DYP Genel Başkanı Demirel, 10 Nisan 1989 tarihinde Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın,
dönemin Başbakanı Özal'a bir yolsuzluk dosyası verdiğini açıkladı. Dosyanın işleme koydurulmadığını soyleyen Demirel, "Biz
iktidar olmasaydık bu raporiar devlet arşivinde çüriiyiip gidecekti" dedi.
rilen yolsuzluk dosyalarındaki
iddialann da araştınlmaya baş-
landığını belirten Demirel şöy-
le konuştü:
"1989'dan 1992ye iiç yıl geç-
miş. Belki biz iktidar olmasay-
dık, o raporiar devlet arşivinde
çüriiyiip gidecekti. Şundan emin
olun ki, devleti felç etmeden,
çaltşanlanrahatsızetmeden yol-
suzluklann tümünün hesabı
millet adma mutlaka sorulacak-
tır. Bizirn vatandaşa sözümüz
var. Her kör kuruşun hesabını
soracagız. Yetim bakkını ara-
ru."
Başbakan Demirel, DYP
Meclis Grubu'ndaki konuşma-
sında, erken emeklilik yasa öne-
risinin önümüzdeki hafta
TBMM'de görüşüleceğini ve
mutlaka yasallaşacağını söyledi.
Bu konuda kanun hükmünde
kararnameden vazgeçtiklerini
belirten Demirel, özal'ın erken
emekliliğe Uişkin KHK'den son-
ra yasayı da veto edebileceğine
dikkati çekti. Demirel, bu du-
rumda konunun yeniden Çan-
kaya'ya gönderilmesinin zaman
alacağını kaydederek "On sene-
dir yapılmamış, iki ayda yapı-
lırsa kıyamet mi kopar" dedi.
Demirel yann saat 17.00'de
Meclis'e verilecek olan 1992 yı-
h bütçesi hakkmda da geniş bilgi
verdi. Türkiye gibi kalkınan ül-
kelerde bütçedeki deliğin her za-
man büyük, yamanın ise küçük
oîduğunu, harcanmış bir bütçe-
yi yapmaya calıştıklannı anla-
tan Demirel, şunlan söyledi:
"Devletin bütün rakamlaruu,
yani kalbini, nabzını, nefesini,
hafızasını, beynini gösteren ra-
kamlan alt alta koyduk. 1992
yıhnda bir de enflasyon taahhü-
dümiiz var. 'Koyuver gitsin.
Kaç para bulursan o kadar sar-
fet, bulamadığını da sarfet, son-
ra bulursun' polhikasını takip
ederseniz, Türkiye'nin, süper
enflasyondan hiper enflasyona
gitmemesi için hiçbir sebep yok-
tur. Yani bu enflasyon bile az
gelir. Bunun biperi kapıda bek-
liyor."
1992 makro hedefleriyle ilgi-
li de bilgi veren Demirel, devle-
tin yatınm alanından yavaş ya-
vaş çekileceğini ve yerini özel gi-
rişimcilere bırakacağını vurgu-
ladı. Devletin göriinürde öde-
meler dengesi sorunu olmadığı-
nı kaydeden Demirel, 1 milyar
100 milyon dolara gereksinim
duyulacağını belirtti. Demirel,
"Bu, temin edilmesinde bir güç-
lük olmayacak dnsten. Birta-
kım taahhüUere girişilmiş. Bu
taahhatfcr işletilecek. 7.5 mttyar
dolar dış borç ödenecek olma-
sına rağmen, TC Devlen'nin bir
dış ödemeler dengesizliği olma-
yacak. Kiğıt üzerinde toparla-
dığımız devleti makul bir siire
içinde fiiliyatu, gerçekte de
toparlayacağız" dedi.
TMO yolsuduğu ile ilgili araştırma önergesi görüşülecek
Dk dosya Meclîs yolundaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Tütün ve gümrük depolan ile Toprak
Mahsulleri Ofisi ve üretici birliklerine ait
depolarda ANAP döneminde yapıldığı
iddia edilen suiistimallerin ortaya çıka-
rılması amacıyla DYP'lilerin verdiği
Meclis araştırma önergesi, ANAP'hla-
nn da lehte oyları ile kabul edildi. Ha-
yali ihracat olaylarına ilişkin araştırma
önergesi de bugün MecüVte tarüşılacak.
Dünkü önerge üzerinde hükümet adı-
na söz alan Devlet Bakanı Akın Gönen,
kel depolarını "facia" diye niteleyen De-
miralp, mevcutlarla stoklar arasında bü-
yük farklıhklar oîduğunu söyledi. Bu bulundu.
konuda araştırmamn başlatılmasından
sonra söz konusu depolarda yangın cı-
kanlabileceğini iddia ederek gerekli ön-
yapan pariamenter ya da bakanlara Yü- Ortaklığı'na devredilip bir Fransız Fır-
ce Divan yolunun acılmaa" önerisinde ması olan GAN'a 18 milyon dolar kar-
Yolsuzluklar dizboyu
TMO'nun iflasm eşiğine gelmesine
lemlerin alınmasmı isteyen Demiralp, karşın bu kunüuştaki yolsuzluklann diz
geçmiş dönemde depolarda çıkan yan- boyu oîduğunu vurgulayan Aksoy, bu
gınların kaza olmadığını savundu. yolsuzluklardan da örnekler verdi. Ak-
SHP Gnıbu adına söz alan Izmir Mil- soy, KlT'lerin özelleştirilmesi gündeme
letvekili Veli AJtsoy, hükümetten, yol- getirilirken TMO'nun Gaziantep'teki
suzluk olaylannı birkaç gün basında tar- Beslen Makarna Gıda Sanayii ve Tica-
hükümet olarak yolsuzluklann üstüne tıştınp sonra konuyu kapatmamalannı retA.Ş.'ye, YPK'mn karanyla yüzde 45
gitmeyi programa aldıklarım belirtti. istedi. Toplumun ANAP iktidarı döne- hisse ile ortak edildiğini kaydetti. Aksoy,
önerge sahibi olarak söz alan trfan minde hayali ihracata, usulsüz ihalele- "Firmanın arkasındaki, ANAP'uı hangi
Demiralp, ANAP hükümetleri döne- re alıştırıldığını, ancak artık hesap sor- yöneticisidir" diye sordu. Aksoy aynca
minde, KlT'lerde vurgunlar yapıldıgını,
m a
devrinin geldiğini belirten Aksoy, kâr eden Güneş Sigorta A.Ş.'de yüzde
bazı kişilerin devletin olanaklanyla zen- "Gündemdeki yolsuzluk olaylannın 30 oranında payı olan TMO'nun hisse-
gin olduklanm vurguladı. Gümrük Te- parlamentoda tartısılması ve yolsuzluk lerinin YPK'mn karanyla neden Kamu
şılığında satıldığını da sordu.
RP Grubu adına söz alan Cevat Ay-
han da KİT denetimlerinin daha sık ve
seri yapılması gerektiğini kaydetti.
ANAP aChna söz alan dönemin Maliye
ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci her
türlü araştırmaya açık olduklarmı, öner-
genin açılması yönünde oy kullanacak-
larmı bildirdL Türkiye'nin 1980 öncesin-
de döviz sıkıntısı çekmesi sonucunda ha-
yali ihracat ve ithalatın ortaya çıktığını
belirterek Başbakan Süleyman Demirel'-
in, yeğeni Yahya Demirel yüzünden sı-
luntıya düştüğünü kaydetti. Kahveci,
"Bugün o dosyalar elinizde. Acaba o
dosyaları şimdi nasıl
değertendireceksiniz" diye sordu.
Belediye sınavı
'Sen, ben
bizim oğlan'
kazandı
İBRAHİM KAÇMAZ
BİSMİL — İşçi ve memur
ahnmasıyla ilgili belediye sına-
vında ve göreve başlatma sıra-
smda yasaya aykın hareket edil-
diği öne sürüldü. Sınava girip de
kazananların tamamının sınav
komisyon başkanı da olan Bis-
mil Belediye Başkanı Abdurrah-
man Arslan ile komisyonda gö-
revli Milli Eğitim Müdürü Meh-
met Çeük'in akrabalarından
oluşması, ilçede tepkiyle kaıVı-
landı. Bazı encümen ve meclis
üyeleri, sınavın iptali amacıyla
imza toplamaya başladı.
Bismil Belediyesi tarafından
17 işçi ve memurun işe ahnma-
sı amacıyla 21 ve 23 arahk ta-
rihlerinde yapılan sınavda usul-
süzlük yapıldığı, işe başlatmada
da "akrabalık özelliği"nin
arandığı belirtildi. Sınava giren
77 kişiden sözlü sınavı da kaza-
narak işe başlayan 17 kişinin bir
süre önce DYP'den ihraç edilen
Belediye Başkanı Abdurrahman
Arslan ile Milli Eğitim Müdürü
Mehmet Çelik'in yakım olduğu
saptandı. Sınavı kazanan kişiler
ve akrabalık ilişkileri şöyle:
"Zaman Arslan, Nedim Ars-
lan (Belediye Başkanı nın kar-
deşinin ofuUarı), Zeki Çakmak
(başkanın yeğeni), Bekir Olgun
(başkamn 2. derece akrabası),
Ozcan Kaçmaz (başkamn yeğe-
ni), Osman Acar (başkamn ye-
ğeni), Mahmut Gozüaçık (baş-
kamn 3. derece akrabası), Ra-
mazan Altunç (başkamn baJdı-
zının oğlu), Naci Tekin (başka-
mn yeğeni), Mehmet Arslando-
ğan (meclis üyesi Ismet Arslan-
doğan'ın oğlu), Hasan Çelik
(MiUi Eğitim Müdürü Mehmet
Çelik'in kardeşi), Ramazan
Garzanlı (Meclis Uyesi Yılmaz
Garzanlı'nın oğlu), Murat Zo-
roğlu (Meclis üyesi Ihsan Zo-
roğlu'nun yeğeni ve damadı)."
Belediye daimi encümen üye-
leri Sım Avşar, Hikmet Kahra-
man, Nasır Anğtekin, Nizamet-
tin Toprak ile meclis üyeleri Ali
thsan Yaşa, Fahri Sansarkan ve
tsmail Çağlayan, belediye yöne-
timine başvurarak "görevi kö-
tüye kullanma" anlammı taşı-
yan sınav ve sonuçlanmn iptal
edilmesini istediler.
Yılmaz:
OzaPdan
görüş
alacağını
ANAP Meclis grubunda
konuşan Genel Başkan
Mesut Yılmaz, bazı
gazetelerin kasıtlı olarak
ANAP'ın muhalefet
stratejisini etkilemek
istediğini öne sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yilmaz, menfaat-
leri ANAP ile catışan bazı
grupların yeni bir "mnhalefet
stratejisi" oluşturmak istedik-
lerini ifade ederek Cumhur-
başkanı Turgut Özal ile arala-
nnda görüş aynhğı bulunma-
dığmı söyledi. Yılmaz, izledik-
leri muhalefet stratejisini sür-
düreceklerini, Cumhurbaşka-
m'nın çeşiüi konulardaki gö-
rüşlerinden de yararlanacakla-
nnı kaydetti.
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz, partisinin Meclis
grubunda yaptığı konuşmada,
Cumhurbaşkanı özal'ın
ANAP'ın kurucusu ve doğal
lideri oîduğunu belirterek
Cumhurbaşkanı'nın görüş ve
tavsiyelerini almaya devam
edeceğini, bunu da Cumhur-
başkanı'na zarar vermeden ya-
pacağını anlattı. Yılmaz, bazı
gazetelerin kasıtlı olarak
ANAP'ın muhalefet stratejisi-
ni etkilemek istedikJerini ifade
ederek "Bizim partimizin dı-
şında menfaatlcri bizimle ça-
bşan kişilerin bizim manalefet
stratejimizi tayin etmderiae
izin venneyecegim. Başlangıçta
nasıl bir muhalefet stratejisi
vaat etmişsem, bunu sizlerin
de görüslerini alarak, daha da
olgunlaşürarak sürdüreceğim"
diye konuştu.
Yılmaz, hükümeti "şaşlun ve
hazniıksız" olarak niteleyerek
erken emeklilik yasa önerisinin
bazı baskılara karşı verUmiş
bir rüşvet oîduğunu, bu tasa-
rıya kaıjı çıkacaklannı söyle-
di. Yılmaz, yeşil kart uygulama-
sının tam bir fıyasko oîduğu-
nu ifade ederek ANAP'ta
ohışturulacak bir komisyon ta-
rafından Sağlık Bakanlığı'nın
yakın takibe alınacagını açık-
ladı.
Yılmaz, Ankara Milletveki-
li Yucel Seckiner'in anayasa
değişikliği önerisiyle ilgili gö-
rüşlerini açıklarken de bu ko-
nuda henüz görüşlerin açıklık
kazanmadığını belirtti.
BÜRO — Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in K. Çekmece köprüsü üstünde kurulu irtibat bürosu, 7. bölgenin
sorunlanna çözüm için haftanın 7 günü hizmet veriyor.
Bakanın irtibat bürosuna 1 aydaöbin kişiişiçin başvurdu
Tansu Çiller'in dert bürosu...
GÜNDÜZ tMŞİR
Devlet Bakanı Tansu Çiller-
in K.Çekmece'de sorunlan sap-
tamak için açtığı irtibat bürosu-
na bir ay içinde 6 bin kişi iş için
başvurdu. Rekor sayıdaki iş baş-
vunısuyla âdeta İş ve îşçi Bul-
ma Kurumu'nun şubesi gibi ça-
lışmaya başlayan 'İrtibat Büro-
su'na ilçe sakinleri "Dert
Bürosu" adım taktdar. Büro yet-
kilileri bugüne kadarki başvuru-
lardan sadece 200 kişiye iş ola-
nağı yaratabildiklerini belirttiler.
20 ekim seçimleri sonrası mil-
letvekili adayı olduğu İstanbul
7. Bölge'de seçmenlere seçildiği
takdirde bir büro kurup sorun-
lan çözeceği yolunda verdiği sö-
zü tutan Devlet Bakanı Tansu
Çiller'in, K.Çekmece köprüsü
üstünde açtığı irtibat bürosu yo-
ğun şekilde çalışmalannı sürdü-
rüyor.
Başvurular tek tek değerlen-
diriliyor, dosyalanıp ilgili yerle-
re iletihyor. Büroda görev yapan
8 eleman her gün saat
09.00-19.00 arası arahksız hiz-
met veriyor. Büronun ayhk kira
gideri olan 500 bin lira ile çaü-
seve kabul etmiş. "Üçe gerçek-
ten bir sornnlar yumagı" diye
konuşan Ali Karaaslan sözleri-
ni şöyle sürdürüyor:
"Öyle çok sorun var ki sıra-
landırma yapmak mümkün de-
ğil. Ancak bunca yoğun sorun
arasında ilk olarak Halkalı çöp-
Küçükçekmecelilerin büyük ilgi gösterdiği
büroya başvuranlar iş isteminden aile
kavgalarına arabuluculuk yapılması gibi çeşitli
sorunlanna çözüm bulunmasını istiyor.
şanların bütün masraflan da
Tansu Çiller tarafından ödeni-
yor.
Son seçimlerde Çiller'le bir-
likte bölgeden aday olan, ancak
seçilemeyen Ali Karaaslan ilçe-
nin sorunlannı bilmesi nedeniy-
le büronun sorumluluğunu seve
lüğünün kaldınlması için Sayın
Bakanımız büyük ugraş veriyor.
Büroya yurttaşlar büyük ilgi
gösteriyor. Yaklaşık bir ayı aş-
lun bir süredir hizmet verdiğimiz
büroya yurttaşlar en çok iş için
başvunıyor. Hatta bazüan utan-
dıklan için anne ve babalannı
gönderiyoriar. Biz de bn kişile-
re birer dilekçe doidurtup yap-
mak istedikleri iş, meslekieri gi-
bi sorulan cevaplandırmalannı
istiyoruz, Bn dilekçelere göre
partimizle görüşüp iş istemleri-
ni karşılıyoruz."
Ali Karaaslan, işin dışmda ai-
le kavgalan için arabuculuğa ka-
dar çeşitli isteklerle büroya baş-
vuran kişiler oîduğunu belirte-
rek kendisine ilginç gelen şu ör-
neği anlattı:
"Çekmece çıkışında bir elek-
trik direği devrilmek üzere yo-
IUD yanına sarkmış. Direğin al-
tı ve üstü yüksek ve alcak geri-
lim taşıyor. tlce sakinleri her
türlü başvunıya rağmen konu-
yu haDedememişkr. 8 ay sonun-
da bize geldiler. Bir hafta için-
de hallettik. Büyük bir facia en-
gellenmiş oldu."
ANAP
Gençleri
örgütlüyor
ANKARA (ANKA) —
ANAP, gençlerin Mesut Yıl-
tosf& yönelik ilgisini geUştirmek
için üniversitelerden başlayan
bir örgütlenme modeli geüştiri-
yor.
ANAP Sosyal Işler Başkan
Yardıması Yücel Seçkiner, siyasi
partilerin Gençlik ve Kadın Kol-
İan kurmalannın yasaklanması
nedeniyle "gençlik
komisyonlan" bicimindeki ör-
gütlenmeyi yaygınlaştınnaya ka-
rar verdiklerin açıkladı. 74 il
başkanhğma gönderilen genel-
gede, gençlik komisyonlanmn
en geç şubat ayı içerisinde ku-
rulması istendi. Genelgede ko-
misyon başkanlarının 28 şubat-
ta Genel Merkez'de seminere ah-
nacağı belirtildi.
İl başkanlarına bağlı olarak
çalışacak olan gençlik komis-
yonlanmn başkanlan genel mer-
kezde üst kurul gibi çalışacak
olan "Merkez Komisyonn'nu"
başkamm oylama ile sececekler.
Her gençlik komisyonu içinde
basından, araştırma ve istatistik-
lerden, kültür ve eğitimden, sos-
yal faaliyetler ve propaganda-
dan sorumlu bir kişi olacak.
Parti, gençlik komisyonlan-
mn içinde çalışmak üzere üni-
versitelerde örgütlenmeyi de
gündeme getirdi.
Anayasa
değışıklığı
önerisi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP, seçmen yaşının
18'e indirilmesiyle ilgili anayasa
değişikliği önerisini imzaya aç-
tı. öneri metnini RP, MÇP ve
DSP milletvekillerinin de imza-
layacaklan öğrenildi.
ANAP Grup Başkanvekilleri
Mustafa Kalemli ile Ülkü Gö-
kaip Güney, Genel Başkan Me-
sat Yılnuu'ın isteği üzerine seç-
men yaşının 18'e indirilmesiyle
ilgili anayasa değişikliği önerisi
gündeme getinüler. ANAP grup
yöneticileri, imza sayısının
150'yi bulması halinde öneriyi
TBMM Başkanlığı'na verecekle-
rini söylediler.