Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıb! Cumhınyet Matbaacıljk ve Gazeıecıbk Turk ^ o m m Şırkelj adına
N.dir Nadı % Genel Y'ayın Mudüru H ı s u Ccnul, Muessest Muduru
Enuae l?«khgil, Yaz! Işlerı Müduru Ofcır GoDensn. 9 Haber Merkra
Mudurj Ytiflö Baytr, Sava Duzenı Yönetmenı AJİ Acar 0 Temsücıler
Akmet Tan. IZMİR Hikmet Çetınkay*. ADANA Çtdn VİJenojlu
lç Pobuka Cetol BafJugif, IstanbuJ Hjbcrien Şeas7 Kalkaa. Eionomj Mfni î w n . Dıs Habtritr Ergn» Bmia. 1<
Şukru KC«KI Kultur Crfal Lncr. Egılım Gcacay şarteM. Vun Habenen Need*t Dofuı Spcr Danısmanı Abdalkftdk
Vıcrimıa. Dızı YajH.ar K«mıı ÇshşkM. Araşurmı Ştfcıa Alp«j, Dü2dlme AMntlah VUKI 0 KoofdlEalOr ABMCI
0 Malı lj,cr Erol Erkul £ MuîuMbe Ifeleat I M T £ Bıilçt Pljnlanıa Soji Onubeşeatlıı 0 Rekıam
# Idarc Hnr>» Garet 0 Ijktme Önkr Çtlik f Bıl|] Işlcm NUI I n l 0 Pcrsoncl Se»JI Bosmcıotlıı
Yeyı/t Kundhı hijkis Nadir Nıdl Bason ve iayun Cumhur.yc Maıbaaobk ve Gaz«*a];J< TA-ŞL Tûrtoatl Cad 39/4] I
Okuj Ubd. Y«lp» B«J«r. H m 39334 Is Pk 246 Islanbul Trl 512 OS 05 (20 1a!|. Tda 21246 Fu (|) ;26 «0 ^2 9
Cemi. HikaMt ÇettaJıai*. Oka> Burotar \afcara: Zıva Gokajp Blv lnlc iap S No 19 4, Tet 133 II 4M7. Tdet. 42344, Fvc («) 133
G o n ı a Lt>' M U K » . J l k u 05 65 % Uoır H Zıya Bl> 1352 S 2/3, Tti 13 12 30 T&a 52339, F u (5!) 19 53 60
Sdç>k \ll Slrmcn. «knel T u 9 «••!«« inSr.u Cad 119 & V- 1 Ku I Td 19 37 52 (4 -,ıl), Tdei' 62155, Fu Cl) 19 23 T>
TAKVİM: 29 AĞUSTOS 1991 hnsak: 4.48 Güneş: 6.20 öğle: 13.10 İkindi: 16.52 Akşam: 19.49 Yatsı: 21.15
Telefonla konuşurken, dinlerken, düşünürken önünüzjdeki kâğıtlam neler karalıyorsunuz?
Çizdikleıiniz sizi ele veriyorSERPİX GÜNDÜZ
Telefonla konuşurken, iş sa-
atinin dolmasını beklerken, din-
lerken, düşünürken önünüzde-
ki kâğıtlara bir şeyler çiziktirdi-
ğiniz oluyor mu?
Farkında olmadan çizdikleri-
miz değişik anlamlar mı taşıyor?
Ya da kendi iç dünyamızı mı
yansıtıyor?
Telefonda konuşuyorsunuz.
O anda konuştuğunuz kişiye
"canımın içi" demek durumun-
dasınız. Ama içinizden muthiş
bir öfke ve tepki duyuyorsunuz.
Dikkat edin belki de sert sert
çizgiler çiziyorsunuz önünüzde-
ki kâğıda.
"BİKBÇÜ, koatrolümüzde olan
bir yafamımız var, ama bazen
büiııç kontrolü dışında kaçaklar
oluyor" diyor tstanbul Tıp Fa-
kültesi Psikiyatri Anabilim Da-
h'ndan Doç. Dr. Bilgin Saydam.
Saydam'a göre bazı davranış-
lanmız "otomatik motor" biçi-
minde de ortaya çıkıyor. Elleri-
mizi ovuşturmamız, yerimizden
oynamamız, ayak hareketleri gi-
bi... Bu tür "çiziktiraıeler"de
bunlarla bır paralellik taşı-
yabilir.
Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Psi-
kiyatri Kliniği'nden Psikolog
Dr. Ayhan Karay ıse, "Hiçbir
istegi, başka bir niyeti bahane
etmeden geüşiguzel amaçsız ya-
pıian davranışlar vardır ki bura-
da kjşi farkında olmadan çogu
zaman kendisinin de bilmeiüği,
aynca başkalanna da hiçbir şe-
Idlde büdirroek islemedigi niyet-
leri, istekleri ortaya çıkartır" di-
yor ve şöyle öraekliyor:
"Telefonla konuşurken insan-
lann genelde bir şeyler karala-
ması bazı geometrik şekiller
yapması insan resmi .>•» da port-
re resmi yapmaları imza atma
v.s. bunlardan birkaç lanesidir.
Borada bilinçalünda faaliyette
buJunan istek ve ibtivaçlann
gnfikte ifadcsini bularak tekrar
teknur semboUk bir şekilde büin-
ce çıkması söz konusudur.
Farkında olmadan çızdiklerimiz
kendi iç dünyamızı mı yan-
sıtıyor?
Psikiyatrist Doç. Dr. Bilgin
Saydam ve Psikolog Dr. Ayhan
Karay, bilinçaltına itilmiş duy-
gu ve düşüncelerle bağlantı ku-
rarak yanıtlıyorlar.
Psikolog Dr. Ayhan Karay,
"Bizler duygu ve düşünceierimi-
n bazen bilinçli olarak gizleriz"
derken kişilerin; kişisel eğilim-
lerine, olağan davranışlanna ve
duşuncelerine ters düşse bile du-
yan isteklerimiz bilinçaltına iti-
lir; orada etkinüklerini korur;
bastırılmış, itilmiş bir halde uy-
kuda bekler. Her an kendilerini
gerçekleştirecek doyuma ulaştı-
racak olanak arar ve orada
kompleks halde yaşarlar. Bazen
de bir anahtar deliğinden süzü-
lür gibi bilinçaltından kaçıp bi-
lince çıkar, davranışlan etkiler,
kişiyi zor duruma sokarlar. Bas-
tınlan trir düşüncenin bir anlık
kurtuluşu kaçak hareketlere ve
sözlere neden olur.
"Ömeğin" diyor Dr. Karay,
"biraz dekolte giyinmiş bir ha-
nımla iyi dekore edilmiş bir evi
gezerken, 'guzel dekore edilmiş'
Psikolog Ayhan Karay'a göre toplumsal ahlak
ve kendimizi korumak uğruna belli
etmediğimiz duygularımız, düşünce
eğilimlerimiz, do>
r
um bulmayan isteklerimiz
bilinç altına itilir. Bastırılan bir düşüncenin
bir anlık kurtuluşu kaçak hareketlere ve
sözlere neden olur.
Psikiyatrist Bilgin Saydam, farkında olmadan
çizdiklerimiz için, "Bu kendimizi ifade etme
gereksinimi de kaçınılan bir şeylere karşı
korunma da olabilir" diyor.
nımun gerektirdiği davranışı
gösterdiğini ve genel eğilimlere
uyarak ideal biçimde davranma-
ya çalıştığını söylüyor. "Bunun
için de" diyor Psikolog Dr. Ka-
ray, "başkalan ile iyi geçinmek
uğruna öfke, hiddet, nefret, kız-
gınlık, kırgınlık ve kıiskunluk-
lerimizi saklanz. Olaylar gönlü-
müzce geüşmezse aglayıp sulan-
mayız, hatta çe\rede olumsuz
yankılar yapacaksa bazen sevin-
cimizi bile gizleriz."
Dr. Karay'ın açıklamalarına
göre toplumsal ahlak ve kendi-
mizi korumak uğruna belh et-
mediğimiz duygulannuz, du$ün-
ce eğilimlerimiz, doyum bulma-
yerine, 'guzel dekolte edilmiş'
demekle istek çok 'masum ve
muzip' bir şekilde ifade edilir."
Dr. Ayhan Karay'ın açıklama-
larında aynı şekilde, yazarken
yapüan kalem sürtmeleri, sözle-
rin ve hecelerin sıkıştırılması,
sözcük aralannda hece atlanma-
sı kararsızbğı belirtiyor.
"Giderilemeyen istekler, öz-
lemler, ulaşılamayan tutkular,
heyecanlar, korkular bu şekilde
biçim degiştirerek semboUerle
doyum bulur. Bu davnuuşlar so-
nınlan çözmese bile kişi\i geri-
limden kurtanr, problemlerle
başedebilmek için organizmayı
rahatlatır. Bir güvenlik supabı
görevini görerek psişik dengeyi
korur" diyor Dr. Karay.
Psikolog Dr. Ayhan Karay,
"Bunlar biUnçaltına itilmiş imaj
ve düşünceyi temsil eder" der-
ken, açıklamasuu şöyle surdüriı-
yor:
"Değişmez, kalıci bir anlam-
lan vardır. Aynı bastırılmış dü-
şünceyi temsil etmek için çeşitli
semboller kullanılabilir. Ancak
tek bir tanesi evrensel bir anla-
ma sahiptir... Yani herhangi bir
istek o kişiyi rahatsız ettiği için
biHnçaltına itilmek zorunda kal-
dığında kendisini sembolik bir
yolla ifade etmekte ve vazgeçil-
mesi gereken istek objesi yerine
onu temsil eden bir sembol ol-
maktadır. Bazı semboller çö-
zümlendiğinde ulusal ve evren-
sel kttltürde yerteşmis bulunan
ortak bir dii oluştururlar. Örne-
ğin genelde güvercinin banşı,
özgürittğıi simgelemesi gibi. Ba-
zı grafiklerimiz ise kisiseMir, bi-
ze özgüdiir ve kişligimizden ge-
len yansımalardır. Bureda görii-
yoruz ki bunlar, isleklerimizin
doyuma ulaşmak amacıyla oy-
nadığı oyun, başvurdugu bir
kurnazlık, amaç ise istegin bir
kez daha sansıire ugramaktan
kurtulması."
Psikiyatrist Doç. Dr. Bilgiu
Saydam, farkında olmadan çiz-
diklerimize, "Bu kendimizi ifa-
de etme gereksinimi de kaçını-
lan bir şeylere karşı korunma da
olabilir" diyor.
Pedagog Nevzat Erkmen ise,
bu tür çizgileri çizen kişinin far-
kında olmadan bir isteğini dile
getirdiğini öne sürerek, "Kulla-
nüan çizgiler dışa açık ya da içe
yönelik olabilir. Kalın ve kesin
çizgiler kararlılığı, belli belirsiz
çizgiler dağınıklık ve güvensiz-
liği ifade edebiür. Bu tür durum-
larda kişiliği belirleyici, sınırla-
yıcı şeyler söylemek hatalıdır"
diyor.
HANGİ ÇİZGİ, NE ANLAMA GELİYOR?
Silik çizgi, güvensizlik;
kesin çizgi, kararhlıkUzmanlar, kullanılan çizgilere bakarak
kişiliği belirleyici ve sınırlayıcı şeyler
söylemenin hatalı olduğunu vurguluyorlar.
Çizgilerde
kullanılan
sembollerin
herkes için farklı
anlamlar taşıdığı
belirtiliyor. Kişiye
göre değişiyor ve
o kişi için "ille
de böyledir"
t^^^^g^^^^g^^ı^ şeklinde bir
yargının yanlış
olduğu dile getiriliyor. Ancak kullanılan
figürlerin sembolik yanlan da var. Belli
karakteristik özellikler çıkanlabiliyor.
Ev ve ağaç:
Kişinin kendisini
ifade etmesi.
Örneğin kuçük
bir ev, kapısı
yok; kimseyi
sokmak
istemiyor. Yaygın
bır ev; ayaklan
sağlam basıyor.
Penceresiz ev; ne
ben dışanyı
göreyim, ne de
başkası görsün.
Dışa açılan doğnı çizgiler: Dışa yönelme
belirtileri olarak tanımlanabilir.
Vıldız: Turklerin kuçük yaşlardan
başlayarak bayrak resmi çok çizdiği için,
boyle bir aiışkanlık olabileceği üzerinde
dunıluyor.
Bir de bazı çizgilerin kültürel özellikler
taşıyabileceği belirtiliyor. Eskimolar
genellikle fok ve balık, Türkler at çiziyorlar.
O
Belli belirsiz sUik
çizgiler:
Dağınıklık ve
güvensizlik.
Diiz çizgiier:
Belirsızlikten
kaçma isteği.
İmza atmak:
Mizahi bir şekilde
dile getirilirse,
"narsisizm" olabilir. Kendini ön
plana çıkarma, kendini kanıtlamak isteyip
bir yere varma çabası olarak
değerlendirilebiür. Kendine statü kapma
çabası olabilir. _ _
Kalın ve kesin
çizgiler:
Kararlılık.
Yılan, maymun,
sopa, bıçak:
Erkek cinselliği
ile ilgili bağlantı
kurulabilir.
Daire, yuvariak
çukur kap: Kadın
cinselliği.
Kare ve dörtgenler: Somut, etle tutulur,
anlaşılır nitelik taşıyorlar. Birleşmemiş ve
ayrı tutulmuş bölmeler; ihtiyaç ve dürtülerin
ifadesi.
Dağınık ve daha
sonra merkezde
toplanan çizgiler:
Bu kişinin içe
dönüklüğünün
belirtisi olabilir.
Çiçek: Kendini
gösterme,
görülme isteği.
Aııaokıdlarırım
denetimi yetersiz
tŞİYİ KONUK EDtYOR — Rahat, spor giyimli kirai gençler pistte dans ediyor. Kimileri de masa aralannda. (Fotograf: MUHARREM AYDIN)
Kuruçeşme'deki Çeşme 88'in konuklannın çoğu, minietekli, kot pantolonlu gençler
88'in gençleriyle rock geceleri
AYŞE YILDIRIM
tki katlı, Boğaz manzaralı
yazlık çay bahçesiydi Çeşme
88'in bulunduğu alan. Kuruçeş-
me*de Mülkiyeliler Birliği'nin
hemen yan tarafında, Galatasa-
ray Adası'nm karşısında, duvar-
lan sarmaşıklardan görunmeyen
yerin "rock kulübii" olduğunu
anlamak çok zor. Bu açık hava
kulübünde hâkim müzik rock.
Geç saatlerde başlayan müzik
yola taşıyor. Kulübün etrafında
yer alan işyerleri ve evler gürul-
tüden rahatsız olacağı için faz-
la volümden kaçınıyorlar. An-
cak bir sure öncesine dek Çeş-
me 88'de program yapan Gnıp
BulutsuzJuk Ozlemi, doğan bu
rahatsızlıktan ötürü şimdilik ku-
lüpten aynlmak zorunda kalmış.
Değişik müzik ve farkh eğlen-
ce arayanlara, özellikle de genç-
lere hitap ediyor Çeşme 88. Ku-
lübün sahibi Mebmet Güner
"Barayı bar-dancing, rock-
knliip havasına sokmaya
çalıştık" diyor. Star 88'in bir ne-
vi devamı olarak açılan Çeşme
88, kışın da Ortaköy'de başka
bir "88" adıyla konuklannı
ağırlayacak.
Rock müzik yapan 3 gnıp çı-
kıyor Çeşme 88'de: Gür Akat-
bent, Netice ttibarryla ve Safa-
Ercan-Hüseyin üçlüsü. .
Pazar ve pazartesi sahne alan
Safa-Ercan-Hüseyin üçlüsü da-
ha çok Türkçe sözlü müzik
yapıyor.
Hafta sonlan 350-400 kişinin
geldiği bar-dancingin, çay bah-
çesi zamanından kalma kapısın-
dan girerken bir yerli içkinin de
dahil olduğu 20 bin lira giriş üc-
retini veriyorsunuz. Sonraki iç-
kiler ise 15 bin lira.
Yine etrafı sarmaşıklarla kap-
lı merdivenleri çıkarak gelinen
sol taraftaki ilk kat, pistin ve
Gece saat 01.30'a dek rock müziği çalıyor. Daha sonra başlayan disco
ve dans müziği 04.00'e kadar sürüyor. Giriş, ilk yerli içki de dahil 20
bin lira. Sonraki içkiler 15'er bin lira.
geliniyor. Burası daha çok bar
havasında. Küçük bir alan, 7-8
masa. Barın önunde büyük bir
kalabalık. Asağı kata bakan ta-
raf demir parmaklıklann arasın-
dan ve ustünden, dans edenler
seyrediliyor.
Yerlerdeki halılar çay bahçe-
si zamanından kalma. Müşteri-
lerin hemen hepsi birbirini tanı-
yor. Mehmet Güner, kulüpleri-
nin farklılığını anlatıyor:
"Gelen insanlaro düzeyli mü-
zik verip düzeyli eğlenmelerini
sagJamaya çahşıyoruz. Burası in-
sanlann rahat etmesi için yapıl-
diskjokey kabininin bulunduğu
yer. Pistin etrafında masalar.
Boğaz, gece ışıklarıyla aJabildi-
ğine karşınızda. Mümkun oldu-
ğunca az ışıklandınlmış içerisi.
Mini etekli, kot pantolonlu,
rahat ve spor giyimli gençler
doldurmuş kulubü. Masalarda
yer bulamayanlar merdivenlere,
duvar diplerine oturmuş; kimi-
si ayakta duvara yaslanmış, mu-
ziğe uyum sağlayarak guzel bir
Boğaz gecesinin tadını çı-
kartıyor.
Saat 22.00'de başlıyor müzik
ve sahne görevi yapan ağacın al-
tında gruplar yerini alıyor.
Cuma gecesi Gür Akatbent
sahnede.
"Aciliyetten buradayız. Siz de
çok aciliyettensiniz" dedikten
sonra şarkılanm seslendirmeye
başlıyorlar. Arada "Elimizden
bu kadar geliyor", "Hava iste
ya.." gibi konuşmalarıyla genç-
lerle diyaloglannı sürdürüyorlar.
Yavaş yavaş pistte yerlerini
alan gençler dans etmeye başlı-
yor. Bazılan ise masa ara-
larında.
Kalabalıktan güçlükle çıkılan
merdivenler aşılarak ikinci kata
dı. Bu nedenk kapıda seçiciyiz.
Gelen insanlar aile gibidir. Ay-
nı çevrenin insanları, yabancı
yok."
Çevrenizde garson aramaya
kalkarsanız Çeşme 88'de, bula-
mazsınız. Çünkü her yerde oldu-
ğu gibi kostümleri yok. Ellerin-
de içkileri, dans edip müşteriJer-
le şakalaşan genç çocuklar ma-
sanızdan boşalan bardağı aldı-
ğında garson olduklarıru hisset-
tiriyorlar. Çoğu üniversite öğ-
rencisi.
Gece 01.30'a kadar devam
eden gnıp muziğinden sonra gö-
rev, diskjokeye devrediliyor. Bu
saatten sabah 04.00'e kadar dis-
ko ve dans müziği çalarak genç-
leri eğlendirmek artık onun işi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kreş, anaokulu anası-
nıfı, gündüz bakımevi gibi okul
öncesi eğitim kurumlarmın fi-
yatlan, verdikleri hizmetler, bi-
nalann durumlan ile ders araç
ve gereçleri yeterince denetlene-
miyor. Okul öncesi eğitim ku-
rumlannın denetiminin ayn ay-
rı bakanlıklarda olması da sı-
kıntı yaratıyor. Okul öncesi eği-
tim kurumlanrun sayısının çok
az olması ve yeterli uzman ele-
man bulunmaması da bu olum-
suzluklara ekleniyor.
özel kreş ve anaokullarının
fıyatlan serbetçe belirleniyor ve
üzerlerinde herhangi bir dene-
tim yapılmıyor. Bu nedenle kreş
ve anaokulu fıyatlan, bulun-
duklan semte ve verdikleri hiz-
mete göre büyük farklılıklar
gösteriyor. Farkhlıklar, verilen
hizmetin niteliğinden ve biçi-
minden kaynaklanıor. Kimi yu-
valar öngörülen eğitim progra-
mı dışında bale, yabancı dil,
bilgisayar, klasik müzik gibi et-
kinlikleri de eğitim programla-
nna koyuyorlar. Bu uygulama-
lar, fiyatların artmasına neden
oluyor. örneğin Ankara'da yu-
va fiyatlan semtlere göre 150
bin lira ile 1 milyon lira arasın-
da değişiyor. Pahalı olan yuva-
lann eğitim programlan daha
nitelikli oluyor. Bu yuvalann,
velilerin talepleri doğrultusun-
da özel eğitim programı uygu-
lamaları sözkonusu olabiliyor.
Türkiye genelinde hizmet ve-
ren okul öncesi eğitim kurum-
lannın üçte ikisi üç büyük kent-
te toplanıyor. örneğin Ankara
1
da 93 özel kreş ve yuva hizmet
veriyor. Bu sayı Sosyal Hizmet-
ler ve Çocuk Esirgeme Kuru-
mu'nun Türkiye'deki toptan
kreş ve yuva sayısından fazla.
Sosyal hizmetler ve Çocuk Esir-
geme Kurumu yetkilileri de kreş
ve gündüz bakımevi sayısının
ihtiyacın çok altında olduğunu
söylüyorlar. Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Genel Müdürlüğü'ne bağlı 16
ilde kapasıtesi 3 bin 413 olan
toplam 27 kreş ve gündüz ba-
kımevi hizmet veriyor.
Uzmanlar, bu sayılann dün-
ya ortalamasmın çok altında
olduğunu belirtiyorlar. Uzman-
lar, sosyo ekonomik yapısının
hızla değişmesine paralel olarak
çalışan anne sayısının arttığını
ve bunun sonucu olarak kreş ve
gündüz bakımevlerine gereksi-
nimin fazlalaştığını dile getiri-
yorlar.
Okul öncesi eğitim konusun-
da yeterli uzman bulunamama-
sı da kreş ve yuva sahipleri ta-
rafından büyük bir sorun ola-
rak nitelendiriliyor. Kreşlerle il-
gili yönetmelik, çalışabilecek
uzman kadroyu sınırbyor. Kreş
ve yuvalarda bulunması zorun-
lu olan sorumlu müdurlerin
üniversitelerin çocuk gelişimi ve
sağlığı bölümünden mezun ol-
maları gerekiyor.
Kreş ve yuvalann uzman ele-
man sorununun yanı sıra yeterli
nitelikte bina, araç ve iç düzen-
leme sorunlan gündeme geli-
yor. Yönetmelikte "merdiveni
olmayan müstakil bina" zorun-
lu tutulmuş olmasına karşm bu
hükme genellikle uyulmuyor.
Özel ve pahalı kreş ve yuvala-
nn dışında, diğerleri eğitim ara-
a sıkıntısı çekiyor.
Uzmanlar, okul öncesi eğiti-
min bir bütün olduğunu vurgu-
luyorlar. Uzmanlar, bütün okul
öncesi eğitim kurumculannın
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağ-
lanması gerektiğini vurgulava-
rak eğitim kadrosundan eğitim
programına, denetimine kadar
bütün okul öncesi eğitimin bi-
limsel bir biçimde ele alınması
gerektiğini belirtiyorlar.
Çevre sorunu
alt komisyona
• ANKARA (Cumhuriyet
Bhrosu) — Çevre sorunlan,
alt komisyonlara haval
edildi. ÇevTe Bakanı A..
Talip özdemir, çevre
sorunlannın, bakanlıklar
arası kurulacak alt
komisyonlarda ele
alınacağını, Çevre
Bakanlıgı'nın da bu
komisyonlar arasında
koordinasyon görevi
üstleneceğini söyledi.
özdemir, dün yapüan
Yüksek Çevre Kurulu
toplantısında, üniversite
temsilcileri ile diğer
bakanlık müsteşarlanmn
görüşlerini aldı. özdemir,
bakanlığın en iyi hizmeti
verebilmesi için hantal ve
geniş bir yapıda
olmayacağını söyledi.
Sağlık projesine
BM destegi
• ANKARA (AA) —
Türkiye'deki sağhk
hizmetlerinin geliştirilmesini
amaçlayan 1. Sağhk
Projesi'nin danışmanlık
hizmetlerine ilişkin
mutabakat metni, dün
Ankara'da imzalandı.
Metne, Türkiye adına
Dışişleri Bakanhğı
Uluslararası Ekonomik
Kuruluşlar Dairesi Başkanı
Sumnı Noyan ve Sağhk
Bakanhğı Bakan Danışı nı
Dr. Gaffar "fâkın Ue
projenin teknik danışmanlık
hizmetlerini yürütecek BM
kalkınma programı proje
hizmetleri bürosu
(UNDP—OPS) adına da
UNDP'nin Türkiye
temsilcisi Edmund J. Cain
imza koydu. Dünya
Bankası, toplam maliyeti
146.7 milyon ABD Dolan
olan projeye 75 milyon
dolarhk katkıda bulunacak.
ARUP ekiH
LstanbuJ'da
• tstanbul Haber Servisi
— Eczacıbaşı Topluluğu İş
Merkezi için açılan çağrılı
proje yanşmasına ;
Ingiltere'den katılan ARUP>
Mimarlık - Mühendislik
Şirketi'nden dört temsilci,
dün tstanbul'a geldi. Don
Ferguson, Nick Suslak,
Michael Edmends ve Alan
Ross'dan oluşan ARUP
ekibi, üç gün boyunca
Istanbul'da incelemelerde
bulunacak. 1963 yılında
kurulan ARUP şirketi,
1972'den bu yana çizdiği
projelerle 10 kez Fina ;ial
Times'ın "Mimarlık
ödülü"nü kazandı.
ARUP'un çizdiği projeler -
arasında Londra'daki
Broadgate binalan, Lloyds
Bankası ve Royal Life
Sıgorta binası,
Avustralya'da "R and 1
Kulesi", Hong Kong'da
Hong Kong Bankası ve
Hong Kong Borsası
binalan yer alıyor.
Kaptanlar
tutuklandı
• tSTANBUL (AA) —
tstanbul Boğazı'nda
cumartesi gecesi carpışan
Italyan tankeri ile Türk
gemisinin kaptanlan,
ölümle sonuçlanan kazaya
neden oldukları
gerekçesiyle tutuklandılar.
Çarpışma sonrası batan
arpa yüklu "Denizatı"nın
kaptanı Süphi özavar ile
hampetrol yüklü ttalyan
tankeri "Leonis"in kaptanı
Degenaro Luigi,
haklanndaki soruştuı^a
tamamlanarak bugün
Beykoz Adliyesi'ne sevk
edildiler. Nöbetçi savcı ile ,
sulh ceza yargıcı
tarafından sorgulanan
sanıklar, "ölümle
sonuçlanan kazaya neden
olduklan" gerekçesiyle
tutuklanarak cezaevine
gönderildiler. Iki kaptan
hakkında yakında Üsküdar
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
dava açılacağı büdirildi.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Hazine aleyhine dava açtı
Mimar Sinan zengin olacak
Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman
tarafından Mimar Sinan'a bağışlanan
gayri menkuller, Sinan'ın ölümünden 403 yıl
sonra gündeme geldi.
KAYSERİ (AA) — Turk mi-
marisinin büyük ustası Mimar
Sinan, açılan dava kazamhrsa,
ölümünden 403 yıl sonra gayri
menkul zengini olacak. Osmanlı
Padişahı Kanuni Sultan Süley-
man tarafından Mimar Sinan'a
bağışlanan gayri menkullerin
Hazine'den geri alınabümesi için
Kayseri Vakıflar Bölge Müdür-
lüğü'nce dava açıldı.
Kayseri Vakıflar Bölge Müdu-
ru Mehmet Çayırdağ, yaptıkla-
n araştırmada, 1489-1588 yılla-
n arasında yaşayan Mimar Si-
nan'ın, Bünyan ilçesi Doğanlar
mahallesinde bir değirmen ve
arsası, Ağırnas kasabasında 20
bin metrekarelik mera ile aynı
kasabada 3 ayn çeşmenin sahi-
bi olduğunun belirlendiğini kay-
detti. Çayırdağ şunları söyledi:
"Mimar Sinan, 99 yıllık baya-
ü boyunca yozlerce eseri yaptır-
dıgı gibi kendisine ait de birçok
gayri menkulü oldu. Zamanın
padişahı Kanuni Sultan Süley-
man tarafından da birçok gayri
menkul Mimar Sinan'a bagış-
landı. Bünyan Uçesinin, eski adı
Gergeme olan Doğanlar mahal-
lesindeki değirmen, Ağırnas ka-
sabasındaki 20 bin metrekarelik
mera, 3 ayn çeşme ve bu çeşme-
lere ait arsalar bunlardan sade-
ce birkaçı. Bu gayri menkuller
kayıtlara geçirilmediği için bu-
giine kadar tapulannın çıkanl-
ması miimkün olmadı. Yapüğı-
mız çahşnudar sırasında Agınıas
kasabasında bulunan bir çeşme
ve bu çeşmenİD cevresindeki 692
metrekarelik alan belediyeden
alınarak Mimar Sinan adına ta-
puya tescil ettirildi."
Çayırdağ, Ağırnas kasabasın-
da bulunan 20 bin metrekarelik
meranın halen tapuda Hazine
adına kayıtlı bulunduğunun be-
lirlendiğini belirtti.
Bünyan'daki, zamanla tama-
men yıkılan değirmen ile Ağır-
nas kasabasındaki diğer iki çeş-
menin yerlerinin tam olarak
belirlenmesi için çalışmalar yap-
tıklanm da belirten Vakıflar
Bölge Müdürü Mehmet Çayır-
dağ, cabşmalann tamamlanma-
sından sonra bu gayri menkul-
ler için de Hazine aleyhine tapu-
ya tescil davası açacaklannı
söyledi.
ODEME
KOLAYLIĞI
Borsa yatınmlannm
Demirbank Menkul Değerler'de
ger<ekleştirin,
alım emirleri sonrasmda
ödeme kolaylığından
yararlanın.
DEMİRBANK MENKUL DEĞERLER
166 50 22-173 2127-1732195
DEMİRBANK
İyi günler diler"